Blog

  • Metrelerce duvarı minikler boyadı

    Metrelerce duvarı minikler boyadı

    Gürsulu çocukların duvar boyama etkinliklerine en büyük destek Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık’tan geldi.

    Başkan Işık, eline fırçayı aldığı gibi çocuklarla beraber duvar boyadı.

    Onlarca çocuğu başvuru yaptığı duvar boyama etkinliğinde birbirinden renkli görüntüler kayda geçti. Gönüllerince boya yapan çocuklar bu güzel anları ölümsüzleştirdiler. Bursa’nın birçok ilçesinden başvurunun yapıldığı etkinliğe katılan veliler Başkan Işık’a özellikle teşekkür etti.

    Yaklaşık 250 metrelik uzun duvar boyandıktan sonra adeta bir anı duvarına dönüştü.

  • Sığırcıklardan görsel şölen

    Sığırcıklardan görsel şölen

    Elazığ’da sığırcık sürülerinin dansı görsel şölen oluşturdu. Elazığ’ın Güneykent Mahallesi’nde görülen sığırcık sürüleri, akşam saatlerine doğru gökyüzü semalarında uçtu. Sergiledikleri figürlerle adeta dans eden sığırcıklar, ani dönüş hareketleriyle izleyenlerin dikkatini çekti. İzleyenlerin mest eden kuşlar bir süre sonra gözden kayboldu.

  • Mudanya Devlet Hastanesinde palyatif etkinliği

    Mudanya Devlet Hastanesinde palyatif etkinliği

    Düzenlenen programda hasta yakınlarımıza palyatif sorumlu hekimi, manevi destek birimi görevlisi detaylı bilgilendirmelerde bulundu. Beslenme hemşireleri tarafından hasta yakınlarını bilgilendirici programın ardından Bursa Şehir Hastanesi Palyatif Birimi ekibiyle bilgi alışverişinde bulunuldu. Program bitiminde Palyatif Servisinde hastane yönetimi tarafından hasta ve hasta yakınları ziyareti gerçekleştirildi.

    Palyatif nedir?

    Palyatif bakım, “destekleyici bakım” olarak da tanımlanarak ciddi hastalığa sahip olanların ihtiyacına göre belirlenebilir. İleri yaşta kronik hastalığı olan bireyler palyatif bakıma ihtiyaç duyabilir. Palyatif bakım, hastanede, sağlık kuruluşların ya da bakım evlerinde uygulanabilir.

  • Tedavisi 100 yılı aşkındır devam ediyor

    Tedavisi 100 yılı aşkındır devam ediyor

    Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Güçlü, Türkiye’de 12 yılda diyabet sıklığının yüzde 90 arttığını belirterek hareketsiz bir yaşamdan uzak durulması gerektiğini söyledi. Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Erişkin Endokrinoloji Bilim Dalları tarafından Diyabet Haftası nedeniyle farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlenen Bulaşıcı Olmayan Pandemi: Diyabet adlı etkinlik gerçekleştirildi.

    Konferansta sunum yapan Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Güçlü, diyabet tedavisinin yüz yılı aşkın bir süredir devam ettiğini ve çok yol kat edildiğini ifade etti. Sadece tedavi edici ilaçların bulunmasının hastalığı bitirmediğini, hastalığı bitirmek için sürekli eğitimlerle bilgilendirmenin yapılmasının altını çizen Güçlü, hareketsiz bir yaşamdan uzak durulması gerektiğini vurguladı.
    Diyabetin tek bir hastalık olmadığını, birbirinden farklı özellikleri olan çok sayıda diyabetin olduğunu hatırlatan Metin Güçlü, “Diyabet sıklığı tüm dünyada sürekli artmaktadır.

    Her yaşta, her iki cinste ve her tipte diyabet sıklığı artmaktadır. 1998’de yapılan TURDEP-1’e göre, TURDEP-2 çalışmasında Türkiye’de 12 yılda diyabet sıklığı yüzde 90 artmıştır. Yetişkin diyabet hastası (20 ila 79 yaş) 2013 yılında 7 milyon kişi olarak belirlenmiştir. Bu sayı; verilere göre 2035 yılına gelindiğinde 12 milyon kişiye ulaşacağı ön görülüyor. Bu artış hızı tüm dünyada olduğu gibi açlıkla mücadele eden Afrika kıtasında bile görülmektedir” dedi.

    Küreselleşme, kentleşme ve nüfusun yaşlanmasını diyabet oranını artıran başlıklar olarak sıralayan Prof. Dr. Güçlü, sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşam, sigara-alkol, stres ve genetik faktörlerin de diyabet riskini artıran nedenler olduğunu dile getirdi.

    Türkiye’de ölüm sebepleri arasında 4.
    Diyabetin önlenmesi ve tedavisinde en önemli adımın yaşam tarzı değişikliği olduğunun altını çizen Metin Güçlü, diyabet nedeniyle artan ölüm oranlarına dikkat çekti. Diyabete ilişkin dünyada her yıl 3.2 milyon ölüm olduğunu söyleyen Güçlü, ülkemizde ise Sağlık Bakanlığı verilerine göre en sık ölüm sebepleri arasında diyabetin 4. sıraya yükseldiğini de ifade etti.

    Konferansta sunum gerçekleştiren Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İlknur Arslanoğlu ise, çocukluk çağı diyabeti ve tedavi yöntemlerini anlattı. Hastalarla bire bir ilişkinin önemine değinen Prof. Dr. Arslanoğlu, diyabet merkezlerinde çalışan personelin niteliğine ve eğitimine dikkat çekti.
    Katılımcıların merak ettiği sorularının da yanıtlandığı konferans, hatıra fotoğraf çekimi ile sona erdi.

  • Diyabetle mücadele

    Diyabetle mücadele

    Dünya Diyabet Günü kapsamında, Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde farkındalık oluşturmak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenlendi. Hastane içinde kurulan bilgilendirme standı, vatandaşlardan büyük ilgi gördü.

    Başhekim Prof. Dr. Turhan Togan ve hastane idari ekibi standı ziyaret ederek etkinliklere destek verdi. Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları uzmanları, diyetisyenler ve diyabet eğitim hemşireleri tarafından yaklaşık 850 vatandaşın kan şekeri ölçümleri yapıldı. Vatandaşlara diyabet hastalığı, insülin tedavisi ve sağlıklı beslenme konularında bilgi verildi. Ayrıca, diyabetle ilgili eğitim kitapçıkları ve broşürler dağıtıldı.

    Etkinlikler kapsamında, eğitim salonunda Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Müzik Kulübü tarafından düzenlenen müzik konseriyle başlayan bir “Diyabet Okulu” eğitimi de gerçekleştirildi. Eğitime 15 kişi katılırken, program sonunda katılımcılara “Diyabet Okulu Diploması” takdim edildi.

    Diyabet Günü etkinlikleriyle toplumda farkındalık oluşturmayı hedeflediklerini belirten hastane yönetimi, diyabetle mücadelede erken teşhis ve doğru bilgilendirmenin önemine dikkat çekti.
    (AK-OD-Y)

  • Başkanlık konutunu yıkıp çocuklar için spor tesisi yapıyor

    Başkanlık konutunu yıkıp çocuklar için spor tesisi yapıyor

    Yıldırım ilçesinin merkezinde Belediye ve Kaymakamlık binalarının ortasında bulunan Başkanlık konutunun yerine yapılacak Şükraniye Spor Tesisi’nin kapalı alanı 1396 metrekare, toplam alanı ise 2100 metrekare olacak. Tesiste (25 m x 12,5 m) ebatlarında yarı olimpik yüzme havuzu ile 370 metrekarelik jimnastik salonu, çocuk sporcular için antrenman alanları soyunma odaları, tuvaletler kafeterya ve idari ofisler bulunacak.

    Bir önceki dönemde Yıldırım ilçesine 20’nin üzerinde spor tesisi kazandırdıklarını belirten Oktay Yılmaz, “Bu dönemde kent merkezinde 100 bin insanın yürüyebileceği, ulaşma mesafesinde kent merkezimizin, belediyemizin ve kaymakamlığımızın olduğu bölgede bir spor alanına ihtiyacımız vardı. Bunu kentsel dönüşüm projelerimizden elde etmek istedik ancak, burada sürecin biraz uzadığını gördük. Hızlı bir çözüm üretmek adına kendi başkanlık konutumuzun olduğu yeri yıkarak kapalı spor merkezi haline dönüştürme kararına vardık” dedi.

    Yeni yapılacak spor tesisinden binlerce çocuk ve gencin faydalanacağını aktaran Yılmaz, “Yürüme mesafesinde 5 okulumuz var. Metroyla rahatlıkla ulaşılan bir nokta. Yıldırım’ın merkezi. Burada binlerce gencimize, kadınımıza hizmet verecek, yarı olimpik kapalı havuzu bulunan, kadın spor merkezi ve çocuklar için antrenman salonlarının olduğu bir kapalı spor tesisini kentimize kazandıracağız” dedi.

    Yılmaz “Şükraniye Kapalı Spor Tesisimiz 1400 metrekarelik kapalı alana sahip, toplamda 2100 metrekarelik bir tesisimiz olacak. 2025’te inşallah bu projemize başlayacağız. Şu anda arkadaşlarımız proje çalışmalarını gerçekleştiriyorlar. Bir taraftan zemin etüdüne başladık. İnşallah 2025 içerisinde projenin fiili olarak imalatına başlayacağız” diye konuştu.

  • Uzm. Dr. kısırlığa dikkat çekti

    Uzm. Dr. kısırlığa dikkat çekti

    Özel Gaziantep MMT Amerikan Hastanesi Üroloji Uzmanı Uzm. Dr. Cengiz Muhtar, erkeklerde kısırlık hakkında açıklamalarda bulundu. Muhtar evlenen her altı çiftten birinin istemesine ve korunmasız ilişkiye rağmen çocuk sahibi olamama ihtimali olduğunu vurgulayarak, bu oranın yüzde 15-20 arasında değişiklik gösterdiğine dikkat çekti.

    MMT Amerikan Hastanesi Üroloji Uzmanı Uzm. Dr. Cengiz Muhtar, erkeklerde kısırlık hakkında bilgi vererek, çiftlerin yaşadığı bu önemli sağlık sorununun nedenlerini ve tedavi sürecini anlattı.

    Uzm. Dr. Muhtar, kısırlığın (infertilite) bir çiftin düzenli ve korunmasız ilişkiye rağmen bir yıl içinde gebelik elde edememesi durumu olarak tanımlandığını ifade etti. Dünya genelinde, kadın ve erkekte ciddi bir risk olmadığı durumlarda, çiftlerin çocuğu olmaması durumunun “infertilite” olarak kabul edilmesi için bir yıl beklenmesinin genel bir görüş olduğunu belirtti. Evlenen her altı çiftten birinin istemesine ve korunmasız ilişkiye rağmen çocuk sahibi olamama ihtimali olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Muhtar, bu oranın yüzde 15-20 arasında değişiklik gösterdiğine dikkat çekti. Kısırlık vakalarında nedenlerin, genel olarak kadın ve erkek arasında eşit oranda paylaşıldığı ifade edildi.

    “Uzman tarafından değerlendirilmeli”
    Kısırlık şüphesi taşıyan çiftlerde bir yılın sonunda gebelik elde edilmediği durumlarda, kadınların jinekolog muayenesi, erkeklerin ise üroloji uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Uzm. Dr. Muhtar, “Erkeklerde yapılan testler ve gerekirse çekilen görüntülemeler sonrası tanı konulduğunu, ardından ise ameliyat veya ilaç tedavisi gibi uygun tedavi yöntemleri belirlenerek uygulanır.

    Tedavi sürecinde gerektiğinde her iki yöntem de birlikte uygulanabilir. Teşhis ve tedavi süreci bu adımlarla başlar” dedi.
    Uzm. Dr. Cengiz Muhtar kontrolünde, MMT Amerikan Hastanesi Üroloji Kliniği’nde, erkek kaynaklı kısırlık vakaları titizlikle değerlendirilmekte; gereken durumlarda cerrahi müdahale veya ilaç tedavisi uzman hekim eşliğinde uygulanır.

  • Mudanya havuzu kışa hazırlanıyor

    Mudanya havuzu kışa hazırlanıyor

    Mudanya Belediyesi sadece yaz aylarında hizmet verilen yüzme havuzunun üstünün kapatılması için çalışmalara başladı. Yılbaşından itibaren havuz dört mevsim kullanılabilecek. Çalışmaların kısa sürede tamamlanacağını belirten Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, “Üstü kapalı olmadığı için havuzumuzu sadece yaz aylarında kullanabiliyorduk. Sporcularımızın 12 ay boyunca spor yapabilmeleri için havuzun üstünün kapatılması ile ilgili proje geliştirdik. İhalemizi yaptık. Sözleşmemizi imzaladık. Önümüzdeki hafta imalatına başlıyoruz. Aralık ayı başına kadar havuzun üzeri kapanacak. Isıtma tesisatlarını da yapacağız. Böylelikle 12 ay kullanılabilen, herkesin faydalanabildiği, daha verimli bir tesis haline gelecek” dedi.

    Tesisin maliyeti hakkında da konuşan Dalgıç, “Sürekli denize bakıp o mevsimin gelmesini beklemektense biz mevsimi geçlerimize, sporcularımıza getiriyoruz. Yazın açılıp, kışın tekrar kapatılabilecek portatif bir sistem yapıyoruz. O yüzden inşa süresi çok uzun sürmeyecek. Yaklaşık bir buçuk ay içerisinde tamamlanacağını öngörüyoruz. Büyük bir kısmı şu anda atölye ortamında hazırlanıyor. Burada sadece montajı yapılacak. Kaynaklarımızı da iyi kullanmak için ince eleyip sık dokuduk. Yaklaşık 1 milyon liraya mal olacak. Böyle bir iş için oldukça ekonomik bir çözüm” ifadelerini kullandı.

    Su sporları için önemli bir tesis

    Bir sahil kenti olarak su sporlarına büyük önem verdiklerini söyleyen Başkan Deniz Dalgıç, “Kadın sutopu takımı kuracağız. Bununla ilgili federasyon nezdinde girişimlerimizi yaptık. Hem su topu, hem de yüzme gibi branşlarda gençlerimiz faaliyet gösterecek. Gençlerimizin ufkunu açmak, vizyonunu genişletmek açısından çok önemli diye düşünüyorum” dedi. Mütareke etkinlikleri kapsamında düzenledikleri Türkiye Triatlon Şampiyonası finallerinin de büyük ilgi uyandırdığını belirten Dalgıç, “Önümüzdeki sene yeniden düzenleyeceğimiz Mudanya Triatlonu’na sporcularımızın hazırlanması gerekiyor. O nedenle kışın da yüzebilmeleri ve hazırlıklarını sürdürebilmeleri açısından havuzumuzun üstünün kapatılması çok önemli olacak” diye konuştu.

  • Sokak ortasında bastonlu dayak

    Sokak ortasında bastonlu dayak

    Çorlu’da Salih Omurtak Caddesi üzerinde birlikte yürüyen 4 kişilik gruptaki 3 kişi arasında henüz bilinmeyen bir nedenle tartışma yaşandı. Cumhuriyet Meydanı’nda başlayan tartışma Tahtalı Camii tarafına doğru yolda yürürken devam etti.

    Küfürleşmenin de yaşandığı tartışmada zaman zaman taraflar birbirine girdi. Tahtalı Camii civarında öfkeli oğlunu sakinleştirmek isteyen baba, ortam gerilince bu kez bastonuna davranarak bağırıp çağıran oğlunu bastonla dövdü.

    Esnaf ve yayalara rahatsızlık verdiler

    Vatandaşların tepkisi üzerine bölgeye polis ekipleri sevk edildi. Şahıslar, Hıdırağa Mahallesi Ballıoğlu Sokak girişinde durduruldu.

    Aranma kaydı çıktı

    Baba oğul birbirinden şikayetçi olmadığını, kendi aralarındaki anlaşmazlık yüzünden tartışma yaşadıklarını dile getirdi. Polis ekipleri tarafından yapılan GBT sorgusunda şahıslardan B.Ö.’nün aranma kaydı olduğu ortaya çıktı. Gözaltına alınan B.Ö., sorgusu için karakola götürüldü.

  • Hayvanlarda otopsi

    Hayvanlarda otopsi

    Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde VR gözlükler sayesinde öğrenciler, hayvanlarda otopsi yapmayı simülasyonun içerisine girerek uygulamalı olarak öğreniyor.
    Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde Sanal Gerçeklik Eğitim Salonu kuruldu. Salonda üç boyutlu VR gözlüklerle hayvanlarda otopsinin yapıldığı bir simülasyonun içerisine giriliyor. Veteriner adayları, simülasyon sayesinde giyinme, hazırlanma, dezenfeksiyona uğrama, otopsiyi gerçekleştirme işlemlerini sanal ortamda gerçekleştiriyor.

    Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevil Atalay Vural, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, “Bulunduğumuz yer sanal gerçeklik dersliği. Yaptığımız işlem de sanal gerçeklik. Genel anlamda otopsi olarak bilinen ama veteriner hekimlikte nekropsi (otopsi) dediğimiz ölüm sonrası kadavranın incelenme işlemini tamamen sanal simülasyonları kullanmak suretiyle gençlerimizin eğitiminde kullanmak hedefimiz” ifadelerini kullandı.

    Veteriner adaylarının gerçek hayatta yapacağı otopsi işlemlerini VR gözlükler sayesinde bir simülasyonun içerisinde deneyimleyebildiklerini belirten Prof. Dr. Vural, “Uygulamada gördüğünüz üzere önce giyinme, hazırlanma, salon girişlerinde dezenfeksiyona uğrama, kişinin kendi koruma önlemlerini alması ve akabinde salona geçerek nekropsi gerçekleştirmesini sağlıyoruz” diye konuştu.

    Bunun bir Ar-Ge projesi olduğunu aktaran Vural, projenin 3 yıldır geliştirilerek devam ettiğini kaydederek, “Bunun canlı ortamda gerçekleştiriliyormuş gibi o ortamı birebir gençlerimize hazır hale getirebilmek adına çok sayıda örneklemeler, video çekimleri, resimler yaparak her seferinde bir olumsuzluğu yok edip ya da en aza indirgeyerek destek veren firma ile beraber bu eylemi gerçekleştiriyoruz” şeklinde konuştu.
    Eğitime katılan öğrencilerin önce VR gözlükleri taktığını söyleyen Prof. Dr. Vural, şunları kaydetti:

    “O gözlüklerin üzerinden bu sanal ortama girmek suretiyle yapılması gereken eylemi bizim vermiş olduğumuz komutlandırmaları aktif hale getirerek yerine getiriyor. Fakat sanal ortamda bazen teknolojinin de imkanlarının kısıtlı olduğu ana denk geliyoruz ve bunu giderebilmek amacıyla eylemi gerçekleştiremediğimiz durumlarda videolardan destek alarak komutla eş zamanlı olarak o eylemin gerçek uygulamadaki gösterimini de aktarıyoruz. Sanal ortam ve video birbirini pareler olarak destekleyerek aktif halde öğrenci tarafından kullanılıyor.”

    “Uygulamayı sanal ortam içerisinde keyifle gerçekleştiriyoruz”
    Vural, konuşmasını şöyle sürdürdü:
    “Aynı zamanda geri planda bunu monitör sisteme de aktardık. Sadece gözlüğü kullanan kişilerde kısıtlı kalsın istemedik. Arka planda gördüğünüz gibi buradaki kullanıcının görmüş olduğu görseli birebir televizyona aktarmak suretiyle arka planda bunu seyreden 20 tane öğrencimizin de eş zamanlı olarak yapılan eylemi görmesini sağlıyoruz. Orada geçen seslendirmeler hem Türkçe hem de İngilizce olarak gerçekleştirildi. İngilizce eğitim programımız da var. Her ikisiyle de öğrencilere verilmesi istenen kadavranın yokluğu sırasındaki eksikliği giderebilmek adına uygulamayı sanal ortam içerisinde keyifle gerçekleştiriyoruz.”