Blog

  • Tayland’da binlerce dilek feneri gökyüzüne bırakıldı

    Tayland’da binlerce dilek feneri gökyüzüne bırakıldı

    Tayland’ın Chiang Mai şehrinde her yıl ay takviminin son dolunay gecesi kutlanan ve muson sezonunun bitişini simgeleyen festival renkli görüntülere sahne oldu. Dün akşam saatlerinde gerçekleşen etkinlikte, binlerce katılımcı dilek fenerlerini aynı anda gökyüzüne bıraktı. Havai fişek ve ışık gösterileri ile sıradışı anların yaşandığı festivalde, fener gösterisinin yanı sıra geleneksel kıyafetler ve müziklerin yer aldığı geçiş töreni ile yöresel dans gösterileri de yer aldı.

    Çinli ve Avrupalı turistlerden yoğun ilgi

    Sosyal medyanın da etkisiyle yabancı ziyaretçilerin ilgisinin arttığı festivale, bu yıl özellikle Çinli ve Avrupalı turistler oldukça yoğun ilgi gösterdi. Festivale katılan turistler ve yüzlerce sosyal medya kullanıcısı, dilek fenerlerinin havaya bırakıldığı anları telefonlarıyla kaydetti.

    Havalimanı’nda uçuşlar kontrollü olarak durduruldu

    Festival kapsamında gökyüzüne gönderilen dilek fenerleri nedeniyle Chiang Mai Havalimanı’nda uçuşlar bir süreliğine kontrollü olarak durduruldu.

  • Gazze’ye 24 saatte 6 saldırı

    Gazze’ye 24 saatte 6 saldırı

    İsrail, 408 gündür Gazze Şeridi’ni hedef alıyor. Bölgede yoğun saldırılarını tüm tepkilere rağmen sürdüren İsrail güçleri, sivilleri hedef alarak bölgede tam anlamıyla bir soykırım faaliyeti yürütüyor. Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail ordusunun son 24 saatte düzenlediği 6 saldırıda 47 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 139 Filistinlinin de yaralandığı kaydedildi.

    İsrail’in saldırılarının başladığı 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana sürdürdüğü saldırıların bilançosunun da yer aldığı açıklamada, can kaybının 43 bin 846’ya, yaralı sayısının ise 103 bin 740’a yükseldiği bildirildi.

  • İsrail’in Beyt Lahya’daki binaya düzenlediği saldırıda 72 sivil hayatını kaybetti

    İsrail’in Beyt Lahya’daki binaya düzenlediği saldırıda 72 sivil hayatını kaybetti

    İsrail güçlerinin Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Beyt Lahya kentinde yaklaşık 100 sivilin sığındığı 5 katlı binaya düzenlediği saldırının bilançosu ortaya çıkıyor. Gazze’deki Hükümet Medya Ofisi tarafından yapılan açıklamada, İsrail ordusunun düzenlediği hava saldırısında ilk belirlemelere göre 72 sivilin hayatını kaybettiği bildirildi. Açıklamada, binada 6 Filistinli ailenin yaşadığı aktarıldı.

  • Rusya’dan Ukrayna’ya 210 füze ve İHA ile saldırı: 2 ölü

    Rusya’dan Ukrayna’ya 210 füze ve İHA ile saldırı: 2 ölü

    Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş 996 gündür devam ediyor. Karşılıklı saldırılar yoğun bir şekilde sürerken, Rusya bugün Ukrayna’ya Ağustos ayından bu yana en büyük füze saldırısını gerçekleştirdi. Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy yaptığı açıklamada, Rus güçlerinin Ukrayna’nın enerji altyapısına 120 füze ve 90 insansız hava aracı (İHA) ile saldırı düzenlediğini bildirdi. Mykolaiv kentinde İHA saldırısı sonucu 2 kişinin hayatını kaybettiğini, 2’si çocuk 6 kişinin de yaralandığını aktaran Zelenskiy, “Ne yazık ki, tesislerde isabet ve düşen enkaz nedeniyle hasar meydana geldi. Kurbanların ailelerine ve arkadaşlarına başsağlığı diliyorum. Şu an itibariyle elektriksiz bölgeler var ve gerekli tüm güçler olay sonrası yenileme çalışmalarını sürdürüyor” dedi.

    “Hava savunma güçlerimiz 140’tan fazla hava hedefini imha etmiştir”

    Saldırıyı “Ukrayna’nın tüm bölgelerine yönelik büyük bir toplu saldırı” ifadeleriyle aktaran Zelenskiy, “Rus teröristler gece ve sabah saatlerinde Hipersonik Zircon füzesi, İskender-M füzesi, Kinzhal hipersonik füzesi ile çeşitli insansız hava araçları kullandı. Hava savunma güçlerimiz 140’tan fazla hava hedefini imha etmiştir. Bu saldırının püskürtülmesinde görev alan tüm hava savunma güçlerimize minnettarız. Hepsi organize bir şekilde çalıştı. Güvenilir korumanız için teşekkür ederiz” ifadelerini kullandı.

  • Nilüfer Açıkalın edebiyatseverlerle buluştu

    Nilüfer Açıkalın edebiyatseverlerle buluştu

    Hasan Ali Yücel Dünya Klasikleri Kütüphanesi’nde gerçekleşen programda oyuncu-yazar Nilüfer Açıkalın, katılımcılara geçtiğimiz günlerde yayımlanan ‘Beklediğim Odalarda’ adlı kitabından bahsetti. Bugüne kadar sanatın birçok dalında yer aldığını söyleyen Açıkalın, yazarlığında tüm bunlardan beslenerek, ‘Bıçak Sırtı’, ‘Yıkık Aşklar Diyarı’, ‘Yoldan Çıkmış Öyküler’, ‘Hüzün Süpüren’ ve ‘Karanlıkta Çok Güzelim’ gibi kitapları hayata geçirdiğini belirtti.

    Edebiyat hayatının 25’nci yılında yeni bir öykü kitabı olan Beklediğim Odalarda’yı kaleme aldığını dile getiren Açıkalın, “Öncelikle, Osmangazi Belediyesi’nin kültür hazinelerinden İsmail Hakkı Tonguç Bağış ve Şiir Kütüphanesi’nin açılışında bulunmaktan büyük keyif aldım. Beklediğim Odalarda, benim 13’ncü öykü kitabım ve ilk şehir dışı söyleşimi burada gerçekleştiriyor olmak benim için çok kıymetli. Kitabın yolculuğunu çok keyifli bir şekilde izledim. Beklediğim Odalarda kitabımda, kendi yaşamımdan da hikayeler var. Bu kitapta düşmenin de güzel olabileceğine, başka bir anne-babalığa, merhamete, ağlamaya ve beklemenin tahammül kıran duraklarına uğruyoruz. Böylesine güzel bir organizasyonda okuyucularla beni buluşturan Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’a teşekkür ediyorum” dedi.

    Program sonunda ödüllü oyuncu ve yazar Nilüfer Açıkalın, kitaplarını Osmangazili edebiyatseverler için imzaladı. Programa katılan Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir, yazar Açıkalın’a teşekkür çiçeği takdim etti.

  • “CHP kendi tarihiyle alakalı bir şey bilmiyor”

    “CHP kendi tarihiyle alakalı bir şey bilmiyor”

    Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın baba ocağı Güneysu’da gerçekleşen AK Parti 8. Olağan İlçe Kongresi’ne katılmak üzere Rize’ye geldi. İlk olarak Rize Valiliği’ni ziyaret eden Bakan Tekin, sonrasında Kaptan Ahmet Erdoğan Anadolu İmam-Hatip Lisesi, Yabancı Dil – Fen ve Sosyal Bilimler Proje Okulu Konferans salonunda gerçekleşen kongreye katıldı. Burada konuşan Bakan Tekin, 2001-2002 Eğitim Öğretim yılında Başbakan Bülent Ecevit tarafından başlatılan ‘Cumhuriyet’in 100. Yılına Mektup’ projesinden örnek vererek AK Parti iktidarı döneminde yapılan yatırımları anlattı. Bakan Tekin “2001-2002 yılında dönemin hükümeti yani Sayın Bülent Ecevit’in Başbakan olduğu hükümet. Bir proje yapıyor. Diyor ki ‘2023 yılında cumhuriyetin yüzüncü yılı olacak. Biz bir proje başlatalım. Vatandaşlardan cumhuriyetin yüzüncü yılında nasıl bir Türkiye istiyorsunuz diye mektuplar alalım’. Cumhuriyet’in 100. yılına mektuplar. 29 Ekim 2023 tarihinde de Allah bize nasip etti, Milli Eğitim Bakanı’ydım, o dönem. Yani bundan yaklaşık 20 yıl önce yazılmış mektuplar dönemin Milli Eğitim Bakanı olarak bana ulaştırıldı. Neler yaptığımızı göstermesi açısından oradaki mektuplar, oradaki öğretmen, oradaki müdürlerimizin, müfettişlerimizin talepleri, açıklamaları çok önemli. Mesela bir öğretmenimiz diyor ki ‘İnşallah Cumhuriyet’in 100. yılında 40-50 kişilik sınıflarda ders anlatırım’. Ne demek bu? Demek ki öğretmenimiz 70 – 80 kişilik sınıfta ders anlatıyor ki böyle bir mektup yazmış. Başka bir öğretmenimiz ‘İnşallah cumhuriyetin yüzüncü yılında içinde çocuklarımızın ihtiyaçlarını giderebileceği tuvaletlerin, lavaboların olacağı, içinde suyun olacağı bir okulda görev yaparım’ diyor. Başka bir öğretmenimiz ‘İnşallah okulda bir tane bilgisayarın olduğu bir okulda görev yaparım’ diyor. Yapılan okulların tamamı birinci sınıf inşaat malzemeleri, birinci sınıf inşaat kalitesi ve projelendirmesi de öyle. Sadece bu değil. Okullarınız deprem konusunda coğrafi şart konusunda standartların gerçekten üstünde okullar yaptık. Türkiye çapında, Türkiye genelinde bir derslik başına öğrenci sayısını öğretmenimizin söylediği gibi 40 kişi falan değil, 20 kişilere düşürdük. 12, 13 kişilik rakamlar var artık. Teknoloji konusunda gene ben söylemiyorum. Yani Birleşmiş Milletler raporunda diyor ki ‘Bütün dersliklerde akıllı tahta olan tek ülke Türkiye’ diyor. Şimdi ben bunları anlatıyorum, bunları söylüyorum. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) bütçe görüşmeleri esnasında beni bu söylediklerimden dolayı eleştiriyor. Ben diyorum ki eğitim teknoloji eğitim maddi altyapısı anlamında AK Parti öncesi ve AK Parti sonrası milattan önce ve milattan sonra gibi duruyor. Eleştiriyorlar beni. Bir başka şey daha oldu. Mesela perşembe günü bütçe görüşmemiz vardı. Ben dedim ki sadece fiziki altyapı olarak değil aynı zamanda temel hakkı anlamında da AK Parti çok zor şatlarda, çok zor siyasi şartlarda, temel hak ve hürriyetler anlamında da devasa adımlar attı. Beni eleştiriyorlar. Bütçe görüşmeleri sabah başladı, gece yarısında bitti. Sürekli bu eleştiriyi aldık. Ben diyorum ki onlara o zaman sizin hizmetten anladığınız şeyle, temel hak ve hürriyetlerden anladığınız şeyler benimki farklı” dedi.

    “CHP’nin mevcut yönetimi kendi tarihleriyle ilgili hiçbir şey bilmiyorlar. Ya da inkar ediyorlar”

    AK Parti ve MHP’nin oylarıyla anayasanın 42. Maddesinde bir düzenleme yapıldığını ve bu düzenleme sayesinde başörtüsünün önün açıldığını ifade eden Tekin CHP’lin değişikliği anayasa mahkemesine taşıdığını hatırlattı. Tekin “Bütçe görüşmelerinde özellikle dini inanç ve ibadet hürriyeti bağlamında Adalet ve Kalkınma Partisi uygulamalarının evrensel laiklik uygulamasıyla bağdaştığını örtüştüğünü ama bunu eleştiren Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminin laiklik algısının Türkiye’ye özgü, kendine has özgürlükçü olmayan bir laiklik anlayışı olduğunu iddia ettim. Bunu da örnekleriyle söyledim. Şimdi o günden beri sosyal medyada CHP sözcülerinin tamamı açıklama yapıyorlar. Ben bu açıklamalardan şunu anlıyorum. CHP’nin mevcut yönetimi kendi tarihleriyle ilgili hiçbir şey bilmiyorlar yâda inkar ediyorlar. Şimdi bunu görünce o zaman başka bir şey daha söyleyeyim onlara. 2008 yılında AK Parti çok önemli bir anayasa değişikliği yaptı. Anayasanın 42. maddesinde başörtüsüne diye bilinen bir maddeyi bugün Cumhur İttifakı olarak birlikte hareket ettiğimiz, Milliyetçi Hareket Partisi’yle beraber yaklaşık 350 milletvekilinin teklifiyle bir anayasa değişikliği gündeme geldi. Anayasanın 42. maddesine evrensel laiklikle bağdaşan ve dini inanç ibadetleri sebebiyle eğitim öğretim hakkı engellenen başörtülü kardeşlerimizin eğitim öğretim alabilmesini özgürce alabilmesini sağlayacak bir düzenleme yaptık. 2008 Şubat ayındaki bu değişikliği Cumhuriyet Halk Partisi Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. İptal talebiyle. Şimdi eski 1940’lı yılları hatırlamıyorlar. Hatırlamak istemiyorlar. Oralara hatırlattığım için çok rahatsız oluyorlar. Huzurları bozuluyor adeta” dedi.

    “2008 yılında başörtüsünün anayasanın laiklik ilkesine aykırı olduğunu iddia eden Cumhuriyet Halk Partisi’nin laiklik anlayışıyla benimkinin örtüşmesi mümkün mü?”

    Başörtüsü konusunda yapılan anayasal düzenlemeyi CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne gönderirken nedenlerden 3 tanesini örnek olarak gösteren Bakan Tekin “Şimdi 2008’de Cumhuriyet Halk Partisi’nin Anayasa Mahkemesi’ne başörtüsüyle ilgili iptal başvurusunun gerekçelerine bir bakalım. Başörtüsünün başörtüsüne özgürlük getiren düzenlemenin anayasaya aykırı olduğunu niye iddia etmişler? 3 tane ana gerekçeleri var. 1’incisi diyorlar ki toplumun huzuru ve milli dayanışma yani anayasanın ilk 3 maddesindeki kavramsallaştırmalara başvuruyorlar. Başörtüsüne özgürlük getirmek, toplumun huzurunu bozar diyorlar. 2’incisi başörtüsüne özgürlük getirmek anayasanın başlangıç kısmında ifade edilen genel ruha aykırıdır. 3’üncüsü de diyorlar ki anayasada tanımlanan anayasanın ilk üç maddesinde yer verilen laiklik ilkesine aykırıdır. Şimdi ben merak ediyorum. 2008 yılında başörtüsünün anayasanın laiklik ilkesine aykırı olduğunu iddia eden Cumhuriyet Halk Partisi’nin laiklik anlayışıyla benimkinin örtüşmesi mümkün mü? Ya da Anadolu insanının laiklik anlayışının örtüşmesi mümkün mü?” dedi.

    “LGBT’yi savunmak buralara aykırı değil mi acaba”

    Kendisini eleştirenlere anayasanın ilk 3 maddesinden yola çıkarak ‘LGBT’yle beraber hareket etmek, buralara aykırı değil mi acaba?’ sorusuyla cevap veren Bakan Tekin “Ben şimdi Cumhuriyet Halk Partisi’nde bu söylemimizi eleştiren, AK Parti’nin bu anlamda yaptığı özgürleştirici hamleleri eleştiren kişilere bir soru sormak istiyorum o zaman. İnsanların, çocuklarının, kızlarının başlarını örterek okuması anayasanın ilk üç maddesini ve başlangıç kısmına aykırı da üniter devleti tartışmaya açan bir siyasi partiyle koalisyon yapmak anayasanın ilk üç maddesine aykırı mıdır, değil midir? Mantıklı olarak daha başka bir şey söylemek istiyorum. Anayasanın başlangıç kısmında vurgu yapılan Türk toplumsal geleneklerin ve anayasa mahkemesine açtıkları iptal davasında referans gösterdikleri toplumun huzuru ifadesini madem çok önemsiyorsunuz, LGBT’yi savunmak buralara aykırı değil mi acaba? LGBT’yle beraber hareket etmek, buralara aykırı değil mi acaba? Şimdi buradan hareketle bir sürü eleştiri yapıyorlar. Anayasanın başlangıç kısmının sonu diyor ki ‘Bu anayasayı demokrasi aşığı Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ediyorum’ diyor. Ben işte oyum arkadaşlar. Ben demokrasi aşığı vatan ve millet sevdalısı Türk evladıyım. O yüzden de Türk vatandaşlarının, Türk insanlarının temel hak ve hürriyetlerini ölümüne savunacağım. Sizin değerlerinizi, sizin geleneklerinizi, benim içinden çıktığım toplumun geleneksel yapısını, geleneklerini çocuklarımıza gelecek kuşaklarımıza öğretebilmek için, milli birlik ve beraberliğimizi, gelecek kuşak çocuklarımızın savunmasını sağlamak için, örtümüze, adetlerimize sahip çıkan bir toplum yetiştirebilmek için ve üniter devlet yapımıza, bağımsızlığa demokrasimize, cumhuriyetimize sahip çıkabilecek bir kuşak yetiştirilsin diye bu mücadeleyi yürütmeye devam edeceğim” şeklinde konuştu.

  • Antalya’da mevsimin ilk karı düştü

    Antalya’da mevsimin ilk karı düştü

    Antalya’yı Konya’ya bağlayan Akseki-Seydişehir karayolu 1825 metre rakımlı Alacabel’e mevsimin ilk karı yağdı. Kar yağışı öğlen saatlerinde başladı ve kısa sürede durdu. Yaklaşık 3 kilometrelik alanda yağan kar ile yerler beyaza bürünürken, kar kalınlığı 3 santimetreyi buldu. Kısa sürede yağan kar yerini yağmura bırakarak kar eridi.

    Ayrıca Akseki’nin yüksek kesimlerine de kar düşerken, Çimi Yaylası da beyaza büründü.

  • Halk otobüsü ile otomobil çarpıştı: 1 ölü

    Halk otobüsü ile otomobil çarpıştı: 1 ölü

    Kaza, saat 01.00 sıralarına Yeşilyurt ilçesi Karakavak Mahallesi Turgut Özal Bulvarı üzerinde meydana geldi. İddiaya göre, T.M.S. yönetimindeki 44 BG 133 plakalı halk otobüsü ile Tuğrul Aluçlu (39) idaresindeki 44 BE 575 plakalı otomobil çarpıştı. Kazada ağır yaralanan otomobil sürücüsü kaldırıldığı hastanede kurtarılamayarak hayatını kaybetti.
    Otobüs sürücünün ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldüğü kaza ile ilgili inceleme başlatıldı.

  • Bursa’daki silahlı saldırının şüphelileri adliyeye sevk edildi

    Bursa’daki silahlı saldırının şüphelileri adliyeye sevk edildi

    Olay, merkez Yıldırım ilçesi Çınarönü Mahallesi Çınarönü Caddesi üzerinde meydana geldi. İddiaya göre, aralarında alacak verecek meselesi bulunan 4 kişi, 16 BBE 013 plakalı otomobili ile seyir halinde olan Kenan C.’ye (30) başka bir araçtan üzerine ateş açtı.

    Açılan ateş sonucu Kenan C., başına isabet eden kurşunla ağır yaralandı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Ağır yaralanan Kenan C., olay yerinde yapılan ilk müdahalesinin ardından Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Burada yapılan müdahalelerin ardından Kenan C., Çekirge Devlet Hastanesi’ne sevk edilerek tedavi altına alındı.

    Kenan C.’yi başından vurarak yaralayan şüpheli Selami S. (27) ve olaya karışan M.E.Ç. (21), M.M.Ç. (22), A.T. (22) yakalanarak gözaltına alındı. Şüpheliler emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

  • Davutoğlu, Ahmet Türk ile görüştü

    Davutoğlu, Ahmet Türk ile görüştü

    Mardin’de bir otelde açıklama yapan Ahmet Türk, kalıcı barışın sağlanması ve demokratik geleceğin oluşturulması için herkesin çaba içinde olduğunu söyledi. Türk, “Biz, bugün kendi deneyimlerinden, tecrübelerinden yararlandık.

    Elbette ki; demokratik bir gelecek için neler yapmamız gerektiği konusunda fikirlerimizi beyan ettik. İnanıyorum ki; bu ülkede adaletin, eşitliğin, özgürlüğün olduğu bir geleceği yakalamış oluruz. Bu konuda hepimize önemli görevler düşüyor. Sadece siyasetçilere değil, sadece yönetimlerde değil, halkımız, halklarımız da demokratik bir gelecek için çaba göstermeli ve bunu birlikte geleceğe taşımalıyız. Ben tekrar çok kültürlü, çok inançlı, çok dilli kadim kentimizde başkanımızı görmekten büyük bir mutluluk duyuyorum” dedi.

    Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ise halk tarafından seçilmiş belediye başkanlarının kayyum tarafından görevden alınmalarına her zaman ilkesel olarak karşı çıktıklarını ifade etti. Parti politikalarının da böyle olduğunu belirten Davutoğlu, “Ahmet Türk ile çok güzel çok dostane bilgi alışverişi yaptık. Birlikte yaşadığımız tecrübeler oldu, birlikte yaşadığımız acılar oldu. Ama şu gerçeği herkesin görmesi lazım ki; Türkiye Cumhuriyeti devleti demokratik hukuk devletidir. Bütün vatandaşları herhangi bir ayrım olmaksızın eşittir ve demokratik devletin gerekli olan şartlara sahip olmak bakımından ağır bir mücadele verdik” diye konuştu.