Blog

  • Öğrenci servisi ile tır çarpıştı! Çok sayıda öğrenci yaralı

    Kahramanmaraş’ın Nurhak ilçesine bağlı Tatlar Mahallesi’nde meydana gelen kazada, sürücülerin isimlerinin belirlenemediği 44 BK 326 tır ile karşı yönden gelen 46 K 3125 plakalı öğrenci servisi kar yağışı nedeniyle kayganlaşan yolda çarpıştı.

    ÖĞRENCİ SERVİSİ ŞARAMPOLE YUVARLANDI

    Çarpışmanın şiddetiyle öğrenci servisi şarampole yuvarlandı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine kurtarma ekibi sevk edildi.

    2’Sİ AĞIR 13 ÖĞRENCİ YARALI

    Kazada yaralanan 13 öğrenci kentteki çeşitli hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı. Öğrencilerden 2’sinin sağlık durumunun ağır olduğu bildirildi.

  • 3’ü de yankesici, 3’ü de hamile, 3’ü de kardeş

    Bakırköy’de bulunan bir alışveriş merkezinde 8 Aralık günü Mısır uyruklu Fatma K. isimli turistin çantasını çaldırdığını ihbar etmesi üzerine Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri harekete geçti. Alışveriş merkezinin güvenlik kameralarını inceleyen ekipler üç kadının x-ray cihazına konan çantayı bir anlık boşluktan istifade çalarak kayıplara karıştıkları görüldü. Polis önce kadınların kimliklerini belirledi. Çalışmalarını sıklaştıran ekipler şüphelileri takip etmeye başladı. Takip sırasında şüphelilerin Başakşehir’de bulunan lüks bir alışveriş merkezine gittiğini gören ekipler suçüstü yapmak için uygun anı bekledi. Şüpheliler alışveriş merkezinde bulunan bir mağazaya girerek giyinme kabinlerinde bulunan bir çantayı alarak uzaklaşmaya başladı. Bunu gören ekipler şüphelileri alışveriş merkezinin ortasında durdurdu. Gözaltına alınacaklarını fark eden şüphelilerden biri çaldıkları çanta içerisinde çıkan cep telefonunu bir başka vatandaşın poşetine atmaya çalıştıkları esnada gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüpheliler ifadeleri alınmak üzere Asayiş Şube Müdürlüğü’ne getirildi.

    3’Ü DE HAMİLE

    Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliğinde yapılan işlemlerde şüphelilerden Asrın G.(32) ’nin 41, Asya T.(31)’nin 12, Hasret T.(21)’nin ise 23 benzer suçtan kayıtlarının olduğu ortaya çıktı. Gözaltındaki şüphelilerin hamileliklerini kullanarak kendilerini kamufle etmeye çalıştıkları öğrenildi. Emniyetteki işlemlerin ardından şüpheliler hakim karşısına çıkarılmak üzere Küçükçekmece Adliyesi’ne sevk edildi. Güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde şüphelilerin alışveriş merkezi girişinde bir turistin bıraktığı çantayı perdeleme yaparak çaldığı anlar yer alıyor. Mısırlı olduğu öğrenilen turist kadının x-rayden geçmesi için bıraktığı çantanın şüpheliler tarafından çalındığı anlar güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Şüphelerin suçüstü yakalandığı son işlerinde ise yakalandıklarını anlayınca çaldıkları telefonu olayla ilgisi bulunmayan bir vatandaşın çantasına atmaya çalıştıkları görülüyor.

  • İş görüşmesinde skandal ifadeler: Sıkıntı olur, bekar düşünüyorum

    Denizli’de sosyal medyadan iş ilanı veren bir kişinin, ilana başvurmak için mesaj atan kadına verdiği cevaplar tartılma yarattı.

    İddiaya göre, A.K., isimli şahıs sosyal medya üzerinden iş ilanı verdi. İş arayan S.A. isimli genç kadın ise A.K.’ye masaj atarak iş için bilgi isteyip, halen eleman arayıp aramadıklarını sordu. Bunun üzerine A.K., S.A.’ya iş başvurusu ile ilgisi olmayan sorular sormaya başladı. A.K., görüşmeye önce “Yaşın kaç, evli misin bekar mı? Nerede oturuyorsun? Tecrüben var mı?” gibi sorular ile başlarken, S.A.’nın nişanlı olduğunu söylemesi üzerine, “Hımm sıkıntı olur, bekar düşünüyorum, nişanlın kıskanır, nişanlını seviyor musun, neyse mutluluklar” gibi söylemlerde bulunduğu öne sürüldü.

    Konuşmalarının ekran görüntülerini alarak sosyal medyada Denizlililerin bilgi alışverişi yaptığı Trafik ve Yaşam Grubu’nda paylaşan S.A.’nın, A.K.’den şikayetçi olacağı belirtildi. Sosyal medya kullanıcıları duruma tepki gösterdi.

  • Yaren Büyükölmez’in öldüğü davanın sanığı tutuklandı

    Anadolu Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde kapalı görülen karar duruşmasına sanık U.B.Ç., hazır bulundu. Kazada hayatını kaybeden Yaren Büyükölmez’in annesi Müjde Büyükölmez ve babası Timur Büyükölmez de duruşmaya katıldı.  Son sözü sorulan sanık U.B.Ç., “Sayın Hakimim, çok üzgünüm. Kasti bir şey yok, böyle olmasını istemezdim. Benim de ablam var” dedi.

    SANIĞIN TUTUKLANMASINA KARAR VERİLDİ
    Mahkeme heyeti, sanık U.B.Ç.’yi eylemin kaza sonrasında takılı kalan hız göstergesine göre en az 150 km hızla işlenmiş olduğu gerekçesiyle önce “Bilinç taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan 9 yıl hapse çarptırdı. Sanığın yaşını ve duruşmalardaki iyi halini ve pişman olmasını göz önünde bulunduran mahkeme heyeti, cezada indirim yaparak sanığın 5 yıl hapisle cezalandırılmasına hükmetti. Mahkeme  heyeti, hapis cezasının miktarı, sanığın kaçma eğiliminin bulunma ihtimali ve suçun toplumsal açıdan taşıdığı önemi  göz önüne  alarak sanık U.B.Ç.’nin  tutuklanmasına karar verdi.

    İDDİANAMEDEN

    İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, U.B.Ç.’nin 23 Şubat 2018 tarihinde 23.30 sıralarında Maltepe Başıbüyük Dudullu Caddesi üzerinde 150 kilometre veya daha fazla hızla araç kullandığı, direksiyon hakimiyetini kaybederek sol şeritte aynı yönde ilerleyen araca çarptıktan sonra karşı yönden gelen araçların yoluna girdiği, burada ilk olarak maktul Yaren Büyükölmez’in kullandığı araca çarptığı, ardından da Sevda Civelek’in otomobiline çarptıktan sonra yan yatarak durduğu belirtiliyordu.
    Kaza nedeni ile Yaren Büyükölmez’in öldüğü, Sevda Civelek’in ise basit tıbbi müdahale ile giderilecek şekilde yaralandığı belirtilen iddianamede, Suça Sürüklenen Çocuk (SSÇ) U.B.Ç.’nin yaralanıp hastaneye kaldırıldığı, kaza tespit tutanağına göre şerit izleme ve değiştirme kuralına uymadığı, bu nedenle kazanın oluşumunda tamamen kusurlu olduğu anlatılıyordu. Bilirkişi tarafından hazırlanan raporda U.B.Ç.’nin aracının kilometre saatinin 150 kilometrede kilitlendiğinin tespit edildiği bilgisine yer verilen iddianamede, “Bilirkişi tarafından hızının daha da yüksek olabileceği değerlendirildi” denilmişti. Sorgusunda U.B.Ç.’nin kazayı hatırlamadığını beyan ettiği anlatılan İddianamede U.B.Ç.’nin, “Bilinçli taksirle bir kişinin ölümü ve bir kişinin de yaralanması” suçundan 2 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması isteniyordu.

  • 4 kişinin öldüğü akraba kavgasıyla ilgili kan donduran ifadeler

    İddianamede; silah, keser ve sopaların kullanıldığı kavgayla ilgili tutuklu sanıklardan Hasan Büyüktopaç’ın “Sıkın bunlara, hepsi ölsün” sözlerinin ardından Zeki Büyüktopaç’ın, tabancasını çekerek, akrabalarına kurşun yağdırdığı belirtildi. Kavgaya ilişkin detayların yer aldığı iddianamede; Mustafa Büyüktopaç’ın, yerde yaralı yatan Ayhan Büyüktopaç’ı keserle başına vurarak, öldürdüğü de yer aldı.

    Geçen yılın Şubat ayında tadilatı yapılan odunluğun saçak kısmının, öncekine oranla daha uzun olduğu ve yolu daralttığı gerekçesiyle önceden husumetli olan Hasan Büyüktopaç ile amcasının oğlu Ayhan Büyüktopaç arasında tartışma çıktı. Gerginlik, araya köylülerin girmesiyle sona erdi. Daha sonra yeniden başlayan tartışma, ailelerin diğer bireylerinin de katılmasıyla kısa sürede kavgaya dönüştü. Kavgada Ayhan Büyüktopaç ile eşi Emine, kız kardeşi Zekiye ve FETÖ/PDY soruşturması kapsamında açığa alınan uzman çavuş oğlu Taşkın Büyüktopaç yaşamını yitirirken, yeğeni Soner Büyüktopaç ise ağır yaralandı. Olay sonrası yapılan incelemede Ayhan Büyüktopaç’ın, sopa darbeleriyle diğer aile bireylerinin ise açılan ateş sonucu öldüğü belirlendi. 4 kişinin ölmesiyle sonuçlanan kavganın ardından Zeki Büyüktopaç, oğulları Onur ve Mustafa Büyüktopaç ile dede Hasan Büyüktopaç gözaltına alındı. Büyüktopaç ailesinin fertleri, işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

    ‘SIKIN BUNLARA, ÖLSÜNLER HEPSİ’ DEMİŞ

    Olayın ardından Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianame, tamamlandı. Bolu Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen 42 sayfalık iddianamede, kavganın detayları yer aldı. Mehmet Büyüktopaç’ın, konuşmak için Hasan Büyüktopaç’ın evine gittiği belirtilerek, Hasan, Zeki, Hatice, Onur ve Mustafa Büyüktopaç’ın sopalarla Mehmet Büyüktopaç’a vurduğu, sesleri duyan Taşkın, Soner ve Ayhan Büyüktopaç’ın da Hasan Büyüktopaç’ın evine doğru gittiği, ardından da Zekiye, Emine ve Metin Büyüktopaç’ın olay yerine geldiği kaydedildi. İddianamede, ayrıca keser ve sopaların kullanıldığı akrabalar arasındaki kavga sırasında Hasan Büyüktopaç’ın “Sıkın bunlara, ölsünler hepsi” diye bağırmasının ardından Zeki Büyüktopaç’ın, belinden tabancasını çıkarıp Emine, Zekiye, Ayhan,Taşkın, Soner ve Mehmet Büyüktopaç’a hedef gözeterek kurşun yağdırdığı yer aldı.

    ÖLÜMDEN DÖNMÜŞ

    Metin Büyüktopaç’ın, ölümden son anda kurtulduğu da iddianameye yansıdı. İddianamede; Mustafa Büyüktopaç’ın, elindeki sopayı Metin Büyüktopaç’a doğru salladığı, Metin Büyüktopaç’ın da sopayı tutması üzerine dengesini kaybederek, yere düştüğü, bu sırada Zeki Büyüktopaç’ın, Metin Büyüktopaç’a 2 el ateş ettiği, Metin Büyüktopaç’ın kendisini taşın arkasına atarak, saklanması sonucu kurşunların isabet etmediği kaydedildi.

    YERDEKİ YARALIYI BAŞINA KESERLE VURARAK ÖLDÜRMÜŞ

    İddianamede; Zeki Büyüktopaç’ın tabancasından çıkan mermilerle Emine, Zekiye, Ayhan ve Soner Büyüktopaç’ın vurularak yere düştüğü, kurşunların isabet ettiği Taşkın Büyüktopaç’ın yaralı halde olay yerinin yakınındaki Kezban Büyüktopaç’ın evinin bahçesine kaçarak kurtulmaya çalıştığı, Mustafa Büyüktopaç’ın elinde keserle yerde yaralı yatan Ayhan Büyüktopaç’ı başına keserle vurarak öldürdüğü kaydedildi.

    ‘OĞLUNU AL, CANINI BAĞIŞLIYORUZ’

    Havaya ateş eden Zeki Büyüktopaç’ın, silahını olay yerine koşup, yaralılardan Taşkın Büyüktopaç’a yardım etmek isteyen Eşref Akar’a doğrultarak, “Sıra senin, çekil yaralının yanından” deyip, tehdit ettiği de iddianamede yer aldı. Olayda yaralanan Soner Büyüktopaç’ın hastaneye götürülmek üzere araca bindirilmek istendiği sırada Mustafa Büyüktopaç’ın, Metin Büyüktopaç’ın yanına giderek, “Oğlunu al, canını bağışlıyoruz” dediği de iddianameye yer aldı.

    ‘KASTEN ÖLDÜRME’ SUÇU İŞLENDİ

    İddianamede Hasan, Mustafa, Onur, Hatice ve Zeki Büyüktopaç’ın, aynı iştirak iradesi ile fikir ve irade birliği içinde hareket ettiği; Emine, Zekiye, Ayhan ve Taşkın Büyüktopaç’ın kasten öldürülmeleri konusunda aynı iştirak iradesini paylaştığı, aynı iştirak iradesi içinde yer alan Zeki Büyüktopaç’ın elverişli silahla ve elverişli hareketlerle öldürme kastı ile hareket ederek eylemlerini doğrudan doğruya icraya başladığı; Hasan, Hatice, Mustafa ve Onur Büyüktopaç’ın da gerek söz gerekse eylemleriyle şüpheli Zeki Büyüktopaç’ın eylemlerine katıldığı, bu nedenle şüpheliler Onur, Hatice, Hasan, Mustafa ve Zeki Büyüktopaç’ın her maktul yönünden ‘kasten öldürme’ suçunu ayrı ayrı işlediği vurgulandı.

    İddianamede; Zeki Büyüktopaç ile oğulları Onur ve Mustafa Büyüktopaç ile dede Hasan Büyüktopaç hakkında ömür boyu hapis cezası istendi.

  • Karısının eve erkek aldığını kameradan görüp ihbar etti! ‘Onu rezil edeceğim’

    Olay, saat 10.30 sıralarında Muratpaşa ilçesi Güvenlik Mahallesi’ndeki bir apartmanın birinci katında meydana geldi. Korkuteli ilçesinde öğretmen H.S., bir çocuk annesi eşi M.S.’nin kendisini bir başka erkekle aldattığını, bunu da eve yerleştirdiği kameralardan gördüğünü belirterek, polise ihbarda bulundu. İhbar üzerine bölgeye resmi ve sivil polis ekibi sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese gelen ekipler, evde M.S. dışında kimse olmadığını tespit etti.

    Olayı duyan M.S.’nin annesi eve gelerek, damadına tepki gösterdi. Polise, “Benim kızım öyle biri değil” diyen anne, “Bir ay önce ‘Ayrılalım’ diyordu. Kızım da arada çocuk olduğu için istemiyordu. Ben onu Antalya’ya rezil edeceğim” sözleriyle tepki gösterdi.

    Polis, M.S.’yi ifadesine başvurmak üzere Muratpaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürdü. M.S.’nin ifadesinde, K.A. adlı kişiyi eve aldığını söylediği belirtildi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kredi Kartı Borcu Olanlara Müjde

    İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:

    Oy alamadığımız seçmenleri gönüllerine giremediğimiz vatandaşlarımız olarak görüyoruz.
    31 Mart’ta milletimizin her bir ferdine ulaşıp kendimizi ifade etmeliyiz. Bunun için hizmet siyaseti, gönül belediyeciliği diyoruz: Açıklamadığımız 6 il kaldı

    Bu hafta sonu cumadan itibaren Trabzon, Kocaeli ve Sakarya bu şehirlere giderek milletimizin huzuruna adaylarımızı çıkartacağız.

    Bir şeyi çok açık net söyleyeceğim. Yapmış olduğumuz bu ittifak konusunda her şeyden önce tüm teşkilat mensuplarımızın partimizin, MYK’nın aldığı kararlara ve yapmış olduğumu istişareler neticesinde verdiğimiz kararlara saygı duymasını özellikle rica ediyorum.

    Sizler belki işin bir yanından olaylara bakabilirsiniz. Bizler ise olayları enine boyuna istişarelerini yapıyor kararları ona göre veriyoruz.

    Herhalde bizler bu yürüyüş sonrasında kaybetmeyi değil cumhur ittifakı olarak kazanmaya karar vermiş bir davayız.

    Kimse kalkıp ben diye hareket etmesin. Burada ben yok burada biz var herkes buna uysun.

    Aday tanıtım toplantılarımızda ittifakta destekleyeceğimiz MHP’li adaylara kendi adaylarımızla birlikte sahneye yer veriyoruz.
    Cumhur ittifakı 31 Mart akşamı inşallah zaferle bu yoldan çıkacaktır.

    Karşımızda malum sayın Bahçeli’nin zillet, benim ifademle de illet ittifakı var. Bunlara karşı inşallah zaferimizi ilan edeceğiz.
    Bugün Türk siyasetinin en önemli sorunu ana muhalefettir. Sorun ana muhalefetin iktidara talip bir siyasal organizasyon gibi değil de marjinal bir örgüt gibi davranıyor olmasıdır.

    Bugün CHP yönetimi cumhuriyetçilikle, halkçılıkla, kültürümüzle uzaktan yakından ilgisi olmayan bir zihniyetin eline geçmiştir.
    CH adına söz söyleyen bir takım isimlerin açıklamalarına baktığımızda kimi zaman içten içe üzülüyor, kimi zaman öfkeleniyoruz.
    Sıkıntının asıl kaynağı bu partinin başındaki zattır. Ön tekerlek nereye giderse arkadaki de onu izlermiş. Bu zat ağzını her açtığında BAtı ülkelerinden örnekler verir. 9 yılda 9 seçimkaybetmesine rağmen oraya çivilenmiş gibi yerinden kıpırdamaz.

    Koltuğunu kaybetmemek için cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olmaya cesaret edemedi, edemez.

    Kendisine karşı açtığımız davaların, kazandığımız tazminatların haddi hesabı yok. Onaylanıp daha gelecek olanlar da var.
    CHP’nin başındaki zatın öve öve bitiremediği Gezi olaylarında duvarlara ne yazıldığını hatırlıyorsunuz dimi. Zulüm 1453’te başladı sloganı yazılmıştı
    Geçen hafta Edirne Belediye Başkanı’nın astığı afişler konuşuldu.
    Bu heykeldeki Kıbrıs türkü temsilcisinin yüzünün tahrip edilmiş olması da ayrı bir garabet örneğidir.
    Biz Yurtta sulhü öyle sloganla değil demokrasimizi güçlendirerek, sınırlarımızın güvenliğini sağlayarak tahkim edeceğimizi biliyoruz.

    Uzunca bir süredir ülkenin hayrına yapılan ne kadar çok iş varsa CHP hepsinin karşısında durmuştur.
    Osmanlı döneminde başlayan demiryolu hamlesini Gazi’nin ölümünden sonra durduran CHP yönetimi olmuştur. Boğaz’daki her 3 köprünün inşasına en büyük muhalefeti bunlar yaptı.
    Herhalde ben de bir vasiyet yapabilirim, Bay Kemal geçemez.

    Kalkınmanın temel unsuru olan enerji santralleri yapan hükümetleri ne yapacaksınız bu kadar enerjiyi toprağa mı vereceksiniz diye sıkıştırıyordu
    Marmaray’a, Avrasya köprüsüne de bunlar bu şekilde muhalefet ettiler.
    Varlık sebebini medeniyetimize ait ne varsa hepsini yok etmek, yeni atılan adımları engellemeye çalışmak olarak belirlemiş bir partiyle karşı karşıyayız
    Bu ülkenin meşrebi belli olan cumhurbaşkanını bira içmeye mozart dinlemeye zorlamak faşistliğin dik alakasıdır

    Bu ülkenin başörtülü kadınlarına Suudi arabistana gidin demek faşistliğin en dik alasıdır.

    Bir konserden .çıkan başı açık örtülü kızlarımıza suudi arabistan’a gidin diyenlerin halini düşünün. Adı da netmiş, sanatçıymış.

    Dert başka.. Bu ülkede insanların yaşam biçimleriyle uğraşan CHP zihniyetidir. AK Parti bu ülkede yaşam çeşitlerini garanti altına aklan bir zihniyettir.

    “BİR DİZİ MÜJDEYİ PAYLAŞMAK İSTİYORUM”

    Neresinden tutsanız elinizde kalan bu CHP zihniyeti inşallah önümüzdeki seçimlerde milletimizden hak ettiği dersi bir kez daha alacaktır.
    Bütçe disiplininden, tasarruflardan taviz vermeden bu yolu yürüyeceğiz.

    Bir dizi müjdeyi daha paylaşmak istiyorum.
    16 yıllık AK Parti iktidarlarının en önemli özelliği sosyal devlet olmanın gereklerini yerine getirmesidir. Düzenli sosyal yardım alan vatandaşlarımızın aylık 150 kilovatsaate kadar olan elektrik tüketimlerini devlet olarak biz üstleniyoruz.

    Yaklaşık 2.5 milyonun üstündeki hanede her ay ortalama 80 TL’lik borcunu devlet ödeyecek.

    Kredi kartı borçlularına bir imkan sağlıyoruz.

    Ziraat Bankası aracılığıyla kredi kartı borcu olanların borçları tek bir banka çatısı altında toplanacak. Ziraat Bankası’ndan alacağı kredisiyle bu borcu kapatacak. Sonra da aylık gelirine uygun şekilde bu borcunu ödeyecek.

    2002’de 154 milyon lira olan hazine destekli esnaf kredileri bakiyesi 2018’de 31,1 milyar liraya yükseldi. Esnafa destek 202 kat arttı.

    Halkbank 2019’da 350 bin esnafa 22 milyar liralık kredi kullandıracak.

    Hayvancılıkta battı diyor ya Bay Kemal bu ay bizi iyi takip et. Ağustos’ta bir çok adımları attık. Ocak’ta ödenecek tarımsal destekleri açıklayacağım.
    Fark ödemesi buğday, mısırı, çeltikte 550 milyon TL
    Buzağı desteği ödemeleri 525 milyon TL
    Çiğ süt desteği ödemeleri 340 milyon TL
    Yem bitkileri desteği 268 milyon 600 bin TL
    Sertifikalı tohum kullanım desteği 100 milyon TL
    Toplamda 2 milyar 35 milyon 300 bin TL
    Eski parayla 2 katrilyon… Bay Kemal… Ben bugüne kadar verilenleri zaten söylemiyorum.
    Hiçbir zaman ağzı var hakkı konuşmaz, kulağı var duymaz.

    Sigorta prim teşviki uygulaması kapsamında 500 ve üzeri sigortalı çalıştıran iş yerleri için 3 puan desteği 5 puana çıkartıyoruz
    500 altı sigortalı çalıştıran iş yerleri için 5 puan uygulamasını devam ettiriyoruz

    Ziraat Bankası dar günlerinde çiftçiye destek olmak için farklı erteleme, yapılandırma alternatiflerini geliştirdi. Çiftçi borçlarına bir yıla kadar vadelendirme imkanı geliyor. Kısa sürede yaklaşık 2 bin üreticimiz başvuruda bulundu.

    Suriye meselesinde kritik bir dönemden geçiyoruz.
    En başından beri ilkeli bir tutum içindeyiz. Fırat Kalkanı harekatında hakkında onlarca efsane üretilen DEAŞ’ı etkisiz hale getirerek darmadağın eden Türkiye olmuştur.

    “BOLTON’UN MESAJINI YUTMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL”

    DEAŞ balonu sayesinde Suriye hızla bu beladan kurtulma sürecine girdi.
    Bolton’un İsrail’den verdiği mesajı bizim kabullenmemiz, yutmamız mümkün değil.
    Bunlar bu ülkede benim Kürt vatandaşım kimdir, PKK, YPG kimdir herhalde tanımıyor.

    “PKK terör örgütü benim Kürt vatandaşlarımızın temsilcisi olamaz.”
    Amerika eğer bunları Kürt kardeşlerimiz olarak değerlendiriyorsa burada çok ciddi bir yanılgı içindeler.
    Terörist olacak, bunlar Kürt bunlara dokunmayın. Yok öyle bir şey. Teröre yeni bir tarif mi geliştirdiniz.
    Eğer teröristse gereğini yaparız.

    Bu konu ile ilgili olarak Bolton yanlış yapmıştır. Kim bu şekilde düşünüyorsa onlar da yanlış içindedir.
    Suriye’deki terör koridoru içinde yer alanlar gereken dersi alacaklardır. Bizim için YPG; PKK, DEAŞ arasında en ufak bir fark yoktur

    Münbiç’te uzun süre ABD tarafından oyalandık, hala oyalanıyoruz. Orada önemli mesafe kat etmiş durumdayız.
    ABD Başkanı Trump ile 14 Aralık’ta yaptığımız telefon görüşmesi tarihi bir görüşmedir. Trump’a memnuniyetsizliği açık bir dille ifade ettim. Kendisinin bu işbirliğini DEAŞ’ın bu bölgedeki varlığıyla ilişkilendirmesiyle ilgili de Türkiye bin ÖSO ile halledebileceğini ilettim. Trump da zaten Suriye’den çekilme niyeti olduğunu belirtti. DEAŞ bittiğinde ABD’nin Suriye’deki varlığına gerek kalmayacağını söyleyen Trump’a bu konuda her türlü inisiyatifi üstlenme sözü verdim. Bunun ardından da ekiplerimize detayları konuşma talimatı verdim.

    “Trump’ın kararlılığı referans noktamız olmaya devam ediyor.”
    Askeri harekat için hazırlıklarımızı tamamladık. YPG içinde adımlarımızı atmaya kararlıyız. Çok yakında Suriye topraklarındaki terör gruplarını etkisiz hale getirmek için harekete geçeceğiz

  • Palu ailesi dehşeti devam ediyor! ‘Enişte Tuncer’le ilgili yeni iddia

    Palu Ailesi’nin, kayıp iki ferdi için 21 Aralık’ta ‘Müge Anlı ile Tatlı Sert’ programına başvurması Türkiye’yi dehşete düşüren olaylar zincirini ortaya çıkardı.

    ‘Cinci Hoca’ olduğunu öne süren damat Tuncer Ustael ve müridine dönüştürdüğü Palu Ailesi hakkındaki iddialar canlı yayında günlerdir kan donduruyor: 3 cinayet, 4 çocuğa tecavüz, gasp, işkence…

    Meryem Tanhal’ı ve kızı Melike’yi öldürdüğü iddia edilen Tuncer Ustael suçlamaları reddederken, bugün kritik bir gelişme yaşandı

    KRİTİK TANIK CANLI YAYINDA

    Palu Ailesi’nin damadı Tuncer Ustael’in Meryem Tanhal’ı tokatlayarak arabaya soktuğunu ve ağaca bağladığını gören bir tanık yayına katıldı. Herkes bu tanığın neler söyleyeceğini merak ederken, dün kazı yapılan yerde bulunan kemiğin kime ait olduğu araştırılıyor.

    İşte o anlar:

    KIZ KARDEŞİNİN ÜVEY KIZLARINA İSTİSMAR

    Tuncer Ustael’in eski eniştesi canlı yayında kan donduran ithamlarda bulundu. Eski enişte, Tuncer’in öz kız kardeşinin üvey kızlarına cinsel istismarda bulunduğu iddia etti. Tuncer Ustael ise iddiaları kesinlikle reddettiğini belirtti.

    TUNCER USTAEL’İN ANNESİ: BENİM ONUN GİBİ BİR OĞLUM YOK

    Müge Anlı’da yayına bağlanan muhabir Tuncer Ustael’in annesiyle görüştüğünü ve annesinin “Konuyla ilgili bir bilgim yok, 10 yıldan fazladır görüşmüyoruz. ‘Benim Tuncer gibi bir oğlum yok’ dedi” ifadelerini kullandı.

    PALU AİLESİ KİM?

    Palu Ailesi’ni tanıyarak başlayalım: Aslen Ordulu, Kocaeli’nde yaşayan Harun-Havva Palu çiftinin 5 çocuğu var. Fatih, İsa, Emine, Meryem ve Ayşe Melek. Meryem, Ahmet Tahnal ile evlenip İstanbul’a taşınmıştı. 2 çocukları oldu: Melike ve Recep. Diğer kızları Emine ise Tuncer Ustael ile evlendi. 1 kızı ve oğlu Enes doğdu.

    KABUS DAMATLA BAŞLIYOR

    İddiaya göre; damat Tuncer’in katılması ile aile kendisini kabusun içinde buldu. Baba Harun’un 4, anne Havva’nın 1 evi vardı. Kendini ‘Cinci Hoca’ diye tanıtan Tuncer’in gözü evlerdeydi. Aile fertlerini müridi yapan Tuncer’e sadece Meryem’in kocası Ahmet ve baba Harun inanmıyordu.

    “BACANAĞINI ÖLDÜRTTÜ”

    Tuncer, karısının kardeşi İsa’yı bacanağı Ahmet’i vurmaya ikna etti. İsa, “Kardeşimi satıyordu” diyerek Ahmet’i öldürdü. Aile, Meryem’i cinle korkutup ağır tahrik ifadesi verdirdi. Baba Harun “Ben vurdum” diyerek suçu üstlendi.

    PARMAK İZİ VARDI

    Silahta İsa’nın parmak izi olmasına rağmen baba Harun 6 yıl 8 ay hapis aldı. Ahmet ölüp, baba hapse girince meydan Tuncer’e kaldı. Meryem ve çocukları Tuncer’in evinde kalmaya başladı. Tuncer, cin bahanesi ile çocuklara inanılmaz işkenceler uyguluyor, ailede istediği kişiyi istediği zaman ceza için aç bırakıyordu.

    “ÇOCUKLARINA TECAVÜZ”

    Tuncer işkence ettiği ve cinle korkuttuğu karısı Emine’nin önünde baldızı Meryem ve iki çocuğunun yanı sıra kendi iki öz evladına da tecavüz etti. Çocukların makatlarına iğne batırıyordu. Recep, evden iki defa kaçtı. Polisin bulduğu çocuk, eniştesine verildi. 2008 Mayıs’ında Recep üçüncü kez kaçtı. Kardeşi Melike’yi kaçırmayı başaramamıştı. Açlıktan baygın halde bulunup karakola teslim edilen Recep’in sağlık kontrolünde tecavüze uğradığı, aç bırakıldığı tespit edildi.

    HİÇ CEZA VERİLMEDİ

    Recep “Bunları eniştem Tuncer ve dayım İsa yaptı” dedi. Çocuk yurda yerleştirildi ama enişteye de dayıya da ceza verilmedi. Temmuz 2008’de Tuncer’in oğlu Enes kaçtı. Yarım saat sonra aile karakola çağırıldı. Hep olduğu gibi müridi oldukları Tuncer’i savunan aile “Çocuğu maskeli kişiler kaçırdı” diye ifade verdi.

    5 GÜN CEZAEVİ SONRA CANLI YAYIN

    Cinayetler ve tecavüzlerle suçlanan ve hiçbirinden ceza almayan Tuncer Ustael, başka suçtan arandığı için 25 Aralık’ta program sırasında gözaltına alınıp hapse atıldı. 5 gün yatıp çıkan Tuncer Ustael halen programa çıkmaya devam ediyor.

    ANNEANNE TORUNUNU KEFENLEMİŞ

    Palu Ailesi’nin otomobilde yaşadığı sırada iddiaya göre; Tuncer Ustael’in ağaca bağladığı, darp ettiği, aç bıraktığı Meryem öldü. Meryem’in kardeşi İsa ile birlikte kadını Tütünçiftlik sahiline gömdüler. Tuncer, yanında kalan Meryem’in 6 yaşındaki kızı Melike’ye tecavüz ediyordu. Hamile kalmasın diye karnına her gün taş bağlıyordu. Meryem’in kaybolmasından tam bir yıl sonra “İçine cin kaçmış” dediği Melike’yi ispirto içirip öldürdü.

    ZORLA SENET İMZALATTILAR

    Kızı bilinmeyen bir noktaya ailenin 4 ferdi gömdü. Anneanne Havva, Melike’yi yıkayıp kefenledi. Tuncer bu defa Harun Palu’nun kız kardeşi Gülbahar sadık’ın evine göz dikti. Tuncer, İsa, Ayşe Melek ve kayınvalidesi Havva ile biber gazı sıktıkları Gülbahar sadık’a zorla boş senet imzalattılar. Aile ve Tuncer bir tek bu olaydan ceza aldı.

    BABA AKIL HASTANESİNDE

    Harun Palu, 2011’de hapisten çıkınca olanları duydu. Oğlu Fatih, kızı Ayşe Melek ve karısı Havva ile savcılığa gitti. Meryem ve Melike’nin Tütünçiftlik’te gömüldüğünü söylediler. Kazı yapıldı, cesetler bulunamadı. Tuncer’in soruşturma sürerken cinlerle korkuttuğu aile ifade değiştirdi. Tuncer’e karşı olan tek kişi baba Harun, şizofreni teşhisi ile akıl hastanesine kaldırıldı.

  • Akşener: ” Vallahi Damat Ekonomiden Anlamıyor”

    İYİ Parti lideri Meral Akşener, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında konuştu.

    Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın “Belirlenen hedefler, bunu uygulamak için güçlü bir para politikası, bunun yönetilmesi için reel ekonomiyle toplumsal ihtiyaçların da göz önünde bulundurularak dengelenme sürecinin ortaya konulması ve ondan sonra 3 yıllık yeni ekonomi programı dediğimiz, 2019, 2020 ve 2021. Bu dönemin sonunda da tek haneli enflasyon rakamlarını hedeflediğimiz bir program açıkladık. Yıl sonu itibarıyla hedeflerimizin tamamını tutturduk ve daha iyi bir performans ortaya koyduk” şeklindeki açıklamasını eleştiren Akşener “Vallahi damat ekonomiden anlamıyor” dedi.

    “Vatandaş altın günü yapıp konu komşusunu çağıramıyor” ifadesini kullanan Akşener, “Ama damat çok iddialı, atlattık, dengeledik bir de hedefleri tutturduk demez mi? Dolar tahminin 4 liraydı yıl sonunda dolar 5.4 lira. Sen bir pazara çıksana, markete gitsene. Neyi tutturdun efendi?” diye sordu.

    Akşener’in grup toplantısında yaptığı açıklamalardan öne çıkanlar şöyle:

    — Her kötülüğün yerine bir iyiliğin geldiği bereketli bir yıl olmasını cenabı Allah’tan niyaz ediyor her partinin çalışmalarında başarılar diliyorum. 2019 yılında inşallah zulüm ortadan kalkar, açlık azalır. Aziz milletim geçtiğimiz hafta ayine şehitler verdik. Ruhları şad olsun milletimizin başı sağ olsun.

    — 2019 yılında inşallah zulüm ortadan kalkar, açlık azalır. Aziz milletim, geçtiğimiz hafta yine şehitler verdik. Ruhları şad olsun milletimizin başı sağ olsun. İktidar ülkeyi öyle bir yönetiyor ki bırakın geleceği konuşmayı 2018’e nereden başladı neler yaşadık ve nereye geldik.Geçen yılın en önemli siyasi olayı 24 Haziran seçimiydi milletimizin idaresi mührünü vurdu ve biz de mecliste yerimizi aldık iyi ki varsınız cesur insanlar iyi ki varsınız.Biz ömrümüz boyunca hakikati haykırdık Allah ömür verdiği sürece de haykırmaya devam edeceğiz. Yeni sistemde kriz olmayacak dediler. Hiçbir aksamayacak Türkiye uçacak dediler. Bütün kararları bir kişinin aldığı yargının tek bir beşere bağlandığı sistemi Türkiye’nin bekası olarak anlattılar. Sonuç tam tersi oldu. İYİ Parti olarak haklı çıktık maalesef haklı çıkmasaydık.

    — Önümüzdeki seçim bir beka meselesi değildir. Muhtarlarımız, belediye başkanlarımızı, belediye meclis üyelerimizi seçeceğiz hepsi bu. Herkes güzel gönlüne yatan adaya destek versin. 16 yıl aradan sonra enflasyon yine yüzde 20’lerin üstüne çıktı, işsizlik rekor kırıyor, krizi durdurmak için ciddi bir çalışma ve program yok. Pansuman tedbirlerle seçime kadar oyalamaya çalışmayın. Atlattık, dengeledik, hedeflere ulaştık diyorlar ama pazara çıkınca durum böyle değil. Çarşıya pazara çıkanlar o günü atlatmanın derdinde.

    – Vatandaş evinde altın günü yapıp konu komşusunu çağıramıyor. Vallahi damat ekonomiden zerre kadar anlamıyor. Ama bu şartlarda ayakta kalabildiği için milletimizin her ferdi vallahi billahi bunların hepsinden daha iyi ekonomist. Bu pahalılıkta üç kuruş parayla ev geçindirmek neymiş, çocuk nasıl okutulurmuş damat gelsin milletimizden öğrensin. Ama damat çok iddialı, atlattık, dengeledik bir de hedefleri tutturduk demez mi? Dolar tahminin 4 liraydı yıl sonunda dolar 5.4 lira. Sen bir pazara çıksana, markete gitsene. Neyi tutturdun efendi? Şampiyonluk vadedip bitime iki hafta kala kesin küme düşeriz diyorsunuz. 1 Ocak 2018’de bir dolar 3.76 liraydı bugün 5.4 lira. Papaz yok, ambargo yok, Trump’tan tweet yok, Putin’den tehdit yok. Demek sorun hükümetmiş. Ama haksızlık etmeyelim, bir avuç para babası büyüdükçe büyüdü.

  • Otomobil Dereye Uçtu: 2’si Çocuk 4 Ölü

    Kaza, Tekirdağ-Hayrabolu karayolunun Ortaca Mahallesi’nde meydana geldi. Derede bir otomobil bulunduğunu görenlerin ihbarı üzerine olay yerine sabah saatlerinde giden ekipler, Ortaca Köprüsü üzerinden dereye uçan otomobili vinç yardımı ile çıkardı. Otomobilde Erkan Aslan (42) ile bir kadın ve 2 çocuğun cansız bedenleri bulundu. Ölenlerin kimliklerini belirleme çalışmaları sürüyor.