Blog

  • Prof. Dr. Celal Şengör organ bağışına karşı: Elin dangalağını yaşatmanın anlamı yok

    Halk TV’de yayınlanan Gürkan Hacır’ın sunduğu ‘Şimdiki Zaman’ adlı programına konuk olan Prof. Dr. Celal Şengör, organ bağışına karşı olduğunu söyledi.

    Kendisine organlarını bağışlayıp, bağışlamayacağını sorduklarını anlatan Şengör“Taraftar değilim. Elin dangalağına verip onu yaşatmanın anlamı yok ama araştırma yapacaklarsa istedikleri gibi kullansınlar. Araştırma çok mühim. Ben duyuyorum osteoloji dersi için iskelet bulamıyorlar” diye konuştu.

    İnsanların gömülmeye çok meraklı olduğunu, tarihte iz bırakmış kişilerin mezarlarının nerede olduğunun dahi bilinmediğini de hatırlatan Şengör, “Yahu kardeşim gömüleceksin de ne olacak, kaybolacaksın” dedi.

  • Kayınbabasının cenazesine katılmayan geline görülmemiş ceza!

    Gaziantep’te bir çiftin şiddetli geçimsizlik nedeniyle açtığı davada mahkeme, kadının, vefat eden kayınbabasının cenazesine katılmamasını boşanma nedeni sayarak, kusurundan dolayı da eşine 12 bin lira maddi ve manevi tazminat ödemesine karar verdi.

    Gaziantep 6. Aile Mahkemesinin kararında, Ali Y’nin 2016 yılında evlendiği eşinden şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmak istediği için avukatı aracılığıyla mahkemeye başvurduğu, ilerleyen süreçte iki tarafın da maddi ve manevi tazminat taleplerinin olduğu belirtildi.

    Tarafların birbirini suçladığı aktarılan kararda, Aslı Y’nin, eşi Ali Y’nin eve bakmadığı, kişisel ve maddi ihtiyaçlarını gidermediği yönündeki iddialarına karşın, tüm dosya kapsamında bunların gerçeği yansıtmadığı, Ali Y’nin üstüne düşen vazifeleri yerine getirdiği kaydedildi.

    Aslı Y’nin ise eşini başkalarıyla kıyasladığı ve maddi taleplerde bulunarak tartışmalar çıkarttığı ifade edilen kararda, kadının, davranışlarıyla evlilik birliğinin kendisine yüklediği sevgi, saygı ve anlayış yükümlülüklerini ihlal ettiği vurgulandı.

    Aslı Y’nin, annesinin evine gittiği ve eşinin kendisini arayıp eve çağırmasına rağmen bir daha dönmediği, bu sırada Ali Y’nin babasının vefat ettiği aktarılan kararda, “Aslı Y’nin, kayınbabasının taziye evine gitmeyerek, bir telefon dahi açmayarak, eşini en zor gününde yalnız bırakarak, geçimsizliğin meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu, buna mukabil Ali Y’nin iddialarla ilgili bir kusurunun bulunmadığı anlaşılmıştır.” ifadesine yer verildi.

    Çiftin, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına hükmeden mahkeme, Aslı Y’nin, kusurlu olduğu ve kişilik haklarını zedelediği gerekçesiyle Ali Y’ye 5 bin lira maddi, 7 bin lira da manevi tazminat ödemesine karar verdi.

    “CENAZEDE ÇİFTLERİN BİRLİKTE OLMASI İLAMA BAĞLANMIŞTIR”

    Ali Y’nin avukatı Ali Tümbaş yaptığı açıklamada, çiftin şiddetli geçimsizlik yaşadığını, bu nedenle kocanın talebiyle mahkemeye başvurduklarını hatırlatarak, şunları söyledi:

    “Mahkeme, kadının yan sebepler dışında kayınbabasının cenaze törenine katılmamasını, eşini telefonla dahi aramayarak destek vermemesini tam kusurlu bir davranış olarak gördü. Dolayısıyla mahkeme kararında boşanmaya hükmettiği gibi erkeğe verilmek üzere 7 bin lira manevi, 5 bin lira maddi tazminata karar vermiştir. Bu karar göstermiştir ki Türk aile yapısının bir gereği olarak cenaze töreninde çiftlerin birlikte olması gerektiği mahkeme kararıyla ilama bağlanmıştır.”

  • Cep telefonuyla görüşürken otomobile çarptı

    Kaza, Canik ilçesi Eski Sanayi Sitesi’nde bulunan bir otel önünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, otelde kalan İsmail A. cep telefonuyla görüşme yaptığı sıra otelden çıkış yaptı.

    Otelin kapısından hızla yola çıkış yapan şahıs dalgınlığın etkisiyle seyir halinde olan Hasan Ç. idaresindeki otomobile çarptı. Çarpmanın etkisiyle dengesini kaybeden şahıs olduğu yere yığıldı. Vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri ayağından yaralanan şahsı özel bir hastaneye kaldırdı.

    Kazayla ilgili soruşturma başlatılırken kaza anı ise otelin güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Görüntülerde şahsın cep telefonuyla görüşme yaparak otelden hızla çıkış yaptığı sırada seyir halindeki otomobile çarptığı görülüyor.

  • Siber dolandırıcıların Netflix oyunu

    Uyarı, Amerika Birleşik Devletleri Federal Ticaret Komisyonu’ndan geldi. Buna göre dolandırıcılar, yayın devi Netflix’e aitmiş gibi görünen sahte sayfalarla kullanıcıları aldatmaya odaklanıyor. Küresel antivirüs yazılım kuruluşu ESET, kimlik avı amaçlı e-postalar yoluyla kişisel bilgi ele geçirmeye çalışan bu dolandırıcılığı mercek altına aldı.

    Dolandırıcılık‚ ‘ödeme bilgilerinde sorun var‘ denilerek başlıyor

    Netflix temalı bir dolandırıcılık türevi olan bu yöntem, ‘ödeme bilgilerinizde sorun olduğunu ve hesabınızın askıya alındığını öne süren sahte bir mesajla başlıyor. Oysa bu, çeşitli dolandırıcılık faaliyetlerinde yaygın şekilde başvurulan ve kullanıcıları anlık mesajla harekete geçirmeye yönelik yöntemlerden biri.

    Diğer toplu dolandırıcılık faaliyetlerinde olduğu gibi, burada da kişisel bir selamlama yerine, “Merhaba Sevgili Üyemiz” benzeri genel bir selamlama yer alıyor. Bu bile tek başına, mesajın meşru bir kuruluş tarafından gönderilmediğini işaret eden bir gösterge olarak değerlendirilebilir.

    Süreç nasıl işliyor?

    Kullanıcıya iletilen e-postada, ‘mevcut fatura bilgilerinizle ilgili bir sorun‘ denilerek, hızlıca bunun düzeltilmesi talep ediliyor, ödeme bilgilerinin güncellenmesi isteniyor. Sonrasında düzmece bir bağlantı, oturum açma bilgilerini isteyerek, onları ele geçirecek sahte bir giriş sayfasına götürüyor. Bağlantıya veya mesaj ekine tıklamak, genellikle kişisel bilgilerin toplanması için kötü amaçlı yazılımların indirilmesi veya çalıştırılmasına yol açıyor.

    Ne yapmalı?

    Birdenbire gelen mesajlarda hiçbir şeye tıklamamak en iyisidir. İletinin ve gönderenin meşru olup olmadığını iki kez kontrol edin. Bunun için örneğin servis sağlayıcıyla iletişime geçebilirsiniz. Ancak dikkat, sahte teklifte yer alan iletişim bilgilerini dikkate almayın. Ayrıca güncel ve proaktif bir güvenlik yazılımı sizi sahte yazılımlara karşı uyaracaktır.

  • Çiftlik Bank’ın Firari Tosunu Yıllar Önce Yargılanmış!

    Türkiye Mehmet Aydın’ı Çiftlik Bank CEO’su olarak tanıdı. Hakkında başta dolandırıcılık olmak üzere tam 13 farklı suç kaydı var. Binlerce kişiyi dolandırıp yurt dışına kaçtı. Halen firarda. Türkiye onu genç yaşında yaptığı akıl almaz dolandırıcılık yöntemleriyle tanıdı. Çiftlik kurup yumurta satarak kar payı dağıtacağı iddiasıyla binlerce kişiyi dolandıran Mehmet Aydın’ın suç geçmişinde sadece dolandırıcılık değil şantaj ve tehdit de çıktı…

    YILLAR ÖNCE YARGILANMIŞ
    Habertürk’ten Arzu Kaya’nın haberine göre, Mehmet Aydın 4 yıl önce Bursa’da birlikte bahis sitesi açtığı arkadaşına şantaj yapmaktan sanık olduğu ortaya çıktı. 2015 yılında Mehmet Aydın bir bahis sitesi kurdu. Sitede çalışan arkadaşı daha sonra babası için de bir internet sitesi açtı. Buna sinirlenen Mehmet Aydın, arkadaşına şantajda bulundu. Mehmet Aydın bu davada sadece şantaj değil, arkadaşını “tehdit” edip “zorla alıkoymak”tan da sanıktı. Mehmet Aydın’ın o davada verdiği ve herkesi şaşırtan ifadesi ortaya çıktı.

    AKILALMAZ SAVUNMA
    Mehmet Aydın, zorla görüntülerini kaydedip tehditle, şantaj yaptığı arkadaşını mahkemede “dolandırıcılıkla” suçladı. Hakime, “Birlikte internet sitesi kurduk. sitenin bilgilerini benden çaldı. Sonra başka site açtı. İnsanları dolandırdı. Görüntülerini kaydedip polise verecektim ama veremedim!” dedi. Mahkeme bu savunmaya karşılık ilginç bir karar verdi.

    CEZADA “SUÇ İŞLEMEYECEĞİ KANAATİ OLUŞTU” ERTELEMESİ

    Mahkeme sanıklara 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verdi. Mehmet Aydın’ın cezası ise ilginç bir gerekçeyle ertelendi. O da şu ki, mahkeme Aydın’ın bir daha suç işlemeyeceği yönünde kanaat oluştuğunu belirtti.Halen firardaki Mehmet Aydın’ın mağdur ettiği binlerce kişi ise yakalanmasını bekliyor.

  • Kediden bulaşan parazit gözlerini kör etti

    İzmir’de yaşayan kimyager Gizem Yalçın (26), makyaj yaparken sağ gözünün görmediğini fark ederken Güzellik Uzmanı Ş.G. (24) ise ipek kirpik uygulaması yaparken sol gözünün görmediğini anladı. İki genç kadın da büyük bir panikle hastaneye giderken yapılan tetkiklerde kedi dışkısında bulunduğu belirtilen toksoplazma parazitinin, Gizem Yalçın ve Ş.G.’nin gözlerinde yaraya yol açtığı anlaşıldı. Sağ gözünü kaybeden Yalçın, kedilerle her zaman haşır neşir olduğunu belirtirken, sol gözünü kaybeden Ş.G. ise kedilerden korktuğu için hiç ilgilenmediğini, parazitin yediği bir yiyecek aracılığıyla bulaşabileceğini söyledi.

    Akılalmaz iki ayrı olay İzmir’de yaşandı. Evinde kedi besleyen, zaman zaman sokak kedilerine sahiplendirene kadar bakan kimyager Gizem Yalçın, 2 yıl önce makyaj yaptığı sırada sağ gözünün görmediğini fark etti. Hemen özel bir hastaneye başvuran genç kadın, daha sonra Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesine gönderildi. Burada yapılan tetkiklerde, kedi dışkısında bulunduğu belirtilen toksoplazma paraziti nedeniyle Yalçın’ın sağ gözünü kaybettiği belirlendi. Yalçın, çocukluğundan beri hayvanlarla haşır neşir olduğunu, evdeki kedilerinin aşılarını ihmal etmediğini ancak sokak hayvanlarını severken bazı zamanlar dikkatsiz davrandığını ifade etti.

    Güzellik uzmanı olarak çalışan Ş.G. de 2 ay önce Yalçın’la aynı kaderi paylaştı. İpek kirpik uygulaması için eğitime giden Ş.G., ince işçilik gereken işlemi yaparken bir anda sol gözünün görmediğini fark etti. Özel bir hastaneye başvurmasının ardından Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesine yönlendirilen Ş.G.’de de toksoplazma paraziti olduğu tespit edildi. Ş.G., parazit nedeniyle sol gözünü kaybetti. Genç kadın, kedi fobisi olduğu için kedilerin yanına bile yaklaşmadığını ancak paraziti dışarıda yediği bir yiyecekten kapmış olabileceğini dile getirdi.

    “ESKİDEN KEDİLERİ ÖPÜP KOKLARDIM”
    2 yıldır çok zor zamanlar geçirdiğini belirten Gizem Yalçın, “Bir sabah işe gitmek için uyandığımda makyaj yaparken sağ gözümün görmediğini fark ettim. Hastaneye başvurduğumda doktor evcil hayvanımın olup olmadığını sordu. O dönem evimde bir kedim vardı ama ara ara sokakta görüp eve aldığım ve sahiplendirene kadar baktığım kediler de oluyordu. Kedi dışkısından bulaşan parazit nedeniyle görme noktamda bir iz oluşmuş. Şu anda sağ gözümde yüzde 80 görme kaybı var. Psikolojik olarak çok kötü günler geçirdim. Hayvanları çok seviyorum. Eskiden kedileri öpüp koklardım. Evimdeki kedilerin aşılarını ihmal etmiyorum ama sokakta görüp sevdiğim hayvanlar olduğunda böyle bir hastalığı bilmediğim için çok dikkat etmiyordum. Şimdi daha dikkatliyim. Sevince elimi yıkıyorum, yüzüme yaklaştırmıyorum. Evin belli bölümlerine kedi sokmuyoruz. Güvendiğim biri olduğunda kedimi mecburen sahiplendirmeyi düşünüyorum” dedi.

    “YEDİĞİM BİR YİYECEKTEN BULAŞTI”

    Güzellik uzmanı olarak çalışan Ş.G. ise “İpek kirpik eğitimi almak için kursa gittim ve kursta kirpiği takamadığımı fark ettim. Sağ ve sol gözümü açıp kapadığımda sol gözümle göremediğimi anladım. Özel bir hastaneden sonra beni Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesine yönlendirdiler. Tetkiklerden sonra toksoplazmaya yakalandığımı öğrendim. Ben kedilerden çok korktuğum için yanlarına yanaşmıyorum. Parazit, sanırım bir yiyecekten bulaştı. Şu anda bir gözüm görmüyor. Sol gözümle sadece ışık görüyorum. Böyle bir hastalığı daha önce hiç duymamıştım. Böyle bir şey beklemiyordum. Güzellik uzmanı olduğum için lazer epilasyon yapıyorum. Bundan kaynaklı bir sorun olduğunu düşünmüştüm. Çünkü kedilerle hiçbir alakam yoktu. Bu yüzden şoke oldum. Artık dışarıdan yemek yememeye çalışacağım” diye konuştu.

    “TEDAVİSİ YOK, DİKKAT EDİN”

    İki hastanın da doktoru olan İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Bora Yüksel de şu bilgileri paylaştı:

    “Toksoplazma, kedinin bağırsaklarında bulunan bir parazit. Ana konağı kedidir. Kedi pisliğinden çevreye yayılır. Toksoplazma paraziti, hastalarımızın gözünün gören noktasında enfeksiyon ve yara dokusuna yol açmış. Kedi pisliği sokağa yapıldığında, yağmur sularıyla suya ve toprağa karışıyor. Hayvanlar o otları yediğinde koyun kuzu gibi hayvanların kaslarına o parazit yerleşiyor. Eğer bu etleri çiğ yersek insana bulaşıyor. Pişmemiş et yenmemeli, toprakla uğraşırken eldiven giyilmeli. Kediler pelüş oyuncak değil. Bağırsaklarında toksoplazma taşıdığı; bunun körlüğe, hamilelerde düşüğe neden olabileceği bilinmeli. Kedi sahiplenen kişilerin, kedi bakımını iyi bilmesi ve aşılarını tam yaptırması gerekiyor. Hayvanın dışkısını kum kabına yapması ve o kumun her gün değiştirilmesi gerekiyor. Kediler bu şekilde beslenirse bir zararı olmayacaktır. Yani evde kedisi olan dikkat edecek. Öpmeyecek, yakın temas kurmayacak. İnsanın bağışıklık sistemi güçlü ise bu mikropla baş edebilir ama bazı durumlarda bu hastalarımızda olduğu gibi gözde enfeksiyon yapıp körlüğe neden olabiliyor. Bir hastamız, kedilerle olan yakın teması nedeniyle, diğer hastamız da yemiş olabileceği pişmemiş et veya iyi yıkanmamış bir salata nedeniyle bir gözünü kaybetti. Şu anda paraziti baskı altına alıyoruz ama o doku bozulduğunda yerine gelmiyor. Bunun ameliyatla da bir tedavisi yok.” Yüksel, iki hastanın gözünün tekrar görme ihtimalinin bulunmadığını söyledi.

  • Atletizmci öğrencileri taşıyan minibüs devrildi: 17’si öğrenci, 21 yaralı

    Kaza, saat 09.00 sıralarında Aksaray-Ankara Karayolu’nun 56’ncı kilometresinde meydana geldi. Suriye uyruklu Abdullah Ali Harzem 41 MA 0032 plakalı minibüsüyle, lise öğrencilerini taşıyan Tuncer Çınar (63) yönetimindeki 27 ACB 281 plakalı minibüsü sollamak istedi. Harzem direksiyon kontrolünü yitirince, aracı Çınar’ın minibüsüne çarptı. Çarpışma sonucu iki minibüs de şarampole devrildi. Kazada, İstanbul’daki atletizm turnuvasından Gaziantep’e dönen 17 lise öğrencisi ile araçlardaki 4 kişi yaralandı. Yaralılar, çağrılan ambulanslarla kentteki çeşitli hastanelere kaldırılarak tedaviye alındı. Yaralıların sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.

    Olayı anlatan öğrenci kafilesi sorumlusu Yusuf Pürçek, “Sporcu kafilesi olarak İstanbul’dan çıktık Gaziantep’e gidiyorduk. Gelirken soldan giden araç bir anda sağa doğru direksiyonu kırdı. Bizim şoför de ona çarpmamak için direksiyonu kırınca yandan çarpıştık ve şarampole devrildik” dedi.

  • Diyanet’ten sigara içen personeline kötü haber

    Diyanet İşleri Başkanlığı, Başkan Ali Erbaş imzasıyla, 17 Ocak 2019 tarihinde tüm birimlere gönderdiği resmi yazıda, sigara içen personele yaptırım kararı aldı.

    Milli Gazete’de yer alan habere göre; Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş imzalı yazıda, personelin hacca veya umre görevi sırasında, otel önlerinde ve açık alanlarda sigara içmesinin vatandaşlar tarafında çok sayıda şikâyet konusu olduğuna dikkat çekerek “Bu itibarla, bu yıl yapılacak hac görevli seçim mülakatlarında sigara içmeyen personel, sigara içen personele tercih edilecek; daha sonraki yıllarda da sigara içen personele hac görevi verilmeyecektir” denildi.

    “ÖNEM VE ÖNCELİK VERDİĞİNİZ HUSUSLARIN BAŞINDA YER ALMAKTADIR”

    Diyanet İşleri Başkanlığı’nın tüm birimlere gönderdiği Başkan Ali Erbaş imzalı “Sigara İçilmemesi Hakkında Talimat” başlıklı yazısında şu ifadelere yer verdi:

    “Başkanlığımız hac organizasyonu ile kutsal topraklara giden vatandaşlarımızın hac ibadetlerini sahih, sağlıklı ve huzurlu bir şekilde yerine getirebilmelerinde personelimize büyük görev ve sorumluluk düşmektedir. Bu nedenle organizasyonumuzun her kademesinde görev yapacak personelimizin ehliyetli ve liyakati olması Başkanlık olarak önem ve öncelik verdiğiniz hususların başında yer almaktadır.

    Bu önem ve önceliğimize rağmen gerek kafilelerde gerekse ekiplerde görev alan bazı personelimizin otel önlerinde ve açık alanlarda sigara içtikleri müşahede edilmişti. Hiç şüphe yok ki, bu durum kutsal toprakların manevi atmosferine yakışmadığı gibi rehberlik yaptığımız hac yolcularımızın da örnekli ve rehberlik noktasında beklentilerine uygun düşmemektedir. Uygun düşmediği için de bu konuda organizasyonumuzla hacca veya umreye giden vatandaşlarımızdan Başkanlığımıza sayısız şikayet dilekçesi gelmiş ve hala gelmektedir.

  • Suriyeli genç kız herkesi şoke etti!

    Olay, Balat sahilde meydana geldi. Suriyeli genç bir kadın, taksiden inerek denize atladı. Denizde çırpınan kadını gören tekne çalışanı, hemen denize atlayıp onu kurtardı. Tekne çalışanı, kadını sahile çıkarttıktan sonra durumu polis ekiplerine bildirdi. Olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri, kadına ilk müdahaleyi olay yerinde yaptı.

    POLİS TEKNEDE ARAMA YAPTI

    Suriyeli kadın, olay yerinde bulunan polislere kendisini kurtaran kişinin cep telefonunu çaldığını iddia etti. Genç kadın, kendisini sudan çıkaran kişiden şikayetçi olunca polis ekipleri, tekne çalışanının üzerinde ve teknede arama yaptı. Tüm aramalara rağmen kadının cep telefonu bulunamadı. Suriyeli kadın, ambulans ile hastaneye kaldırılırken kendisini kurtaran tekne çalışanı ise ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü.

    “POLİSİ DE AMBULANSI DA BEN ÇAĞIRDIM”

    Suriyeli kadının canını kurtaran tekne çalışanı, “Denize atlarken görmüşler, biz de sudan aldık kenara çıkarttık. Şimdi de ‘telefonumu aldınız’ diyor. Polisi de ambulansı da ben çağırdım” diye konuştu.

    Olaya şahit olan Mehmet Uzun da, “Taksiden indi direkt denize atladı. Bizim teknedeki arkadaşlar denizden çıkarttılar. Kendisini kurtaran kişiyi hırsızlıkla itham etti. Onu çıkartan adam sadece sudan çıkarttı, teknesine bile almadı” diye konuştu.

  • Yunus Polisinden Lösemi Hastası Ali’ye Anlamlı Ziyaret

    Hatay’da dünyaya gelen Ali Kurt’a (7), 3 yıl önce aşırı ağrı şikayeti ile gittiği hastanede lösemi tanısı konuldu. O günden sonra Kurt’un hastalıkla mücadelesi başladı. Kurt, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’ne gelerek burada çocuk onkoloji servisinde tedavi olmaya başladı. Zaman zaman hastanede kalan, zaman zaman ise evine giden Kurt, çok sevdiği polislere sosyal medyadan mesaj gönderdi. Kurt, mesajında “Yunus polisi ağabeyler, siz çok seviyorum. Üniformalarınızdan bana da getirebilir misiniz” dedi. Bu mesajı gören yunus ekipleri, Balcalı Hastanesi’ne giderek Kurt’a sürpriz yaptı. Karşısında polisleri gören Kurt, kısa süreli şaşkınlıktan sonra mutlu oldu. Kurt’a oyuncak hediyeler alan ekipler, onun için diktirdikleri bir de polis üniforması verdi. Polislerle sohbet eden Kurt, motosikletle de gezmek istediğini belirtti. Polisler Kurt’a hastaneden çıkınca motosikletle gezdirme sözü verdi. Kurt iyileşip büyüyünce polis olmak istediğini söyledi.