Blog

  • Bursa Büyükşehir Meclisi’nde camilere asılan tabela tartışması

    Bursa Büyükşehir Meclisi’nde camilere asılan tabela tartışması

    Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, CHP’lilerin, “Camiler ellerinden alınıyor” sözlerine sert tepki gösterirken, “Lütfen bunu polemik konusu yapmayın” dedi. Ak Partili Orhaneli Belediye Başkanı Ali Osman Tayır ise, “Bizim temizlediğimiz camiye büyükşehir bir hafta sonra gelip yeniden temizlik yaptı ve tabela astı” dedi. Ak Partili meclis üyeleri Bozbey’e “Tabelaları kaldırsak, siz hizmette bayağı sıkıntı yaşarsınız” dedi. Bozbey ise, “Sizin hayaliniz yetişmez bizim hizmetlerimize” karşılığını verdi. Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç da camilere tabela asılmasının uygun olmadığını, tentelerdeki belediye isimlerinin de kaldırılması gerektiğini dile getirdi. Mecliste çoğunluğu elinde bulunduran Cumhur İttifakının talebiyle teklif komisyonda yeniden görüşülmek üzere geri çekildi.

    Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi’nde camilere yapılan temizliğin reklam malzemesi yapılmaması konusu damga vurdu. Başkan Bozbey, dernek başkanları ve muhtarlardan yoğun talep geldiğini, Nilüfer’de yaptıkları gibi Büyükşehir’de de tüm ibadethanelerin hijyen olması için gayret sarf ettiklerini dile getirdi.

    Büyükşehir Belediyesi’nin herkesin belediyesi olduğunu, siyasi bir yönü olmadığını anlatan Başkan Bozbey, “Cami hepimizin ibadet yeri. Büyükşehir Belediyesi camiye gidenlerin temiz hijyenik ortamda ibadet yapmasını sağlaması gerekiyor. Biz 3,5 milyondan sorumluyuz. Yaptık bundan sonra da yapacağız. İlçe belediyeleri de temizlik yapıyor. Biz yapılmayan yerlere gideceğiz. Tüm ibadethaneleri temizleyeceğiz” dedi.

    Ak Parti Grup Başkanı, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz da CHP’li üyelerin, “Camiler ellerinden alınıyor” sözlerine tepki gösterip, “Bizim camilerimizi elimizden kimse alamaz. Tüm milletin değeri . lütfen bunları polemik konusu yapmayalım. Arkadaşımızın bu meclisten özür dilememesini diliyorum. Bir problem yok. Her ilçe kendi programını yapıyor. Bunları hakikaten siyasetin meselesi yapmak doğru değil. Basit konular. Büyükşehir Belediyesi Bursa’ya dönük daha büyük projeler gerçekleştirsin. Biz komisyona geri gönderilmesini istiyoruz. İlçe belediyeleri kendi sorumluğundaki talep edilen camileri temizliyor” ifadelerini kullandı

    Ak Partili belediye başkanları da kendi sorumluluk alanlarındaki camilerin temizlik işlemlerini yaptıklarını kaydederken, Orhaneli Belediye Başkanı Ali Osman Tayır, “Biz caminin halılarını temizledik. Bir hafta sonra büyükşehir aynı yeri bir daha temizleyip tabela astı” dedi.

    Cumhur İttifakı meclis üyelerinin talebiyle mecliste görüşülen konunun düzeltilerek yeniden gönderilmesine karar verildi.

  • Bursa’da motosikletinin çekilmesine sinirlendi, polisle yumruk yumruğa kavga etti

    Bursa’da motosikletinin çekilmesine sinirlendi, polisle yumruk yumruğa kavga etti

    Bursa’nın Orhangazi ilçesinde uygulama yapan trafik polisleri, plakasız olduğu fark ettikleri bir motosikleti durdurdu. Sürücüye işlem yapılırken, yazılan idari ceza sonrası tansiyon arttı. Polis ekipleriyle tartışma yaşayan sürücü, kendisine ceza yazan memura yumrukla saldırdı. O anlar kameraya saniye saniye yansırken, araç sahibi gözaltına alındı. Motosiklet ise trafikten men edildi.

  • İnegöl Belediyesi’nden akademik çalışmalara tam destek

    İnegöl Belediyesi’nden akademik çalışmalara tam destek

    İnegöl Belediyesi’nin şehrin merkezinde hayata geçirdiği Yeni Kent Meydanı ve Yaşam Alanı içerisinde oluşturulan Nöbetçi Kitaphanede bir yeniliğe daha imza atıldı. Kitaphane içerisinde İnegöl’ü konu alan akademik çalışmaların yer aldığı “Akademik Tezler Köşesi” ve İnegöl ile Bursa’ya dair çeşitli eserlerin bulunduğu “Bursa ve İnegöl Köşesi” bölümleri oluşturuldu. Bu bölümlerin tanıtılması adına bugün beraberindeki AK Parti Bursa Milletvekili Ayhan Salman ve AK Parti İlçe Başkanı Mustafa Durmuş ile birlikte Nöbetçi Kitaphaneyi ziyaret eden Belediye Başkanı Alper Taban, yeni dönem Akademik Destek Programı çerçevesinde 750 bin lira bütçe ayrıldığını da açıkladı.

    26 bin 917 öğrenci nöbetçi kitaphanelere üye
    Kitaphanede konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Başkan Alper Taban, Nöbetçi Kitaphanelerin öğrenciler tarafından yoğun şekilde kullanıldığını da hatırlattı. Taban, “İnegöl Belediyesi Nöbetçi Kitaphanelerimizin hali hazırda toplam üye sayısı 26 bin 917. Kitaphanelerimizde bugüne kadarki toplam kullanıcı sayımız da 530 bin 508’e ulaştı. Bu merkezlerimizden verdiğimiz ödünç kitap sayısı ise 26 bin 101” dedi.

    Şehirle ilgili yayınlar, tezler ve kitaplar yer alıyor
    Yeni Kent Meydanı ve Yaşam Alanımız içerisinde bulunan Nöbetçi Kitaphanede bir İnegöl köşesi oluşturduklarını da hatırlatan Başkan Taban, şöyle devam etti: “İnegöl sahip olduğu özellikler ve değerleriyle geçmişten bu yana pek çok kitaba ilham olmuş bir şehir. Aynı zamanda farklı akademik çalışmalara da konu olmuş bir şehir. Ancak pek çok kişinin bu yayınlardan habersiz olabileceğini düşünerek, Yeni Kent Meydanı ve Yaşam Alanı içerisinde bulunan Nöbetçi Kitaphanemizde bu noktada özel bir alan oluşturduk. Akademik Tezler Köşesi ile Bursa ve İnegöl Köşesi isimli bu alanlarda, şehrimizle ilgili yayınlar ve yayınlanmış kitaplar yer alıyor. İstedik ki burada özellikle gençlerimiz şehirlerinin adı geçen edebi eserleri okusun, akademik çalışmaları incelesin, İnegöl’ü farklı bakış açılarıyla da görüp keşfedebilsin.”
    İnegöl ile ilgili hazırlanmış 130 tez kitaphanede öğrencilerin kullanımına sunuldu
    “Akademik Tezler Köşesi hakkında bilgi vermek gerekirse; İnegöl ile ilgili 1984 yılından bu yana hazırlanmış 21 doktora ve 129 yüksek lisans tezi olmak üzere toplamda 150 ayrı tez çalışması yapılmıştır. Bu çalışmalardan 130’u Gençlik Merkezi ile Yeni Kent Meydanı ve Yaşam Alanı içerisinde bulunan Kitaphanelerimizde araştırmacılara sunulmuştur. 20 çalışma YÖK’te yayına kapalı olduğundan basım yapılamadı. Ben öncelikle şehrimizle ilgili çalışma yapan eser sahiplerini kutluyorum. Bunlar çok kıymetli. 130 çalışmayı farklı bölümler ve eğitim alanlarında 23 başlık altında topladık. Bunlar; Coğrafya, işletme, fen bilimleri, biyoloji, uluslararası ticaret, eğitim bilimleri, çocuk gelişimi, kamu yönetimi, sosyal bilimler, mimarlık, felsefe ve din bilimi, sanat tarihi, Türk müziği, jeoloji, psikoloji, sağlık bilimleri, el sanatları, grafik sanatları, lojistik, şehir ve bölge planlama, halk dansları, dil alanı ve gastronomi.”

    İnegöl ile ilgili tüm kitaplar bu bölümde
    “Oluşturduğumuz kitaplığın bir bölümü bu tezlerimize, bir bölümü İnegöl konulu ve İnegöllü yazarların eserlerine, bir bölümü de Bursa kitapları olarak şekillendirilmiştir. Bursa ve İnegöl kitap köşemizde şehrimizle ilgili yazılmış eserler var. İçerisinde edebi eserlerden anı kitaplarına, biyografilerden tarih eserlerine çeşitli kitaplar bulunuyor. Bu köşemizde 14’ü süreli yayın olmak üzere 50 farklı kitap, toplam 122 eser yer alıyor. Bursa kitaplarının oluş nedeni, bu kaynakların bazılarında İnegöl’ün işlenmiş olması ve bir şekilde araştırmalarda karşılaştırma unsuru kaynakların yer almasının tamamlayıcı olmasıdır.”

    2021 yılından bu yana 9 tez tamamlandı
    “Bir yandan önceki yıllarda hazırlanmış akademik çalışmaları burada sergilerken, bir yandan da yeni çalışmalar için de teşvik edici olmaya gayret ediyoruz. Geçen dönem olduğu gibi bu dönem de bir akademik destek çalışmamız olacak. İnegöl Belediyesi olarak 2021 yılında başlattığımız Akademik Destek projemizin yeni dönem duyurusunu da burada yapmak istedik. Öğrenci kardeşlerimiz hangi üniversitede olursa olsun konu başlığı İnegöl olmak kaydıyla, kendi branşına göre şehrimize dair araştırma yapsın. Burada akademik çalışma yapan öğrencilerimize çeşitli destekler vererek şehrimizle ilgili çalışma yapmaya teşvik edelim istedik. Elde edilen sonuç ve yapılan çalışma üzerinden de şehir olarak kazanımlar elde edelim. Bunu 2021 yılından bu yana başarıyla uyguladık. Devamının da gelmesini istiyoruz. İnegöl Belediyesi Akademik Destek Projesi çerçevesinde, 2021 Nisan ayından 2022 Nisan ayına kadar 18 başvuru alınmış, bunlardan 9 tanesi Jüri tarafından onaylanarak desteklenmiştir. Bugüne kadar 9 tez, makale ve bitirme ödevi tamamlamış, diğer başvurularda süreç devam etmektedir.”

    Yeni dönem akademik destek başvuruları başladı
    “Yeni dönem akademik destek başvurularıyla ilgili de Türkiye’deki yükseköğretim kurumlarında eğitimleri devam eden, enstitülere kayıtlı olan, tez önerisi Enstitü Müdürlüğü Yönetim Kurulu tarafından kabul edilmiş, lisansüstü öğrencilerine bilimsel çalışmalarında destek vermek amacıyla hazırlanmıştır. Başvurularda herhangi bir alan kısıtlaması bulunmamaktadır. Akademik destek programı 1 yıl süreyle, 15 Kasım 2024-14 Kasım 2025 tarihlerinde başvuruya açık olacaktır.”

    50 öğrenciye 750 bin lira destek için bütçe oluşturuldu
    “İnegöl Belediyesi Akademik Destek Çağrısı; 25 adet Yüksek lisans tez çalışması ve 25 adet Doktora tez çalışmasını kapsamaktadır. Toplamda 50 çalışmaya destek vereceğiz. Akademik destek programı çerçevesinde başvurusu onaylanan kişilere maddi ve maddi olmayan çeşitli destekler sağlanacaktır. Maddi destekler; Yüksek lisans tez çalışmaları için 10 bin lira, Doktora çalışmaları için 20 bin lira destek verilecektir. Maddi olmayan destekler; Konaklama desteği, İnegöl içi ulaşım desteği, İnegöl içi rehber desteği, İnegöl’e ait talep edilen düzeyde ve içerikte veri ve bilgi paylaşımı desteği. Toplamda 250 bin lira yüksek lisans tezi ve 500 bin lira doktora tezi olmak üzere akademik destekler için 750 bin lira bütçe oluşturmuş olduk. Maddi destek miktarlarının yüzde 50’si bilimsel çalışmaların devam ettiği dönemde, yüzde 50’si ise çalışmaların tamamlanıp bağlı olunan Enstitü Müdürlüğünce kabul edilmesinin ardından ödenecektir. Akademik destek süresi; yüksek lisans çalışmaları için 18 ay, doktora çalışmaları için ise 30 ayda tamamlanması gerekmektedir.”

  • Yaylacık Kurtuluş Müzesi Nilüfer’e ödül getirdi

    Yaylacık Kurtuluş Müzesi Nilüfer’e ödül getirdi

    Tarihi Kentler Birliği’nin 23’üncüsünü düzenlediği Tarihi ve Kültürel Mirası Koruma Proje ve Uygulamalarını Özendirme Yarışması’nın sonuçları açıklandı. 30 üye belediyenin toplam 61 projeyle katıldığı yarışmada Nilüfer Belediyesi, “Yaylacık Kurtuluş Müzesi” çalışmasıyla proje ödülüne layık görüldü.
    Kültürel mirasın korunarak gelecek nesillere aktarılması hedeflenen proje kapsamında Yaylacık Mahallesi’nde bulunan, korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilli eski karakolhane binası onarılıp, müzeye dönüştürülecek.

    19. yüzyıl sonlarında inşa edildiği düşünülen yapı, restorasyon projesi sayesinde özgün tasarımını da korumuş olacak. Müze olarak faaliyete geçecek yapı ile bölgenin bilinirliğinin artması ve gelecek turistlerin bölge halkının kalkınmasına katkı sağlaması bekleniyor. Aynı zamanda yapının geniş bahçesi de Yaylacıklılar’ın buluşma noktası olacak.
    “Yaylacık Kurtuluş Müzesi” proje uygulamasının 2025 yılında tamamlanması planlanıyor. 22-23-24 Kasım tarihlerinde Muğla’da yapılacak törende ödüller sahiplerini bulacak.

  • Safra yolları kanal darlığına çözüm

    Safra yolları kanal darlığına çözüm

    Doç. Dr. Ferit Çelik, İEÜ Medical Point Hastanesinde yapılan ‘Peroral Kolanjioskopi’ işlemi hakkında bilgi verdi. Çelik, bu işlemin İzmir’de bir özel hastanede ilk kez yapıldığını vurguladı.

    Safra yolları ve pankreas kanalının direkt görüntülenmesine imkan sağlayan ileri endoskopik bir girişim olan Peroral Kolanjioskopi işlemi, biyopsi alınarak doğru tanı konulması açısından büyük önem taşıyor. Pankreas kanalı ve safra yollarında darlık şikayetiyle İEÜ Medical Point Hastanesine başvuran Ayşe Nizamoğlu da bu işlemle şifa buldu.

    İşlemi yapan İEÜ Medical Point Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Ferit Çelik, “Hastamız pankreas bezi enfeksiyonuyla geldi. Daha önceden yapılan tetkiklerinde kronik pankreatit tanısı vardı. Üzerine akut pankreatit hadisesi gelişmişti. MR’larında safra yollarında 2 bölgede düzensizlik ve darlık rapor edilmişti.

    Öncelikle pankreas bezindeki enfeksiyonun yatışmasını bekledik. Ardından kronik pankreatit olduğu için pankreas kanalı ve safra yollarına yönelik ERCP ve Perolal Kolanjioskopi işlemi yaptık. ERCP işlemiyle önce pankreas kanalına girip tortuları ve taşları temizledik. Sonrasında pankreas kanalına bir stent takarak buradaki salgıların rahat akmasını sağladık. Kronik pankreatitte kanalda düzensizlikler olur, hastada ağrılar olur ve pankreatit ataklar olabilir. Bunu engellemek için de kanalı düzleştirmeye çalışıp stent yerleştirdik” dedi.

    “Peroral Kolanjioskopi işlemi yapılan ilk özel hastane olduk”
    Medical Point Hastanesi olarak Peroral Kolanjioskopi işleminin ilk kez uygulayan özel hastane olduklarına vurgu yapan Çelik, “ERCP ile safra yollarına girdik. Ardından ucunda kamera olan Perolal Kolanjioskopi aletiyle safra yollarına girip darlık bölgelerini değerlendirdik. İyi huylu daralmalara benziyordu.

    Biyopsi aldık ve patoloji sonucunu bekliyoruz. Hastamızın kronik pankreatitle ilgili tedavi basamağını gerçekleştirirken diğer yandan da safra yolu darlıklarına yönelik tanısını koymaya yardımcı olduk. Bu işlem ülkemizde sınırlı sayıda sağlık kuruluşunda yapılıyor. İzmir’de de Peroral Kolanjioskopi işlemi yapılan ilk özel hastane olduk” ifadelerini kullandı.

    Sağlığına kavuştuğunu için çok mutlu olduğunu belirten Ayşe Nizamoğlu, “2007 yılında kemoterapi ve radyoterapiler alınca safra yollarında sorunlar çıkmaya başladı. Kanallarda daralma oldu. Kanalların açılması için iki kez ameliyat oldum. Bu sefer de pankreas kanalların daralmaya başladı. Yılda bir kere değişmek kaydıyla kanala stent takılıyor. Peroral Kolanjioskopi işlemiyle daralan kanallarım açıldı ve sağlığıma kavuştum” diye konuştu.

  • 42 yıllık mesleğine feda etti

    42 yıllık mesleğine feda etti

    Aşıklar Diyarı olarak bilinen Sivas’ta tek, Türkiye’de ise sayılı ud ustalarından olan Mustafa Karaoğlu, parmak uçlarını çok sevdiği mesleğine feda etti.
    Türkiye’nin gönül coğrafyasının en özel şehirlerinden biri olan ve âşıklar diyarı olarak anılan Sivas, halk müziğinde yaktığı türküleriyle, yetiştirdiği âşıklarıyla biliniyor. Bu kadim şehirde, 42 senedir ud sanatını yaşatmaya çalışan 66 yaşındaki Mustafa Karaoğlu, Sivas’ın tek ud ustası olarak küçük yaşlardan itibaren kendini bu sanata adadı.

    Ancak bu uzun yılların bir bedeli oldu Karaoğlu parmaklarındaki tırnaklarını bu uğurda kaybetti. Kendisi için çalmaktansa yapmanın sevgisinin çok daha ağır bastığını vurgulayan Karaoğlu, “Bir dönem ud çalıyordum. Tırnaklarımda hasar oluşunca daha da çalmak için elime almadım. Neredeyse 11 yıldır hiç çalmıyorum” ifadelerine yer verdi.

    “Çalmaktansa yapmanın sevgisi çok daha ayrı”
    Küçük yaşta başladığı ud yapımını 42 yıldır aralıksız sürdüren 66 yaşındaki Mustafa Karaoğlu, “Ben burada ud yapıyorum, keman tamir ediyorum. Çok küçük yaşta başladım. Babam marangozdu. Orada bazılarını görüp esinlendim. Karayollarında çalışıyordum ama dükkânımı hiç kapatmadım. Emekli olduktan sonra da kendimi dükkânıma adadım.

    42 yıldır ud yapıyorum. Orglarda hazır ses çalsa da biz onları kullanmayız. Biz atalarımızdan gördüğümüz sazlarımızla uğraşıyoruz. Org dijital bir alet. Ruhu yok. Bir dönem ud çalıyordum. Tırnaklarımda hasar oluşunca daha da çalmak için elime almadım. Neredeyse 11 yıldır hiç çalmıyorum. Zaten profesyonel anlamda çalmıyordum.

    Benim için çalmaktansa yapmanın sevgisi çok daha ayrı. Ben bu işe başladım başlayalı vatandaşın ilgisi oldu. Bu ilgi halen de devam ediyor. İyi bir udun yapımı 20 gün sürer. Yapımında çeşitli birçok ağaç kullanılır. Göğüs kapağına olmazsa olmaz ladin kullanıyoruz. Sırtı gül ağacıdır. Ceviz, kiraz, venge gibi birçok çeşidi kullanıyoruz” dedi.

    “Her gün gele gele buranın çırağı oldum”
    Şimdilik çok şey yapamasa da ustasının yanından ayrılmadığını söyleyen lise son sınıf öğrencisi Yusuf Aykanat, “Klasik Türk müziği ile ilgileniyorum. Ud çalmaya gayret ediyorum. Dükkânda şimdilik çok şey yapamasam da ustamdan öğreniyorum. Ben babamın teşvikleriyle bağlama çalmaya başlamıştım.

    Zaten onun öncesinde bir piyano eğitimim ve nota bilgim vardı. Nota bilgimi ilerletirken bağlama çalmaya başladım. Türk müziğine öyle bir girişim oldu. Üniversitede Türk müziği yapan yerel korolar vardı. O korolara gittiğim zaman udu gördüm. Çok hoşuma gitmeye başladı. Ud almak için saz evlerini dolaşmaya başladım. Buraya geldim, ustamla tanıştığımda bileğime baktı dedi ki ‘sen güzel ud çalarsın, hep gel’ dedi. Ben de her gün gele gele buranın çırağı oldum” şeklinde konuştu.

  • Kolesterol ve şeker başlangıcını koşarak yendi

    Kolesterol ve şeker başlangıcını koşarak yendi

    Konya’da 106 kilo olan, hipertansiyon, kolesterol ve şeker başlangıcı rahatsızlığından dolayı vücudunun rahatlaması için öneri üzerine spora başlayan 78 yaşındaki inşaat mühendisi Yaşar Dadak, başladığı koşuyla hem rahatsızlıklarından kurtuldu, hem de girdiği koşu yarışmalarında 75 yaş grubunda şampiyonluk kazandı.

    Konya’da yaşayan inşaat mühendisi 78 yaşındaki Yaşar Dadak, 2014 yılında 106 kilo ağırlığa ulaşırken, hipertansiyon, kolesterol ve şeker başlangıcı olduğu belirlendi. Yaşar Dadak’ın doktoru, ilaçların raporlu olacağını ve ömür boyu kullanması gerekebileceğini söylerken, spor yaparak vücudunun rahatlayabileceği önerisinde bulundu. Dadak, bunun üzerine spor yapmaya başladı. Sonrasında davet üzerine katıldığı koşu yarışmasını birinci olarak tamamlayan Dadak yarışmalara katılmaya devam ederek irdiği koşu yarışmalarında 75 yaş grubunda Balkan Şampiyonluğuna kadar uzandı.

    “Sporla şu anda geldiğim seviyede hiçbir şekilde ilaç kullanmıyorum”
    10 yıl önce dikkat etmediği kilolarla beraber bazı rahatsızlıkların da ortaya çıktığını anlatan 78 yaşındaki Yaşar Dadak, “Kendimize çok fazla bakmadığımızdan, dikkat etmediğimizden, yediğimiz, içtiğimiz belli olmadığından bilhassa akşam yemeklerini geç, zamansız yediğimizden dolayı abur cubur 106 kiloluk bir insan düşünün, sene 2013 – 2014 yıllarında 106 kilo ağırlığında bir insandım. Öyle bir rahatsızım ki bir kat arası çıkarken iki kere dinlenmek durumundayım.

    Doktora gittik bana ‘senin hipertansiyon, kolesterol raporlu duruma gelmiş, bundan sonra bu ilaçlarla arkadaş olacaksın. Ömrünün sonuna kadar da kullanacaksın’ cevabını aldım. Beni gerçekten çok üzdü, etkiledi. İnsanın bir yere bağlı olması, bu yiyecek içecek de olabilir, ilaç da olabilir bağımlı olması çok rahatsız eder. O sırada böyle bir arayış içerisindeyken çok sevdiğim arkadaşlarımdan biri dedi ki, ‘Yaşar amca bir teknik var tıp dilinde, Konya’da öbölek dediğimiz bir şey asalak olarak ağaçlardan yetişen bitki, onun çayıyla kayınvalidem çayını içti, biraz da spor yaptı. Şu anda sağlıklı’ dedi. Doktorum da ‘artık rapor durumuna gelmişsin, sen kullanacaksın ilaçları ama sporla rahatlarsın, geçmeyebilir dedi.

    Ben de yürümeye karar verdim ama beceremiyordum, sonra başladım. Postacı yürüyüşü gibi ama ritmini beceremediğim için koşmaya başlıyordum. Bunu yaparken sağımdan solumdan da ‘kocaman adam ne koşar’ diye utancımdan, baktım olmayacak, geceleri, sabah namazından önce çıkmaya başladım ve bunu uzun müddet devam ettirdim. Uzun bir süre sonra ilacıma devam ederken o sırada ökse otuna da başladım. Hatta bu otla beraber ilacı aldığımda bir gün beni sarstı. Eczaneye gittim ‘sen ne yaptın, tansiyonun düşmüş’ dediler. Bir şey demedim ama ben anladım, daha sonra yavaş yavaş ilacı azalttım. Sporla şu anda geldiğim seviye ise hiçbir şekilde ilaç kullanmıyorum” şeklinde konuştu.

    “Katıldığım 300’e yakın yarışta hemen hemen yüzde 90’ı şampiyonlukla biten yarışlarım var”
    Azimle devam ettiği sporda Balkan sıralamasında birinciliği hak eden Dadak, “Koşuya devam ederken Kocaeli’de bir yarışma varmış sağ olsun dönemin belediye başkanı da yakın dostumdu, onun da davetiyle koşuda yer aldım. Sonra koşu başladı ve birinci olmuşum, bilmiyordum. Dedim ki ‘yanlış oldu herhalde’ sonra bana ‘birinci oldun sen’ dediklerinde şaşırdım.

    Ama bendeki bu gelen tutku, hırs sadece o hastalık süresi öncesi yani ilaçla spora başlamadan önceki süreçte 4 yıl gibi bir zaman ben yatakta sırtımda iki yastık, ayaklarım uzun vaziyette yatarken, kafamı uzattığım zaman beynime yapan kan basıncıyla hemen uyanıyordum, rahatsız oluyordum. Bunların hepsini attım şu anda hiçbir rahatsızlığım yok. Hiçbir şekilde de kilo verirken şunu yemeyeyim, şunu az yiyeyim diye bir şey demedim, sporla kilomu verdim, sporla bu seviyeyi yakaladım.

    Şu ana kadar 300’e yakın yarışlarda aldığım hemen hemen yüzde 90’ı şampiyonlukla biten yarışlarım var. En son Karadağ’dan geldim bundan 1 ay önce. 4 yarıştan 4’ünde kürsü yaptım. İkisini de Balkan rekoru olarak getirdim. Ama kazanmış olduğum en büyük şey şükürler olsun şu anda hiç kimseye ihtiyacım olmadan o merdivenleri üçer üçer dinlenerek çıkarken şimdi üçer basamakla zıplayarak çıkabiliyorum” diye konuştu.

  • Kağıthane’de alışveriş günleri başladı

    Kağıthane’de alışveriş günleri başladı

    Kağıthane Belediyesi tarafından Hasbahçe’de alışveriş günleri çadırı açıldı. Vatandaşlar alışveriş çadırına yoğun ilgi gösterirken, etkinlikle ilgili Kağıthane Belediye Başkanı Mevlüt Öztekin, “10 gün boyunca sürecek etkinliğimize tüm İstanbulluları davet ediyorum” dedi.
    Kağıthane Belediyesi tarafından Hasbahçe’de alışveriş günleri çadırı açıldı. Hazırlanan alışveriş çadırında Türkiye’nin giyim konusundaki önde gelen markaları uygun fiyatlarla satışa sunuldu.

    Vatandaşların kaliteli ürünlere daha erişilebilir fiyatlarla ulaşmasını sağlamak amacıyla düzenlenen alışveriş günleri, etkinlik boyunca farklı yaş ve zevklere hitap eden geniş bir ürün yelpazesi sunacak. 24 Kasım tarihine kadar devam edecek olan etkinlikte, ziyaretçiler keyifli bir alışveriş deneyimi yaşayacak. Alışveriş günlerinin açılışına Kağıthane Belediye Başkanı Mevlüt Öztekin ve vatandaşlar katıldı. Başkan Öztekin alanı gezip tek tek ürünleri inceledi.

    “10 gün boyunca sürecek etkinlik”
    Kağıthane Belediye Başkanı Mevlüt Öztekin, “Kağıthane Belediyesi olarak alışveriş günlerimiz hayırlı olsun. Esnaflarımızı gezdik. Yüzde 70 indirimleri görmüş olduk. İstanbulluların buraya geldiğinde kendi ihtiyaçları doğrultusunda tekstil ürünlerini uygun fiyata alacaklarını görüyoruz. 10 gün boyunca sürecek etkinliğimize tüm İstanbulluları davet ediyorum. Kağıthane indirim günleri, Kağıthane alışveriş günleri birlikte de ilçemize hayırlı olsun diyorum” dedi.

    “Fiyatlar inanılmaz”
    Alışveriş yapan Özge Işık Yeşilırmak “Aracımla geldim. Otopark sıkıntısın olmaması harika. Fiyatlar inanılmaz, eşyaları arabaya bıraktım. Çocuğuma aldım. 500 liraya mont var. 150 lira çocuğuma pijama takımı aldım” ifadelerini kullandı.

  • Ölüme teğet geçmek değil

    Ölüme teğet geçmek değil

    Samsun’un Atakum ilçesinde birçok kamu kurumunun bulunduğu yere ulaşmak isteyen vatandaşlar, yaya geçidinin uzaklığı ve üst geçidin bulunmaması nedeniyle Samsun-Sinop karayolundan tehlikeli bir şekilde geçmek zorunda kalıyor. Hayatlarını riske atan vatandaşlar, üst geçit yapılmasını talep ediyor.

    Atakum ilçesi Denizevleri Mahallesi Atatürk Bulvarı deniz tarafında Samsun Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı (YİKOB), Sosyal Güvenlik Kurumu(SGK) İl Müdürlüğü, Samsun Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi(SASKİ) Genel Müdürlüğü, Samsun İl Emniyet Müdürlüğü ve Bilim Samsun gibi kamu kurumları ile golf sahası bulunuyor.

    Tramvay, otobüs veya dolmuşlarla bu kurumlara gelen çalışanlar veya vatandaşlar, yolun karşısına geçmek için ecel terleri döküyor. Vatandaşlar, Güzel Sanatlar Fakültesi’nden Alaçam Caddesi’ne kadar yaklaşık 1 km’lik bölgede üst geçit, trafik lambası veya yaya geçidi olmaması nedeniyle karayolundan geçerek hayatlarını riske atıyorlar. Karayolları ışıklarında bulunan yaya geçidinin kurumlara uzak kaldığını belirten vatandaşlar, buradan geçilse bile güzergahtaki diğer yolların da yayalar için bazı riskler taşıdığını söyledi.

    “Karşıya geçmek için 10 dakika bekledim”
    10 dakikalık bir mücadelenin ardından tehlikeli bir şekilde karayolundan karşıya geçmek zorunda kalan Nuray Yılmaz, “Karşıdan karşıya çok zor geçtim. Üst geçit olsa bu kadar zorlanmazdım. Biz vatandaşlar için burada üst geçit olması elzem. Karşıya geçmek için 10 dakika bekledim. Ben SGK’ya gelmiştim. Buradaki kurumlara giderken karşıdan karşıya geçmekte zorlanıyoruz. Gelirken yoldan geçmeyi başardık ama dönerken de geçmek için mücadele edeceğiz” dedi.

    “Buraya üst geçit kesinlikle şart”
    En yakın yaya geçidinin kullanılmasının imkansız olduğunu ifade eden Ahmet Çubuk, “Burası kurumların tam geçiş noktası ancak insanlar yaya geçidi uzak olduğundan yürümeye eriniyor. Burada bir üst geçit yapılması şart. Üst geçit yapılmasının iyi olacağını düşünüyorum. Buraya en yakın yaya geçidine gitmek bayağı bir vakit alıyor. Bir de en yakın yaya geçidine ulaşmak için bile birçok yolun kesişiminden geçmeniz, zikzak çizmeniz gerekiyor. O nedenle üst geçit kesinlikle şart” diye konuştu.

    “Burası çok tehlikeli”
    Tehlikeli bir şekilde yolun karşısına geçen Hüseyin Güven ise “Burası çok tehlikeli. Çok sayıda kurumun olduğu bu bölgede bir üst geçit olmalı. Ben emekli dilekçesi vermek için geldim. Yoldan geçerken çok dikkat ederek geçtim. Yetkililerden üst geçit talep ediyoruz” şeklinde konuştu.
    Birçok kazanın yaşandığı, her dakika da kazaya davet çıkartılan yolda vatandaşlar yetkililerden üst geçit talep ediyor.

  • Tarihi Yenişehir Çarşı Hamamı açıldı

    Tarihi Yenişehir Çarşı Hamamı açıldı

    Osmanlı’nın ilk başkenti olan Yenişehir’de bir eksiklik daha son buldu. Bursa’nın Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel’in talimatıyla tarihi ve kültürel mirasın en önemli sembollerinden biri olan Tarihi Yenişehir Çarşı Hamamı bugün, coşkulu bir törenle hizmete açıldı. Açılış törenine, Başkan Ercan Özel’in yanı sıra, İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, Yenişehir İlçe Kaymakamı Hulusi Doğan, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Aydın Saldız, İYİ Parti Bursa İl Başkanı İsmail Kaya, İlçe Garnizon Komutanı Albay İbrahim Feyzi Büğdüz, siyasi partilerin ilçe başkanları ve temsilcileri ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, muhtarlar ve çok sayıda Yenişehirli vatandaş katıldı.

    “Tarihi sorumluluğumuzu biliyoruz”

    Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel, açılış konuşmasına “Bugün, burada bizim için, ilçemiz için, tarihimiz için çok önemli bir açılışı gerçekleştirmek için toplandık. Hepiniz, bu tarihi güne hoş geldiniz” diyerek başladı. Yenişehir’in Osmanlı’nın yerleşik hayata geçtiği ilk şehir ve ilk başkenti olduğuna dikkat çeken Başkan Ercan Özel, “Bu şehirde yönetici olmak, aynı zamanda tarihi bir sorumluluk taşıyor. İşte biz bu sorumluluğu taşıyarak, hareket ediyor, adımlarımızı ona göre atıyoruz. Bugün burada Tarihi Yenişehir Çarşı Hamamı’nı açıyor olmamız, işte bu sorumluluğun bir sonucudur” dedi.

    Başkan Özel, 7 ayda yaptıklarını anlattı

    Göreve geldiği günden bugüne kadar yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Başkan Ercan Özel, “Yenişehir’e şeffaf bir belediyecilik anlayışını getirdik. Yenişehir Belediye Meclisi artık sosyal medya hesaplarımızdan canlı olarak yayınlanıyor. Tüm Yenişehir halkı böylelikle Yenişehir Belediye Meclisi’nde neler yaşandığı anbean izleyebiliyor. Yenişehir’de ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza 300 Gram YESAŞ Ekmeği sadece 1 TL’den satılıyor. Hayvan Pazarı’na ruhsat aldık ve hayvancılık kenti Yenişehir’de Hayvan Pazarı’nın kapanmasını engelledik. Yenilenen mezbaha ile hijyenik ortamda hayvan kesimi yapılmaya başlandı. Parklarımıza güvenlik kameralarını takarak, hem çocuklarımızın daha güvenli bir şekilde parklarda oynamasını sağladık hem de ailelere güven verdik. Ruhsatsız ve kanunlara aykırı olarak çalıştırılan Suriyelilerin dükkanlarını kapatarak, ilçe esnafımızın rekabet gücünün kırılmasını engelledik. Yenişehir Belediyespor Voleybol Takımımızı kurarak TVF 2.Lig’de mücadele eder hale getirdik. 40 yıl sonra Tarihi Yenişehir Panayırı’nı tekrar ilçemize getirdik. Belediyemizdeki geçici işçilerin tam zamanlı çalışmasının önünü açtık. Sivil bir kent konseyinin kurulmasını sağladık” diye konuştu.

    “Söz vermiştik, gerçekleştirdik”

    Bugüne kadar yapılan sayısız hizmetin sadece birkaçını sayabildiğine vurgu yapan Başkan Ercan Özel, Yenişehir’e sevgiyle hizmet etmeye devam edeceklerini ifade etti. Uzun yıllardır, Yenişehir’de hamamın işletilmediğine değinen Başkan Ercan Özel, “Bizler, bu tarihi ilçeye gelen misafirlerimize ne yazık ki, ‘Yenişehir’de hamam yok’ demek zorunda kalıyorduk. Bugün bu sözü söylemeyeceğimiz ilk gün. Çünkü, bizler söz vermiştik. ‘Yenişehir’e hamam kültürünü tekrar kazandıracağız’ demiştik. Bugün verdiğimiz sözü yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Ve size şimdilik sadece şu kadarını söyleyeyim ki; bugün bir başlangıç yapıyoruz. Daha nice açılışları birlikte gerçekleştireceğiz. Yenişehir, yıllardır göremediği hak ettiği değeri bundan sonra sonuna kadar alacak” ifadelerini kullandı.

    “Allah beraberliğinizi bozmasın”

    Ercan Özel’in, Yenişehir Belediye Başkanı olduğu günden bu yana hep güzellikler için Yenişehir’e geldiğini söyleyen İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, “Hep iyi vesilelerle geliyoruz. Ona ve çalışma arkadaşlarına, mecliste destek verenlere Yenişehir’de birlik ve beraberlik oluşturarak Yenişehir için omuz veren herkese samimiyetle teşekkür ediyorum. Allah birliğinizi ve beraberliğinizi bozmasın. Bu güzel, anlamlı, tarihi tekrar ayağa kaldıran bu güzel hizmeti ortaya çıkardıkları için Başkanımızı ve çalışma arkadaşlarını tebrik ediyorum. Bu işler emekle, risk alarak geceyi gündüze katarak oluyor” açıklamasında bulundu.

    Kaymakam’dan Özel’e teşekkür

    İki gün önce göreve başlayan Yenişehir Kaymakamı Hulusi Doğan ise, “Hamam, Türk kültürünün vazgeçilmez bir parçasıdır. Osmanlı sağlığın sudan geldiğini çok iyi bildiği için suyun şifasını bildiği için, hüküm sürdüğü tüm şehirlerde hamam yaptırmış. Restorasyon çalışmasından sonra hem tarihimizi kültürümüzü tekrar yaşatan, bu konuda ilçede eksikliği duyulan hamamı tekrar Yenişehirlilere kazandıran Başkanımıza ve ekibine teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    “Büyükşehir her zaman yanınızda olacak”

    Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mehmet Aydın Saldız da “Tarihi Yenişehir Çarşı Hamamı’nın yeniden ilçeye kazandırılmasında emeği geçen başta Belediye Başkanımız Ercan Özel’e ve tüm mesai arkadaşlarına teşekkür ediyorum. Biz de Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak tarihimize, kültürel mirasımıza sahip çıkan tüm projelerin yanında olacağımıza söz veriyorum. Bizler her zaman birlikte çalışmaya varız” diye konuştu.

    Yapılan konuşmaların ardından Tarihi Yenişehir Çarşı Hamamı ziyarete açıldı. Başkan Ercan Özel, protokol üyelerini hamamı gezdirdi. Daha sonra protokol üyeleri açılışa gelen vatandaşlara yemek ikramında bulundu. Bu sırada Yenişehir Osmanlı Mehter Takımı marşlar söylerken, açılış öncesi ve sonrasında Yenişehirli genç sanatçılar, Işılsu Çimen ve Yusuf Mete Yetim, piyano ve keman resitali verdi.