Blog

  • Ortak meclis ve istişare toplantısı gerçekleştirildi

    Ortak meclis ve istişare toplantısı gerçekleştirildi

    Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Dünya Odalar Federasyonu Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun katılımıyla Gaziantep Oda/Borsaları Ortak Meclis ve İstişare Toplantısı düzenlendi.
    Gaziantep Sanayi Odası (GSO) ev sahipliğinde Şehitkamil Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen, Gaziantep il/ ilçe oda ve borsa meclis üyelerinin talep, beklenti, görüş ve önerilerini TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile paylaştığı toplantıya, GSO Meclis Başkanı Adil Sani Konukoğlu ve Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Meclis Başkanı M. Hilmi Teymur ve Yönetim Kurulu Başkanı M. Tuncay Yıldırım, Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) Meclis Başkanı Ahmet Tiryakioğlu ve Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, Gaziantep il/ ilçe oda ve borsalarının başkan ve meclis üyeleri katıldı.

    TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, meclis ve istişare toplantısında yaptığı konuşmada, Gaziantep’in sanayi ve ihracatı ile ülke ekonomisine büyük değer katmaya devam ettiğini, Gaziantep il ve ilçe oda ve borsalarının da bu noktada öncü rol üstlendiğini söyledi.
    6 Şubat 2023’te Gaziantep’i de etkileyen deprem felaketinin ardından Gaziantep’in topyekün olarak takdire şayan bir şekilde hızla toparlandığını ve ülke ekonomisine güç katma misyonunu sürdürdüğünü kaydeden Hisarcıklıoğlu, “Her şartta ülkemize moral veren ve rol model olan Gaziantep bugün büyük bir beşeri sermayeye ve yetişmiş insan gücüne sahip.

    Gaziantep’teki tüm oda ve borsalarımız Türkiye sanayisinin itici gücü olan Gaziantep’i, bölgede bir yıldız haline getiriyor. Gaziantep’i takip eden değil, takip edilen, örnek alınan bir şehir haline getiriyorlar. Oda ve borsalarımız hizmet kapasitelerini devamlı yükseltiyor, üyelerimizin dertlerine tercüman oluyor, sorunlarına çözüm için her türlü gayreti gösteriyorlar.

    Bu noktada Gaziantep il ve ilçe oda ve borsalarımızı canı gönülden kutluyor, Gaziantep ve ülkemiz adına sürdürmüş oldukları başarılı çalışmalarının devamını diliyorum. Toplantımız hayırlara vesile olsun” dedi. GSO Meclis Başkanı Adil Sani Konukoğlu ise Gaziantepli sanayicilerin ve ihracatçıların ülkemiz için büyük bir mücadele verdiğini, tüm zorluklara rağmen verilen bu çabanın karşılığının da rakamlara yansıdığını söyledi.

    “Şartlar ne olursa olsun büyük bir özveriyle, kararlılıkla son noktaya kadar işimizi takip ediyoruz” diyen Konukoğlu, şunları kaydetti:
    “Bugüne kadar her dönemde ülkemiz ve aziz milletimiz için en güçlü katkıyı sunan, ekonomimize en güçlü desteği veren bu şehrin sanayicileri ve ihracatçıları olarak bundan sonra da ülkemiz için daha çok çalışarak işimizin ve geleceğimizin peşinde olacağız. Sanayi ve ticaretin öncü aktörleri olarak en büyük amacımız Gazi şehrimizin sanayi, üretim, ticaret, istihdam ve gelecek hedeflerini birlikte gerçekleştirmektir.

    Her zaman olduğu gibi bugünün zorluklarını da hep birlikte aşacağımıza inanıyorum. Çalışmaya, üretim, istihdam ve ihracat yapmaya devam edeceğiz. Toplantımıza teşrif eden değerli TOBB Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu’na, kıymetli meclis başkanlarımıza, yönetim kurulu başkanlarımıza ve tüm meclis üyelerimize teşekkür ediyorum.”
    Toplantı, soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.

  • 11 ayda 17 kilo verdi

    11 ayda 17 kilo verdi

    Kocaeli’de Anne Şehir Merkezi’nde spora gelen Sahra Marmara, 11 ayda 17 kilo vererek eşinin 20 yıl önce aldığı montu yeniden giyebilmenin mutluluğunu yaşadı.
    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin Anne Şehir Merkezi, Kocaeli’de yaşayan kadınların yaşam enerjisi aldığı, motivasyonlarını arttırdığı, beslenme desteği veren ve kilo problemlerine çözüm olan bir merkez haline geldi. Bu yılın ocak ayında Kadın Şehir ile tanışarak spora başlayan Sahra Marmara, uyguladığı diyet programıyla beraber 11 ayda 17 kilo verdi.
    20 yıl önceki montunu giymenin mutluluğunu yaşadı
    22 yıllık evli olan Sahra Marmara, eşinin evliliğinin ilk yıllarında aldığı montu sonradan aldığı kilolar nedeniyle uzun yıllar giyemedi. Anne Şehir Merkezi ile tanışan Marmara, diyetisyen kontrolünde gerçekleşen sağlıklı yaşam adımları sayesinde eski kilosuna dönerek, montu tekrar giyebilmenin mutluluğunu yaşadı.

  • 30 farklı ülkeden 250 öğrenci buluştu

    30 farklı ülkeden 250 öğrenci buluştu

    Aydın Uluslararası Öğrenci Derneği tarafından düzenlenen tanışma toplantısında bir araya gelen 30 ülkeden 250 öğrenci Aydın’da buluştu.
    Aydın’da üniversite eğitimi gören 30 farklı ülkeden 250 öğrenci, Aydın Uluslararası Öğrenci Derneği tarafından düzenlenen tanışma toplantısında bir araya geldi.

    Azerbaycan, Nijerya, Angola, Fas, Mısır, Suriye, Filistin, Cezayir, Sırbistan, Kosova, Moritanya, Gana, Kazakistan, Kırgızistan, Uganda, Ürdün, Pakistan, İran, Hindistan, Madagaskar, Tunus, Mali, Somali, Endonezya, Sudan, Tacikistan, Kenya, Maldivler, Sierra Leone ve Kamerun gibi 30 farklı ülkeden Aydın’a gelen 250 öğrenci, düzenlenen etkinlikte hem birbirileriyle tanışma fırsatı buldular hem de karşılaştıkları zorlukları ve taleplerini anlattılar. Aynı zamanda Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün ev sahipliğinde gerçekleştirilen etkinlikte yabancı öğrenciler, eğitim hayatlarında verilen destekler konularında da bilgilendirildi.

  • Semt pazarında fiyatlar arttı, ürünlere ilgi azaldı

    Semt pazarında fiyatlar arttı, ürünlere ilgi azaldı

    Zonguldak’ta halk pazarında fiyatların yüksek olması ürünlere ilgiyi azalttı. Zonguldak’ta her hafta Çarşamba ve Cumartesi günü Soğuksu semtine kurulan halk pazarı yoğun günlerinden birini yaşadı. Vatandaşlar sabahın ilk saatlerinden itibaren pazara gelerek alışverişlerini yaptı. Ancak pazarda fiyatların yüksek olması vatandaşın ürünlere olan ilgisini azalttı. Tezgahlarda, Soğan 10 lira, patates 10 lira, domates 60 lira, ıspanak 50 lira, patlıcan 40 lira, biber 100 lira, salatalık 50 lira, marul 20 lira, lahana 20 lira’da alıcı buldu.

  • Milli Savunma Bakan Yardımcısı konuştu

    Milli Savunma Bakan Yardımcısı konuştu

    Elazığ’ın bölgesel, ulusal ve uluslararası geleceğini inşa etmek için gerekli tedbirlerin alınması amacı ile gerçekleştirilen Elazığ’ın Gelecek Tasavvuru Uluslararası Kongresi altı farklı salonda yapılan sunumlarla devam ediyor. Kongreye katılan Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, burada yaptığı açıklamada, “Biz bugün burada Elazığ için gelecek tasavvurunu uluslararası bir kongre ile konuşurken buna ev sahipliği yaparken maalesef dünyanın birçok yerinde, bölgemiz başta olmak üzere bölge giderek dünyanın geneli İsrail gibi terörist varlıklarla birlikte bir cehenneme doğru sürükleniyor. Bir ateş çemberinin içerisinde sürüklenip gidiyoruz” dedi.

    Elazığ’ın Gelecek Tasavvuru Uluslararası Kongresi, Ahmet Tevfik Ozan Fuar ve Kongre Merkezinde yoğun katılımla tamamlandı. Altı farklı salonda gerçekleştirilen oturum ve panellerde, Elazığ’ın bölgesel, ulusal ve uluslararası geleceğine dair önemli konular ele alındı. Kongrenin ikinci gününde ise “Geçmişten Geleceğe Din Tasavvuru” teması işlendi. Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Veysel Özdemir’in moderatörlüğünde düzenlenen panele, Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş, Elazığ Valisi Numan Hatipoğlu, Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, eski Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın, eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Süleyman Ateş ve eski Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Fikret Karaman ve birçok protokol üyesi ile vatandaşlar katıldı.

    Panelistler, dinin toplumsal etkisi ve gelecekteki rolüne dair önemli değerlendirmelerde bulundu
    Kongrenin Türkiye Yüzyılı için önemli olduğuna dikkat çeken Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, “Kamu ve sivil toplum iş birliğinin en güzel modellerinden biri.

    Birlikte iş yapmak, birlikte bir arayış içerisinde olmak ve birlikte bir gelecek tasavvuru içerisinde olmak, bu faaliyeti icra edebilmek, böyle güzide bir ekip çalışmasının ortaya koyacağı hayırlı sonuçlarla birlikte hayırlı amaca ulaşacaktır. O sebeple de buraya ayrıca bir değer atfettiğimi de ifade etmek istiyorum.

    Burada yeniden aranızda bu şehrin bir evladı olarak bulunmaktan duyduğum memnuniyeti ifade ediyorum. Türkiye Yüzyılı sadece bir zaman dilimi değildir, Türkiye Yüzyılı bağımsızlık ruhumuzun ve millet olarak büyük ve güçlü Türkiye hedefi ve yaklaşımları içerisinde umuda doğru yaptığımız yolculuğumuzun adıdır.

    Türkiye Yüzyılı, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, onun büyük katkılarıyla ve başlattığı projeler ile birlikte yerli ve milli sanayi ve hamleleri, savunma sanayileri teknolojileri, bilim, teknik ve teknolojik yöntemlerin artırılması ve bu kazanımlarla birlikte dünyanın her tarafına uzattığımız barış ve dostluk eli ile birlikte bir medeniyet tahkim hamlesi ve mücadelesi ve aynı zamanda da ortak değerlerimizi daha fazla güçlendirmek, insanlık adına daha fazla doğru mesajların verilmesi adına umuda başlayan bir yolculuğun adıdır.

    Biz bugün burada Elazığ için gelecek tasavvurunu uluslararası bir kongre ile konuşurken buna ev sahipliği yaparken maalesef dünyanın birçok yerinde, bölgemiz başta olmak üzere bölge giderek dünyanın geneli İsrail gibi terörist varlıklarla birlikte bir cehenneme doğru sürükleniyor. Bir ateş çemberinin içerisinde sürüklenip gidiyoruz.

    Şunu ifade etmem ve paylaşmam gerekir ki, hiçbir gelecek tasavvurunun oluşturduğu vizyon, barıştan, adaletten, erdemden, cesaretten, liyakatten bağımsız soykırımı, zulmü, işgali, haksızlığı ve kan dökmeyi içinde barındırmaz” dedi.
    Elazığ’ın iyi bir noktada olduğunu ve daha ileriye taşınması için çalışmalara devam edeceklerini ifade eden İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş, “Şehrimizin aldığı kamu yatırımı itibariyle çok çok daha iyi bir noktada olduğumuzu ben şahsen ifade etmek istiyorum ve buna inanıyorum. Özellikle eğitim altyapımız, sağlık altyapımız, ulaşım altyapımız, kentleşmemiz.

    Hele hele 2020 ve 2023’te yaşadığımız depremlerden sonra şehir yağı stokumuzun çok hızlıca yenilenmesiyle birlikte belki de Türkiye’nin en dirençli şehri noktasına gelmiş bulunuyoruz. Bu noktada şehrimizin çok çok daha iyi bir konumda olduğunu ben ifade etmek istiyorum. Şüphesiz bunu yeterli göremeyeceğiz.

    Daha iyisi için el birliğiyle mücadeleye devam edeceğiz. Bu noktada biz Elazığlılar olarak cumhurbaşkanımıza şehrimize kazandırdığı sayısız yatırımlar için hele hele depremlerden sonra şehrimizi sahiplenmeleri ve şehrimizin tekrardan imarı noktasında verdikleri destekten dolayı bütün Elazığlılar olarak büyük bir teşekkür borcumuzun olduğunu özellikle ifade etmek istiyorum ve bir Elazığlı olarak kendisine şükranlarımı arz ediyorum bu vesileyle” diye konuştu.

    Türkiye’nin bölge için önemli ve stratejik bir konumda olduğunu belirten Elazığ Valisi Numan Hatipoğlu, “Dünyanın en önemli kriz bölgeleri Orta Doğu, Balkanlar, Kafkaslar. Bu kriz bölgelerinin tam ortasında bir barış ve istikrar adası. Geçmişiyle birlikte bu kriz bölgelerinde uzun süreli barışın yaşandığı tek nizamın kurulduğu bir medeniyetiz.

    Bugün geldiğimiz noktada yine bu kriz merkezlerinin tamamının yine aynı zamanda Türkiye’nin soluğuna ihtiyacının olduğunu bir kez daha görüyoruz. Orta Doğu ateş çemberine dönmüş durumda. Sadece Orta Doğu değil İslam dünyasının neredeyse tamamı cehalet de dahil olmak üzere kanla yoğruluyor. Bunda dış faktörler olduğu kadar veya dışarıdan dış mihraklar diyoruz. Ama zannediyorum oturup üzerinde özeleştiri yapmamız gereken çok önemli hususlar var” şeklinde konuştu.

    Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğlu ise, “Türkiye Yüzyılı’nda mührünü vuran şehirler arasında yerimizi şehir olarak alacağız. Elazığ’ın geleceğine dair sunacağınız değerli katkılardan dolayı her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Düşünce ve bilim şöleni niteliğindeki kongremizin şehrimiz adına ilham verici olmasını temenni ediyorum. Bir kez daha katılımınızdan dolayı ve katkılarınızdan dolayı her birinize şükranlarımızı sunuyor, her birinize ayrı ayrı saygı ve muhabbetlerimizi sunuyorum” dedi.

  • Organları 4 kişiye hayat oldu

    Organları 4 kişiye hayat oldu

    Bingöl’de yaklaşık 10 gün önce geçirdiği trafik kazasında ağır yaralanan vatandaşın beyin ölümü gerçekleşti. Vatandaşın bağışlanan organları 4 kişiye hayat oldu.
    Bingöl’de 6 Kasım’da trafik kazası geçiren S.T.’nin beyin ölümü 10 Kasım’da gerçekleşti. 23 yaşındaki S.T.’nin organları ailesi tarafından bağışlandı. S.T.’nin 2 böbreği, karaciğeri ve akciğeri Sağlık Bakanlığından gelen ekiplerce alınarak nakil bekleyen hastalara ulaştırıldı.
    Konuya ilişkin sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yapan Bingöl Valisi Ahmet Hamdi Usta, “6 Kasım 2024 tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle yoğun bakıma alınan fakat 10 Kasım’da beyin ölümü gerçekleşen 23 yaşındaki hastamız S.T.’nin organları ailesi tarafından bağışlandı.

    2 böbreği, karaciğeri ve akciğeri Sağlık Bakanlığından gelen ekip tarafından alınarak ihtiyaçlı hastalara ulaştırıldı. S. T. bağışlanan organlarıyla birlikte 4 hastaya umut olmuş onlarla birlikte yaşamaya devam edecektir. S.T.’ye Allah’tan rahmet diliyorum. Bu yüce gönüllü davranışı yapan sevgili ailesini de yürekten kutluyorum” dedi.

  • Afet farkındalık eğitimi

    Afet farkındalık eğitimi

    Samsun Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) tarafından 1 Ocak-15 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilen 545 farklı eğitimde toplam 341 bin 920 vatandaşa afet farkındalık eğitimi verildi.

    İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü, 1-15 Kasım 2024 tarihleri arasında AFAD eğitmenleri tarafından kurumun eğitim parkurları, eğitim salonları ve ziyaret edilen kurum ve kuruluşlar ile okulların toplantı ve eğitim salonlarında afet farkındalık eğitimi, depremde arama ve kurtarma eğitimi, destek AFAD gönüllüsü eğitimleri (hafif arama ve kurtarma eğitimi, psikososyal destek ve insani yardım eğitimi, yangın eğitimi ve ilkyardım eğitimi), tahliye uygulaması ve toplanma alanı eğitimleri başta olmak üzere afet farkındalığı konularında eğitimler gerçekleştirildi.

    Bu kapsamda 1-15 Kasım tarihleri arasında kurumun eğitim parkurları, kamu kurum ve kuruluşları, özel sektör kuruluşları, okullar ve üniversitelerde gerçekleştirilen 14 farklı eğitimde toplam 1905 vatandaşa eğitim verildi. Ayrıca 1 Ocak-15 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilen 545 farklı eğitimde toplam 341 bin 920 vatandaşa afet farkındalık eğitimi verildi.

  • 150 bin TL’ye süslenen develer

    150 bin TL’ye süslenen develer

    Kış aylarının vazgeçilmezlerinden olan deve güreşleri sezonu ile birlikte piyasa değeri 1 milyon TL’yi bulan pehlivan develer de gelin gibi süslenmeye başladı. Tam takım halinde 150 bin TL’yi bulan giyimleriyle heybetleri daha da ortaya çıkan develer adeta arenaya değil podyuma çıkmak için hazırlanırken, saraçlarda da yoğunluk başladı.

    Ege Bölgesi’nin kış aylarında vazgeçilmez geleneği olan deve güreşleri sezonunun başlamasına az bir süre kala Aydın’daki saraç ustalarında yoğunluk başladı. Saraçlar, develerin hem üşümemesi hem de güzel görünmesi için çul, golon ve havut gibi süslemeleri el emeği ile hazırlarken, piyasa değeri 1 milyon TL’yi bulan pehlivan develer de kıyafetleriyle adeta arenaya değil podyuma çıkmak için hazırlanıyor.

    Aydın’ın Efeler ilçesinde üçüncü kuşak olarak saraçlık mesleğini devam ettiren 49 yaşındaki Müjdat Korak, güreş sezonu ile birlikte işlerinde de hareketlilik başladığını belirtti. Çocukluğundan beri bu işi yaptığını ifade eden Korak, artık saraç işlerinin ihtiyaçtan ziyade zevk için yapıldığını söyleyerek, “Saraçlık mesleği kelime anlamıyla hayvan üzerine deri işiyle uğraşan kişi anlamına gelir. Saraçlığın genel tanımı budur. Tabii zaman içerisinde sektör daha farklı yollara bölündü. Hayvana rağbet azaldı ama günümüzde ihtiyaçtan ziyade zevk için bu işleri yapar olduk. Daha farklı şartlarda at olsun deve olsun artık ne varsa onlarla alakalı hizmet vermeye devam ediyoruz” dedi.

    “İşimizin göze güzel görünmesinin tek sebebi görsel bir şölen olmasıdır”
    Develerin havutlanma zamanının kısa bir süreye denk gelmesi sebebiyle işlerin bir anda yoğunlaştığını ifade eden Korak, “Develerin belli bir havutlanma zamanı var. Havutlanma zamanının bir zaman içerisinde sıkışmış durumda. Çul, hatap, kolon, havut, giyim, karın altı, yazı, yular gibi bir çok eşyası var.

    Deveciler biraz geç kalıyor, geç kalmayanların da işleri geç kalanlarla beraber aynı potaya girdiği için biz sıkışıyoruz. Bizim işimizin bu kadar revaçta olması veya göze güzel görünmesinin tek sebebi görsel bir şölen olmasıdır. Devenin kendince zaten bir heybeti var. Görsel şölen insanları cezbediyor. Deve güreşleri kışın olan bir etkinlik yaz değil. Kışın olduğu için orada 4-5 saat geçirmek insanlara daha farklı geliyor herhalde. Deve güreşinin kültürü kaç yıl öncesine dayanıyor tam bilmiyorum. Eskiden belli bir kısım ihtiyaçtan katarcılık yaparlarmış yük çekerlermiş develer ile ama artık iş zevk işine döndü” dedi.

    “Devenin süslenip arenaya çıkması sahibini mutlu ediyor”
    Her devecinin devesini en güzel şekilde görmek istediğini ve bu yüzden onları en iyi şekilde süslediklerini ifade eden Korak,“Herkes devesini en güzel şekilde görmek ister. Boncuklu giyimler ve bunların yanında da normal giyimler var. Boncuklu giyimler çok pahalı. Deve bu giyimlerden bir şey anlamıyor sadece sahibi görsel olarak kendini devesinin üzerinde farklı şeyler görünce çok mutlu hissediyor.

    Nasıl arabanın boyası, döşemesi, modifiyesi falan farklı ve önemliyse araba tutkunları için, devenin de o şekilde. Devenin süslenip güzel bir şekilde arenaya çıkması sahibini çok mutlu ediyor. Biz de bununla alakalı elimizden ne geliyorsa onu yapıyoruz. Çoğu zaman elimizden gelenin fazlasını yapıyoruz. Her zaman için daha yeni geleneğimizden ayrılmadan, kültürümüzden kopmadan aynı şekilde aynı çizgide nasıl gidebilirsek onu aynı şekilde götürmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

    “Develer, havutlanma merasiminin ardından gelin gibi süslenip sahaya girer”
    Develerde kullanılan giyimlerin her birinin ayrı bir anlamı ve önemi olduğunu ifade eden saraç ustası Korak, “Devenin levhası, çok önemlidir. Çünkü o devenin kim olduğunu, nerden geldiğini gösterir. Onu o yazıya baktığın zaman görebiliyorsun. Örnek veriyorum 1980 yılından böyle bir yazıyı dahi görse deve güreşini takip eden bir deveci, o deveyi bilir, yazıdan tanır. Yani deve kimliğini üzerinde taşır. Havudunun üzerinde ‘Maşallah’ yazısı olur. Bir devenin mutlaka havanı olmalıdır.

    Üç parçadan oluşan giyimi. Devenin zömbek dediğimiz en üst yerinde Türk bayrağı olur. Belinin üstü ve onun altı. Dizlerine, paçalarına, boynuna peşine, tengahlarına kısacası her yerine bir şey takılır, süslenir. Zilgor denilen zilleri de vardır. Develer, havutlanma merasiminin ardından gelin gibi süslenip sahaya girer. Sahada tur attıktan sonra da geri çıkar, üzerindeki süslerinden bazıları alınır. Ağzı bağlanır, yeniden sahaya çıkarılır ve güreşir” dedi.

    “Tam takım giydirmek 150 bin TL’yi buluyor”
    Bir deveyi tam takım olarak giydirmenin 150 bin TL’yi bulduğunu sözlerine ekleyen Korak, “Bu malzemelerin maliyeti yaptırdığınız işe göre değişir ama ‘benim maddi durumum iyi, ben gerçekten her şeyim yeni ve tam takım olsun, havanından zillerine kadar havudundan giyimlerine kadar’ diyorsanız 150 bin TL civarında tutar. Bir eve deve girdiğinde o ailenin diğer ferdi olur. Deve sahipleri bu kadar üzerine titredikleri emek verdikleri hayvanın da çok güzel ve sağlıklı bir biçimde sahaya çıkmasını isterler. O yüzden bütün bu masraflar, telaşlar devenin çok daha güzel sahaya çıkması için yapılır” ifadelerini kullandı.

  • İbrahim Tatlıses, Ceylan’ı sildi

    İbrahim Tatlıses, Ceylan’ı sildi

    Oğlu Ahmet Tatlıses ile boşandıktan sonra da Ceylan ile görüşmeyi sürdüren İbrahim Tatlıses, eski gelinine sert çıktı. İkilinin küslük nedenleri de belli oldu.

    CEYLAN’A FENA KIZDI

    Özel hayatı ve çocuklarıyla yaşadığı sorunlarla sık sık gündeme gelen İbrahim Tatlıses, son olarak eski gelini Ceylan ile ters düştü. İddiaya göre; Ceylan’ın Mahsun Kırmızıgül ile düet yapmasına sinirlenen Tatlıses, ünlü türkücüyü hem takipten çıkardı hem de tüm sosyal medya hesaplarından engelledi.

    Son dönemde değişimiyle bambaşka biri haline gelen ve çok konuşulan Ceylan, 2000-2002 yılları arasında İbrahim Tatlıses’in büyük oğlu Ahmet Tatlıses ile evli kalmıştı.
  • Wanda’nın sevgilisinden transfer bombası

    Wanda’nın sevgilisinden transfer bombası

    Süper Lig devi Galatasaray’ın yıldızı Mauro Icardi’nin ayrılma aşamasında olduğu eşi Wanda Nara ile olan birlikteliği ile gündemden düşmeyen Arjantinli rapçi L-Gante, yine çok konuşulacak bir harekete imza attı.

    “İKNA EDECEĞİM”

    Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho’nun takımında görmek istediği Paulo Dybala’nın da yakın arkadaşı olduğunu belirten L-Gante, “Kendisiyle konuşacağım ve Fenerbahçe’ye gitmesi için ikna edeceğim” dedi.

    L-Gante, Arjantinli yıldız Paulo Dybala “Kendisiyle konuşacağım ve Fenerbahçe’ye gitmesi için ikna edeceğim” dedi. Roma ile sözleşmesi sezon sonunda bitecek olan 30 yaşındaki Dybala’yı Jose Mourinho çok istiyor.