Blog

Geçtiğimiz gün Ataşehir’de bir açılışta konuşan Sedat Peker, kendisini dinlemeye gelen taraftarlarına silahlanma çağrısı yapmış ve “Silah iyi insanların elinde bir güvencedir. Bu sebeple imkanı olanlar mutlaka ruhsatlı silahlar, av tüfekleri alsınlar, mutlaka hazırlıklı olsunlar. Biz kötüye hazır olalım da iyi gelirse amenna” demişti. Bu sözler sosyal medyada infial yaratınca Peker’den bir açıklama daha geldi.

“KURUDUN ULAN KUDURUN”: Gelen eleştirler üzerine Twitter hesabından bir mesaj yayınlayan Sedat Peker, şunları söyledi;

“Konuşmam ile ilgili sayın savcılık makamına suç duyurusunda bulunanlar… Boşuna sevinmeyin! Ergenekon sürecinde haksız yere 10 yıl cezaevinde kaldığım için bir avukat kadar bilgiliyim… Suç olan hiçbir şeyi söylemem. Kudurun ulan kudurun..” ifadelerini kullandı.

Kocaeli 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan kamu davasında, Tuncer Ustael Meryem Tanhal’ı, 20 Aralık 2008 tarihinde ‘tasarlayarak canavarca hisle, eziyet çektirerek öldürmek’ ile suçlanıyor.

Ustael, Meryem Tanhal’ın ölmesinden yararlanarak cep telefonunu çalmak, ona ait banka veya kredi kartını izinsiz kullanmak ve cebir kullanarak birden fazla kişiyi hürriyetinden yoksun kılmakla da suçlanıyor.

Şüpheli İsa Palu hakkında açılan davada, kardeşi Meryem Tanhal’ın Tuncer Ustael tarafından ‘tasarlayarak canavarca hisle, eziyet çektirerek öldürmek’ suçuna yardımla, cebir kullanarak birden fazla kişiyi hürriyetinden yoksun kılmakla ve Meryem Tanhal’a ait banka veya kredi kartını izinsiz kullanmakla suçlanıyor. .

Ailenin diğer fertlerinin de cinayete yardım ve cebir kullanarak birden fazla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından cezalandırılmaları talep edildi.

Çocuklara cinsel istismar idiasıyla ilgili soruşturma sürüyor

Meryem Tanhal’ı öldürdüğü öne sürülen Tuncer Ustael’in, Meryem Tanhal’ın oğlu R.T.T., kendi oğlu E.S.U. ile kızı Z.U.’ya yönelik cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla ilgili soruşturma Körfez Cumhuriyet Başsavcılığı’nca sürdürülüyor.

Milas’ta yakalandığı grip rahatsızlığı sebebi ile Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi altına alınan Dr. Mete Ersoy Anadolu Lisesi öğrencisi Buket Bektaş tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.

Buket Bektaş’ın hayatını kaybettiğini öğrenen sınıf arkadaşları büyük üzüntü yaşarken, merhumenin cenazesi bugün Milas’a bağlı Ören Alatepe Mahallesi’nde kılınacak cenaze namazının ardından toprağa verilecek.

Olay, Beykoz’da geçtiğimiz ay meydana geldi. Yurt dışından gelen oğlunu almak için Sabiha Gökçen Havalimanı’na giden 66 yaşındaki Yunus Ç., Beykoz’daki eve döndüklerinde aracını bahçesinden içeriye sokamadı. Daha önce de defalarca benzer durumu yaşadığı iddia edilen yaşlı adam, komşularını kornaya basarak uyardı. Ancak komşuları yaşlı adam ve oğluna hiç beklemediği bir tepki gösterdi. Yaşlı adamın kornaya basmasına sinirlenen komşuları baba ve oğulla tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine iki taraf birbirine girdi. Yunus Ç ve oğlu Murat. Ç.’ye sopa ve taşlarla saldıran şahıslar yumruk da atmaya başladı. Bunun üzerine yaşlı adam da elindeki süpürge ile karşılık verdi. Ortalık adeta birbirine girerken, kavga dakikalarca sürdü.

Tüm bu yaşananlar ise güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde iki taraf park yeri yüzünden tartışmaya başlıyor. İki tarafında yaşlı üyelerinin tartışmasına diğer aile üyeleri de karışıyor. Bunun üzerinde sopalarla yaşlı adam ve oğlunun üzerine yürüyor. Bazıları yumruk atarken, kavgaya kadınların da katıldığı görülüyor. Öte yandan Yunus Ç. de kendisine saldıranlara süpürge ile karşılık veriyor.

‘4 KİŞİ DAHA GELDİ’

Daha sonra olay yerine polis gelirken, her iki taraf da polis merkezine giderek birbirinden şikayetçi olduğu öğrenildi. Komşularının saldırısına uğradığını iddia eden Yunus Ç. isimli yaşlı adamın polise verdiği ifadesinde, “Olaydan 3 gün önce ikametimin önüne beyaz renkli araç bahçe kapımı ve evimin tek girişini kapatarak park etti. Aracını çekmesini istediğimde ‘Burası belediyenin yolu. İstediğim gibi park ederim’ dedi. Ben de kendisine, ‘Burası belediyenin değil, özel yer’ dedim. Yani kendisinin park ettiği yer benim tapulu malımdır. Kendisiyle sözlü tartışmaya girdik ve aynı adreste oturan 4 kişi daha gelip bana hep birlikte saldırdılar. Bu olayda kimse bana vurmadı, sadece sözlü tartışma yaşadık. 3 gün sonra yaşanan olayda ise oğlum ve gelinimi almak için havalimanına gittim. Eve döndüğümde bu şahıslar yolu kapatmışlardı. Kornaya bastığımda sanki hazır bekliyorlarmış gibi oğluma saldırdılar ve bir anda darp etmeye başladılar. Oğluma bir şey yapmalarından korktuğumdan, çevreden yardım istedim. Eğer yardım gelmemiş olsaydı oğluma, gelinime ve bana daha büyük zarar vereceklerdi. Bu olayın tamamına ait kamera kayıtları elimde mevcut. Suçlamaları kabul etmiyorum. Davacı ve şikayetçiyim” dediği öğrenildi.

Yaşlı adam ayrıca eşinin kanser hastası olduğunu söyleyerek, ambulansın girmesinin bile araç parkı yüzünden mümkün olmadığını ve aynı durumun defalarca yaşandığını iddia etti.

Resmi Gazete’de yer alan Cumhurbaşkanı kararına göre, aynı dönem için ‘ülke toplam şeker kotası’ 2.7 milyon ton olacak. Kararda, pancar şekeri A kotası 2.6 milyon ton, B kotası ise A kotası’nın yüzde 5’ine karşılık gelen 131 bin 625 ton, NBŞ kotası da ülke toplam A kotasının yüzde 2.5’ine karşılık gelen 67 bin 500 ton olarak belirlendi.

Şeker Kanunu’nda A kotası: Yurt içi talebe göre üretilen ve pazarlama yılı içinde iç pazara verilebilen şeker miktarını; B kotası: A kotasının belli bir oranına tekabül eden ve güvenlik payı için bulundurulmak üzere üretilen şeker miktarını temsil ediyor.

Karar ekinde, 2019-2020 Pazarlama Yılı pancar şekeri A ve B kotalarının fabrika ve şirketler bazında dağılımı da yer alıyor.

NİŞASTA BAZLI ŞEKER NEDİR?

Genellikle mısırdan elde edilen bir sıvı şeker olan NBŞ, şeker kamışı ya da pancardan elde edilen sofra şekeri gibi tek başına tüketilmez ancak endüstriyel olarak üretilmiş gıdaların hemen hepsinde kullanılır.

Kan şekerini oldukça hızlı yükselten nişasta bazlı bu ürün, şekerin en zararlı formu olarak görülüyor. NBŞ; meyve suyu, bisküvi, ketçap gibi çok geniş bir yelpazedeki ürünlerde yer alıyor. Şirketler bu ürünü daha ekonomik olduğu için tercih ediyor.

Türkiye’de NBŞ, belirlenen kota kadar üretilebiliyor. Bu kararla birlikte Türkiye’de şeker üretiminin yüzde 97.5’i pancardan sağlanmış olacak.

Milliyet gazetesinden Çiğdem Yılmaz’ın haberine göre; Beyza Tufan (39) siyasetin içinde bir kadın. MHP Üsküdar İlçe Başkan Yardımcısı olan ve ardından da İYİ Parti’ye geçerek İstanbul İl Yönetim Kurulu üyesi olan Tufan, sosyal medyada kendisini destekleyen Şenol Tören isimli bir kişiye telefon numarasını verdi. Bunun ardından Tören, aşkını ilan ederek Tufan’ı rahatsız etmeye başladı. İddiaya göre Tufan, sosyal medyadan Tören’i engelleyince taciz ve tehdit süreci başladı.

Uzaklaştırma kararı

Bunun üzerine yargıya başvuran Tufan, kendisini taciz eden ve öldürmekle tehdit eden Tören hakkında uzaklaştırma kararı alınmasını sağladı. Buna rağmen Tören’in tehditlerinden kurtulamadığını belirten genç kadın korku içinde yaşadığını anlatıyor:

“Telefon numaramı aldıktan sonra bana ilanı aşk etmeye ve gece gündüz mesajlar atmaya başladı. Şahsı telefonumdan engelledim. Bunun üzerine sosyal medya mesajları üzerinden bana yazmaya devam etti, oralardan da engelledim fakat her engelleyişimin ardından kendine yeni hesaplar açıp tehdit ve taciz etmeye devam etti. Ofisimi gelip beni öldürmekle tehdit ediyor. Yaptığım araştırmalar sonucu şahsın kasten adam öldürmeye teşebbüs, hırsızlık ve uyuşturucudan sabıkalı olduğunu öğrendim. İstanbul Anadolu 3. Aile Mahkemesi’ne başvurdum, uzaklaştırma kararını çıkartıldı. Bu karar kendisine tebliğ edilmesine rağmen, mesajlar, taciz ve tehdit devam ediyor. Aşkına karşılık vermediğim takdirde beni ve varsa erkek arkadaşımı öldüreceğini söyledi. Ne yazık ki Türkiye’de de uzaklaştırma kararını ihmal ettiği için 10 günlük bir ceza alıyor. Bu cezalar da caydırıcı değil. Bu adam zaten yıllarca hapis yatmış bir insan 10 gün ceza alsa da, bir şey değişmeyecek. Ben artık hayatımdan endişe etmeye başladım.”

“Bana iftira atıyor”

İddialarla ilgili ulaştığımız Şenol Tören de şunları söyledi:

“Kendisiyle bir yıldır arkadaşlığımız vardı. Ne taciz ne de tehdit ettim. Hepsi iftira. 2 ay önce ayrıldık. Benim adıma kendisi sahte hesaplar açıp, kendisine mesajlar atmış. Bana neden böyle bir şey yaptığını inanın ben de bilmiyorum.”

Serdar Ege yönetimindeki Eskişehir Büyükşehir Belediyesine ait 26 GA 295 plakalı halk otobüsü, Eskişehir-Ankara kara yolu Alpu Kavşağı yakınlarında, İlyas Yıldız’ın kullandığı 10 VV 356 plakalı TIR’a arkadan çarptı.Kazada ilk belirlemelere göre 1 kişi öldü, 4’ü ağır 17 kişi yaralandı.