Blog

  • AK Parti’nin İzmir adayı Nihat Zeybekci en büyük projesini açıkladı

    CNN TÜRK ekranlarında canlı yayınlanan Hafta Sonu programında Hakan Çelik’in sorularını yanıtlayan Nihat Zeybekci’nin sözlerinin satır başları şöyle:

    Siyasete giriş sebebimiz, belediyecilik, tatandaşlarımıza hizmetkar olmak… 7 yıl Denizli’de Belediye Başkanlığı’nın ardından siyasete girdim. Şimdi ilk göz ağrımıza dönme zamanı…

    İstanbul’dan İzmir’de doğru yönelenler, işlerinin sonlarına yaklaşmış olan ya da emekli olmuş olanlar… Ancak İzmir’den de İstanbul’a göç söz konusu.

    Bu oyunda İzmir’e bir rol çizmemiz lazım. Şu an yaptığımız şey İzmir’i dinlemek, STK’larla, önde gelen akıllarla, gençler, pazar tezgahındaki balıkçılarla konuşarak İzmir’ bir rol biçmek istiyoruz. İzmir’in gelecekteki rolünü öyle bir planlamalısınız ki, bu gelecek nesillere bırakabileceğiniz bir rol olmalı. Şu anda bunu çalışıyoruz, İzmir’i konuşuyoruz, İzmir’i dinliyoruz.

    Kent halkını dinliyoruz, geleceği planlıyoruz. İzmir sol görüşün hakim olduğu bir yer değil.

    “İZMİR BİR TERCİH NOKTASINA GELDİ”

    İzmir’de seçim süreci için slogan olarak “Gönüller yapmaya geldik” ifadesini belirledik. Iskaladığımız şeyleri anlatmak için geliyoruz. İzmir bir tercih noktasına geldi. Seçmenin kafasında siyaset değil İzmir olacak. İzmir’de yapının çok farklılaştığını, İzmirli sandığa giderken oyunu İzmir’e, oyunu kendine vereceğine inanıyorum.

    İzmir’in sorunlarını 5 yıl sonra çözülemez olacak. İzmir’in sorunlarını çözmek şu an daha zor.

    İzmir’de çok güçlü bir yapı var, bu yapıyı aşabilecek misiniz diye soranlar için bir örnek vereyim. 2002 yılında Denizli’de yüzde 23 oy aldık. Bir sonraki seçimlerde 3 Mart günü kampanyaya başladık. Kampanyanın başlangıcında elimize gelen araştırmalarda bizim adayımız yüzde 26  seviyelerindeydi. Ancak mart ayının sonundaki sonuçlarda sandıktan yüzde 51,5 ile çıktık.

    “ASLINDA ÇOK KOLAY…”

    İzmir, vahşi katı atıkları dağlara taşlara atılan bir yönetim. O da yanlış altyapı yapılanmasından kaynaklanıyor. Şu yaptı, şu dönemde yapıldı demiyorum. Şu anda atık artıma tesisleri çalışmıyor, hepsi denize şarjediliyor. Dünya yağmur kaynaklı selin önlenmesi aslında çok kolay… Siz yağmur un suyunu kanalizayona veriliyorsa bunların olması doğal. Geçmişten kaynaklanan bir ihmal katlanarak hale geliyorsa, çözmek zorlaşıyor. Otomobilçalışırken arabayı tamir etmek gibi bir şey. Devasa bir şehri yaşarken altyapısını değiştirmek zordur ama ben bunu Denizli’de yaptım. Ne kadar yağmur yağarsa yağsın, yağmur suları ayrıştırılarak bir şekilde şehrin dışına deşarj eder.

    “YÜZDE 65’İ BULUYOR”

    Dünyada ticaretin eletkronik ticarete kaydığı bir ortamdan bahsediyoruz. Ben bir tekstilciyim, üreticiyim ve ihracatçıyım. Elektronik ticaret, oyunun kurallarını değiştiriyor. Alışkanlıklar değişiyor. Artık e ticaret siteleri artık 48 saat içerisinde dünyanın neresinde olursan ol ulaştıracağınn taahhüdünü veriyor. Türkiye’den 3 saatlik uçuş mesafesinde satın alma gücünün çok güçlü olduğu ekonomilerin yüzde 65’i bulunuyor.

    İstanbul – İzmir, Ankara – İzmir, Antalya – İzmir, Çanakkale – İzmir… Bütün hatlar İzmir’e çıkıyor. Ancak İzmir bunlara hazır mı? Kentte altyapı ekonomik potasnsiyeli karşılıyor. Altyapı yeterli değil, otel kapasitesi yeterli değil, kültür sanat, yeşil alan, ulaştırma, çevre düzenlemesi… Baktığınız zaman hiçbiri yeterli değil! İzmir dünyanın en güzel şehirlerinden biri ama İzmir, kendisine bunu hazırlayamamış durumda.

    *İzmir’de kişi başına düşen yeşil alan miktarı, 1,6 metrekare… 5 yıl içerisinde bunu 10 metrekare üzerine çıkarmak istiyoruz.

    İZMİR İÇİN EN BÜYÜK PROJESİNİ AÇIKLADI

    Karaburun Bölgesi’nde 30 bin Ar-Ge çalışanın olduğu, bilim insanlarının akıl insanların dünya çapında bir merkez olduğu projemiz var. Doğanın içerisinde bir tarafında orman, bir tarafında deniz.. Yüksek teknoloji alanı ve bilim merkezi… Doğayı bozmadan iş alanları yaratacağız. Bölgede binayla ilgili inşadan çok, hukuki ve ekonomik bir altyapı inşa etmekten bahsediyoruz.

    İzmir’le ilgili hayalimiz sadece yüksek teknoloji ile ilgili değil. 20 bin tane kadınımızı halı ve geleneksel sanatlarla ilgili istihdam edeceğiz. Kırsaldaki yerlerde, kenar mahallelerde el işçiliğine yönelik istihdam yaratmak istiyoruz. Halı üretimi yapan kadınlara alan açacağız.

    İzmir şu anda Türkiye’nin 3. büyük şehri… Kesinlikle 2. sırada olmalı. Ankara bürokrasi şehri, İzmir ekonomisi Ankara’yı geçmeli.

    “DEV BİR MEDENİYETLER MÜZESİ DÜŞÜNÜYORUZ”

    Batı Anadolu, dünyanın en zengin olduğu medeniyetlerin merkezi… Bulunabilen 10 bin yıl bulunamayanlarla birlikte insanlık tarihi boyunca böyle… Bugün dünyanın en büyük arkeolojik müzelerinde Paris’te, Berlin’de Anadolu medeniyetlerinden kalıntıları görürsünüz. İzmir’de dev bir medeniyetler müzesi düşünüyoruz.

    Muhteşem İzmir’de 4 tane yüzme havuzu var. İzmir’de her çocuğumuzun kolayca ulaşabileceği havuz projelerimiz var.

    Çarpık yapılaşma ile bir tespit de bulunayım. İmar Barışı ile ilgili tüm Türkiye’de yapılan başvuruları yüzde 15’i İzmir’de.

    “9 AYLIK SÜREÇTE İZMİR’İ TANINMAZ HALE GETİRECEĞİZ”

    İzmir’de demiryolu hatlarıyla ilgili bir grev vardı. Grev 60 gün ertelendi. Ulaştırma ile ilgili metro ve tramvayla ilgili sıkıntılar var. Yüzde 64-65 oranında İzmir’de kaçak yapı var. 31 Mart’ta İzmirliler oyunu İzmir’e verecek. İzmir kazancak. 31 Aralık 2019’da bir kez daha program yapalım. 9 aylık süreçte İzmir’i tanınmaz hale getireceğiz.

    İzmir’in estetiğe ihtiyacı yok, Küçük bir makyajla 9 ay içerisinde İzmir’i tanıyamayacaksınız. İzmir’e 3 yıl gemi gelmiyor. Ancak İzmir’e artık gemi geldiğinde insanların gemiden göreceği ve başka bir İzmir’e oluşturacağız.

    2020 sonunda İzmir’deki denizden kaynaklaran kötü kokudan da kurtulacak.

  • Bacım dediği çarşaflı adamlar soyguncu çıktı

    Olay, Manisa’nın Yunusemre ilçesi 50. Yıl Mahallesi Horozköy Caddesi üzerinde bulunan kuyumcu dükkanında meydana geldi. Dükkanın önüne çarşaf giyerek kadın kılığında gelen iki adam, bir süre keşif yaptıkları dükkana girdi. Yüzükleri inceleyen hırsızlar, şüpheli hareketleriyle dükkan sahibinin dikkatini çekti. Gizledikleri tabanca ve havalı tüfeği çıkaran iki hırsız, kuyumcuya saldırmaya başladı. Başına tabancanın kabzasıyla darbe alan kuyumcu yerden aldığı sopayla hırsızlara direndi. Sert kayaya denk gelerek neye uğradığına şaşıran hırsızlar, soymaya kalkıştıkları kuyumcudan koşarak kaçtı. Kuyumcu Alaattin Yavuz ve mahalle sakinleri 2 hırsızı uzun süre kovaladı. Kaçan hırsızlar izlerini kaybettirirken o anlar iş yerinin güvenlik kamerasınca saniye saniye kaydedildi.
    Polisin olayla ilgili incelemeleri sürüyor.

    ERKEK OLDUKLARINI FARK ETMEDİ 
    Hırsızların yakalanarak yargı önünde hesap vermelerini isteyen kuyumcu Alaattin Yavuz yaşanan hırsızlık olayını şöyle anlattı:
    “İki çarşaflı önce dışarısını kontrol etti. Ondan sonra geldi içeriye girdiler. Erkek olduklarını fark etmedim. ’Buyurun bacım’ dedim. Ondan sonra tabla yüzük çıkardım masa üzerine koydum. Yüzükleri eline takıp çıkarıyordu. Hırsızlık yapacaklarını anladım. 5 dakika sonra biri dükkan içerisinde bir o tarafa bir bu tarafa yürümeye başladı. Rahat durmuyordu. Tabanca ile uğraştığını gördüm. O anda suratıma vurdu. Sonra bir tane daha vurdu. Diğeri de iki defa vurdu. Sopa yerdeydi. Elimi uzattım. Sopayla vurdum. Denk gelmedi. İkincide sopayı attım kaçtılar. Peşlerine düştük. Petrol ofisine kadar yakalayamadık. 500 lira zararım oldu. Beşinci defadır benim başıma geliyor. Bu sıkıntıdan dolayı da dükkanda yatıyorum. Her şey benim başıma geliyor. Bunları yakalamak lazım. Devlet sıkıştırsın, bunu meydana çıkarsın. Tek istediğim budur.”

  • AÖF Sosyal Psikoloji Kitabında Tepki Çeken Cinsiyetçi Soru

    Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Sosyal Psikoloji 1 ders kitabının test bölümünde “Kadını daha çekici yapan özellikler nelerdir?”, “Hangi işi yapan kadınlar daha çekicidir?”, “Erkeklerin eş seçerken önem verdikleri ölçüt nedir?” gibi sorular yer aldı.

    “Kıskançlığın bir nedeni değildir?” gibi pek çok sorunun yer aldığı ders kitabında “Sevilen kişiye aşırı bağımlılık”, “İlişkide kendisini yeterli-kusursuz olarak görme” gibi şıklar da bulunuyor.

    Cinsiyetçi ifadelerin yer aldığı sorulardan bazıları şöyle:

    1- Aşağıdaki özelliklerden hangisi kadını daha çekici yapar?

    a. Erkek gibi davranması

    b. Güçlü görünmesi

    c. Cinsiyetine uygun rolleri oynaması

    d. Bağımsızlığına düşkün olması

    e. Çaresiz gözükmesi

    Soru kitapçığın cevap anahtarına göre yanıt: C

    2- Aşağıdaki işlerden hangisini yapan kadınlar daha çekicidir?

    a. Tezgâhtarlık

    b. Yöneticilik

    c. Danışmanlık

    d. Şoförlük

    e. Pilotluk

    Soru kitapçığın cevap anahtarına göre yanıt: A

    3- Aşağıdakilerden hangisi erkeklerin eş seçerken önem verdikleri bir ölçüttür?

    a. Kazancının kendisinden yüksek olması

    b. Fiziksel çekicilik

    c. Eğitiminin kendisinden yüksek olması

    d. Yaptığı iş olarak kendisinden yüksek olması

    e. Toplumdaki tanınırlığının kendisinden yüksek olması

    Soru kitapçığın cevap anahtarına göre yanıt: B

    4- Çekicilik tanımının kapsamıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

    a. Sevilen bir insanın akşam yemeği davetine katılmak

    b. Bir tur şirketiyle görmek istenilen bir ülkeye gitmek

    c. Kendisini hep mutlu yapan doğayla baş başa kalmak

    d. İş gereği kurum yöneticisi ile sıkça seyahat etmek

    e. İş yerinin düzenlediği toplantılara katılmak

    Soru kitapçığın cevap anahtarına göre yanıt: A

    5- Aşağıdakilerden hangisi kıskançlığın bir nedeni değildir?

    a. Sevilen kişiye aşırı bağımlılık

    b. İlişkiyi çok önemli-yaşamsal görme

    c. İlişkide kendisini yeterli-kusursuz olarak görme

    d. Kendi tutum ve davranışlarını yetersiz bulma

    e. Kişinin başka bir seçeneğinin olmaması

    Soru kitapçığın cevap anahtarına göre yanıt: C

    6- Kişilerarası çekiciliği artıran yakınlık etkeni bakımından aşağıdakilerden hangisi daha etkilidir?

    a. Aynı apartmanda yaşamak

    b. Aynı ülkede yaşamak

    c. Aynı kentte yaşamak

    d. Aynı mahallede yaşamak

    e. Aynı sitede yaşamak

    Soru kitapçığın cevap anahtarına göre yanıt: A

  • 3 bin liraya kadar olan TV’lerde 9 ay taksit yapılabilecek

    BDDK’nın internet sitesinden yapılan açıklamada, Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkında Yönetmelik’te yapılan değişikliğin dünkü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği anımsatıldı.

    Açıklamada, değişiklikle mal veya hizmet alımı sonrası belli bir ücret karşılığı borcun taksitlendirilmesi veya ödemenin ertelendiği dönemler de dahil olmak üzere, kredi kartlarıyla gerçekleştirilecek mal ve hizmet alımları ile nakit çekimlerinde, taksitlendirme sürelerinin Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığının görüşü alınarak BDDK tarafından belirlenmesinin düzenlendiği bildirildi.

    Diğer TV’lerde 3 ay

    Mevcut durumda genel taksit sınırı 12 ay, elektronik eşya alımları (televizyon, ses sistemleri gibi) taksit sınırı 3 ay, bilgisayar alımı taksit sınırı 6 ay, elektrikli eşya (buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, elektrikli küçük ev aletleri gibi) taksit sınırı 12 ay.

  • Bin kişilik işe 44 bin kişi başvurdu

    Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesindeki okullarda Toplum Yararına Program(TYP) kapsamında 9 ay süreyle okulların temizliğini ve çevre düzenlemesini yapmak üzere bin kişilik kontenjan açıldı.

    Başvuruların başlamasının ardından kent merkezi ve ilçelerde 44 bin kişi İş-Kur İl Müdürlüğüne müracaatta bulundu. Rekor başvurunun ardından bugün 11 Nisan Stadyumu’nda noter huzurunda kura çekimi yapıldı. İş başvurusunda bulunanların tribünleri doldurduğu stadyumda yapılan kura çekimi sonunda asil ve yedek isimler belirlendi. Yoğun başvurunun olduğu kurada ismi çıkanlar işe başlayacak olmanın sevincini yaşarken, ismi çıkmayanlar ise üzülerek evlerine döndü.

  • İstanbul’da Tren Kazası! İki Tren Çarpıştı Yaralılar Var

    İstanbul’da Halkalı-Sirkeci Banliyö hattı üzerinde deneme sürüşü yapan demir yolu aracı ile elektrik hattını döşeyen araç, Florya mevkisinde çarpıştı.

    Kazada, trende sıkışan iki kişi, itfaiye ekiplerince kurtarıldı.

    Ekiplerin kaza yerindeki çalışmaları sürüyor.

    DHA’nın geçtiği ilk haber ise, deneme seferi yapan trenin, başka bir trenle çarpıştığı yönündeydi.

  • Skandal Görüntü! “Kız Öğrenciler Okul Bodrumunda Sürekli Kavga Ediyor”

    Olay, İstanbul Avcılar’da Deniz Köşkler Mahallesi’nde bulunan bir ortaokul içinde yaşandı. İddiaya göre, ortaokulun içerisindeki öğrenciler okulun bodrum katında sürekli olarak kavga ediyor.

    Kız öğrencilerin birbirleri ile kavgası ise başka öğrenciler tarafından cep telefonu kamerası ile kaydediliyor. Yaşanan olayda çevrede hiçbir sorumlu öğretmenin olmadığı ise dikkatlerden kaçmadı. Velilerin iddiasına göre aynı okulda defalarca kez benzer olaylar yaşandı. Yine yetkililerin konuyla ilgilenmediği ifade eden veliler, genellikle güçlü öğrencilerin zayıf öğrencilere şiddet uyguladığını ileri sürdü.

    Cep telefonu kamerasıyla kaydedilen görüntülerin ilkinde, bir kız öğrencinin diğerini tehdit ettiği ve sonrasında saç saça baş başa kavga ettikleri görülüyor.Görüntülerin devamında ise yine kız öğrencilerin kavga etmesi ve diğer öğrencilerin ayırmaya çalışmaları görülüyor.

  • Karatay: “Yemekten hemen sonra çay içmeye karşıyım”

    Çay tüketimi konusunda uyarılarda bulunan Canan Karatay, “Mis gibi Türk Kahvesi varken çay içme taraftarı değilim. Bizim dönemimizde kahve vardı sadece. Çay sonradan çıkmıştır. Çay içilir mi, içilir. Ben çaya karşı değilim. Ama yemekten hemen sonra içmeye karşıyım” ifadelerini kullandı.

    YEMEKTEN İKİ SAAT SONRA İÇİLEBİLİR

    Canan Karatay gün içinde çay içmenin sakıncası olmadığını söyledi. Canan Karatay, “Çay antioksidandır, şekersiz olmak şartıyla bol bol içilebilir. Eğer seviyorsanız limon koyulabilir. Canan Karatay, “Yemekten sonra çay hazmı kolaylaştırır” algısını düzelterek “Mis gibi Türk Kahvesi varken Çay içme taraftarı değilim. Bizim dönemimizde kahve vardı sadece. Çay sonradan çıkmıştır. Çay içilir mi, içilir. Ben çaya karşı değilim. Ama yemekten hemen sonra içmeye karşıyım.

    YEMEKTEN SONRA İÇİLEN AROMALI İÇECEKLER

    Yemek üstüne içilen çeşit çeşit aromalı kahvelerden de uzak durulması gerektiğini ifade eden Karatay, bu içeceklerde kanserojen maddelerin olduğunu sade Türk Kahvesi içmenin daha uygun olduğunu söyledi.

  • Tahliye ettirdiği kalpazan tarafından dolandırıldı

    Kayseri’de 10 yıllık avukat Metin Polat, İzmir’de hakkında ‘Kalpazanlık’ ve ‘Dolandırıcılık’ suçlarından ağır ceza mahkemesinde tutuklu olarak yargılanan İ.B.’nin (30) vekili oldu. 2 duruşması için Kayseri’den İzmir’e giden, 1 defa da İ.B.’yi ziyaret için İzmir’e giden Polat, 2. duruşmada İ.B.’yi tahliye ettirdi. Duruşmanın ardından Kayseri’ye dönen Avukat Metin Polat, paranın bir kısmını havale yoluyla aldı. Paranın kısmını Kayseri’ye gelen müvekkilinden alan Polat, banknotların arasında sahte 100 TL’yi buldu. Neye uğradığını şaşıran Polat, yaşadıkları karşısında şok oldu.

    “Parayı ya yırtacağım ya da keseceğim”

    Yaşadıklarını anlatan Metin Polat, “Bir vesileyle İzmir’de dolandırıcılık ve kalpazanlık gibi çeşitli suçlardan dolayı tutuklu olan vekilimi tahliye ettim. Müvekkilim daha sonra ödemenin bir kısmını havale yoluyla bankaya gönderdi, bir miktarını da Kayseri’den geçerken yanıma getirdi. Getirdiği paralardan deste içine baktığım da bir tanesinin sahte olduğunu gördüm. Müvekkil zaten içeride kalpazanlıktan yatıyordu. Bu durum önce komiğime gitti. Kendisini aradım. Kendisi de ‘Verdiğim paraların hepsi gerçek paraydı’ diye kabul etmedi ama şuan para elimde duruyor, kimsede kabul etmiyor. Büyük ihtimalle ya yırtarım ya da keserim” dedi.

    “100 TL için şikayet etmeyeceğim”

    Şikayetçi olmayacağını dile getiren Polat, “100 lira için şikayet etmeyeceğim. Bu arkadaşta dolandırıcılık, kalpazanlık gibi suçlar vardı. İzmir’de ağır ceza mahkemesinde yargılanıyordu. Daha sonra duruşma sırasında tahliye oldu. Duruşması da şuan devam ediyor. Ben 2 kere duruşmasına, bir kere de ziyaretine gittim. Bu vesileyle arkadaşın işini yapmış olduk. Vekilliğine devam etmeyeceğim, o konuda tereddütlerim var. Beni kandıran herkesi kandırır. Bugün duyan herkes beni aradı. ‘Bu olay gerçek mi?’ diye soruyorlar. Bende kendilerine paranın durumunu gösterdim” şeklinde konuştu.

  • ‘Aksesuar dilli’ Zeynep bebek normale döndü

    Yalova dünyada çok nadir rastlanan bir hastalık ve başarılı bir tıbbi müdahaleye sahne oldu. Arzu ve Mahmut Erdoğan çiftinin bebekleri Zeynep Erdoğan, morarma şikayeti ile hastaneye başvurdu. Burada Yrd. Doç. Dr. Çocuk Cerrahı Ahmet Güngör, KBB Uzmanı Dr. Caner Torunlar ve Yoğun Bakım Sorumlusu Sinem Gündüz tarafından kontrole alınan bebekte tıp literatüründe, “aksesuar dil” olarak bilinen ve çok nadir rastlanan bir hastalık olduğu tespit edildi.

    Bebeğin ağzının arka kısmında boğaza kadar uzanan 5 santim uzunluğundaki ikinci dilin çocuğun nefes almasını engellediği görüldü. Bu durum karşısında çok riskli olan ameliyatı Yalova’da ilk kez gerçekleştirmek için ameliyathaneye giren ekip, başarılı bir operasyonla ikinci dili alarak çocuğu sağlığına kavuşturdu.

    Yard. Doç. Dr. Ahmet Güngör, “İkinci dil oldukça riskli bir yerdeydi. Biz bu dili kapalı ameliyat teknikleri kullanarak kansız bir şekilde aldık. Bebek son derece iyi” dedi.

     

    Bebeğin babası Mahmut Erdoğan ise, “Çocuğumuzu sağlığına kavuşturan doktorlarımıza çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.