Blog

  • Bakan açıkladı Pet şişe getirenlere kontör yükleyeceğiz

    Ankara Büyükşehir Belediyesi Çocuk Meclisi üyesi 16 çocuğu Bakanlıkta kabul eden Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, çocukların çevre ve doğaya ilişkin sorularını yanıtladı.

    Çevre ve Şehircilik Bakanı olarak en büyük hedefinin çocuklara daha güzel bir gelecek bırakmak, şehirlerdeki yaşam kalitesini artırarak daha çevreci şehirler inşa etmek olduğunu belirten Kurum, tüm illerde çevrenin iyileştirilmesi amacıyla çalışmalar yürüttüklerini söyledi.

    Gelecek adına doğada yaşayan canlıların da korunması gerektiğini vurgulayan Kurum, “Akdeniz foku, flamingo, deniz kaplumbağaları gibi nesli tehlike altında olan hayvanlarımız var. Tuz Gölü etrafında yerleşik durumda olan flamingolarımızı korumak adına bu sene 12 bin 700 yavruyu tespit ettik, koruma altına aldık. Onlar büyüyecek ve flamingoların nesli devam edecek. Akdeniz foku ile ilgili de aynı çalışmayı yürütüyoruz. Geçen yıl yaklaşık 70 bin yavru caretta caretta kaplumbağamızı denize bıraktık.” diye konuştu.

    Çevreyi ve doğayı korumak adına Bakanlık tarafından yapılan çalışmalar sonrası, ozon tabakasına zarar veren sprey ve traş köpüğü gibi malzemelerin kullanımını yaklaşık yüzde 87 oranında azalttıklarını vurgulayan Kurum, çocuklara, oynadıkları “slime” adı verilen oyuncağı, yapımında kullanılan zararlı maddeler nedeniyle dikkatli kullanmaları uyarısında bulundu.

    Şehir planlaması yaparken içinde parklar, sosyal donatılar ve yeşil alanların olduğu alanları da ayırdıklarını, yeşil alan miktarını daha da artırmayı hedeflediklerini belirten Kurum, içinde kıraathaneler, yeşil alanlar, bisiklet ve yürüyüş yollarının olacağı millet bahçeleri projeleri geliştirdiklerini söyledi.

    Özel koruma bölgesi olan Gölbaşı Mogan Gölü’nde biriken çamuru çıkartmak için başlattıkları proje kapsamında yaklaşık 2 milyon 700 metreküp dip çamurunun çıkarıldığını belirten Kurum, bu sayede gölün, oradaki canlıların daha iyi şartlarda yaşayabileceği bir hüviyete kavuştuğunu, aynı zamanda proje kapsamında ailelerin çocuklarıyla gölün etrafında zaman geçirebileceği yeni düzenlemeler yapacaklarını kaydetti.

    “Pet şişeleri getirenlere kontör yükleyeceğiz”

    Meclis üyesi bir çocuğun “Bir gününüz nasıl geçiyor?” sorusunu Kurum, şöyle yanıtladı:

    “Erkenden kalkıyoruz. Çocuklarımızla kahvaltı yapamıyoruz maalesef vaktimiz olmuyor. Burada şehirlerimizin problemleriyle ilgili toplantılar yapıyor, kararlar alıyoruz. Hafta sonları illere gidip şehir ve çevreye ilişkin sorunları çözmek adına toplantılar yapıyoruz, kararlar alıyoruz. O kararlar çerçevesinde şehirlerin yaşam kalitesini yükseltmek adına projeler geliştiriyoruz. Artık böyle makamlar, görevler biraz kendi hayatınızın dışında, ülkeniz, vatanınız, bayrağınız için fedakarlık göstermeniz gereken alanlar. İnşallah siz de büyüdüğünüzde, daha iyi makamlara geldiğinizde bizden daha iyilerini yapacaksınız.”

    Kurum, 1 Ocak itibarıyla plastik poşetlerin ücretlendirildiğini anımsatarak, plastik poşetlerin hem doğaya hem de denizde yaşayan canlılara büyük zararı olduğunu söyledi.

    Bakanlık tarafından 2021 yılında uygulanmaya başlanacak depozito uygulaması hakkında da bilgi veren Kurum, şöyle devam etti:

    “2023 yılında tüm Türkiye’de depozito uygulamasına geçmek istiyoruz. Pet, cam şişeler süt içilen karton kutular gibi ürünlerin kullanımını azaltmak ve bunları geri dönüşümde kullanmak için depozito uygulamasına geçeceğiz. Amacımız üretilen kapların yüzde 80’inin, 90’ının, bu uygulamaya geçmiş gelişmiş ülkelerde olduğu gibi geri toplanması. Dolayısıyla bu ham maddeleri üretimde yeniden kullanarak, çevreye daha az zarar vermiş olacağız. 2021 yılında plastik poşet, cam, metal şişeler, karton kutular gibi geri dönüşümü yapılabilecek malzemelerde depozito uygulamasına geçeceğiz. Bu uygulamayla o pet şişeleri getirenlere kontör yükleyeceğiz, otobüsle alakalı bilet uygulamasında destek olacağız. Belki nakit de verebiliriz. Onları siz toplayacaksınız, belki çikolata, gofret alacaksınız. O uygulamaları en yakın zamanda ülkemize getireceğiz.”

    “Tekneleri dijital olarak takip ediyoruz”

    Bakan Kurum, daha az katlı, mahalle ölçeğinde yatay mimari projeler gerçekleştireceklerini belirterek, bu projelerde yeşil alan miktarının çok fazla olacağını söyledi. Şu an 28 ilde 52 millet bahçesi projesi olduğunu belirten Kurum, buna yenilerinin eklendiğini ifade etti.

    Türkiye’de 459 mavi bayraklı plaj olduğuna işaret eden Kurum, bu sayıyla Türkiye’nin dünyada üçüncü sırada yer aldığını, çok kısa zamanda birinci olmayı hedeflediklerini vurguladı.

    Bakanlık olarak, denizleri temiz tutmak adına gemilerden atılan atıkları topladıklarını anlatan Kurum, “Atıkları takip ediyoruz, o atıkları belli periyotlarla marinalara bırakma zorunlulukları var. Bu tekneleri dijital olarak takip ediyoruz. Hemen hemen birçok marinamızda sıfır atık sistemini kurarak o atıkları ayrıştırıyoruz, plastikleri ayrı bir tarafa, metalleri ayrı bir tarafa, kartonları ayrı bir tarafa… Organik atıkları da kompost makinası gübre haline getiriyor, o gübre ile bitkileri yetiştiriyoruz. Aynı şekilde denizden de atık topluyoruz.” ifadesini kullandı.

    Hava kirliliğine sebep olan yakıtlara ilişkin vatandaşlar ve belediyelere tedbir almaları noktasında uyarılarda bulunduklarını belirten Kurum, 7 gün 24 saat anlık olarak illerdeki hava kalitesini izleyerek zarar veren durumlar için tedbirler aldıklarını söyledi.

    Milli Eğitim Bakanlığı ile ortak protokol çerçevesinde Ankara’da hemen hemen bütün okullarda sıfır atık uygulamasına geçildiğine işaret eden Kurum, Türkiye’de toplam 11 bin 800 kamu kurumunda bu uygulamaya geçtiklerini, kısa zamanda bu oranı 14-15 bin seviyelerine çıkarmayı hedeflediklerini dile getirdi.

    Kurum, hedeflerinin 2023 yılında tüm Türkiye’de sıfır atık sistemine geçmek olduğunu, bu sayede yıllık 20 milyar lira tasarruf sağlanacağını vurguladı.

    Kurum’dan çocuklara bisiklet sözü

    Konuşmaların ardından, Çocuk Meclisi üyelerinden Tuğçe Yalçınkaya, Kurum’a kendi yazdığı kitabı hediye etti.

    Bakan Kurum’un “En büyük hayalin nedir?” sorusuna Yalçınkaya, “En büyük hayalim ünlü bir yazar olmak ve ülkem için faydalı şeyler yapmak. Çevreye ilişkin hayalim de insanların doğaya daha duyarlı olması.” yanıtını verdi.

    Etkinlikte bir Çocuk Meclisi üyesi, çizdiği resmin bulunduğu tabloyu Kurum’a hediye etti. Çocuklara karnelerini soran Kurum, ikinci dönem takdir belgesi getirenlere bisiklet hediye edeceklerini söyledi.

    Kendisiyle konuşmak isteyen bir çocuğun ablasıyla telefonda bir süre sohbet eden Kurum, daha sonra çocuklarla özçekim yaptı.

  • İş adamı yanında çalışan karı kocayı kaçırdı!

    Adana’da bir iş adamı yanında çalışan ve kendisini 3 milyon lira dolandırdığı ileri sürülen şahsı ve karısını arkadaşlarıyla birlikte kaçırdığı iddiasıyla gözaltına alındı.

    Olay, merkez Seyhan ilçesine bağlı Sümer Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, İstanbul’da müteahhitlik ve tekstil işiyle uğraşan M.Ç., yanında çalışan Ç.K.’nın kendisini 3 milyon lira dolandırıp kayıplara karıştığı iddiasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına hakkında şikayette bulundu. Ancak Ç.K. bir türlü bulunamadı. Bunun üzerine M.Ç. arkadaşlarıyla birlikte Ç.K.’yı aramaya başladı. Bugün de Ç.K.’nın Adana’da olduğunu öğrenen iş adamı M.Ç., yanına 8 arkadaşını alarak Adana’ya geldi. Ç.K.’nın bir kargo şubesi önünde olduğunu belirleyen M.Ç. arkadaşlarıyla birlikte borcunu vermeyen Ç.K. ve yanında bulanan karısı S.K.’yı minibüs ve otomobil ile kaçırdı. Olaya tanık olan kargo çalışanları ve vatandaşlar polisi aradı.

    Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ve polis merkezi ekipleri ihbar üzerine alarma geçti. Polis kısa sürede minibüsü Mithat Özsan Bulvarı’nda buldu. İçindeki şahısları ve kaçırıldığı ileri sürülen Ç.K.’yı yakaladı. Zanlıları gözaltına alırken Ç.K. “Bana para verdiğini ileri süren şahıslar beni ve eşimi kaçırdı. Beni vuracaklarını söylediler eşimi de dağa götürdüler” diye konuştu.

    Polis daha sonra otomobil ile kaçırılan kadını da bulup olay yerine getirdi. Burada kadın polis tarafından zanlıların elinden alındı. İş adamı M.Ç. ise Ç.K.’nın kendisinin yanında çalıştığını ve 3 milyon lira dolandırıp kaçtığını, bugün de Adana’da olduğunu öğrenip gelip kendisinden parasını almak için yanlarına aldıkların,ı kaçırma ve alıkoymanın olmadığını öne sürdü.

    Şahıslar ifadeleri alınmak üzere emniyete götürüldü.

  • Seçim öncesi ortalığı karıştıracak sözler: Bir fakslık işi var!

    Beşiktaş eski Belediye Başkanı Murat Hazinedar, basın toplantısı düzenledi Hazinedar, “Siyasi partiler millete hizmet etmek için kurulmuş organizasyonlardır. Ama CHP’de tam tersine ne kadar millete sırtınızı döner ve parti içine oynarsanız, o kadar irtifa kazanacağınız bir siyasi yapı ve anlayış bulunmaktadır. Benim yanımda tek bir MYK üyesi ya da parti meclisi üyesi olmadığı için aday belirleme sürecinde ismimi hatırlayan olmadı. Genel başkanım ise hem kendi lafını hem de parti hukukunu çiğnetmeyi göze alarak arkamda durmamıştır” dedi.

    “ANKETLERDE BEN BİRİNCİ ÇIKIYORDUM”

    “Buradan genel başkana, MYK üyelerine ve parti meclisi üyelerine soruyorum” diyen Hazinedar, “Battal Bey’i yeniden aday yaparken ya da Murat Hazinedar ismini hiçbir şekilde değerlendirmeye dahi almazken ölçüleriniz, parametreleriniz neydi? Halkın sevgisi teveccühü mü? Anketler ortada. Kumpaslarla görevden uzaklaştırıldığım tarihe kadar hem kendi ilçem Beşiktaş’ta, hem de İstanbul’da 39 ilçede yapılan anketlerde İstanbul’da birinci çıkan belediye başkanı ben oldum. Hatta CHP’nin bugün büyükşehir belediye başkan adayı Ekrem İmamoğlu’nun o tarihlerde yaptırdığı İstanbul anketlerinde ben birinci çıkıyordum. Kendisine sorabilirsiniz.”

    “BİR FAKSLIK İŞİ VAR”

    “Buradan ona da seslenmek istiyorum; unutmasın ki büyükşehir belediye başkanı bile olsa İçişleri Bakanlığı nezrinde maalesef bir fakslık işi var. Bizim olduğumuz gibi. Bugün partisinin genel meclisinde haksızlığa uğramış bir arkadaşına söyleyecek bir sözü yoksa yarın Allah korusun kendisine yapılacak böyle bir haksızlıkta herhalde bu açıklamamı hatırlayacak ve vicdanı sızlayacaktır” şeklinde konuştu.

    “YAPIŞTIRDIĞINIZ ETİKETE BİR CEVAP VEREMİYORUM”

    Murat Hazinedar, “CHP’de maalesef üzülerek söylüyorum ama bu aynı zamanda malumun da ilanıdır, kimlik siyaseti yapılmaktadır. Maalesef Battal İlgezdi ile aramızdaki en önemli fark budur. İstanbul’da seçilmesi garanti olan neredeyse bütün ilçelerde bu yaklaşım egemen olmuş ve aday belirleme süreçlerinde tercih sebebi olmuştur. 2 Şubat 2019 tarihinde yeniden toplanacak olan parti meclisinde, arz ettiğim hususların değerlendirilerek, 4 Ocak 2018 tarihinden görevinden uzaklaştırılan Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar’a ve halkımıza bir cevap verilmesini bekliyorum. Çünkü ben ne oğluma, ne eşime, ne Beşiktaş’a ne de beni tanıyan Türkiye’ye, insanlara; Battal İlgezdi’yi aday yapıp beni yapmamakla verdiğiniz mesaj üzerinde vatandaş nezrinde yapıştırdığınız bu etikete bir cevap veremiyorum. Sadece parti hukuku ve ahlakı gereği değil insani ve vicdani ahlak gereği de bu cevapları sizlerden bekliyorum. Aksi takdirde partinin kurumsal kimliği ve geleceği tartışmalı hale gelecektir. Sorularıma anlaşılır, kabul edilebilir ve net cevaplar verilmediği takdirde tüm yasal haklarımı kullanacağım ve meşru her zeminde bana yapılan bu haksızlığı dile getireceğimi kamuoyuna saygıyla sunarım” diye konuştu.

    “RANDEVU DAHİ VERMEMİŞTİR”

    Ekrem İmamoğlu’nun, kendisiyle çok samimi olduğu her yerde söylediğinin hatırlatılması üzerine Hazinedar,

    “Kendisinin Sayın Cumhurbaşkanı’ndan randevu almak için gösterdiği çabayı saygıyla karşıladım. Son derece doğru, yapıcı bir yaklaşımdı. Ama kendi partisinin mağdur edilmiş, üstelikte bütün detaylarını sayın genel başkan nasıl biliyorsa, kendisinin de biliyor. Adaylığından sonra aramama rağmen randevu dahi vermemiştir. Bunu özellikle paylaşmak istedim” diye konuştu.

    İMAMOĞLU’NDAN MURAT HAZİNEDAR’A YANIT

    Son olarak eski Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar’ın kendisine yönelik, “Adaylığından sonra aramama rağmen randevu dahi vermemiştir. Bunu özellikle paylaşmak istedim” sözleri üzerine ise İmamoğlu, “Murat Hazinedar benim arkadaşımdır. Biz çok defa telefonda konuştuk. Bire bir görüşme talebini de geçtiğimiz hafta iletti. Biraraya geliriz. 5-6 gün gecikme ile randevu vermeme gibi durum söz konusu olamaz. O benim arkadaşımdır. Konuşuruz, düzeltiriz. Ben haksızlığa uğradığını defalarca televizyonlarda konuştum. Geçen hafta da ilettim. Geçen haftada naklen yayında dile getirdim. Hem kendisinin hem de Ataşehir Belediye başkanının dile getirmiş biriyim. Hiçbir yargı hakkında yoktur. Bunu defalarca dile getirmiş biriyim” diye yanıt verdi.

  • 21 yaşındaki genç kızın kahreden ölümü

    Kaza, bugün saat 06.00 sıralarında, Aydın- Muğla karayolu Çaltı Mahallesi yakınlarında meydana geldi. Aydın yönünden gelen Ö.K. yönetimindeki 35 P 0171 plakalı otomobilden yol kenarında inen Dilay Ketboğa, evine gitmek için karşıya geçmek istedi. Bu sırada karşı yönden gelen E.H. yönetimindeki 48 NV 425 plakalı minibüs, Ketboğa’ya çarptı. Savrulup yola düşen Ketboğa’nın üzerinden, yine Aydın yönüne giden M.E.G. yönetimindeki 09 LC 488 plakalı otomobil geçti.

    İhbar üzerine kaza yerine jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Gelen sağlık ekibinin yaptığı kontrolde, Dilay Ketboğa’nın öldüğü belirlendi.

    Geçen yıl üniversiteden mezun olduğu belirtilen Dilay Ketboğa’nın cesedi, incelemenin ardından Çine Devlet Hastanesi’nin morguna kaldırıldı. Kazadan sonra sürücüler Ö.K., E.H. ve M.E.G., jandarma karakoluna götürüldü.

  • Metin Akpınar hakkındaki adli kontrol şartı kaldırıldı

    Metin Akpınar ve Müjdat Gezen, bir programdaki söylemleri nedeniyle haklarında başlatılan soruşturma kapsamında adli kontrol kararıyla serbest bırakılmıştı. 23 Ocak’ta savcılık, Müjdat Gezen hakkında verilen yurt dışı çıkış yasağı ve haftada bir gün imza atma şeklindeki adli kontrol kararını resmen kaldırmıştı. Gezen’in avukatı Celal Ülgen, “Anadolu Cumhuriyet Savcılığı talebimiz doğrultusunda adli kontrol kararını kaldırdı” demişti.

    Gelen son dakika habere göre, sanatçı Metin Akpınar hakkında uygulanan adli kontrol kararı da kaldırıldı.

  • Razer’dan Sevgililer Günü’ne özel pembe ürünler

    Razer, Sevgililer Günü’ne özel olarak geliştirdiği Quartz Pembe adını verdiği ürünleriyle dikkatleri üzerine çekti. Renkleri pembeye dönen ürünler ise şöyle:

    · Razer Basilisk fare

    · Razer Goliathus Extended Chroma fare matı

    · Razer Huntsman klavye

    · Razer Kraken headset

    · Razer Raiju Tournament Edition PS4 kolu

    · Razer Seiren X mikrofon

    · Razer Base Station Chroma headset ayağı

    · Razer Phone 2 için Quartz kılıf

    Razer’ın Quartz Pembe renk gamı ilk kez 2018’de dünya çapındaki oyuncu, yayıncı ve diğer influencer’ların beğenisine sunulmuştu.

  • Hırsızlık İçin Girdikleri Evin Sahibine Saldırdılar

    Olay, Çınarcık ilçesi Hasanbaba Mahallesi Kelfuat Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, M. Y. (17) ve arkadaşı B.A. (18), Halil İbrahim K.’nın (27) evine hırsızlık için girdi. Evdeki para ve cep telefonunu alan 2 arkadaşın gürültüsüne ev sahibi uyandı.

    Halil İbrahim K.’nın şüphelileri uyarması üzerine M.Y. ile B.K., şahsı boğazından bıçakla yaraladı. Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Halil İbrahim K.’nin durumunun iyi olduğu öğrenildi. Olayın ardından yakalanan 2 kişi tutuklandı.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan kaymakamlara sert uyarı!

    “Devletimize milletimize yaptıkları hizmetler için tüm mülki idare amirlerimize şükranlarımı sunuyorum.

    Bugün ilçelerimize gidip kıraathanelerde köy odalarında yapılan sohbetlerde şunu duyarız orada güzel hizmetler yapan mülki idare amirleri hasretle yad edilir.

    Kaymakamlarımız yönetim sistemimizin en uçtaki yetkilisidir.

    Mülki idare amirlerimizin özlük hakları sorunlarını çok yakında neticeye kavuşturacağız.

    Kendi dönemimizde devletle milleti aynı hedefler ve mücadeleler etrafından hamdolsun yeniden birleştirdik. 15 temmuz ihaneti ile zirveye çıkan onca saldırının başarılı olmasının sebebi de işte bu birlikteliktir.

    81 milyonun her bir rengi o gece sokağa çıkmış ve istiklaline canı pahasına sahip çıkmıştır.

    Türkiye cumhuriyetle cumhurun kaynaşmasında çok büyük yol aldı.

    Kaymakamlarımız 15 Temmuz gecesi devletlerine milletlerine ve demokrasiye olan bağlılıklarını birkaç küçük istisna haricinde ispatlamışlardır.

    Ülkemizde sayısı az ama sesi çok çıkan bir kesim devlet ile vatandaşın arasındaki uçurumun kapanmasından rahatsız oluyor.

    Sanatçı ancak kendi çizgilerine hizmet ettiği sürece sanattır. Bunlara göre müzik sadece belli türlerde olduğu sürece değerlidir. Aynı nobran tavır resim mimari, şiir gibi sanatlar için de geçerlidir. Biz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra milletimizin yanında yer alarak yolumuza devam edeceğiz

    Geçtiğimiz günlerde sayın Fazıl Say’ın konserine gittik. Bu konserde gerçekten güzel bir müzik ziyafetini hep birlikte yaşadık o gece cumhurbaşkanı olarak dünya çapındaki başarılı bir sanatçımızın yanında olmaktan gurur duydum, ancak malum kesimler şahsıma konsere katılanlara vicdana sığmayan laflar etdip büyük bir linç kampanyası başlattılar.

    AKM’nin yerine çok daha modern bir eserin temelini inşallah önümüzdeki hafta atacağız.

    Daha dün sinema sektörünün temsilcileri son yapılan düzenlemelere teşekkür için bizi ziyaret ettiler. Bizim yaptığımız kanun türk sinema ve dizi sektörünün çağ atlamasını sağlamıştır. Son yaptığımız düzenlemeyle bunun daha da ileriye gitmesini sağlayacağız.

    Bugün Türk dizileri dünyanın 156 ülkesine ihraç ediliyor ve yaklaşık 500 milyon kişi tarafından izleniyor.

    350 milyon dolarlık ihracat hacmi ile Türk dizileri ABD’den sonra bu alanda ikinci sıraya yükseldi.

    Eski Türkiye özlemi ile yanan çevreler ne bu başarıları ne de bizim sanatçılara verdiğimiz desteği biliyor.

    Kaymakam vatandaşı ile yatar vatandaşı ile kalkar. Kaymakam 8 saat mesai yapmaz. Sakın telefonunuz kapalı olmasın. Telefon devamlı açık olacak. Telefonu kapalı olan kaymakam olmaz aradığı zaman sizi ilgili ilgisiz herkes bulabilecek. Yönettiği ilçenin derdini bilmeyen kaymakam bizim nazarımızda görevini yerine getirmiyor demektir. Bu Vali yardımcısı için emniyet müdürü için de böyle… Aksi takdirde bu ülke yönetilemez. Günün 24 saati haftanın 7 günü vatandaşla iç içe olmanızı istiyorum.

    Sizle ancak bir yandan devletin itibarını en üst düzeyde tutarken bir yandan da halkın refah düzeyini en üst seviyede tutarak başarıya ulaşabilirsiniz.

    Mülki idare amirlerimizle üstesinden gelemeyeceğimiz hiç bir sorun yoktur. Cumhurbaşkanlığı sistemi ile artık mülki idare amirlerimiz çok daha güçlü.

    31 Mart’ta tarihi yerel seçim yaşayacağız. En önemli sorumluluk siz değerli kaymakamlarımızda.”

  • Tüketicilere çok önemli “indirimli fiyat süsü” uyarısı

    Tüketici derneklerinin temsilcileri, son günlerde peynir, yoğurt, zeytin, sıvı yağ ve çay gibi çokça tüketilen gıda ürünleri başta olmak üzere çok sayıda üründe gramajların düşürüldüğü belirtiyor.

    Gramajı düşürülen ürünlerin “indirimli fiyat süsü” verilerek satıldığını, zaman zaman bu ürünlerde indirim dahi yapılmadığını vurgulayan dernek temsilcileri, tüketicileri, bu “kurnazlığa” karşı dikkatli olması ve alışveriş yaparken ürünlerin gramajını incelemesi gerektiği konusunda uyarıyor.

    Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel Başkanı Aziz Koçal yaptığı açıklamada, bu konunun son yıllarda zaman zaman gündeme geldiğini ancak yaz aylarındaki spekülatif ataklardan sonra sıkça karşılaşmaya başladıklarını söyledi.

    Döviz fiyatlarındaki hızlı artış sonrası ürünlere zam yapıldığını belirten Koçal, yetkililer ve halkın tepkisinden çekinen bazı üreticilerin, sonraki süreçte gramaj düşürerek “gizli zam” yaptığını vurguladı.

    Koçal, “Kur dalgaları sırasında zam yapan bazı üreticiler, tepkilerden çekindiği için sonraki süreçte açıkça fiyatı artırmadan gramaj düşürerek gizli zam yaptı. Döviz yükseldiği anda artan fiyatlar, doların düşmesi sonrası gerilemedi. Bir de bunun üzerine gramajların azaltıldığını düşünürsek ciddi zam olduğunu görüyoruz.” dedi.

    Bu konularda çok şikayet aldıklarını anlatan Koçal, firmaların gramajı düşürerek iki yönlü zam yapmış olduğunu söyledi. Koçal, “Elimizde belgeleri var. Bir şampuan markası, 700 mililitre olan ürününü önce 650 mililitreye, sonra 600 mililitreye, son olarak da 550 mililitreye düşürmüş durumda. Ürün miktar olarak yüzde 20-25 azalmış ancak fiyatlar aynı veya artmış durumda. Bunların fotoğrafı da var bizde.” şeklinde konuştu.

    “GRAMAJA İLİŞKİN STANDART GETİRİLMELİ” 
    Aziz Koçal, burada haksız kazancın söz konusu olduğunu savunarak, şunları kaydetti:

    “Tüketici, aldığı her ürünün gramajına bakmalı. Gramajlar düşürülerek fiyatların indirimli veya zamsız olduğu süsü veriliyor. Burada iş tüketiciye düşüyor. Aldığı ürünün gramajına bakmalı ve geçmişte aldıklarıyla kıyaslamalı. Öte yandan, bu konuda bir standart oluşmalı. Bu Türk Standardları Enstitüsü aracılığıyla olabilir. Her ürünün gramajının sabit olabileceği bir standart olabilir. Mesela, ‘şampuanlar 500, 750 ve bin mililitre olmalı’ diyebiliriz. Yoğurt, bisküvi, çay ve toz şeker gibi ürünlere de bir standart konulabilir. Böylece tüketici mağdur olmaz. Bir de etkin denetim ve caydırıcı cezalar olursa suistimalin önüne geçilir.”

    Koçal, imalatçıların ve sanayicilerin bağlı olduğu meslek kuruluşlarına da burada iş düştüğünü, etik kuralların işletilmesi gerektiğini söyledi.

    “TÜKETİCİLERİMİZ, ÜRÜNLERİN GRAMAJINI VE ADEDİNİ İNCELEMELİ” 
    Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu da özellikle 2018 ortalarında dolardaki dalgalanmaya paralel olarak pek çok gıda ürününde fiyatların arttığını, bu süreçte bazı üreticilerin ürünlerin miktarını azaltmaya başladığını ifade etti.

    Her zaman kilogramla satın alınan yoğurt ve paket çayın bir kilogramdan 900-800 grama, kaşar peynirinin 700 gramdan 600-550 grama, sıvı yağın 5 litreden 4,5 litreye düşürüldüğünü bildiren Ağaoğlu, tuvalet kağıdı gibi ürünlerde de adet bazında azalma olduğunu aktardı.

    Ağaoğlu, “Bu yöntemle bir nevi gizli zam yapıldığını gördük. Paketlerin üzerinde yeni gramajlar yazıldığı için ortada yasaya aykırı bir durum yok. Ancak bu durum, ahlaki ve etik değil. Çünkü tüketici, alışkanlık dolayısıyla içerisinde bir kilogram yoğurt veya çay, 700 gram peynir olduğunu düşünerek ürünü satın alıyor.” diye konuştu.

    Girdi maliyetlerinde değişiklik olmadan veya kur dalgalanmasına maruz kalmadan yapılan zamların Ticaret Bakanlığına mobil uygulama veya telefon üzerinden şikayet edilebileceğini bildiren Ağaoğlu, “Ayrıca, tüketicilerimiz çok dikkatli olmalı, gramajlara, adetlere bakarak ürünleri almalı.” dedi.

    Piyasaya hakim olan bazı ulusal market zincirlerinin, bu avantajını kullanarak üreticiden direkt aldığı sebze ve meyveyi yüksek kar oranıyla sattığını iddia eden Ağaoğlu, bu marketlerin tüketicilerde itibar kaybına uğradığını, tüketicilerin artık pazar ve yerel marketlerden alışveriş yaptığını söyledi.

  • Mustafa Sarıgül, DSP’den Şişli Belediye Başkanı adayı

    Eski Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, DSP’ye katılmak için bugün, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal ile görüştü. 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde CHP’den aday gösterilmeyince partiden istifa eden Mustafa Sarıgül, DSP’ye geçiyor. Sarıgül’ün, seçimlere DSP’den giriyor.

    Sarıgül’ün açıklamalarından satırbaşları:

    Kendi evimizde, kendi yuvamızda bulunmaktan çok mutluyum. Genel Başkanımız açıklamalarını yaptı, çok teşekkür ediyorum. Ben konuşmamı yazılı olarak yapacağım. DSP Genel Başkanı Aksakal’a ve arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Binlerce yurttaşıma müjdeler olsun.

    ‘ECEVİT BANA EMANET ETMİŞTİ’

    Görüşme öncesi Twitter’dan mesajını paylaşan Sarıgül, “Genel Başkanımız Bülent Ecevit o gün beni Şişlili yurttaşlarıma emanet etmişti, Şişli’yi de bana… Yıllardır yolumdan hiç dönmedim. Bu gün de Bülent Ecevit’in bize öğrettiği siyaset kültürünü sürdürerek Genel Başkan Önder Aksakal’la birlikte yolumuza devam edeceğiz” dedi.