Blog

  • Doğaseverler kar ve sis altında yürüdü

    Doğaseverler kar ve sis altında yürüdü

    Oltu ve Erzurum’dan doğaseverler, hafta sonu doğanın tadını çıkararak kar ve sis altında birlikte yürüdüler. Oltulu Doğaseverler Grubu ile Erzurum Yürüyüş Grubu, 22,5 kilometrelik zorlu bir parkurda yürüyüş yaptı. Yürüyüş, sabahın erken saatlerinde Oltu Uzunoluk Mesire Alanı’ndan başlayarak, Şendurak Mahallesi’nde sona erdi.

    Yürüyüş boyunca katılımcılar, yağan kar ve sisli hava eşliğinde sarıçam ormanlarının muhteşem manzaralarının keyfini çıkardılar. 22,5 kilometrelik parkur boyunca ekipler, yaban hayatıyla da karşılaştılar. Boz ayılar ve tavşanlar gibi çeşitli hayvanları gözlemleme fırsatı bulan doğaseverler, doğanın sunduğu güzellikleri fotoğraflayarak unutulmaz anlar yaşadılar.

    Erzurum Yürüyüş Grubu’ndan Ziya Amil, yürüyüşün ardından yaptığı açıklamada, “Bugün Oltu Uzunoluk Mesire Alanı’ndan başladığımız yürüyüşümüz, Şendurak Mahallesi’nde son buldu. 22,5 kilometre çok keyifli bir parkurdu. Oltululara teşekkür ediyorum, çok memnun kaldık. Bir dahaki yürüyüşte görüşmek üzere” dedi.

    Bu etkinlik, bölgedeki doğaseverlerin birlikteliğini pekiştirirken, doğanın sunduğu eşsiz güzellikleri de katılımcılara bir kez daha hatırlattı. Yürüyüş, hem doğa yürüyüşçülerinin hem de bölge halkının ilgisini çekti.
    Gelecek haftalarda bu tür yürüyüşlerin devam edeceğini belirtiler.

  • Arıların “tatlı uykusu”

    Arıların “tatlı uykusu”

    Soğuk havanın kendini iyice hissettirdiği Erzincan’da, bal arıları kış uykusuna yatırılıyor.
    Erzincan’da ilkbaharda yaylalara çıkarılan arı kovanları havanın soğumasıyla birlikte köylere taşındı. Hava sıcaklığının düşmesiyle arıcılar, kovanları daralttıktan sonra çuval, bez gibi koruyucu eşyalarla muhafaza ederek, arıları dondurucu soğuktan koruyor. Arıcılar, bu yöntemle arıların hem telef olmasının önüne geçiyor hem de bir sonraki sezona daha sağlıklı girmelerini sağlıyor.

    Erzincan’ın Kalecik köyünde arı kovanlarına kışlatma çalışması yapan Cemal Gümüş, kar yağıp ve iyice soğuklar başlayınca arıcılık faaliyetlerinin tamamen sona ereceğini ifade ederek arılarında kış uykusuna yatmaya başladığını söyledi.
    Gümüş, arı kovanlarına kışlatma çalışmasıyla ilgili şu bilgileri verdi:

    “Arılar, kovan içi sıcaklığı 14 dereceye düştüğü zaman bir araya toplanarak kış salkımı oluştururlar. Salkımın merkezindeki sıcaklık 33 derece, dış yüzeyinde ise 6-8 derece olabilmektedir. Arılar bal yiyerek gerekli olan ısıyı üretirler ve ısı arttıkça salkımı genişletirler. Kışın herhangi bir sarsıntı ile kış salkımından düşen arılar tekrar salkıma çıkamaz ve ölürler. Kış salkımının bozulmaması için koloniler kış süresince ve soğuk dönemlerde kesinlikle rahatsız edilmemelidir. Mevsim şartlarından etkilenmemeleri için kovanlar yan yana getirilerek üstleri örtülebilir. Fakat bu örtü kesinlikle kovanın havalanmasını engelleyecek şekilde olmamalıdır.

    Arılar giriş deliklerini kendileri daraltırlar. Ama bu yapılmamışsa bir çıta parçasıyla giriş deliğini daraltmak gerekir. Kovan giriş deliğinin yönü sert ve soğuk esen rüzgarların aksi istikamette olmalıdır. Buna dikkat edilmezse arı kovan içindeki gerekli ısıyı sağlayamaz. Kovanların yerden 40-50 cm yükseklikte sehpalar üzerine konması en doğru harekettir. Eğer kovanlar doğrudan toprak üzerindeyse, kış mevsimine girmeden önce bunların yer ile temasını kesmek gerekir.

    Kovanın üzerine kar yağması herhangi bir probleme yol açmaz. Bilakis kovan soğuğa karşı daha iyi korunur. Ama özellikle çok kar yağdığı günlerde kovan giriş deliklerinin kontrol edilerek açılması gerekir. Kışın dışarıda kar olup havanın da güneşli olduğu günlerde arı girişine havalandırmayı kesmeyecek şekilde bir tahta parçası koyarak, güneş ışıklarının kovan içine girmesi engellenmelidir. Çünkü böyle havalarda güneş ışıklarını gören arılar kovan dışına çıkmaya teşebbüs ederler.

    Eğer kışın arılarda gıda azlığı problemi çıkarsa güneşli bir günde şerbet yerine arı kekiyle beslemek gerekir. İlkbahar için yapılması gereken işler varsa onlar ile ilgilenin ve arılarla ilgilenmek için bahar günlerini bekleyin. Arılar kış salkımında olup, salkımda düşen arı bir daha salkıma çıkamaz ve o arı ölür. Bunu bir kaç defa yaparsanız arı mevcudu azalır hatta arıların sönmesine kadar sebep olabilirsiniz.”

  • Kış için uzmanından tavsiye

    Kış için uzmanından tavsiye

    Uzmanından, buz tutan araç camlarındaki buzu cama zarar vermeden çözmek için tuzlu su tavsiyesi.
    Erzincan’da havaların soğumasıyla birlikte araç sahiplerinin buzlu camlarla mücadelesi başladı. Kimi araç sahipleri buzlu camı çözmek için erken uyanıp aracını ısıtmak zorunda kalırken, kimileri de camdaki buzu kazıyıcı veya kredi kartı gibi malzemelerle temizlemeye çalışıyor.

    Hal böyle olunca buzlu camı hızlı çözmek isteyen sürücüler cam kazıyıcılarını aşırı bastırdıkları için camlarını çizebiliyor. Oto tamircisi Kenan Gürler, buzlu camları çözmek için en etkili yöntemleri paylaştı. Gürler, buz kazıyıcıların camlarda çizik oluşturabileceğini belirterek, daha güvenli bir yöntem olarak tuzlu su ya da alkollü yüksek antifrizli cam sularını kullanmayı tavsiye etti.

    “Buzlu camı çözmede en güzel etken, alkollü yüksek antifrizli cam suyu ya da tuzlu su”
    Oto tamirci Kenan Gürler, buzlu camı çözmede en etkili yöntemin alkollü yüksek antifrizli cam suları yada tuzlu su olduğunu ifade ederek, “Kış öncesi yoğunluk başladı. Buzlu camı çözmede en güzel etken alkollü su ya da tuzlu su. Ben kendi aracımda sprey kullanıyorum, tuzlu su yaptım. Çok kolay ve rahat bir şekilde buzu açıyor.

    Buz kazıcı ister istemez çok sert basıldığında camı çiziyor. Buna karşı kullanılacak en güzel etken sprey kullanmak. Bazı marketlerde satılıyor. Özel açıcılar var. Bu tür malzemeleri kullanabilirler. Bir arkadaşımız sıcak suyla alakalı bir sorun yaşadı. Camda çatlama oldu. Şahsen tavsiye etmiyorum. Yapan çok insan var ama ne kadar sağlıklı bilmiyorum. Ama dediğim gibi sprey yada tuzlu su en iyisi” dedi.

    Sönmez, buzlu cama tuz dökmenin sileceklere zarar verebileceğini söyleyerek, “Erzincan’da akşamları eksiyi görüyor gündüzleri de soğuk. Artık bu saatten sonra antifrizli cam suyu kullanmak lazım. Piyasada cam suyu çok ama bunun için önemli olan içindeki alkol oranı ve kaliteli cam suyu kullanmamız lazım. Alkol oranı yüksek olmazsa bir faydası olmaz. Ben sprey kutusuna tuzlu su doldurdum. Tuz oranı yüksek olacak, camdaki buzu çözmesi için. Buzlu cama direk tuz dökerlerse faydası olur ama bu sefer sileceğe zarar verebilir. Buda silecekte aşınmaya neden olur. En etkilisi tuzlu su” diye konuştu.

  • Çanakkale’de 16 kaçak göçmen yakalandı

    Çanakkale’de 16 kaçak göçmen yakalandı

    Ayvacık ilçesinde Sahil Güvenlik ekipleri tarafından iki farklı noktada kaçak göçmenler olduğu tespit edildi. Sahil Güvenlik gemisi ‘TCSG-61′ tarafından karada bir grup kaçak göçmen olduğunun belirlenmesi üzerine bölgeye gönderilen TCSG-61 kara aracı, 4’ü çocuk toplam 7 kaçak göçmeni yakaladı. Sahil Güvenlik Kolluk Destek Timi tarafından kara üzerinde tespit edilen 5’i çocuk 9 kaçak göçmen de yakalandı. Kaçak göçmenler, işlemlerinin ardından Ayvacık Göçmen Ön Kabul ve Sevk Merkezine (GÖKSEM) teslim edildi.

  • Bilecik’te otomobil şarampole yuvarlandı: 1 ölü, 1 yaralı

    Bilecik’te otomobil şarampole yuvarlandı: 1 ölü, 1 yaralı

    Edinilen bilgiye göre, akşam saatlerinde Pazaryeri ilçesinden Bursa’nın İnegöl ilçesine seyir halindeki F. E. idaresindeki 01 AIU 825 plakalı otomobil, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda yoldan çıkarak şarampole yuvarlandı. Kazada, sürücü F. E. yaralanırken aynı araçta yolcu olarak bulunan Nilüfer İ. isimli kişi hayatını kaybetti. İhbar üzerine olay yerine jandarma, 112 acil sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Kazada yaralanan sürücü F. E. sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırılırken, hayatını kaybeden Nilüfer İ.’nin cansız bedeni yapılan incelemenin ardından morga kaldırıldı. Yaşanan kazayla ilgili inceleme başlatıldı.

  • Uşak’ta hafif ticari araç ile otomobil çarpıştı: 1 ölü, 5 yaralı

    Uşak’ta hafif ticari araç ile otomobil çarpıştı: 1 ölü, 5 yaralı

    Kaza, Uşak-Ankara karayolu Çiftlik köyü kavşağında meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, F.K. (57) idaresindeki 60 AEV 255 plakalı hafif ticari araç ile D.Ö. (25) yönetimindeki 06 ENB 498 plakalı otomobil çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle iki araç da savrulurken otomobil ise yol kenarında bulunan bir evin duvarına çarparak durabildi.
    Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine bölgeye 112 sağlık, polis ve itfaiye sevk edildi. 112 sağlık ekiplerince sürücüler, hafif ticari araçta yolcu konumunda bulunan Bedia Bozoba (72), İ.K. (58), Z.K. (47) ve otomobilde yolcu konumunda bulunan Y.O. (46) çevredeki hastanelere kaldırıldı.
    Öte yandan Bedia Bozoba’nın hastaneye kaldırılırken yapılan tüm müdahalelere rağmen ambulansta hayatını kaybettiğini öğrenildi.
    Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

  • 2 gencin feci şekilde can verdiği kazanın görüntüleri

    2 gencin feci şekilde can verdiği kazanın görüntüleri

    Olay, önceki gün Sarı Çubuk köyündeki bir inşaat şantiyesinde çalışmalara devam edildiği sırada yaşandı. Edinilen bilgilere göre, şantiye alanında kullanılan kepçenin devrilmesi sonucu Murat Ateş (17) ve Yusuf Gözel (16) ağır yaralandı. Haber verilmesi üzerine olay yerine 112 acil sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yaralılar olay yerinde yapılan ilk müdahalelerinin ardından hastaneye kaldırıldı. Ağır yaralanan Ateş ve Gözel hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. İddiaya göre, kepçe operatörü lavabo ihtiyacını karşılamak için tuvalete gittiği sırada iki gencin kepçeye bindiği ve kepçenin devrildiği öğrenildi.

    Kaza anının görüntüleri ortaya çıktı
    Şantiyenin güvenlik kameralarına yansıyan olayda; gençlerden birinin iş makinesini sürdüğü, diğerinin ise kapısına asılarak gittiği, geri geri giden iş makinesinin bir anda devrildiği ve 2 gencin son anda çıkmaya çalıştığı fakat başarılı olamayarak altında kaldığı görüldü.

  • Göle dönen alt geçitte araçlar mahsur kaldı

    Göle dönen alt geçitte araçlar mahsur kaldı

    Hatay’da akşam saatlerinde etkili olan yağışla birlikte göle dönen alt geçitte ve yollarda araçlar mahsur kaldı. Meteorolojinin uyarıda bulunduğu Doğu Akdeniz’de gün boyu yağışlı hava etkisini hissettirdi. Hatay’da il genelinde etkili olan yağış, Payas ilçesinde kuvvetli oldu. Yağışla birlikte ilçede bulunan Şehit Yetkin Erşan alt geçidi de göle döndü. Göle dönen alt geçitte araçlar mahsur kaldı. Mahsur kalan araçlar itfaiye ekipleri tarafından kurtarıldı. İlçenin diğer noktalarında da göle dönen yollar ve yağışlı hava vatandaşlara zor anlar yaşattı.

  • Rekor sürede enerji

    Rekor sürede enerji

    Doğu Anadolu Bölgesi’nde 7 il 58 ilçe 4 bin köye hizmet veren Aras Elektrik, Erzurum’da arıza giderme süresini ortalama 5 saatten 1,5 saat gibi rekor bir saate indirerek %70’lik iyileşme oranı sağladı.

    Hizmet bölgesinde hayatına dokunduğu 2 milyondan fazla insana kaliteli, güvenilir ve hızlı enerji arzı sağlamak adına yatırımlarına devam eden Aras Elektrik, özel sektöre devredildiği 2013 yılından bu yana faaliyetlerini aralıksız sürdürüyor. 2013 yılından bu güne kadar olan dönemde toplam 7.187 Milyar TL’lik yatırım yapan Şirket, arıza giderme sürelerinde ciddi bir iyileşme sağladı.

    Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği gereğince, enerjinin, kentsel ve kentaltı dağıtım bölgesinde 24 saat içerisinde, kırsal dağıtım bölgesinde 48 saat içerisinde bağlanması gerekirken, Erzurum’da bu süre 1,5 saat gibi rekor bir saate indi.

    “Yüzde 70’lik oranda iyileşme sağladık”
    Enerji arzındaki iyileşme oranına dikkat çeken Erzurum İl Koordinatörü Hüseyin Öcal: “Devirden bu yana şebeke altyapısında, enerji nakil hatlarında, aydınlatma çalışmalarında, arıza giderme sürelerinde ve diğer birçok konuda sürekli iyileştirmeler yaptık. Şirket olarak teknolojiyi yakından takip ederek sistemlerimiz için çok ciddi yatırımlar sağladık.

    Yaptığımız bu yatırımlarla da her geçen yıl arıza giderme sürelerimizi büyük oranda düşürdük ve hala düşürmeye devam ediyoruz. Özelleşmenin ilk yıllarında arıza giderme süremiz 5 saat iken şimdi 1,5 saate indirmeyi başardık. Bu da ödeme, abonelik vb. durumlarındaki enerji açmalarında ciddi bir oranı yakaladığımızı gösteriyor.” dedi.

    “Bakım Bizim İçin Oldukça Önemli”
    Kente daha kaliteli ve kesintisiz enerji hizmeti sunmak adına bütün bakımların düzenli olarak yapıldığını ifade eden Öcal: “Yaptığımız yatırımlarla bakım çalışmalarımızda ileri seviyeye ulaştık. Aydınlatma, şebeke, box/pano, vb. bakım çalışmalarını düzenli olarak yapıyoruz.

    Yaptığımız yatırım ve bakım çalışmalarıyla her yıl bir önceki yıla oranla daha iyi sonuçlar elde ediyoruz. Bu da Aras Elektrik olarak, doğru adımlar attığımızı gösteriyor. Müşteri memnuniyeti misyonumuz ile gelen her talebi büyük bir hassasiyetle çözüme ulaştırma gayreti ile hareket ediyoruz.” dedi.

    “Çalışmalarımız Aralıksız Devam Ediyor”
    Çalışmaların aralıksız devam ettiğini belirten Öcal: “2024 yılı havai hat ve yeraltı şebeke yenilemelerini planladığımız doğrultuda gerçekleştiriyoruz. Tüm bu yenileme çalışmaları ile birlikte kentteki çoğu ilçe ve belde merkezlerindeki planlanan yatırımlarımızı tamamlamış olacağız.

    Müşterilerimizin mağduriyet yaşamaması adına tüm gücümüzle, özverili bir şekilde çalışarak kesintisiz hizmet için mücadele veriyor; Aras Elektrik olarak müşteri memnuniyeti odaklı misyonumuz ile13 farklı iletişim kanalı üzerinden hizmet sunmaya devam ediyoruz.” dedi.

  • Yenidoğan Çetesi’nin yargılanmasına bugün başlanacak

    Yenidoğan Çetesi’nin yargılanmasına bugün başlanacak

    İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi hakkında yürütülen soruşturma tamamlanarak fezleke hazırlanmıştı. Fezleke değerlendirme yapılması için Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmişti. İddianame Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanarak Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmişti. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianame kapsamında bugün 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılanmasına başlanacak.

    İddianameden
    Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 47 sanığa ve 19 sağlık kuruluşuna yer verilirken 10 bebeğin ise hayatını kaybettiği belirtildi. İddianamede Fırat Sarı liderliğindeki ve yöneticiliğini İlker Gönen ile Gıyasettin Mert Özdemir’in yaptığı suç örgütünün esas amacının işletmesini devir aldıkları yeni doğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf ederek doluluğunu sağlamak, hastaların basamakları ile oynama yaparak SGK’dan üst sınırdan ödeme almak olduğu açıklandı. İddianamede çetenin hastaların mevcut durumlarını, evrak işlemlerine farklı yansıtarak (entübe olanı entübe olmayan, entübe olmayanı entübe olan, kullanılmayan ilaçları kullanılmış şekilde) gibi yöntemlerle evrak sahteciliği yapıp SGK’ya fatura ettiği, hastaların mevcut durumlarını olduğundan daha ağır göstererek daha uzun süre yatış sağlayıp SGK’dan yüksek ücret tahsil ettiği ve bazı hasta yakınlarından fazladan ücret adı altında para almak gibi işlemlerle maddi çıkar elde ettiği de aktarıldı.

    Hazırlanan iddianamede yer alan şüphelilerin çoğunun sağlık çalışanı olduğu ve kazanılan kardan bu çalışanların da aldığı belirtildi. İddianamede 112 sevk sistemi bertaraf edildiği için bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği örgüt adına kârlı gördüğü hastanelere yatışının yapıldığı, bu noktada amacın bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil maddi olarak en fazla kazanç elde edilmesi olduğu belirtildi. Bebeklerin her türlü enfeksiyona açık olan yeni doğan yoğun bakım ünitelerinde yatırılmasının kimi bebeklerde enfeksiyon kapma gibi rahatsızlıklara kimi bebeklerde ise ölüme dahi sebep olduğu da iddianamede kaydedildi. Şüphelilerin usulsüz şekilde düşümünü yaptıkları currosurf, infasurf gibi ilaçları hastaneden çıkartarak satıp maddi kazanç elde ettikleri, Özel Hastaneler Yönetmeliği’ne aykırı şekilde işletme devri yapılarak danışmanlık hizmeti adı altında Fırat Sarı liderliğindeki Yenidoğan Suç Örgütü’nün çok sayıda hastaneye az sayıda doktorla hizmet vermeye çalışması nedeni ile aslında sağlık hizmetinin doğrudan hemşire ve hatta hemşire yardımcıları ile verildiği bu nedenle bebek ölüm sayılarının arttığı da iddianamede kaydedildi. İddianamede hemşirelerin kendisini doktor olarak tanıttığı, bir kısım örgüt mensuplarının yenidoğan yoğun bakımlarını kapasitenin üzerinde doldurduğu, hemşireler eli ile usule aykırı gerçekle bağdaşmayan epikriz raporları yazıldığı da açıklandı.

    Soruşturma kapsamında incelenen dijital materyallerde ise şüphelilerin “kötü hasta değerleri, iyi hasta değerleri” gibi şablon hasta değerlerinin yer aldığı ve çoğu zaman hastaların kan gazı, kan değerleri, enfeksiyon olup olmadığı gibi konularda gerçekte bir tetkik veya tahlil yapmadan kendi gözlemlerine göre bebeği iyi veya kötü olarak kategorize edip raporlarını şablon olarak tek elden, merkezden, hastane dışından yazdıkları iddianamede kaydedildi. Bu nedenle hangi bebeğe hangi tedavinin uygulanacağı yönünde tereddütler yaşandığı ve bebeklerin hayatını kaybetmesine kadar varan telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğduğu iddianamede kaydedildi. Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından ilgili hastaneler ve suç örgütünün faaliyetlerini incelemek ve raporlamak için görevlendirilen müfettişlerin bebek ölümleri ile ilgili olarak alanında uzman neotologlardan oluşan uzman heyetten aldığı görüşe göre hastanelerde tıbbi imkansızlıklar, erken teşhis ve tedavi olmaması, birebir yakın hekim kontrolü olmaması, gerekli tetkik ve tahlillerin yapılmaması, hayati öneme sahip ilaçların kesilmesi, 3. Düzey olmamasına rağmen 3. Düzey hasta kabulü yapılması, doktorların hastaların klinik takip ve tedavisini üstlenmedikleri, ölüm sebeplerinin doktorlar tarafından örtbas edilmesi, TPN sıvısı içerisine lipit multivitamin, fosfor ve magnezyum destekleri verilmemesi sonucu yeterli enerji protein desteği alamadığı için hastaların beslenme bozukluğuna sebep olunduğu, bebeğin kalbi düşmesine rağmen adrenalin kullanılmaması, hastaların uzun süre yatışı yapılıp uygun merkezlere sevk edilmemesi, ilaç hazırlanması ve saklanmasında ihmal gösterilmesi, hastalara protein ve lipit desteği yapılmaması, gerekli ilaçların uygun şekilde verilmemesi, uygun şekil ve süre canlandırma desteği uygulanmaması, sahte hasta dosyası düzenlenmesi, hastaya pasif ötenazi uygulanması nedeniyle bebeklerin hayat haklarının ellerinden alındığı şeklinde tespitler olduğu aktarıldı.

    İddianamede bazı bebeklerin yoğun bakıma girdikten sonra kilo alması gerekirken aksine ciddi kilo kaybı yaşadığı da aktarılırken, Yenidoğan Suç Örgütü’nün ve örgüte yardım eden hastane yönetimlerinin sırf giderleri azaltmak ve maddi menfaat temin etmek adına bebeklere yeterli besin verme işlemini yerine getirmedikleri, tapelerde “TPN tüketimini azaltın” şeklinde talimatların yer aldığı da açıklandı. İddianame kapsamında sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen’in 10 kez ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’, ‘nitelikli dolandırıcılık’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ ve 11 kez ‘resmi belgede sahtecilik’ suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9’ar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Sanık Gıyasettin Mert Özdemir’in ise ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’, ‘kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi’, ‘kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ ve ‘resmi belgede sahtecilik’ suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis istendi. İddianamede diğer sanıklar hakkında benzer suçlardan değişen oranlarda hapis cezası talep edildi.