Blog

  • Erzurum buz kesti, sis şehri örttü

    Erzurum buz kesti, sis şehri örttü

    Erzurum’da zaman zaman etkili olan kar yağışlı hava, sabah saatlerinde sis ve kırağı olarak etkisini gösterdi. Erzurum güne sisli ve kırağılı bir hava ile başladı. Sürücüler sabah saatlerinde buzla kaplı araç camlarını temizlemekte zorlanırken, sisli havada trafikte aksamalar oldu. Termometrelerin -5 dereceyi gösterdiği Erzurum’da, yüksek kesimlerde de soğuk ve kar hayatı olumsuz şekilde etkilemeye başladı.

    Şehir merkezinde açık alanda çalışan işçiler ise ısınmak için ateş yakmak zorunda kaldı. Erzurum kent merkezinde bazı süs havuzlarındaki suyun döndüğü görülürken, Havuzbaşı Kent Meydanı’nda bulunan Atatürk heykeli de kırağıdan nasibini aldı. Meteoroloji uzmanları bölge için hafta sonuna kadar kar yağışı beklenmediğini ancak soğukların etkili olmaya devam edeceğini açıkladı.

  • Kömür desteği alan 437 aileye doğalgaz

    Kömür desteği alan 437 aileye doğalgaz

    Samsun’da kömür desteği alan 437 aile, “Hava Kalitesinin İyileştirilmesi Projesi” kapsamında doğalgaza kavuşuyor.
    Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile birlikte yürüttüğü “Hava Kalitesinin İyileştirilmesi Projesi”ne dair toplantı, Samsun Valisi Orhan Tavlı ve Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan’ın katılımıyla gerçekleştirildi.

    “Hem ailelerimizin yaşam standartlarını yükseltmiş hem de çevreye önemli bir katkı sunmuş oluyoruz”
    Çalışmalar hakkında bilgi veren Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, “Hava Kalitesinin İyileştirilmesi Projesi kapsamında; 1. etapta kömür desteği alan 91 adet konutun kombi, doğal gaz tesisatı, sıcak su tesisatı ile birlikte abonelik işlemleri gerçekleştirilerek konutların tamamının doğal gaz dönüşümü gerçekleştirilmiştir. 2. etap kapsamında 104 konutun doğalgaz dönüşümü planlanıyor.

    Bu kapsamda yapımı tamamlanan 87 adet konuttan 24 tanesinin gaz açımı da sağlandı. İnşallah Aralık ayı içerisinde kalan hanelerimizin de doğalgaz dönüşümünü tamamlamış olacağız. Bu noktada projemizin 3. etabı da masamızda. 242 adet konutun daha doğalgaz dönüşümünü planlıyoruz. Hem ailelerimizin yaşam standartlarını yükseltmiş hem de çevreye önemli bir katkı sunmuş oluyoruz” dedi.

  • Besicinin çadırının üstünde dron gören köpek

    Besicinin çadırının üstünde dron gören köpek

    Diyarbakır’da besicinin çadırının üstünde dron gören Kangal köpeği saldırmaya çalışıp tepki gösterdi. O anlar, dron kamerası ile kaydedildi.
    Geçimini hayvancılıkla sağlayan ve Muş’tan Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesine gelen konargöçer aile, 6 ay boyunca Kral Yolu’nda zorlu şartlarda besicilik yapacak. Bölge dron ile görüntülendiği sırada Kangal köpeği, çadırın üstünde ve çevresinde çekim yapan drona saldırmaya çalıştı. Köpeğin o anları dron kamerası ile kaydedildi.

  • Ağır hasarlı binalar yıkıldı

    Ağır hasarlı binalar yıkıldı

    Hatay’ın Defne ilçesinde 2 bloktan oluşan 9 katlı binalar, iş makinesinin dokunuşuyla yerle bir oldu. Kahramanmaraş merkezli depremlerde ağır hasar alan Hatay’da mahkeme süreci sona eren binaların yıkım ve enkaz kaldırma çalışmaları aralıksız sürüyor. Defne ilçesi Çekmece Mahallesi’nde bulunan 2 bloktan oluşan 9 katlı binalar, iş makinesi ile kontrollü olarak yıkıldı. Binaların yıkımı esnasında herhangi bir olumsuzluk yaşanmazken, o anlar cep telefonu kameralarına anbean yansıdı.

  • Bursa’da otomobilin çarptığı doğalgaz kutusu patladı

    Bursa’da otomobilin çarptığı doğalgaz kutusu patladı

    Olay, merkez Osmangazi ilçesi Panayır Mahallesi Pınarlı Sokak üzerinde meydana geldi.

    Edinilen bilgiye göre, otomobil sürücüsü direksiyon hakimiyetini kaybederek bir evin dışında bulunan doğalgaz kutusuna çarptı.

    Çarpmanın etkisiyle sıkışan gazda sızıntı yaşandı. Patlama ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda polis, sağlık itfaiye ve Bursagaz ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri çevrede geniş çaplı güvenlik önlemleri alırken, Bursagaz ekipleri patlayan boruya müdahale etti. Yaşanan olayda can kaybı olmazken, Bursagaz ekiplerinin müdahalesi saniye saniye kameraya yansıdı.

  • Yeni çocuk oyunuyla sahne alıyor

    Yeni çocuk oyunuyla sahne alıyor

    Balıkesir’in Burhaniye Belediyesi Kent Tiyatrosu (BBKT), 25. yılında iki yeni oyunla sahne alıyor. “Sınır” adlı oyundan sonra, Nikolay Gogol’un öyküsünden esinlenerek Ahmet Önel’in uyarlayıp yazdığı ve yönetmenliğini Ender Kurt’un üstlendiği “Eğlenceli Bir Burun Öyküsü” (+7 yaş) adlı oyun, 17 Kasım 2024 Pazar günü saat 20.00’de tiyatroseverlerle buluşacak.

    Burhaniye Belediyesi Kent Tiyatrosu’nun (BBKT) başarılarıyla gurur duyduklarını ifade eden Burhaniye Belediye Başkanı Ali Kemal Deveciler, “Burhaniye Belediyesi Kent Tiyatrosu, 25 yıldır sahnelediği başarılı oyunlarıyla yediden yetmişe tüm tiyatroseverler tarafından takdir ediliyor. Yeni sezona “Sınır” adlı oyunla başlayan Burhaniye Belediyesi Kent Tiyatrosu, şimdi de “Burun” adlı çocuk oyununu sanatseverlere sunacak.

    Kent Tiyatro’muzun, hem ilçemizde hem de komşu ilçelerde sergilediği başarılı sahne performanslarıyla gurur duyuyorum.” şeklinde açıklamalarda bulundu. Burhaniye Belediyesi Kent Tiyatrosu 25. yılında, yediden yetmişe tüm sanatseverlere tiyatro şöleni sunmak için çalışmalarını sürdürüyor.

  • Kenevir ekimi ile kaybolmaya yüz tutan el sanatları

    Kenevir ekimi ile kaybolmaya yüz tutan el sanatları

    Kenevir ekiminin 2019 yılında serbest kalması Rizeli kadınlar için gelir kapısı olurken, şehrin unutulmaya yüz tutan el sanatları da yeniden gün yüzüne çıktı. Rize Valiliği himayesinde hayata geçirilen ‘Topraktan Tezgaha Kenevir İpinin Serüveni Projesi’ çerçevesinde Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı (DOKAP) ve Azal Kültür Sanat ve Turizm Derneği tarafından Rize’nin Çayeli ilçesinde kurulan feretiko atölyesi ile yöre kadınları unutulmaya yüz tutmuş desenleri nakış nakış işleyerek hem aile ekonomisine katkıda bulunuyor hem de kültürlerini gün yüzüne çıkarıyor.

    Çataklıhoca Mahallesi’ndeki eski köy okulunun tadilatılyla triko atölyesine dönen binada çalışan kadınlar sandıklarda kalan desenleri, kültürü ve yörenin tarzını yeniden günümüze uyarlıyor. Hırka, çarık, peşkir, çanta gibi ürünlerin çıkartıldığı atölyede sandıktan çıkan 100 yıllık kenevir ipleriyle ceketler de yapılıyor. Yöre kadınları kendi elleriyle diktikleri bir ceketi bir zamanlar Rize’nin geçim kaynağı olan kenevirin ekimini yeniden serbest bırakan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da hediye etti.

    DOKAP projesi çerçevesinde kurdukları atölye ile tamamen yöre kadınlarına istihdam sağlamak ve yöresel el sanatlarını gün yüzüne çıkarmayı hedeflediklerini dile getiren Azal Kültür Sanat ve Turizm Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Yücel Bayraktar, “Projemize 2021 yılında başladık. DOKAP projesi ile tamamen kadınlarımıza istihdam sağlamak, yöresel el sanatlarımızı gün yüzüne çıkarmak amacıyla başlamış olduğumuz projemizle üretimlere başladık. Projemizi Çataklıhoca’daki okulumuzu tadilat yaparak yeniden hayata geçirdik. Kumaşlar üretip, kıyafetler ve özel tek tasarımlar yaptık. Aynı zamanda yöremize ait yöresel desenlerimizi de tezgah üzerinde uygulayarak örtüler, masa örtüleri ve kıyafetler tasarladık” dedi.

    “Kaybolmaya yüz tutmuş el sanatlarımızı yeniden gün yüzüne çıkarmayı hedefledik”
    2019 yılının Ocak ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “İnşallah Tarım Bakanlığımız bir çalışmanın içerisine giriyor ve bu adımları atacağız. Yeniden bunu üreteceğiz” açıklamalarının ardından harekete geçtiklerini kaydeden Bayraktar, “Yöremizin kadınlarına istihdam sağlayıp kaybolmaya yüz tutmuş el sanatlarımızı yeniden gün yüzüne çıkarmayı hedefledik.

    Kenevir ipliği 2019 yılında serbest bırakıldıktan sonra Reyhan hocamızın tarlasında proje kapsamında başlatmış olduğumuz kenevir ekimini gerçekleştirdik. Eylül ayında hasat yaptık, hasat yaptıktan sonra kenevir bitkimizi elde ettik. Sonrasında lif haline getirdik ve lifleri de eski usullerle eğerek iplik haline getirdik. İplik haline getirdiğimiz ürünlerimizi elde dokuma tezgahlarında dokuyarak kumaş haline getirdik ve tasarım haline getirdik” ifadelerini kullandı.

    “Tek ve özel tasarımlar yaptık”
    Kenevir ipinden birçok ürün üretildiğinin altını çizen Bayraktar, “Birçok ürün çıkıyor, yöremizin yöresel desenlerini kullanarak yine peşkirler falan öğrettik. Bizim en büyük amacımız kumaş haline getirmek. Çünkü kumaşımız yöremizden kaynaklı ter çekme özelliğine sahip olması, bakteri üretmemesi, doğal klima olarak adlandırılması açısından değerli. Özel tasarımlar, gömlek, ceket, kadın kıyafetleri ve tek ve özel tasarımlar yaptık” şeklinde konuştu.

    “Bir yeleğimizi Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a hediye ettik”
    Proje kapsamında eğitim veren Giyim Öğretmeni Mukaddes Kuk ise, sandıklarda 100 yılı aşkın süredir saklanan kenevir ipleriyle özel tasarım ürünler üretildiğini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da bu yıllanmış iplerden yapılan özel tasarım el dokuması bir yelek hediye edildiğini ifade etti. Kuk, “Bu proje kapsamında tezgahtan çıkan kumaşlar çeşitli kıyafetlere, kostümlere dönüştürülüyor. Bu kostümler Halk Eğitimi Merkezi Talip Kahraman El Sanatları Atölyesi Konfeksiyon Atölyesi’nde öğrenciler tarafından tasarlanıp üretiliyor.

    Mesela kumaşımızın mukavemeti çok fazla. Yıllarca ipliğimizi de kumaşımızı da saklayabiliyoruz. Örneğin sandıklardan çıkan 100 küsur senelik iplikler var. Bu ipliklerden de özel tasarımlar yaptık. Yaptığımız özel tasarım yeleklerimiz yine sandıktan çıkma bir iplikten üretildi. Tezgahta dokundu ve el dikimi ile üretildi. Hatta özel tasarım olan el dokuması bir yeleğimizi Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a hediye ettik” şeklinde konuştu.

  • Üniversitesi ile ortak çalışma alanları ele alındı

    Üniversitesi ile ortak çalışma alanları ele alındı

    Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, misafir ettiği Iğdır Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma ile iki üniversite arasında yapılabilecek ortak projeler ve iş birliği imkanları üzerine verimli bir görüşme gerçekleştirdi.

    Rektörlük makamında gerçekleşen ziyaretten dolayı duyduğu memnuniyeti dile getiren Rektör Hacımüftüoğlu, üniversitelerinin yürüttüğü akademik çalışmalar ve bilimsel projeler hakkında misafirine kapsamlı bilgiler sundu. Görüşmede, özellikle araştırma-geliştirme, yüksek lisans ve doktora programları ile öğrenciler arası değişim projeleri gibi konularda iş birliği yapılması gerektiği vurgulandı.

    Ziyarette; eğitimde daha yenilikçi yöntemler ve uygulamalı bilimsel çalışmalar geliştirmek amacıyla üniversiteler arasında güçlü bir iş birliğinin kurulmasının önemine değinildi. Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, Atatürk Üniversitesi olarak, bölgesel kalkınmayı destekleyecek projeler üzerinde yoğunlaştıklarını belirterek, bu tür projelerin Iğdır Üniversitesi ile birlikte daha geniş bir etki oluşturabileceğini ifade etti.

    Rektör Alma ise, Iğdır Üniversitesinin özellikle tarım, enerji ve çevre alanlarında güçlü akademik altyapı oluşturduğunu ve bu alanlarda Atatürk Üniversitesi ile ortak çalışmalar yapmayı çok değerli bulduğunu belirtti.

    Rektör Hacımüftüoğlu daha sonra konuğu Prof. Dr. Alma ile birlikte Atatürk Üniversitesi Biyoçeşitlilik Bilim Müzesini (ABBM) ziyaret etti. Bilim müzesinin Anadolu’da biyoçeşitliliği araştırmak ve korumak için öncü olduğunu belirten müze koordinatörü Prof. Dr. Levent Gültekin, Rektör Hacımüftüoğlu ve mevkidaşı Rektör Alma’ya müze hakkında bilgi verdi.

    Ziyaret; ortak araştırma projeleri, akademik kongreler ve seminerlerin düzenlenmesi gibi ana başlıklar üzerinde fikir birliğine varılmasıyla sona erdi.

  • Sarp Sınır Kapısı’nda TIR kuyruğu

    Sarp Sınır Kapısı’nda TIR kuyruğu

    Türkiye’nin Gürcistan üzerinden Kafkas ülkelerine açılan Artvin’deki Sarp Sınır Kapısı’ndan geçerek ihracat yüklerini teslim edecekleri adreslere götürmek için yola çıkan tırlar, yoğunluğa neden oldu. Tır kuyruğu bu kez Artvin’in Kemalpaşa, Hopa, Arhavi ilçelerinde bölüm bölüm yoğunlaşmalara neden oldu. Tır parkları dolu olduğu için ya da sürücüler tır parklarında talep edilen ücretleri ödemek istemediği için Karadeniz Sahil Yolu üzerinde sağlı sollu yol kenarına park eden tırlar, trafiğin de aksamasına sebep oldu. Sarp Sınır Kapısı’ndan geçmek için ortalama 3 ile 5 gün beklemek zorunda kaldıklarını ifade eden tır sürücüleri, duruma tepki gösterdi.

    Azerbaycanlı tır sürücüsü Ulvi Memmedor, ”Burada zorluk çekiyoruz. 4-5 gün burada sıra bekliyoruz. Yol kenarında beklemek zorunda kalıyoruz. Bazı bölgeler ilçeye uzak olduğundan tuvalet sorunu yaşıyoruz. Gece yol kenarında park halindeyken uyuyamıyoruz. Bize yardımcı olmalarını istiyoruz” dedi.
    Gürcistan’ın sınırda yeni bir sisteme geçtiği ve işlemlerin uzaması nedeniyle yoğunluk yaşandığı öğrenildi.

  • Enkazdan 4 gün sonra çıkarılan genç hayata tutundu

    Enkazdan 4 gün sonra çıkarılan genç hayata tutundu

    Hatay’da depremde 4. günde sağ kurtarıldığı binanın enkazında kız kardeşi ve annesi vefat eden 24 yaşındaki Mehmet Samet Dervişoğlu, hayata yeniden tutundu. Enkaz altında kurtarılacağına dair ümidi olmadığını söyleyen Dervişoğlu, “Enkaz altında garip olaylar yaşadım. Hep Kur’an-ı Kerim sesleri duyuyordum ve biri bana gelip ölmeyeceğimi, yaşayacağımı söylüyordu” dedi.

    Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay’da binlerce bina yerle bir olmuş, 25 bin insan hayatını kaybetmişti. Asrın felaketine İskenderun ilçesi Mustafa Kemal Mahallesi’ndeki evlerinde yakalanan ve enkazdan 4. günde Erzurumlu madenciler tarafından kurtarılan 24 yaşındaki Mehmet Samet Dervişoğlu, aynı binanın enkazında 46 yaşındaki annesi Sevilay Hafızoğlu ve 19 yaşındaki kardeşi Eser Dervişoğlu’nu kaybetti.

    Depremden saatler sonra yaşama tutunan ve eğitimine devam eden Mehmet Samet Dervişoğlu, hayatına adeta yeniden başladı. Çektiği acılar ve verdiği mücadeleler ile yaşama tutunan Dervişoğlu’nun yeni yuvasıysa teyzesinin ailesi oldu.

    “Enkaz altında garip olaylar yaşadım”
    Enkaz altında yaşadıklarını anlatan Mehmet Samet Dervişoğlu, “6 Şubat gecesi evimiz yıkıldı, ben annem ve kardeşim üçümüz o gece birlikte uyumuştuk. Annem ve kardeşimi kaybettim. Ben de enkazdan 4 gün sonra kurtarıldım. Enkaz altında büyük bir çaresizlik yaşadım ve ne yapacağımı bilemediğim için şok içerisindeydim. Kurtarılacağıma dair pek ümidim yoktu, çünkü hiçbir insanın yaşadığını da düşünmedim. Ta ki dördüncü günün sonunda sesler duymaya başladım.

    İşte o zaman kurtarılacağımı düşündüm ve zaten halen yaşıyordum. Enkaz altında garip olaylar yaşadım. Hep Kur’an-ı Kerim sesleri duyuyordum ve biri bana gelip ölmeyeceğimi, yaşayacağımı söylüyordu. Sudan daha çok nar yemek istemiştim ve gerçekten de rüyamda nar yemiştim. Kim yedirdi, nasıl oldu, inanın bilmiyorum. Enkazdan kurtarıldıktan sonra diyalize bile geçirmediler. Çünkü vücudum gayet sağlamdı ve su içmiş gibiydim ama fiziki anlamda olmadı ama nasıl olduysa sanki hiç açlık ve susuzluk çekmedim, sanki biri gelip beni koruyordu orada.

    Sağ olsun teyzemin ve eniştemin yanına geldim, onlarla birlikte kalıyorum. Sağ olsunlar bana aile oldular, Allah razı olsun onlardan. Deprem olduğu zaman üçüncü sınıfı bitirdim, onlinedan dördüncü sınıf olduğumda da geçen sene eylül ayında gittim üniversiteme. Mezun durumundayım diyeyim. Bir tane dersim kaldı, onu da vermeye çalışıyorum” ifadelerini kullandı.

    Enkazdan çıkarılan yeğenine anne olan 42 yaşındaki teyze Sonay Satar ise, “Samet, çok saygılı, kendi halinde ve bize her konuda yardımcı oluyor. Yemekhanede çalışıyorum, kendilerine elimden geldiğince destek oluyorum ve aynı şartlarda yaşatmaya çalışıyorum. Bir sıkıntısı varsa eşim de ben de çok destek oluyoruz kendisine. Bebekliğinde de annemle hep biz bakıyorduk kendisine annesi çalıştığı için ama tabii ki annesi gibi olamayabilirim. Sonuçta elimden gelen tüm desteği veriyorum Samet’e. Bir oğlum ve bir kızım var, Samet de üçüncü çocuğum” dedi.