Besni’de, soğuk hava sokak hayvanlarını da olumsuz etkiledi. Yukarı Sarhan Mahallesi’nde bir sokak köpeği donarak öldü.
Mahalle sakinlerinin çağırdığı veteriner hekim Kadir Arslan, köpeğin aç kaldığını ve donduğunu belirtti.
Besni’de, soğuk hava sokak hayvanlarını da olumsuz etkiledi. Yukarı Sarhan Mahallesi’nde bir sokak köpeği donarak öldü.
Mahalle sakinlerinin çağırdığı veteriner hekim Kadir Arslan, köpeğin aç kaldığını ve donduğunu belirtti.
Güney Koreli Lotte Chemical Group, Türk kuvars yüzey ürünleri üreticisi Belenco’nun yüzde 72,5’ini 125 milyar won (111,6 milyon dolar) bedelle satın alacağını açıkladı. Reuters’ın haberine göre, Lotte tarafından gece saatlerinde yayımlanan basın bültenine göre satın almayı şirketin Lotte Advanced Materials adlı birimi gerçekleştirecek.
ŞİRKET 2011 YILINDA KURULMUŞTU
Alanında Türkiye’nin en büyük şirketi olan Belenco’nun fabrikası, Manisa Organize Sanayi Bölgesinde 19 bin metrekaresi kapalı, 36 bin metrekaresi açık alanda 2011 yılında kurulmuştu. Şirket, 2018 yılında Türkiye’de ilk defa robot kolla kuvars yüzey ürünleri de üretmişti.
Kuvars bazlı tasarımlanmış taşlar inşaat ve iç mimari alanlarında ciddi oranda kullanılıyor.
Kaza, öğle saatlerinde Siverek- Diyarbakır karayolunun 17’nci kilometresinde meydana geldi. Siverek’e 30 kilometre uzaklıktaki Çağa İlk ve Ortaokulu’nda görev yapan öğretmenleri taşıyan Necmi Güldiken yönetimindeki 63 AAS 430 plakalı servis minibüsü, kar nedeniyle kayganlaşan yolda kontrolünden çıkarak şarampole devrildi.
Kazada, hurdaya dönen minibüsteki öğretmenler; Saliha Gürbüz, Halil Günaşan, Melba Dabanlı, Hülya Erkoç, Mithat Lale ve Gurbet Karakayalı yaralandı. Yaralı öğretmenler, ihbar üzerine bölgeye sevk edilen ambulanslarla Siverek Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedaviye alındı.
Türk siyaset ve sanat hayatında yarın çok önemli bir gelişmeye tanıklık edilecek; Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyaca tanınmış sanatçı Fazıl Say’ın yarın Ankara’da gerçekleşecek “Truva Sonatı” konserine katılacak.
Fazıl Say, bir süre önce annesinin vefatı dolayısıyla kendisini arayan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yarın Ankara’da gerçekleşecek Truva Sonatı prömiyerine davet etmişti. İlk kez bu sütunda duyurduğumuz davete Erdoğan’ın sıcak baktığı ve gitme yönünde eğilim gösterdiğini de belirtmiştik.
İŞTE O YAZI
Cumhurbaşkanlığında yapılan değerlendirme sonucunda karar çıktı ve daha önce Fazıl Say’a “Gelebiliriz” şeklinde iletilen karar bu kez kesinleşti. Erdoğan, yarın akşam Ankara Congresium salonunda gerçekleşecek konsere katılma kararı aldı.
Cumhurbaşkanı’na çok yakın bir kaynak “Yarınki Fazıl Say konserine Sayın Cumhurbaşkanı katılacak mı?” sorumuza “Evet gidecek. Hep beraber gideceğiz” yanıtını verdi. Cumhurbaşkanlığında ilk yapılan değerlendirmede farklı tepkilerin gelebileceği endişesiyle katılıp katılmama durumu değerlendirilmiş ancak Erdoğan ve danışmanları bu kaygılardan uzak bir duruş sergilemişti.
Kaynak : Habertürk
Türkiye’nin ilk Ar-Ge merkezlerinden biri olan Coşkunöz Ar-Ge Merkezi, bir başarıya daha imza atıyor. Otomotiv sektöründe kullanılan arka aks, salıncak kolu, motor beşiği gibi süspansiyon parçaları, sac şekillendirme kalıpları gibi parçaların geliştirilmesi yanında uzun yıllardır savunma sanayii ve enerji gibi sektörlerde ürün ve teknoloji geliştirme faaliyetleri yürüten Coşkunöz, bu alandaki güçlü tecrübesini zırhlı araçların karasal savunma gücünü arttırmak hedefiyle gerçekleşecek projede kullanacak.
Coşkunöz, SSB “Ar-Ge Paneli” tarafından ortaya çıkan ihtiyaçlar çevresinde uygun bulunan “Hançer: Sıcak şekillendirme prosesine uygun zırh çeliği alaşımının geliştirilmesi” projesinin ürün tasarımı, doğrulama, kabul testleri ve modelleme çalışmalarını yürütecek.
Coşkunöz Holding iş birliğiyle Hançer projesi üzerinde çalışacak olan Coşkunöz Ar-Ge Merkezi, zırhlı araç parçalarında kullanılacak uygun zırh çeliği alaşımının ve bu alaşımdan hedeflenen parçanın üretilebilmesini sağlayan sıcak şekillendirme yönteminin geliştirilmesini sağlayacak.
Özgün, yerli ve milli çözümler için çalıştıklarını belirten Coşkunöz Holding Ar-Ge Direktörü Volkan Akıncı, “Coşkunöz Ar-Ge Merkezi’mizde ulusal markalarımızın oluşması sürecinde teknolojik destek üretmek adına çalışıyoruz. Üstün teknoloji robotik üretim makineleri ve atölyelerimizde üretime ve müşteri gereksinimlerine uygun yerli zırh çeliği Hançer projemizi geliştirerek ülkemizin yerli ve milli üretim çalışmalarınadestek verebileceğimiz için gurur duyuyoruz. Birlikte çalıştığımız 65 uzman araştırmacı eşliğinde, sektörün ihtiyaçlarını belirleyerek müşterilerimizin taleplerine uygun, yüksek katma değer sağlayacak, maliyet ve zaman açısından en etkin çözümü sunacak projeleri hayata geçirmek için güncel teknolojileri ve mühendislik araçlarını kullanıyoruz. Bunun hâricinde bilişim ortağımız CITS (Cloud Information Technology Services) ile akıllı üretim sistemleri, veri analitiği ve makine öğrenmesi alanlarında ortak faaliyetler yürüterek dijital dönüşüm yol haritamız çerçevesinde patentli projeler geliştiriyoruz” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın konuşmasından satır başları şöyle;
– Ekonomik olarak hangi ülke bu saldırılarına altında kalkabilirdi. Emin olun hiçbir ülke bunların altında kalkamazdı.
– 5 senede yaşadıklarımızı bir biz biliriz bir de vatandaşlarımız bilir. Tüm bu olanlara rağmen demokrası ve ekonomimizi dimdik ayakta tuttuk.
– Türkiye ekonomisi 16 yılda yaklaşık 4 kat büyüdü.
– Ekonomide tarihi bir dönüşümü başlattık.
– Mali disiplini kararklılıkla uygulamaya devam edeceğiz.
– Şimdi bir kez daha yeni bir ekonomik sıçrama için çok yoğun bir süreci başlatıyoruz.
– Elimizde 2 hassas top olduğunu bilerek bunları kırmadan hassas bir şekilde yürüteceğiz.
– Biri maliye ve para politikalarında hassas yönetim. Küresel sistemde oluşturduğumuz güven.
– Diğer elimizde sanayici esnaf iş dünyasının hassasiyetlerini göz ardı etmeden bu dengeyi yöneteceğiz
– Enflasyonla mücadelede hedefimizden daha iyi seviyeleri yakaladık
– 2019’u çok ama çok güçlü adımlar atarak daha iyi bir noktada tamamlacağız.
– Hal yasası ile ilgili ortaya koyulan kaygıları not ettik. Nasıl iyi bir düzenleme yapılabilir Ankara’da takip edeceğiz.
– Başlattığımız ÖTV ve KDV indirimlerini devam ettiriyoruz. Gerekli adımları atmaya devam edeceğiz.
– Hal yasasıyla ilgili kaygıları not ettik. Nasıl bir düzenleme yapılabileceğin takip edeceğiz.
– Özellikle küçük baş hayvancılığın yaygınlaştırılması kapsamında çok önemli bir çalışma başlattık.
– Fiyatlarda halen maliyet noktasında gidilebilecek bir alanımız mevcut.
– Pazar ve market fiyatlarını takip ediyoruz.
– Bakıyoruz marketlerde istediğimiz fiyatlar yok marketlerle konuşacağız.
– Pazar ve market arasında ciddi fiyat varsa demek marketlerimiz beklenen katkıyı yapmıyor.
Bahçeli’nin açıklamalarından satırbaşları:
Zafer ancak onu isteyenleri çalışanların, emek verenlerin, mücadele edenlerin olacaktır. Hiçbir başarıya çiçeklerle bezenmiş yollardan gidilemeyecektir. Dava adamı inanç ve iman adamıdır. Sahte mürşitlerin sanal müritlerin varsı hezeyan içinde kıvransın. Bizim meselemiz vatandır, mili bekadır. Dedikoduyla geçirecektir vakit yoktur. Bekleyecek halde yoktur sürekli bir adım önde bulunacağız. Çünkü sorumluluğumuz ağırdır, bir atimiz vardır. Türkiye’nin aciliyet gerektiren sorunları vardır. Doğru siyasetin yapılması tarihi önemdedir. Halkın yanında olmak doğru tutumdur. Çıkarlarımızın akıntısına kapılmadık. Asla taviz vermeyeceğiz, asla vazgeçmeyeceğiz.
24 Haziran 2018 genel seçimlerinden sonra Türkiye cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçmiştir. 9 Temmuz 2018 itibariyle yeni sistem resmen tesis edilmiştir.
Türkiye dünyada hükümet sistemi değişikliğini kaosa yol açmadan yapan nadir ülkelerden biridir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi istiklal nişanesidir. Devlet ve siyaset hayatında hızlı karar almamın uyum ve iş birliğinin teminatıdır. Türkiye zincirlerinden kurtulmuştur.
31 Mart seçimlerinin hayati önemi var. Türkiye’nin önünü kesmek isteyenler hazırlık yapıyorlar. 31 martta cumhur ittifakı Türkiye’yi tuzak kuranları şaşkına çevirecektir. Uzlaşmamız 4 ayaklı stratejimizle 2 ana siyasi hedefimiz kapsamında varlık bulmuştur. Büyükşehir belediyeler dışındaki 51 il ve ilçe belediyelerinde adaylarımız yarışa girecektir. 712 belediye başkan asamızı milletimizin huzuruna çıkardık. Kalan 220 adayımızı önümüzdeki günlerde takdim edeceğiz.
‘DÜŞMAN SEVİNDİRMEYİN, GEVŞEKLİK GÖSTERMEYİN’
31 Mart 2019’da düşman sevindirmeyin, gevşeklik göstermeyin. İllerinizde zaferleri müjdeleyin. Beka uğruna her fedakarlığı yapacağımızı aklınızdan çıkarmayın. Birkaç belediye daha alalım diye ilkelerimizi çiğnemedik.
Başaramazsak gök girsin kızıl çıksın, çalışacağı, ant olsun başaracağız. Teneke gürültüsü çıkaran soytarıları mahcup edeceğiz. Zaman milliyetçi ülkücü hareketindir. Zemin ise tüm Türkiye’dir. Hiç kimse davanın önünde üstünde davadan daha önemli değildir. Kibirlenmek, böbürlenmek, insana tepeden bakmak, dava arkadaşının düşmesini beklemek utanmazlıktır. Millet ne diyorsa ona kulak vereceğiz. Zillete ise haddini bildireceğiz. Boş tribünlere oynamayacağız. Hırslarımıza yenilmeyeceğiz.
GÜVENLİ BÖLGE ÇIKIŞI
Suriye’nin kuzeyini kapsamına alan olaylara her gün yenisi eklenmektedir. Emperyalist iştah kabarmış, güney sınırlarımızda tehlikeli bir kumar oynanmaktadır. Terör örgütlerini Kürtlerle ilişkilendirmek vahim bir suçtur. İnanıyorum ki Kürt kardeşlerimiz Trump’ın tuzağına düşmeyecektir. Temennim 30 km’lik güvenli, alanın hakimiyetimiz altında bulunmasıdır.
ABD, YPG/PKK’yı himaye altına almak, bu terör örgütlerini Kürt kardeşlerimizin temsilcisi saymak adına karanlık bir kampanyayı tedavüle sokmuştur.
Trump Kürtlere saldırmayın sözleri ile Türkiye’yi YPG’den uzak tutmak terörle mücadeleyi durdurmak niyetindedir. İsrail de işin içindedir.
Güvenli bölgede terörle mücadele tavizsiz sürecekse diyecek bir şey yoktur. Stratejiyi biz kurmuşsak şartları biz belirlemişsek mesele yoktur.
Ancak ABD’nin yazdığı senaryoya kanıp terör örgütlerine göz yumacaksak herkesi uyarıyorum ki bugüne kadar yaptıklarımızın üzeri bir kalemde silinecektir.
Güvenli bölge tanımıyla kastedilmek istenen nedir? Rusya bu işin neresinde? ABD’nin güvenli bölgedeki payı ne olacaktır?
Kuralı koyan caydırıcılığını gösteren siyaset ve diplomasiden bir adım bizsek hiçbir kaygıya mahal olmayacaktır. Haklı davamızdan beka mücadelemizden kesinlikle dönmemeli, geri adım atmamalıyız.
Bahçeli, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı:
ERHAN USTA’NIN İHRACI
Merkez Disiplin Kurulu, sayın milletvekilinin Samsun’da yaptığı çalışmalarda ortaya koyduğu tutum ve görüşlerin parti görüşümüzle bağdaşmadığı konusunda bir karar vermek suretiyle partimizden ihraç etmiştir.
ADAY ÇEKME OLACAK MI?
MHP, 30 büyük şehirde 27 il AK Partiye, 3 il MHP’ye bırakıldı. 30 büyükşehrin illerinde ise değerlendirmeler yapılmış, bağlı ilçelerde de paylaşımlar söz konusu olmuş. Öyle pazarlık değil 214-18 verileri ışığında gerçekleşti. 2. Prensip 51 ilde her parti kendi adaylarıyla seçime katılacak. Bu arada millet ittifakı zaman içinde 21 ilde şöyle 25 ilde böyle oldu, zamana yaygın sözler işitiyoruz.
CUMHURBAŞKANI GÖRÜŞMESİ
Cumhurbaşkanı görüşmesi bizden talep gitmesi nezaketli olmaz. Ama Cumhurbaşkanımız herhangi bir ülke ve uluslararası görüşlerini bizle paylaşırsa davet eder biz de gideriz.
Hollandalı gazeteci Johanna Cornelia Boersma sınır dışı edildi.
Açıklama, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’dan geldi.
Altun, Boersma’nın sınır dışı kararının, Türkiye’de gerçekleştirdiği gazetecilik faaliyetleriyle ilgisi bulunmadığını belirtti.
Tarım ve Orman Bakanlığının “Türk Gıda Kodeksi Sporcu Gıdaları Tebliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ”i Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Buna göre, sporcu gıdalarında ürünün günlük tüketilmesi önerilen dozundaki kreatin monohidrat miktarının üst sınırı 5 gram olarak belirlendi.
Kullanılacak kreatin monohidratın saflık kriterleri, ulusal veya uluslararası kurumlar tarafından tespit edilen genel kabul görmüş kriterlere uygun olacak.
Kreatin monohidrat içeren sporcu gıdalarının etiketinde, kreatinin bazı kişilerde mide ve bağırsak rahatsızlığına neden olabileceğine ve böbrek fonksiyonlarını bozabileceğine dair uyarı yer alacak.
Gıda işletmecileri, söz konusu düzenlemelere 31 Aralık 2019’a kadar uymak zorunda olacak.
Konya’da 17 Ağustos 2016 tarihinde Canan Kızoğlu, polis merkezine giderek 2 çocuğunun babası eşi Ebubekir için kayıp başvurusunda bulundu. Bunun üzerine Konya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi’ne bağlı Kayıp Şahıslar Büro Amirliği ekipleri çalışma başlattı. Yapılan çalışmanın ardından Ebubekir Kızoğlu’nun öldürülmüş olabileceği değerlendirildi. Cinayet Büro Amirliği ekipleri Kızoğlu’nun ailesiyle yaptığı görüşmede, dekorasyon işleri yapan Ebubekir Kızoğlu’nun son olarak otomobil kaporta tamiri işinde ortaklık yaptığı yeğeni Abdullah Kızoğlu ile buluşmak için evden çıktığını, bir daha da kendisinden haber alınamadığını tespit etti.
KAÇAK YOLLARLA AZERBAYCAN’A GİTMİŞ
Yapılan araştırmada Abdullah Kızoğlu’nun, amcasının kaybolmasının ardından Yalova’ya, 4 ay sonra da kaçak yollarla Azerbaycan’a gittiğini belirledi. Kızoğlu’nun, eşi, imam nikahıyla beraber yaşadığı kadını ve 1 çocuğunu görmek için tekrar ülkeye döneceğini düşünen polis, takibini sürdürdü. Abdullah Kızoğlu’nun, Azerbaycan’da 8 ay kaldıktan sonra ülkeye döndüğünü belirleyen polis, geçen yıl mart ayında İstanbul Alibeyköy’de şüpheliyi gözaltına aldı.
‘YA BORCUNU VER, YA DA EŞİNİ’
İstanbul’dan Konya’ya getirilen Abdullah Kızoğlu, sorgusunda suçunu itiraf etti. Abdullah Kızoğlu ilk sorgusunda, “Amcama 150 bin lira borcum vardı. Olay günü amcamı arayarak, Antalya’da bir şirketin dekorasyon işi olduğunu, bu işi almamız halinde iyi para kazanacağımızı söyledim. Amcamı evinden aldım. Cep telefonunu yanına almamasını söyledim. Birlikte olay yerine gittik. Orada bana, ‘Ya borcunu ver ya da eşini’ deyince tartıştık. Çıkan kavgada amcamın ayaklarına sıktım. Daha sonra başına ateş ederek öldürdüm. Onu iç çamaşırlarıyla gömdüm. Elbiselerini ise yaktım” dedi.
Abdullah Kızoğlu ifadesinin devamında, “Amcamı ilk önce bacaklarından vurdum. Amcam yerde can çekişirken, gözlerimin içine bakarak bana ‘Çocuklarım sana emanet. Onlara iyi bak’ dedi” diye konuştu.
CESEDİN BULUNDUĞU YERİ GÖSTERDİ
Karatay ilçesi İstiklal Mahallesi’nde bulunan sulama kanalının kenarına götürülen Kızoğlu, amcasının cesedinin bulunduğu yeri polislere gösterdi. Kepçeyle yapılan kazıda Ebubekir Kızoğlu’na ait kemikler bulundu.
YARGILANMASINA BAŞLANDI
Tutuklanan Abdullah Kızoğlu’nun ‘kasten adam öldürme’ suçundan Konya 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına başlandı. Davanın ilk duruşmasına sanık Abdullah Kızoğlu, öldürdüğü amcasının eşi Canan Kızoğlu ve taraf avukatları katıldı. Kızoğlu mahkemedeki savunmasında, “Amcam ile ortak iş yapıyorduk. İşlerimiz kötü gidince aramız bozuldu. Olay günü amcam bana küfürlü laflar söylüyordu. Eşimle ilgili, ‘adam getirtip, eşinle yatıracağım’ dedi. Bunun üzerine sinirlenip arabadan inmesini istedim. Arabayı kenara çektiğimde amcam bana yumruk attı. Ben biraz sersemledim. Bunun üzerine amcam bir yumruk daha attı. Ben de aracımda her zaman bulunan tabancayla iki el ateş ettim. Amcam can havliyle arabadan indi. Yerde bana küfür etmeye devam etti. Ben bir süre kendime gelemedim. Amcamı kontrol ettiğimde öldüğünü anladım” dedi.
HAFRİYAT KAMYONUYLA ÜZERİNE TOPRAK DÖKTÜRDÜM
Cinayetten sonra eve gidip duş aldığını ifade eden Abdullah Kızoğlu, “Amcamın öldüğünü anlayınca üzerini örtüp, arabayla oradan ayrıldım. Önce iş yerine oradan da eve gittim. Duş yaptıktan sonra üzerimdeki kanlı elbiseleri yaktım. Ertesi gün arabanın içindeki kanları ıslak bezle sildim. Daha sonra toprak alacağımı söyleyip, hafriyat kamyonuyla olay yerine gittim. Kamyoncunun haberi yoktu. Kamyoncuya, cesedin olduğu yerin üzerine toprak döküp düzeltmesini istedim. Ben kendim bir yer kazıp, amcamı oraya gömmedim” diye konuştu.
EŞİME ÜSTÜ KAPALI ANLATTIM
Amcasını öldürdüğünü eşine söylemediğini, ancak üstü kapalı olarak anlattığını belirten Kızoğlu, “Amcamı öldürdüğümü kimseye söylemedim. Bir tek üstü kapalı olarak eşime anlattım. Olaydan sonra bir hafta Konya’da kaldıktan sonra Yalova’ya gittim” diye konuştu. Amcasına yanına telefon almaması konusunda bir şey söylemediğini de belirten Abdullah Kızoğlu, “Olaydan önce Antalya’ya giderken ben amcama yanına telefon alma diye bir şey demedim. Amcam borçlular aradığı için yanına pek telefonunu almıyordu. Telefonunu çok az açıyordu” şeklinde konuştu.
‘ABDULLAH BANA BİR ŞEY YAPARSA NE YAPARSANIZ?’
Mahkemede ifadesine başvurulan Ebubekir Kızoğlu’nun eşi Canan Kızoğlu ise şunları söyledi:
“Abdullah’tan şikayetçiyim. Cezalandırılmasını istiyorum. Abdullah eşime telefonunu yanına almamasını söyledi. Eşimden ısrarla telefonunu yanına almamasını istedi. Eşim önceden bana, ‘Abdullah bana bir şey yaparsa ne yaparsınız’ demişti. Abdullah, muhtemelen eşimi daha önce tehdit etmiş diye düşünüyorum. Para almak için eşimin yanına geliyordu. Daha sonra kendisine 2-3 gün ulaşılamıyordu” dedi.
Dava, ertelendi.