Blog

  • Yağış sonrası incelemelerde bulundu

    Yağış sonrası incelemelerde bulundu

    Muğla’nın Ortaca ilçesinde sağanak yağış sonrası bazı sokaklar göle döndü, Kaymakam Kenan Aktaş zarar gören bölgelerde incelemelerde bulundu.
    Ortaca ilçesinde etkili olan aşırı yağış, günlük hayatı olumsuz etkiledi. Yağmur sonrası bazı sokaklar göle dönerken, vatandaşlar zor anlar yaşadı. Ortaca Kaymakamı Kenan Aktaş, yağışlardan etkilenen bölgelerde incelemelerde bulunarak yürütülen çalışmaları yerinde denetledi. Kaymakam Aktaş, yağışların oluşturduğu olumsuz şartlara karşı yetkililere talimatlar vererek, gerekli tedbirlerin alınması için gerekli değerlendirmelerde bulundu.

    Yerel otoriteler, yağış nedeniyle meydana gelen su birikintilerinin tahliyesi için çalışmaların sürdüğünü bildirirken, vatandaşların can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla dikkatli olmaları konusunda uyarılarda bulundu. Ortaca’da bu tür olumsuz hava şartlarında alınacak önlemler ve yapılan çalışmaların ilerleyen günlerde de devam edeceği belirtiliyor.

  • Bakan Fidan’dan Schengen açıklaması

    Bakan Fidan’dan Schengen açıklaması

    Dışişleri Bakanlığın 2025 yılı bütçesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşüldü. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, sabah saatlerinde başlayan komisyon görüşmelerinde önce sunum yaptı. Sunumun ardından milletvekilleri, bütçeye ilişkin eleştirilerini ve görüşlerini dile getirdi. Milletvekillerinin konuşmalarının ardından milletvekilleri Bakan Fidan’a, bakanlığa ve bütçeye ilişkin sorularını iletti. Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan (MİT) Dışişleri Bakanlığı’na geçen bürokratlar hakkındaki soru üzerine Bakan Fidan, “Bizim şu anda 39 tane genel müdürlüğümüz var. Ben MİT’ten 6 tane genel müdür arkadaş getirdim. Bunlardan birisi Personel Genel Müdürü. Bu arkadaş devlet personel kökenlidir. MİT’e de dışarıdan geldi. Örneğin Hukuk Hizmetleri Genel Müdürü, hukukçu. Başbakanlık hukuk müşaviriydi. MİT’te benimle beraberdi. İstirham ettim tekrar geldi. Daha sonra Bilgi İşlem Genel Müdürü. Göreve geldiğimde eğer ihtisas sahibi bir arkadaş konunun başında olsaydı ben buna ihtiyaç duymazdım. MİT’ten bu konuyu halledecek arkadaşı aldım getirdim. Yani çalışmalarını gördüm. Onun dışında İstihbarat ve Güvenlik Genel Müdürlüğü var. MİT’te benim yerimde daha sonra Libya’ya büyükelçi olmuş, dolayısıyla hem dış politikada hem de dış işlerinde hem de MİT’i bilen bir arkadaşımızı getirdik. İstihbarat Güvenlik Genel Müdürlüğü’nün başına koyduk. Ondan sonra MİT’te benimle beraber çalışmış Eşgüdüm Genel Müdürü var. Üstün başarılar üretmiş. Burada da eşgüdüm genel konusundaki gerekli sistemi kuran çok değerli seçkin bir arkadaşımız. Diplomatik Güvenlik Birimi var. Birim yeni kuruldu. Bizim dış elçiliklerimizin fiziki, haberleşme ve evrak güvenliği konusunda ihtisas sahibine arkadaşlara ihtiyaç var. Arkadaşımızı Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan ödünç aldık. Yani bu arkadaşlar Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan ödünç aldığımız iktisat sahibi arkadaşlar” dedi.

    “Benim kurumsallaşmaya ne kadar önem verdiğimi beni tanıyan herkes bilir”

    MİT ve Dışişleri Bakanlığı’nın kardeş teşkilat gibi çalıştığını belirten Fidan, “Buradan personel değişiminin olması sorun olmamalı. Benim Milli İstihbarat Teşkilatı’ndayken de Dışişlerindeyken de dikkat ettiğim bir husus var. Özellikle kariyer ve gruplarına dışarıdan pek atama yapmayı tercih etmiyorum. Ama iktisat konularına az önce ifade ettiğim gibi atamaları yapıyorum. Bunun dışında dışarıdan atadığım Strateji Bütçe başkan arkadaşımız var. Benim kurumsallaşmaya ne kadar önem verdiğimi beni tanıyan herkes bilir. Yani kurumsal verim ve derinleşme önemli. Bunun için de alanında iktisat sahibi arkadaşlarla çalışmak her zaman için benim tercihim. Çünkü taşıdığım emaneti en iyi şekilde taşımaya gayret ediyorum” ifadelerini kullandı.
    Dışişleri Bakanlığına ait vakıflara ilişkin atamalar hakkındaki eleştirilere ilişkin Fidan, “Vakıf Kanunu geçtikten sonra biz mütevelli heyeti olarak atamayı yaptık. Yönetim kurulunu da atadık. Bakanlıkta atamalarımızı biz yaptık. Dışarıdan bir mali uzman atamamız gerekiyordu. Bir eski banka genel müdürünü mali uzman olarak atadık. Faaliyetimize başladık. Şirket kurulumunu yaptık. Vize şirketleriyle ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Vize şirketlerinin daha önceden bakanlık ile yapmış olduğu sözleşmeler var. Bunlar hukuken bağlayıcı olan sözleşmeler. Bunlara uygun şirketlerle de oturarak ve konuşarak, belli bir yol bularak yolumuzda gitmeye çalışıyoruz. Biliyorsunuz bu vize şirketleri gerçekten ülkemize olan rağbeti ve vize işlerini de yönetmek için iyi bulunmuş bir sistem. Vize verme sistemini de kolaylaştıran bir yapı. Örneğin bakanlık personelinin hayatı yurt dışında geçiyor. Çocukları yurt dışında büyütüyor. Yurt dışında okuyan çocukları var. Geldiği zaman da bu çocukların burada okuması gerekiyor. Bunlara özel orta dereceli eğitim kurumunun olması gerekiyor. Yani inşallah becerirsek ilk amacımız bir orta dereceli bir okul kurmak. Daha sonra bir üniversite vizyonumuz var. Becerebilirsek; bütün bunlar vakfın faaliyet arasında olacak” dedi.

    “Bakanlıkta çalışan insanların bindiği araçlar değil bunlar. Alıp dışarıya göndermeye çalışıyoruz”

    Bakanlığın araç alımları hakkındaki soru üzerine Bakan Fidan, “Bazı basın yayın organlarında Dışişlerine şu kadar Mercedes lastiği alındı, bu kadar şey alındı şeklinde haberler var. Bakanlığımızda 261 tane misyon var. Buradaki temsil gereği araç kullanan misyon şeflerinin araçlarıdır. Bunların hepsinin en iyi araç olması gerekiyor. Bütçemizin el verdiği ölçülerde buralara her türlü imkanı sağlamaya çalışıyoruz. Yani alınan araçlar Dışişleri Bakanı’nda çalışan insanların bindiği araçlar değil bunlar. Alıp dışarıya göndermeye çalışıyoruz” diye konuştu.
    Konuşmasının devamında Türk vatandaşlarının vize talepleri ve Türkiye’ye yönelik vize talepleri ilişkin rakamlar paylaşan Fidan, “Vize konusu Avrupa devletleriyle bizim aramızdaki bir konu. Avrupa devletleri şimdi kendileri Schengen meselesine bağladılar. Schengen meselesi girdikten sonra sadece bize karşı değil, dünyadaki herkese karşı bir ortalamayla hareket ediyorlar. Tamam Türkiye’de problemlerimiz var. Bunun sebebini araştırıyoruz. Sadece bize mi özel bir davranış var? 2014’ten başlayalım. 2014’te Türkiye başvurularına yapılan ortalama ret; yüzde 4.4, bütün Schengen başvurularına yapılan ret; yüzde 5.1. 2015’te Türkiye’de yüzde 3.9, dünyada 6.2; 2016’da bizde yüzde 4.4, dünyada 6.9; 2019’da bütün dünyada 9.7, bizde 9.7; 2020’de de bizde 12.7 dünyada 13.6; 2021’de 16.9. dünyada 13.4; 2022’de bizde 15.7, bütün dünyada 17.9; 2023’te bizde ret oranı 16.1, dünyada yüzde 16. Bizim ile dünya arasında dramatik bir sorunumuz yok” ifadelerini kullandı.

    “Vize serbestliği ve Avrupa Gümrük Birliği’nin güncellenmesi meselesi AB ile aramızda yürüttüğümüz iki tane önemli başlık”

    Avrupa Birliği ülkeleri ile Vize serbestliği konusundaki son duruma ilişkin bilgi veren Fidan, “Avrupa Birliği’nin vize serbestliğinin hayata geçmesi için altı tane madde var. Bu konuları biz kurumlarımızla konuşuyoruz, koordine ediyoruz. Bundan hayata geçmesi sizler eminim ki meclise gelirse destek verirsiniz. Ama öncelikli olarak politik iklimin hayata geçmesi için bizim biraz da onlarla belli konuları müzakere etmemiz gerekiyor. Vize serbestliği ve Avrupa Gümrük Birliği’nin güncellenmesi meselesi şu anda Avrupa Birliği’yle aramızda yürüttüğümüz iki tane önemli başlık. Bizim bu konudaki resmi politikamız devam ediyor” şeklinde konuştu.

    “Bizim BRICS ile ilgili sakladığımız hiçbir şey yok”

    BRICS ülkelerinin bugün oldukça gündeme geldiğini söyleyen Fidan, “Bizim BRICS ile ilgili sakladığımız hiçbir şey yok. Benim gerek basın toplantılarında gerek televizyon programlarında olmazsa olmaz soru BRICS sorusu. Aylardır bu soru soruluyor. BRICS kurumsal bir başvuru ve kabul mekanizması olan bir yer değil. Üyeler öyle bir kurumsallaşması yok. Üyeler bir araya geliyorlar. Birilerini davet ediyorlar. Ama sizin de bir şekilde ilginizi ifade etmeniz gerekiyor. Biz ilgimizi ifade ettiğimizi söyledik. Yani kaç defa söyledim ben. Ben ilgi duyuyoruz dedim. Bu ilgiyi de karşı tarafa ilettik. BRICS son özellikle 1-2 yıldır olan jeostratejik gelişmelerden dolayı bir önceki yıldaki genişleme hamlesinden sonra baktılar ki BRICS bir artık bir genişleme sürecine gitti. İkincisi şaşırtıcı bir şey. Aldığı üyelerin kompozisyonunda öyle bir izlenim veriyor ki dünyadaki en fakir ülkede BRICS üyesi olabilir. En zengin ülkede üyesi olabilir. Herkes açıklık kulüp haline geldiği izlenimi verdi. Dolayısıyla muazzam bir fırsatı kaçırmak istemeyenler tarafından hücum başladı. Ama bizimki tabii öyle değildi. Bizimki çok böyle hesaplı kitaplı incelenmiş, bakılmış. Avrupa Birliği’nin kurumsallaşması burada yok, derinleşmesi burada yok, birliği burada yok, işleyişi de burada yok. Bunu biliyoruz. Bunun burada olması mümkün olacak mı? Zor. Ama burada bir dünya oluşuyor, bir tartışma var. Alternatif ekonomik düzenler aranıyor. Çünkü sizin kendi kurucusu olmadığınız ve egemeni olmadığınız herhangi bir kulüpte sizin isteme, mevcut şartlar sizin aleyhinize döndüğü zaman her zaman için şarta tabi tutabilirsiniz. Türkiye bunu yaşıyor. Başka ülkeler bunu yaşıyor. Başka ülkeleri kurmadıkları sistemin üyesi oldukları zaman zaman zaman yaptırımla karşılaşabiliyor. Bütün finansal altyapınızı batıya bağlamışsınız. Bütün savunma altyapınızı NATO standardına bağlamışsınız” diye konuştu.

    “Eurofighter satışında sipariş aşamasına gelinmedi”

    F-16’ların son durumuna ilişkin Fidan, “Kongrede o süreci biz tamamlattık. O bitti, yapılan görüşmelerle. Daha sonra Milli Savunma Bakanlığı’nın teknik görüşmeleri yapıldı. Milli Savunma Bakanlığı o teknik görüşmeleri de bitirdi. Ön ödemeleri de yaptı. Siparişleri verildi. Ve artık o süreç başladı, F-16 süreci. Bizim için önemli olan askeri politik alanı, o siyasi iradenin orada oluşturmasını sağlamak daha sonra bunu onların firmasıyla bizim Milli Savunma Bakanlığı’nı bir araya getirmekti, o kısmı bitti. Eurofighter konusunda da aynı sistem. İlk önce Avrupalılarla siyasal irade kısmını hallettik. Şimdi Milli Savunma Bakanlığımızla teknik alanları konuşuluyor. Ama orada sipariş aşamasına gelinmedi. Onu biliyorum. Çünkü tartışılıyor şu anda” dedi.

  • Samsun’da masalsı sonbahar

    Samsun’da masalsı sonbahar

    Samsun’un yüksek kesimlerinde sarı, mor, kırmızı, turuncu ve kahverengi tonlarına bürünen ağaçlar ortaya masalsı görüntüler çıkardı.
    Sonbaharda ağaçlarda oluşan renk cümbüşü göz alıcı güzellikleriyle görenleri büyülüyor. Atakum ilçesi Özören ve Kayagüney Mahallerinin olduğu mevkide bulunan ormanlık alanlardaki ağaçlar rengarenk görüntüsüyle görenleri hayran bırakıyor.

    Doyumsuz manzaralar oluşturan rengarenk gürgen, meşe, kavak ağaçları sonbaharın en güzel halini yansıtıyor. Sis bulutunun da etkili olduğu ormanlık alanlar tabloyu andırıyor.

    Bölgeyi ziyaret eden bazı üniversite öğrencileri büyüleyici sonbahar manzarası karşısında fotoğraf çektirerek bu eşsiz manzarayı kaydettiler.

  • Van’da 860 paket kaçak sigara ele geçirildi

    Van’da 860 paket kaçak sigara ele geçirildi

    Van İl Jandarma Komutanlığı’na bağlı Muradiye İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, kaçakçılıkla mücadele çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Bu çalışmalar çerçevesinde jandarma ekipleri tarafından icra edilen faaliyetler kapsamında 860 paket gümrük kaçağı sigara ele geçirildi.

  • Alkollü vaziyette tabanca temizlerken çocuğu vuran polis tutuklandı

    Alkollü vaziyette tabanca temizlerken çocuğu vuran polis tutuklandı

    Olay, 19 Kasım 2024 tarihinde Büyük Bölcek Mahallesi Polis Lojmanları önünde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, polis lojmanlarında koruma görevlisi olan polis memuru G.Ö., görev başında bahçedeki güvenlik kulübesinde tabancasını temizlemek istedi. Temizlediği esnada polis memurunun dikkatsizliği sonucu tabanca aniden ateş alırken, tabancadan çıkan kurşun sokakta oynayan 8 yaşındaki E.C.D. isimli çocuğa isabet etti. Ağır yaralanan çocuk ihbar üzerine olay yerine gelen 112 Acil Yardım ekiplerince ilk müdahalesi olay yerinde yapıldıktan sonra ambulansla Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisine kaldırıldı. Gözaltına alınan polis memuru sağlık kontrolü için hastaneye götürülürken, burada yapılan tetkiklerde alkollü olduğu belirlendi. Olayın ardından Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan tahkikat çerçevesinde polis memuru açığa alındı. Emniyetteki sorgusunun ardından Aksaray Adliyesine sevk edilen polis memuru tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • 19 düzensiz göçmen kurtarıldı

    19 düzensiz göçmen kurtarıldı

    Bodrum açıklarında içerisinde düzensiz göçmenlerin olduğu lastik bot motor arızası nedeniyle sürüklenmeye başladı. Göçmenlerin yardım talebinde bulunması üzerine Sahil Güvenlik Botu bölgeye hareket etti.
    Lastik bot içerisindeki 12 düzensiz göçmen ile beraberinde 7 çocuk ekiplerce kurtarıldı. Bottaki 1 göçmen kaçakçılığı şüphelisi de gözaltına alındı.
    Düzensiz göçmenler, Muğla İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne gönderilirken gözaltına alınan 1 şüpheliyle ilgili adli işlemlere başlandı.

  • Kütahya’da kaçak tütün operasyonu

    Kütahya’da kaçak tütün operasyonu

    Simav ilçe merkezinde düzenlenen operasyonda, yasa dışı yollarla üretilen ve piyasaya sürülmek istenen çok sayıda kaçak ürün ele geçirildi. Operasyonda, 70 bin 270 adet içi tütün dolu veya boş makaron, 21,5 kilogram kıyılmış tütün, 24 kilogram bandrolsüz nargile tütünü, 52 adet elektronik sigara likiti, 3 adet elektronik sigara ele geçirildi.
    Olayla bağlantılı olduğu tespit edilen 2 şüpheli hakkında adli makamlarca işlem başlatıldı.

  • Kadına şiddet suçundan aranan şahıs yakalandı

    Kadına şiddet suçundan aranan şahıs yakalandı

    Bilecik’in Bozüyük ilçesinde emniyet ekipleri ‘Kadına Karşı Basit Yaralama ve Hakaret’ suçlarından toplamda 5 ay 32 gün kesinleşmiş hapis cezası ile aranan şahsı tespit etti. Ekipler, şahsın ‘Koruyucu Tedbir Kararı’ bulunan bir kadın şahsın evine geldiğini öğrenince operasyon gerçekleştirdi. Yapılan operasyonda Ağrı İlamat ve İnfaz Bürosu tarafından
    5 ay 32 gün kesinleşmiş hapis cezası ile aranan şahsı yakalandı.
    Şüpheli şahıs; tutuklanarak Bozüyük Açık Ceza İnfaz Kurumu’na teslim edildi.

  • Dahiliye Memurlarına İlişkin Kanun Teklifi kabul edildi

    Dahiliye Memurlarına İlişkin Kanun Teklifi kabul edildi

    TBMM Genel Kurulunda Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi kabul edildi ve yasalaştı.
    Kanuna göre, kaymakam adaylarına ilişkin düzenleme yapılarak kaymakam adaylarının dört yıllık fakültelerin uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi, kamu yönetimi, iktisat, işletme, maliye, finans, ekonometri, çalışma ekonomisi ve endüstri ilişkileri bölümlerinden veya bu bölümlerden herhangi birinin müfredatında yer alan derslerin en az yüzde 80’ine sahip olan diğer bölümlerden ya da hukuk fakültelerinden mezun olmaları veya üniversitelerin mühendislik fakülteleri ile tarih, sosyoloji, halkla ilişkiler ve tanıtım, psikoloji bölümlerinden veya bu bölümlerden herhangi birinin müfredatında yer alan derslerin en az yüzde 80’ine sahip olan diğer bölümlerden en az 4 yıllık lisans eğitimi yapmış ve uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi, kamu yönetimi, hukuk, maliye ve iktisat alanlarında tezli lisansüstü eğitimini tamamlamış olmaları gerekecek.

    En az 3 yıl kaymakamlık yapmış olanlardan Cumhurbaşkanınca üst kademe kamu yöneticisi kadrolarına atananlar ile ilgili mevzuatına göre Cumhurbaşkanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi kadrolarına, belediye başkanlığı, belediye başkan yardımcılığı, büyükşehir belediyesi teşkilatında genel sekreterlik, büyükşehir belediyesi bağlı kuruluşlarında genel müdürlük kadrolarına seçilen veya atananların bu görevlerdeki hizmet süreleri Mülki İdare Amirliği Hizmetleri Sınıfında geçmiş sayılacak.

    Birinci sınıf mülki idare amirlerinin tespiti amacıyla yapılacak inceleme ve değerlendirmeler, her yıl en fazla iki defa İçişleri Bakanlığı tarafından yapılacak.

    Emniyet Genel Müdürlüğü personelinden kendisine tevdi edilen görevleri cesaret, feragat, kahramanlık veya üstün başarıyla yerine getirenlere, İçişleri Bakanı tarafından “Emniyet Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası”, “Emniyet Şeref Madalyası”, “Emniyet Üstün Hizmet Madalyası” verilebilecek.

    Emniyet Teşkilatı Kanunu’nda Polis Bakım ve Yardım Sandığı’na ilişkin düzenlemeler yapılacak. Buna göre de sandık üyeleri, Emniyet Teşkilatı mensupları ile üyelikleri devam etmekte iken emekli olup katılım payını sandıkta bırakanlardan oluşacak.

    Sandığın gelirleri; üyelik aidatları, katılım payı, bu aidat ve katılım paylarının nemalandırılması için yapılan her türlü yatırım ve faaliyetten elde edilen gelirler ile bağış ve yardımlardan oluşacak. Üyelik aidatı, emeklilik keseneğine esas aylık tutarının veya prime esas kazanç tutarının yüzde 9’u olacak. Sandığın Emniyet Teşkilatı mensubu olan üyelerine veya ölümleri halinde mirasçılarına emeklilik yardımı, maluliyet yardımı ve ölüm yardımı; emekli olan üyelerine ise katılım payı, kar payı ve ölüm yardımı yapılacak.

    Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun hükümlerine göre armağan edilen silahlar için kişilere bulundurma veya taşıma izni veren kayıt ve belgelerde süre kaydı aranmayacak. Gaziler ile ana, baba, eş ve çocuklarına intikal eden veya intikal eden yoksa bu kişilerin edinecekleri ruhsatlar için de süre kaydı aranmayacak.

    Armağan edilen silahlar için kişilere bulundurma veya taşıma izni veren kayıt ve belgeler her türlü vergi, resim ve harçtan muaf tutulacak.

    Ateşli silahların namlu, sürgü, gövde, çerçeve, silindir, mekanizma başı, çıkarıcı, tırnak, ateşleme iğnesinden oluşan ana veya balistik önemi haiz parçaları da ülkeye sokanlara, ülkeye sokulmasına aracılık edenlere, kanun hükümleri dışında yapanlara, bir yerden bir yere taşıyanlara, satanlara 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası ve 500 günden 5 bin güne kadar adli para cezası verilecek.

    Ruhsatsız silah taşıyan, satın alan ve bulunduranlara verilen hapis cezasının 1 yıl olan alt sınırı 2 yıla, 3 yıl olan üst sınırı da 4 yıla çıkarılacak. Böylece, ruhsatsız silah taşıyan, satın alan ve bulunduranlar 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.

    Ateşli silahın, mermilerin veya namlu, sürgü, gövde, çerçeve, silindir, mekanizma başı, çıkarıcı, tırnak, ateşleme iğnesinden oluşan ana veya balistik önemi haiz parçaların sayı veya nitelik bakımından vahim olması halinde 5 yıldan 8 yıla kadar hapis ve 500 günden 5 bin güne kadar adli para cezasına hükmedilecek.

    Kimlik Bildirme Kanunu’ndaki değişikliğe göre, araç, gemi/deniz aracı kiralama faaliyeti yürüten gerçek ve tüzel kişilere ait işletmenin sorumlu işletmecileri ve yöneticileri, kiralanan araç bilgileri ile aracı, gemi/deniz aracını kiralayanların kimlik bilgileri ve kira sözleşmesi ile buna ilişkin tüm bilgi, belge ve kayıtları usulüne uygun şekilde bilgisayarda tutmak, genel kolluk kuvvetlerinin her an incelemelerine hazır bulundurmak, bilgisayar terminallerini genel kolluk kuvvetlerinin bilgisayar terminallerine bağlamak ve kiralayan şahıs ile kiralanan araç bilgilerini araç teslimi esnasında genel kolluk kuvvetlerine sistem üzerinden anlık olarak bildirmek ve kiralanan araçlarda GPS cihazı (küresel uydu navigasyon sistemi) bulundurarak araçlara ait konum bilgisine ilişkin kayıtları 3 yıl saklamak zorunda olacak.

    Bilgi, belge ve kayıtları bilgisayarda tutmayanlara, bilgisayar terminallerini genel kolluk kuvvetlerinin bilgisayar terminallerine bağlamayanlara, gerçeğe aykırı kayıt tutan veya bilgi verenlere, kiralanan araçlarda GPS cihazı (küresel uydu navigasyon sistemi) bulundurmayanlara ve araçlara ait konum bilgisine ilişkin kayıtları saklamayanlara 99 bin 896 lira, ilgili bilgi, belge ve kayıtları genel kolluk kuvvetlerinin incelemelerine hazır bulundurmayanlara, kiralayan şahıs ile kiralanan araç bilgilerini araç teslim edilmeden genel kolluk kuvvetlerine sistem üzerinden anlık olarak bildirmeyenlere 49 bin 938 lira idari para cezası, mülki idare amirlerince verilecek,

  • Aydın ve İzmir Yayları’nda elma hasadı tamamlandı

    Aydın ve İzmir Yayları’nda elma hasadı tamamlandı

    Aydın ve İzmir’in kesiştiği Aydın Dağları’nda bu yıl elma ağaçlarından son yılların en verimli hasadı yapıldı. Hem kalite, hem rekolte hem de fiyatlardan memnun olan üreticiler, tek endişelerinin kurak giden yıllar olduğunu belirttiler.

    Aydın’ın Köşk İlçesi İle İzmir’in Ödemiş ilçesi arasında kalan 1500 rakımlı yaylalarda elma hasadı da tamamlandı. Bu yıl yaz mevsiminin uzun sürmesi ve soğukların geç başlamasından dolayı hasat sezonunun yaklaşık 2 hafta geciktiğini belirten üreticiler sezondan umutlu olduklarını belirttiler.

    Bu yıl kuraklığa rağmen rekoltenin oldukça yüksek olduğunu kaydeden bölge çiftçilerinden Cevdet Kılınç, “Bu yıl Aydın Dağları’ndaki yaylalarda geçen yıla oranla rekolte daha yüksek. Kalitede de oldukça güzel. Hava şartlarındaki olumsuzluklardan dolayı hasat sezonunda biraz gecikme oldu” dedi.

    Aydın Dağları’nda hasadı yapılan elmalar, soğuk hava deposu yerine sıcaklığı oldukça düşük olan dağlardaki doğal ortamlarda saklanıyor. Üreticiler saklama maliyeti olmadığı için ürünlerini hasat ettikten sonra ürünlerini pazara indirinceye kadar havası soğuk hava depolarını aratmayan yaylalarda saklıyor.