Alınan bilgilere Gercüş ilçesine bağlı Çukuryurt köyünde Şerif Turgut yönetimindeki 21 LB 618 plakalı minibüs, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda uçurumun kenarına düşerken, sürücü yaralandı.
Olay yerine giden köylüler tarafından sürücü sıkıştığı araçtan çıkarıldı. Minibüsün uçurumdan yuvarlanmaması için köylüler minibüsü iplerle ağaca bağladı. Daha sonra gelen iş makinesi ile minibüs uçurumdan çıkartıldı.
Kahramanmaraş’ın Dulkadiroğlu ilçesi Demirciler Çarşısı’ndaki küçük atölyesinde ahşaba hayat veren Tanır, Sultan Ahmet Cami başta olmak üzere dünyanın yedi harikası arasında yer alan Eyfel Kulesi, Özgürlük Anıtı’nın ahşaptan minyatürünü yapıyor.
Özellikle kullanılmayan ev eşyalarından çocuklar için oyuncak, evler için yeniden eşya yapan Tanır, “Ben bir kamu kuruluşundan emekli oldum. Bu işlere hobi olarak başladım, şimdi de atıl durumdaki materyalleri alarak tasarlıyorum. Örneğin dikiş makinesi ayağı. Bunu alıp koltuk haline getirdim. Vatandaşlarımız istediği ne ise aynısını yapıp teslim ediyorum. Eski karyola başlığı bunlar değerlendirilip güzel bir oturma grubu veya sedir olabilir. Evdeki her eşyayı atmasınlar. Geri dönüşümü sağlayabilsinler. Çocukların plastikten yapılan Çin mallarını kullanmaktansa ahşap ürünleri kullanmalarını tavsiye ediyorum. Bir bez parçasını dahi değerlendirmeye çalışıyorum. Kıl testereyle çocukların oyuncaklarını elimde hazırlıyorum. Dikiş makinesinin dikiş diken kafa kısmından traktör yapıyorum. Ütüden otomobil yapıyorum. Bu ürünler evde bir süs eşyası olarak kullanılabilir” dedi.
Bozova’ya bağlı Dutluca Mahallesi’nde iş makinesiyle kanal kazısı yapılırken, kaya mezarı bulundu. İşçiler ve mahalle sakinleri, içinde kemiklerinden bulunduğu mezarı fark edince durumu jandarma ve Şanlıurfa Müzesi Müdürlüğü’ne bildirdi. İş makinesi yardımıyla girişi genişletildikten sonra kaya mezarına giren görevliler, 180 santim uzunluğunda, 65 santim genişliğindeki bölümde insan iskeletinin bulunduğu 3 mezar buldu. Roma dönemine ait olduğu tahmin edilen kaya mezarıyla ilgili kesin verilerin, kurtarma kazısı çalışmalarının tamamlanması ile ortaya çıkacağı bildirildi.
Müze Müdürlüğü yetkilileri tarafından kanal çalışmasının durdurulduğu, bölgenin durumuyla ilgili hazırlanacak raporun ardından karar verileceği belirtildi.
Geçtiğimiz yıl Kartal’da zabıta memuru Kenan Fidan’ı darp ettiği gerekçesi ile görevden uzaklaştırılan İBB Zabıta Daire Başkanı Tayfun Karali’nin yargılanmasına başlandı. İstanbul 30. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasına, tutuksuz yargılanan sanık Tayfun Karali ve avukatları katılırken müşteki Kenan Fidan duruşmaya gelmedi.
“Bu benim yaptığım yanlışı anlatmaz ama…”
Tutuksuz yargılanan Tayfun Karali, kimlik tespiti sırasında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hukuk Müşavirliği’nde avukat olarak görev yaptığını, aylık gelirinin de 6 bin TL olduğunu söyledi. Olay tarihinde belediyede Zabıta Daire Başkanıolarak görev yaptığını, şikayetçinin zabıta memuru olmadığını söyleyen Tayfun Karali, “Bu benim yaptığım yanlışı anlatmaz ama” dedi.
Önlerinde belediyeye ait bir araçla seyir eden şikayetçinin emniyet şeridini ihlal ettiğini, yolda araçları sıkıştırdığını, bu nedenle ölümcül bir kaza tehlikesi atlattıklarını söyleyen Karali, “Aynı anda otoparka girdik. İnsanları öldürmeye teşebbüs ediyorsun, neden insanların hayatını tehlikeye atıyorsun dedim. İnsani bir refleksle şiddetli bir tepki gösterdim. Kusurlu olduğumu kabul ediyorum” dedi.
“Tokat attım”
Bunun üzerine hakim, “İnsani bir refleksle neyi kast ediyorsun” dedi. Karali de, “Tokat attım” dedi. Ardından toplantıya yetişmek için olay yerinden ayrıldığını, şikayetçinin de olay yerinden ayrıldığını söyleyen Karali, “Ancak olaydan 6-7 dakika sonra bayılmış. Ardından ambulans çağrılmış. Basına da bu şekilde yansıtıldı. Kendisi zabıta memuru olmadığı halde memur elbisesi giydirilip organizasyon yapılıyor. Davanın hukuki zemini bu değil” iddiasında bulundu.
Tayfun Karali’nin Avukat Ahmet Baydarman, “Basına yansıyan görüntülerde şikayetçinin zabıta kıyafeti giydiği görülmektedir. Müvekkilimizin şikayetçi ile karşılaşma anı ile basına yansıyan görüntülerdeki baygınlık geçirme saati arasında 6.5 dakika gibi bir zaman farkı bulunmaktadır” dedi. Tayfun Karali’nin diğer Avukatı Ozan Mert de, “Ya şahsi ya da belli gurupların çıkarına bu olay çarpıtıldı ve basına servis edildi” iddiasında bulundu. Duruşma, eksiklerin giderilmesi için ertelendi.
İddianameden
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanı Tayfun Karali’nin 21 Aralık 2017 tarihinde Kartal’da yolun kenarında tartıştığı Kenan Fidan’ı darp ettiği belirtiliyor.
İddianamede Karali için, “Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuzu kötüye kullanmak sureti ile kasten yaralama” suçundan 6 aydan 1 yıl 6 aya kadar hapis cezası istendi.
Olay, saat 16.00 sıralarında İstanbul Kadıköy’de Caferağa Mahallesi, Şair Latifi Sokakta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre akli dengesinin yerinde olmadığı belirtilen bir kişi sokakta park halinde bulunan otomobilin camını kırarak, ateşe verdi.
İhbar üzerine olay yerine polis ve itfaiye ekipleri sevk edildi. İtfaiyenin müdahalesi ile araçtaki yangın söndürülürken, araçta maddi hasar meydana geldi.
Aracı kundaklayan, ismi öğrenilemeyen kişi gözaltına alındı. Burada yaşayan bir kişi yaşananlar hakkında ‘Yukarıdan iniyor. Araba ters yönde duruyor diye sinirleniyor. Eline aldığı sopa ile aracın camını kırıyor. Sonra da ateşe veriyor” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde sinema sektöründen isimlerle görüştü.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde sinema sektörü temsilcilerini kabul etti.
Toplantıya katılanlar arasında Birol Güven, Şükrü Avşar, Timur Savcı, Şahan Gökbakar, Yılmaz Erdoğan, Ata Demirer, Oktay Kaynarca, Demet Akbağ, Raci Şaşmaz, Burak Özçivit, Bülent İnal, Tamer Karadağlı, Onur Tan, Elif Dağdeviren, Mars Entertainment’ten film yapımcısı Muzaffer Yıldırım gibi isimler vardı.
2017 yılının Ekim ayında Ünye Çocuk Yuvasına gerçekleştirdiği bir ziyarette yüzünde oluşan kitle nedeniyle sağlık sorunları yaşamaya başlayan 9 yaşındaki Azime Canbay’la tanışan ve küçük kızın biran evvel sağlığına kavuşması için hemen harekete geçen Vali Seddar Yavuz’un eşi Selda Yavuz, 23 Ekim 2017 tarihinde Ordu Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz Servisinde görevli Doç.Dr.Mukadder Korkmaz tarafından ameliyat edilmesi ile gerekli girişimleri başlatmıştı.
8 saat süren ameliyat sonrası tedavisinin Ankara’da devam edilmesine karar verilen küçük kız için harekete geçen Vali Seddar Yavuz, zamanın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ile görüşerek tedavinin Ankara Hacettepe Tıp Fakültesi Hastanesi Onkoloji Bölümünde devam edilmesi imkanını sağladı.
Vali Seddar Yavuz eşi Selda Yavuz ile birlikte Ankara Hacettepe Tıp Fakültesi Hastanesi Onkoloji bölümünde yaklaşık 9 ay gördüğü tedavi sonrası Ankara’dan Ordu’ya dönen ve hastalığında iyileşme gözlenen Azime Canbay’ı kaldığı Ünye Çocuk Yuvasında ziyaret ederek, birlikte gün boyu hoşça vakit geçirmiş, sevginin iyileştirici gücü küçük kızın her anına yansımıştı.
Hastalığı tekrar nüksetti
Hastalığının tekrar nüksetmesi üzerine Vali Yavuz’un girişimleri ile yeniden Ankara Hacettepe Tıp Fakültesi Hastanesi Onkoloji Bölümünde tedavi altına alınan küçük Azime yaşam savaşını kaybetti.
Azime’nin tedavi sürecindeki ve sonrasındaki her anını yakından takip eden Vali Seddar Yavuz ve eşi Selda Yavuz, küçük kızı bugün son yolculuğunda yalnız bırakmadı.
Küçük Azime’nin, Altınordu ilçesi Cumhuriyet Mahallesi’ndeki (köyü) cenaze merasimine eşi Selda Yavuz ile birlikte katılan Vali Seddar Yavuz, küçk Azime’nin ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileğinde bulundu.
11 yaşındaki Azime Canbay, Altınordu ilçesinin Cumhuriyet Mahallesi’nde (köyünde) öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazı sonrası aynı yerdeki aile kabristanlığına defnedildi.
Olay, öğle saatlerinde Bahçelievler Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, akraba olan iki ailenin çocukları arasında kesilen söz belirlenemeyen bir nedenle bozuldu. Erkek tarafından Mustafa D. ve oğlu Ahmet D. sözün bozulmasına, aracılık yapan Süleyman D. ve ailesinin sebep olduğu iddiasıyla evlerine gitti. Evin avlusunda konuşan ve bir süre sonra da tartışmaya başlayan aileler arasında kavga çıktı. Kavga sırasında Süleyman D., Mustafa D. ile oğlu Ahmet D.’ye av tüfeğiyle ateş ederek yaraladı. Yaralanan baba ve oğlu kendilerini dışarı atarak kaçmak istedi. Mustafa D ile oğlu Ahmet D. aşırı kan kaybedince cadde üzerindeki bir eczanenin önünde yere yığıldı. Bu esnada olay yerine yakın sağlık ocağındaki doktor ve hemşireler ile eczane çalışanları hemen dışarı çıkıp yaralılara müdahale etti. İlk müdahalesi yapılan Mustafa D. ile oğlu Ahmet D., çağırılan ambulanslarla hastaneye götürüldü.
İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edilirken Süleyman D., olayda kullandığı tüfekle birlikte yakalanarak gözaltına alındı.
“FAZLA YÜRÜYEMEDİ”
Yaralılara olay yerinde müdahale edenlerden eczacı kalfası Mustafa Arslan, silah sesi duymadıklarını belirterek, “Çalışırken ses duyduk ve 2 şahsın kanlar içerisinde yürüyerek geldiğini gördük. Yaralılardan bir tanesi ağırdı ve daha fazla dayanamayıp yere düştü. Yan taraftaki sağlık ocağının doktor ve hemşireleriyle birlikte müdahale ettik, pansuman yaptık. Daha sonra ambulanslar yaralıları alıp hastaneye götürdü” diye konuştu.
İl Jandarma Komutanlığı Kaçıkçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, merkez Bağlar ilçesinde oturan 2 kişinin, ellerinde bulundurdukları Roma dönemine ait altın işlemeli 2 tabloyu satmak için alıcı aradığı yönünde bilgi aldı. Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla harekete geçen ekipler, söz konusu eve operasyon düzenledi. Operasyonda satılmaya çalışılan altın işlemeli 2 tablo ele geçirilirken, 5 kişi suçüstü yakalandı. Tablolar, muhafaza altına alınırken, şüpheliler, işlemleri için Jandarma Komutanlığı’na götürüldü.
Diyanet İşleri Başkanlığının talebi üzerine, Ankara 3. Sulh Ceza Hakimliğince, kendisini “mehdi” ve “resul” ilan eden sözde peygamber İskender Evrenesoğlu’na ait 5 internet sitesine erişim engeli getirilmesine karar verildi.
Edinilen bilgiye göre, Evrenesoğlu’na ait olduğu belirlenen Kur’an-ı Kerim meali ve tefsir yayını yapan internet sitelerinin, Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulunca yapılan inceleme sonunda “İslam dininin temel nitelikleri açısından sakıncalı olduğu” tespit edildi.
Kurul, sakıncalı meal ve tefsir yayınlarının erişiminin engellenmesi için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına talepte bulundu.
Talebi değerlendiren Ankara 3. Sulh Ceza Hakimliği, ilgili kanun maddesi gereğince söz konusu sitelerin İslam dininin temel nitelikleri açısından sakıncalı olduğuna hükmederek, sitelerin erişimini engelledi.
DİYANET TALEP ETTİ
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Kur’an-ı Kerim meallerinin Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığınca, Diyanet İşleri Başkanlığı, kamu kurumları, özel kişi ve kuruluşların talebi üzerine veya resen inceleneceği ya da incelettirileceği bildirilmişti. Kararnamede, inceleme sonunda İslam’ın temel nitelikleri açısından sakıncalı olduğu Kurul tarafından tespit edilen meallerin, Başkanlığın yetkili ve görevli merciye müracaatı üzerine, basım ve yayımının durdurulmasına, dağıtılanların toplatılmasına ve imha edilmesine karar verilebileceği ifade edilmişti.
Kararnamede, yayının internet ortamında yapılması halinde, Başkanlığın müracaatı üzerine, bu yayınla ilgili olarak erişimin engellenmesinin yetkili kurumlardan istenebileceği kaydedilmişti.
İskender Evrenesoğlu, kendisine vahiy geldiğini ve peygamber olduğunu, “Risalet Nurları” isimli kitabın ise vahiy yoluyla Allah tarafından yazdırıldığını iddia ediyor.