Blog

  • Ağır hasarlı binaların yıkım oranı yüzde 98

    Ağır hasarlı binaların yıkım oranı yüzde 98

    Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremler sonrası ağır hasarlı binaların yıkım oranı yüzde 98 seviyelerine ulaştı.
    Kahramanmaraş merkezli depremlerinin ardından il genelinde ağır hasar alan binalarda yıkım çalışmaları büyük ölçüde tamamlandı. Kentte toplam 35 bin 972 ağır hasarlı bina tespit edilmişti.

    Şuana kadar bu binaların yüzde 98’nin yıkımının gerçekleştirildiği bildirildi.
    Depremin etkisiyle Kahramanmaraş genelinde toplamda 53 bin 945 bina hasar görmüş; bunlardan 7 bin 491’i “Yıkık”, 4 bin 434’ü “Acil Yıkılacak”, 6 bin 48’i ise “Orta Hasarlı” olarak rapor edilmişti. Çalışmalar, hem güvenlik hem de yeniden yapılanma sürecinin hızlanması açısından titizlikle yürütülüyor.

    Enkaz kaldırma işlemlerinin tamamlandığı alanlarda yeni konut projeleri ve altyapı çalışmalarının başlayacağı bildirildi. Depremden etkilenen vatandaşlar ise hızla güvenli yaşam alanlarına geçmek için çalışmaların bir an önce tamamlanmasını bekliyor. Yetkililer, hasarlı yapıların tamamen yıkılmasının ardından kentin yeniden inşa sürecine geçileceğini belirtti. Trabzon Caddesi esnafından Mutlu Bulut, “Çarşıda olduğumuz gördüğümüz kadarıyla neredeyse ağır hasarlı binaların yıkımı tamamlanmak üzere. Bizler de kısmet olursa iş yerlerimize geçeceğiz. Tez zamanda toparlanırız” dedi.

  • Yol genişletme çalışmaları sürüyor

    Yol genişletme çalışmaları sürüyor

    Mersin Büyükşehir Belediyesi, Gülnar ilçesinde 8 mahalleyi birbirine bağlayan grup yolunda genişletme çalışması yaptı. Ekipler, yol genişliği 2,5-3 metreye kadar düşerek trafik güvenliği açısından riskli olan yolun 10 kilometrelik bölümünde çalışmaları tamamlayarak, vatandaşların hizmetine sundu.

    Büyükşehir Belediyesi Yol Yapım Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığı, kırsal-merkez ayrımı yapmadan her ilçeye eşit hizmet götürmeye ve yaptığı hizmetlerle vatandaşları memnun etmeye devam ediyor. Ekipler, Gülnar’a bağlı Kavakoluğu, Çavuşlar, Dedeler, Korucuk, Ulupınar, Hırmanlı, Yeşilovacık ve Tepeköy olmak üzere 8 mahalleyi birbirine bağlayan grup yolunda çalışma gerçekleştirdi.

    6 kilometre boyunca sarp ve dik kayalıkları iş makineleri ile kıran ekipler, yolun genişletilmesini sağladı. Çalışmanın birinci etabında 10 kilometrelik alanda yol genişletme ve alt yapı çalışmalarıyla birlikte asfaltlama çalışması yapan ekipler, çalışmaları kısa sürede tamamladı. Başta ulaşım ve tarım olmak üzere, yayla turizmi için de önem taşıyan yolu genişleten ekipler, çalışma esnasında yaban hayatını da düşünerek, yangın anında kullanılmak üzere sarp ve dik yerlerde patika yollar da yaptı.

    “Bu yoldan bir araba zor geçiyordu”
    Yol Yapım Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığında formen olarak görev yapan Mustafa Demirtaş, çalışma gerçekleştirilen yolun, hem Gülnar ile Silifke arasında kalan 8-10 köyü birbirine bağlayan, hem de bu köyleri Mersin-Antalya yoluna bağlayan bir grup yolu olduğunu belirtti. Çalışmalarla yolun 10 kilometre uzunluğunda ve 10 metre genişliğinde bir yol haline getirildiğini ifade eden Demirtaş, “Önceden bu yolda bir araba zor geçiyordu. Aynı zamanda yolun yüksek bariyer yerlerinde doğal afetlerden korunma ve yaban hayvanları düşünülerek geçiş ve patika yolları da güzel bir şekilde yapıldı” dedi.

    “Üretici de memnun, tüccar da memnun”
    Çavuşlar Mahalle Muhtarı Mustafa Sait Gül de yenilenen yolun birçok köyün ulaşımını sağladığını belirterek, “Yaklaşık 40 yıldır bu yoldan gelip giden bir insanım. Artık ulaşımımızı rahat bir şekilde sağlayabileceğiz. Yolumuzun genişletilmesi ve yabani hayvanlar için sarp olan yerlere patika yollar yapılması bizi hem duygulandırdı, hem memnun etti” diye konuştu.

    Korucuk Mahalle Muhtarı Ali Güleç ise “Eskiden bir araba geldiği zaman geçmesi için durup bekliyorduk. Şimdi 4-5 araba yan yana geçer. Artık üretici de memnun, tüccar da memnun” dedi.

  • “Cumhurbaşkanlığı Siber Güvenlik Başkanlığını oluşturuyoruz”

    “Cumhurbaşkanlığı Siber Güvenlik Başkanlığını oluşturuyoruz”

    Denizli’de akademik yıl açılış törenine katılan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, öğrencilere “Dijital Dönüşüm ve Ekonomi Politikaları Işığında Gelecek Perspektifi” konulu ilk dersi anlattı. Salon girişinde öğrenciler tarafından oluşturulan Filistin Köşesini ziyaret eden Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a Filistin bayraklı atkı hediye edildi. burada öğrencilerle sohbetinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Filistin halkının her zaman yanındayız, yanında olmaya devam edeceğiz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde elimizden geleni yapıyoruz. Hiçbir zulüm sonsuza kadar sürmez. Bir yerde bitecektir inşallah” ifadelerini kullandı.

    Salonda öğrenci ve öğretim üyelerine seslenen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz geçmişte verimliliğe yalnızca teknoloji ile ulaşılamayacağının kabul edildiğini belirterek, “İş gücü potansiyelinden üretim yapılarına, işletme ölçeklerinden zaman yönetimine kadar pek çok faktörün verimlilik üzerinde etkili olduğunu belirtirdik. Bugün ise yapay zekâ, otonom araçlar, robotik üretim sistemleri, artırılmış gerçeklik ve nesnelerin interneti gibi yenilikçi teknolojiler yaşamımızın vazgeçilmez birer parçası haline gelmiştir. Dijital dönüşüm ve teknolojik gelişmeler, artık verimliliği etkileyen tüm unsurları doğrudan şekillendirmekte ve yüksek teknoloji, yüksek verimlilik, yüksek katma değer anlayışını ekonominin merkezine yerleştirmektedir” dedi.

    “Cumhurbaşkanlığına bağlı yeni bir Siber Güvenlik Başkanlığı oluşturuyoruz”

    Cumhurbaşkanlığına bağlı yeni bir Siber Güvenlik Başkanlığının kurulması için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunulacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da sıkça vurguladığı gibi, dijital teknolojilerin geliştirilmesi ve kullanımı konusunda dünyada öncü ülkeler arasında yer almak temel hedeflerimizdendir. On İkinci Kalkınma Planı ve Orta Vadeli Program, dijital dönüşümü ve Milli Teknoloji Hamlesi’ni ekonomik kalkınmanın anahtarı olarak tanımlamaktadır. Bu vizyon doğrultusunda, Dijital Dönüşüm Ofisimiz eğitim camiasıyla yakın iş birliği içinde çalışıyor, dijital ekonomiyi güçlendirecek projeler geliştiriyor. Örneğin, siber güvenlik kapasitemizin güçlendirilmesi için, Milli Eğitim Bakanlığı ile yaptığımız çalışmalar sonucunda, Türkiye’nin ilk Siber Güvenlik Lisesi’ni kurduk. Ardından, geçtiğimiz yıl Yükseköğretim Kurulu iş birliği ile üniversitelerimizde ilk Siber Güvenlik Meslek Yüksekokulları’nı açtık. Bu yıl ise, Siber Güvenlik Mühendisliği ve Bilgi Güvenliği bölümü gibi yeni lisans programları ile çıtayı daha da yükselttik. Geçtiğimiz dönemde İsrail tarafından Lübnan’da yapılan saldırılardan gördüğümüz üzere artık hiçbir yer güvenli değil. Cep telefonları, çağrı cihazları ile saldırıların yapıldığı bir dünyadayız. Siber güvenlik hem kişilerin hem kurumların hem de milli güvenliğimiz açısında çok önemli. Siber güvenlikle ilgili uzun zamandır bir çalışma yürütüyoruz. Cumhurbaşkanlığına bağlı yeni bir Siber Güvenlik Başkanlığı oluşturuyoruz. Güçlü bir yapı ile bu alandaki süreçleri düzenleyecek, ürünleri ve firmaları akredite edecek, çok daha etkili bir şekilde ülkemizin, firmalarımızın, insanlarımızın siber güvenliğini sağlayacak bir yapılanmaya gidiyoruz. Yakın dönemde meclisimizin bu teklifi değerlendireceğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’ın Cumhuriyet tanımı alkış topladı

    Geçmiş yıllarda yükseköğretim kurumlarında eğitim almanın ücretli olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, devlet burslusu olarak 2 yıl yurtdışında üniversite eğitimi aldığını anlattı. Yükseköğretim kurumlarında ücretsiz eğitim verilmesinin önemli olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, ücretsiz eğitimleri de burs ve yurt imkanlarıyla desteklediklerini kaydetti. Cumhuriyet tanımı ile salonda alkış toplayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Bunların hepsi fırsat eşitliği kavramıyla vücut buluyor. Cumhuriyeti çok farklı tanımlayanlar var. Bana soracak olursanız. Bingöl’de doğup, Bingöl Lisesi’ni bitirip sonra ODTÜ’ye gelip eğitim alıp, planlanma teşkilatında çalışıp bugün Cumhurbaşkanı Yardımcısı olabildiysem cumhuriyetin fırsat eşitliği ile bu noktaya gelebildiğimi düşünüyorum. Ülkemizin neresinde doğmuş olursa olsun, dini, ırkı ne olursa olsun her bir çocuğumuza bu fırsat eşitliğini sunmamız lazım. Fırsatların değerlendirip, değerlendirmemek kişilerin elinde olan bir şey. Bize devlet olarak düşen herkese fırsat eşitliğini sağlamaktadır. Herhangi bir gerekçe ile hiçbir çocuğumuzun önünü kesmemeliyiz” ifadelerini kullandı.

    Konuşmalarının ardından Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2024 Paris Paralimpik Olimpiyatlarında Goalball Milli takımı ile şampiyon olan sporcular Şeydanur Kaplan ve Berfin Altan’a ödüllerini takdim etti.

  • Bakan Bak: “Biz terörden uzak bir ülke istiyoruz”

    Bakan Bak: “Biz terörden uzak bir ülke istiyoruz”

    Dün akşam saatlerinde Van’a gelen Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, sabah saatlerinde İpekyolu Çok Amaçlı Spor Salonu toplu açılış törenine katıldı. Burada konuşan Bakan Bak, sporu ve sporcuları çok seven Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a verdiği destekler için teşekkür ederek, “Cumhurbaşkanımızın selamlarını getirdik. Sporu çok seven Cumhurbaşkanımıza bizlere verdiği destekler için teşekkür ediyoruz. Gerçekten çok şanslıyız. Sporun içinden gelen bir Cumhurbaşkanımız var” dedi.

    “Gençlerimizin kötü alışkanlıklardan, uyuşturucudan, dijital bağımlılıktan uzaklaşması için tesislerimize getirilmesini istiyoruz” diyen Bakan Bak, şöyle devam etti:
    “Devletimiz bu şefkatli kucağını tesisleriyle spora yönlendirerek gençlerimize dokunmaktadır. Biz terörden uzak bir ülke istiyoruz. Teröristsiz bir ülke istiyoruz. Gençlerimizin spor yapmasını istiyoruz. Terörün pençesine gitmesini istemiyoruz. O yüzden herkese şunu söylüyoruz, çocuklarınızı gençlik merkezlerimize getirin. Spor tesislerimize getirin. Gençleriniz spor yapsınlar. Bu ülkenin bayrağını uluslararası şampiyonalarda göndere çektirsinler. Biz inanıyoruz ki Van’ın çocukları, buranın gençleri Avrupa ve dünya şampiyonu olacaklar. Ülkemizi temsil edecekler. Bayrağımızı göndere çektirecekler. Bu ülkeyi sevindirecekler. İşte bu çok önemli. Biz diyoruz ki spor birleştiricidir, spor bir güçtür, spor iyileştirir. İşte bu tesisler Van’ın güzel çocuklarına, gençlerine hayırlı olsun. Yine yatırımlara devam edeceğiz. Bölgemizde gençlerimiz terörden uzak, vatanını seven, ülkesini seven güçlü bir Türkiye için hep beraber çalışacaklar.”

    Hizmet etmeye devam edeceklerini ifade eden Bakan Bak, “Şehrimize hizmet etmeye devam edeceğiz. Yapılan yatırımlara bakın. Üniversitelere yapılan yatırımlara bakın. Yurt kapasitemizi de 9 bine çıkardık. Daha önce iki bin yatak kapasitesi vardı tam beş katına çıkardık. Yani buraya gelen üniversite öğrencileri yurtlarımıza yerleşiyor. Türkiye çapında bize başvuran, Gençlik ve Spor Bakanlığına başvuran öğrencilerimizin barınma ihtiyaçlarının yüzde 97’sini karşıladık. Bu ay sonu itibariyle de yüzde 99’lara ulaşacağız. Yani bize başvuran, barınmak için yurt için başvuran öğrencilerimizin şu an itibariyle yüzde doksan yedisini yerleştirdik. Onlara sabah kahvaltısı ve akşam yemeğini ücretsiz olarak veriyoruz. Yine buralarda her türlü eğitim hizmetlerini, programları gerçekleştiriyoruz. O yüzden gençlerimiz için de hizmete devam ediyoruz. Gençlik merkezlerimize devam ediyoruz. Biz büyüyen, gelişen ve güçlü Türkiye istiyoruz. Ülke için de çalışan Van’ın gençlerini kucaklıyoruz” şeklinde konuştu.

  • Kuzey Kore lideri Kim’den 3. Dünya Savaşı uyarısı

    Kuzey Kore lideri Kim’den 3. Dünya Savaşı uyarısı

    Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un, 4’üncüsü yapılan Kore Halk Ordusu Tabur Komutanları ve Siyasi Eğitmenleri Konferansı’nda üst düzey askeri yetkililere hitap etti. Ülkeyi çevreleyen zorlu güvenlik ortamına dikkat çeken Kim, “ABD, kukla Güney Kore ve diğer düşman güçlerin çılgınca askeri hamleleri Kore Yarımadası’ndaki gerilimi tarihin en kötü aşamasına getirmiştir” ifadelerini kullandı. ABD, Güney Kore ve Japonya arasındaki üçlü askeri iş birliğini “Kore Yarımadası’nda barış ve istikrarı tehdit eden kritik bir faktör” olarak nitelendiren Kim, ABD’yi Güney Kore ile olan iş birliğini “tam bir nükleer ittifaka dönüştürmekle” suçladı.

    “ABD, NATO’nun Asya versiyonunu kurmaya çalışıyor”

    Washington yönetiminin Seul ve Tokyo ile üçlü askeri iş birliğini güçlendirerek NATO Asya versiyonunu kurmaya çalıştığını savunan Kim, “Sonuç olarak, ABD liderliğindeki askeri ittifaklar Avrupa ve Asya-Pasifik bölgesini de kapsayacak şekilde daha geniş bir alana yayıldı. Ve istila riski, artık ABD’nin en büyük ve en uzun soluklu düşmanı olan ulusumuzdan başkasına odaklanmıyor” ifadelerini kullandı.

    “Nükleer kapasitemizi daha da güçlendireceğiz”

    Kuzey Kore ordusunun savaş hazırlıklarını tamamlaması gerektiğini vurgulayan Kim, “Mevcut öznel ve nesnel şartlar altında, savaş hazırlıklarının tamamlanması tek bir gün bile geciktirilemeyecek en acil görevdir” dedi. Caydırıcı nükleer güç politikalarından vazgeçmeyeceklerinin altını çizen Kim, “Savunma amaçlı nükleer kapasitemizi hiçbir sınırlama olmadan daha da güçlendireceğiz” şeklinde konuştu.

    Kim’den ABD ve Batı’ya savaş eleştirisi

    ABD ve Batı’nın savaş alanında deneyim kazanmak ve askeri müdahalelerinin kapsamını genişletmek için diğer ülkeleri savaş konusunda kışkırttığını ifade eden Kim, “Ukrayna ve İsrail’e askeri yardımlarını sürdürerek savaşları körükleyen ABD’li savaş tüccarları, 3. Dünya Savaşı’nın çıkabileceği endişelerine neden oluyor ve durumu daha tehlikeli bir hale getiriyor” diye konuştu.

    “Pislikler çok ağır bir bedel ödemek zorunda kalacak”

    Kim’in kız kardeşi ve Kore İşçi Partisi Merkez Komitesi Başkan Yardımcısı Kim Yo Jong ise Güney Kore’yi 16 Kasım’da ülkelerine balonlarla propaganda broşürleri ve çöpler göndermekle suçladı. Yaptığı yazılı açıklamada, “Defalarca yaptığımız uyarıları hiçe sayarak bir kez daha Kuzey Kore karşıtı siyasi propaganda malzemeleri gönderme provokasyonunu gerçekleştiren pisliklerin utanç verici ve kirli eylemlerini şiddetle kınıyoruz” diyen Kim, “Bir köpeğin bile dokunmaktan hoşlanmayacağı, temiz bir bahçeye saçılan bu tür çöpler karşısında öfkelenmeyecek ev sahibi yoktur” ifadelerini kullandı. Kuzey Kore’nin topraklarının kirletildiğini ve gönderilen atıkların bertaraf edilmesinin çok fazla emek gerektirdiğini ifade eden Kim, “Sabrın da bir sınırı vardır. Kuzey Kore halkının pisliklere karşı duyduğu öfke had safhaya ulaşmıştır. Bu pislikler çok ağır bir bedel ödemek zorunda kalacaktır” uyarısında bulundu.

    Güney Kore ordusundan açıklama

    Güney Kore Genelkurmay Başkanlığı’ndan (JCS) yapılan açıklamada ise, Kuzey Kore’nin bu sabah saatlerinde ülkenin sınır bölgelerine propaganda broşürleri taşıyan yaklaşık 40 balon gönderdiği bildirildi. Çoğu başkent Seul ve Gyeonggi eyaleti çevresine inen balonların tehlikeli herhangi bir madde barındırmadığı belirtilirken, JCS Sözcü Yardımcısı Albay Nam Gi-su ise “Ordumuzun sabrını daha fazla sınamayın” açıklamasında bulundu.

  • Başkan Güngör; “Umudun, icraatın ve geleceğin adı AK Parti”

    Başkan Güngör; “Umudun, icraatın ve geleceğin adı AK Parti”

    AK Parti Denizli İl Teşkilatında ilçe kongreleri takviminin Pamukkale ile tamamlandığını belirten AK Parti İl Başkanı Yücel Güngör, “8. Olağan Kongre sürecimizde dün Pamukkale ilçemizin kongresini gerçekleştirdik. Böylece 19 ilçe kongremiz tamamlanmış oldu. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekci, İl Koordinatörümüz Aydın Milletvekillimiz Ömer Özmen, milletvekillerimiz Şahin Tin, Nilgün Ök ve MHP İl Başkanı Mehmet Ali Yılmaz’ın katılımıyla Pamukkale ilçemizin kongresini gerçekleştirdik. Kongremizde AK Parti Pamukkale İlçe Başkanı olarak güven tazeleyen Osman Özpek Başkanımıza ve yönetimine başarılar diliyoruz. Umudun, icraatın ve geleceğin adı AK Parti. 2028 ve 2029 hedefleri doğrultusunda durmak yok, yola devam” diye konuştu.

  • Yıldırım’da trafiğe dikey çözüm

    Yıldırım’da trafiğe dikey çözüm

    Yıldırım’da ulaşımın önündeki en önemli sorunlardan birisinin dikey yolların yetersizliği olduğunu aktaran Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Özellikle dikey yolların yetersizliğinden dolayı ortaya çıkan trafik yoğunluğunu azaltacak projeleri hayata geçiriyoruz. Planlı ve modern şehir yapısının en önemli tamamlayıcı unsurlarından biri ulaşımdır. Huzur Caddesi mahallinde yaptığımız inceleme ve tespitler neticesinde caddenin yaya ve araç trafiğinin oldukça yoğun olduğu, buna rağmen cadde genişliğinin dar olması sebebiyle onaylı imar planında görülen güzergâhta 900 metre uzunluğunda, 15 metre yol genişliğinde çalışmalara başladık. Huzur Caddesi’nde toplam 20 adet taşınmaz 52 bağımsız bölümü kapsayan binalarda yapılan satın alma ve kamulaştırma çalışması sonucunda Mimarsinan Bulvarı ile Selçukbey Caddesi’ni birbirine bağlıyoruz. Yakın zamanda yenileme çalışmalarını tamamlayarak hizmete açacağımız yol aynı zamanda Prof. Tezok Caddesi’ndeki trafik yükünü azaltacak” dedi.

    Yıldırım’ın dört bir yanında başlatılan dönüşümün yalnızca fiziki bir dönüşüm olmadığını kaydeden Başkan Oktay Yılmaz, “Modern ve güvenli yapıların yanı sıra sosyal donatı alanları ve gelişmiş ulaşım ağları ile birlikte yalnızca binaları değil, yaşamı da dönüştürüyoruz. Yıldırım için büyük hedef, büyük değişim, büyük dönüşüm diyoruz. Yıldırım için büyük düşünüyor, büyük dönüşüyoruz” diye konuştu.

  • Adım adım iyilik peşinde koşuldu

    Adım adım iyilik peşinde koşuldu

    11’inci Eker I Run, “Yola Çık!” mottosuyla 6 Ekim tarihinde Bursa Eker Meydan’da düzenlendi. 13 farklı ülkeden ve 38 farklı şehirden 5 bin kişinin katıldığı 11’inci Eker I Run’da; Uludağ’ın zirvesinden Bursa Eker Meydan’a doğru koşulan 42K Maratonu ve Maraton Bayrak Yarışı’nın yanı sıra 6-12 yaş aralığındaki çocukların katıldığı Minik Adımlar Koşuları, 5K, 15K Koşuları ve Paten Yarışı yapıldı.

    Bursalı sporseverlerin yanı sıra otuzdan fazla şehirden katılımcının bir araya gelerek farklı deneyimler yaşadığı etkinlikte, adımlar geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi yardımseverlik için de atıldı. STK’ları desteklemek için yapılan Yardımseverlik Koşuları, 11. Eker I Run’ı aynı zamanda büyük bir iyilik organizasyonu haline getirdi. Yardımseverlik Koşuları’na katılan koşucuların ve bağışçıların desteği ile birlikte Adım Adım çatısı altındaki STK’ların toplumsal değer oluşturan projeleri için kaynak oluşturuldu. Etkinlik sırasında başlayan yardımseverlik kampanyaları, etkinliğin ardından da yapılan bağışlarla sona erdi.

    Toplam kaynak 8 milyon 300 bin TL’ye ulaştı

    Yapılan açıklamaya göre, 2023 yılında yapılan 10’uncu Eker I Run’da STK’ların projeleri için 2 milyon 700 bin TL’nin üzerinde bağış toplanmıştı. Bu yılki etkinlikte ise 5 binden fazla bağışçı, 660 gönüllü sporcunun katkısıyla 18 STK için 3.4 milyon TL bağış tutarına erişildi. Çocuklardan gençlere, kadınlardan doğaya ve hayvanlara kadar destek bekleyen 1200’e yakın faydalanıcıya katkı sağlandı. Eker I Run Koşuları’nda 2018’den 2024 yılına kadar STK’ların projeleri için toplam 8.3 milyon TL kaynak oluşturuldu.

    İyilik peşinde koşan STK’lar şöyle açıklandı:

    Etkinlikte iyilik peşinde koşan 18 STK’nın listesi şöyle: Açık Alan Derneği, AKUT, Bursa Lösemili Çocuklara Yardım Derneği (LÖDER), Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Kanserli Çocuklara Umut Vakfı (KAÇUV), Kansersiz Yaşam Derneği, Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV), Köy Okulları Değişim Ağı (KODA), Koruncuk Vakfı, Nesin Vakfı, Otizmli Bireyleri Destekleme Vakfı (OBİDEV), Parıltı Derneği, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV), Türk Eğitim Vakfı (TEV), Tohum Otizm Vakfı, Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı (TSÇV), Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği (TÜKD), UNICEF.

    Yardımseverlik Koşuları kampanyalarında sıralamalar

    En fazla bağış toplayan 5 STK; Bursa LÖDER, Türk Eğitim Vakfı, Tohum Otizm Vakfı, UNİCEF ve Nesin Vakfı olarak sıralandı.

    En fazla bağış sayısına ulaşan ilk 3 gönüllü sporcu; Serpil Soykan (Türk Eğitim Vakfı), Yıldız Yurttaş (Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği) ve Didem Önal (Türk Eğitim Vakfı) oldu. Serpil Soykan (Türk Eğitim Vakfı), en fazla bağışa ulaşanlar listesinin de ilk sırasında yer alırken, ikinci sırada Itır Erhart (Nesin Vakfı), üçüncü sırada ise Zeliha Nurdan Dağlıoğlu (Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği) yer aldı.

    Eker I Run’da Kurumsal Takımlar arasında da rekabet yaşandı. Kurumların ve saygın markaların koşu takımları etkinlikte ekip ruhunu pekiştiren bir mücadele ortaya koydu. Kurumsal Takımlarda en fazla bağış sayısına ulaşan ekipler Yeşim, Oyak Renault Koşuyor, MFI Running Club olurken; en fazla bağışa Yeşim, Evolog Turtles ve Oyak Renault Koşuyor takımları ulaştı.

    Koşu grupları arasında ise Adım Adım Bursa, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği (TÜKD) Koşucuları ve Adım Adım Ankara hem en fazla bağış sayısına hem de en fazla bağışa ulaşan ilk üç ekip oldu.

    2014 yılından bu yana düzenlenen ve istikrarlı bir şekilde büyüyen etkinlik, ilk kez yarışan amatör sporculardan profesyonel koşuculara kadar farklı özelliklere sahip katılımcıları buluşturuyor.

    Uludağ’dan şehre uzanan ve doğayla iç içe koşma fırsatı veren muhteşem maraton parkurunun yanı sıra Eker Meydan’daki diğer parkur kategorileri ile ilgi çeken etkinliğin, gelecek yıl yeni rekorlarla yapılması bekleniyor. 12’nci Eker I Run, 5 Ekim 2025 tarihinde sporseverlerle buluşacak.

  • 3 bin kasa Hamsi ile döndüler

    3 bin kasa Hamsi ile döndüler

    Havaların soğuması ile birlikte Karadeniz’de hamsi bollaştı. 3 bin kasa hamisi ile limana yanaşan Balıkçı Ferhat Birinci, hem hamsi hem palamut olduğunu söyledi.

    Teknelerin balık ile döndüğünü söyleyen Birinci “Palamut balığı bu ayda olmazdı aslında, devam ediyor, güzel. Denize giden çalışan tutuyor bir şeyler. Hamsi kayıkları da boş değil onlarda da balık var. Ebatları, boyları da iyi, fiyatlarda uygun. Hamsinin kasası bin liradan başlıyor bin 500 liraya kadar gidiyor. Boyuna göre değişiyor. Piyasada ince hamsi 100 TL’ye, iri olanlar ise 150 TL’ye satılıyor. Palamut bağlığı da 150 lira civarında, bazı yerlerde 175 lira ama genel olarak 150 liradan satılıyor. Balık sezonu devam eder yılbaşını geçecek diye düşünüyorum. Hamsi şu anda Boğazdan Hopa’ya kadar var. Hamsi az değil, hava soğudukça daha da fazlalaşır balık bir araya gelir, artar. Hiç boş gelen kayık yok. Sayıları adetleri az ama gün geçtikçe fazlalaşır, öyle ümit ediyoruz öyle tahmin ediyoruz. Çünkü erken başladı fazla olacağın tahmin ediyoruz. Şu anda Karadeniz’in bütün limanlarında balık var boş gelen yok” ifadelerinde bulundu.

    Limana gelen teknelerden boşalan balıklar ise Anadolu’nun çeşitli şehirlerine gitme üzere yola çıktı.

  • “Gabar’da günlük petrol üretimini 57 bin varilin üzerine yükselttik”

    “Gabar’da günlük petrol üretimini 57 bin varilin üzerine yükselttik”

    AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş Başkanlığı’nda toplanan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 2025 bütçesinin yanı sıra Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü, Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, ve Nükleer Düzenleme Kurumu Sayıştay raporları ve bütçeleri görüşüldü. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, bakanlığının bütçe görüşmeleri çerçevesinde komisyonda bir sunum gerçekleştirdi.

    “Madencilik sektörü Gayrisafi Yurtiçi Hasıla olan hacmini 2023 yılında 270 milyar liraya ulaştırdık”

    Burada konuşan Bakan Bayraktar, Türkiye’nin yeraltı kaynakları açısından oldukça zengin bir ülke olduğunu belirterek, üretilen maden çeşitliliği açısından dünyada yedinci sırada yer aldığını ifade etti. Bayraktar, Türkiye’nin yeraltı kaynaklarını ortaya çıkarmak amacıyla kurulan MTA’nın 2002’ye kadar yılda ortalama 55 bin metre sondaj yaptığını ve son 10 yılda ortalama 670 bin metre sondaj gerçekleştirerek yeni rezervlerin tespitini sağladığını kaydederek, “Madencilik sektörünün bugünkü fiyatlarla, Gayrisafi Yurtiçi Hasıla içinde 65 milyar lira olan hacmini 20 yıl gibi bir sürede 4 katına çıkararak 2023 yılında 270 milyar liraya ulaştırdık. Aynı süre zarfında maden ihracatımızı da 7 kat artırarak 2023 yılında 5,7 milyar dolara çıkardık. Dünyadaki rezervin yüzde 73’üne sahip olduğumuz bor madeninde yüzde 60’ın üzerinde küresel pazar payıyla bu alanda liderliğimizi sürdürüyoruz. Bu çerçevede, 2024 yılında 2,5 milyon ton bor ürünleri satışı karşılığında, yüzde 97’si ihracat olmak üzere, 1,3 milyar dolar satış gerçekleştirerek bir rekor kıracağız” açıklamasında bulundu.

    “2023 yılında toplam madencilik ithalatımız yaklaşık 40 milyar dolardır”

    Bakan Bayraktar, hammadde tedariğinde pandeminin ardından sorunlar yaşandığını açıklayarak, “Artan emtia fiyatları, madenlerin mümkün olduğunca yerli kaynaklardan temin edilmesi mecburiyetini bir kez daha ortaya koymuştur. 2023 yılında kömür ve altın dahil, ara ve uç ürünler hariç olmak üzere, toplam madencilik ithalatımız yaklaşık 40 milyar dolardır. Bu gerçeği göz önünde bulundurarak, maden üretimimizi güvenli ve sürdürülebilir şekilde artırmak için çalışıyoruz” ifadelerine yer verdi.

    Madencilik sektöründe şu anda 155 bin kişiye istihdam sağlandığını aktaran Bayraktar, üretimin ve verimliliğin artırılması ile yerel ekonominin desteklenmesi amacıyla, sadece Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda bu yıl toplam bin 867 kişinin iş başı yaptığını sözlerine ekledi.

    Petrol ve doğal gaz sektörlerimizdeki ithalata ilişkin konuşan Bayraktar, 2023 yılında ham petrol ve petrol ürünlerinde 49 milyon ton, LPG’de 4 milyon ton ve doğal gazda 50 milyar metreküp ithalat gerçekleştiğini ve 2023 yılındaki toplam enerji ithalatının yaklaşık 70 milyar dolar olduğunu dile getirdi.

    Bayraktar, 2020 yılında Karadeniz’de Türkiye tarihinin en büyük doğal gaz keşfini gerçekleştirdiklerini de sözlerine ekleyerek, deniz yüzeyinin 4 bin metre altından çıkardıkları doğal gazı 170 kilometre mesafeden Filyos’a ulaştırdıklarını ifade etti.

    “Günlük doğal gaz üretimimizi 20 milyon metreküpe çıkaracağız”

    Sakarya Gaz Sahası’nda 2023’te günlük 3,8 milyon metreküp olan üretimin bugün itibarıyla 7 milyon metreküpe çıktığı bilgisini veren Bayraktar, “Diğer sahalarımızla birlikte toplam yurt içi üretimimizi günlük 8 milyon metreküpe yükselterek 3,5 milyon hanemizin ihtiyacını kendi doğal gaz üretimimizle karşılar hale geldik. Sakarya Gaz Sahası’ndaki üretimin artırılması için yaptığımız planlama kapsamında bir adet yüzer üretim platformunu envanterimize kattık. Adeta deniz üstünde bir sanayi tesisi olan ve 2026 yılında üretime alacağımız bu Platform ile birlikte günlük üretimimizi 20 milyon metreküpe çıkaracağız. Yani hanelerimizin yarısının gaz ihtiyacını kendi gazımızla sağlamış olacağız” şeklinde konuştu.

    “Gabar’da günlük petrol üretimini 57 bin varilin üzerine yükselttik”

    Şırnak, Gabar’da çalışmalarını yoğunlaştırdıklarını söyleyen Bayraktar, Türkiye tarihinin kara alanlarındaki en büyük petrol keşfine imza attıklarını dile getirdi. Bakan Bayraktar, “Bir zamanlar adı terörle anılan Gabar’da keşfini yaptığımız petrol, sadece rezerv miktarıyla değil, aynı zamanda kalite açısından ülkemiz ekonomisi için fevkalade büyük öneme sahiptir. Geçen yıl burada bilgisini verdiğim günlük 23 bin varil üretimi, bugün itibarıyla iki buçuk katına çıkartarak günlük 57 bin varilin üzerine yükselttik. Bölge, ulaşımın ve iş sürekliliğinin çok zorlu olduğu bir coğrafya içerisinde yer alıyor. Keşfini yaptığımız petrol rezervimizi milletimizin istifadesine sunmak için dağlarda toplam 540 km yol yaparak bu üretimi gerçekleştirdik. Gabar ve civarında farklı sahalarda yeni keşif kuyularını da açmaya devam ediyoruz” diye konuştu.

    “2025 yılında ise 143 arama sondajı yapmayı hedefliyoruz”

    Bayraktar, 2024 yılında Şırnak, Hakkâri, Van başta olmak üzere toplam 84 sondaj tamamlandığını da belirterek, “Bu sayede 66 milyon varillik yeni rezerv keşfettik. 2025 yılında ise 143 arama sondajı yapmayı hedefliyoruz. Sakarya Gaz Sahası ve Gabar Bölgesi başta olmak üzere üretim alanlarımızı genişletmek ve üretimimizi artırmak için TPAO önümüzdeki yıl 143 milyar liranın üzerinde yatırım yapacak. Yurt dışındaki sahalarımızda gerçekleştirdiğimiz 40 bin varillik üretimimizle birlikte günlük toplam 155 bin varilin üzerinde petrol üretiyoruz. 6,3 milyon otomobilin yakıt ihtiyacını kendi ürettiğimiz petrolle karşılıyoruz. Ortaya koyduğumuz hedefler doğrultusunda Türkiye’yi enerjide tam bağımsız kılarak, kendi kendine yeten bir ülke haline getirmeye kararlıyız” değerlendirmesinde bulundu.

    Enerji arz güvenliğini sağlamak için güçlü bir enerji altyapısına sahip olmaları gerektiğini dile getiren Bayraktar, ulusal doğal gaz şebekemize giriş noktasını 14’e, günlük giriş kapasitesini ise 455 milyon metreküpe çıkardıklarını söyledi.

    “Kullandığımız doğal gazın yüzde 20’den fazlasını depolayabileceğiz”

    Enerji altyapılarında gerçekleştirilen yatırımlar sayesinde farklı tedarik kaynaklarından istenilen miktarda doğal gaz temin etme esnekliğine kavuştuklarını kaydeden Bayraktar, “Mevcut durumda 5,8 milyar metreküp olan yer altı doğal gaz depolama kapasitemizi, 2028’de 12 milyar metreküpe yükselterek kullandığımız doğal gazın yüzde 20’den fazlasını depolayabileceğiz” dedi.

    “81 ilimizde 885 yerleşim yeri ve 222 Organize Sanayi Bölgesine doğal gazı ulaştırdık”

    Doğal gazın, hava kalitesini artırmanın yanında yaşam konforunu da yükselttiğini ifade eden Bayraktar, “Ülkemizin her bir köşesinde bu yakıtın kullanılabilmesini ve bütün vatandaşlarımızın bu imkana erişmesini istiyoruz. Bu kapsamda yaptığımız çalışmalarla 81 ilimizde 885 yerleşim yeri ve 222 Organize Sanayi Bölgesine doğal gazı ulaştırdık. Sadece son bir yılda 92 yerleşim yerine doğal gaz arzı sağladık. Altını çizerek belirtmek isterim ki; Türkiye artık kendi gazını üreten, kaynak ve güzergâh çeşitlendirmesini sağlamış, güçlü altyapısı ve tedarik portföyü sayesinde ihracat kabiliyeti kazanmış, Avrupa’nın da arz güvenliğine katkı sağlayan enerjide merkez ülke konumuna gelmiştir” diye kaydetti.

    Kara ve denizlerdeki keşifleri hızla ekonomiye kazandırmak adına çalışmalara devam ettiklerini dile getiren Bayraktar, Somali deniz alanlarında 3 blokta petrol ve doğal gaz arama faaliyetlerine başladıklarını ve Mogadişu’ya ulaşan Oruç Reis gemisinin üç ruhsat sahasında 7 ay sürecek üç boyutlu sismik arama faaliyetlerine başladığını sözlerine ekledi.

    “Önümüzdeki 11 yılda rüzgâr ve güneş kurulu gücümüzü dört katına çıkararak 120 bin MW’a yükseltmeyi hedefliyoruz”

    Bakan Bayraktar, artan elektrik talebini karşılarken elektrik üretim portföyünü 2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda şekillendirilmesinin önem arz ettiğini söyleyerek, “2035 yılında 510 milyar kWh’i bulacak elektrik talebinin yeşil enerji ağırlıklı karşılanması için ‘Yenilenebilir Enerji 2035’ yol haritamızı 21 Ekim’de kamuoyuyla paylaştık. Bu yol haritasıyla birlikte önümüzdeki 11 yılda mevcut rüzgâr ve güneş kurulu gücümüzü dört katına çıkararak 120 bin MW’a yükseltmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.

    “48 ayı bulan uzun izin süreçlerini 24 ayın altına düşürecek bir model üzerinde çalışıyoruz”

    Yenilenebilir enerjide 2035 hedefine ulaşmak için, reform niteliğinde düzenlemelere ihtiyaç duyduklarını söyleyen Bayraktar, yenilenebilir enerji yatırımları izin süreçlerini kısaltmaları gerektiğini dile getirdi. Bayraktar, “İlgili Bakanlıklarımızla birlikte 48 ayı bulan uzun izin süreçlerini 24 ayın altına düşürecek bir model üzerinde çalışıyoruz. İnşallah en kısa zamanda meclisimizin gündemine gelecek ve sizlerin de desteğiyle bu süper izin dönemi yatırım hızımızı ciddi şekilde arttıracaktır” ifadelerini kullandı.

    “70 yıllık nükleer enerji hayalini Akkuyu Nükleer Güç Santrali projemizle gerçeğe dönüştürüyoruz”

    Dünyanın 2050’de net sıfır emisyon hedefine ulaşabilmesi ve küresel sıcaklık artışının 1,5 dereceyle sınırlandırılması için nükleer enerji kilit bir rol oynadığını bildiren Bayraktar, “Sıfır karbon salımıyla enerji üreten nükleer güç santralleri, elektrik üretiminde sürekli ve güvenilir bir baz yük kapasite sağlayarak, enerji arzının istikrarını ve kesintisiz elektrik teminini desteklerler. Bu nedenle, ülkemizin 70 yıllık nükleer enerji hayalini Akkuyu Nükleer Güç Santrali projemizle gerçeğe dönüştürüyoruz” şeklinde konuştu.

    Net sıfır emisyon hedefin ulaşabilmesi için 2035 yılına kadar 7 bin 200 megavat ve 2050 yılına kadar 20 bin megavatlık bir nükleer kapasiteye sahip olmaları gerektiğini belirten Bayraktar, Sinop ve Trakya nükleer güç santrali projelerine ilişkin çalışmalara devam ettiklerini ve küçük modüler reaktörlere (SMR) yönelik de çalışmalar yürüttüklerini söyledi.

    Kamu ve özel sektörle birlikte 2030 yılına kadar 20 milyar doların üzerinde enerji verimliliği yatırımı gerçekleştireceklerini de ifade eden Bayraktar, bu yatırımlar sayesinde gelecek 15 yılda 46 milyar dolar değerinde enerji tasarrufu sağlayacağını da sözlerine ekledi.