Blog

  • Yenidoğan Çetesi davası 10. gününde

    Yenidoğan Çetesi davası 10. gününde

    İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 10’uncu gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar hazır bulundu. Bugün görülecek olan celse, tutuksuz sanıkların savunmasıyla devam edecek.

    İddianameden

    Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 47 sanığa ve 19 sağlık kuruluşuna yer verilirken 10 bebeğin ise hayatını kaybettiği belirtildi. İddianamede Fırat Sarı liderliğindeki ve yöneticiliğini İlker Gönen ile Gıyasettin Mert Özdemir’in yaptığı suç örgütünün esas amacının işletmesini devir aldıkları yeni doğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf ederek doluluğunu sağlamak, hastaların basamakları ile oynama yaparak SGK’dan üst sınırdan ödeme almak olduğu açıklandı. İddianamede çetenin hastaların mevcut durumlarını, evrak işlemlerine farklı yansıtarak (entübe olanı entübe olmayan, entübe olmayanı entübe olan, kullanılmayan ilaçları kullanılmış şekilde) gibi yöntemlerle evrak sahteciliği yapıp SGK’ya fatura ettiği, hastaların mevcut durumlarını olduğundan daha ağır göstererek daha uzun süre yatış sağlayıp SGK’dan yüksek ücret tahsil ettiği ve bazı hasta yakınlarından fazladan ücret adı altında para almak gibi işlemlerle maddi çıkar elde ettiği de aktarıldı. Hazırlanan iddianamede yer alan şüphelilerin çoğunun sağlık çalışanı olduğu ve kazanılan kardan bu çalışanların da aldığı belirtildi. İddianamede 112 sevk sistemi bertaraf edildiği için bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği örgüt adına karlı gördüğü hastanelere yatışının yapıldığı, bu noktada amacın bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil maddi olarak en fazla kazanç elde edilmesi olduğu belirtildi.

    Bebeklerin her türlü enfeksiyona açık olan yeni doğan yoğun bakım ünitelerinde yatırılmasının kimi bebeklerde enfeksiyon kapma gibi rahatsızlıklara kimi bebeklerde ise ölüme dahi sebep olduğu da iddianamede kaydedildi. Şüphelilerin usulsüz şekilde düşümünü yaptıkları currosurf, infasurf gibi ilaçları hastaneden çıkartarak satıp maddi kazanç elde ettikleri, Özel Hastaneler Yönetmeliği’ne aykırı şekilde işletme devri yapılarak danışmanlık hizmeti adı altında Fırat Sarı liderliğindeki Yenidoğan Suç Örgütü’nün çok sayıda hastaneye az sayıda doktorla hizmet vermeye çalışması nedeni ile aslında sağlık hizmetinin doğrudan hemşire ve hatta hemşire yardımcıları ile verildiği bu nedenle bebek ölüm sayılarının arttığı da iddianamede kaydedildi. İddianamede hemşirelerin kendisini doktor olarak tanıttığı, bir kısım örgüt mensuplarının yenidoğan yoğun bakımlarını kapasitenin üzerinde doldurduğu, hemşireler eli ile usule aykırı gerçek olmayan epikriz raporları yazıldığı da açıklandı. Soruşturma kapsamında incelenen dijital materyallerde ise şüphelilerin “kötü hasta değerleri, iyi hasta değerleri” gibi şablon hasta değerlerinin yer aldığı ve çoğu zaman hastaların kan gazı, kan değerleri, enfeksiyon olup olmadığı gibi konularda gerçekte bir tetkik veya tahlil yapmadan kendi gözlemlerine göre bebeği iyi veya kötü olarak kategorize edip raporlarını şablon olarak tek elden, merkezden, hastane dışından yazdıkları iddianamede kaydedildi. Bu nedenle hangi bebeğe hangi tedavinin uygulanacağı yönünde tereddütler yaşandığı ve bebeklerin hayatını kaybetmesine kadar varan telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğduğu iddianamede kaydedildi. Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından ilgili hastaneler ve suç örgütünün faaliyetlerini incelemek ve raporlamak için görevlendirilen müfettişlerin bebek ölümleri ile ilgili olarak alanında uzman neotologlardan oluşan uzman heyetten aldığı görüşe göre hastanelerde tıbbi imkansızlıklar, erken teşhis ve tedavi olmaması, birebir yakın hekim kontrolü olmaması, gerekli tetkik ve tahlillerin yapılmaması, hayati öneme sahip ilaçların kesilmesi, 3. Düzey olmamasına rağmen 3. Düzey hasta kabulü yapılması, doktorların hastaların klinik takip ve tedavisini üstlenmedikleri, ölüm sebeplerinin doktorlar tarafından örtbas edilmesi, TPN sıvısı içerisine lipit multivitamin, fosfor ve magnezyum destekleri verilmemesi sonucu yeterli enerji protein desteği alamadığı için hastaların beslenme bozukluğuna sebep olunduğu, bebeğin kalbi düşmesine rağmen adrenalin kullanılmaması, hastaların uzun süre yatışı yapılıp uygun merkezlere sevk edilmemesi, ilaç hazırlanması ve saklanmasında ihmal gösterilmesi, hastalara protein ve lipit desteği yapılmaması, gerekli ilaçların uygun şekilde verilmemesi, uygun şekil ve süre canlandırma desteği uygulanmaması, sahte hasta dosyası düzenlenmesi, hastaya pasif ötenazi uygulanması nedeniyle bebeklerin hayat haklarının ellerinden alındığı şeklinde tespitler olduğu aktarıldı.

    İddianamede bazı bebeklerin yoğun bakıma girdikten sonra kilo alması gerekirken aksine ciddi kilo kaybı yaşadığı da aktarılırken, Yenidoğan Suç Örgütü’nün ve örgüte yardım eden hastane yönetimlerinin sırf giderleri azaltmak ve maddi menfaat temin etmek adına bebeklere yeterli besin verme işlemini yerine getirmedikleri, tapelerde “TPN tüketimini azaltın” şeklinde talimatların yer aldığı da açıklandı. İddianame kapsamında sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen’in 10 kez ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’, ‘nitelikli dolandırıcılık’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ ve 11 kez ‘resmi belgede sahtecilik’ suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9’ar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Sanık Gıyasettin Mert Özdemir’in ise ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’, ‘kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi’, ‘kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ ve ‘resmi belgede sahtecilik’ suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis istendi. İddianamede diğer sanıklar hakkında benzer suçlardan değişen oranlarda hapis cezası talep edildi.

  • Ordu İl Emniyet Müdürlüğü’ne atandı

    Ordu İl Emniyet Müdürlüğü’ne atandı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan kararname ile Ordu İl Emniyet Müdürlüğü’ne Ahmet Acar getirildi.

    Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararları Resmi Gazete’de yayımlandı. Karara göre, 2023 yılından bu yana Ordu İl Emniyet Müdürü olarak görev yapan Atilla Aksoy, Şanlıurfa İl Emniyet Müdürlüğü görevine tayin edildi. Ordu Emniyet Müdürlüğüne ise Ahmet Acar atandı.

  • Ulu çınar ve torunlarına evlerinde ziyaret

    Ulu çınar ve torunlarına evlerinde ziyaret

    Erzincan Vali Yardımcısı Rumeysa Sena Kurt ile Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Serdar Demirci, müdürlüğün personelleri ile kahve bahane diyerek Menekşe isimli ulu çınarı ve torunlarını ziyaret etti.

    Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünce düzenlenen ziyaret programında ulu çınar ve torunlarıyla sıcak yuvalarında buluşuldu. Vali Yardımcısı Kurt ve İl Müdürü Demirci Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu’nun selamını Menekşe nineye ve torunlarına ileterek onlarla hayata dair sohbet etti.

    Bir fincanın kırk yıl hatrı vardır denilerek kahveler içilen program, ulu çınar ve ailesinin memnuniyeti ile sonlandı.

  • Buzlanma yüzünden kayan tır yolu trafiğe kapattı

    Buzlanma yüzünden kayan tır yolu trafiğe kapattı

    Kaza, sabah saatlerinde Hanak- Damal karayolunun 3. kilometresinde meydana geldi. Sürücüsü ve plakalı öğrenilemeyen tır, kar ve buzlanma nedeniyle kayganlaşan yolda kayarak yolu trafiğe kapattı.

    Trafik polisleri tarafından yol güvenliği alınırken araçların geçişine izin verilmedi. 1 saat süren çalışmanın ardından tır tekrardan saplandığı yerden karayolları ekiplerinin yardımıyla çıkartılarak yol trafiğe açıldı.

  • 23 yıl hapis cezasıyla aranan torbacı yakalandı

    23 yıl hapis cezasıyla aranan torbacı yakalandı

    Seyhan İlçe Emniyet Müdürlüğü Suç Önleme ve Soruşturma Büro Amirliği ekipleri, uyuşturucu madde ticaretinden 23 yıl 6 ay 15 gün hapis cezasıyla aranan Şafak Ağırman’ın peşine düştü. İzini süren polis, söz konusu şüphelinin Yeni Mahallesi’ndeki bir evde saklandığını belirledi.

    Şüphelinin kaldığı eve operasyona gelen polis, Şafak Ağırman’ı sokakta yürüdüğü sırada yakaladı. Yakalanan şüpheli emniyetteki işlemlerinin ardından cezaevine teslim edildi.

  • Sahte para şebekesi çökertildi

    Sahte para şebekesi çökertildi

    Adana Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne bağlı Mali Büro Amirliği ekipleri, piyasaya ATM ve para sayma makinesinden geçen sahte dolar süren şebekeyi yakalamak için çalışma başlattı. Polis yaklaşık 7 ay önce kentte iki farklı bankanın ATM’sine 100 dolar banknot şeklinde 45 bin 800 dolar yatırıldığını belirledi.

    “ATM’lerin kamera kayıtları incelendi”

    Mali Büro Amirliğine bağlı ekipleri söz konusu her iki bankanın ATM’sinde bulunan güvenlik kameralarını incelemeye aldı. Yapılan incelemelerde şüphelilerin tanınmamak için şapka, gözlü ve maske kullanarak para yatırdığı belirlendi. Bu sefer de kentteki güvenlik kameralarını inceleyen polis, 7 aylık teknik ve fiziki takip sonucunda şüphelilerin dolarları başkalarının hesaplarına yatırıp daha sonra TL olarak çektiği belirlendi. Yapılan çalışmalar neticesinde şüphelilerin kimlikleri tespit edildi.

    “Şebeke operasyonla çökertildi”

    Adana, Mersin ve Hatay’da söz konusu şebekeye yönelik Mali Büro Amirliği ekipleri operasyon için düğmeye bastı. Yapılan operasyonda A.Ö, F.K, S.B, R.S.’nin aralarında bulunduğu 15 kişi yakalandı.

    Operasyonda söz konusu şüphelilerin evlerinde yapılan arama çalışmalarında 100 dolar banknot şekilde 18 bin 300 dolar, 1 dolar banknot şeklinde 256 dolar ve ruhsatsız silah ele geçirildi. Öte yandan operasyonda yakalanan A.Ö, F.K ve S.B.’den Antalya’nın Alanya ilçesinde Mayıs ayında 60 bin 700 sahte dolarla ele geçirildiği öğrenildi.

    “Kumarda kazandıklarını söyleyerek sahte olduğunu bilmediklerini belirttiler”

    Emniyette sorguya alınan 15 şüphelide, polise hemen hemen aynı savunmayı yaptığı öne sürüldü. Yapılan savunmada şüpheliler, “Kumarda parayı kazandım, bana verilen doları sahte olduğunu bilmiyordum” iddia edildi.

    Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden A.Ö, F.K, S.B ve R.S çıkarıldıkları mahkemece tutuklanırken 3 şüpheli savcılıktan serbest kalırken 8 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Şüphelilerden 79 bin 256 sahte dolar ele geçirildi.

  • Yoldan karşıya geçmeye çalışan kadına otomobil çarptı

    Yoldan karşıya geçmeye çalışan kadına otomobil çarptı

    Kaza Boğaz Mahallesi, Atatürk Caddesi üzerinde saat 20.55 sıralarında meydana geldi. Ü.B. idaresindeki 53 ABR 648 plakalı araç, yaya geçidinden geçmeye çalışan B.R. isimli kadına çarptı.

    Kazada yaralanan B.R. sağlık ekipleri tarafından yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi altına alınan B.R.’nin hayati tehlikesinin olmadığı öğrenildi.

    Kaza anı güvenlik kamerasında

    Rize’de yaşanan kaza çevredeki bir binanın güvenlik kamerasına yansıdı. Aracın yoldan karşıya geçemeye çalışan kadına vurduğu anlar anbean görüntülere yansıdı.
    Kazayla ilgili incelme başlatıldı.

  • Tekirdağ’da uyuşturucu operasyonları

    Tekirdağ’da uyuşturucu operasyonları

    Tekirdağ İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Marmaraereğlisi Yeniçiftlik Mahallesi’nde İ.A. isimli şahsın üst aramasında 43 gram esrar ve bir hassas terazi ele geçirdi. Aynı gün T.Ö. ve S.M. isimli şahısların üst aramasında 40 gram eroin ve iki cep telefonu bulundu.

    Yine Marmaraereğlisi Yeniçiftlik Mahallesi’nde U.A. isimli şahsın aracında yapılan aramada beş bıçak tespit edilerek muhafaza altına alındı.
    Süleymanpaşa Kayı Mahallesi’nde ise C.F. ve B.B. isimli şahısların üstünde ve araçlarında yapılan aramalarda 60 gram bonzai, iki gram metamfetamin, bir uyuşturucu kullanma aparatı ve iki cep telefonu ele geçirildi.
    Şahıslarla ilgili işlem başlatıldı.

  • İsrail ordusu Gazze’de apartmana saldırdı: 1 ölü

    İsrail ordusu Gazze’de apartmana saldırdı: 1 ölü

    Lübnan’daki ateşkesin ardından Filistin’e yönelik saldırılarını yoğunlaştıran İsrail ordusu bir kez daha Gazze şehrini vurdu. Resmi Filistin basınında yer alan haberlere göre, El Zaytun mahallesindeki 4 katlı bir apartmana hava saldırısı düzenlendi. İlk belirlemelere göre, saldırıda 1 kadın hayatını kaybederken, çok sayıda kişi de yaralandı. İsrail ordusunun, bölgeye ulaşmaya çalışan yardım görevlilerini insansız hava aracı (İHA) saldırıları ile engellemeye çalıştığı bildirildi.

    İsrail ordusu 4 sivili daha öldürmüştü
    Günün erken saatlerinde Gazze Şeridindeki Han Yunus şehrinde yerinden edilmiş sivillerin barındığı bir çadıra saldırı düzenleyen İsrail ordusu 4 kişinin ölümüne neden olmuştu. Saldırıda çok sayıda kişi de yaralanmıştı.

  • İsrail Gazze Şeridi’nde yerinden edilmiş sivilleri vurdu: 1’i çocuk 4 kişi hayatını kaybetti

    İsrail Gazze Şeridi’nde yerinden edilmiş sivilleri vurdu: 1’i çocuk 4 kişi hayatını kaybetti

    İsrail ordusu Gazze Şeridi’nde bir kez daha sivilleri hedef aldı. Resmi Filistin basınında yer alan haberlere göre, Han Yunus şehrindeki yerinden edilmiş Filistinlilerin barındığı bir çadıra yönelik İsrail saldırısında 1’i çocuk 4 kişi hayatını kaybetti. Çok sayıda kişi ise yaralandı. İsrail ordusundan saldırının amacına dair açıklama yapılmadı.