Blog

  • “Yemin metnine uyulmamasının karşılığının olması normaldir”

    “Yemin metnine uyulmamasının karşılığının olması normaldir”

    Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Ekim ayında açıklanan enflasyonun bir buçuk yıldan beri uygulanan ekonomi modelinin işlemediğini ve sonuç vermediğini açık bir şekilde ortaya koyduğunu savunan Erbakan, “28 Mayıs’taki seçim sonrasında başlayan bu program ve büyük umutlarla, büyük süslü sözlerle millete aktarılan ve sürekli olarak da milletten sabır istenen, fikir istenen, fedakarlık istenen bu programın maalesef geldiğimiz noktada işlemediğini bu veriler ortaya koyuyor. Bir defa bu programın uygulanmaya başladığı Haziran 2023’te yani cumhurbaşkanlığı seçiminin hemen arkasında, haziran ayında yıllık enflasyon yüzde 38 seviyesindeydi. Bir buçuk sene bu uygulandıktan sonra şu anda gelinen noktada neredeyse yüzde 49’luk bir enflasyonla karşı karşıyayız. Bu ne demektir; mevcut ekonomi yönetiminin iddialarının aksine bırakınız enflasyonu düşürmeyi sabit dahi tutmakta başarılı olamadığını açık bir şekilde ortaya koyuyor” dedi.

    “4.8 milyon hanenin çocukları okula gidemiyor”

    Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın resmi rakamlarıyla sosyal yardım alan hane sayısının 4.8 milyona yükseldiğini hatırlatan Erbakan, “Yaklaşık 20 milyon insanın yani Türkiye’deki 4 kişiden birisinin sosyal yardım almak mecburiyetinde olduğun ortaya koyuyor. Adeta bir Afrika ülkesine yakın bir tablo. Çok acı bir tablo. Ve tabii ki bu 4.8 milyon hane, 20 milyon insan bunların çocukları okula gidemiyor. Okula gitse bile aç karnına gidiyor. Türkiye’de 3 çocuktan bir tanesinin okula aç karnına gittiğini ortaya koyan çalışmalar. Ve bu yaştaki çocuklar hırsızlığa yöneliyor, istismara yönlendiriliyor, suça yöneliyor, dilenciliğe sevk ediliyor. Ve dilencilik yapan 6 yaşındaki Şirin kızımız gibi boğulup öldürülerek mezara atılıyor. Bu tablolar gerçekten yüreklerimizi sızlatıyor” diye konuştu.

    “Belediyelerde ve ülkenin hiçbir kurumunda da israf yapılmasına asla rıza gösteremeyiz”

    İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyelerine usulsüz harcama nedeniyle açılan soruşturmalara ilişkin de konuşan Erbakan, “Bugün gündemde belediyelerin festivaller ve konserler için yapmış oldukları harcamalar da çok önemli bir yer tutuyor. Tabi ki biz Yeniden Refah Partisi olarak belediyelerde de ve ülkenin hiçbir kurumunda da israf yapılmasına asla rıza gösteremeyiz. Eğer bir belediye herhangi bir israf ve harcama yapıyorsa bunun sonuna kadar incelenmesi ve araştırılması lazım. Muhalefet partilerinin belediyeleri de, Yeniden Refah Partisi’nin belediyeleri de incelenmelidir. Eğer böyle bir şey tespit edilirse de yasalar çerçevesinde gereken yapılmalıdır. Ankara Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin konser ve festival gibi etkinliklere yapmış olduğu harcamalarla ilgili yapılan haberleri ihbar kabul eden Ankara ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcıları jet hızıyla ve eş zamanlı olarak Ankara’da da, İstanbul’da da soruşturma başlattılar. Biraz önce dediğiniz gibi eğer bir yerde usulsüzlük, israf, yolsuzluk varsa tabii ki araştırılsın. Ancak burada milletimizle biz de şu hususa tabii ki dikkat çekiyoruz. Diyoruz ki; Ankara ve İstanbul Belediyelerini araştırıyorsunuz. Dediğim gibi eğer gerekiyorsa Yeniden Refah Partili belediyeleri de araştıralım. Ama iktidarın usulsüzlükleri, iktidarın suiistimalleri de iktidar ile ilgili yolsuzluk iddiaları yıllardan beri bu kadar ayyuka çıkmış bir durumdayken bu savcılar neden harekete geçmedi? Bugüne kadar iktidarın belgeleriyle ortada olan pek çok hukuka aykırı uygulamaları, kamu kaynaklarının israf edilmesi kamu kaynaklarının tabiri caizse üzerine çökülmesi ve ele geçirilmesi, kamunun zarara uğratılması ve iflas gibi bununla ilgili muhalefet partileri, milletvekilleri bizler defalarca açıklamalar yaptık, defalarca çağrılar yaptık. Bunlarla ilgili savcılar neden hiçbir zaman harekete geçmedi” dedi.

    “Yemin metnine uyulmamasının elbette ki bir karşılığının olması normaldir”

    Bir basın mensubunun “İhraç istemiyle disiplin kuruluna sevk edilen teğmenler hakkında ne düşünüyorsunuz?” şeklindeki sorusu üzerine Erbakan, “Burada tabii Türk Silahlı Kuvvetleri disiplinin en sıkı bir şekilde uygulanması gereken bir kurumumuzdur. Ve buradaki teamüllere yazılı kurallara ve oradaki yemin metnine uyulmamasının elbette ki bir karşılığının olması normaldir. Burada hukuki sürecin bir kesime haksızlık yapmadan, zulmetmeden gerekli şekilde uygulanması gereklidir. Ancak burada şunu da ifade etmek istiyorum. Daha önce de ilk gündeme geldiğimde de söylemiştik. Bu gibi olaylar, iktidar tarafından kullanılıyor. Köpürterek, büyüterek ‘ya bize mecbursunuz ya da 28 Şubat’a mecbursunuz’ diyerek aslında bir algı oluşturuyorlar. Buna da karşı olduğumuzu ifade ettik” dedi.

    TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda İçişleri Bakanlığı’nın bütçe görüşülmeleri öncesi çıkan arbede hakkındaki soru üzerine Erbakan, “Biz Yeniden Refah Partisi olarak kurulduğumuz günden itibaren siyasette nezaket ve zarafeti ortaya koyduk ve ifade ettik. Bu anlayışı kendimiz icat etmedik. Milli Görüş geleneğinde olan bir anlayış. Bu davranışın uygun olmadığını ifade edebilirim. Burada bir hak aranacaksa yolu bu değildir” dedi.

  • Özgür Özel, İmamoğlu ile görüştü

    Özgür Özel, İmamoğlu ile görüştü

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İBB ve TBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu parti genel merkezinde kabul etti. Saat 14.00’te başlayan görüşme yaklaşık 1,5 saat sürdü. Görüşmenin ardından basın mensuplarına açıklama yapan İmamoğlu, son günlerde gerçekleşen kayyım atamalarının birbiriyle bağlantılı olduğunu ve CHP’nin bir sonraki seçimde iktidar olmasının önüne geçilmeye çalışıldığını iddia etti.

    “Yargı ve kayyımlar eliyle kendi iradesini millete dayatma politikası kardeşliği baltalıyor”

    Hükümetin yargı ve kayyımlar eliyle kendi iradesini millete dayatma politikasının demokrasiyi, kardeşliği ve birliği baltaladığını öne süren İmamoğlu, “İşte milleti hiçe sayan bu anlayış yüzünden ekonomiden eğitime, sağlıktan adalete her alanda ne yazık ki çürümeler ve gerilemeler yaşanıyor. Bugün demokrasi ve hukuk için mücadele etmek, milletin iradesine sahip çıkmak kesinlikle aslında ülkemizin bugünle değil geleceğine sahip çıkmaktır. Yerel yönetimleri kayyımcı, vesayetçi anlayıştan kurtarıp milletin egemenliğini kayıtsız şartsız sağlamak için acilen atılması gereken demokratik ve hukuki adımlar vardır. Bugün iktidarda olanlar ilk seçimlerde ortaya çıkacağı belirginleşen milletin kararını engellemek üzere her hukuksuzluğa tenezzül eden adımlar atmaya karar vermiştir. Ne yazık ki bu adımları atma konusunda belli hazırlıklar artık sokakta, kahvehane dedikodusuna kadar ulaşmıştır” dedi.

    Tunceli Belediye Başkanı Cevdet Konak ve Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün “terör örgütüne üye olma” suçlamasıyla yargılandıkları davada mahkeme tarafından 6 yıl 3 ay hapis cezasına mahkûm edildiğinin hatırlatılması üzerine İmamoğlu, şu cevabı verdi:

    “Mahkemeyle ilgili detayları genel başkanımızla toplantıya girmeden önce almıştık. Detayları takip ediyoruz, sonuçta bir mahkeme var. Mahkemede alınmış bir karar var. Muhtemeldir ki bu mahkemenin, birinci derece mahkemenin itiraz süreçleri söz konusudur. Hukuki mücadelenin devam ettiği bir hususta hem bugüne kadar gelinen noktada süreç nasıl işlemiş onu irdeleyeceğiz hem de bundan sonraki mücadele nasıl yürütülmelidir diye dikkatle bakacağız.”

    TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaşanan arbede hakkında konuşan İmamoğlu, bu görüntülerin hoş olmadığını ve iki tarafı da suhulete davet ettiğini söyledi.

  • 13 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunan şahıs yakalandı

    13 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunan şahıs yakalandı

    Gaziantep İl Jandarma Komutanlığı ekipleri ve Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde aranan şahısların yakalanmasına yönelik operasyon yapıldı. Operasyonda, “Yağma” suçundan hakkında 13 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunan B.O.A. isimli şahıs yakalandı.
    Yakalanan şüpheli şahıs, sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • Plan ve Bütçe Komisyonu başlangıcında yaşanan arbedeyi değerlendirdi

    Plan ve Bütçe Komisyonu başlangıcında yaşanan arbedeyi değerlendirdi

    Kurtulmuş, makamının önünde Plan ve Bütçe Komisyonu başlangıcında yaşanan arbedeyi değerlendirdi. Kurtulmuş, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaşanan arbede görüntülerinin üzücü olduğunu söyleyerek, “Bu görüntülerin Plan ve Bütçe Komisyonu’nun girişinde ortaya konulmuş olması öncelikle her şeyden evvel Meclisin demokratik işleyişine, Meclisin yasama fonksiyonunun yanında denetim fonksiyonunun yapılmasına karşı yapılan saygısızca bir davranıştır. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Yine her şeyden evvel bu kadar fedakarlık içinde çalışan Plan ve Bütçe Komisyon üyelerine bir haksızlık olduğu kanaatindeyim. TBMM her türlü fikrin konuşulabileceği, her türlü müzakerenin, münakaşanın yapılabileceği, bütün bunların kaba kuvvetle, engellemeyle, kaba ve yaralayıcı sözlerle değil medeni ilişkiler içerisinde sözün gücünü kullanarak gerçekleştirilebileceği yerdir” ifadelerini kullandı.

    Kurtulmuş, her türlü eleştiriyi, muhalefet görevini yerine getirme olduğunu belirterek, “Söz haklarının kullanılabileceği, denetim mekanizmasının kullanılabileceği bu mekan yürütmeyi temsilen gelen bir Bakanımıza, İçişleri Bakanımıza ‘Sen buraya giremezsin’ diyerek engel koymak hiçbir demokratik anlayışa sığmaz. Bunun kabul edilmesi, makul görülmesi mümkün değildir. Bizim bundan sonraki süreçte bütün partilerden beklentimiz, bu sürecin daha iyi, olumlu bir şekilde TBMM’nin demokratik fonksiyonlarını yürütebilmesi için grup yöneticisi arkadaşlarımızın üzerine düşen sorumluluğum yerine getirmesini bekliyoruz. Ben olaydan sonra CHP Genel Başkanın Özgür Özel’i aradım. BU konuda, burada ortaya konan yaklaşımdan, buradaki tutum ve davranışlardan, sergilenen tavırlardan memnun olmadığımızı, büyük bir rahatsızlık duyduğumuzu, Meclis yönetimi olarak sadece bizleri değil, TBMM bakan milletimizin tamamını rahatsız ettiğini, çirkin görüntüler olduğunu kendisiyle de paylaştım. TBMM’yi sadece 86 milyon vatandaşımız bakmıyor, dünyanın dört bir tarafından Türkiye’yi dikkatle izleyen milletlerde TBMM’de neler olduğunu bittiğini yakından takip ediyor. O an yapılan iş, söylenen söz maksadını aşan tavırların kalıcı olarak Türk demokrasisi üzerinde hasarlar bıraktığını da arkadaşlarımızın görmesi lazım” dedi.

  • Bursa’da tek teker üzerinde gitmek isterken kaza yaptı

    Bursa’da tek teker üzerinde gitmek isterken kaza yaptı

    Kaza, saat 15.30 sıralarında Orhangazi’de Yalova-Bursa kara yolu üzerinde meydana geldi.

    Alınan bilgilere göre, Ali K. (22) ana yol üzerinde 34 FKA 432 plakalı motosikleti ile seyir halindeyken iddiaya göre yol üzerinde tek teker üzerine kalktı.

    Tek teker üzerinde gitmeye çalışan motosiklet bir anda kontrolden çıkarak yol kenarına yöneldi ve park halindeki 17 VU 858 plakalı minibüse çarptı. Motosiklet ise savrulup ana yolda seyir halinde olan bir tırın önüne düştü. Tır son anda durabildi.

    İhbar üzerine olay yerine ambulans ekipleri sevk edildi. Minibüsün altına giren motosiklet sürücüsü Ali K. buradan çıkarıldı. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan yaralı sürücü, ambulansla Orhangazi Devlet Hastanesine kaldırılarak burada tedavi altına alındı.

    Polis ekiplerinin kaza ile ilgili tahkikatı sürüyor.

  • Bursa’da büfeciyi bıçakla yaralayan şahıs tutuklandı

    Bursa’da büfeciyi bıçakla yaralayan şahıs tutuklandı

    Olay, 2 gün önce sabah 05.00 sıralarında İnegöl Şehirlerarası Otobüs Terminalinde meydana geldi.

    Terminalde büfecilik yapan Metin B., iddiaya göre otogarda yatan şahsı yatmaması konusunda uyardı. Olayı gören vatandaş Selami T., bu duruma öfkelendi. Metin B. ile Selami T. arasındaki çıkan tartışma bir anda kavgaya dönüştü. Selami T. elindeki bıçakla Metin B.’yi göğsünden yaralayıp kaçtı.

    Yaralı olay yerine sevk edilen ambulansla İnegöl Devlet Hastanesine kaldırıldı. Yaralı daha sonra ameliyata alındı. Polis kaçan şüpheliyi kısa sürede yakalayarak gözaltına aldı.

    Adliyeye sevk edilen şahıs mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • Nilüferli çocuklar ‘Güvenli kent’ için yürüdü

    Nilüferli çocuklar ‘Güvenli kent’ için yürüdü

    Nilüfer Belediyesi ve Nilüfer Kent Konseyi iş birliğinde 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla yürüyüşe katılan çocuklar, ‘Güvenli bir gelecek için güvenli bir kent’ talebiyle bir araya geldi. Nilüfer Kent Konseyi önünden başlayan yürüyüşe ilçedeki ilk ve ortaokullardan yüzlerce öğrencinin yanı sıra Nilüfer Belediyesi Çamlıca ve Burak Berk kreşlerinin minik öğrencileri de katıldı. Çocuklar, ellerindeki dövizlerle barınma, eğitim, sağlık gibi haklarına dikkat çekerek, Cumhuriyet Meydanı’na kadar yürüdüler.

    “Kararlara dahil olalım”

    Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen törende konuşan Nilüfer Kent Konseyi Çocuk Meclisi Başkanı Yasemin Arslan, tüm çocukların Dünya Çocuk Hakları Günü’nü kutladı. Çocuk meclislerinin çalışmalarından bahseden Arslan, “Dünya Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin yaşadığımız kentlerde hayata geçirilmesi, farklı kesimlerden çocukların temsil edilmesi, sorunlarının gündeme getirilmesi, bu sorunlara çözüm aranması ve çocukların kendileri ile ilgili konularda kararlara katılmalarını hedeflemektedir” dedi.

    Nilüfer’i “en çocuk dostu kent” yapma idealini paylaşan Arslan, ilçede yaşayan ve okuyan tüm çocukları Çocuk Meclisi’ne katılmaya davet etti. “Düşünerek, eğlenerek, öğrenerek ve farklılıklara saygı duyarak birlikte çalışalım” çağrısında bulunan Yasemin Arslan, sözlerine şöyle devam etti: “Daha fazla park, daha fazla ağaç, güvenli mahalleler, trafiğe kapatılmış sokaklar ve yaygın bisiklet kullanımı için çaba göstermeliyiz. Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyet sayesinde kendimizi demokratik bir şekilde ifade edebiliyor, haklarımızı savunabiliyor ve eşit bir gelecek için çalışabiliyoruz.”

    “Atatürk’ün ilkelerini rehber edinin”

    Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, haklarına sahip çıktıkları için çocukları tebrik ederek, “Yıllar sonra belki sizden biri Nilüfer Belediye Başkanı olacak, bizi yönetecek. Milletvekili olup bizim sesimizi duyuracak, mühendis olup yaşayacağımız evi yapacak. İşte bu nedenle, daha aydınlık, daha özgür, daha üretken bir Türkiye için, sizin iyi yetişmeniz gerekiyor. İyi eğitim almanız, her konuda bilgi sahibi olmanız, bilimin ışığında yürümeniz, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkelerini rehber edinmeniz gerekiyor” dedi.

    “Haklarınızı biz koruyacağız”

    Nilüfer’de, ortak akıl anlayışıyla her yaştan insan için katılımcılığın önünü açtıklarını vurgulayan Başkan Şadi Özdemir, “Sizin sesinizi duyurabilmeniz için Kent Konseyi bünyemizde Çocuk Meclisimiz var. Burada toplanıp kararlar alabiliyorsunuz. Yine İhsaniye Mahallemizde sizin arkadaşlarınızın tasarladığı Oyun Engel Tanımaz Parkımız var. Belediyemizin hemen yakınında Nilüfer Çocuk Bostanı var. Bu bostanda sizler ürün yetiştiriyor, onların hasadını yaparak üretimin değerini anlıyorsunuz” diye konuştu. Başkan Şadi Özdemir, her çocuğun temel hak ve özgürlüklere sahip olmasını, fırsat eşitliği içinde, sağlıklı, mutlu ve refah içinde bir hayat sürmesini istediklerini de ifade etti.

    Her çocuğun kendi fikirlerini dile getirmeye ve kendi yolunu çizmeye hakkı olduğunun altını çizen Başkan Şadi Özdemir, “En önemlisi her çocuğun ‘çocuk’ olmaya hakkı vardır diyoruz.
    Size söz veriyorum, bu hakkınızı korumaya devam edeceğiz. Sizler de haklarınızı öğrenin, sahip çıkın. Hepinizin Dünya Çocuk Hakları Gününüz kutlu olsun” diyerek sözlerini tamamladı.
    Dünya Çocuk Hakları Günü etkinliği, Barış Anadolu Lisesi öğrencilerinden oluşan Barış Orkestrası’nın konseriyle sona erdi.

  • BUYSAD’dan asgari ücrette sürdürülebilirlik vurgusu

    BUYSAD’dan asgari ücrette sürdürülebilirlik vurgusu

    Endüstriyel yemek sektöründe işçilik giderlerinin toplam maliyetin yaklaşık yüzde 30’unu oluşturduğunu ifade eden Hakkı Yılmaz, asgari ücretin yıllık enflasyon oranının çok üzerinde belirlenmesi durumunda sektör maliyetlerinin hızla artacağını belirtti. Yılmaz, “Personel giderlerimizin toplam maliyetimizin yüzde 30’unu aşması, zaten zor şartlarda ayakta duran sektörümüz için zarar anlamına gelir. Bu zarar ise kaçınılmaz olarak yemek fiyatlarına yansır ve enflasyon üzerinde olumsuz bir etki oluşturur. Dolayısıyla asgari ücret belirlenirken enflasyonu tetiklemesinin önüne geçmek kritik bir önem taşıyor” dedi.

    “Asgari ücretin üzerinde ücretlendirme sağlıyoruz”

    Sektörde yeni işe başlayan kalifiye olmayan personelin dahi asgari ücretin en az yüzde 10 üzerinde ücretlendirildiğini ifade eden Yılmaz, kalifiye elemanlara ise asgari ücretin 2-3 katı maaş ödendiğini belirtti. Yeni yılda personel zamlarının, asgari ücret artış oranı baz alınarak yapıldığını hatırlatan Yılmaz, “Emek yoğun sektörlerde bu durum geneldir. Asgari ücretle çalışanların mağdur olmasını istemiyoruz. Ancak piyasa gerçeklerinin üzerinde bir artış yapılması halinde, bir süredir dengelenmeye başlayan piyasada enflasyon yeniden tetiklenebilir ve bu kimseye fayda sağlamaz. Makul bir oranda anlaşma sağlanmasını umut ediyoruz” şeklinde konuştu.

    “İşveren maliyetleri azaltılmalı”

    Türkiye’de işverenlerin istihdam ettiği çalışanlar için gelir vergisi, SGK primi ve stopaj gibi ilave maliyetler üstlendiğine dikkat çeken Yılmaz, bugün asgari ücretle çalışan bir kişinin eline 17 bin lira geçtiğini, ancak işverenin cebinden toplam 23 bin 500 lira çıktığını söyledi. Yılmaz, “Emek yoğun sektörler için işveren maliyetlerinin azaltılması veya sübvanse edilmesi gerektiği yönündeki beklentimizi dile getiriyoruz” dedi.

  • Koza buluşmaları’nın konuğu Şebnem İşigüzel

    Koza buluşmaları’nın konuğu Şebnem İşigüzel

    Nilüfer Belediyesi’nin edebiyatseverleri, yazarlarla buluşturan “Koza Buluşmaları” etkinliği bu kez Türk edebiyatının önemli kalemlerinden Şebnem İşigüzel’i ağırladı. Görükle Mahallesi’ndeki Koza Kütüphanesi’nde gerçekleşen ve edebiyatseverlerin yoğun ilgi gösterdiği söyleşide İşigüzel, Hakan Akdoğan moderatörlüğünde son romanı “Memoria” üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdi.

    Türkiye’nin yüzyıllık geçmişini Memoria romanında kurgusal bir şekilde yeniden yorumlayan Şebnem İşigüzel, romanın yazım sürecinde zaman ve fizik kavramları üzerine kapsamlı bir araştırma yaptığını dile getirdi. Zamanın ikili yapısını keşfetmekten ve bunu yazmaktan büyük keyif aldığını dile getiren İşigüzel, “Orta Çağ’da cehennemin tanımı geçmişi unutup şimdide yaşamaktı. Günümüzün mottosu ise anda kalmak. Ancak insan hatırlamak için yaşıyor. Hatırlamak, yaşamanın yerini alıyor. İçinde bulunduğumuz dönemde zaman gerçekten hızlandı. Hızlı bir unutuşa doğru gidiyoruz. İnsanların nereden baktığına bağlı olarak gerçek değişiyor” dedi.

    Yazarlık deneyimlerini de paylaşan İşigüzel, düzenli olarak okuma ve yazma pratiği yaptığını aktardı. Karakterlerini oluştururken kendi yaşamından çok fazla malzeme kullanmadığını vurgulayan yazar, “Yazmak bir oyun. Sonsuz bir oyun ama yine de sevgi, adanmışlık ve sebat istiyor. Bir aktör ya da aktris için karakter neyse yazar için de benzer bir durum söz konusu. Ben karakterlerime en fazla duygu verebilirim. Zaten bu detaylarla hikayelerdeki kahramanlar büyüyor” dedi.

    Söyleşinin sonunda katılımcıların sorularını da yanıtlayan ödüllü yazar Şebnem İşigüzel, son romanı Memoria’yı okurları için imzaladı.

  • Elazığ’dan Bursa’ya mesaj var

    Elazığ’dan Bursa’ya mesaj var

    Lider Bursaspor 24 Kasım pazar günü saat 14:00’de 23 Elazığ Futbol Kulübünün konuğu olacak. Bu karşılaşma öncesi Elazığlı futbol severler sosyal medya üzerinden mesaj yayınladı. Yayınlanan mesajda şunlara yer verildi:

    “Hafta sonu 23 Elazığ FK – Bursaspor karşılaşmasında şehrimizde ağırlayacağımız Bursalı dostlarımıza, kıymetli Bursaspor taraftarına ve futbol takımına kazasız belasız yolculuklar dileriz.”