Blog

  • Akademide yapay zekânın rolü

    Akademide yapay zekânın rolü

    Akademide yapay zekânın dönüştürücü rolünü ele almak ve kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimleri üzerindeki derin etkisini vurgulamak amacıyla İstanbul Atlas Üniversitesi’nde, ‘Future of AI in Higher Education’ etkinliği düzenlendi.

    Amerika Richmond’da bulunan Virginia Commonwealth Üniversitesi Stratejik Girişimler Kıdemli Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Erdem Topsakal, yapay zekâ ile öğrencilerin öğrenme şekline göre programlar geliştirileceğinin altını çizdi.

    Uluslararasılaşma stratejisi kapsamında İstanbul Atlas Üniversitesi, Amerika Richmond’da bulunan Virginia Commonwealth Üniversitesi ile iş birliği yapmıştı.

    Üniversitenin Vadi Kampüsü’nde düzenlenen ‘Future of AI in Higher Education’ etkinliğinde Virginia Commonwealth Üniversitesi Stratejik Girişimler Kıdemli Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Erdem Topsakal, öğrencilerle bir araya geldi. Topsakal, iki bölümden oluşan etkinliğe yapay zekâ ve makine öğrenmesine genel bakış açısı sunarak başladı.

    Yapay zekâ ve LLM araçlarının yükseköğrenimin geleceğini nasıl etkileyeceği tartışıldı
    Büyük Dil Modellerinin (LLM’ler) nasıl geliştirildiğini ve eğitim manzaralarını yeniden şekillendirme potansiyellerini değerlendiren Topsakal, ikinci bölümde, birden fazla kullanım durumunda yapay zekâ destekli araçları göstererek bu teknolojilerin süreçleri nasıl kolaylaştırabileceğini, kişiselleştirilmiş öğrenme yollarının nasıl destekleyebileceğini ve katılımın nasıl teşvik edebileceğini anlattı.

    Yapay zekâ tabanlı eğitim-öğretim modelleri hayatımıza entegre olacak
    Yapay zekanın hem öğretimi hem de öğrenmeyi geliştiren yenilikçi araçlar ve yöntemler sunarak hayatımızın her yönünü ve yüksek öğrenimin geleceğini yeniden tanımladığını belirten Topsakal, “Yapay zekâ tabanlı eğitim-öğretim modelleri, eğitim ve öğretimde öğrencilerin aktif katılımını sağlayacak şekilde hayatımıza entegre olacak.

    Eğiticiler yapay zekâ uygulamaları sayesinde ders içerikleri oluşturma, düzenleme, zenginleştirme ve bilgi aktarımı noktasında kendilerine yardımcı olacak yapay zekâ yöntemlerini kullanacak” dedi.

    Üretken yapay zekâ uygulamalarını eğitim hayatında görmezden gelmenin günün sonunda bir fayda getirmeyeceğini vurgulayan Topsakal, “Aksine bu teknoloji nimetlerinin insanlığa hizmet yönünde, iyi niyetli ve etik kurallar çerçevesinde nasıl kullanılacağını öğrencilerimize öğreterek, eğitim ortamının interaktif ve daha keyifli hale getirilebilmesi mümkün olabilecektir” diye konuştu.

    Yapay zekadan “Atlas Üniversitesi Marşı”
    Prof. Dr. Erdem Topsakal’ın yapay zekâ uygulaması ile geliştirilen “Atlas Üniversitesi Marşı” beste örneklerini de paylaştığı seminerde keyifli anlar da yaşandı.

    “Öğrencilerin anlama ve öğrenme şekline göre programlar geliştirilecek”
    Yapay zekânın dünyada her yerde yer almaya başladığını belirten Prof. Dr. Erdem Topsakal, “Bizim üniversitede de yapay zekâ dersleri oluşturduk. O derslerden birini de ben veriyorum. Yaklaşık 300 kişi bu yapay zekâ dersini alıyor.

    Burada öğrencilerle, hocalarla, yöneticilerle yapay zekâyı hayatımıza, akademiye nasıl entegre edebileceğimizi konuşacağım. Tabii yapay zekâ hayatımıza yeni yeni giriyor. Girmesiyle birçok şeyi de etkiliyor.

    Akademide de yapay zekânın önemli rol oynayacağı kesin. Bunlar içerisinde öğrencilerin öğrenimine yönelik birtakım iyileştirme sağlayacağını düşünüyoruz.

    Yani her öğrencinin birtakım bilgileri öğrenmesi aynı olmuyor. Bazı öğrenciler okuyarak, bazıları görsel olarak daha iyi öğreniyor.

    Yapay zekânın da özelliklerini kullanarak öğrencilerin anlayışlarına göre öğrenme niteliklerine ve çeşitlerine göre birtakım programlar geliştirmek mümkün. Ve bunların ileride her dersin bir parçası olacağına inanıyorum” açıklaması yaptı.

    “Öğrenciler Amerika’da master derecesi alabiliyor”
    Akademisyenlerin de böyle bir sisteme adapte olmak zorunda olduklarını ifade eden Prof. Dr. Erdem Topsakal, “Yapay zekânın verdiği bütün imkânları kullanmak zorundalar. Her yıl kendilerini güncellemeleri gerekir.

    Atlas Üniversitesi ile yapay zekâyla ilgili herhangi bir çalışmaya henüz başlamadık. Ama bu seminerle ilk adımı atmış oluyoruz.

    Üniversite ile yaptığımız hızlandırılmış master programı ile öğrenciler 4 yıl burada lisansını bitirip Amerika’ya gelip master derecesi alabiliyorlar. Normalde master yapma fiyatı çok yüksek ancak bu anlaşmayla öğrenciler neredeyse yarı fiyatına böyle bir imkâna sahip oluyor” dedi.

  • Çoban, köylülerin yardımıyla kurtarıldı

    Çoban, köylülerin yardımıyla kurtarıldı

    Erzurum’un Uzundere ilçesinde etkili olan yoğun kar yağışı, bir çobanı hayvanlarıyla birlikte dağda mahsur bıraktı. Zorlu kış şartları nedeniyle köyüne dönemeyen çoban, köylülerin seferber olmasıyla kurtarıldı.

    Yardım ekipleri, çobanı ve koyun sürüsünü güvenli bir şekilde köyüne ulaştırmayı başardı. Kurtuluşunu türküler eşliğinde kutlayan çoban, köyüne dönerken hem kendisi hem de koyunları için unutulmaz bir anı yaşadı.

    Olay, köy halkının dayanışma ruhunu ve zorlu doğa şartlarında birbirine olan desteğini bir kez daha gözler önüne serdi. Çoban, “Beni ve hayvanlarımı yalnız bırakmayan herkese teşekkür ediyorum. Bu dayanışma olmasaydı, bugün burada olamazdık” diyerek duygularını ifade etti.

  • Erzurum’da termometreler -18’i gösterdi

    Erzurum’da termometreler -18’i gösterdi

    Erzurum’da bir süredir etkili olan kar yağışı yerini soğuk havalara gösterdi. Erzurum’da sabah saatlerinde termometreler -18 dereceye kadar düştü.

    Erzurum Ovası sise büründü, ağaçlar kırağı ile kapandı. Yoğun ve etkili kar yağışı sonrası düşen sıcaklıklar yaşamı da olumsuz şekilde etkiliyor.

    Sabah saatlerinde araçlarını çalıştırmak isteyen vatandaşlar donan camlarını açmak ve araçlarını hareket ettirmek için epey gayret çaba gösterdi.

    Meteoroloji 12. Bölge Müdürlüğü; bölge genelinde havanın parçalı ve çok bulutlu geçeceğini, gece ve sabah saatlerinde buzlanma ve don olayı ile yer yer sis ve pus hadisesi görüleceğinin tahmin edildiğini ifade ettiler.

    Meteorolojinin 5 günlük hava tahmininde Erzurum ve ilçeleri için kar yağışı görünmüyor.

  • Nilüfer Belediyesi pancar deposu ödülle taçlandı

    Nilüfer Belediyesi pancar deposu ödülle taçlandı

    Nilüfer Belediyesi, hayata geçirdiği projelerle aldığı ödüllere bir yenisini ekledi. 25 yıl atıl vaziyette kalan ve geçen yıl yenilenen modern yüzü ile çok amaçlı bir kültür ve etkileşim mekânı olarak hizmet açılan Pancar Deposu, mimarlık alanında ödüle değer bulundu. Nilüfer Belediyesi Pancar Deposu, Arkitera Mimarlık Merkezi’nin düzenlediği Arkitera Ödülleri’nde Seçici Kurul Teşvik Ödülü’ne değer görüldü.

    Arkitera Mimarlık Merkezi’nin, Arkitera Genç Mimar Ödülü ve Arkitera İşveren Ödülü, mimari alandaki nitelikli üretimi desteklemek ve yatırımcıları kaliteli projeler gerçekleştirmeye teşvik etmek amacıyla her yıl verdiği Arkitera Ödülleri, bu yıl Kastamonu Entegre Genel Merkezi’nde düzenlenen törende sahiplerini buldu. Kamu ve özel sektör olmak üzere iki kategoride ödüllerin verildiği törene Nilüfer Belediyesi adına, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcıları Okan Şahin ve Şirin Biçer ile Nilüfer Belediyesi Kentsel Tasarım Müdürü Mustafa Yılmaz, Nilüfer Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Nejla Aslan katıldı. Projeyi hayata geçiren Atelye70 ekibinden Doğu Kaptan ve Fatma Gençdoğuş da törende yer aldı.

    Mimarlık, tasarım, sanat ve akademi çevrelerinden pek çok davetlinin katıldığı törenin açılış konuşmalarını Arkitera Genel Koordinatörü Emine Merdim ve Kastamonu Entegre Global Pazarlama Direktörü Talha Aydın gerçekleştirdi.

    Pancar Deposu ile endüstri yapısını kamuya kazandırarak diğer kurumlara örnek olan Nilüfer Belediyesi’nin ödülünü, seçici kurul üyesi Can Tamirci, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Okan Şahin’e verdi.

    Ödülü büyük bir gurur duyarak aldıklarını ifade eden Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Okan Şahin, seçici kurul üyelerine teşekkür etti. Şahin, “Pancar Deposu, kullanım açısından yoğun bir şekilde değerlendirilen ve herkesin beğenisini kazanan çok güzel bir yapı oldu. Projede emek veren Doğu Kaptan ve Fatma Gençdoğuş’a bu ödüle vesile oldukları için teşekkür ederiz” dedi.

  • Çini ve seramiğe yoğun ilgi

    Çini ve seramiğe yoğun ilgi

    Kütahya Olgunlaşma Enstitüsü Müdürlüğü tarafından düzenlenen ‘Çini-Seramik Çark Torna’ kursu yoğun ilgi gördü.
    Kültür ve Turizm Bakanlığı sanatçısı Ali Kaya’nın eğitmenliğinde düzenlenen ‘Çini-Seramik Çark Torna’ kursu, 10 ay boyunca haftada bir gün gerçekleşiyor.

    Kurs hakkında bilgi veren Ali Kaya, kursun yoğun talep üzerine açıldığını belirterek, “Halkımızdan uzun süredir böyle bir kurs talebi vardı. Müdürümüz Elif Telli ile birlikte Milli Eğitim Bakanlığı, Kütahya Valiliği ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne başvurduk ve onay alarak kursumuzu açtık.

    Başvurular oldukça yoğundu, 60 kişi kursa katılmak istedi ancak atölyemizin kapasitesi nedeniyle katılımcı sayısını 16 kişiyle sınırlamak zorunda kaldık. Başvuru yapan diğer kişiler için yeni kurslar düzenlemeyi planlıyoruz” dedi.

    Kursiyerlerin eğitim sonunda sertifika alarak kendi atölyelerini kurabileceklerini ve Türk el sanatlarına katkı sağlayabileceklerini vurgulayan Kaya, “Bu kursla çini ve seramik torna sanatını detaylı şekilde öğretiyoruz. Katılımcılar, vazo, kase, tabak, sürahi gibi ürünler tasarlayıp üretebilecekler.

    Ayrıca bu sanatı yeni nesillere aktararak unutulmamasını sağlayacaklar. Çini ve seramik, Türk kültürünün önemli bir parçası ve bu mirasın yaşatılması bizler için gurur kaynağı” diye konuştu.

    “Hedefimiz çini-seramik sanatını gelecek nesillere taşımak”
    Kütahya Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Elif Telli ise kursların önemine değinerek, “Amacımız kaybolmaya yüz tutmuş el sanatlarını yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmaktır. Çini-seramik sanatına yönelik çalışmalarımız uzun süredir devam ediyor.

    Kültür ve Turizm Bakanlığı sanatçımız Ali Kaya’nın katkılarıyla bu kursu hayata geçirdik. Sonuçlar oldukça memnuniyet verici. Özellikle gençlerin bu sanata ilgisi bizi ayrıca mutlu ediyor” diye konuştu.

    Kursa katılan kursiyerler ise, eğitimin kendileri için büyük bir fırsat olduğunu belirttiler. Kursu başarıyla tamamlayarak meslek sahibi olmayı hedeflediklerini ifade eden katılımcılar, çini ve seramik sanatına katkı sağlamak istediklerini dile getirdiler.

  • İnegöl’de yoğun sis hayatı olumsuz etkiledi

    İnegöl’de yoğun sis hayatı olumsuz etkiledi

    Bursa’nın İnegöl ilçesinde sabahın ilk saatlerinde yoğun sis etkisini gösterdi. ,

    Görüş mesafesinin zaman zaman 15 metreye kadar düştüğü anlarda araç sürücüleri zor anlar yaşadı. Yoğun siste ilerlemekte güçlük çeken bazı araç sürücüleri dörtlü flaşörlerini yakıp yavaş ilerledi.

  • Güzel Sanatlar Ekim Sergisi aldı

    Güzel Sanatlar Ekim Sergisi aldı

    19 ödüllü akademisyen sanatçı tarafından Kıbrıs Modern Sanat Müzesi için özel olarak hazırlanan “Güzel Sanatlar Ekim Sergisi”, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından açıldı. Serginin açılışına Lefkoşa Milletvekili Ürün Solyalı da katıldı.
    Yakın Doğu Üniversitesi Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi’nde 10 Aralık’a kadar ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek sergi, resim, heykel, seramik ve baskı resimden oluşan 50 eseri sanatseverlerle buluşturuyor.

    Sergi aynı zamanda Kıbrıs Modern Sanat Müzesi’nin 466’ıncı sergisi olma özelliğini taşıyor. Serginin açılışını yapan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, konuşmasına sergide emeği geçen tüm sanatçılara teşekkür ederek başladı.

    Cumhurbaşkanı Tatar, “Yakın Doğu Üniversitesi, bir eğitim kurumu olmanın ötesinde kültür ve sanatı özümseyen ve yaşatan bir değerler yuvasıdır” dedi.

    KKTC’nin tüm propagandalara rağmen Doğu Akdeniz’de güçlü bir Türk devleti olarak varlığını sürdürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Dünyanın önde gelen üniversiteleri arasında yer alan Yakın Doğu Üniversitesi, sadece akademik başarılarıyla değil, sanat ve kültür alanında da ülkemizden sıkça söz ettiriyor” dedi.

    Yakın Doğu Üniversitesi’nin müzeleri ve sergileri ile binlerce eseri muhafaza etmesinin gelecek nesiller için büyük önem taşıdığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Kültür ve sanat, insanlığı ileriye taşıyan köprülerdir. Maddi değerlerin ve tüketimin peşinden koşulan bir dünyada, sanat ve kültür, bizlere özgürlüğün ifadesini sunar” ifadelerini kullandı.

    Her bir eserin özgür bir ortamda üretildiğini ve sanatçıların duygu, düşüncelerini açıkça yansıttığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, “Tüm bu eserler birer hazine niteliğinde. Bizler Kıbrıs Türk halkı olarak özgürlüğün, kültürün ve sanatın değerini çok iyi biliyoruz.

    Bu yüzden bu mirası daha da ileriye taşımayı hedefliyoruz” dedi.

    “Tüm bu eserler sanatın toplumla buluşmasında bir köprü görevi görürken, sanatın toplum üzerinde bıraktığı dönüştürücü etkiye de güç katacak”

    Üniversite Rektörü Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ ise, “Sanatın farklı disiplinlerinden eserlerle bezenmiş bu özel sergi, yalnızca bir sanat etkinliği olmanın ötesinde ülkemizin kültürel mirasına olan bağlılığımızın bir nişanesi olarak çok değerlidir” dedi.
    Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın yakın zamanda gerçekleştirdiği uluslararası temaslara değinen Prof. Dr. Şanlıdağ,

    “Cumhurbaşkanımız Sayın Ersin Tatar’ın Kırgızistan’da düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları Konseyi’nin 11. Zirvesi ile Belçika ve Polonya’daki temaslarında Yakın Doğu Üniversitesi’nin dünya sıralamalarındaki başarılarını ve ülkemizin yerli otomobili Günsel’in uluslararası arenada kazandığı başarıları vurgulamasını büyük bir gururla takip ettik.

    Bu vesileyle kendisine en içten teşekkürlerimizi ve şükranlarımızı sunuyoruz” dedi.

    Üniversitelerinin akademik başarılarına vurgu yapan Prof. Dr. Şanlıdağ, “Times Higher Education’ın birkaç hafta önce güncellediği ‘2024 Dünya Üniversiteleri Etki Sıralaması’nda ‘dünyanın en etkili ilk 300 üniversitesi’ arasında yer aldık.

    Aynı araştırmada ‘Eğitim Kalitesi’nde dünyada 6’ncı sırada, ‘Sürdürülebilir Şehir ve Toplumlar’ kategorisinde ise dünyanın en etkili 8’inci üniversitesi olarak gösterildik” dedi.

    Sanatı toplumsal gelişimin temel taşı olarak gördüklerini belirten Şanlıdağ, “Tüm bu eserler sanatın toplumla buluşmasında bir köprü görevi görürken, aynı zamanda sanatın toplum üzerinde bıraktığı dönüştürücü etkiye de güç katacak” dedi.

    “Sanat; insanın elinin, beyninin ve yüreğinin bir araya gelerek oluşturduğu estetik bir süreçtir”
    Konuşmasına sanatın özüne ve oluşum sürecine dair önemli vurgular yaparak başlayan Güzel Sanatlar Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erdal Aygenç ise, ünlü ressam Brullof’un öğrencisiyle olan konuşmasından alıntı yaparak, “Brullof, öğrencilerinden birinin çalışması üzerinde küçük bir düzeltme yapar.

    Öğrenci ise minik bir düzeltme ile tamamen değişen resme hayretle bakarak ‘Siz bir tek noktaya dokundunuz fakat eser ne kadar değişti?’ der. Brullof ise şu cevabı verir: ‘Sanat o küçük noktanın başladığı yerde başlar’. Gerçekten de bir eserin vücut bulmasında başlangıç noktası çok önemlidir.

    Ondan sonra her biçim, renk o sihirli noktanın etrafında şekillenir. Bu bakış açısı ile her sanat eseri adeta evrenin bir sembolüdür; kendi içinde her parça birbiriyle bağlantılıdır” diye konuştu.

    Prof. Dr. Aygenç, “Bir sanat eserini anlamak için sadece tek bir detaya bakmak yeterli değildir. Tıpkı evren gibi sanat da bir harmoniye sahiptir. Sanat insanın elinin, beyninin ve yüreğinin bir araya gelerek oluşturduğu estetik bir süreçtir. Amacı ise evreni ya da doğayı kopyalamak değil, onları yorumlamak, ifade etmek ve geleceği sezmekten ibarettir” dedi.

    Prof. Dr. Erdal Aygenç konuşmasını, “Her ay açtığımız sergilerle bir araya gelmemizi ve eserlerimizi paylaşmamızın yanında sanat üzerine söyleşmemizi sağlayan, enerjisini, motivasyonunu her daim hissettiğimiz Kurucu Rektörümüz Dr. Suat Günsel’e; Yakın Doğu Oluşum Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Günsel’e ve tüm Günsel ailesine bir kez daha en samimi teşekkürlerimi sunuyorum.

    Tüm katılımcı sanatçılarımızı ve sergi küratörü Prof. Erdoğan Ergün’ü kutluyorum” sözleri ile noktaladı.

  • Tekirdağ’da çiftçilere tarımda suyun etkin kullanımı anlatıldı

    Tekirdağ’da çiftçilere tarımda suyun etkin kullanımı anlatıldı

    Tekirdağ İl Tarım ve Orman Müdürlüğü toplantı salonunda gerçekleştirilen ‘Tarımda Suyun Etkin Kullanımı’ konulu çiftçi toplantısı, İklim Değişikliği ve Kuraklıkla Mücadelede Verimli ve Bilinçli Sulama temasıyla 2024 Yılı Çiftçi Eğitim ve Yayım Faaliyetleri çerçevesinde düzenlendi. Toplantıya 50 çiftçi ile tarım paydaşı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
    Toplantıda, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Biyosistem Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tolga Erdem bir sunum gerçekleştirdi. Sunumda, Türkiye’nin mevcut sulama durumu ele alınırken, tarımda suyun ne kadar önemli olduğu ve etkin kullanılmasının çevresel ve ekonomik faydaları detaylıca açıklandı.
    Prof. Dr. Erdem, kapalı sistem su dağıtım ağlarının avantajları, basınçlı sulama yöntemlerinin su tasarrufuna katkısı, uygun sulama zamanı ile bitki gelişimi ve verim artışı arasındaki ilişki gibi konular üzerinde durdu. Erdem, Trakya Bölgesi’nin sulama ihtiyaçlarına yönelik bilimsel analizler ve çözüm önerilerini paylaştı.
    Erdem, iklim değişikliğinin su kaynakları üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekerek, kapalı sulama sistemlerinin ve modern sulama teknolojilerinin yaygınlaştırılmasının önemini vurgulayarak, tarımsal üretimde sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için bilinçli sulamanın şart olduğunun altını çizdi.
    Toplantının ikinci bölümünde çiftçilere, Tarım ve Orman Bakanlığının Yeni Destekleme Modeli tanıtılarak, bu modelin su kaynaklarının etkin kullanımı ve tarımsal üretimin artırılmasındaki rolü anlatıldı. Çiftçilerin sulama ve destekleme modelleri hakkındaki soruları yanıtlanarak interaktif bir eğitim ortamı oluşturuldu.

  • Başkent EDAŞ Karabük’te bakım ve yatırımlarını sürdürdü

    Başkent EDAŞ Karabük’te bakım ve yatırımlarını sürdürdü

    Sürdürülebilirliği stratejisinin merkezine koyarak, insan ve teknoloji odağıyla projeler üreten ve yatırımlarını gerçekleştirerek Türkiye’nin enerji dönüşüme öncülük eden firmalar arasında yer alan Enerjisa Dağıtım Şirketleri’nin Ayedaş ve Toroslar EDAŞ ile birlikte üç elektrik dağıtım şirketinden biri olan Başkent EDAŞ, yılın ilk 9 ayında Karabük’te müşteri ve çözüm odaklı yaklaşımı sayesinde önemli çalışmalara imza attı.

    Başkent EDAŞ, Karabük’te hizmet verdiği bin 768 trafo ve 7 bin 836 kilometre hat uzunluğunda sürdürülebilir, kaliteli ve kesintisiz enerji sağlanabilmesi amacıyla bakım, yenileme ve yatırım çalışmalarını sürdürürken, dijital dönüşüm çalışmaları ve karbon ayak izini azaltmak için attığı adımlarına da devam etti.

    Karabük’ün enerji altyapısı güçlendiriliyor
    Daha aydınlık bir kent hedefine bağlı kalıp, mevsimsel ve coğrafi şartların olumsuz etkilerini en aza indirmek için Merkez, Safranbolu, Eflani, Ovacık ve Yenice ilçelerinde toplamda bin 167 aydınlatma armatürünün bakımını tamamladı. Bunun yanı sıra, 1 pano, 20 trafo ve 65 dağıtım merkezinin bakımını yaparak enerji altyapısını güçlendirdi. Aynı dönemde 449 kilometrelik hattın bakımını gerçekleştirerek sürdürülebilir enerji dağıtımına katkı sağladı.

    Şirket, 2024 yılının ilk 9 ayında belirlediği yatırım hedeflerini başarıyla gerçekleştirirken, hizmet verdiği 3 milyondan fazla müşteriye daha kesintisiz ve kaliteli enerji sunabilmek adına, 49 kilometrelik yeni kablo döşeme ve 584 yeni aydınlatma armatürünün montajını tamamladı. Ayrıca, 53 yeni elektrik panosu ve 29 trafo merkezi kurarak altyapısını güçlendirdi.

    Dijital dönüşüm süreçleri hızlandı
    Enerjisa Dağıtım Şirketleri tarafından 2024 yılının ilk 9 ayında bilgi sistemlerini ve iş uygulamalarını güçlendirirken verimliliği de artıracak çok sayıda projeye imza atıldı.

    Enerjisa Dağıtım Şirketleri tarafından Şebeke Yönetim Sistemi, Filo Bildirim Portal & Platformlu Araç Kontrolleri, CBS ile Enerji Müsaadesi Verilmesi, Doküman Yönetim Sistemi Uygulama Projesi, EPDK Deprem ve Doğal Afet Projesi ve Tesisatın Yaşam Serüveni başta olmak üzere yaklaşık 52 milyon TL bütçeyle çok sayıda dijital proje geliştirildi.

    Operasyonel iş süreçlerini daha verimli hale getirebilmek için dijital dönüşümüne ağırlık veren Enerjisa Dağıtım Şirketleri kullanıcı memnuniyetini en üst seviyeye çıkarmak için çalışmalarını sürdürüyor.

    Müşteri odaklı yaklaşımla 7/24 hizmet sunan Başkent EDAŞ, baskentedas.com.tr, Web Chat Volt anlık mesajlaşma, Başkent 186 Mobil Uygulaması, 0 (312) 186 00 00 numaralı WhatsApp İhbar Hattı ve 186 Çağrı Merkezi’nden tüm müşterilerinin soru ve sorunlarını dinleyerek çözüm bulmaya devam ederken, sosyal medya hesapları aracılığı ile de müşterilerin talep ve şikayetleri karşılanıyor.

  • 15 genç kadın sanatçının eserleri

    15 genç kadın sanatçının eserleri

    Türkiye’nin Ortak Mezuniyet Sergisi BASE 2024, sekizinci kez kapılarını açtı. Yeni sanatçıların keşfedilmesi misyonunu taşıyan sergide, ‘Bir Adım Var Vakfı’nın desteklediği 15 genç kadın sanatçının eserleri de sergileniyor.

    Şişli Belediyesi ev sahipliğinde, Bilgili Holding ana mekan sponsorluğunda ve Bilgili Sanat iş birliğiyle düzenlenen BASE 2024, 33 şehirden 40 üniversite mezunu 132 genç sanatçıyı sanatseverlerle buluşturuyor.

    Resim, fotoğraf, seramik, cam, heykel, video, yeni medya, grafik tasarım, geleneksel Türk sanatları gibi farklı disiplinlerde üretilen yaklaşık 150 eserin yer aldığı BASE 2024’te; Rönesans Holding Yönetim Kurulu Başkanı İpek Ilıcak Kayaalp tarafından kurulan Bir Adım Var Vakfı’nın (BAV) desteklediği 15 genç kadın sanatçının eserleri yer alıyor.

    BASE İstanbul sergisi, 1 Aralık’a kadar ücretsiz olarak ziyaret edilebiliyor.

    “Benim için sanatın en önemli yanı, insanları bağlayabilmesi”
    Bir Adım Var Vakfı sayesinde bu sene sergiye katılabildiğini belirten öğrenci Deniz Depecik, “Çizgi film- animasyon okuyan biri olarak ilk defa katılıyorum.

    Vakıf, maddi ve manevi destek verdi. Ayrıca daha önce çalışma şansı bulamadığım eğitmenlerle çalıştım. Bu yılki tema; “Sanat Ne Yapar?” Sanatın benim için ne anlama geldiğini anlatan bir eser yapmaya karar verdim. Benim için sanatın en önemli yanı insanları bağlayabilmesidir.

    O yüzden hem günlük projelerimden hem de okul projelerimden olan malzemeleri toplayıp bir figür üzerinde kolaj yaptım. Geçen sene yapmaya çalıştığım bu figür, kendini arkaya doğru yaslayıp kapanırken bu sene göğsünü açıp kendi içindeki enerjiyi gösterebiliyor.

    Amacım; yaptığım işleri, parçaları ve sevdiğim şeyleri birleştiren bu figürü gören insanların, bununla bir bağlantı kurabilmesidir” şeklinde konuştu.

    Eserinin kalp sembolünden oluştuğunu ifade eden bir diğer öğrenci Esin Nisa Akgünay, “İçerisinde bir labirent var. Bu aslında benim yolcuğumu ifade ediyor.

    Burada hayatımdaki zorluklar, güzellikler, çıkmazlar ve başarıya ulaşan bir yolculuğum var. Her labirentin içindeki piyano tuşları ise benim hayatta piyanomla beraber olduğumu temsil ediyor.

    Bir Adım Var Vakfı benim için özel bir vakıf. Bana çok güzel destekler sağlıyor. Bunun içinde onlara çok teşekkür ediyorum” dedi.

    Genç sanatçılardan ilham veren eserler
    Vakfın desteğiyle sergilenen 15 genç kadın sanatçının özgün eserleri, sanatı ve üreticiliğini buluşturuyor. Eserlerin isimleri ve sanatçıları ise şu şekilde: Arin Gözükara: Paralel Evrende Veganlık, Büşra Çırak: Yargı, Damla Akyüz: Görünmez Mahkeme, Defne Hadiş: Xıı’den Sonra, Trimming Time, Lucifer Match, Biomechanics, Sekiz Köşeli Yıldız, Deniz Depecik: Benden Bir Parça, Dilek Bozkaya: İsimsiz, Elif Yıldırım: Kendine Bakış, Esin Nisa Akgünay: Yolculuğum, Melis Sürüç: Golden Strings, Öykü Özcan: Alegori, Papatya Biter: Tears Of Nature, Ümran Aydın: Oluşum, Yağmur Aydemir: Eksik, Zehra Öztürk: Kavuşma, Buğu, Veda.

    Bir Adım Var Vakfı, 2021 yılından bu yana BASE’e destek veriyor
    BASE’e ilk kez 2021 yılında ‘kadın’ temasıyla 4 genç kadının eserlerini destekleyerek katılan Bir Adım Var Vakfı, bu yıl “Sanat Ne Yapar?” temasında, İstanbul başta olmak üzere İzmir’den Batman’a kadar farklı şehirlerdeki öğrencilere desteğini sürdürdü.

    2020 yılında başarılı genç kadın öğrencileri eğitim hayatları sırasında burslarla desteklemek, hayal ettikleri gelecek için doğru adımları atmaları konusunda onları teşvik etmek, doğru yönlendirmeler yapmak, meslek ve kariyer seçimlerinde rehberlik etmek amacıyla kurulan vakıf, kurulduğu yıldan beri 119 öğrencinin eğitim ve kişisel gelişimine destek oldu.

    Öğrencileri 12 ay kesintisiz burs desteği sağlayarak da destekleyen vakıf, genç kadın öğrencilere sağladığı aylık düzenli burs desteği ile Türkiye’de başarılı genç kadın öğrencileri her alanda destekleyen ve en çok maddi desteği veren sivil toplum kuruluşları arasında olma unvanını da taşıyor.

    Vakfın, genç kadınların akademi, bilim & teknoloji, girişimcilik, sanat ve spor branşlarından herhangi birinde yurt dışında katılacakları eğitim, staj, yarışma, kongre, sergi gibi alanlarda uzun dönem uluslararası öğrenme hareketliliklerini desteklediği bir program da bulunuyor.

    Program sayesinde genç kadınların yetkinliklerini geliştirip dünya vatandaşı olarak yurt dışında kendini ifade edebilmeleri hedefleniyor.

    Bir Adımla Dünyaya Genç Kadınların Uluslararası Hareketliliğini Destekleme Fonu’ndan Bir Adım Var Vakfı bursiyer ve mezunları olan genç kadınlar yararlanabiliyor.

    Bir diğer program ise yetkinlik bazlı uzman programları olarak öne çıkıyor. Alanında uzman kişilerce vakıftaki genç kadınların ihtiyaç ve taleplerine göre uzmanlar ile programlar düzenleniyor.