Blog

  • Pazarda suçüstü yakalandılar!

    Tekirdağ Merkez Süleymanpaşa ilçesinde kurulan semt pazarlarında son günlerde yankesicilik olaylarının artması üzerine Tekirdağ İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ile İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri önlemleri artırdı. Köprübaşı mevkisinde kurulan pazarda, polis ekipleri hareketlerinden şüphelendikleri kadını takibe aldı. Pazarda alışveriş yapan Nedret Ata’nın (75), çantasındaki cüzdanını çalan Şefiye K. ile beraberindeki Emrah Ç., polis tarafından suçüstüyakalandı.

    Ata’nın çalınan cüzdanı kendisine iade edilirken, gözaltına alınan 2 şüpheli, emniyete götürüldü.

    Şüphelilerin yapılan soruşturmalarında ‘uyuşturucu kullanmak ve hırsızlık’tan sabıkaları olduğu belirlendi. Kasapoğlu ile Çalbay, birbirlerine kelepçelenerek sevk edildikleri adliyede, mahkemece tutuklanarak cezaevine konuldu.

  • Paralı poşet uygulaması e-ticarete yönlendirdi

    Her altı ayda bir kategori bazında Türkiye’nin alışveriş trendlerini inceleyen e-ticaret sitesi Hepsiburada, 2018 yılının süpermarket kategorisi trendlerini de paylaştı.

    Rapora göre, bir önceki yıla kıyasla 2018’de yüzde 78 artış gösterdi. Bu anlamda en çok talep gören ürün, 2017’de olduğu gibi bebek bezi oldu. Bebek bezlerini çamaşır ve bulaşık deterjanı, kahve ve çay takip etti. Önceki yıla göre en çok artış gösteren ürünler ise bal, reçel, zeytin, peynir, yumurta gibi kahvaltılıklar, şarküteri ürünleri ve kahveler oldu. En çok 30-45 yaş aralığı tarafından yapılan alışverişlerde, kadınların talebi 2017’ye göre yüzde 84 artış gösterdi.

    2018’de gerçekleşen her 3 talebin 1’i İstanbul’dan gelirken onu sırasıyla Gaziantep, Ankara, İzmir, Bursa, Kocaeli, Antalya, Hatay, Adana, Konya takip etti.

    REKOR YUMURTADA

    Geçtiğimiz yıl sofraların vazgeçilmezi yumurta 10 katın üzerinde bir artış yaşayarak talep artış rekoru kırdı. Kahvaltı masasının vazgeçilmezleri arasında yer alan zeytin satışları 6, peynir 5, reçel 3, bal ise ise 2 kat artış gösterdi. Aynı sürede dökme çay satışları 3 kat, kahve satışları ise 4 kat artış kaydetti. Trend raporuna göre kahvaltı keyfine eşlik eden şarküteri ürünlerine talep yaklaşık 6 kat arttı.

    BEBEK BEZİ BİRİNCİLİĞİNİ KORUDU

    Bebekli ailelerde, aile bütçesinin önemli bir bölümünü oluşturan bebek bezi 2018’de de birinciliği kaptırmadı. Bebek bezi ardından çamaşır ve bulaşık deterjanı ikinci ve üçüncü sırada yer aldı.

    Öte yandan 1 Ocak’tan itibaren yürürlüğe giren paralı poşet düzenlemesi sonrasında, internetten yapılan market alışverişlerinde artış gözlemlendiği açıklandı. 2018’in son 10 günüyle 2019’un ilk 10 günü karşılaştırıldığında, süpermarket kategori satışlarında yüzde 32 artış olduğu da raporda yer aldı.

  • Hatipoğlu’ndan eleştirilere yanıt: Hepinizle mahşerde karşılaşacağım

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu’nu Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörlüğüne atadı. Erdoğan’ın kararının ardından Hatipoğlu’nun sosyal medyada yaptığı açıklamalar hatırlatılarak eleştiriler yöneltildi.

    Son olarak ‘Sosyal medya günahları’ açıklamasıyla gündeme gelen Hatipoğlu, paylaşım ve beğeniler konusunda herkesin dikkatli olması gerektiğini söyleyerek, “Harama girmeyin, yanlış haber paylaşmayın, araştırmadan kişi hakkında yorum yapmayın. İftirayı paylaşmış olabilirsiniz” ifadesini kullandı.

    Hakkındaki eleştirilere Twitter’dan yanıt veren Hatipoğlu, “Yıllardır aleyhime yazanlar, saldıranlar, hakaret edenler, iftira atıp yalan haberleri yayanlar. Hepinizle mahşerde karşılaşacağım. Merak etmeyin, hepinize hakkımı helal edeceğim. Peygamberimin, kin ve nefreti yasakladığını duyduğumdan bu yana O’nun huzurunda hak aramaktan vazgeçtim” paylaşımında bulundu.

  • Brezilyalı kadının midesinde uyuşturucu dolu 115 prezervatif çıktı

    İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 19 Ocak’ta Brezilya’nın  Sao Paulo’dan Atatürk Havalimanı’na gelen bir kadının uyuşturucu madde taşıdığı bilgisi üzerine çalışma başlattı. Polis ekipleri, Brezilya uyruklu 40 yaşındaki A.D.S.L’yi yolcu köprüsünden çıktığı sırada durdurularak evrakları kontrol etti. Ekiplerle birlikte Atatürk Havalimanı’nda bulunan polis noktasına geçen A.D.S.L’’nin üstünde ve valizinde arama yapıldı.

    KAPSÜL HALİNE GETİRİLMİŞ İÇİ UYUŞTURUCU DOLU 115 PREZERVATİF YUTMUŞ

    Ekipler yapılan aramada A.D.S.L.’nin uyuşturucu maddeyi kapsül halinde yutmuş olabileceğini değerlendirerek Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk etti. Hastanede sindirim sistemi röntgen filmi çekilerek kontrol edilen Brezilya uyruklu kadın A.D.S.L.’nin  içinde uyuşturucu bulunan kapsül şekline soktuğu 115 prezervatifi yuttuğu belirlendi.

    ÇIKARTILDIĞI MAHKEMEDE TUTUKLANDI

    Hastanedeki tedavisinin ardından Vatan Caddesi’nde bulunan Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne getirilen A.D.S.L. emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından 21 Ocak’ta sevk edildiği adliyede çıkartıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. A.D.S.L.’nin havalimanında polis ekipleri tarafından gözaltına alınması güvenlik kameralarına yansıdı.

  • Türkiye’de üniversite okuyan Suriyeli sayısı 20 bin 701’e ulaştı

    Medya takip ve raporlama ajansı PRNet, Türkiye’de üniversite okuyan Suriyeli öğrenci sayısına yönelik araştırmayı inceledi.

    PRNet’in Yükseköğretim Kurulu (YÖK) verilerinden ve medya yansımalarından derlediği bilgilere göre, Türkiye’de üniversite okuyan Suriyeli öğrenci sayısı 20 bin 701 olarak görüldü.

    Bu öğrencilerin 7 bin 721’i kadınlardan oluşurken, 12 bin 980 kişinin erkeklerden oluştuğu saptandı. Rapor 2017-2018 dönemine ait son verileri yansıtırken, en çok Suriyeli öğrencinin İstanbul’da eğitim gördüğü kaydedildi.

    4 bin 323 Suriyeli öğrenciye ev sahipliği yapan İstanbul’u, 2 bin 48 öğrenci ile Gaziantep takip etti. Buna karşın en az Suriyeli öğrencinin Şırnak ve Tunceli’de yer aldığı gözlendi. Bu illerde öğrenim gören Suriyeli üniversiteli sayısı sadece 1 olarak kayıtlara geçti.

  • Hortumun dereye uçurduğu otomobildeki Buse aranıyor

    Dün Antalya’da etkili olan fırtınada, Kemer ilçesi Ağva Deresi’ne düşen otomobilde kaybolan Kader Buse Acar’ı arama çalışmaları dün gece havanın kararması nedeniyle durdurulmuştu. Çalışmalar bugün sabah saat 08.30 itibariyle yeniden başladı. Arama çalışmalarına Antalya İl Emniyet Müdürlüğü Deniz Şube Müdürlüğü ekipleri, Jandarma Arama Kurtarma Su Altı Timi ekipleri katıldı. Dalgıçlar hem su altında hem de yüzeyde arama yaparken, jandarma da arama köpekleriyle ormanlık alanda arama yapıyor. Arama kurtarma çalışmalarını Antalya İl Jandarma Komutanlığı’na atanan Tuğgeneral Tekin Aktemur de takip ediyor.

  • Kız arkadaşının annesini öldürdü! Savunması ‘pes’ dedirtti

    Olay, geçen 4 Haziran’da Fevzi Çakmak Mahallesi’nde meydana geldi. Yusufcan Özalp (19) , kavgalı olduğu kız arkadaşı Merve Yün ile konuşup, barışmak için evine gitti. Ancak Özalp ile Merve Yün’ün ailesi arasında tartışma çıktı. Tartışma sırasında Yusufcan Özalp, elindeki bıçakla, genç kızın annesi Fadime Yün’ü (52) göğsünden bıçaklayıp, öldürdü. Babası Fahri Yün’ü (57) de yaraladı. Olayın ardından Ayrancılar Jandarma Karakol Komutanlığı’na giderek teslim olan Yusufcan Özalp, tutuklandı. Hakkında kasten öldürme ve kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından dava açıldı.

    ‘BEN ÖLDÜRMEDİM, KENDİ EŞİ ÖLDÜRDÜ’

    İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davanın ilk duruşmasında tutuklu sanık Yusufcan Özalp, olayda yaralanan Fahri Yün ve kızı Merve Yün ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Pınar Melli hazır bulundu. Tutuklu sanık Özalp ifadesinde, Fadime Yün’ü eşi Fahri Yün’ün öldürdüğünü öne sürdü. Özalp, “Merve ile üç yıllık duygusal bir arkadaşlığım vardı. Zaman içinde sorunlar yaşadık. Ayrılsak da o dönem barışma aşamasındaydık. Beni ailesiyle tanıştırmak için evine çağırdı. Biraz geç saatte gittiğim için bana küfür etti. Babası kapıda Biz akraba evliliği yapıyoruz. Sana kız vermeyiz. Kızımı çok seviyorsan baban fabrikanın hisselerinden biraz bana devretsin o zaman ortak oluruz, sen de kızımla evlenirsin dedi. Irkçılık yaptığını, kızını pazarladığını söyleyince bana yumruk attı. Evden çıkmak istedim. Mervenin babası, elindeki bıçakla bana saldırdı. Kendimi kenara çekince Fahrinin elindeki bıçak eşine değdi. Fahrinin elinden bıçağı aldım. Rastgele salladım, Fahriye geldi mi bilmiyorum. Olay yerinden kaçarken yolda birini gördüm ve ‘beni öldürecekler karakola götür’ dedim. Jandarmaya giderek teslim oldum” diye konuştu.

    ‘SANIK YALAN SÖYLÜYOR’

    Olayda yaralanan Fahri Yün ise, sanığın ifadesinin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Uyandığında eşini kanlar içerisinde gördüğünü belirten Yün, “Sanığın beyanları yalanlar üzerine kurulu. Ben evdeki gürültü üzerine uyandım. Kapıyı açtığımda eşimi yerde kanlar içerisinde gördüm. Bu sırada sanık üzerime gelerek, bana bıçakla saldırdı” dedi.

    Merve Yün de o dönem erkek arkadaşı olan sanığın yalan söylediğini ifade ederek, Yusufcan Özalp’in olaydan önce kendisini dağlık alana götürüp, evlenmesi için tehdit ettiğini iddia etti. Sanığın tehdit olayı sırasında da elinde bıçak olduğunu söyleyen Yün, “Sanıkla duygusal bir arkadaşlığımız oldu. Bana kötü davrandığı için bitirdim. Olaydan önce beni zorla dağlık bir alana götürüp, bıçakla tehdit etti. Evlenmediğim takdirde beni öldüreceğini söyledi. Korktum ve kurtulmak için ‘tamam’ dedim. Daha sonra buna inanmadığı için gece vakti evimize geldi. Kapının zorlandığını duyunca pencereden baktım. Sanığı görünce annemin yanına gittim. Bu sırada içeriye girdi ve elindeki bıçağı anneme sapladı. Daha sonra babama saldırdı” diye konuştu. Duruşma, diğer tanıkların dinlenmesine karar verilerek, ertelendi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, katıldığı Fazıl Say konseri konusunda sessizliğini bozdu

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, günübirlik çalışma ziyareti sonrası Moskova’dan Ankara’ya dönüş yolunda kendisine eşlik eden gazetecilerin sorularını yanıtlarken geçtiğimiz hafta katıldığı Fazıl Say konseri için de açıklamalarda bulundu.

    Yeni Şafak’ta yer alan habere göre, “Fazıl Say konserine gittiniz. Say’ı destekleyenler ise ‘Onu da Erdoğan’a kaptırdık’ diye Say’a linç girişimine başladılar. Konu hakkında ne söylersiniz.” sorusuna Erdoğan şu şekilde yanıt verdi:

    ‘KENDİNİ DÜNYADA İSPAT ETMİŞ BİR KARDEŞİMİZ’

    “Fazıl Say, kendini, bulunduğu alanda dünyada ispat etmiş bir arkadaşımız, kardeşimiz. Bize düşen nedir? Bununla iftihar etmektir. Biz bir çok şeyleri yıktık da görmek istemeyenler görmüyor. Harbiye Kongre Merkezi’nin yanında Cemal Reşit Rey’i yaptık. Onu biz yıkarken her tarafı ayağa kaldırdılar. Dedik ki ‘Daha güzelini, daha büyüğünü yapıyoruz, biraz sabırlı olun’. AKM olayını gündeme getirdim, kıyametler koptu. Burada opera binası yapacağız dedik. Çıldırdılar. Şimdi oranın temelini atıyoruz. Daha büyük ve işlevsel bir opera binası. Aynı şekilde hani çok kızdıkları Taksim’deki kışla. O Topçu Kışlası’nın aslını bir görseniz, ‘Yazıklar olsun burayı yıkanlara’ dersiniz. O kadar muhteşem bir eser. Onun orijinaline uygun mimari tasarımlarını yaptırıyorum. Orayı ihya edeceğiz. Onun karşısında Maksem’in arkasına Taksim Camii’ni yapıyoruz. O da bitmek üzere. İstanbul’da doğru düzgün meydan yoktu. Taksim’de trafiği alta aldık, Taksim meydana kavuşuyor. Bir taraftan o tarihi kışla ortaya çıkacak öbür taraftan opera muhteşem eser olarak geliyor, öbür tarafta Taksim Camii o da muhteşem eser olarak ortaya çıkıyor.”

    “AHMET BEY’E ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM”

    Say’ın babası hakkında konuşan Erdoğan, “Fazıl beyin babası Ahmet Bey’e çok teşekkür ediyorum. Şahsıma yönelik ifadelerinden dolayı, şahsım, ailem, milletim adına ona da teşekkür ediyorum. O gün güzel de bir tevafuk oldu. Senatör Graham’a, “Biz bu akşam dünyaca meşhur bir piyanistimiz var. Onun Ankara Prömiyerine gelir misin?” dedik. Gelirim dedi. Onu da aldık. Güzel bir geceydi.” dedi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan AYM’ye Önemli Atamalar

    Anayasa Mahkemesi (AYM) üye seçimine ilişkin karar, Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan karara göre, Adalet Bakan Yardımcısı Yıldız Seferinoğlu, Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçildi.

    Seferinoğlu, 25 Temmuz 1969’da Rize Ardeşen’de doğdu. 1991’de İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olan Seferinoğlu, İstanbul’da 23 yıl serbest avukatlık yaptı, 1 Kasım 2015 genel seçimlerinde 26. Dönem İstanbul Milletvekili oldu.

    Yıldız Seferinoğlu, 21 Temmuz 2018’den beri Adalet Bakan Yardımcılığı görevini yürüttü.

    Evli ve üç çocuk babası olan Seferinoğlu, İngilizce ve Arapça biliyor.

    VATİKAN BÜYÜKELÇİĞİ’NE ATAMA

    Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan karara göre, Vatikan nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi Mehmet Paçacı merkeze alınırken Lütfullah Göktaş Türkiye’nin Vatikan Büyükelçiliğine atandı.

    Gazeteci yazar ve ilahiyatçı Göktaş, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun oldu, Roma’da Vatikan Gregoryus Üniversitesi’nde dinler tarihi alanında yüksek lisans yaptı.

    Göktaş, Roma’da NTV’nin İtalya temsilcisi ve Anadolu Ajansı’nın İtalya muhabiri olarak görev yaptı.

    Şubat 2011’de “Başbakanlık Basın Danışmanı” olarak atanması üzerine İtalya’dan Türkiye’ye dönen Göktaş, 2011-2014 yıllarında Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde, basın danışmanı olarak çalıştı. Göktaş, Erdoğan’ın 10 Ağustos 2014’te Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra da Cumhurbaşkanlığı basın başdanışmanı olarak görev yaptı.

    Edebiyat, dış politika, felsefe, dinler tarihi, kültürler ve dinler arası ilişkilere ilgi gösteren Göktaş’ın, 1983’ten bu yana muhtelif gazetelerin yanı sıra Mavera, İlim ve Sanat, Yedi İklim, Kitap Dergisi, Yeni Düşün, Gergedan, Varlık, İzlenim, Birikim gibi dergilerde muhtelif makale, yazı, röportaj, haber ve çevirileri yayımlandı.

    Roma’da bulunduğu dönemdeki köşe yazıları ise Yeni Şafak gazetesi ve ntvmsnbc.com haber portalında okuyucuyla buluştu.

    Filistinli ünlü şair Mahmud Derviş’in “Ölümü Seviyorlar Benim” (Armoni, İstanbul 1988), Necip Mahfuz’un “Başkan’ın Öldürüldüğü Gün” (Ağaç Yayıncılık, İstanbul 1992), Salih El Kallab’ın “Tehcirden İntifadaya: Ebu Cihad’ın Öyküsü” (Belge, İstanbul 2007) adlı çalışmaları Lütfullah Göktaş tarafından Türkçeye çevrildi.

    Göktaş ayrıca İtalya Devlet Nişanı’na layık görüldü.

    4 YENİ FAKÜLTE KURULDU, 3 YÜKSEKOKUL KAPATILDI

    Öte yandan Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararıyla, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi ile Yalova Üniversitesi bünyesinde 4 yeni fakülte kuruldu. Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi bünyesindeki 3 yüksek okul kapatıldı.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yer alan karara göre, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde Sağlık Bilimleri Fakültesi ile Turizm Fakültesi, Yalova Üniversitesi’nde Sağlık Bilimleri Fakültesi ve Spor Bilimleri Fakültesi kuruldu.

    Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi bünyesindeki Bolu Sağlık Yüksekokulu, Kemal Demir Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokulu ile Bolu Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu kapatıldı.

    Bu arada, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı olan Mühendislik-Mimarlık Fakültesi’nin adı, Mühendislik Fakültesi olarak değiştirildi.

  • Güleser Teyze soyguncuyu pişman etti: ‘Bir anda içimden canavar çıktı’

    Silah çekip yaşlı kadını soymak istedi ama sert kayaya çarptı. Dükkana girdiğine gireceğine pişman oldu, arkasına bile bakmadan kaçtı.

    Ankara Dikmen’de çiğ köfteci dükkanı işleten 60 yaşındaki Güleser Orhan, gece saatlerinde silahlı soygun girişimine maruz kaldı.

    ÖNCE 100 TL İSTEDİ SONRA SİLAH DOĞRULTTU

    Maskeli bir kişi dükkandan içeri girdi, çiğ köfte istedi. Doğru zamanı bekleyen soyguncu, dükkana gelen bir grup müşterinin ayrılmasını bekledikten sonra Güleser Orhan’a ailesiyle tartıştığını söyleyerek 100 TL istedi.

    Orhan’ın para vermeyi reddetmesinden sonra dükkandan çıkan soyguncu, yaklaşık yarım saat sonra tekrar geldi. Cebindeki silahı çıkartan soyguncu, Güleser Orhan’dan kasadaki parayı çıkarmasını söyledi.

    Bir süre hareketsiz kalan yaşlı kadın daha sonra tezgahının yanındaki bıçağa uzandı ve soyguncuyu kovalamaya başladı. Arkasına bakmadan kaçan soyguncu ise olay yerinden uzaklaştı. Kamera görüntülerine yakalanan zanlı 10 gündür bulunamadı.

    Güleser Orhan şu ifadeleri kullandı:

    “Bakıyorum dolaşıyor buralarda, dışarıyı kontrol ediyor. Elimi bıçağa uzattım, kovalamaya başladım. Soyguncu telaşlanmaya başladı. Topukları arkasına değiyordu. O anda ben ‘pat’ desem herhalde bayılırdı. Yenilecek bir lokma değilmişim. Bir taraftan korkuyorsun çekiniyorsun. Karşında genç bir erkek var. Ben 60 yaşındayım. Ben onunla mücadele edemem ki. Ama bir anda içimden canavar çıktı sanki. Yakalasaydım, döverdim elimden kimse alamazdı, felç ederdim. Tedirginim. Sanki her gelen müşteriye şüpheliymiş gibi bakıyorum.”