Van’da 27 Eylül tarihinde kaybolan ve cansız bedeni 18 gün sonra Van Gölü kıyısında bulunan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş ile ilgili ölüm nedeni açıklansa da aile çocuklarının öldürüldüğünü düşünüyor. Sanatçı Gülben Ergen de, Rojin Kabaiş’in Diyarbakır’daki baba evine gelerek Nizamettin Kabaiş ile görüştü. Görüşmeyi sosyal medya hesabında paylaşan Ergen, “Acılı Nizamettin babanın yüreğindeki tüm soruların cevabını istiyoruz” yazarak sorular sordu.
Blog
-
Bursa’da kalbi duran fabrika bekçisi hayatını kaybetti
Olay, Cerrah Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren yay fabrikasında meydana geldi. Fabrikada bekçilik yapan Osman Öz (54), bir anda fenalaşarak yere düştü. İşçiler durumu 112’ye bildirdi. Kalbi duran adam, olay yerine sevk edilen ambulansla İnegöl Devlet Hastanesine kaldırıldı. Bekçi yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Jandarma komutanlığı ekipleri olayla ilgili tahkikat başlattı.
-
Bursa’da kamyonetin çarptığı kadın yaralandı
Kaza, saat 10.00 sıralarında Mahmudiye Mahallesi Tandoğan Caddesi üzerinde meydana geldi.
Cadde üzerinde seyir halinde olan sürücü Hayrullah B. (55) yönetimindeki 34 FSG 602 plakalı kamyonet, 16. Mobilya Sokağa dönüş yaptığı sırada sokak üzerinden karşıdan karşıya geçmek isteyen Şennur A.’ya (49) çarptı.
Kaza sonucu yaralanan kadına ilk müdahaleyi haber verilmesi üzerine kaza yerine gelen 112 Acil Servis ekipleri yaptı. Yaralı ambulansla İnegöl Devlet Hastanesi Acil Servisine götürülerek tedavi altına alındı. Polis kazayla ilgili tahkikat başlattı.
-
Bursalı öğretmen ve 3 yaşındaki kızı feci kazada can verdi
Kaza dün, 14.45 sıralarında Bozüyük Muratdere köyü yakınlarında meydana geldi.
Edinilen bilgiye göre, 61 yaşındaki Kemal K.’nın kullandığı ticari taksi kavşakta dönüş yaptığı esnada, Bursa istikametine doğru giden 33 yaşındaki Raşit Efe’nin idaresindeki otomobille çarpıştı.
Kazanın etkisiyle metrelerce savrulan otomobilde Raşit Efe, Yeliz Efe ve 3 yaşındaki kızı Ela Efe araçta sıkıştı. İhbar üzerine olay yerine gelen itfaiye ekipleri otomobile sıkışan anne ve kızı çıkartıp hastaneye sevk etti. Ancak doktorların tüm müdahalesine rağmen kimya öğretmeni Yeliz Efe (30) ve 3 yaşındaki kızı Ela Efe hayatını kaybetti. Taksi şoförü ve takside bulunan yolcu kazayı yara almadan atlattı.
Bursa’da Yönder okullarında kimya öğretmenliği yapan Yeliz Efe’nin öğrencileri sınıfta anma töreni yaparken, anne ve kızın cenazesi memleketi Eskişehir’de toprağa verilecek.
Genç öğretmenden geriye öğrencilerinin yazdığı sevgi ve hüzün dolu mesajlar kaldı.
-
Öğrenciler işi ustasından öğrendi
Düzce Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Tasarım Bölümü Moda Tasarım Programı tarafından 1. ve 2. sınıf öğrencilerine yönelik düzenlenen “Moda Tasarım İleri Dönüşüm Eğitimi Denim Uygulamaları Etkinliği” Düzce Belediyesi Meslek Edindirme Kurslarından (BELMEK) usta öğreticilerin katılımıyla gerçekleştirildi.
Düzce Meslek Yüksekokulu Konferans Salonu’nda Moda Tasarım Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Filiz Dursun, Moda Tasarımı Program Koordinatörü Öğr. Gör. Çiğdem Dursun ve Emekli Öğretim Elemanı Gülden Abanoz, tarafından hazırlanan eğitimde; sürdürülebilirlik, ileri dönüşüm, aşağı dönüşüm, geri dönüşüm ve döngüsel moda kavramları ele alınırken, denim ileri dönüşüm tekniklerini gösteren örneklerde incelenmiştir.
Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği etkinliğin ikinci basamağı “Denim İleri Dönüşüm Moda Tasarım Atölye Uygulaması” etkinliği ise Aralık ayında gerçekleştirilecektir.
-
Yaptığı eserleri görücüye çıkardı
Mersinli sanatçı Seçil Coşgun’un yün kullanarak sıkıştırılmış keçe zemin üzerine iğneleme tekniğiyle yaptığı eserleri, sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Sergide 10 milyon 800 bin vuruş yapılarak ortaya çıkarılan ‘Ruh taşıyıcı’ isimli eser de yer alıyor. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Sanat Galerisi, yerel ve ulusal sanatçıların farklı dallardaki çalışmalarını ziyaretçisiyle buluşturmaya devam ediyor. Galeri bu kez, kullandığı iğneleme tekniğiyle Türkiye’de bir ilke imza atan sanatçı Seçil Coşgun’u ağırlıyor.
Tamamı renkli yünlerden hazırlanan ‘Yünlü Hikayeler Atlası’ adlı sergi sanatseverlerle buluştu. Sanatçının yüzde 100 doğal ve renkli yünlerden, sıkıştırılmış keçe zemin üzerine çentikli iğne kullanılarak hazırladığı eserler, 4 Aralık’a kadar ziyaret edilebilecek. MTSO Meclis Başkanı Hamit İzol, Genel Sekreter Mahmut Taşhan, ressam Ahmet Yeşil ve sanatseverlerin katılım sağladığı sergi açılışında konuşan Coşgun, yıllarca severek yaptığı tekstil mühendisliğini bırakıp kendini tamamen sanata adadığını söyledi.
Türkiye’de genellikle ıslak keçeyle çalışıldığını belirten Coşgun, eserlerinde yüzde 100 doğal ve renkli yünler kullandığını ifade etti. Eserlerinin, sıkıştırılmış keçe zemin üzerine çentikli iğne kullanarak binlerce kez yapılan itme işlemi neticesinde oluştuğunu dile getiren Coşgun, “Bilinen suyla keçeleştirme işleminden farklı olarak sadece iğne darbeleriyle eserlerimi hazırlıyorum. Oluşturduğum eserler, resim sanatında materyal kavramını farklılaştırarak bakış açısını genişlettiği gibi oluşan doku, derinlik ve dokunma hissi, eseri görsellikten interaktif bir boyuta taşıyor” dedi.
“Bu tekniği ilerletmek ve dünyaya yaymak istiyorum”
Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdiklerini dile getiren Coşgun, şöyle devam etti: “Beni ben yapan her şey var aslında burada. Sergi, bütün doğal yaşamı, hayvanları ve canlıları ile birlikte tüm hayatı temsil ediyor. Küçüklüğümden bugüne izlediğim filmler başta olmak üzere beni ben yapan, yaşadığım temalar buna katkı sağlıyor.Eserlerde de bunları görüyoruz. Bu sanatı 6 yıldır yapıyorum ama burada 4 yıllık bir birikim söz konusu. Eserlerin ortaya çıkması elbette uzun zaman alıyor. 2 yıldır da galerilerde ve sergilerde yer almaya çalışıyorum. Tekstil mühendisliği bana bu konuda öncelikle ana materyalimi kazandırmış oluyor.
Bu tekniği ilerletmek ve dünyaya yaymak istiyorum. Yünden ilerlemeyi planlıyorum. Tekniğim hep aynı olacak ama yün üzerine farklı şeyler denemeyi istiyorum. Yün evrilebilir bir materyal. Aslında 2 boyutlu bir materyal ama bunu 3 boyutlu bir şekilde görebiliriz. Burada gördüğünüz eserlerin tamamında da doku ve derinlik hissi mevcut ancak hikayeler değişiyor. Hikayeler ve karakterler her zaman farklı bir seride yeniden bir araya geliyor.”
“Elim dikiş makinası gibi iş yapıyor”
Eserlerin üretim sürecine de değinen Coşgun, “Eserlerin üretim süreci boyutuna ve detayına göre değişiyor. Örneğin 80×100’lük bir eserim 3 ayda tamamlanmış bir eser. Yünle detay vermek zor olduğu için çok küçük motiflerle de çalışmak pek mümkün değil. ‘Ruh taşıyıcı’ ismindeki eserim detay ve boyut olarak büyük bir eser olduğu için iğne darbesi olarak nitelendirdiğim üretim sürecince elim dikiş makinası gibi iş yapıyor aslında.Kendimce kabataslak bir mühendislik hesabı yaptığımda 10 milyon 800 binlik bir vuruştan söz ediyoruz o eserde. Buna da günlük çalışma saatim ve kaç günde tamamladığımı göz önünde bulundurarak bu rakamlara ulaşabiliyorum” diye konuştu. Serginin 4 Aralık’a kadar gezilebileceği bildirildi.
-
İnegöl otobüs terminalinde bıçaklı saldırı
Olay sabah 05.00 sıralarında İnegöl Şehirlerarası otobüs terminalinde meydana geldi.
Terminalde büfecilik yapan Metin B., iddiaya göre otogarda yatan şahsı yatmaması konusunda uyardı. Olayı gören vatandaş Selami T., bu duruma öfkelendi. Metin B. İle Selami T. arasında çıkan tartışma bir anda kavgaya dönüştü. Selami T. elindeki bıçakla Metin B.’yi göğsünden yaralayıp kaçtı. Yaralı olay yerine sevk edilen ambulansla İnegöl Devlet Hastanesine kaldırıldı. Yaralı daha sonra ameliyata alındı. Polis kaçan şüpheliyi kısa sürede gözaltına aldı.
Polis olayla ilgili soruşturma başlattı.
-
Fethiye İdman Yurdu: 4 – Mustafakemalpaşa Belediyespor: 1
Fethiye İdman Yurdu, Bölgesel Amatör Lig’in (BAL) 8. haftasında karşılaştığı Mustafakemalpaşa Belediyespor maçından 4-1 galibiyetle ayrıldı. 28. dakikada Kemalata Döner’in golüyle 1-0 geriye düşen Fethiye İdman Yurdu, 30. dakikada Cihat Kahraman’ın golüyle durumu 1-1 yaptı. 47. dakikada Osman Demir’in golüyle öne geçen Fethiye İdman Yurdu, 53. dakikada Ersel Ayberk Karaca’nın golüyle arayı açtı. 60. dakikada Mustafa Acun’un golü ile sahadan 4-1 galip ayrıldı.
Oynadığı 8 maçta 7 galibiyet 1 beraberlik alan Fethiye İdman Yurdu, 24 Kasım’da Ezinespor ile karşılaşacak.
-
Tek isteği yaşadığı evin tapusunu annesinden almak
Berlin’deki evinden 3 yıl önce “Alaska’ya bisiklet turuna gidiyorum” diye ayrılıp bir daha geri dönmeyen Soydan Karasinan’ın kardeşi Firdevs Karasinan, Demirkapı Mahallesi’nde annesi Nevriye Güvenç’ten kalan eski bir evde oturuyor.
Bir restoranda bulaşıkçı ve çaycılık yaparak geçimini sağlayan Karasinan, zor şartlarda yetiştirdiği oğluyla beraber yaşıyor. İşyerine gitmek için onlarca merdiven inen, evine gelmek için aynı merdivenleri geri çıkan Firdevs Karasinan’ın tek isteği oturduğu evin tapusunu annesinden almak.
Alaska’ya gittiğinden bu yana kendisinden haber alınamayan Soydan Karasinan’a sosyal medya üzerinden defalarca mesaj atan Firdevs Karasinan, sadece okulda öğrendiği İngilizce eğitimine rağmen Alaska’ya gidip kayıp kardeşini bulmak istediğini söyledi.
Oturduğu evin tapusunu almak istediğini söyleyen Firdevs Karasinan, “Kız kardeşimle bu evin kavgasını ettim. Annem kız kardeşime 3 sene önce ev almış ben bunu sonradan öğrendim. Kardeşim sana evi kendisinin aldığını söylemişti. Yazıklar olsun. Herkesin başını sokacak bir evi var bu harabe haldeki evde benim olsun istedim. Dolduruşa geldim, annemle birbirimize düşman olduk. Ondan para veya miras da istemiyorum. Sadece bu yaşadığım evi istiyorum. Maddi gücüm olsa annemle beraber pasaportu, vizeyi çıkartıp Alaska’ya giderim. Az çok benim de İngilizcem var. Giderim Soydan’ı aramaya destek olurum. Ama maddi gücüm yok. Ben yıllardır bulaşıkçılık yapıyorum. 20 seneye yakın bulaşıkçı olarak çalışıyorum” diye konuştu.
-
BUÜ’de 2023 yılının kalite ödülleri verildi
BUÜ Kalite Koordinatörlüğü, ilk kez düzenlediği özel bir tören ile 2023 yılında yürüttükleri kalite çalışmalarıyla ödül almaya hak kazananları açıkladı. Birim Kalite Ödülü, Toplumsal Katkı Ödülü, Mezunlarla Etkileşim Ödülü, Öğrenci Memnuniyet Anketi, Kalite Gönüllüsü Ödülü, Akreditasyon Ödülü ve Kalite Özel Ödülü başlıkları altında 25 birim, akademisyen, idari personel ve öğrenciye ödülleri takdim edildi. Törene BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu ve Prof. Dr. Zekeriyya Arı, akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrenci katıldı.
Açılış töreninde konuşan Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, yarım asırlık bir üniversitede kalite kültürünün giderek yaygınlaşmaya devam ettiğine işaret etti. Gelinen noktayı asla yeterli bulmadıklarını, çok daha iyisi için çalışmayı sürdüreceklerini belirten Prof. Dr. Ferudun Yılmaz; “Asli hedefimiz 50. yılımızda 5 yıllık tam akreditasyona sahip olabilmektir. Yürütülen çalışmalara genel olarak baktığımızda da bu başarıya ulaşacağımıza inanıyoruz. Diğer yandan program akreditasyonları anlamında da iyileştirmelerimiz sürüyor. Toplam akredite sayımız yirmileri buldu. Ancak kesinlikle yeterli görmüyoruz. Ulusal ve uluslararası akreditasyon çalışmaları yapan tüm bölüm ve programlara destem vereceğiz. 2025 yılında akredite program sayımızı çok daha yukarılara çıkarmayı hedefliyoruz. Kalite konusunda son yıllarda birçok adım attık. Kalite gönüllüsü çalışanlarımızın sayısı da önemli sayıda arttı. İçinde yer aldığımız araştırma üniversiteleri liginde kalite kültürü faaliyetlerimiz ile de ön plana çıkmayı arzu ediyoruz. Bu organizasyonda ödül alan herkesi gönülden tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.
Kalitenin sürdürülebilirliği önem taşıyor
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu ise ödül töreninin kurumdaki kalite kültürünün artırılması amacıyla düzenlendiğine işaret etti. Tamamen gönüllülük esasıyla yürütülen kalite çalışmalarında yer alan herkesi tebrik ettiklerini aktaran Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu; “Ödülleri başvuru esasına göre belirledik. Burada ödül alan birim ve kişiler, jüri tarafından yapılan puanlamaların ardından belirlendi. Birim kalite faaliyetleri, toplumsal katkı, kalite gönüllüsü, mezunlarla etkileşim, akredite veya reakredite olan birimler ödüle layık görüldü. Burada önemli olan şey, kalite kültürünün içselleştirilmesi ve sürdürülebilirliğidir. Çünkü çok uzun bir yolculuk var. Devam edebilmek büyük bir önem taşıyor. Sürekli iyileştirme denen olgu, kurumumuzun kalitesini çok daha üst seviyelere çıkaracaktır. Fakülte ve meslek yüksekokullarımızda akredite olan programlarımız artış gösteriyor. Bu da bizi gelecekte farklı alanlarda başarıya yönlendirecektir. Çabaların tüm birimlerde genel olarak devam etmesini arzu ediyoruz” dedi.
Kalite güvence çalışmaları sistematik bir şekilde devam ediyor
Kalite Koordinatörü Öğr. Gör. Yasemin Özdemir de 2015 yılında Yükseköğretim Kalite Kurulu’nun kurulmasıyla birlikte tüm üniversitelerde olduğu gibi BUÜ’de de kalite güvence çalışmalarının sistematik şekilde uygulanmaya başlandığını vurguladı. Bu süreçte üniversitenin YÖKAK tarafından üçkez değerlendirme sürecinden geçtiğini belirten Öğr. Gör. Yasemin Özdemir; “En son 2022 yılında yapılan değerlendirme sonrası iki yıllık akreditasyon sonrası ara değerlendirme 2025 yılı bahar ayında olacak. Hedefimiz hep birlikte çalışarak 50. yılında üniversitemize beş yıllık tam akreditasyonu kazandırmaktır. Koordinatörlük olarak kriterlere uygun olan çalışmalarımız hız kesmeden devam ediyor. Bugün on iki alanda ödül vereceğiz. Ödül başvurusu yapan tüm birim ve çalışanlarımıza teşekkür ediyor, ödül almaya hak kazanan herkesi tebrik ediyoruz” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından ödül almaya hak kazanan birimlerin temsilcileri, akademisyen, idari personel ve öğrenciye ödülleri takdim edildi.