Blog

  • Doğu Ekspresi biletlerine inceleme!

    Son günlerin popüler gezi rotalarından olan Doğu Ekspresi biletlerinin satışı “Kamuya Açıklık İlkesi” ihlal edildi iddiasıyla Kamu Denetçiliği Kurumu’na şikâyet konusu oldu.

    Kamu Denetçiliği Kurumu’na yapılan başvurularda Devlet Demiryolları tarafından satışa sunulan, Ankara – Kars arasında sefer yapan ve kamuoyunda Doğu Ekspresi olarak adlandırılan seferlerin biletlerinin bulunamadığı ifade edilerek şikâyet edildi.

    VATANDAŞ: “SEYAHAT ÖZGÜRLÜĞÜ VE KAMUYA AÇIKLIK İLKESİ İHLAL EDİLİYOR”

    Yapılan başvurularda vatandaşlar Doğu Ekspresi bilet satışı saatlerinin kamuya açıklanmadığını bu nedenle seyahat özgürlüklerinin ihlal edildiğini savundular. Devlet Demiryollarına bu konuda taleplerini ilettiklerini söyleyen bazı vatandaşlar ise kurum tarafından “Bütün bilgiler internet sitemizde” cevabıyla karşılaştıklarını ifade ettiler. Kamu Denetçiliği Kurumu’na gelen şikâyet başvurularında Doğu Ekspresi tren biletlerinin 30 gün öncesinden satışa sunulduğu bilgisi yer aldı. Vatandaşlar biletlerin satışa çıkacağı günün bilindiğini ancak biletlerin bazen 23:50 bazen 01:00 gibi gecenin geç saatlerinde bazen de 04:00, 03:20 gibi sabaha karşı satışa sunulduğunu dolayısıyla bilet alabilmek için 24 saat bilgisayar başında hiç uyumadan beklemek gerektiğini belirttiler. Başvurucu vatandaşlar, Devlet Demiryolları’nın bilet satış saatini kamuoyuna duyurmayarak “kamuya açıklık ilkesini” ihlal ettiklerini söylediler.

    Kamu Denetçiliği Kurumu’na Doğu Ekspresi bileti alamadıkları için şikâyet eden bazı vatandaşlar ise kurumun bilet satış saatini genel müdürlükleri aracılığıyla bazı vatandaşlara bildirdiklerini dolayısıyla haksız bir şekilde bilet alamayarak mağdur edildiklerini ifade ettiler. Başvuru sahibi vatandaşlar Kamu Denetçiliği Kurumu’nun ilgili idareyle görüşerek bilet satışlarının tarihi yanında satışa çıkacağı saati de şeffaf bir şekilde kamuoyuna duyurmasını talep ettiler. Başvurular Ombudsman tarafından incelenmeye alındı.

  • AVM önünde silahlı saldırı

    Olay öğle saatlerinde Yeşilpınar Mahallesi’nde bulunan bir AVM önünde meydana geldi. E.T isimli kişi aracıyla AVM önüne geldi. Yanında getirdiği pompalı tüfekle AVM önünde bekleyen Baran E.’ye  3-4 el ateş etti. Baran E. bacağından vurularak yaralandı. Saldırgan, sivil polis ekiplerince kısa sürede yakalanırken  yaralı ise hastaneye kaldırıldı. Olay yerine güvenlik şeridi çeken polis ekipleri alışveriş merkezi önünde ve saldırganın geldiği otomobilde incelemelerde bulundu.

  • Burdur’daki Salgının Sebebi Belli Oldu

    Bucak’ta 3 Şubat’ta içme suyuna karışan bakterinin sebep olduğu bulantı, kusma ve ishal şikayetiyle hastanelere başvuranların sayısı 3 bin 366’ya ulaştı. Burdur Valiliği’nden yapılan açıklamada, salgına ‘norovirus’ adlı virüsün neden olduğunun etkilenen kişilerden alınan örneklerin laboratuvar tetkiki sonucu saptandığı belirtildi. Virüse karşı gerekli tedbirlerin alındığı ancak enfeksiyonun bulaştırıcılığının 3 hafta olduğu kaydedilen açıklamada, vatandaşların kişisel ve ev içi hijyene çok dikkat etmesi gerektiği vurgulandı.

    HASTANELERE BAŞVURU 3366

    Bucak Belediyesi’nin hafta sonu koruma bandı oluşturulan su kaynakları etrafındaki çalışmalarına devam edeceği, depoların standartlarıyla ilgili çalışmaların süratle yürütüleceği kaydedilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı:

    “Okullarımız, pansiyonlarımızda da su depolarının temizliği titizlikle yaptırılmaktadır. Bazı halk çeşmeleri de sabahtan itibaren tedbir amaçlı kaynaktan kesilmiştir. Şebeke suları güvenle içilebilmektedir. Şu ana kadar saat 09.00 itibariyle ilçedeki hastanelere 3 bin 366 vatandaşımız bu şikayetle başvurmuş olup, her ne kadar gerekli tedbirler alınmış olsa da bu virüs enfeksiyonunda kişinin bulaştırıcılığının 3 hafta kadar sürebileceği, aynı hanedeki kişilerin birbirlerine etkeni bulaştırabileceği, bu yüzden de kişisel ve ev içi hijyene çok dikkat edilmesi gerektiği, özellikle tuvalet sonrası olmak üzere ellerin ve yiyeceklerin çok iyi yıkanması, genel temizlik kurallarına mutlaka uyulması önemle hatırlatılması gereken tedbirlerdir. Son 24 saat içinde sağlık kuruluşlarına başvuru sayısı azalarak 360 hastaya düşmüştür.”

  • Kartal’da çöken binada aynı aileden 9 can gitti…

    Aynı aileden hayatını kaybeden 9 kişi için Pendik 15 Temmuz Şehitler Camii’ndeöğle namazının ardından cenaze töreni düzenlenecek.

    Cenazeye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılması bekleniyor. Cenaze töreni öncesi 9 kişinin tabutu camiye getirildi.

  • Evrim Atış’tan 215 gündür haber alınamıyor

    Turhal ilçesine bağlı Yenisu köyünde hayvancılık yapan Burhan ile Dilek Atış çiftinin 3.5 yaşındaki kızları Evrim, yaylada kaldıkları çadırların olduğu bölgede 10 Temmuz 2018 tarihinde kayboldu. Minik Evrim’in kaybolmasının ardından jandarma komando ekiplerinin yanı sıra JAK, AFAD, UMKE ekiplerinin aylarca süren arama çalışmalarında bir bulguya ulaşılamadı.

    23 Temmuz 2018 tarihinde çelişkili ifadeler verdikleri gerekçesiyle tutuklanan anne Dilek Atış 109 gün, baba Burhan Atış ise 166 gün cezaevinde kaldıktan sonra Zile Ağır Ceza Mahkemesince yapılan değerlendirme sonucunda adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Derinlemesine devam eden soruşturmada ise bugüne kadar bir bulguya ulaşılamadı.

    İddiaya göre, 10 Temmuz 2018 tarihinde Burhan ile Dilek çiftinin iki çocuğundan büyük olan Evrim’i, annesi çadırda kardeşinin yanına bırakıldıktan sonra hayvanlara bakmak için ahıra gitmişti. Geri döndüğünde kızını bulamayan anne Atış, bir süre yaylada kendi imkanlarıyla arama yaparken bir sonuca ulaşamaması üzerine jandarmaya haber vermişti. Günlerce ormanlık alanlarda, köyde, mağaralarda yapılan arama çalışmalarında bir bulguya rastlanmazken çelişkili ifadeler verdikleri gerekçesi ile tutuklanan anne ve baba adli kontrol şartı ile tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kartal’daki enkaz alanında

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tuzla’daki gemi indirme töreninin hemen ardından, arama kurtarma çalışmalarının devam ettiği Kartal’daki enkaz alanına geldi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’a İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya eşlik etti. Erdoğan beraberindekilerle enkaz alanında incelemelerde bulundu.

    Erdoğan’ın olay yerinden yaptığı açıklamada şunları söyledi:

    “Hastanede bir ziyaret yapacağız. Sonra cenaze törenine katılacağız. Buradan almamız gereken birçok ders var.

    Tüm çalışmalardan sonra gerekli adımları kararlı bir şekilde atacağız.”

    Sağlık Bakanı Koca ise Kartal’da çöken binanın enkazından şimdiye kadar 17 kişinin cansız bedenine ulaşıldığını açıkladı.

  • Erdoğan: “Türk gemicilik sanayi son 16 senede yeniden şaha kalkmıştır”

    İşte Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:

    “Türk Savunma Sanayii adına tarihi bir adım attığımız günde sizlerle birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Saatler önce Kartal’daki bir binanın çökmesiyle enkaz altında kalarak ebediyete uğurladığımız 16 kardeşimize Allah’tan rahmet diliyorum.

    Buradaki kardeşlerimiz kışın soğuğuna denizin rüzgarına aldırmayarak, çalışarak Türkiye’nin kalkınma hamlesine öncülük ediyorlar. Sadece Tuzla bölgesindeki tersanelerde son 16 yılda iki bin geminin tamiri, onarımı gerçekleşmiştir. Tersanelerimizin bu seviyelere ulaşması ülkemiz ekonomisi adına çok çok önemlidir. İşçi kardeşlerimizin emekleri, elbette devletimizin de teşvik ve destekleriyle Türk gemicilik sanayi üzerindeki ölü toprağını silkeleyerek son 16 senede yeniden şaha kalkmıştır.

    İnşallah önümüzdeki dönemde el birliği içinde başarı çıtamızı daha da yükseklere taşıyacağız. Türkiye’yi diğer alanlarda olduğu gibi, gemi üretimi, tamiri alanında da dünyanın lider ülkelerinden biri yapacağız.

    “ALANININ LİDERİ OLACAK”

    1,5 yıl önce denize indirdiğimiz Kınalıada Korveti’nin ardından beşinci gemimiz Ufuk Korvetini de denize indireceğiz. Ben Türkiye Cumhurbaşkanı olarak ülkemize bu gururu yaşatan yüklenici firmalarımıza, mühendislerimize, emekçi kardeşlerimizin her birine ayrı ayrı şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum.
    94,5 metre tam boyu, 3,6 metre su çekimiyle Ufuk korveti alanının lideri olmana namzet bir gemidir. Gemi, 10 tonluk bir helikopter için gerekli platforma sahiptir.

    TÜRKİYE’NİN İLK İSTİHBARAT GEMİSİ…

    Ufuk korveti; ülkemizin ilk istihbarat gemisi olma özelliği taşıyor. Ufuk korvetimiz ağır iklim ve deniz şartlarında 45 gün boyunca kesintisiz seyir yaparak milli güvenliğimize yönelik tehditleri anında tespit edebilecektir. Özellikle sinyal istihbaratının hayati önem kazandığı günümüz dünyasında Ufuk korvetinin çok büyük bir boşluğu dolduracağına inanıyorum. Ufuk korveti, Türkiye’nin denizlerdeki gören gözü olacaktır.

    Suriye kaynaklı tehditlerle, Ege ve Karadeniz’deki gelişmeler sonrasında bu ihtiyaç çok daha acil hale gelmiştir. Her zaman ifade ettiğim gibi sahada varlık göstermeyen masada kendine yer bulamaz.

    Şayet bugün PKK terör örgütü tarihinin en büyük hezimetini yaşıyorsa, bunun sebebi terörle mücadelemizin kendi imkanlarımızla yürütülmesidir. Bir önemli sebep de ülkemizin 30 yıllık terörle mücadelesinde yaşanan köklü paradigma değişimidir. 2015’ten itibaren; terörü kaynağında yok etme ve kesintisiz operasyon stratejisine geçtik. Daha önce operasyonlar yılın belli dönemlerinde yapılırken, yeni stratejiyle yaz-kış demeden 365 gün boyunca operasyonlar gerçekleştirerek teröristlere nefes aldırmıyor. Bunun yanında teröristleri takip ve imhada emniyet birimlerimize asimetrik güç sağlayan İHA ve SİHA’larımızın sayısını artırdık.

    Son üç yılda vatandaşlarımızın canına kast eden, ülkemizi bölmeye çalışan tüm terör örgütlerine karşı çok büyük başarılar kazandık. Ülkemizin bugünlere gelmesi elbette kolay olmamıştır.

    Türkiye yakın tarihinde silah, mühimmat ve askeri teçhizat bakımından dışa bağımlılığının acısını çekmiştir. Kıbrıs barış harekatında uygulanan ambargolar, tehditler milletimizin hafızasında derin izler bırakmıştır. Bu dönemde, Türkiye parasını peşin ödediği uçakları dahi teslim alamamış, üç sene Amerikan patentli hiçbir yedek parçanın, cephanenin ülkemize satışına müsaade edilmemiştir.

    “EN UFAK ANLAŞMAZLIKTA SİLAH ANLAŞMALARINI GÜNDEME TAŞIYORLAR”

    Bugün bile müttefiklerimizle yaşadığımız en ufak bir anlaşmazlıkta silah alım anlaşmalarını gündeme taşıdıklarını görüyoruz. Bölgemizdeki despotları silah ve mühimmata boğanlar konu ülkemiz olunca kırk dereden su getiriyor. Dünyanın en eli kanlı teröristlerine silah verenler, mesele Türkiye olunca engeller çıkarıyorlar. DEAŞ’dan PKK’ya kadar Müslümanların kanını döken bütün terör örgütlerinin elinde batılı ülkeler mahreçli silahlar var. Suriye’nin kuzeyinde etnik temizlik faaliyeti yürüten YPG’nin elinde müttefiklerimizin bombaları, silahları var. Türkiye’nin eli kolu bağlı şekilde beklemesi mümkün değildir. Tarih ders almayanlar için tekerrür eder.

  • Ölüm tehditleri alan genç kadın sesini duyurmaya çalışıyor

    Bengi Ekin Sarı adlı genç bir kadın Twitter hesabından yardım çağrısı yaptı. Kendisini yaklaşık 1 yıldır taciz eden erkek tarafından tehdit mesajları aldığını belirten kadın, “Günlerdir aileme ve bana atılan mesajlarla tehdit ediliyorum. Can güvenliğim yok, sesimi duyun” dedi. Konuyla ilgili defalarca kez yargı yoluna gittiğini ancak bir sonuç alamadığını da vurgulayan Sarı, “Hukuki süreç yavaş, koruma kararları etkisiz” diyerek yardım talep etti.

    Emir Öztürk adlı erkeğin sosyal medya ve telefondan kendisine gönderdiği tehdit mesajlarını kendi hesabından paylaşan Sarı, ilk paylaşımında şunları söyledi:

    “Bir yıldır süren ölümle tehdit – cinsel taciz davam var. Dosya üzerine dosya açılıyor ancak hiçbir ilerleme yok. Günlerdir aileme ve bana atılan mesajlarla tehdit ediliyorum. Can güvenliğim yok, sesimi duyun.”

    Sarı, Emir Öztürk’ün yazdığı mesajların ekran görüntüsünü paylaşırken, “Bir yıldır bu tehdit ve hakaretlere maruz kalıyorum. Hukuki süreç yavaş, koruma kararları etkisiz. Bütün bu mesajları dava dosyasına iliştirdik. Mart ayında biri Bakırköy Adliyesi biri Küçükçekmece Adliyesi olmak üzere iki ayrı duruşma var. Sadece dosya üzerine dosya açılıyor, başka hiçbir şeyin olduğu yok.”bilgilerini verdi.

    TEHDİT ETMEYİ SÜRDÜRDÜ

    Emir Öztürk adlı erkek, Sarı’nın Twitter paylaşımlarına da tehdit içerikli cevaplar yazmayı sürdürdü. Bunun üzerine Sarı, son olarak “Korkmuyorum” yazdı. Sarı’ya binlerce destek tweeti geldi.

    ÖZTÜRK “DALGA GEÇMEK İSTEDİM, TEDAVİ GÖRÜYORUM” DEDİ

    Emir Öztürk ise Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarda “Ben bu mesajları dalga geçme amacıyla attım. Travmatik boyutta takıntı ve dürtüselliğini kontrol edememe rahatsızlığıyla tanılandım. Halen psikolojik tedavi görüyorum. Bengi Ekin Sarı liseden edebiyat hocamdır. Saygısızca olduğunu düşündüğüm bazı davranışlarını takıntı yaptım ve kendisine dalga geçme amaçlı mesajlar atmaya başladım. Amacım ne olursa olsun attığım mesajlar kabul edilemez… Ekin hocamdan özür diliyorum” ifadelerini kullandı.

  • 3 gün önce telefon etti ‘Geliyorum’ dedi, sonrasında haber alınamadı

    Adana’nın Seyhan ilçesindeki Yavuzlar Mahallesi’nde yaşayan Serpil Doruk’un ilk eşinden olan kızı Selgin Yılmaz, 5 yıl önce Ankaralı kuyumcu S.Y. ile evlendi. 2 çocukları dünyaya gelen Selgin Yılmaz, anlaşamadığı eşinden geçen Aralık ayında boşandı. Çocukların velayeti babaya verildi.

    ‘BEN ONU NE YOKLUKLARLA BÜYÜTTÜM’

    Boşanma davasının ardından Ankara’da yalnız yaşamaya başlayan genç kadın, 3 gün önce annesi Serpil Doruk’u telefonla arayarak, Adana’ya gelmek üzere otobüse bineceğini söyledi. Ancak Sezgin Yılmaz, aradan geçen 3 güne rağmen annesinin evine gelmedi.

    Kızının cep telefonunu sürekli aradığını ancak ulaşamadığını gözyaşları içinde anlatan anne, şöyle konuştu:
    “Damadımın ailesiyle aramızda husumet vardı. Bu nedenle kızımla, evli kaldığı 5 yıllık süreçte çok nadir telefonla görüşebiliyorduk. Eşinin ve ailesinin kendisine kötü davrandığını söylüyordu. Üç gün önce otobüsle yanıma, Adana’ya geleceğini haber verdi ama gelmedi. Üç gündür kızıma ulaşamıyorum. Bir an önce kızımın bulunmasını istiyorum. Hayatından endişe ediyorum.”

  • Ölü Yıkama Masası Üzerinde Cesedi Bulundu!

    Konyaaltı ilçesindeki Arapsuyu Merkez Camii müezzini, sabah namazı sonrası teneşir masası üzerinde bir örtü olduğunu fark edip kontrol etti. Örtünün altında bir bebek olduğunu gören cami görevlisi, durumu sağlık ve polis ekiplerine bildirdi.

    Olay yerine gelen ekipler, 5 aylık olduğu tahmin edilen erkek bebeğin yaşamını yitirdiğini belirledi. Ağzından kan geldiği görülen bebeğin, yaklaşık 6 saat önce öldüğü belirlendi.

    Polis, bebeği bırakan kişi ya da kişileri belirlemek için caminin güvenlik kamerası görüntülerini incelemeye aldı. Bebeğin cansız bedeni ise otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü.