Blog

  • YSK Başkanı Sadi Güven’den ‘sahte seçmen’ iddiası hakkında açıklama

    Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Sadi Güven, bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının, sisteme iki kere kayıt olmasının söz konusu olmadığını belirterek, “Mükerrer seçmen olmadığı gibi sahte seçmen de yok, hayali seçmen de yok.” dedi.

    YSK Başkanı Güven, seçmen kütüklerinde “hayali seçmen”, “ölü seçmen” bulunduğu, “Suriyelilere oy kullandırılacağı” iddiaları ve beyan edilen yerleşim yerinde oturmadığı belirlenen seçmenlerin durumuyla ilgili sorularını yanıtladı.

    Güven, 31 Mart’ta yapılacak mahalli idareler seçimlerinin ön hazırlıklarını büyük oranda tamamladıklarını, bugün itibarıyla Türkiye’de mevcut seçmen sayısının 57 milyon 93 bin 985 olduğunu bildirdi.

    Kamuoyunda son günlerde dile getirilen “ölü, hayali seçmen” iddialarına yanıt veren Güven, seçimin başlangıç tarihinden önce Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden 18 yaşını tamamlamış vatandaşların kayıtlarını aldıklarını, seçim sürecinin başlangıç tarihi yani 1 Ocak itibarıyla da Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü ile ilişiği keserek, listeler üzerinde çalıştıklarını anlattı.

    Bu listelerden asker, hükümlüler, kısıtlı olanlar ve ölenlerin kayıtlarını düştüklerini belirten Güven, bu incelemenin ardından seçmen kütüklerini liste haline getirip askıya çıktıklarını söyledi. Başkan Güven, şöyle konuştu:

    “Birtakım değişiklikler yapılması, yanlışlıkların olması çok doğal. Yasa koyucu zaten bu nedenle muhtarlık bölgesi askı listelerinin asılmasını öngörüyor. İki seçim dönemi arasında bu tür yanlışlıklara itiraz etsinler diye seçime katılma hakkında sahip siyasi partilerle de paylaşıyoruz. Sadece bununla da yetinmiyoruz, seçim sürecindeki itirazlar üzerine yapılacak değişiklikleri de yine siyasi partilerle paylaşıyoruz.”

    Güven, 4-17 Ocak tarihleri arasındaki askı döneminde, vatandaşların kendi apartmanında oturanları kontrol edip, gerekirse itiraz edebilsinler diye bina bazlı listeleri de yayınladıklarını bildirdi.

    “Bütün kamuoyu bizimle ilgileniyor, bize yükleniyor.” diyen Güven, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünce, doğum ve ölümle ilgili kayıtların tutulması gerektiğini, vatandaşın nerede oturduğuna dair adres tescilinin de yine bu genel müdürlük tarafından yapıldığını aktardı.

    Başkan Güven, YSK’nin da adres kayıt sistemindeki yerleşim yerleri esas alınarak hazırlanmış bu listeleri esas alarak seçmen kütüklerini hazırladığına işaret etti.

    MÜKERRER SEÇMEN VAR MI?

    Başkan Güven, seçmen listelerinde mükerrer seçmen bulunma ihtimali olup olmadığı sorusunu, “Türkiye’de vatandaşımız doğduğunda Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü bir kimlik numarası veriyor ve herkese tek bir numara veriliyor. Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının, sisteme iki kere kayıt olması söz konusu değil. Mükerrer seçmen olmadığı gibi sahte seçmen de yok, hayali seçmen de yok. Seçmen nerede kayıtlı olursa olsun ancak bir kez kayıt olabiliyor.” diye yanıtladı.

    “YIĞMA SEÇMEN”

    “Yaşamadıkları yer dışındaki muhtarlıklara seçmen nakli yapılması” konusuna da değinen Sadi Güven, mahalli idarelerin kendi yapısından kaynaklanan bir takım sıkıntı bulunduğunu, bunun her seçim döneminde yaşandığını söyledi. Başkan Güven, şu bilgileri verdi:

    “Özellikle muhtarlıklarla ilgili seçimlerde muhtar adaylarımız veya muhtarın akrabaları büyük şehirlerden köylere gidiyorlar. Bunların bir kısmı, mevzuata uygun nakiller. İnsanların birinci, esas oturdukları adresleri olduğu gibi diğer adresleri de olabiliyor. Diğer adreslerinde de telefon, elektrik, su kayıtları gibi belgeleri bulunabiliyor. Bu vatandaşlar isterse diğer adresi de esas adres olarak tescil ettirebiliyor.

    Bunun dışında bir de gerçekten orada oturmayan, yığma tabir ettiğimiz seçmenlerin gidişi söz konusu olabiliyor. Siyasi partilere listeleri tam da bunun için veriyoruz. Muhtarlıklarda seçmen listelerini askıya bunun için çıkarıyoruz. Vatandaşların kendi apartmanındaki dairede kimlerin oturduğunu sistem üzerinden sorgulamalarına bu yanlışlar düzelsin diye izin veriyoruz.”

    Yapılan tahkikat sonucu beyan edilen yerleşim yerinde oturmadığı belirlenen seçmenlerin kayıtlarının dondurulacağını daha önce açıkladıklarını hatırlatan Güven, bu durumdaki seçmenlerin askı süresi içinde gerçek yerleşim yerlerine kayıtlarını aldırmadıkları takdirde önceki yerleşim yerinde de oy kullanamayacaklarını bildirildi.

    Güven, “Size çarpıcı bir örnek vereyim, 2018 milletvekili genel seçiminde hakimlerimizin dondurduğu seçmen sayısı 736 iken bu seçim döneminde dondurulan seçmen sayısı 56 bin 495. Biz YSK olarak bu işte ciddi manada hassasiyet gösteriyoruz ve seçmenlerimizin gerçek yerlerinde oylarını kullanmasını için elimizden geleni yapıyoruz, yasa da onu emrediyor. Bu sadece 1 Ocak’tan önce kaydını aldıranlarla ilgili inceleme sonucu. Hakimlerimize bu konuda resen inceleme yetkisi de verdik.” şeklinde konuştu.

    Hakimlerin ayrıca, askı döneminde, 4-17 Ocak tarihleri arasında adresini aldıranlarla ilgili inceleme yaptıklarını anlatan Güven, inceleme sonucunda nakil yapılan adreste oturmadığı belirlenen seçmenlerin adres taşıma taleplerinin reddedildiğini bildirdi. Güven, “Yüksek Seçim kurulu, seçmenlerin oturdukları yerde oylarını kullanması için elinden gelen tüm gayreti göstermektedir.” dedi.

    “ÖLÜ SEÇMEN” İDDİALARI

    Ölü seçmen iddialarına da yanıt veren Başkan Sadi Güven, Nüfus Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden 1 Ocak’tan önceki nüfus kayıtlarını aldıklarını hatırlattı.

    Alınan listede, 1 Ocak’tan önceki dönemde 100 yaş üzerinde 6 bin kişinin olduğunu görünce, şüphelendikleri kayıtları incelettiklerini söyleyen Güven, şöyle devam etti:

    “Bu 6 bin kişi, ölü olanlar kayıttan düşüldü. Ancak 1 Ocak’tan sonra, yani listeler askıya çıktıktan sonra da 165 kişiyle ilgili de böyle ihbar geldi. Biz de kendi kayıtlarımızı kontrol ettik ve 100 yaş üzerindeki seçmenlerle ilgili araştırma yapılması için Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğüne yazı yazdık. Oradan sonuçlar geldi. Bunlardan 7 kişinin sağ olduğu, diğerlerinin öldüğü belirlendi. Bu 7 kişi dışındaki vatandaşlar, Nüfus Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü kayıtlarından ve bizim seçmen kütüğü listesinden düşüldü. Seçimde sandık başına koyacağımız listelerde bu vatandaşlarımızın isimleri olmayacak. Sadece bunu da yeterli görmüyoruz. Seçimden bir hafta önce de yine Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden ölen vatandaşların listesini tekrar almak suretiyle sisteme işleyip, kayıtlarını düşüyoruz. Dolayısıyla sistemde şu an itibarıyla ölü seçmen görünmüyor. Seçimden bir hafta öncesine kadar vefat eden seçmenleri de listelerden düşüreceğiz.”

    SURİYELİLERİN OY KULLANMASI

    Suriye vatandaşlarının seçimde oy kullanacağı iddalarına karşı da Sadi Güven, “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan bir kişinin oy kullanması mümkün değil.” dedi.

    Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı kazananların nereden geldiğinin YSK’yı ilgilendirmediğini belirten Güven, şunları kaydetti:

    “Bulgaristan’dan, Yunanistan’dan, Rusya’dan göç edip vatandaşlığa kabul edilmiş vatandaşlarımız olabilir, başka ülkelerden gelebilir. YSK olarak bu benim sorunum değil. Ben sadece bir kişinin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup olmadığına bakarım. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan kişileri de diğer şartları yerindeyse, kısıtlı değilse, 18 yaşını doldurmuşsa, asker değilse seçmen olarak listeye yazarım. Onun dışında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan Suriyeliler kesinlikle oy kullanamaz. Ülkemizde bulunan yabancılara da kimlik veriliyor. Ancak o yabancıların kimlikleri 99 ile başlıyor ve 99’lu numara ile başlayan kimlik belgelerini sistemimiz kabul etmiyor. Dolayısıyla Suriyeli birinin sistemde oy kullanması diye bir şey söz konusu değil. Oy kullananların tamamı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan kişiler.”

    GÜVEN’İN BAŞKANLIĞI DÖNEMİNDE SEKİZİNCİ SEÇİM

    Sadi Güven, soru üzerine, 24 Ocak 2013’ten beri yürüttüğü YSK Başkanlığı görevinde sekizinci büyük seçimini yapacağını belirtti.

    Hakimler ve Savcılar Kurulu seçimiyle dokuzuncu kez Kurul Başkanı olarak seçim yapacağını ifade eden Güven, “Seçimi yönetmek zor. Aslında tartışanların çoğu seçim hukuku açısından bilgisi olmayan şahıslar. İkna etmek çok zor. Seçim sistemini bilmeyen kişiler seçimi tartışıyor.” dedi.

    Güven, bu günlerde hazırladıkları bir kamu spotuyla seçmenleri bilgilendirmeye amaçladıklarını dile getirerek, vatandaşların televizyonlarda yayınlanan bu spotu izlemelerini istedi.

    Sandık başında memur üye ile başkan dışında, o seçim bölgesinde son milletvekili seçiminde en çok oyu alan beş siyasi parti temsilcisinin görev aldığını hatırlatan Güven, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Vatandaşa oylarını onlar kullandırıyor, seçimin sonunda akşam oyları onlar sayıyor, sayım döküm cetvelini onlar tutuyor. Bu belgelerin tamamı kare kodlu olarak ilçe seçim kurulu tarafından tarandıktan sonra ilçe birleştirme tutanaklarıyla siyasi partilerle eş zamanlı olarak YSK’ya geliyor. Sadece bununla da yetinmiyoruz. 2014 mahalli idareler seçiminden bugüne kadar tüm seçimlerdeki tüm sandıkların siyasi partili üyelerinin imzaladığı ıslak imzalı sandık sonuç tutanakları bizim sitemizde görülebiliyor. Bunlar PDF resim formatında olduğu için değiştirilmesi mümkün olmayan belgeler bugüne kadar da değiştirildiği yönünde hiçbir itiraz da gelmedi. Vatandaşlarımızın, kendi oy kullandığı sandığın tutanağını, bu sandığın ilçe, il birleştirmesini Türkiye geneline kadar görme imkanları var. Bu 2014’ten bu yana yapılıyor. Dünyada bunu tek biz yapıyoruz. Her zaman söylüyorum, seçimde yarışan da seçimi yapan da siyasi partilerdir. Partilerimizin sandığa sahip çıkmasını istiyorum.”

  • Bu fotoğrafla ilgili soruşturma açıldı

    “Eski alışkanlık hortladı” başlıklı dünkü yazısıyla Şişli Emniyet Müdürlüğü’ndeki uygulamayı, “İnsan haklarına aykırı olduğu ve insanları peşinen suçlu gösterdiği” gerekçesiyle eleştiren Mustafa Çalışkan, özetle şunları söyledi:

    HATALI BİR İŞ

    “Bu konuda aynı gün soruşturma açtık. Hatalı bir iş. Suç aletleri sergilenebilir ama insanların o şekilde sergilenmesi yanlıştır. Aynı gün soruşturma açtık ama her konuda sürekli açıklama yapıyor görünmek istemediğimiz için o gün açıklama yapmamıştık. Şimdi sizin yazınız nedeniyle bu bilgiyi verme gereği duydum. 2.5 yıldır bu görevdeyim, hatalı bir konu olduğunda hemen soruşturma açıyoruz. Hassas davranıyoruz. Ayrıca poliste bu tür yanlış uygulamalar sürekli olmuyor; olduğunda da üzerine gidiyoruz. Polis teşkilatının iyi yanı, kendi içindeki yanlışları tasfiye etmesini başarabilmesidir.”

    BARODAN SUÇ DUYURUSU

    Ankara Barosu da Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki uygulamayla ilgili olarak savcılığa suç duyurusunda bulunmuş, “İnsanların suç eşyası gibi teşhir edilerek kişilik hakları ve masumiyet karinesinin yok sayıldığı” görüşü dile getirilmişti.

  • Cani anneden skandal savunma: Hayvansever bir insanım

    İstanbul Kadıköy’de yaşayan 28 yaşındaki F.D. isimli kadın iddiaya göre, evlilik dışı ilişkisinden hamile kaldı. Genç kadın çevresindekilerden hamile olduğunu gizledi. Karnının büyümesini ‘kilo aldım’ diyerek açıklayan kadın, ‘hamile misin’ sorularına da ‘kist ameliyatı olduğum için çocuk sahibi olamıyorum’ dedi. Israrla hastaneye gitmeyen F.D.’yi, halsiz düşmesi üzerine komşusu hastaneye götürdü. Yapılan muayene sonucunda çocuk doğurduğu tespit edildi ancak kadın bu durumu yine kabul etmedi. Gerçek ise komşusunun evine gitmesiyle ortaya çıktı. Kadın evde temizlik yaptığı sırada temizlik kovası içinde havluya sarılı bebek cesedi buldu.

    Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında alınan rapora göre, ceset çürüdüğü için değerlendirme yapılamadığından bebeğin kesin ölüm sebebi tespit edilemedi.

    GÜNLERCE ÖLEN BEBEĞİYLE BİRLİKTE YAŞAMIŞ

    Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından F.D. hakkında “yeni doğmuş bebeğini kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açıldı. Hazırlanan iddianamede, bebeğin canlı doğduğu ancak kadının doğurduğu bebeğe ilgi göstermeyerek, 5-6 gün yatak odasında bekleterek ölmesine ve çürümesine neden olduğu, sonra da su dolu kovaya koyarak üstünü havluyla kapattığı anlatıldı. İfadesinde hamile olmadığını ve olayı hatırlamadığını söyleyen F.D., çıkarıldığı mahkemece 11 Ekim 2018 tarihinde tutuklandı.

    Anadolu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmaya, tutuklu sanık F.D. cezaevinden getirilirken avukatı da salonda hazır bulundu.

    “HAMİLE OLDUĞUMU ANLAMADIM”

    Duruşmada savunma yapan sanık, kapı komşusu olan L.D.’yi 5 yıldır tanıdığını söyleyerek, “Bel ağrılarım artınca komşumun kapısını çaldım, o da ‘bekle geliyorum’ dedi, evime geldi. Kanamam birden bire başlayınca ‘Sen doğum yapıyorsun. Sakin ol, ben senin yanındayım, hiç kimseye ihtiyacımız yok’ dedi. Sonrasında hiçbir şey hatırlamıyorum. O ana kadar hamile olduğumu anlamadım, hastanede ameliyattan çıkınca kendime geldim. Çocuğun da ne olduğunu bilmiyorum. Bilincim yerinde olmadığı için, evime tek giren kişi L.D. olduğu için onun bunu yapmış olabileceğini düşünüyorum. Herhangi bir suça karışmadım” Tahliyemi ve beraatimi talep ederim” dedi.

    “‘YATAK ODAMA GİRME, KİMSEYİ DE SOKMA’ DEDİ”

    Sanığın komşusu ise duruşmada tanık olarak dinlendi. L.D. beyanında, olay gününe kadar her gün doktora götürmek istediğini ancak sanığın kabul etmediğini söyleyerek, “Zayıf olduğu için göbeği çok büyümedi. Bazen aramızda şakalaşıyorduk, ‘seninki kaç aylık’ diye. Ciddi olarak kendisine ‘hamile misin’ diye sormadım. O dönem içinde çok kötüleşmeye başladı. Sanki vücudunda hiç kan yokmuş gibiydi. Kendisini sonunda hastaneye gitmeye ikna ettim. İlk muayenesini yapan doktor sanığa, ‘düşük mü yaptın, doğum mu?’ yaptın diye sordu. Sanık da, ‘Hayır öyle bir şey olmadı’ dedi. Sanığı kadın doğum bölümüne çıkardılar. Sedyeyle ameliyata götürürken bana döndü, “Kedilerime iyi bak, yatak odama girme, kimseyi de sokma” dedi ve ameliyata girdi” şeklinde konuştu.

    “CİDDİ BİR KOKU VARDI, HAVLUYU KALDIRDIĞIMDA BEBEK GÖRDÜM”

    Kedilere mama vermek için sanığın evine gittiğini söyleyen komşusu, “Eve girdiğimde her yer kirliydi, uzun süredir kedilerle ilgilenilmemiş gibiydi, temizledim. Evde ciddi bir koku vardı. Yatak odasının camını açmak için odaya girdim. Gardırobun önünde örtüyle kapatılmış kova gördüm, içinde ıslak bir havlu vardı. Havluyu tutarak suyunu süzmeye başladım, elime sert bir şey geldi. Havluyu ucundan tutup havaya doğru kaldırdığımda bebeğin belinden yukarısını gördüm. Önce oyuncak sandım. Bebeğin boyundan yukarısı mosmordu. Bıraktım, eve gittim, elim ayağım titredi. Karakolu arayıp durumu haber verdim” dedi.

    SANIKTAN SKANDAL SAVUNMA: “HAYVANSEVER BİR İNSANIM”

    Bunun üzerine söz alarak cani bir insan olmadığını söyleyen sanık F.D., “Ben yıllarca hayvan hakları savunuculuğu yaptım. Hayvansever bir insanım. Evde 4 tane kedim var. Kedilerime gayet iyi bakıyorum. Hamile olduğumu anlamadım. Bu nedenle doktora gitmedim” dedi.

    CEZA EHLİYETİ TESPİT EDİLECEK

    Mahkeme ara kararında, sanığın Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesi’ne sevk edilerek gözlem altına alınmasına ve işlediği suç nedeniyle ceza ehliyetinin bulunup bulunmadığı yönünde rapor düzenlenmesine karar verdi.

    Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi gördüğü belirtilen sanığın tıbbi evraklarının istenmesine hükmeden mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

  • Ahlak Polisinden Sanal Baskını: 21 Gözaltı

    Ankara Emniyet Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği ekipleri, yaptıkları çalışmalar neticesinde, Çankaya ilçesindeki Hilal Mahallesi’ndeki bir evde ‘bilişim yöntemiyle’ kumar oynandığını belirledi.

    Bunun üzerine ekipler bir süre kumar oynanan evi takibi aldı. Elde edilen deliller doğrultusunda gece geç saatlerde adrese operasyon düzenlendi. Operasyonda, kumar oynatan ve yer temini yapan M.Ç., U.A., F.M. ve N.B.’nin yanısıra kumar oynayan 17 kişi olmak üzere 21 şüpheli gözaltına alındı. Ekipler, sanal kumarhaneye çevrilen evde yaptıkları aramada çok sayıda masaüstü bilgisayar, dizüstü bilgisayar ve çok sayıda flash bellek ele geçirdi.

    SANAL KUMAR OYNATTILAR

    Ekipler tarafından derinleştirilen çalışmalar neticesinde, yer temini ve kumar oynatma suçlarından gözaltına alınan M.Ç., U.A., F.M. ve N.B.’nin söz konusu adreslerde bilgisayar üzerinden sanal ortamda kumar oynattığını belirledi. Ayrıca, kumarın para karşılığında verilen flash belleklerle oynatıldığı saptandı.

    Gözaltına alınan şüpheliler, emniyetteki işlemlerinin ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na sevk edildi.

  • Yasak Aşk Şüphesi Çıldırttı! Ambulans Çağırıp Personeli Tehdit Etti

    Olay, iki hafta önce merkeze bağlı Keller köyünde meydana geldi.

    İddiaya göre, 112 Acil Servis Merkezi‘ne bağlı ambulansta acil tıp teknisyeni olarak görev yapan nişanlısı H.K.’nın aynı ambulansla görevli sağlık memuru ile ilişkisi olduğunu düşünen market müdürü M.K., hasta rolü yaparak Keller köyüne ambulans talep etti. Bölgede görevli olan nişanlısının içinde bulunduğu ambulans, Keller köyüne yola çıktı. Köye gelen ambulansın önünü av tüfeğiyle kesen M.K., nişanlısının ilişkisi olduğunu düşündüğü sağlık memuruna av tüfeğini doğrulttu. Çevredekiler ve nişanlısı M.K.’yı sakinleştirmek için uzun süre uğraştı. Ambulans şoförünün acil yardım butonuna çağrıda bulunmasının ardından köye jandarma ekipleri yönlendirildi. M.K. jandarma gelmeden önce köylülerin iknası sonucu olay yerinden ayrıldı. Sağlık personeli jandarmayı arayıp olumsuz durum olmadığını söyleyince de ekipler geri döndü.

    Olayın ortaya çıkmasının ardından İl Sağlık Müdürlüğü, soruşturma başlatarak durumu jandarmaya bildirdi. Jandarmanın geçen cuma olayla ilgili soruşturma başlattığı öğrenildi.

  • Akıncı Üssü davası sanıkları için istenen cezalar

    FETÖ’nün darbe girişiminin yönetildiği Akıncı Üssü‘ndeki eylemlere ilişkin 475 sanıklı davada, Cumhuriyet Savcısı esasa ilişkin mütalaasını sundu.

    “Anayasal düzeni ihlal”, “vatandaşların şehit edilmesi” ve “cumhurbaşkanına suikast girişimi” suçlarından istenen cezalar şöyle:

     Darbe girişimini Akıncı Üssü’nde sivillerle yöneten 16 asker için 79’ar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası

     Sivil sanıklar Kemal Batmaz, Hakan Çiçek, Nurettin Oruç ve Harun Biniş için 79’ar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis

     15 Temmuz’da Gölbaşı’ndaki Polis Havacılık Dairesi Başkanlığını vuran eski pilot yarbay Mustafa Azimetli için 79 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis

     Darbe girişimi sırasında hava trafiğini yöneten eski 141. Filo Komutanı yarbay Hakan Karakuş için 79 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis

     15 Temmuz’da pilotlara bombalama talimatlarını veren eski yüzbaşılar Mustafa Mete Kaygusuz ile Ahmet Tosun için 79’ar kez müebbet hapis

     TBMM, TÜRKSAT ve Polis Özel Harekat Başkanlığını bombalayan pilot Hüseyin Türk hakkında 79 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis

     TBMM’yi bombalayan eski pilot Hasan Hüsnü Balıkçı hakında 79 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis

     Polis Özel Harekat Başkanlığını bombalayan eski pilot Uğur Uzunoğlu için  45 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis

     Emniyet Havacılık Başkanlığında 7 polisi şehit eden pilotlar Mehmet Çetin Kaplan ve Ertan Koral için 8’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis

    FETULLAH GÜLEN VE ADİL ÖKSÜZ İÇİN AYRI DAVA TALEBİ

    Savcı ayrıca firari sanıklar FETÖ/PDY elebaşı Fetullah Gülen ile “sivil imam” Adil Öksüz hakkındaki kamu davasının ayrılmasını istedi.

    Sanıkların savunmalarını tamamlanmasının ardından mahkeme kararını açıklayacak.

  • Kadın kılığına girip dilencilik yaptı

    Edinilen bilgilere göre, Batman merkez Bahçelievler Mahallesi’ndeki bir sitenin bahçesine giren şahıs, çantasından çıkarttığı kadın kıyafetlerini giyerek kılık değiştirdi. Erkek olarak siteye giren şahsın, kadın kıyafetleriyle çıktığını fark eden bina sakinleri, şahsı takip etti. Şahsın trafik ışıklarında dilencilik yaptığını gören vatandaşlar, dönerek güvenlik kameralarını inceledi. Görüntülerde şahsın, apartmanda kıyafetlerini değiştirerek, dilenmek için kadın kılığına girdiği ortaya çıktı.

  • Kaza sonrası tartışan sürücülere başka bir araç çarptı

    Çankaya ilçesi Dumlupınar Bulvarı’nda saat 13.30 sıralarında seyir halindeki iki otomobil çarpıştı. Hasarlı kazanın ardından araçlarından inen sürücüler tartışmaya başladı. Bu sırada aynı yöne giden bir başka otomobil, tartışan 2 sürücüye ve araçlarına çarptı. Arkadan gelen başka bir otomobil de kazaya karıştı.

    4 aracın karıştığı zincirleme kazada, tartışan 2 sürücünün de aralarında bulunduğu 4 kişi yaralandı. Yaralılar, çağırılan sağlık ekibinin olay yerinde yaptığı ilk müdahalenin ardından ambulanslarla hastaneye kaldırıldı. Tartışırken otomobil çarpan 2 sürücünün durumlarının ağır olduğu belirtildi.

  • Erdoğan’dan marketlere fiyat uyarısı: Hesabını sorarız

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, TOBB İkiz Kuleler Konferans Salonu’nda düzenlenen Ekonomi Şurası’nda konuştu.

    Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

    ”Önce millet önce memleket ifadesi bizim için bir seçim sloganı değil hayat felsefemizin ta kendisidir. Geçtiğimiz 16 yılda ülkemizi 3,5 kat sizlerle birlikte büyüttük. Başarının sırrı önce inanmak sonra harekete geçmek ardından da yılmadan mücadeleye devam etmektir. Mücadele azmi olmayanlarla yürünecek hiçbir yol yoktur. Türkiye’nin en büyük sorunu dışarıda rekabet ettiği güçler değil, kendi içindeki birtakım kifayetsizlerdir. Kendi medeniyetini, tarihini, kültürünü, ecdadını ısrarla kötüleyen, küçümseyen, aşağılayan, karikatürize eden bir zihniyetin bu ülkenin geleceğine zerre kadar katkısının olması mümkün değildir. Devlet teşviklerle indirimlerle yapılandırmalarla bu süreçte reel sektörümüzün ve milletimizin üzerindeki yükleri azaltmak için elinden gelenin fazlasını yapmıştır. Birilerinin ‘piyasanın şartları’ kılıfı ile fırsatçılığa yönelmesi gerçekten çok üzüntü vericidir. Son dönemde yaşanan hadiseler karşısında kendimizi sorguya çekmek zorundayız.

    MARKETLERE FİYAT UYARISI

    Faiz oranları, enflasyon belli oranda düşmüş. Buna rağmen markette hala sebze meyvede fiyat düşmüyor. Bunun ahlaki bir temeli olabilir mi? Bakıyorsunuz marketlerde hala bütün sebze meyve vesairede fiyatlar düşmüyor. Onlar hala yükseliyor. Bunu neyle izah edeceğiz? Bu marketlerde benim halkımı sömürme mücadelesini devam ettirenler varsa bunun hesabını sorma görevi de bizimdir ve hesabını sorarız.

    Her şey ortada, rakamlar ortada, üreticiden çıkışı ortada ama bakıyorsunuz bunlarda en ufak bir oynama, düşüş söz konusu değil. Hala ‘vatandaşımı nasıl sömürürüm’ bunun gayreti içerisinde. Herkesi bu konuda insafa vicdana ve hepsinden önemlisi ahlaka davet etme görevliliği noktasındayım. Milletimizin bu konuda dillendirdiği şikayetleri kulak arkası edemeyiz. Böyle dönemler, dalgalanmayı fırsat bilip karı artırma değil gerekiyorsa karı bir miktar düşürerek ülkeyi ve toplumu ayağa kaldırma dönemleridir.

    ERDOĞAN-TRUMP GÖRÜŞMESİ

    Trump, 75 milyar dolar ticaret hacmi hedefini söyledi. Trump’a ‘Lojistik destek verin DEAŞ’ı temizleriz’ dedim.

    MÜNBİÇ’İN GÜVENLİĞİ

    Ülkemize en ufak bir saldırıda bulunanlar bunun bedelini çok ağır ödeyecekler. Kimse bizi rahatsız etmeye kalkmasın. Yarın pazartesi çarşamba Rusya seyahatimiz var. Münbiç’in güvenliğini alacak ve orayı da sahiplerine teslim edeceğiz.

    Birileri siyaset yoluyla, birileri sahada silahla, birileri masada diplomasiyle Türkiye’yi yeniden kendi kafalarındaki o dar kalıplara sokmak için cansiperane bir şekilde çalışıyor. Halbuki artık o günler geride kaldı. Bir başka ifadeyle ‘cin şişeden çıktı’.

    ”VERİLEN SÖZLER TUTULURSA NE ALA; AKSİ TAKDİRDE…”

    İşte sınırlardayız. Bütün gücümüzle oralardayız. Şayet bize verilen sözler tutulur ve süreç işlerse ne ala; aksi takdirde hazırlıklarımızı zaten büyük ölçüde tamamladık kendi stratejimiz doğrultusunda gereken adımları atmaya başlayacağız. Türkiye özellikle Suriye’de kendisine verilen sözlerin tutulmaması sebebiyle çok bedeller ödemiştir.”

  • Genç kadın seyir halindeki araçtan yola atladı

    Olay Basın Ekspres Yolu Kuyumcukent mevkiinde meydana geldi. İddiaya göre isminin Ayşe olduğu öğrenilen genç bir kadın, kayın biraderi ile birlikte Güngören’e gitmek üzere bir tanıdığının aracına bindi. Bir süre sonra araçtan inmek isteyen kadın, seyir halindeyken kapıyı açmak istedi. Bu sırada yolda seyreden diğer sürücüler durumu görerek şoförü uyarmaya çalıştı. Ancak genç kadın bir süre sonra kendisini araçtan aşağı attı. Trafikteki diğer sürücüler, kadını düştüğünü görerek aniden frene bastı. Sürücülerin dikkati sayesinde ezilmekten kurtulan kadın, ağır yaralandı.

    Olay yerine polis ekipleri ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinden geçmekte olan havayolu hostesleri tarafından yapılan genç kadın, ardından sağlık ekiplerine teslim edildi. Daha sonra olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından ambulans ile hastaneye kaldırılan talihsiz kadının durumunun ağır olduğu öğrenildi.

    Olayı gören Ali Candan isimli bir sürücü, “Seyir halindeydi yetiştirmek istedim. Ben arabada merdiven var zannettim ilk önce kartal olduğu için. Bayan ile göz göze geldim yapma diye bağırdım. Atladı sırt üstü düştü. Arabayı kullanan adam hiç aynaya bakmaz mı. O zaman niye araba kullanıyor bilmiyor mu” dedi.

    Aracı durdurmak isteyen bir diğer sürücü Burç Erdoğdu ise “Ben korna çaldım kapı açıktı. Kız bir anda kendisini attı kanlar içerisinde kaldı. Allah’tan ben yavaş gidiyordum. Kendisini attı yani bende frene bastım Allah’tan çarpmadım” diye konuştu.

    ATLADIĞINI GÖRDÜĞÜMDE YAPACAK BİR ŞEY KALMAMIŞTI

    Kadının atladığı aracın sürücüsü İlhan Çırak ise “Ben kızı tanımıyorum, akrabasını tanıyorum. ‘Güngören’e gidiyordum bizi bırakır mısın’ dediler. ‘Ben de bırakayım’ dedim. Ben atladığını gördüm ama yapacak bir şey kalmadı. Ben yıllardır abisini tanıyorum ama kız araca bindiğinde ağlıyordu” ifadelerini kullandı.