Etiket: 14 mart tıp bayramı

  • ESOGÜ’de 14 Mart Tıp Bayramı etkinliği düzenlendi

    ESOGÜ’de 14 Mart Tıp Bayramı etkinliği düzenlendi

    Etkinlikte konuşan ESOGÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Atilla Özcan Özdemir, “3 yıldır deprem felaketi ve pandemi nedeniyle yapamadığımız Tıp Bayramı törenini yapmanın mutluluğu içindeyiz. 14 Mart bir direnişin öyküsüdür. Direniş hekimlerin, Tıbbiyelilerin direnişidir, vatanseverliğidir. İstanbul işgali sonrası, Şubat 1919’da İngiliz birliklerinin Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’ye el koymasının ardından, üçüncü sınıf öğrencileri Hikmet Boran ve arkadaşları bir araya gelerek İngiliz işgalini protesto toplantısı planlamıştır. Öğrenciler okulun iki kulesi arasına devasa bir Türk bayrağı asarak diğer öğrencileri 14 Mart 1919 günü büyük salonda toplantıya çağırmış İngiliz askerleri toplantıyı engellemek istese de başaramamıştır. Büyük bir coşku ile hem Tıbbiye’nin açılışının anıldığı hem de işgalin protesto edildiği toplantı İngiliz bahriyelileri tarafından şiddet kullanılarak dağıtılmıştır. Sivas Kongresi’nde 14 Mart 1919 Direnişi’nin konuşmacılarından biri de Hikmet Boran olmuştur. Kurtuluş Savaşı kazanıldıktan ve cumhuriyet ilan edildikten sonra artık Tıbbiyeliler Tıp Bayramı’nı kutlamayı hak etmişlerdir” dedi.

    “Tarihî bir önemi olan 14 Mart Tıbbiyeliler Bayramı yalnızca bir günü temsil etmez”
    Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Beni Türk Hekimlerine emanet ediniz’ diyerek Türk hekimlerine büyük bir sorumluluk yüklediğini ifade eden Özdemir, “Bu sorumluluk gereği; insani ilişkileri üst düzeyde, empati yeteneği olan, merhametli, güncel teknolojileri takip eden, kendini geliştiren, ahlaklı, fedakâr, zaman yönetimini bilen hekimler olmamız ülkemiz için büyük kazanç olacaktır. Tarihî bir önemi olan 14 Mart Tıbbiyeliler Bayramı yalnızca bir günü temsil etmez. Hekimliğin yalnızca hasta görüp tedavi eden bir meslek olma dışında birçok sorumluluğu olan bir meslek grubu olduğunu da gösterir. Son olarak pandemide ve depremde Türk hekimlerinin göstermiş olduğu olağanüstü çaba ve özveri bunun göstergesi olmuştur. Her ne olursa olsun ve her şartta hekimlik, Tıbbiyeli olmak bir ayrıcalıktır ve mesleğin gereğini yerine getirmek bizim için bir şereftir. Son dönemde Prof. Dr. Necat A. Akgün ve Prof. Dr. Metin Ant Atasoy hocalarımızı kaybettik. Kendilerine Allah’tan rahmet diliyor, Üniversitemiz ve Tıp Fakültemize katkılarından dolayı sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Sayın Hocalarım, sağlık çalışanlarımız, öğrencilerimiz hepinizin 14 Mart Tıp Bayramı kutlu olsun” şeklinde konuştu.

    “Tıp Bayramı hiçbir zaman yalnızca mesleki bir kutlama günü olarak kalmamıştır”
    Konuşmasına tüm sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutlayarak başlayan ESOGÜ Rektörü Prof. Dr. Kamil Çolak ise, şöyle konuştu:
    “Bu önemli günü ve hekimlik mesleğinin taşıdığı ağırlığı idrak edebilmek için 14 Mart tarihine bakmakta yarar vardır. Nitekim bu tarih tüm dünyanın kutladığı mesleki bir gün değil bu topraklara özgü, bizim tarihimizle birlikte şekillenen bir gündür. Bilindiği üzere 14 Mart 1827 tarihi ‘Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire’nin, yani batılı anlamdaki ilk tıp mektebimizin açılış tarihidir. Ancak 14 Mart Tıp Bayramı yalnızca bir yıl dönümü değildir. Bu anlamlı gün bizlere, işgal altındaki İstanbul’da istiklal meşalesini yakan Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane öğrencilerinden, işgale inat Türk bayrağını dalgalandıran Doktor Hikmet Boran’lardan yadigârdır. Onlar hekim olarak omuzlarında taşıdıkları insan kurtarma yükümlülüğüne, vatanı kurtarma sorumluğunu da katıp ilk 14 Mart kutlamasını bir direniş destanına dönüştürmüşlerdir. Bu yüzden Tıp Bayramı hiçbir zaman yalnızca mesleki bir kutlama günü olarak kalmamış, sıhhiye çadırlarındaki fedakârlık öykülerinin anlatıldığı Çanakkale’de şehit olan Tıbbiyelilerin, Doktor Tarık Nusret’lerin anıldığı bir gün olmuştur. Bugünün sağlık çalışanları onlardan miras aldıkları fedakârlık, adanmışlık ve vatanperverliği omuzlarında taşımaktadır. Kıymetli sağlık çalışanlarımız, sizler yalnızca savaş zamanlarının değil, insanlığın yaşadığı en zorlu mücadelelerin, pandemilerin ve her şartta cehaletle savaşın da kahramanısınız. İnsanlığın her şeyden el etek çektiği, anne babanın evlada faydasının dokunmadığı günlerde sahnede hep sizler oldunuz. Cüzzamlının yarasına dokunan da sizdiniz, Covid-19 pandemisinde gecesini gündüzüne katan da.”

    “Hala ‘sağlıkta şiddet’ gibi bir sorunun var olması kabul edilemez”
    Rektör Çolak, “Sizler ettiğiniz Hekimlik Andı ile yaşamınızı insanlığın hizmetine adamış iken tüm insanlığa düşen de icra ettiğiniz mesleğe saygı duymak, tüm sağlık çalışanlarımızın hak ettikleri şartlarda, güvenle çalışmasını sağlayacak yapıları inşa etmektir. Türk hekimi atalarından miras aldığı özveri ve ilimperverliği layıkıyla taşıyarak, ‘Beni Türk hekimlerine emanet ediniz’ diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün güvenini boşa çıkarmayarak tüm dünyaya adını başarı ve onurla duyurmuştur. Buna rağmen hala ‘sağlıkta şiddet’ gibi bir sorunun var olması kabul edilemez. Diliyorum ki 14 Mart Tıp Bayramı bunun idrakine ve sağlık çalışanlarımızın yaşadığı tüm sorunların ivedilikle çözülmesi yönünde atılacak mühim adımlara vesile olsun. Başta üniversitemiz Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi mensubu hekimlerimiz ve tüm sağlık çalışanlarımız olmak üzere, ülkemizin dört bir yanında bu mesleği büyük bir özveriyle yerine getiren değerli hekimlerimizin ve sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyor, tüm sağlık çalışanlarımızın her türlü sözlü ve fiili şiddetten uzak, güvenli ve huzurlu çalışma ortamlarında mesleklerini başarıyla icra etmelerini diliyorum” ifadelerini kullandı.
    Açılış konuşmalarının ardından ESOGÜ Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şirin Şengel’in ‘Sanat ve Tıp’ başlıklı konferansı gerçekleşti. Sonrasında ESOGÜ Tıp Fakültesi emekli öğretim üyelerine plaket takdim edildi. 14 Mart Tıp Bayramı etkinliği ESOGÜ Tıp Fakültesi öğrencilerinin sunduğu konser ile sona erdi.
    Etkinliğe ESOGÜ Rektörü Prof. Dr. Kamil Çolak, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emine Gümüşsoy, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Atilla Özcan Özdemir, Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şirin Şengel, ESOGÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Haluk Hüseyin Gürsoy ile yöneticiler, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

  • Bursa’da Tıp Bayramı’nda ‘Sağlık Hakkı Yürüyüşü’

    Bursa’da Tıp Bayramı’nda ‘Sağlık Hakkı Yürüyüşü’

    Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının önemine vurgu yapmak amacıyla 1976 yılından beri her yıl 14 Mart’ı içine alan hafta boyunca kutlanan Tıp Bayramı etkinlikleri Bursa’da Tabip Odası ve Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi ortaklığında Setbaşı’ndan, Heykel Atatürk Anıtı’na düzenlenen ‘Sağlık Hakkı Yürüyüşü’ ile başlıyor.

    Düzenlenen yürüyüşün ardından Heykel Atatürk Anıtı’na çelenk bırakılacak ve Bursa Akademik Odalar’da 14 Mart toplantısı gerçekleştirilecek.

    Gerçekleştirilen 14 Mart Tıp Bayramı Sağlık Hakkı Yürüyüşüne, Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Levent Tufan Kumaş, CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala ve çok sayıda sağlık çalışanı dernek üyeleri katıldı.

  • 14 Mart Tıp Bayramı BUÜ’de kutlandı

    14 Mart Tıp Bayramı BUÜ’de kutlandı

    Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen törene BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Cafer Çiftçi, Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Funda Coşkun, Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Levent Tufan Kumaş, BUÜ Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Halil Sağlam, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

    Programda açılış konuşması yapan Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, tıp biliminin insanlık tarihi kadar eski olduğuna işaret etti. Hekimlik mesleğinin de aynı düzeyde saygın olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ferudun Yılmaz; “Hekimlik, modern çağ öncesi dönemde de günümüzde de niteliğini korumaya devam ediyor. Her zaman özel bir yeri ve önemi olmuştur. 14 Mart, ülkemizde kutlanan bir bayram. Sağlık sektörü çalışanlarımız bunu fazlasıyla hak ediyor. Modern bir çağda ve modern bir toplumda yaşıyoruz. Teknolojinin belirleyiciliğinin son derece arttığı bir çağdayız. Buna bağlı olarak yeni bir takım meslekler ortaya çıkıyor. Bazı meslekler de sona eriyor. Tıp alanı ise bunların dışında önemi artarak ve içine çok daha fazla teknoloji alarak varlığını sürdürmeye devam ediyor. Hekimlerimiz başta olmak üzere tüm sağlık çalışanlarımızın gönlümüzde çok özel yerleri var. Bu vesile ile düzenlenen programa emeği geçenlere ve katılımcılara teşekkürlerimi sunuyorum” şeklinde konuştu.

    “Sadece bilimsel bilgi ve teknik beceri yetmez”

    Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Funda Coşkun ise 14 Mart Tıp Bayramı’nın önemine binaen yaptığı konuşmasında; “Tıp öğrencilerinin işgalci güçlere karşı başlattıkları ve uğruna şehit oldukları özel bir günü yaşıyoruz. Tıp biliminin ışığında insan hayatını kurtarmak, acıları dindirmek ve daha sağlıklı bir toplum inşa etmek için gece gündüz demeden çalışan sağlık personelimizi gönülden tebrik ediyoruz. Bu kutsal mesleğin bir parçası olmak sadece bilimsel bilgi ve teknik beceri gerektirmiyor. Aynı zamanda büyük bir sabır, özveri ve insan sevgisi de gerektiriyor. Tıp biliminin sınırları her geçen gün genişlemeye devam ediyor. Gençlerimizin de bu anlamda çok kıymetli katkıları oluyor. Gelecekte karşılaşacakları her türlü durum için cesaret, sabır ve azim diliyorum. Hepimizin 14 Mart Tıp Bayramı kutlu olsun” dedi.

    Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Levent Tufan Kumaş da oda olarak her zaman hekim hakları ve toplum sağlığıyla ilgilendiklerini vurguladı. Bu noktada bilimden destek almaya özen gösterdiklerini kaydeden Dr. L. Tufan Kumaş, genç hekim adaylarına mesleki tavsiyelerde bulundu. Tıp Fakültesi öğrenci temsilcisinin kısa bir selamlama konuşması yaptığı programda Prof. Dr. M. Murat Civaner de güncel gelişmelere dair bilgi paylaşımında bulundu.

    Etkinliğin BUÜ ev sahipliğindeki kısmı Tıp Fakültesi Tiyatro Topluluğu’nun “Bir Kuple Hekimlik” isimli gösterisiyle sona erdi.

  • Hekimlerden beyaz önlükleriyle konser

    Hekimlerden beyaz önlükleriyle konser

    Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından  14 Mart Tıp Bayramı Haftası münasebetiyle düzenlenen ‘Hekimler Söylüyor’ konseri, Tayyare Kültür Merkezi’nde yapıldı. Beyaz önlükleriyle sahne alan hekimler, sanat güneşi Zeki Müren’in eserlerini solo ve koro halinde seslendirdi. Proje koordinatörlüğünü Dr. Özlem Kaya’nın üstlendiği konserin koro şefliğini ise Nazire Savran yaptı. Türkiye’nin dört bir yanından Bursa’ya gelen müziğe gönül vermiş hekimler, performanslarıyla programa ilgi gösteren sanatseverlere unutulmaz bir akşam yaşattı.

    Konserin sonunda Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Fethi Yıldız tarafından Koro Şefi Nazire Savran’a çiçek takdim edildi.

  • “Asrın Felaketinde Tıbbiyeli Olmak”

    “Asrın Felaketinde Tıbbiyeli Olmak”

    Programda konuşan Özvar, “Bizler YÖK olarak yaraları sarmak ve depremin etkilerini azaltmak için muazzam bir gayret içerisinde olduğumuzu ifade etmek isterim. YÖK kurumlarımız gerek bölgede depremzedeler için fiziki imkan oluşturması, gerekse akademisyeninden öğrencisine kadar alanda gönüllü faaliyetler yürütmesiyle önemli bir rol üstlenmiştir” şeklinde konuştu.

    Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nde, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi öğrencilerinin katılımıyla 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla “Asrın Felaketinde Tıbbiyeli Olmak” konulu program düzenlendi. Program, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, şehitler, hayatını kaybetmiş devlet insanlarına saygı duruşu, İstiklal Marşı okunması ve ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti sonrasında başladı.


    “Depremler toplumumuzda derin bir yara bırakmıştır”

    Meydana gelen depremler nedeniyle yaşanılan kayıpların, toplumda derin bir yara bıraktığını ifade eden YÖK Başkanı Özvar, “7’den 70’e tüm halkımızın depremden etkilenenleri desteklemek için nasıl bir araya geldiğini, karşılaşılan tüm zorluklara rağmen ne kadar kararlı ve güçlü olduğunu gördük. Bu yarayı iyileştirmek için hep birlikte çalışmak bizlerin görevidir. Bizler de YÖK olarak yaraları sarmak ve depremin etkilerini azaltmak için muazzam bir gayret içerisinde olduğumuzu ifade etmek isterim” dedi.

    “YÖK kurumlarımız bölgede önemli rol üstlenmiştir”

    YÖK kurumlarının depremzedeler için bölgede önemli rol üstlendiğini aktaran Prof. Dr. Özvar, “Bu zor günleri, devletimiz ve milletimiz ile el ele vererek birlik, beraberlik ve dayanışma içinde bırakacağımıza yürekten inanıyorum. 6 Şubat’ta yaşanan bu büyük felaketin 11 ili kapsayan geniş bir coğrafyada gerçekleşmiş olması bu illerimizdeki tüm toplumsal ve kurumsal işleyişi de sekteye uğratmıştır. YÖK kurumlarımız gerek bölgede depremzedeler için fiziki imkan oluşturması, gerekse akademisyeninden öğrencisine kadar alanda gönüllü faaliyetler yürütmesiyle önemli bir rol üstlenmiştir” şeklinde konuştu.


    “21 öğrencimiz depremde şehit oldu”

    Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl ise, “450 sağlık çalışanı deprem felaketinde şehit oldu. 21 öğrencimiz de deprem sebebiyle hayatını kaybetti, şehit oldu. Bu deprem vesilesiyle çok büyük üzüntü içerisindeyiz, dolayısıyla bu töreni kutlama değil bir anma gibi yapalım istedik. Sade bir özellik arz etsin istedik” diye konuştu.

    “Depremde babamı, annemi ve kız kardeşimi kaybettim”

    Depremde ailesini kaybeden öğrenci Kübra Tımarcıoğlu, “6 Şubat depreminden 15 gün öncesine kadar Kahramanmaraş’ta çalışıyordum. 6 Şubat depreminde annemi, babamı ve kız kardeşimi kaybettim. Bu süreçte hem bir evlat olmak hem de hemşire olmaya kısaca değineceğim. Depremi yoğun bir şekilde Şanlıurfa’da hissettikten sonra ailemi aradım. Maalesef ulaşamadım ve bu süreçte nasıl ilerleyebilirim diye düşünürken iş arkadaşlarımdan yardım istemek amacıyla onları aradım ve sonrasında onlar yardım çağrısı yapmak adına birçok kuruluşu aradılar. Ben de sosyal medya üzerinden iyi olduğuma dair bilgiler verdim. Ardından iş arkadaşımla birlikte Kahramanmaraş’a ulaştım ve vardığımda 2’nci büyük deprem meydana geldi. Bu depremde ailemin enkazının üzerine bir kısım enkaz daha düştü” dedi.

  • 14 Mart’a BUÜ’de buruk kutlama

    14 Mart’a BUÜ’de buruk kutlama

    BUÜ Tıp Fakültesi Dekanlığı ve Bursa Tabip Odası’nın birlikte organize ettiği 14 Mart Tıp Bayramı, Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Törene BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ekrem Kaya, Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Levent Tufan Kumaş, hekimler ve sağlık çalışanları katıldı. 6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş merkezli büyük depremde hayatını kaydeden tüm sağlık çalışanlarını rahmetle anarak konuşmasına başlayan Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, yaşanan felaketten herkesin sorumluluk duygusu ile dersler çıkarması temennisinde bulundu.

    Hali hazırda bölgedeki yaraların sarılması adına çok sayıda hekimin ve sağlık personelinin görev yaptığını hatırlatan Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, “Depremden etkilenen illerimizde görev yapan sağlık ordumuza da kolaylıklar diliyorum. 14 Mart vesilesiyle buruk da olsa hepsinin bayramını kutluyorum. Zor süreçlerden geçiyoruz. Ancak mevcut şartlarda ne yapılması gerekiyorsa, yerine getirilmesi için uğraşıyoruz. Hekimlik hem önemli hem de direk insana dokunan bir meslek dalı. Bu anlamda son derece şerefli bir meslek olduğuna inanıyoruz. Allah hepsinden razı olsun. Bu özel gün vesilesiyle de tüm hekimlerimize ve sağlık çalışanlarımıza emeklerinden dolayı teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.


    Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ekrem Kaya ise, 14 Mart Tıp Bayramı’nın Türkiye’deki modern tıp eğitiminin başlangıcı olarak kutlandığına işaret etti. Zaman içerisinde ülkenin geçtiği tüm buhranlı dönemlerde hekimlerin sorumluluklar almaktan asla çekinmediğini vurguladı. Hekimliğin sadece fen bilimlerini içeren bir meslek dalı olmadığının altını çizen Dekan Prof. Dr. Ekrem Kaya, “Hekimlik bir sanat, hekimlik bir zanaattır. Hekimlerimizin üzerine düşen tüm görevleri bugüne kadar gerek ülkemizde olsun gerekse de dünyada olsun yerine getirmişlerdir. Pandemi döneminde yine sağlık çalışanlarımız en ağır yükü üstlenmiş, şehitler vermiş ve yine de yakınmamıştır. Sürecin en iyi şekilde geride bırakılmasına vesile olmuşlardır.

    Deprem sürecinde de bölgeye ilk koşanlar arasında meslektaşlarımız bulunmaktadır. Hali hazırda bölgede görev yapmaya da büyük bir fedakârlık içerisinde devam etmektedirler. Her birine müteşekkir olduğumuzu iletiyor, görevlerinde kolaylıklar diliyoruz” açıklamasında bulundu.

    Törende Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Levent Tufan Kumaş, İntörn Doktor Edibe Ceylan da kısa birer konuşma gerçekleştirdi. Program, BUÜ Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. M. Murat Civaner’in ’14 Mart Tıp Öğrencilerinindir!’ konulu sunumu ile devam etti.

  • 14 Mart Tıp Bayramı Töreni

    14 Mart Tıp Bayramı Töreni

    14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla Samsun’da Atatürk Onur Anıtı önünde tören düzenlendi. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan tören, protokol konuşmaları ile devam etti.

    Törende konuşan Samsun Tabip Odası Başkanı Dr. Ömer Faysal Çadır, “Deprem felaketinde hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza ve meslektaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyoruz. Bizler Türk doktorları olarak bu yaraları sarmak, yeni yaraları oluşmadan önlemek için çalışma azmimizle her zaman olduğu gibi yine hazırız” diye konuştu.


    Dekan Çokluk: “Sadece sağlık çalışanlarından karşılıksız fedakarlık beklemek, adil bir yaklaşım değil”

    Sağlık alanındaki sorunların çözülmesi gerektiğini ifade den Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ) Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cengiz Çokluk ise “Sadece sağlık çalışanlarından karşılıksız fedakarlık beklentisi, sürdürülebilir olmadığı gibi adil bir yaklaşım da değildir. Kaliteli sağlık hizmeti sunumunda sağlık hizmetlerinin verildiği ortam ve sağlık çalışanlarının sorunlarının çözülmesinin öncelikli olduğu unutulmamalıdır.

    Bunu sağlamanın temel bileşenlerinin biri de tıp eğitiminin kalitesinin arttırılması olduğu unutulmamalıdır. Tüm dünyada yaşanan büyük çaptaki sağlık sorunları hekimlik mesleğinin bilgi ve beceri yanında ne kadar özveri isteyen bir meslek olduğunu bir kez ortaya koymuştur. Yetiştirdiğimiz öğrencilerimizin ‘fikri hür, irfanı hür ve vicdanı hür’ nesiller olarak ülkemizi daha ileriye taşıyacağına olan inancımız tamdır” şeklinde konuştu.
    Konuşmaların ardından Samsun Dişhekimleri Odası, OMÜ Tıp Fakültesi, Samsun Tabip Odası, Samsun İl Sağlık Müdürlüğü, Samsun-Sinop Veteriner Hekimler Odası ve Samsun Eczacı Odası çelenkleri anıta bırakıldı.


    Programa ayrıca OMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Başoğlu ve Samsun İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Dr. Hatice Öz ile akademisyenler ve protokol üyeleri katıldı.

  • 14 Mart Tıp Bayramı BUÜ’de kutlandı

    14 Mart Tıp Bayramı BUÜ’de kutlandı

    Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen törene BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Bursa Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Alpaslan Türkkan, Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Haluk Barbaros Oral, fakülte yöneticileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

    Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, hekim sözünün anlamına atıfta bulundu. Hekimin aynı zamanda aydın ve donanımlı kişi manasına geldiğine işaret eden Prof. Dr. Kılavuz, hekimlik mesleğini icra edenlerin hayatın her alanıyla ilgili bilgiye sahip olması gerektiğinin altını çizdi. Bilginin olmadığı yerde adaletin olamayacağına işaret eden Kılavuz, “Adaletin olmadığı yerde de hikmet ve bilgece hayat tarzından söz edemeyiz. Hekim aynı zamanda bir düşünür, bir yönetici ve iyi bir sanatkârdır. Ülkemizde bu konuda çok sayıda örnek gösterebiliriz. Kötü bir dönemi geride bıraktık. Çok sayıda insanımızı kaybettik. Gelecekte dünya sağlık tarihi yazıldığı zaman Türkiye’nin pandemi döneminde yüz akı bir tablo çizdiğini söyleyeceğine inanıyorum” dedi.

    REKTÖR KILAVUZ: “ÜLKEMİZİN SİZİN GİBİ GENÇLERE İHTİYACI VAR”

    Konuşmasında gençlere de seslenen Rektör Kılavuz; “Sevgili gençler; kendinizi en iyi şekilde yetiştirmeye gayret edin. Zaten hocalarınız yani ustalarınız size yolu gösteriyor. Siz o yolda yürüyerek topluma örnek olmaya gayret ediniz. Çok güzel bir ülkeye ve çok güzel insanlara sahibiz. Bu ülkeden gitme fikrini anlayamıyorum. Bu konunun biraz da başkalarından etkilenerek gençlerimizin aklına sokulduğunu düşünüyorum. Ülkemizde çok kıymetli hocalarımız var. Sizlere en iyi şekilde hizmet veriyorlar. Belki sistemde de bir takım düzeltmeler olur. Hiçbir zaman dört dörtlük olmaz. Ancak eski dönem ile karşılaştırdığımız zaman çok sayıda gelişmenin olduğunu görebiliyoruz. Her şeyin iyisinin bizim dönemimizde olmasını istemek doğru değil. Bunu başaracak olan bizleriz, sizlersiniz. İdealist olmalıyız. Bu ülke hepimizin. Herkes kaçarsa bu ülkenin sahibi kim olacak? Bunu sizlere bir büyüğünüz olarak söylüyorum. Ülkemiz çok güzel ve sizin gibi gayretli gençlere ihtiyaç var” diye konuştu.

    PANDEMİ SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ÖNEMİNİ ORTAYA ÇIKARDI

    BUÜ Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. H. Barbaros Oral ise her türlü zorluğa rağmen çalışmalarına özveriyle devam eden tüm hekimlerin ve sağlık çalışanlarının Tıp Bayramı’nı kutladı. Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Oral; “İnsanların en zor anlarında, en sıkıntılı zamanlarında yanlarında olmak zorunda kalıyoruz. Doktor olmak para kazanmak için yapılan sıradan bir iş değildir. Yoksa bu kadar sıkıntıya rağmen, içten bir teşekkür veya bir gülümseme ile hiçbir şey olmamış gibi güne başlamak mümkün değildir. Tıp doktoru geniş bir bilgi ve tecrübenin yanı sıra sonsuz bir sabır ve empati yeteneğine sahip olmalıdır. İnsan sevgisini, meslek ahlakını ve merhameti içinde barındıran yüce bir vicdana da sahip olmalıdır. Sağlık çalışanlarımızın tüm bu özelliklere sahip olduğu yaşadığımız pandemi sürecinde çok iyi bir şekilde gözlemlenebilmiştir. Covid-19 pandemisi, sağlık çalışanlarının önemini bir kez daha ortaya çıkarmıştır” şeklinde konuştu.

    Bursa Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Alpaslan Türkkan da oda olarak her zaman hekim hakları ve toplum sağlığıyla ilgilendiklerini vurguladı. Bu noktada bilimden destek almaya özen gösterdiklerini kaydeden Doç. Dr. Alpaslan Türkkan, genç hekim adaylarına mesleki tavsiyelerde bulundu. Törende Tıp Fakültesi öğrenci temsilcisi Ahmet Ufuk Canikoğlu da kısa bir selamlama konuşması gerçekleştirdi.

    Program açılış töreninin ardından Prof. Dr. M. Murat Civaner’in ’14 Mart Tıp Öğrencilerinindir!’ konulu sunumu ile devam etti.