Blog

  • PAÜ’lü öğrencilerin bulunduğu asansör zemine çakıldı

    PAÜ’lü öğrencilerin bulunduğu asansör zemine çakıldı

    Olay, Denizli’nin Honaz ilçesi Afşın Bey Mahallesinde bulunan Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) Kız Öğrenci Yurdunda akşam saatlerinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre Pamukkale Üniversitesi öğrencilerinin yurtta iki öğrencinin bulunduğu asansör 2. kattan zemine çakıldı. Öğrencilerin yardım çığlını duyan diğer öğrencilerin ihbarı üzerine bölgeye itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevke edildi. İtfaiye ekipleri asansör kapısını açarak ulaştığı iki kız öğrenciyi düştükleri yerden kurtardı. Sağlık ekiplerinin ilk müdahalede bulunduğu iki öğrenciden biri ambulansla Honaz Devlet Hastanesine sevk edildi. Hastanede tedavi altına alınan öğrencinin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.
    Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

  • Kamyonetiyle manevra yapan kocanın çarptığı kadın hayatını kaybetti

    Kamyonetiyle manevra yapan kocanın çarptığı kadın hayatını kaybetti

    Olay, dün Gökbel Yaylası Gömürgen mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre kamyonetiyle evin önünden çıkmak isteyen K.K (54) isimli sürücü, manevra yaptığı sırada kamyonetin arkasında bulunan eşi Sebahat Kocaman’a (49) çarptı. Çarpmanın etkisiyle kamyonetin altında kalan kadın ağır yaralandı. Çevredeki vatandaşlar olayı 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi.
    Olay yerine yerine jandarma ve sağlık ekipleri geldi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan Sebahat Kocaman,(49) Alanya Devlet Hastanesine kaldırıldı. Yaşam mücadelesi veren Sebahat Kocaman tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
    Acılı eş savcılık kararı ile gözaltına alınırken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

  • Sinop’ta cips poşetinden esrar çıktı

    Sinop’ta cips poşetinden esrar çıktı

    Sinop İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürlüğü ile Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince il merkezinde yapılan kontrollerde şüpheli hareketleri görülen araç, ekipler tarafından durduruldu. Araçta yapılan kontrollerde cips poşetine gizlenmiş 34.18 gr kubar esrar, 1 adet tüfek, 2 adet fişek ve 1 adet uyuşturucu kullanma aparatı ele geçirildi. Olayla ilgili 1 şüpheli şahıs hakkında gerekli yasal işlemler başlatıldı.

  • Mezbahane tesisi, sağlıklı et üretimi için denetim altında

    Mezbahane tesisi, sağlıklı et üretimi için denetim altında

    Düzce Belediyesi mülkiyetindeki mezbaha tesisinde, vatandaşların güvenli ve sağlıklı et tüketebilmesi için hijyen ve sağlık şartlarına özen gösteriliyor.
    Düzce Belediyesi mülkiyetinde bulunan ve işletme faaliyetleri 2022 yılında 10 yıllığına devredilen mezbaha tesisi, halk sağlığını ön planda tutarak, gıda güvenliği ve hijyen standartlarına uygun et üretimini sürdürüyor.

    Vatandaşlarının güvenli ve sağlıklı et tüketebilmesine imkan sunan tesiste, küçükbaş ve büyükbaş hayvanların kesimleri veteriner hekimler kontrolünde yapılıyor. Soğuk hava depolarında dinlendirildikten sonra işlenen etler ise, mühürlenerek şehirdeki kasaplara ulaştırılıyor.
    Mezbahane tesisinin temizlik çalışmaları günlük olarak yapılıyor. Veteriner İşleri Müdürlüğü ve İl Tarım Müdürlüğü tarafından hijyen ve temizlik denetimleri de düzenli olarak gerçekleştiriliyor.

    Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün talimatı doğrultusunda, mevcut tesisin yerine daha modern ve verimli bir mezbaha tesisi inşa edilmesi için proje çalışmaları hızla devam ediyor. Yeni tesisin inşaatına 2025 yılında başlanması hedefleniyor.

  • Çıldır sekizinci sınıf öğrencilerinden liselerine ziyaret

    Çıldır sekizinci sınıf öğrencilerinden liselerine ziyaret

    Bu yıl LGS ye girecek olan 8.sınıf öğrencileri, İlçe Kaymakamlığının desteği ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün organizasyonu ile Ardahan ilindeki en iyi 2 liseye ziyaret gerçekleştirdi.

    Çıldır ilçesindeki 8.sınıf öğrencileri Ardahan Fen Lisesi ve Yunus Emre Lisesini ziyaret ettiler. Öğrenciler okullarda derslikleri ve diğer bölümleri gezerek incelemelerde bulundu. Okul öğretmenlerinden bilgi aldılar. Geziye İlçe Milli Eğitim Müdürü Gürbüz Yıldız ve şube müdürü Mete Coşkun eşlik ettiler.

    Gürbüz Yıldız gezi boyunca kendilerine destek olan Fen Lisesi müdürü Aşkın Hüseyinoğlu, Müdür Yardımcısı Olgun Ağdemir ve Yunus Emre Lisesi müdürü Faruk Kıral ve öğretmenlere göstermiş olduğu desteklerden dolayı teşekkürlerini iletti. Öğrencilerin geziden çok memnun olduklarını ,bu gezinin derslere daha iyi motive olmaları açısından çok iyi olduğunu çok mutlu olduklarını ifade eden Müdür Yıldız İlçe Kaymakamı Efe Kılıç’a da desteklerinden dolayı teşekkür etti.

  • Bursa’dan asgari ücret için ’30 Bin TL’ önerisi

    Bursa’dan asgari ücret için ’30 Bin TL’ önerisi

    ADALETLİ GELİR DAĞILIMI OLMALI

    Millet Partisi’nin asgari ücret konusundaki tavrının net olduğunu kaydeden Bursa İl Başkanı Hüsamettin Akyıldız, “Hükümet olarak önce yaptığınız israfı önleyin. Vatandaştan fedakârlık istemek yerine gerçek çözümler sunun. Millet Partisi olarak insan onuruna yaraşır bir ücretin en az 30 bin TL olması gerektiğine inanıyoruz. Vatandaşlarımız bize ‘Hiçbir şeye zam yapılmayacağına söz versinler, biz de zam talep etmeyelim.’ diyor. Bu söz, halkımızın ne kadar sıkıntıda olduğunu gösteriyor. İnsanlar artık adaletli bir gelir dağılımı istiyor.” diye konuştu. Ekonomik sorunların çözümünün mümkün olduğunu da vurgulayan Akyıldız, “Millet Partisi olarak faiz, israf, tüketim, borç ve zam ekonomisi yerine icat-buluş, teknoloji-iletişim, üretim, istihdam ve ihracat ekonomisini savunuyoruz. Halkımızın geçim sıkıntısını bitirmeye kararlıyız. Millet Partisi; ekonomik adaletsizlikleri sona erdirecek, vatandaşların insan onuruna yaraşır bir yaşam sürmesi için çalışacaktır.” ifadelerini kullandı.

  • Özel hastanede oksijensiz kaldığı iddiası

    Özel hastanede oksijensiz kaldığı iddiası

    Aydın’ın Çine ilçesinde yaşayan Hacer-Ersin Kahraman çifti, üç yıl önce Özel Ege Liva Hastanesi’nde dünyaya gelen ve iddiaya göre sarılık şüphesiyle alındığı küvezde oksijensiz kalan kızları Buğlem için 3 yıldır hukuk mücadelesi veriyor. İhmali olduğu gerekçesi ile özel hastaneden şikayetçi olduklarını ifade eden Kahraman Ailesi, sorumlu çocuk doktorunun ifade vermeye gitmemesi üzerine 3 yıldır davanın başlamasını beklediklerini belirtti.

    Olayın yaşandığı Özel Ege Liva Hastanesi önünde basın açıklaması yapan Kahraman Ailesi, “Hukuk mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Sağlık Bakanlığı’ndan soruşturma izni verilmesine rağmen hala daha süreçte bir gelişme olmadı” diyerek son günlerde yaşanan ‘Yenidoğan Çetesi’ olayları sebebiyle endişeli olduklarını ve yetkililerden yardım istediklerini ifade etti.

    Kızlarının 10 dakika oksijensiz kaldığını ve serebral palsi tanısı konduğunu söyleyen anne Hacer Kahraman ise yaşadıklarını anlattı. Kızının küvezdeyken mosmor olduğunu ve çırpındığını söylemesi üzerine hemşirelerin durumun normal olduğunu, kabus gördüğünü söylediklerini belirten anne Hacer Kahraman; “12 Ağustos 2021 tarihinde kızım Özel Ege Liva Hastanesi’nde dünyaya geldi. Sağlıklı bir şekilde eve taburcu olduk. Üçüncüsü gün, 14 Ağustos’ta sarılık şüphesiyle hastaneye geldik.

    Hastaneye yatış yapılması istendi. 3 gün yoğun bakımda yatırılmasını istedi çocuk doktoru. Biz bunu kabul etmedik. Yanımızda yatmasını istedik. Bir gece boyunca hastanede yanımda kaldı. Mor ışık tedavisi istedi doktor ve süreç başladı. Çocuğu götürdüler. Damar yolu açtılar. Sonra serum verdiler. Çocuğu küveze aldılar. Mor ışık tedavisine başlandı. Çocuk, 5 dakika sonra nefes alamamaya başladı. Morarmaya başladı. Hemşireyi çağırdık. Hemşire bunun bunun normal olduğunu, çocuğun rüya gördüğünü, kabus gördüğünü söyledi ve küveze geri yatırdık.

    Bu durum ikinci defa tekrarladı. Hatta görümcem hemşireyi çağırdı. Üçüncüsünde ben aldım küvezden. Küvezden alınca çocuk morarmış ve nefes alamamaya, hıçkırarak ağlamaya başladı. Bir süre sonra çocuk kafasını attı. Mosmor olmuştu. Kucağımda eks oldu yani. Kalbi durmuş. Hemen alıp yoğun bakıma götürdüler. Orada kalp masajı yapmaya başladılar. Sonra bir yandan sevk için hastane arıyorlar. Sevk süreci hemen olmadı. Bu olay saat 18.40 gibi yaşandı. Saat 21.30 – 22.00 sıralarında anca üniversiteye sevk oldu.

    Çocuğumuz 10 dakika oksijensiz kalmış. Bize söylenen bu. 55 gün Üniversite Hastanesi’nde yoğun bakımda yattık. 18 gün solunum cihazına bağlı durdu. Yaşamayacağını yaşasa bile yüzde 95 engelli kalacağını söylediler bize. 55 gün sonra taburcu olduk ve şu an fizik tedavisi devam ediyor. Bu benim üçüncü çocuğum, ilk çocuğum değil ve sarılık da ilk yaşadığım bir şey değil.

    Yani ilk çocuğum da sarılık oldu ama böyle bir olay yaşamadım ve benim bu üçüncü çocuğum. Bu doktorun, bize bunu yaşatanların hepsinin cezasını çekmesini istiyorum. Adli süreç başladı. Bunun peşini asla bırakmayacağız ve çocuğumun böyle olmasından dolayı bize bunu yaşatanlardan davacıyım ve davamızın da sonuna kadar arkasındayız” dedi.

    “Hala bu süreçle ilgili bir gelişme yok”
    ‘Yenidoğan Çetesi’ olayları sebebiyle kendi çocukları için de ‘acaba’ diyerek şüphelendiklerini belirten baba Ersin Kahraman ise hala daha bir gelişme olmadığını söyleyerek “3 çocuk babasıyım, üçüncü çocuğumuzda Özel Ege Liva Hastanesi’nde yaşanan talihsiz bir olaydan dolayı eşimin de anlattığı gibi adli süreç başlattık. Bu adli süreç, 3 yıldır sürüyor.

    Davayı başlatalı 2 yıl oldu. Bir yıl boyunca Sağlık Bakanlığı’ndan soruşturma izni gelmesi için bekledik. CİMER’e yazdım ve yazdıktan 24 gün sonra Sağlık Bakanlığı’ndan soruşturma izni verildi. Tam 1 yıl oldu, soruşturma izni verileli. Hala bu süreçle ilgili bir gelişme yok. Şu anda savcılıkta ve avukatımızın bize verdiği bilgiye göre doktorun ifadeye gelmediği, sürekli kaçtığı, sürekli adres değiştirdiği ve şu anda yakalama kararı dahi çıkmadığını öğrendik.

    Sürecin hızlandırılması için CİMER’e yazdım. Gerekenlerin yapılmasını rica ediyorum. Biz mağdur durumdayız. Bir baba olarak sorumluların cezasını çekmesini istiyoruz. Ülkede son dönemlerde yaşanan olaylardan dolayı muzdarip durumdayız. Acaba diye aklımızda bir şüpheler kalıyor ve bunların da kalmaması için gerekenin yapılmasını rica ediyoruz” dedi.

  • İkiz kardeşler Şota ve Arçil’in ismini koydu

    İkiz kardeşler Şota ve Arçil’in ismini koydu

    Bayburt’ta yaşayan, tarım ve hayvancılıkla uğraşan fanatik Trabzonsporlu Bilgehan Sancar, ikiz doğan buzağılarına Türk futbolunda bir döneme damgasını vuran, Gürcü asıllı, Trabzonspor’da oynamış ikiz kardeşler Şota ve Arçil’in ismini verdi. Fanatik Trabzonsporlu olduğu için böyle bir şey yaptığını söyleyen Sancar, yeniden buzağıları olması durumunda onlara da Yattara ve Sörtloth adını vereceğini belirterek, “Nasip olur yeni doğan buzağılarım olursa onlara da Yattara ve Sörloth isimlerini vereceğim” dedi.

    Süper Ligin başarılı takımlarından biri olan Trabzonspor’da forma terleten Şota Arveladze ve Arçil Arvaledze kardeşler, aradan geçen uzun yıllara rağmen Trabzonspor taraftarlarının akıllarında büyük yer etti. İkiz kardeşler, saygılarıyla ve attığı gollerle Trabzonspor tarihine efsane futbolcular olarak geçmeyi başarmışlardı.

    1994-1997 yıllarında takımda beraber oynayan Arveladze kardeşler Trabzonspor’dan ayrıldıktan sonra da bordo mavili taraftarların hatıralarında yer tutmaya devam etti. Geçmiş senelerde danalarına Trabzonspor’un eski futbolcularından Hami Mandıralı ve Lemi Çelik’in isimlerini koyduğunu belirten Sancar, yeni danalarına da İbrahim Yattara ve Alexander Sörloth’un soyadlarını koyacağının sözünü verdi.

    “İkiz danalarım da Şota ve Arçil gibi 22 dakika arayla doğdu, adları Şota ve Arçil oldu”
    Danalarının 22 arayla doğduğunu, futbolcu kardeşlerin de aralarında 22 dakika olduğunu savunan Sancar, bunun bir işaret olduğunu dile getirerek, “Bu sene Allah’a şükürler olsun ilk defa ikiz danalarım oldu. İkiz danalarım olduğu için onların adını Arçil ve Şota koydum. Arçil ve Şota koymamdaki sebep ise fanatik Trabzonsporlu olmam.

    Gürcü sporcular, Trabzonspor’un efsane futbolcuları kendileri. Arçil ile Şota’nın aralarında 22 dakika var. İkiz danalarım da 22 dakika arayla doğdukları için bunların ismini de o yüzden o şekilde koydum. Geçen sene danalarımın ismini Hami ile Lemi koymuştum, onları sattım. Nasip olur yine hayvanlarımdan doğuran olursa onların ismini de Yattara ve Sörtloth koyacağım” diye konuştu.

    “36 yıl önceki kadronun ilk 11’ini yedekleriyle birlikte bir nefeste sayarım”
    Trabzonspor’a ve danalarına da hasta olduğunu vurgulayan Sancar, 36 yıl önceki kadronun tamamını yedekleriyle beraber sayacağını böyle de bir fanatik olduğunu kaydederek, “Ben Trabzonsporluyum, fanatiğim, hasta fanatiğim. Danalarıma da hastayım, Trabzonspor’a da hastayım. Böyle isimleri koya koya takımı kurmaya çalışacağım.

    Bir nefeste 36 yıl önceki kadronun ilk 11’ini yedekleriyle beraber hepsinin ismini tam kadro şeklinde sayarım. O kadar fanatik Trabzonsporluyum. Benim bu ahırda başka futbolcunun ismi, başka takımın ismi geçmez. Sadece Trabzonspor’a yer veriyorum. Bütün hayvanlarıma bütün futbolcuların isimlerini koyuyorum. Hami, Lemi, Şeyhmus bu isimleri koydum, Sörloth, Yattara bunların da isimlerini koyacağım. Trabzonspor’un oyuncularının bütün isimlerini koymaya devam edeceğim” şeklinde konuştu.

  • Ilıdağlılar’ın hayatını kolaylaştırdı

    Ilıdağlılar’ın hayatını kolaylaştırdı

    Aydın Büyükşehir Belediyesi Köşk’ün Ilıdağ mahallesi halkının imece usulü açtığı yolları parke taşı döşeyerek köy halkının hayatını kolaylaştırdı. Yolların kilit parke taşı döşenmesiyle vatandaşların yük hayvanlarına olan ihtiyaçları ortadan kalkarken önceden sadece arazi araçlarının kullanabildiği yollarda şimdi her türlü araç ile ulaşım imkanı sağlandı. Yapılan çalışma ile hem hayvanların hem de Ilıdağ halkının tarımsal üretimde ciddi bir meşakkatten kurtulduğunu dile getiren Ilıdağ Mahalle Muhtarı Ali İhsan Bayram, hayatlarını kolaylaştıran Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na teşekkür etti.

    Aydın’ın en büyük köylerinden biri olan ve zeytin ve incir üretiminde ilde önemli bir yere sahip kırsal Ilıdağ Mahallesi’nde köylülerin tarımsal üretimde yaşadıkları sıkıntıların önemli bir kısmı Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından çözüldü. Sarp arazi yapısı nedeniyle hasat sezonlarında yol olmadığı için ürünlerini yük hayvanları ile taşımak zorunda kalan köylüler, yapılan yolları sayesinde teknolojiye ayak uydurabildi.

    2024 Yerel seçimleri öncesi Ilıdağ mahallesini ziyaret ederek mahalle halkının sorunlarını dinleyen Başkan Çerçioğlu, seçimlerin ardından kendisine iletilen yol sorunuyla ilgili hemen harekete geçti. Ilıdağ Muhtarı Ali İhsan Bayram ile yapılan fizibilite çalışmalarının ardından sadece arazili araçların kullanabildiği Çövür, her yağışta bozulan Bombaklar, Çamlık ve İncirlik bölgesindeki yollarda çalışma başlatıldı.

    Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Dairesi ekipleri önce yolları düzeltip ardından zemim çalışması yaparak yolların dik ve tehlikeli olan bölgelerinde parke taşı döşemesi gerçekleştirdi. Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmalarını tamamlaması ile köylüler 21. Asırda yük hayvanları ile tarım yapmaktan kurtuldu.

    “Hayatımız kolaylaştı”
    Aydın’ın en kalabalık ve en eski köylerinden biri olan Ilıdağ Mahallesi’nde yaklaşık 2 bin kişinin yaşadığını ve ilde üretilen incir ve zeytinin önemli bir kısmının Ilıdağlılar tarafından üretildiğini belirten Köy Muhtarı Ali İhsan Bayram, “Köyümüz halkı yılın 12 ayı çalışıp üreterek ülke ekonomisine katkı sağlamaya çalışır. Arazinin engebeli olması nedeniyle kendi imkanlarımızla açtığımız yolları kullanamıyorduk. Arazili taşıtlar bile en küçük yağışın ardından yollarda seyredemiyordu.

    Yaşadığımız sorunu Aydın Büyükşehir Belediye Başkanımız Özlem Çerçioğlu’na ilettik. Sağolsun yardımcı oldu. Köyümüzü 21. asırda halen at, eşek ve katırlarla yük taşımaktan kurtardı” diye konuştu.

    Yolu kullanan vatandaşların hayır duasını alan Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na teşekkür eden mahalle halkı, “Araç yolu uygun olmadığı için eskiden hayvanlarla bahçeye ulaşmak için yaklaşık 1 saat yol gitmek zorunda kalıyorduk. Bir saat gidiş bir saat de dönüşü hesaplarsak iş günümüzün önemli bir kısmı yolda geçiyordu.

    Bunun üzerine bir de hasat ettiğimiz ürünleri yük hayvanlarının sırtında taşımak hem ciddi bir meşakkat hem de girdi maliyeti arttıran önemli bir unsurdu. Artık her türlü araçla bahçemize gidip daha az masrafla ürünlerimizi taşıyabiliyoruz” diyerek hayatlarını kolaylaştıran Aydın Büyüjkşehir Belediyesi’ne teşekkür ettiler.

  • Marmarabirlik’ten 437 milyon liralık ödeme

    Marmarabirlik’ten 437 milyon liralık ödeme

    2024/2025 iş yılı ürün alım kampanyasının başladığı günden bugüne kadar 1 milyar 250 milyon lira tutarında ürün alımı gerçekleştiren Marmarabirlik’te, ödemeler devam ediyor. Kampanya döneminde birinci dilim olarak 83 milyon lira ödeme yapıldı. Ürün bedellerini 15 günlük periyotlarla ödeyen Marmarabirlik, 2 Kasım-15 Kasım 2024 tarihleri arası teslim edilen ürün bedeli alacaklarının yüzde 50’sinin karşılığı olarak 22 Kasım Cuma günü 354 milyon lira ödeme yapacak. Yapılacak ikinci dilim ödeme ile birlikte üreticilere toplam 437 milyon TL ödeme yapılmış olacak. Ortaklar Ziraat Bankası ATM’lerinden ürün bedellerini alabilecekler. Üçüncü ödeme 6 Aralık’ta gerçekleşecek.

    “Ortaklarımızın beyanı dışında kalan zeytin rekoltesi çok yüksek”

    Ürün alımlarına devam edildiğini belirten Yönetim Kurulu Başkanı Hidamet Asa, Bursa Bölgesi’nde 280 bin ton zeytin rekoltesi olduğunu, Gemlik-Mudanya-Orhangazi ve İznik Kooperatifleri’ne bağlı ortaklar tarafından yaklaşık 70 bin ton rekolte beyanı geldiğini söyledi. Asa, “Marmarabirlik’in bu bölgede muhatap olduğu rakam 70 bin ton olmasına rağmen, Marmarabirlik ile ilişkisi olmayan dışarıdaki 210 bin ton zeytinin muhatabı yok. Yaşanan sıkıntının asıl kaynağı budur. Marmarabirlik bu miktarın sorumlusu değildir. Bazı sivil toplum kuruluşları sorumlu olarak Marmarabirlik’i göstermeye çalışmaktadır” dedi.

    Geçtiğimiz yıl sofralık zeytin rekoltesinin Bursa Bölgesi’nde 116 bin ton, bütün kooperatiflerin faaliyet alanı içinde ise yaklaşık 130 bin ton olduğunu anlatan Hidamet Asa, “Bu sene ise bütün faaliyet bölgemizde 379 bin ton rekolte var. Herkes çok iyi biliyor ki bu miktardaki ürünün ne fiziki olarak ne de mali olarak alımı mümkün değildir” ifadelerini kullandı.

    “1 kg zeytinin üretim maliyeti güncel rakamlarla hesap edildi”

    Bu yıl ağaç başına düşen verimliliğin geçtiğimiz yıla göre iki katından daha fazla yükseldiğini söyleyen Başkan Asa, “Geçtiğimiz yıl 15 kilogram olan ağaç başına verimlilik, bu sene sulanabilir yerlerde 45 kilograma kadar çıkmaktadır. Bir kilogram zeytinin üretim maliyetleri, geçtiğimiz yılın maliyetlerinin üzerine enflasyondan kaynaklı artışlar göz önüne alınarak, gerçekleşen giderler üzerinden hesap edilmiştir” şeklinde konuştu.

    “Önümüzdeki yıl yok yılı olacak”

    Piyasadaki diğer alıcıların çok küçük miktarlarda ürün alıp kenara çekildiğini aktaran Hidamet Asa, “Marmarabirlik, üreticisini mağdur etmemek için alımlara devam ediyor ve 60 bin ton ürün alacak. Şu anda arz talep dengesine baktığımızda özellikle yağlık zeytinin iklim şartları (kuraklık) sebebiyle artmış olması, sofralık üretiminin azalacağını, önümüzdeki yıl sofralık zeytinde yine yok yılı olacağını gösteriyor” açıklamalarında bulundu.

    “Marmarabirlik’in önceliği üreticisine destek vermektir”

    2020 yılından bu yana yaşanan ekonomik sıkıntılara rağmen Marmarabirlik’in her zaman üreticiye destek olduğunu belirten Asa sözlerini şöyle sürdürdü; “2020 yılında baş barem fiyatı 15,50 TL iken bu yıl avans baş barem fiyatımız 125 TL’dir. Görevde olduğumuz süre içinde yatırımlarla depolama kapasitemiz 50 bin tonlardan 80 bin tonlara çıkarılmış, Entegre tesislerin yıllık üretim kapasitesi de 35 bin tonlardan 55 bin tonlara çıkarılmıştır. Dolayısıyla depolama kapasitesi ve üretim kapasitesi artırılmadığı müddetçe alım miktarının daha da artması mümkün değildir. Bunu üreticilerimiz iyi bilmelidir” dedi.

    “Marmarabirlik ayakta kalırsa üretici ayakta durur”

    Marmarabirlik’in bugüne kadar tüm imkânlarını üretici lehine seferber ettiğini vurgulayan Asa, “Marmarabirlik’in yüksek fiyata sınırsız bir alım yapması, parasını da peşin ödenmesi mümkün değildir. Zor günlerde zeytin üreticisinin yanında olmamız talep ediliyorsa, böyle belirsizliklerin olduğu yıllarda da üreticimiz Marmarabirlik’in yanında olmalıdır. Marmarabirlik ayakta durursa üretici ayakta durur” diye konuştu.