Blog

  • Sokak hayvanları için iş birliği

    Sokak hayvanları için iş birliği

    Manisa Büyükşehir Belediyesi Sokak Hayvanları Komisyonu, sokaklardaki hayvanların yaşam şartlarını iyileştirmek amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Soma ve Kırkağaç ilçelerindeki bakımevlerini yerinde ziyaret eden komisyon başkanı ile üyeleri, belediye yetkilileri ve görevlilerle bir araya gelerek yapılan çalışmalar hakkında bilgi aldı.

    Sokak hayvanlarıyla ilgili sorunları çözüme kavuşturmak için çalışmalar yürüten Sokak Hayvanları Komisyonu, Soma ve Kırkağaç ilçelerindeki bakımevlerini ziyaret ederek, incelemelerde bulundu.
    Kırkağaç ve Soma ilçelerindeki bakımevleri, sokak hayvanlarına yuva olarak hizmet vermekte olup, bu merkezlerde hayvanlar, tedavi, kısırlaştırma ve sahiplendirmeye hazır hale getiriliyor.

    Kırkağaç Belediyesi Veteriner Hekimi, bakımevlerinde yavrularıyla birlikte onlarca sokak hayvanının barındığını ve bu hayvanların rahatça hareket edebilmeleri için iki adet serbest gezinme alanının olduğunu belirtti.

    Soma Belediyesi Veteriner Sağlık Teknisyeni ise ilçedeki bakımevinde kısırlaştırma ve sahiplendirme faaliyetlerinin devam ettiğini söyledi.

    Ziyaretlerde Manisa Büyükşehir Belediye Meclisi Üyesi ve Sokak Hayvanları Komisyonu Başkanı Uğur Doğan, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in eşi Nurcan Zeyrek, Soma Belediye Başkanı Sercan Okur ve eşi Özlem Okur, Kırkağaç Belediye Başkanı Üstün Dönmez’in eşi Gülşat Dönmez, Kırkağaç Belediye Başkan Yardımcısı Necdi Özkan, Yazı İşleri ve Kararlar Dairesi Başkanı Özcan Çetin, Sağlık İşleri Koordinatörü Derya Hüner, CHP İl Yönetim Kurulu Üyesi Dilek Öğren, Soma Sokak Hayvanları Derneği Başkanı Nergiz Erdoğdu, komisyon üyeleri, belediye yetkilileri, teknik ekipler ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ilgili çalışmada yer aldı.

  • Araçların üzerinde kırağı oluştu

    Araçların üzerinde kırağı oluştu

    Eskişehir’de sabah erken saatlerde araçların üzerinde oluşan kırağı, araç sahiplerine zorluk çıkardı.
    Eskişehir’de sabah saatlerinde araçların üzerinde oluşan kırağı sürücülere zorluk yaşattı.

    Araç sürücüleri camlarda oluşan kırağıları uzun uğraşlar sonucu kazıdıkları görüldü. Kırağıları bez, antifrizli cam suyu ve araba camı spatulası ile temizleyen sürücüler, araçlarını kullanılabilir hale getirdi.

  • Önlenemeyen pandemi hızla artıyor

    Önlenemeyen pandemi hızla artıyor

    Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, AIDS hastalığının ülkemiz için ciddi bir sorun olduğunu kaydederek, “2021 yılı raporuna göre dünyada HIV epidemisinin başlangıcından bugüne kadar 79,3 milyon kişi HIV ile enfekte oldu.

    AIDS ile ilişkili hastalıklar sebebiyle 36,3 milyon kişi ise hayatını kaybetti” dedi.
    Ülkemizde 2 bin 438 AIDS vakası bulunduğunu belirten Yılmaz, “Ülkemizde 1985 yılından 07 Kasım 2024 tarihine kadar doğrulama testi pozitif tespit edilerek bildirimi yapılan 45 bin 835 HIV pozitif kişi ve 2 bin 438 AIDS vakası mevcuttur.

    HIV ve AIDS toplam vakaların yüzde 81,8’i erkek, yüzde 18,2’si kadın olup yüzde 16,1’i yabancı uyruklu kişilerden oluşmaktadır. Vakalar en fazla sırasıyla 25-29 ve 30-34 yaş gruplarında görülmektedir” dedi.

    İlk 1981 yılında Amerika’da raporlandı
    İlk vakaların 1981 yılında Amerika’da raporlandığını hatırlatan Yılmaz, ”İlk vakalar 1981 yılında Amerika’da raporlandı.

    Erkeklerle seks yapan erkekler arasında sebebi bilinmeyen bir şekilde bu enfeksiyonun görülmeye başlanması ve akabinde ölümlerin gerçekleşmesi ile dikkat çekmeye başladı ve araştırmalar yapılmaya başlandı.

    Günümüzde ise heteroseksüel ilişki, kan ve kan ürünleri aracılığıyla bulaştığı da bilindiğinden, toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren bir enfeksiyon olarak tanımlanmaktadır. 1983 yılında insanlar arasında enfeksiyonun geçiş yollarının saptanması ve 1986 yılında ise HIV’in tanımlanmasıyla ile birlikte 1987 yılında enfeksiyon üzerinde etkili olduğu bilinen ilk ilaçlar kullanılmaya başlanmıştır.

    Bugün gündemimizi oluşturan 1 Aralık Dünya AIDS Günü ise HIV ile yaşayanların yaşadıkları mücadeleleri ve kayıpların anılması ile HIV farkındalığının sağlanması adına Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1988 yılında ilan edilmiştir. 1996 yılında ise ilk kez, virüsün doğrudan kopyalanmasını engelleyen ilaçlar hayatımıza girmiştir” dedi.

    “Ülkemizde 1985 yılından 7 Kasım 2024 tarihine kadar doğrulama testi pozitif tespit edilerek bildirimi yapılan 45 bin 835 HIV pozitif kişi ve 2 bin 438 AIDS vakası mevcut” diyen Yılmaz, “HIV ve AIDS toplam vakaların yüzde 81,8’i erkek, yüzde 18,2’si kadın olup yüzde 16,1’i yabancı uyruklu kişilerden oluşmaktadır.

    Vakalar en fazla sırasıyla 25-29 ve 30-34 yaş gruplarında görülmektedir. Vakaların bulaş yoluna göre dağılımına bakıldığında, yine ilk vakanın görüldüğü 1985 yılından itibaren, ülkemizde bildirimi yapılan vakaların yüzde 58,9’unda bulaşma yolu bildirilmemiştir. Bulaşma yolu bildirilen vakalar içerisinde cinsel yolla bulaşma yüzde 94,4, damar içi madde kullanımı yoluyla bulaşma yüzde 1,2 ve anneden bebeğe geçiş ise yüzde 1,2’dir.

    Vakaların yüzde 2,2’sinde çoklu bulaş yolu bildirilmiştir. 1 Ocak 2024-7 Kasım 2024 tarihlerinde ise bin 527 HIV pozitif kişi ve 40 AIDS vakası olmak üzere toplam bin 567 vaka doğrulama testi pozitif tespit edilerek bildirilmiştir. Bildirimi yapılan HIV ve AIDS vakalarının yüzde 84,6’sı erkek, yüzde 15,4’ü ise kadındır.

    Vakaların yüzde 10,5’i yabancı uyrukludur. 2024 yılında bildirimi yapılan vakalardan 25-29 yaş grubu, diğer yaş gruplarına göre daha fazla sayıda bildirilmiştir. Yıllar itibarıyla hastalık trendinde artış izlenmektedir.

    2020 yılında HIV pozitif kişi sayısı 3 bin 137 iken, 2023 yılında HIV pozitif kişi sayısı 6 bin 185 olmuştur. Tüm dünyadaki HIV pozitif vakalarının yüzde 70’i Sahra Altı Afrika’dadır. Afrika’daki bazı ülkelerde nüfusun yüzde 10’undan fazlası HIV ile yaşamaktadır.

    Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programının (UNAIDS) 2021 yılı raporuna göre dünyada HIV epidemisinin başlangıcından bugüne kadar 79,3 milyon kişi HIV ile enfekte oldu. AIDS ile ilişkili hastalıklar sebebiyle 36,3 milyon kişi ise hayatını kaybetti” diye konuştu.

    “HIV tedavisi olan bir hastalıktır”
    HIV tedavisi olan bir hastalık olduğuna dikkat çeken Yılmaz, “HIV’in bulaş yollarından ilki korunmadan (kondomsuz) gerçekleştirilen cinsel birleşmedir. Bir diğeri ise kontrolsüz kan ve kan ürünleri, doku ve/veya organ nakli ve deri altına giren her türlü iğne ve enjektörün ortak kullanımıdır.

    Yine HIV ile yaşayan ve tedaviye erişemeyen gebeden çocuğa bulaş da söz konusu olabilir. HIV, sosyal davranışlarla bulaşmaz HIV sosyal ilişkilerle, öpüşmekle, sarılmakla, aynı ortamda bulunmakla, aynı çatal bıçağı kullanmakla bulaşmaz. HIV tedavisi olan bir hastalıktır. Tedavi maliyeti devletimiz tarafından karşılanmaktadır.

    Tedavisi olan bir hastalıktan halen tedavi almadığı için ölen insanları, özellikle de çocukları duyunca inanamıyoruz. Bu, hastalığı insanlarımıza anlatamamış olduğumuzu gösteriyor. 1 Aralık Dünya AIDS günü vesilesi ile herkesin aşağıdaki bilgileri bilmelerini istiyorum. HIV en sık korunmasız cinsel ilişki ile bulaşır.

    Deri altına giren her türlü iğne, enjektör veya jilet gibi aletlerin ortak kullanımı ile de bulaşma olabilir. HIV korkulacak bir hastalık değildir. Ancak AIDS’den korkmalıyız. AIDS’de bağışıklığın zayıflaması söz konusudur.

    AIDS’de fırsatçı enfeksiyonlar ve fırsatçı kanser türleri görülebilir. Günümüzde mevcut ilaçların düzenli kullanılması AIDS gelişimini önlemektedir.Hastaların takiplerini düzenli olarak yaptırmaları, hekimlerinin önerilerine uymaları ve tedavilerini aksatmamaları hayati öneme sahiptir” dedi.

  • Bekir Aydın’dan 3 Aralık mesajı

    Bekir Aydın’dan 3 Aralık mesajı

    AK Parti döneminde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde engellilere yönelik yapılan çalışmaları değerlendiren Başkan Bekir Aydın, “Geçmişte Avrupa ülkelerinde beğeni ile baktığımız imkanların çok daha fazlasını ülkemizde hayata geçirdik. İnanıyorum ki bu şartlar gelecekte çok daha iyi bir seviyeye ulaşacak” ifadelerini kullandı.

    “Engeller Başarıya Engel Değildir”

    Toplumdaki önyargıların yıkılması gerektiğini vurgulayan Başkan Aydın, “Engelli bireylerimiz çoğu zaman hayatın farklı alanlarında büyük başarılar elde ediyor. Ancak ne yazık ki bazı yanlış algılar, onların potansiyelini gölgeleyebiliyor. Bu algıları değiştirmek, hepimizin görevidir” dedi.

    “Engelsiz Bir Şehir Hedefliyoruz”

    Engelli bireyler için fiziksel erişimin yanı sıra sosyal ve kültürel farkındalığın da önemine değinen Aydın, “Bir kent ancak engelli bireyler için yaşanabilir olduğunda gerçekten yaşanabilir olur. Orhangazi’mizi her anlamda engelsiz bir şehir haline getirmek için çalışıyoruz” açıklamasını yaptı.

    “Dinimizden İlham Alıyoruz”

    Peygamberimiz Hz. Muhammed’in görme engelli sahabe Abdullah bin Ümmi Mektum’u 13 kez vekil olarak görevlendirdiğini hatırlatan Belediye Başkanı Aydın, “Bu örnek, engelli bireylerimize bakış açımızı şekillendirmek için bize yol gösteriyor. Onlara duyduğumuz saygı ve sevgi dinimizin bir gereğidir” dedi.

    “Daha Güzel Bir Orhangazi İçin”

    Orhangazi Belediye Başkanı Aydın, açıklamasını, “Engelli kardeşlerimiz için altyapıdan sosyal etkinliklere kadar her alanda çalışıyoruz. Daha engelsiz ve yaşanabilir bir Orhangazi adına var gücümüzle mücadele etmeye devam edeceğiz. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nün toplumsal farkındalığı artırmasını temenni ediyorum” diyerek tamamladı.

     

  • İsrail sivilleri vurdu: 75 ölü

    İsrail sivilleri vurdu: 75 ölü

    İsrail güçleri Gazze Şeridi’nde sivilleri hedef almaya devam ediyor. Dünyanın gözü önünde soykırım faaliyeti yürüten İsrail ordusu tepkilere aldırış etmeden savunmasız sivillerin üzerine bomba yağdırıyor. Gazze Sivil Savunma Sözcüsü Mahmud Bassal, İsrail güçlerinin kuzeydeki Beyt Lahya kentinde biri sivillerin sığındığı binaya düzenlenen 2 ayrı saldırıda 75 Filistinlinin hayatını kaybettiğini bildirdi.

    Bassal açıklamasında, “Kuzey Gazze’de aileler yok ediliyor ve biz onlar hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. Enkaz altında pek çok kişi var ve orada yardım edecek hiçbir sivil savunma çalışanı yok” dedi.

    Bassal, İsrail’in son 50 günde Gazze Şeridi’nin kuzeyine düzenlediği saldırılarında yaralananların sayısının 10 bine ulaştığının tahmin edildiğini de sözlerine ekledi.

  • Murat Kurum’dan iklim finansmanı tepkisi

    Murat Kurum’dan iklim finansmanı tepkisi

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, bu yıl 8’incisi düzenlenen “TRT World Forum” programının “Yarını Dönüştürmek: Eko-Rejenerasyonun Gücü” oturumuna katıldı.

    Ana teması “iklim” ve “enerji” olan forumda konuşan Bakan, “doğa ve “insan” uyumuna dikkat çekerek, “İnsanlık, doğayı bir hammadde değil, kardeş olarak görmeli; doğanın efendisi değil, hizmetkarı olduğunu artık anlamalıdır. İnsanlık, bunu anladığı nispette başarıya ulaşabilir, iklim krizini durdurabilecek gücü ortaya çıkarabilir. Biz Türkiye olarak, her politika ve eylemimizde bu şuurla hareket ediyoruz. Tüm dünyaya bir kez daha, Cumhurbaşkanımızın insanlığa sunduğu ‘adil gelecek vizyonunu’ ifade etmekten şeref duyuyoruz. Doğasıyla, çevresiyle, ekonomisiyle, insan haklarına saygısıyla daha adil bir dünya mümkündür ve bu adil dünya bir gün mutlaka kurulacaktır” şeklinde konuştu.

    “Kahramanmaraş’ta 155 bininci konutun anahtarlarını teslim edeceğiz”

    Türkiye’nin, iklim krizinden en çok etkilenen ülkelerden biri olduğunu işaret eden Bakan Kurum, forumda, Türkiye’nin iklim ve enerji konusunda yaptığı çalışmaları anlatarak, “Enerji sektörü, sera gazlarının yüzde 70’inden fazlasından sorumludur. Ülkemizde, geçtiğimiz 10 yıllık süreçte yenilenebilir enerji kapasitemizi 2 katına çıkardık. Önümüzdeki 10 yıl içinde güneş ve rüzgar enerjisi kapasitemizi 4 kat daha arttıracağız. Emisyonların yaklaşık üçte ikisi şehirlerde gerçekleşiyor. Bu nedenle ulaştırma ve yapılaşma konularında yenilikçi çözümler üretiyoruz. Asrın felaketinden etkilenen 11 ilimizde, 453 bin ev ve işyerimizin yapımını, Sıfır Atık uyumlu ve enerji verimli uygulamalarla inşa ediyoruz. Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın teşrifleriyle Kahramanmaraş’ta 155 bininci konutun anahtarlarını vatandaşlarımıza teslim edeceğiz” açıklamasında bulundu.

    “10 dakikada 20 deniz kuşu ve 2 kaplumbağa ölüyor”

    Sıfır Atık hareketi kapsamında önemli adımlar attıklarını kaydeden Bakan Kurum, “Sıfır Atık’ın önemini daha iyi anlayabilmemiz için, çarpıcı bir gerçeği sizlerle paylaşmak istiyorum. Konuşmama başlayalı 10 dakika oldu. 10 dakikada dünyamızda, 5 bin 900 ton plastik atık oluştu. 370 ton atık okyanuslara karıştı. 20 deniz kuşu ve 2 kaplumbağa maalesef öldü, 77 hektar ormanlık alan yok olmuştur. Ve en acısı da şu geçen 10 dakika içinde çöpe attığımız 25 bin ton gıdayla, 2,2 milyon Gazzeli kardeşimizin 1 haftalık gıda ihtiyacını çöpe atmış olmamızdır” dedi.

    “Sıfır Atık küresel israf uçurumundan kurtulmada önemli bir adım”

    Emine Erdoğan öncülüğündeki Sıfır Atık’ın bu acı tabloyu durdurmanın tek yolu olduğunun altını çizen Bakan Kurum, “Sıfır Atık hareketi, insanlığı bu küresel israf uçurumundan kurtarmanın önemli bir adımıdır. Bugün Sıfır Atık, küresel bir çevre hareketine dönüşmüştür. Türkiye, 193 bin binada Sıfır Atık Yönetim Sistemi’ni kurmuş, toplam 60 milyon ton atığı geri kazanmış, tam 498 milyon ağacın kesilmesinin önüne geçmiştir” diye konuştu.

    “7 bölgemizde, Sıfır Atık pilot ilçelerimizi belirleyeceğiz”

    Bakan Murat Kurum, önümüzdeki yıl devreye alınacak Depozito Yönetim Sistemi ile ilgili de, “7 bölgemizde, Sıfır Atık pilot ilçelerimizi belirleyeceğiz. Depozito Yönetim Sistemimizin kurulumunu, 2025 yılı sonuna kadar yapacak, ülke genelinde uygulamaya geçeceğiz” açıklamasını yaptı. Bakan Kurum, İklim Kanunu’nun da bu yıl bitmeden Meclis’ten geçip yasalaşmasını beklediklerini dile getirdi.

    “Finansal destek meselesi süratle çözülmelidir”

    Bakan Kurum, konuşmasında Azerbaycan’da gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği 29. Taraflar Konferansı ile ilgili de şunları söyledi:
    “Dünyanın en zengin yüzde 1’lik kesiminin, en yoksul yüzde 66’lık kesimden daha fazla karbon salımına neden olduğu bir ortamda, bu adaletsizliğin devam etmemesi gerektiğini tüm dünyaya ilettik. Şayet insanlık, doğanın yeniden kendisini toparlamasını istiyorsa o zaman finansal destek meselesi süratle çözülmelidir, herkes verdiği sözü acilen yerine getirmelidir. Şu andaki iklim finansı düzeyi, dünyanın karşılaştığı sorunun büyüklüğü düşünüldüğünde çok gerilerdedir. Yani finansal destekleri sunacak olan ülkeler adeta yanan bir eve, bardakla su dökmektedir. Ve inanın, iklim finansmanı meselesi adil bir seviyeye ulaşmadıkça; bu yangın daha da büyüyecektir. Umuyorum ki COP29 toplantısındaki ‘Bakü İklim Birliği Paktı’ kararları hızla uygulanır ve ortak evimiz dünyamızı hızlıca iyileştirebiliriz.”

    “Türkiye Filistinli kardeşlerine en çok yardım yapan ülkedir”

    Bakan Murat Kurum, konuşmasının sonunda Gazze’de yaşanan insanlık dramına dikkat çekerek, “Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğiyle Tüm Türkiye, adil bir dünya, Filistin’in özgürlüğü için, Filistinli kardeşlerimizin gür sesi olmaya devam ediyor. Bakın çok net söylüyorum. Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti İsrail’le ilişkisini tamamen dondurmuş ve tüm dünya ülkelerine baktığınızda Filistinli kardeşlerine en çok yardım yapan ülkedir. Bu kararlılığımızdan asla ödün vermeyeceğiz. Ne pahasına olursa olsun Filistinli kardeşlerimizin yanında durmaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.

  • Usulsüz çakar kullananlara rekor ceza

    Usulsüz çakar kullananlara rekor ceza

    Bakan Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, usulsüz çakar kullanımı, ruhsatsız silah alma ve bulundurma suçlarını işleyenlere verilecek cezaları açıkladı.

    Yerlikaya yaptığı paylaşımda, Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “7533 Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla” birlikte: “ Çakar kullanan sürücülere 96 bin TL trafik idari para cezası uygulanacak, Sürücü belgeleri otuz gün süreyle geri alınacak ve araç otuz gün süre ile trafikten men edilecek. Sürücü son ihlalin gerçekleştiği tarihten geriye doğru bir yıl içinde iki veya daha fazla kez kanunu ihlal etmiş ise sürücülere her seferinde 192 bin TL trafik idari para cezası uygulanarak sürücü belgeleri altmış gün süreyle geri alınacak ve araç altmış gün süre ile trafikten men edilecek. Mevzuatta izin verilmeyen araçlara takılan çakar cihazlarına mülki amir tarafından el konulacak ve mülki amir tarafından mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilecek.”

    “Ruhsatsız Silah Satın Alan, Bulunduran ya da Taşıyan Kişiler”

    Aynı kanun kapsamında; Kanun Hükmüne Aykırı (ruhsatsız) silah satın alan, taşıyan ya da bulunduran kişiler 2 yıldan 4 yıla kadar hapisle cezalandırılacak. Kanun hükümlerine aykırı (Ruhsatsız) silaha ait parçaları (namlu, sürgü, gövde, çerçeve, silindir, mekanizma başı, çıkarıcı, tırnak, ateşleme iğnesinden oluşan ana veya balistik önemi haiz parçaları ya da ses veya gaz fişeği atabilen silah iken bu Kanun hükümlerine tabi silah vasfına dönüştürülen silahları) satın alan, bulunduran ya da taşıyanlar da aynı kanun kapsamında cezalandırılacak.

  • “Yaşayan İnsan Hazinesi” ödülü

    “Yaşayan İnsan Hazinesi” ödülü

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından, 76 yıldır tulum çalan Remzi Bekar’a ‘Yaşayan İnsan Hazinesi’ ödülü verildi.

    Tulum üstadı Bekar, “10 yıl önce beni kasetlerimden tanıyan Trabzonlu bir iş adamı UNESCO’ya girmem için Kültür Bakanlığı’na yazı göndermiş. 27 Kasım tarihinde UNESCO’ya kabul edildiğimin haberi gelirken, Cumhurbaşkanı’ndan plaketimi alabileceğimi söylediler.

    Cumhurbaşkanımız bu kadar işlerinin arasında hem Rize’yi hem de tulumu unutmamış. Plaketimi de gururla aldım” dedi.

    Tulum üstadı 87 yaşındaki Remzi Bekar, 1948 yılında tulum çalmaya başladı. 11 yaşından bu yana elinden tulumu düşürmeyen sanatçı, köyünde tulum çalarak düğünlere renk kattı.

    Askerlik yaşı geldiğinde Remzi Bekar’ın vatan borcu ise dönüm noktası oldu. 1964-1965 yılları arasında Bekar, Ankara Orduevi’ne alındı. Ankara Orduevi’nde garsonluk olarak görev yapan Bekar, Orduevi’ne gelen bir radyo sanatçısına tulum çalmak istediğini söyledi. Tulumu çaldıktan sonra radyocu tarafından Remzi Bekar keşfedildi.

    Remzi Bekar tulumu dünyaya tanıtmayı amaçladı
    Askerden sonra sanatçı, kariyer hayatına radyoda tulum çalarak devam etti. Televizyon kanallarında da tulum çalan Bekar, dünyanın her yerini dolaştı.

    Tulumu dünyaya tanıtmayı amaçlayan Remzi Bekar, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde 27 Kasım’da Cumhurbaşkanlığı tarafından düzenlenen “Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri ve Yaşayan İnsan Hazineleri” töreninde ödüllendirildi.

    Tulum sanatına olan uzun yıllara dayanan katkıları ve bu sanatı gelecek nesillere aktarma çabalarıyla takdir toplayan sanatçı, UNESCO tarafından “Yaşayan İnsan Hazinesi” ünvanı aldı. Tulum üstadı Remzi Bekar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden “Yaşayan İnsan Hazineleri” ödülünü aldı.

    Ödülünü aldıktan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisinden tulum çalmasını istedi. Sanatçı, törende Rize Hemşin yöresinden kendi derlediği, “Bilettum Orağumi” eserini çaldı.

    “Gittiğim yerlerde sazımın tanınması için çaba harcadım”
    Tulum serüvenini anlatan tulum üstadı Remzi Bekar, “Tulum çalmaya 1948’de başladım. 1954 senelerinde yavaş yavaş horon oynatmaya başladım. Fakat esas Remzi Bekar oluşum 1964-1965 seneleridir. Askerliğimi yaparken radyo ile temasa geçtim.

    Radyoda çalmak için rica ettim. Radyo ile kendimi tanıtmaya başladım. Ardından televizyon kanallarına defalarca çıktım. Ondan sonra yurt dışı çalışmalarım oldu. Anadolu folk topluluğu ile çalışıp Artvin ekibi ile çalıyordum. Bu vesileyle Amerika ve Fransa hariç nerdeyse dünyanın her tarafını dolaştım. Gittiğim yerlerde sazımın tanınması için çaba harcadım.

    Ve gittiğim yerlerde tulum varsa onları da incelemek istedim. Yörede tulum imalatı yapan kişiler nota bilmedikleri için kulaklarına güzel gelen sesleri kullanıyorlardı. Ben ve benim gibiler de senelerce bu şekilde yapılan tulumları çaldı.

    O zamanlarda Mehmet Özbek sazların akordunu tulumumun sesine göre yaptırdı. ‘La’ notasını kullanarak sazlarla beraber çaldığım bu yolda, arkamdan gelenler de aynısını yapmaya çalıştılar ve çalışıyorlar. Bu arada tulum imalatı yapanlar da nota üzerinde çalışmaya ve kendilerini yetiştirmeye başladı” diye konuştu.

    “Plaketimi gururla aldım”
    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinden “Yaşayan İnsan Hazineleri” ödülünü alırken duygularını anlatan Bekar, “Bundan 10 yıl önce beni kasetlerimden tanıyan ama benim hiç tanımadığım Trabzonlu bir iş adamı UNESCO’ya girmem için benden habersiz Kültür Bakanlığı’na yazı yollamış. Sonrasında Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan çağırıldım.

    Hakkımda UNESCO’ya girmem için bir istek olduğu fakat benim onayımın alınması gerektiğini söylediler ve Ankara’ya çağırdılar. Ben de hiçbir karşılık beklemeden istekli bir şekilde, kitaplarım ve araştırmalarım ile Ankara’ya gittim. Kültür Bakanlığı bana Mahalli Sanatçı kartı verdi ve UNESCO için beni sıraya aldı.

    27 Kasım 2024 tarihinde Ankara’dan UNESCO’ya kabul edildiğimin haberi geldi. Her şeyin hazır olduğunu ve Ankara’ya gidip Cumhurbaşkanı’ndan plaketimi alabileceğimi söylediler. Canıgönülden koşa koşa Ankara’ya gittim. Siyaseti bir kenarına bırakalım Sayın Cumhurbaşkanımız da Rizeli, yani benim hemşerim oluğu için içimde bir sevgisi var.

    Bu işler Cumhurbaşkanı’nın onayı ile yapılıyor. Cumhurbaşkanımız bu kadar işlerinin arasında hem Rize’yi hem de tulumu unutmamış. Onun karşısına eğilerek gitmek lazım, biz de öyle gittik. Cumhurbaşkanımız bizi şefkatle karşıladı ve tulum çalmamı istedi. Ben de tulum çaldım. Plaketimi gururla aldım. Cumhurbaşkanımıza saygılarımı sunup geri döndüm” dedi.

  • Bingöl’de uyuşturucu operasyonu

    Bingöl’de uyuşturucu operasyonu

    Bingöl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne bağlı narko timleri, uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti yaparak haksız ekonomik kazanç sağlayan şahısların faaliyetlerinin önlenmesine ve tespit edilerek yakalanmasına yönelik çalışma gerçekleştirdi. Çalışmalar neticesinde, doğu istikametinden gelip Bingöl üzerinden İzmir’e gideceği bilgisi alınan şüphelinin, uyuşturucu madde sevk edeceği değerlendirildi. Şahsın bindiği otobüsün durdurulmasının ardından şüpheliye yapılan üst aramasında 90 gram metamfetamin ele geçirildi.
    Şahıs, emniyetteki işlemlerinin ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • Tarihi surlarda restorasyon çalışmaları başladı

    Tarihi surlarda restorasyon çalışmaları başladı

    Trabzon’un Ortahisar ilçesi Pazarkapı mahallesinde bulunan Kadınlar Hali’nin yanındaki sur duvarının restorasyon çalışmalarına başlandı.

    Trabzon Büyükşehir Belediyesi, şehrin tarihi ve kültürel mirasının korunması ve turizme olan katkısının artırılmasına yönelik çalışmalara devam ediyor. Bu kapsamda Pazarkapı Mahallesi’nde yer alan Kadınlar Hali’nin yanındaki sur duvarının restorasyon çalışması başladı.

    Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanlığı’nca ihale edilen projenin yer teslimi yapıldı. 5 teknik personel, 4 işçi ve 1 stajyer olmak üzere 10 kişilik ekibin görev alacağı proje 1 yıl içerisinde tamamlanacak. Restorasyon çalışmasıyla birlikte tarihi surların estetik değeri korunarak bölgenin turistik cazibesinin artırılması hedefleniyor.

    Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, “Şehrimizin tarihi dokusunu ve kültürel mirasını korumak, aynı zamanda turistik cazibesini artırmak için önemli bir adım attık. Sur duvarının restorasyonu için başlattığımız projeyle, şehrimizin tarihi değerlerine sahip çıkıyoruz.

    Projenin, hem Trabzon’un tarihi mirasını koruma hem de bölgenin turistik çekiciliğini artırma anlamında büyük bir katkı sağlayacağına inanıyorum. Trabzon’umuz tarihi ve kültürel zenginlikleriyle her geçen gün daha fazla yerli ve yabancı turisti ağırlayacak ve bu tür projelerle şehrimizi daha da güzelleştireceğiz” dedi.