Etiket: 1 eylül

  • Hasretle beklenen av sezonu açılıyor

    Hasretle beklenen av sezonu açılıyor

    Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, “2022-2023 Su Ürünleri Av Sezonu” Tarım ve Orman Bakanı Kirişci ve balıkçılar tarafından 31 Ağustos Çarşambayı 1 Eylüle bağlayan gece İstanbul Sarıyer Kireçburnu Balıkçı Barınağında dualarla açılacak. Marmara, Karadeniz ve Ege denizine kıyı bulunan illerimizde de aynı gün benzer nitelikte açılış etkinlikleri düzenlenecek.

    Gırgır ve trol yöntemi ile avcılık yapacak balıkçılar vira bismillah diyerek Karadeniz, Marmara ve Ege Denizi’nde 1 Eylül’de, Akdeniz’de ise 16 Eylül’de denizlere açılacaklar. Tüm denizlerimizde bu avcılık faaliyetleri 15 Nisan itibari ile sona erecek.

    Küçük ölçekli avcılık yapan kıyı balıkçılarımız ise getirilen düzenlemelere uymak şartı ile avcılık faaliyetlerini yıl boyunca yapabilecekler.
    Geçtiğimiz 2021-2022 su ürünleri av sezonu avcılık yoluyla üretimin yarısından fazlasını oluşturan hamsi ve boğazımızın geleneksel balığı olan lüfer açısından verimli ve bereketli geçmişti. Bu av sezonunda da yapılan araştırmalar, edinilen bilgiler ve öncü göstergeler başta palamut, hamsi ve lüfer avcılığının verimli geçeceğine işaret etmekte.

    Açılış programında geleneksel hale gelen Bakan Kirişci tarafından denize Bakanlık tarafından üretilen kalkan, levrek ve mersin balığı yavruları bırakılacak.

    2019-2020 yılı sezon açılışında bundan 3 yıl önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından müjdesi verilerek yasalaşan Su Ürünleri Kanunu Değişikliği ile özellikle yasadışı balıkçılıkla mücadelede denetime yetkili tüm kurum ve kuruluşların elleri çok güçlenmişti. Kanun değişikliğinin yürürlüğe girdiği tarihten bu güne geçen 30 aylık dönemde daha önce yasal olarak el konulması mümkün olmayan ruhsatsız yasadışı olarak avcılık yapan 469 gemiye el konulmuştur. Bu yolla yasadışı avcılıkla mücadele edilerek balığın ve kurallara uygun avcılık yapan dürüst balıkçıların haklarının korunması sağlandı.

    Tarım ve Orman Bakanlığı su ürünleri avcılığında balıkçıların uyması gereken; tür, boy, zaman, derinlik, mesafe ve av araçlarıyla ilgili yasak, sınırlamalar ile yükümlülükler getirmekte. Balıkçıların özellikle balıkların üreme ve büyüme özellikleri dikkate alınarak getirilen bu düzenlemelere uygun avcılık faaliyetinde bulunmaları, hem kendi menfaatleri hem de kaynaklarımızın sürdürülebilir işletimi bakımından önem taşımakta.

    Açıklamada şöyle denildi:

    “Bakanlığımız tarafından balıkçılara verilen, kırsal kalkınma yatırımları desteklemeleri çerçevesinde; soğuk hava depolarına, balık işleme ve muhafaza tesislerine sağlanan hibe ve Ziraat Bankası ile Tarım Kredi Kooperatiflerince gemilerin modernizasyonu için kullandırılan faiz indirimli krediler devam etmektedir. Ayrıca 2004 yılından itibaren tüm hükümetlerimiz döneminde balıkçılarımıza verilen ÖTV’siz yakıt desteği de devam edecektir.
    Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 2022 yılını Uluslararası Geleneksel Balıkçılık ve Su Ürünleri Yılı ilan etmiştir. Bu yılın temasına uygun olarak ülkemizde de küçük ölçekli balıkçıların faydasına olacak kararlar alınmış olup 12 metreden küçük balıkçı gemisi sahiplerine verilen Bakanlığımız desteklemeleri önümüzdeki yıllarda yaklaşık 4 kat artırılarak devam ettirilecektir.

    Balıkçılarımız tarafından bin bir emek ve zahmetle üretilen ve insan beslenmesinde özellikle çocukların gelişiminde, erişkin insanların sağlıklarının korunmasında ve sürdürülmesinde sayısız faydaları olan su ürünlerinin, bu sezonda da halkımızın bol bol tüketmesini tavsiye ediyoruz.

    Vira Bismillah diyerek açılışı yapılacak olan 2022-2023 su ürünleri avcılık sezonunun balıkçılarımızın için kazasız, belasız geçmesini, avcılığın bol ve bereketli olmasını diliyoruz.”

  • Balıkçılar heyecanla 1 Eylül’ü bekliyor

    Balıkçılar heyecanla 1 Eylül’ü bekliyor

    Teknelerinin bakımını yaparak ve ağlarını onararak hazırlıklarını tamamlayan balıkçılar, yeni sezondan umutlu.

    Karasu Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Atilla Bıçakcı, gazetecilere, ilçede balıkçıların 1 Eylül’de “vira bismillah” demeye hazır olduğunu söyledi.

    Bu sene balığın bol olduğunu belirten Bıçakcı, “Geçen yıl balık açısından kıt bir sezon geçirdik. Palamut yiyemeyen balıkçılarımız bile oldu fakat bu yıl palamut fazla.” diye konuştu.

    Bıçakcı, kooperatiflerine kayıtlı 80 balıkçının olduğunu aktararak, “Karasu’da midyeci, salyangozcu, gırgır ve trol ile avlanan balıkçılarımız var. Günün şartlarına göre de Karasu’da avlanma şekli değişiyor.” dedi.

    Balıkçı Ömer Zafrak ise denizde palamut olduğunu dile getirerek, “Açık denizde büyük balık var duyumu aldık. Bu balık kıyıya gelirse sezon iyi geçer.” ifadesini kullandı.

     

  • HDP’den “Barışa Çağrı Deklarasyonu”

    HDP’den “Barışa Çağrı Deklarasyonu”

    HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, HDP tarafından hazırlanan, “Barışa Çağrı” başlığıyla bir deklarasyon açıkladı.

    Buldan ve Sancar, Meclis’te düzenledikleri basın toplantısında, yarının 1 Eylül Dünya Barış günü olduğunu anımsatarak, partilerince “barış deklarasyonu” hazırlandığını bildirdi. Ardından sırayla Buldan ve Sancar, söz konusu deklarasyon metnini okudu.

    “Barış deklarasyonu”nda, 1 Eylül Dünya Barış Günü kutlanarak, 1 Haziran’da İstanbul’da açıklanan ve 3 ay devam eden Demokratik Mücadele Programı’nın başladığı hatırlatıldı.

    Türkiye’nin bugün ekonomiden siyasete, yönetim biçiminden toplumsal ilişkilere kadar yaşadığı sorunların temelinde, iktidarın içeride ve dışarıdaki politikalarının yattığı öne sürülen deklarasyonda, Libya, Suriye, Irak, Doğu Akdeniz ve Ege’de yürütülen politikaların, gerilim ve çatışma stratejisinin, ülkeyi belirsiz bir geleceğe sürüklediği savunuldu.

    Toplumun, iradesini teslim ettiği Meclis’ten büyük barış müjdesini beklendiği vurgulanan deklarasyonda, şunlar kaydedildi:

    “Ferasetiyle, kadim kültürleri ve derin sağduyusuyla her türden ayrıştırma, kışkırtma oyunlarına yıllardır gelmeyen 83 milyon yurttaşımız, Kürt sorununda ülke tarihinin en büyük barışını sağlayabilir. Kürt meselesinin bugün ulaştığı düzey, bütün varlığıyla çözümü dayatıyor. Gelişmelerin de gösterdiği gibi sorun artık ülke sınırlarını aşmış, bölgesel ve küresel bir boyut kazanmıştır. Çözümsüzlük sürdükçe, çatışma dinamiği diri kaldıkça Türkiye siyasal ve ekonomik açıdan küresel güçlere bağımlı ve muhtaç olmaya devam edecektir. Halbuki bu sorun esas olarak bizim sorunumuzdur ve bu ülkede, bu topraklarda çözülmek durumundadır. O nedenle diyoruz ki; sorun diğer ülkelerin başkentlerinde değil Ankara’da çözülmelidir. Dolmabahçe mutabakatı süreci, Kürt meselesinin çözüm ruhu ve felsefesi bağlamında değerini hala korumaktadır. Muhalefet partileri, iktidardan daha ileri ve daha cesur adımlar atmalıdır. Muhalefet partilerinden, somut olarak çözümün nasıl sağlanacağına ilişkin önerilerini açıkça ortaya koymalarını bekliyoruz. ”

    Deklarasyonda aydınlara ve kanaat önderlerine ise “Türkiye’nin acil bir ‘büyük barış hareketine ihtiyacı var. Bu amaç uğruna fedakarlık yapacak olan tüm aydınlar, akademisyenler ve sanatçıların her zamankinden daha fazla çaba göstermeye, taraflarla temas kurmaya ve özgürce tartışmaya davet ediyoruz.” çağrısında bulunuldu.

    HDP’nin demokratik çözüm ve barış isteyen herkesle çalışmaya hazır olduğu da aktarıldı.

    – “Atay’a yapılan saldırı, halkın iradesine saldırıdır”

    HDP Eş Genel Başkanı Sancar’dan, Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili Barış Atay Mengüllüoğlu’nun İstanbul’da bir grup tarafından darp edilmesine ilişkin değerlendirmesi de soruldu.

    Bunun üzerine Sancar, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun tutumunun sorumsuzluk ve hedef gösterme anlamına geldiğini öne sürerek, “Barış Atay’a yapılan saldırı, aslında halkın iradesine saldırıdır. Bu konuda gerekeni bütün kurullarımız ve bütün üyelerimiz ile birlikte yapacağız.” diye konuştu.

    Mithat Sancar, Mengüllüoğlu’na geçmiş olsun dileklerini iletti.

  • Emlakçılıkta yeni dönem

    Emlakçılıkta yeni dönem

    Emlak sektörüne yönelik düzenleme uyarınca 1 Eylül’den itibaren itibaren yetki belgesi olmayan işletmeler ruhsat alamayacak ve bu kişiler emlakçılık yapamayacak.

    AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, 5 Haziran 2018’de yayımlanan Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmelik ile emlak sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin taşıması gereken şartlar belirlenmiş ve yetki belgesi şartı getirilmişti.

    Emlak işletmelerinin taşınmaz ticaretiyle iştigal edebilmesi için yetki belgesi alması hükmü getirilmiş ve söz konusu uygulamanın hayata geçmesi için belirlenen tarih son olarak 31 Ağustos 2020’ye kadar uzatılmıştı.

    Bu kapsamda uygulamanın hayata geçmesi için 10 günlük süre kaldı. Buna göre, 1 Eylül’den itibaren, işletmenin yetki belgesine sahip olup olmadığı iş yeri açma ve çalışma ruhsatı verilmeden önce yetkili idareler tarafından kontrol edilecek. Yetki belgesi olmayan işletmelere ruhsat verilmeyecek.

    Yetki belgesi için gereken belgelerle birlikte internet üzerinden Ticaret Bakanlığı’na başvuran ve kriterleri karşılayan işletmeler, belgeleri aldı. Geçerlilik süresi 5 yıl olan yetki belgesinin, işletmenin herkes tarafından kolaylıkla görülebilen bir yerine asılması gerekiyor.

    “Mesleki yeterlilik belgesi tek başına yeterli olmayacak”

    İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizameddin Aşa, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ticaret Bakanlığı’nın Taşınmaz Ticareti Bilgi Sistemi (TTBS) üzerinden yapılan başvurular neticesinde Taşınmaz Ticareti Yetki Belgesi’nin alındığını söyledi.

    Burada söz konusu belgenin alınması için bazı şartlar gerektiğini dile getiren Aşa, daha önce bu alanda herhangi bir kurs almamış emlakçılardan mesleki yeterlilik belgesi istendiğini bildirdi.

    Aşa, “Bazı emlakçılar bu belgenin yeterli olduğunu düşünüyor ancak mesleki yeterlilik belgesi emlakçılık yapmak için tek başına yeterli olmuyor. Bu kriter, yeterlilik belgesi alabilmek için şartlardan bir tanesi.” dedi.

    “Mağduriyetin ve kayıt dışılığın önüne geçilmesi hedefleniyor”

    Nizameddin Aşa, uzun süredir bu uygulamanın hayata geçmesini beklediklerini kaydederek, “Bu uygulama, sektörde mağduriyetlerin ve kayıt dışılığın önüne geçilmesini hedefliyor. Uygulama sayesinde sektöre kalite ve disiplin gelecek. Bakanlığın belirlediği kriterleri karşılayabilenler bu işi yapacağı için takibi kolay olacak. Yetki belgesi olmayanlar emlakçılık yapamayacak.” diye konuştu.

    Kayıt dışı emlakçılık yapanların önlenmesi sayesinde vergi gelirlerinin de artacağını dile getiren Aşa, şu bilgileri verdi:

    “Ancak daha da önemlisi bugüne kadar sürekli gündemde olan sözde emlakçıların tüketicileri mağdur etmesinin önüne geçilecek. Fakat burada önemli olan vatandaşlarımızın dikkatli olması. Tüketicilerimiz mutlaka yetki belgeli emlakçılarla çalışmalı. Ofise gittiğinde bu belgeyi sormalı. Yetkisiz emlakçılarla kesinlikle iş görmesinler. Yoksa bugüne kadar karşılaşılan sıkıntılar sürecektir.”

    “İnternetteki sahte ilanlar kaldırılacak, belgesiz işletmeler ilan veremeyecek”

    İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Aşa, uygulamanın, bugüne kadar mağduriyetlere kapı aralayan sahte ilanları da gündeme aldığını söyledi.

    Aşa, bugüne kadar kendilerinin de en çok şikayetçi oldukları sahte ilanlar konusunda adım atılmasının çok önemli olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Online ilan platformlarında yer alan ve büyük oranda dolandırıcılık amacı taşıyan sahte ilanları defalarca gündemde tuttuk ancak bu platformlar bugüne kadar radikal bir karar alamadı. Uygulama sayesinde artık internetteki sahte ilanlar kaldırılacak ve belgesiz işletmeler bu platformlara ilan veremeyecek. Bir taşınmaz için birden fazla ilan verilemeyecek. Bu platformlar mevcut ilanları da kontrol etmeli.. Sahibinden olan ilanlarda vekaletname ya da tapu kaydı istenecek.”

    Aşa, yetki belgesi olmayan ve kayıt dışı çalışan kişilerle iş yapan, komisyon paylaşan emlakçıya 10 katına kadar ceza kesilebileceğini ve yetki belgesinin de iptal edilebileceğini vurguladı.

    “Uygulamanın amacına ulaşması için etkin denetim şart”

    Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel Başkanı Aziz Koçal, düzenlemenin kendisine emlakçı süsü vererek tüketiciyi dolandıranların önüne geçmesi için aktif denetimin şart olduğunu söyledi.

    Dolandırıcıların bugüne kadar her geçen gün farklı bir yöntem bulabildiğini, belgenin de sahtesini çıkartabileceklerini dile getiren Koçal, burada etkin denetimin yanı sıra tüketiciye de büyük görev düştüğünü vurguladı.

    Koçal, “Tüketici özellikle sosyal medyadaki ve internetteki ilanlara dikkat etmeli. Ofisi olan emlakçılarla çalışmalı. Özellikle kiralamayı veya satın almayı düşündükleri gayrimenkulün bulunduğu bölgedeki emlakçılar tercih edilmeli.” diye konuştu