Etiket: 15 temmuz

  • “Yargılamalar titizlikle devam ediyor”

    “Yargılamalar titizlikle devam ediyor”

    Bartın Cumhuriyet Meydanında düzenlenen 15 Temmuz Tek Yürek Gecesinde binlerce vatandaş bir araya geldi. Türk Bayraklarıyla alanda büyük bir coşkuya imza atan vatandaşlar gece boyunca süren programı ilgi ile takip etti.
    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç Bartın’daki Tek Yürek Gecesinde yaptığı konuşmada 15 Temmuz gecesi darbecilerin milletin karşısında mağlup olduğunu ifade ederken yargılamalarında kuyumcu titizliği hassasiyetiyle devam ettiğini söyledi.

    Bakan Tunç konuşmasında, “15 Temmuz bir darbe kalkışmasından öte Türkiye Cumhuriyet devletini bölme, parçalama Türkiye’nin yönetimini devralma, Türkiye’yi işgal girişimiydi. 15 Temmuz’a darbe kalkışması demek hafif kalır. Türkiye’nin yönetimini devralarak bölgedeki hain planlarını gerçekleştirmek isteyen küresel güçlerin, Türkiye’yi bölmek isteyen, hemen güneyimizde Suriye’yi parçalayarak bir terör devleti kurulmasını amaçlayan küresel güçlerin içimize sızmış olan taşeronları vasıtasıyla gerçekleştirilen bu işgal girişimine milletimiz büyük bir kahramanlıkla, büyük bir mücadeleyle, vatan mücadelesi, bağımsızlık mücadelesi yaparak, büyük bir kahramanlık göstererek dur dedi. Milletin üzerine bombalar yağdıracak kadar gözü dönmüş o hainlerin yürüttüğü tankların önüne çıplak elleriyle tutunan, tutan o aziz milletimize şükran borçluyuz.” dedi.
    Darbe gecesi milletin büyük bir kahramanlık sergilediğine de değinen Bakan Tunç, “Sayın Cumhurbaşkanımızın ben milletin üzerinde bir güç tanımıyorum. Haydi milletim meydanlara, bu hainlere karşı mücadele etmemiz lazım dediğinde, milletimizin meydanlara koşmasıyla beraber darbecilere artık o meydanlar, o hareket ettikleri yerler dar geldi ve onlar orada darbeciler milletin karşısında mağlup olduklarını anladılar. Marmaris’e kalkan suikast timleri Fethullahçı Terör Örgütü mensupları Sayın Cumhurbaşkanımızı şehit etmek için Marmaris’e helikopteri havalandırdılar. Cenabı Allah’ın yardımıyla, milletimizin desteğiyle büyük bir mücadeleyle, bir kahramanlık gösterisiyle milletimiz tarihi zafere imza attı ve darbe kalkışmasını önledi.” İfadelerinde bulundu.

    20 Temmuz’da anayasanın verdiği yetkiyle darbecilerle hukuk içerisinde mücadele edebilmek için Olağanüstü Hal İlan edildiğini sözlerine ekleyerek konuşmasını sürdüren Bakan Tunç, “Hükümetimizin aldığı karar mecliste onaylandı. Ve bu Olağanüstü Hal Kararları çerçevesi içerisinde çok sayıda Olağanüstü Hal Kararnamesi yayınlandı ve yürürlüğe girdi. O kararnameler çerçevesi içerisinde terör örgütü mensuplarının kamudan ayıklanabilmesi, arındırılabilmesi anlamında büyük bir çalışma başladı. Olağanüstü hal kararnameleri Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne getirilme zorunluluğu yokken bunu yaptık. Dedik ki hak arama yollarını sonuna kadar açalım, hata olmasın. Olağanüstü Hal Kararnameleri Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sevk edildi. Ve Türkiye Büyük Millet Meclisi bu Olağanüstü Hal Kararnamelerini kanunlaştırdı ve Anayasa Mahkemesi’nin denetimi açıldı. Kamudan ihraç edilenlerle ilgili olağanüstü hal komisyonu gibi bir zorunluluk olmamasına rağmen, hak arama yollarını açabilme adına kamudan ihraç edilen FETÖ irtibat ve iltisaklılarının başvurabileceği bir mekanizmayı oluşturduk. Ve Olağanüstü Hal İnceleme Komisyonu’nun kararları çerçevesi içerisinde kararlar verildi. İade edilenler oldu iade edilmeyenler oldu. Ve bu komisyonun kararları da yine yargı denetimine açıldı. Darbecilerle ilgili olarak soruşturmalar devam etti.” dedi.

    Yargılamaların bağımsız ve tarafsız yargı tarafından kuyumcu titizliği hassasiyetiyle devam ettiğinin de altını çizen Bakan Tunç, “Fiili olarak darbeye katılan, silah çeken, bomba atan 289 fiili darbe davası açıldı ve bunun 176’sı Yargıtay tarafından onaylandı diğer kalanı da şu anda yargılama süreci devam ediyor. Bu davalarda bin 634 terör örgütü darbecilere, terör örgütü mensubuna ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Bin 366 müebbet hapis cezası verildi. Toplamda bin 891 hapis cezasına çarptırıldı. 4 bin 891 mahkumiyet kararı verildi. Yani silah çeken, millete silah doğrultan, şehitler vermemize, gazilerimize neden olan teröristler hakkında 4 bin 891 mahkumiyet kararı verildi. Şu ana kadar 122 bin 632 kişi hakkında mahkumiyet kararı verildi. 67 bin 893 soruşturma devam ediyor. 26 bin 667 ilk derece mahkemesinde devam eden ceza soruşturmaları var. Şu anda cezaevlerimizde darbe kalkışmasında bulunan ve bunlarla irtibatlı olan, hüküm giymiş, hükümlü ve tutuklu sayısı da 15 bin 539. Bunların yargılanması, bağımsız ve tarafsız yargımız tarafından kuyumcu titizliği hassasiyetiyle devam ediyor. Hak ettiğine cezayı bağımsız yargımız verecektir. Milletimizin bundan hiçbir zaman şüphesi olmasın.” Dedi.

    Bakan Tunç konuşmasını, “Gazilerimizin, şehitlerimizin emanetine sonuna kadar sahip çıkacağız. 15 Temmuz’ları unutmayacağız. 15 Temmuz’ları unutturmayacağız. 15 Temmuz mücadelesi kesintisiz devam edecek. Ülkemizi başta FETÖ, PKK, DHKP-C terörün her türlüsünden arındırmak için mücadelemize devam edeceğiz.” diyerek tamamladı.

  • 7’inci yıl dönümünde camilerden sela okundu

    7’inci yıl dönümünde camilerden sela okundu

    Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’daki hain darbe girişiminde birlik ve beraberliğin sembolü selalar, saat 00.13’te tüm camilerden okundu. Sela sesinin yükseldiği Nur Camii, “Dron” ile havadan görüntülendi. 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla camiler, sabah namazına kadar açık tutulacak, minarelerin ışıkları da yakılacak.

    Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı’nda gece yarısına kadar bekleyen Vali Bülent Tekbıyıkoğlu, Garnizon ve Mühimmat Komutanı Tuğgeneral Mehmet Ali Durmuş, Cumhuriyet Başsavcısı İbrahim keskin, Belediye Başkanı Mehmet Saygılı, AK Parti Milletvekili Mustafa Kaplan, İl Emniyet Müdürü Fahri Bulut, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Barış Cücen, kurum müdürleri ve vatandaşlar, şehitler için dua etti.

  • Dünyanın en büyük Türk bayrağı

    Dünyanın en büyük Türk bayrağı

    Etkinlikler çerçevesinde Talas Paraşüt İndirme Alanı’nda düzenlenen programda konuşan Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, “7 yıl önce bugün Türk Silahlı Kuvvetlerinin üniformasını gasp eden hainlerin bir kalkışmasını yaşadık. Hayatımızın en sıkıntılı gecesiydi. Ama anlaşılan savaş kavramı değişmişti. Ülkemizin üzerinde emeli olanlar ordumuzun ve bürokratlarımızın içinden birçok kişiyi ağına düşürmüş, beynini yıkamış, kendi vatandaşını öldürecek kadar gözü dönmüş hainler haline getirmiş FETÖ olarak vatanımızın ve milletimizin üzerine salmışlardı. Çocukluğundan beri çorabından gömleğine, postalından üniformasına kadar karşılandığı ve okutulduğu sözde evlatları, silahlarını ve füzelerini devletine, milletine karşı kullanıyordu. Cephe savaşında düşman karşımızda olurdu ama şimdi donduk, kaldık. Bin yıllık hesap yapmışlar, 40 yıldır sinsi sinsi STK’lardan resmi kurumlara kadar içimize sızmışlardı. O gece inanılır gibi değildi. Bizi korumakla görevlilerdi, bizi vurdular. FETÖ’cü hainler; milletin vergisiyle alınan uçak ve mühimmatlarla Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni bombaladılar, cumhurbaşkanımızın hayatını hedef aldılar. Ama çabuk toparlandık.

    Cumhurbaşkanımızın talimatı ve davetiyle stratejik yerlerde ve meydanlarda toplandık. Salalar, ezanlar okundu, daha bir duyguluydu. İstanbul’da gömleğini tankın egzozuna tıkayıp tankı durduran kardeşim ile Kahramankazan’da tarlasındaki ekini yakıp uçakların kalkışını engelleyen kardeşimizin inancı ve heyecanı tüm meydanlarda kendini gösterdi. 15 Temmuz gecesi yaşadıklarımızı hepimiz biliyoruz. 15 Temmuz gecesi sadece ‘Cumhurbaşkanımızı ve hükümeti hedef aldılar’ dersek olayın gerçek boyutlarını gözardı etmiş oluruz. Sadece ‘darbe girişimi’ dersek hafife almış oluruz. 15 Temmuz’da FETÖ’cü hainler doğrudan Türk milletini, egemenliğimizi hedef almışlardır. İç savaş çıkararak vatanımızı parçalamak istemişlerdir. Aziz Türk Milleti kendisine, iradesine ve vatandaşın bölünmez bütünlüğüne sahip çıkmış. 15 Temmuz; bu topraklarda asırlar boyunca verdiğimiz varlık mücadelesi zincirinin son halkasıdır. Çünkü egemenli kayıtsız, şartsız milletindir” dedi.

    Erciyes Anadolu Holding tarafından yaptırılan 45 metre genişliğinde 67,5 metre uzunluğu, toplamda 3 bin 38 metrekare olan dünyanın en büyük Türk bayrağı protokol üyeleri, personeller ve vatandaşlar tarafından açıldı. Programa Vali Gökmen Çiçek, Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, kurum müdürleri, STK temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

  • Bursalılar 15 Temmuz’un 7. yılında meydanlara akın etti

    Bursalılar 15 Temmuz’un 7. yılında meydanlara akın etti

    Bursa’da 15 Temmuz Şehitlerini Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla, anma etkinliği ve yürüyüşü düzenlendi. Bursa Valiliği koordinesinde düzenlenen yürüyüşe Bursa Valisi Yakup Canbolat, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, AK Parti Bursa Milletvekilleri hazır bulundu. 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan etkinlik, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın konuşmasıyla devam etti.

    Başkan Aktaş yaptığı konuşmada, “Bu akşam 15 Temmuz vesilesiyle bir araya geldik. Lütfen şöyle bir 7 yıl öncesine gidelim. O akşamlarca bir buçuk, 2 ay boyunca nöbet beklediğimiz akşamları demokrasi nöbetlerini bir hatırlayalım. İnşallah Allah bir daha öyle acıları göstermesin. 15 Temmuz Türk milletinin direniş destanıdır. 15 Temmuz ayrılıkların ve farklılıkların kenara bırakılıp tek vücut, sağıyla, soluyla, doğulusuyla, batılısıyla, kuzeylisiyle, güneylisiyle hepimizin bir araya geldiği gündür. 15 Temmuz bu milletin yürüdüğü yoldur. 15 Temmuz devletin milletin devletle bütünleşmesidir. 15 Temmuz Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Başkomutanlığında FETÖ’cü hainlere dersinin verildiği şanlı bir gündür. Vatan şairi Orhan Şahin Göker ne güzel sesleniyor. ‘Bu vatan toprağın kara bağrında sıra dağlar gibi duranlarındır. Bir tarih boyunca onun kendini tarihe verenleridir.’ Evet o gece bir tarih yazıldı. Allah bir daha o geceyi yaşatmasın. Amin. Şehadete yürüyenleri Mehmet Akif Ersoy müjdeliyor. ‘Şehit isteme benden makber, sana avucunu açmış duruyor peygamber.’ Şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle yad ediyorum” ifadelerini kullandı.

    “14 yaşındaki çocuklar köprüdeydi”

    Darbecilere karşı direnenler arasında genç, yaşlı birçok kesimden kişinin bulunduğunu söyleyen AK Parti Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç, “15 Temmuz Darbe girişiminin üzerinden 7 yıl geçti ama her yıl unutmadık, sizlerle beraber inşallah unutmayacağız. O günü hatırlayalım 15 Temmuz bizim birlik ve beraberliğimize, milletimizin bütünlüğüne karşı, vatanımıza karşı bir işgal girişimiydi. Ama bu işgal girişimine karşı asker elbiseli FETÖ’cü teröristlere karşı milletimiz çıplak, korkusuz yürekleriyle tankların karşısında dimdik durdu. Kadınlar dimdik ayaktaydı. Gencecik çocuklar, 14 yaşındaki çocuklar, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ndeydi. O günkü anılarını paylaşıyor bir genç, diyor ki ‘bizim elimizde hiçbir şey yoktu. Çıplak ellerimiz vardı. Taş bile yoktu. Ama sadece Şehitler Köprüsü’nde yürüdüğümüz için üzerimize ateş açıldı. Biz iyiydik, kalktık kalkamayanlar vurulmuştu. Ve herkes birinin elinden tuttu, hastaneye yetiştirmeye çalıştı. Kimileri el ele yürüdü. Ama bir amcayı gördüm. Tek başına dimdik yürüyordu’. O gün gerçekten milletimiz vatan ne demek? Bayrak ne demek? Vatan uğruna bayrak uğruna canını vermek ne demek? Tüm Dünyaya gösterdi. Tüm dünyaya gösterdik” şeklinde konuştu.

    “Karakteri bağımsızlık olan bir ecdadın evlatları ve mirasçısıyız”

    Çanakkale ve Kurtuluş savaşına vurgu yapan Bursa Valisi Yakup Canbolat, “Öncelikle 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’müzü ilk günkü heyecanıyla kutluyor, hepinizi sevgi, saygı ve muhabbetle selamlıyorum. 952 yıl önce Malazgirt’te 724 yıl önce Söğüt’te, 570 yıl önce İstanbul’da, 108 yıl önce de hem Kurtuluş Savaşı’nda hem de Çanakkale’de vatan ve millet aşkıyla birlik ruhuyla nice destanlar yazan tarihini altın harflerle bezeyen karakteri bağımsızlık olan bir ecdadın evlatları ve mirasçısıyız. 15Temmuz’da yapılmak istenen darbe teşebbüsünü de yine birlik ve beraberlik ruhuyla hep beraber bertaraf ettik hamdolsun. Vatan ve millet söz konusu olduğunda milletin birlik ve beraberliği uğruna verilen bu destansı mücadele tüm dünyaya verilen en iyi mesaj olmuştur. Bundan 7 yıl önce 15 Temmuz’da devletin içine yuvalanan FETÖ ihanet çetesi milletin tankını ve tüfeğini milletin üzerine çevirmiş, nice canlara, nice insanlarımıza kastetmişti. Gözü dönmüş terör örgütü üyeleri meclisimiz ile meydanlara dolan halkımızın üzerine bomba ve mermiler yağdırmıştı. Ancak milletin söyleyecek bir sözü daha vardı. Halkımız Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan’ın çağrısına cevap olarak canı pahasına meydanlara indi. Bir an bile canını düşünmeden şehit veya gazi oldu” dedi.

    Program Azerbaycanlı sanatçı Azerin’in konseri ile devam etti.

  • Bursa’da, 15 Temmuz şehitleri anıldı

    Bursa’da, 15 Temmuz şehitleri anıldı

    Darbe girişiminin 7. Yıldönümünde düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü ‘’ Türkiye Aşkına’’ Temalı anma programı Adnan Menderes Meydanına gerçekleşti. 15 Temmuz’da demokrasi nöbetlerine ev sahipliği yapan Adnan Menderes Meydanı’nı dolduran vatandaşlar, tek yürek olarak bu anlamlı günde Milli Birlik ruhunu bir kez daha gösterdi.15 Temmuz programı; sabah saatlerinde Kur’an-ı Kerim okunması ve dua ile başlayarak akşam saatlerinde ilçede ki tüm camilerde sela okunması ile son buldu.

    Programda konuşma yapan Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Kanar ‘’ O gece tanklar, silah sesleri ve bombaların gölgesinde, milletimiz meydanlara çıkarak demokrasiye ve iradeye sahip çıktı. Kahraman vatandaşlarımız, göğüslerini siper ederek vatanlarına olan bağlılıklarını bir kez daha ortaya koydular. Şehitlerimizin kanlarıyla sulanan topraklarımız, cesaretleri ve fedakârlıklarıyla tarihe altın harflerle yazıldı.15 Temmuz gecesi bizlere Çanakkale ruhunun Kuvayı milliye ruhunun gazi Mustafa kemal Atatürk’ün emriyle Yunan’ı denize döken büyük taarruzda ki o ruhun hala o günlerde ki gibi dipdiri olduğunu gösterdi. Ne mutlu türküm diyene! ‘’ ifadelerine yer verdi.

    Hain darbe girişimi için özel olarak hazırlanan anma programının bu sene ki onur konukları Ortadoğu ve güvenlik uzmanı, emekli istihbarat Albayı, Televizyon Yorumcusu Coşkun Başbuğ’un ve Gazeteci-Yazar Nedim Şener’ oldu.

    Şehitlerimizin anısını yaşatmak adına düzenlenen sergi ve fotoğraf sergileri, katılımcılar tarafından ilgiyle ziyaret edildi. Şehitlerimiz için Kuran-ı Kerim ve mevlidin ardından hain yapılanmanın TRT’de sözde bildiri okuttuğu 00.13’ü gösterdiğinde tüm minarelerden salalar yükseldi.

  • “15 Temmuz’u unutturmayacağız”

    “15 Temmuz’u unutturmayacağız”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kapsamında Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, İstanbul Valiliği ve Üsküdar Belediyesi iş birliğinde, Beylerbeyi Stadyumu’nda düzenlenen “Türkiye Yüzyılı’nın Kahramanları” programına katıldı.

    Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Türkiye Yüzyılı’nın tüm kahramanlarına şükranlarını sunarken, 15 Temmuz’un 7. yılında, 85 milyon olarak yine tek yürek ve tek bilek olduklarını söyledi.

    Şehitleri anmak ve milli irade zaferini kutlamak üzere bir arada olduklarını hatırlatan Erdoğan, “Bin yıllık şüheda topraklarını, 15 Temmuz gecesi mübarek kanlarıyla sulayan, devletine, milletine, istiklaline ve iradesine sahip çıkarken şehit düşen tüm kahramanlarımıza, Allah’tan rahmet niyaz ediyorum.” ifadesini kullandı.

    İstikbal mücadelesinin şanlı sayfalarından birinin daha selamlandığı bu anlamlı günde okudukları dualar ve hatmi şeriflerle şehitlerin aziz ruhlarını şad edenlere teşekkür eden Erdoğan, “Terörle mücadeleden sınırlarımız ötesinde yürüttüğümüz harekatlara kadar vatanımızın bekası, milletimizin huzuru için gözünü kırpmadan şehadete koşan tüm yiğitleri buradan minnetle anıyorum. Rabb’im şehitlerimizi cennetiyle, cemaliyle müşerref kılsın. Gazilik payesiyle şereflenen tüm kardeşlerime ülkem ve milletim adına şükranlarımı arz ediyor, hayırlı, uzun ömürler diliyorum.” diye konuştu.

    Kalkışmanın ilk anlarından itibaren sokağa çıkan, kritik noktaları tutarak darbecilere geçit vermeyenlere de teşekkürlerini ileten Erdoğan, “Dünyanın dört bir yanında darbe girişimini yüreği ağzında takip eden, ‘Türkiye’ye halel gelmesin’ diye dua eden vatandaşlarıma, Türkiye’nin gerçek dostlarına selamlarımı, muhabbetlerimi gönderiyorum.” sözlerini sarf etti.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 15 Temmuz açıklaması - 1

    “HAYSİYET FUKARALARINI UNUTMADIK”

    “Biz, şehitlerinin yaşadığına inanan ve şehitleriyle yaşayan bir milletiz” ifadesini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Bu toprakların üstünde olandan çok daha fazlası toprağın altında yatıyor. Şehitlerimizin uğruna hayatlarını feda ettiği değerlere sahip çıkmak nasıl görevimizse, onların canlarına kastedenleri unutmamak da bizim görevimizdir. Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararlılığının kurtardığı o tarihi gecede, kimin nerede durduğunu not ettik. FETÖ’cü hainleri tanıdığımız gibi, hainlere arka çıkan mihrakları, destek veren odakları da hafızamıza, silinmeyecek bir şekilde kaydettik. Millet canı pahasına darbeye direnirken, hainlere alkış tutan o habis elleri, insanlar şehadete koşarken darbecilerle anlaşıp tankların arasından kaçan korkakları, daha 15-16 yaşındaki gencecik çocuklar toprağa düşerken, bu çocukların katillerine kadeh kaldıran haysiyet fukaralarını unutmadık, unutmuyoruz.”

    Erdoğan, Bosna-Hersek’in ilk Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç’in “Unutulan soykırım tekrar yaşanır.” dediğini, şair Mehmet Akif Ersoy’un ise “İbret almayanlar için tarihin tekerrür edeceği” ikazında bulunduğunu dile getirdi.

    Erdoğan, acılardan süzülüp gelen bu uyarıların kulak ardı edilemeyeceğini vurgulayarak, “Eğer 15 Temmuz’u unutursak şehitlerimizin aziz ruhlarını muazzep etmiş, masumların hakkını çiğnetmiş oluruz. Unutursak, abdestini alarak ihanet çetelerinin karşısına dikilen her yaştan kahramana mahcup oluruz. Unutursak, Allah korusun, benzer felaketlerin tekrar yaşanmasına yol vermiş oluruz. Sadece bununla kalmaz, yeni ihanet teşebbüslerini cesaretlendirir, daha büyük sıkıntılara düçar oluruz.” ifadelerini kullandı.

    “Unutulan soykırım gibi unutulan ihanetin de çok daha kalleş, daha sinsi bir şekilde bizi sırtımızdan vuracağını aklımızdan çıkarmamalıyız.” diyen Erdoğan, bu amaçla 15 Temmuz’u Demokrasi ve Milli Birlik Günü olarak ilan ettiklerini dile hatırlattı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, her 15 Temmuz’da ülke genelinde düzenledikleri çeşitli programlarla bu günü tarihteki yerine uygun bir şekilde idrak ettiklerini, bugün Türkiye’nin dört bir yanında 15 Temmuz’u, şehitleri andıklarını çünkü onları unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarını vurguladı.

    Gazilere minnet duygularını ifade ettiklerini, o gece kanla yazılan destanı tekrar hatırladıklarını ve hatırlattıklarını söyleyen Erdoğan, “Pusuda bekleyen odaklara hep beraber net bir mesaj yolluyoruz. 15 Temmuz’un 7’nci seneidevriyesinde bir kez daha ilan ediyorum; Değil üzerinden 7 yıl, 70 yıl da geçse 15 Temmuz’un unutulmasına ve unutturulmasına izin vermeyeceğiz. Evlatlarımızın kanını akıtan alçaklara olan öfkemizi diri ve dinç tutacağız. Hiçbir sinsi senaryonun birlik ve beraberliğimizi bozmasına müsaade etmeyeceğiz.” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 15 Temmuz açıklaması - 2

    “15 TEMMUZ, MİLLİ İRADENİN DEKLARASYONU, İSTİKLAL BEYANNAMESİDİR”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletlerin tarihinde bazı dönüm noktaları bulunduğunu, 15 Temmuz’un kendileri açısından böyle bir kilometre taşı olduğunu ifade etti.

    15 Temmuz’un, üzerinde yaşadıkları Anadolu topraklarını 1000 yıllık vatan yapma ve 200 yıllık beka mücadelelerinin en önemli safhalarından biri olduğuna işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Bir kez daha hatırlatmak isterim ki biz 15 Temmuz gecesi sadece kanlı ve kalleş bir darbe teşebbüsünü püskürtmekle kalmadık, aynı zamanda milletçe nesilden nesle, şanla, şerefle, gururla anlatılacak büyük bir destan yazdık. Bunu hep beraber yazdık. Milli iradenin tankla, topla, tüfekle, sivillerin üzerine bomba yağdıran uçaklarla teslim alınamayacağını tüm cihana deklare ettik. Türkiye’nin geçilmez olduğunu, işgalcilere ve piyonlarına hem de çok net bir şekilde yeniden hatırlattık. Millet olarak kıyama nasıl kalkılacağını, nasıl birlik olunacağını, nasıl tek yürek haline gelineceğini tüm dünyaya gösterdik. Her yaştan, her zümreden, her siyasi görüşten insanın bağımsızlığı söz konusu olunca bir gecede nasıl kenetlenebileceğini ortaya koyduk. 15 Temmuz bizim onurumuzdur, haysiyetimizdir, şeref madalyamızdır. 15 Temmuz milli iradenin deklarasyonu, istiklal beyannamesidir.”

    “AZİZ MİLLETİMİZ TEK CEPHE OLARAK HAİNLERE CANI PAHASINA ‘DUR’ DEMİŞTİR”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 81 vilayetin tamamının eşine az rastlanan bir direnişe sahne olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

    “Bu, temiz alınlarına dayanan namlulara aldırmayıp, ülkesi ve milleti için canından geçenlerin direnişidir. Bu, ömürlerinin baharında tankların, tüfeklerin, kurşunların karşısına hiç düşünmeden geçenlerin direnişidir. Bu, çoluk çocuğunun rızkını, tarlasının bir yıllık hasadını, kamyonunun, traktörünün lastiğini yakıp, darbecileri durdurmaya çalışanların direnişidir. Bu, minarelerimizden yükselen selalarla sokaklara akın edip, meydanlarda demokrasi nöbeti tutan milletimizin direnişidir. Bu, istiklal ve istikbalini terör örgütlerinin insafına, tasarrufuna bırakmamak için can verenlerin, şehadet şerbetini içenlerin direnişidir. Bu, yüzünü Türkiye’ye dönmüş, kalbini Türkiye’ye açmış, ümidini Türkiye’ye bağlamış mazlumlara umut aşılayan yüce gönüllerin direnişidir. Gayesi, vicdanı, sevinmesi, acısı bir olan aziz milletimiz, tek cephe olarak hainlere canı pahasına ‘dur’ demiştir.”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 15 Temmuz açıklaması - 3

    “AY YILDIZLI AL BAYRAĞI KEFENİ YAPANLARIN VATAN AŞKINI UNUTAMAYIZ”

    Mehmet Akif Ersoy’un, “Değil mi cephemizin sinesinde iman bir/Sevinme bir, acı bir, gaye aynı, vicdan bir/Değil mi sinede birdir vuran yürek yılmaz/​​​​​​​Cihan yıkılsa emin ol bu cephe sarsılmaz.” dizelerini okuyan Erdoğan, şöyle konuştu:

    “Mehmet Akif’in dediği gibi bu cephe asla sarsılmayacaktır. Çünkü bu cephede 85 milyonun maşeri vicdanı vardır. Bıyığı daha yeni terlemiş pırıl pırıl gençlerin samimiyeti vardır. Hanımlar, unutmayın burada Nene Hatun’ların, Şerife Bacı’ların, Kara Fatma’ların fedakarlığı vardır. Ben sizleri böyle görüyorum. Şehit polis Cennet kızımızı böyle görüyorum. Onlar yılmadılar ve şehadete yürüdüler. ‘Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda, canı cananı bütün varımı alsın da Hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.’ Ellerine bayraklarını almış, hainlere karşı koyan kadınlarımızın cesaretini unutamayız. Şehit olacağını bile bile tek başına darbecilere direnen yiğitlerin imanını unutamayız. Ölüm kusan silahlara göğüslerini siper eden kahramanların azmini unutamayız. İstanbul’dan Ankara’ya, ay yıldızlı al bayrağı kefeni yapanların vatan aşkını unutamayız. Siyasi farklılıklarını bir yana bırakıp, omuz omuza verenlerin basiretini unutamayız. Türkiye’yi bir işgal girişiminden kurtaran bu cephe var oldukça Allah’ın izniyle kimse milletimizin iradesine zincir vuramaz. Kardeşlerim, ben sizlere inanıyorum. Sizlerle beraber biz bu yolda çok daha emin adımlarla yürüyeceğiz.”

    Hain darbe girişiminin gerçekleştiği 15 Temmuz akşamını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “15 Temmuz akşamı, Atatürk Havalimanı’nda, 23.15’te havalimanına gelen bay bay Kemal’in tankların arasından nasıl sıyrılıp gittiğini biliyorsunuz değil mi? Tankların arasından FETÖ’cüler, bay bay Kemal’i alıp nereye götürdüler? Aldılar Bakırköy Belediyesine götürdüler. Ne dedi? ‘Benim Erdoğan’ın geleceğinden haberim olsaydı ben de beklerdim.’ İnanalım mı? Ben de senin öyle gideceğini bilseydim uçağımızı biraz daha geç indirmez, erken indirir, seninle orada buluşurdum. Bunlar korkaktır. Bunlar pısırıktır. Bunlardan bir şey olmaz.” ifadelerini kullandı.

    Erdoğan, 15 Temmuz’un elbette öncelikle kendilerine ve hükümete karşı yapıldığını vurgulayarak, “Darbeci hainler canımıza kastedecek kadar gözlerini karartmışlardı. Kaldığımız yere gönderilen timden kıl pay kurtulduk. Daha bunun gibi o uzun gece boyunca nice badire, nice saldırı atlattık. Benim korumalarım şehit oldular. Ancak 15 Temmuz kalkışmasının asıl muhatabı milletti, milli iradeydi, ülkemizin bağımsızlığıydı.” dedi.

    Türkiye’nin sıradan bir darbe teşebbüsüne değil topyekun bir işgal girişimine maruz kaldığını anlatan Erdoğan, darbecilerin hedefindeki kurumlara bakıldığında bunun çok net bir şekilde görüldüğünü kaydetti.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Milletin evi olan Cumhurbaşkanlığı Külliyemiz bombalandı. Milli iradenin tecelligahı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi bombalandı. Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığımız, Özel Harekat Başkanlığımız, Ankara Emniyet Müdürlüğümüz ve diğer birimlerimiz çok ağır saldırıya uğradı. Hainler sadece hükümeti devirmeye çalışmadılar, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin sembollerini hedef aldılar.” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 15 Temmuz açıklaması - 4

    Darbecilerin, milletin peygamber ocağı olarak gördüğü ordu ile arasını açmayı hedeflediklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

    “Biz ordumuza peygamber ocağı olarak bakarız ama onların böyle bir derdi yok. Dikkat edin bizim askerimizin adı nedir? Mehmetçik. Neden bizim askerimize ‘Mehmetçik’ demişiz. Küçük Muhammed adına Mehmetçik demişiz. Tarihten böyle gelir. Küçük Muhammed anlamına gelir Mehmetçik. Dünyada, İslam dünyasında hiçbir ülkede böyle bir isim yok. Sadece bizde var. Onun için Mehmetçik çok önemli. Mehmetçik’i yedirmeyiz, yedirtmeyiz. Gereği neyse yaparız.”

    Erdoğan, darbecilerin, kamu kurumları içinde güvensizlik oluşturarak devleti zayıf düşürüp, zaafa uğratmayı amaçladıklarını dile getirerek, “Bir ülkenin bekasının en büyük garantisi olan devlet-millet kaynaşmasını dinamitleyerek milli bünyemizde onulmaz yaralar açmak istediler.” dedi.

    Avrupa’yla Asya’yı birbirine bağlayan köprünün işgal edilme girişiminin kuşkusuz bir mesaj olduğunu ifade eden Erdoğan, “İşte o köprü burada. Ne oldu? İşgal edebildiler mi? Edemediler. Neden? Benim milletim kadınıyla, erkeğiyle tankların altına yattı. Orada direndi, köprümüz işgal edilmedi, edilemedi. 15 Temmuz direnişiyle işte tüm bu kirli senaryoları yırtıp attık. ‘Köle olmayacağız.’ dedik. ‘Mandaya boyun eğmeyeceğiz.’ dedik. ‘Devletimizi parçalatmayacağız.’ dedik. ‘Türkiye’yi işgal ettirmeyeceğiz.’ dedik. ‘Ezanlarımızı susturmayacağız, şanlı bayrağımızı indirtmeyeceğiz.’ dedik.” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 15 Temmuz açıklaması - 5

    “Bir gecede kadını, erkeği, genci, yaşlısıyla 253 vatan evladını şehit verdik ama yurdumuzu alçaklara uğratmadık.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Mabetlerimizin üzerine namahrem eli değdirtmedik. FETÖ’cü alçaklara teslim olmadık. Çok açık söylüyorum. 15 Temmuz ruhunu anlamayanlar Çanakkale’yi, Sakarya’yı, Dumlupınar’ı anlayamazlar. 15 Temmuz ruhunu anlamayanlar milletimizin kodlarındaki istiklal aşkını anlayamazlar. 15 Temmuz’u anlayamayanlar, ‘Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklal.’ mısrasının manasını anlayamazlar. 15 Temmuz’u anlayamayanlar, daha darbe girişiminin ilk saatlerinde ‘Ankara’yı bombalayan bizden olamaz.’ diyerek Anadolu şehirlerinden Ankara’ya sel olup akan bu milletin evlatlarını anlayamazlar. 15 Temmuz’u anlayamayanlar ‘Allah devlete, millete zeval vermesin.’ diyen ağzı dualı annelerimizi anlayamazlar. 15 Temmuz’u anlayamayanlar, bu milletin çapulcuya, çakala, cuntacıya eyvallah etmeyen, soylu duruşunu anlayamazlar. 15 Temmuz’u anlayamayanlar, varlığımızı şehit ve gazilerimize borçlu olduğumuzu anlayamazlar.”

    15 Temmuz direnişini lekelemeye kimsenin gücünün yetmeyeceğini vurgulayan Erdoğan, “Canıyla imtihan edilip imtihandan geçen milletimizin irfanını ölçmeye, 15 Temmuz’a ‘kontrollü darbe’ iftirası atan gafillerin kıratı yetmez. 15 Temmuz’un sulandırılmasına ne biz ne de milletimiz izin vermeyecektir. Türkiye var oldukça 15 Temmuz destanımız, bir zafer şarkısı gibi dilden dile aktarılmaya devam edecek.” ifadelerini kullandı.

    Şair Namık Kemal’in “Amalimiz, efkarımız, ikbal-i vatandır” dediğini hatırlatan Erdoğan, “Bizim de emelimiz, fikrimiz ve gayemiz, her karış toprağında bir şehit yatan vatanımızın ikbali, milletimizin istikbalidir. Bu anlayışla son 21 yılda her alanda tarihi nitelikte reformlar yaptık. Sayısız esere, yatırıma, projeye, icraata imza attık.” diye konuştu.

    Demokrasi üzerindeki vesayet gölgesini kaldırdıklarını, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle ilk defa sandık aracılığıyla yönetim sistemini değiştirme başarısını gösterdiklerini anlatan Erdoğan, “Sivil iradeyi tüm unsurlarıyla hakim kılarak, Türkiye’yi siyasi istikrarsızlık, sosyal kaos ve darbe girdabından kurtarmış olduk. Bu hamlelerimizin meyvelerini pek çok alanda topladık, topluyoruz. Ülkemiz ayağına vurulan prangaları söküp attıkça çıkarlarını daha güçlü savunmaya, hakkını daha dirayetli bir şekilde aramaya başladı. Ordumuz, emniyet teşkilatımız, mülkiye ve adliye teşkilatlarımız FETÖ’cü hainlerden temizlendikçe asli görevlerini daha iyi yapar hale geldi. Terörle mücadelemiz Cudi’de, Gabar’da, Tendürek’te, Bestler Deresi’nde, sınır ötesinde çok daha güçlü bir şekilde devam ediyor.” dedi.

    “FETÖ’CÜLERE DÜNYAYI DAR EDİYORUZ”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’ye yönelik harekatlarda ülkeyi terör koridoruyla çevreleme planını boşa çıkardıklarını ifade ederek, “Bölücü terör örgütü mensupları başlarını kaldırdıkları anda devletimizin demir yumruğunu tepelerine tepelerine indiriyoruz. Ama dikkat edin, birileri de Kandil’den destek arıyor. Ne diyor? ‘Biz bay bay Kemal’in yanındayız.’ diyor. Ya millet senin yanında olmadıktan sonra avucunu yalarsın. Biz milletimizle yürüyoruz, onlar Kandil’le yürüyor, işte aramızdaki fark bu. Devletimizin tüm diplomatik, siyasi, adli ve istihbari imkanlarını kullanarak FETÖ’cülere dünyayı dar ediyoruz.” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 15 Temmuz açıklaması - 6

    Dünyanın birçok ülkesinde eğitim kurumu kılıfı altında faaliyet gösteren fitne yuvalarının kapatılmasını veya Türkiye Maarif Vakfına devredilmesini sağladıklarını belirten Erdoğan, “Firari durumdaki 100’den fazla örgüt mensubunun yargılanmak üzere ülkemize iadesini gerçekleştirdik. Örgütün mahrem yapılanmasını deşifre etmeye yönelik operasyonlarımız aralıksız sürüyor. Dost ve kardeş ülkeler başta olmak üzere bu örgütün gerçek yüzünü fark edip FETÖ’ye karşı tedbir alan devletlerin sayısı günden güne artıyor. Son olarak NATO zirvesinde FETÖ’yle birlikte diğer terör örgütlerine karşı tavizsiz duruşumuzu bir kez daha ifade ettik. NATO Liderler Zirvesi’ni izlediniz değil mi? Oradaki havayı gördünüz değil mi?” ifadelerini kullandı.

    “Buradan hep birlikte Türkiye’ye, televizyon ekranlarından seslenelim.” diyen Erdoğan, stattaki vatandaşlarla birlikte, “Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız.” dizelerini söyleyerek konuşmasını sonlandırdı.

    ERDOĞAN’DAN SOSYAL MEDYADA 15 TEMMUZ MESAJI

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı.

    Twitter hesabından da bir paylaşım yapan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

    “15 Temmuz’da devletine, milletine, istiklaline, iradesine sahip çıkarken şehit düşen kahramanlarımıza Allah’tan rahmet diliyor, Gazilikle şereflenen, darbecilere geçit vermeyen tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günümüz mübarek olsun.”

  • Karadeniz’de 4 kilometre boyunca yüzdüler

    Karadeniz’de 4 kilometre boyunca yüzdüler

    Rize’de 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinleri çerçevesinde bir dizi etkinlik düzenlendi. Düzenlenen etkinliklerden biri ise en küçüğü 14 yaşında olan 16 kişilik grup 67 yaşındaki Rize Belediyesi eski Başkanı Halil Bakırcı öncülüğünde denize girdi. Rize Limanı’ndan başlayan etkinlikte denize girenler 4 kilometre boyunca yüzerek İslampaşa Mahalesi’nde denizden çıktı. Etkinlik boyunca oluşabilecek tehlikeye karşın ise İl Gençlik ve Spor Müdürlüğü ekipleri botlarla yüzenlerin etrafında ring oluşturdu. Etkinlikte dikkat çeken en küçük katılımcı 14 yaşındaki Beren Lina Çeberci 4 kilometrelik mesafeyi 1 saat 6 dakikada yüzerek en kısa sürede karaya ulaşan oldu.


    15 Temmuz’u canlı tutmak ve hatırlatmak için her yıl yüzme etkinliği düzenlediklerini ve bir dahaki yıl bu etkinliklerin resmi programlar kapsamında daha geniş bir çerçevede yapılmasını hedeflediklerini ifade eden Rize Belediyesi Eski Başkanı Halil Bakırcı, “Rize’de Belediye Başkanı olduğum günden bugüne vatandaşları deniz sporlarına teşvik etmeye çalışıyorum. Ülkemizin yaşadığı üzücü bir olay olan 15 Temmuz’dan sonra da Rize Limanı’ndan İslampaşa Mahallesi’ne kadar yüzme mesafesi olan 4 bin metreyi şehir insanımız ile birlikte yüzeceğiz. Sene bir kez 15 Temmuz anısına yüzme etkinliği yapıyoruz. Hem 15 Temmuz’u canlı tutmak, hatırlatmak, şehitlerimizin anısına bir etkinlik olsun diye hem de şehirdeki her kesimdeki insanların burada bulunmasını arzu ediyoruz. Her yıl sayımız artıyor. İnşallah önümüzdeki yıllarda Rize Valiliği veya Gençlik Spor Müdürlüğü üzerinden resmi programlar dahilinde geliştirilerek yapılır” dedi.

    Şimdiye kadar sürekli havuzda yüzdüğünü ama denizde ilk kez bu kadar uzun süre ilerlediğini kaydeden genç sporcu Beren Lina Çeberci, “Çok güzel geçti. Yönümüzü bilseydik belki daha durmadan, nefes almadan devam ederdik ama yön sıkıntısı çok oldu. Ben biraz daha gidiyordum açıkçası. Ben etkinlikteki tek kadın olmaktan gurur duyuyorum ama bir dahaki yıl çok daha fazlasını görmek istiyorum. Deniz biraz daha zor oldu. Havuzda bütün koşullar belli olarak yüzdüğüm için biraz daha kolay gibi görünüyor ama her şeye rağmen güzel bir etkinliği tamamladığım için çok mutluyum” ifadelerini kullandı.

  • 15 Temmuz anısına kaleye Türk bayrağı asıldı

    15 Temmuz anısına kaleye Türk bayrağı asıldı

    Artvin’de Çoruh Nehri üzerinde inşa edilen Yusufeli Barajı ve HES projesi elektrik üretmeye hazırlanıyor. Baraj nedeniyle 7 köy ve ilçe merkezi tamamen sular altında kaldı.

    Sular altında kalan Tekkale köyünde bulunan kale ve şapeller yerli ve yabancıların uğrak noktası haline geldi. Tamamen sulara gömülmeden görmek isteyenler bot ve kano eşliğinde kaleye akın ediyor.

    Yusufeli Dağcılık ve Yusufeli Off-road Kulübü üyeleri, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kapsamında sular altında kalan tarihi yerlerden birisi olan Tekkale köyü kilisesine Türk bayrağı astı. Kulüp üyeleri; Emin Bülbül, Mustafa Kılıçlıoğlu, Fatih Ardıç, Şükrü Atalay, bot eşliğinde gölü geçip kaleye ulaşarak ay yıldızlı bayrağı dalgalandırdı.

    Ardından, vatanı için canını veren şehitler ve ahirete irtihal eden gaziler için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunulması sonrası İstiklal Marşı ve akabinde Fatiha suresi okundu.

  • “Sıradan bir darbe teşebbüsü değildir”

    “Sıradan bir darbe teşebbüsü değildir”

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı.

    Bahçeli mesajında şunları kaydetti:

    “15 Temmuz hain FETÖ kalkışmasına iman ve iradeleriyle direnen, direndikçe devleşen, nihayet kanlarıyla destan yazan, aynı zamanda terörle mücadele esnasında şehadet şerbetinden içen kahraman şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyorum.

    O meşum ve zulmet dolu gecede hiçbir tereddüt ve tedirginliğe kapılmadan ağır silahlara ve sağanak gibi yağan mermilere meydan okuyan ve bu vesileyle de yaralanıp gazilik unvanı alan kardeşlerimize huzurlu, sağlıklı ve uzun bir ömür diliyorum.

    15 Temmuz, sadece ve sıradan bir darbe teşebbüsü değildir. Veya 15 Temmuz, zaman içinde TSK içinde habis ur gibi üreyen bir cuntanın, dar kadrolu bir avuç satılmış üniformalı alçağın başıbozuk saldırı ve suikast mekaniği de değildir.

    Konu yüzeysel ele alınacak bir konu hiç değildir. Değildir, çünkü 15 Temmuz’da Türk milletine karşı yüzyıllara sari kapanmamış bir hesabın görülmesi hedeflenmiş; stratejik rotası kin, nefret ve öfkeyle çizilmiş tarihi nitelikli husumet ve huşunetin ölümcül vuruşu projelendirilmiştir.

    Hakikaten Türkiye ve Türk milleti son iki asrın en vahim, en vahşi, en vandal saldırı dalgasına maruz kalmıştır. Ve bu saldırı başta TSK olmak üzere, hayatın her alanına, toplumun her kesimine zalim ve zehirli bir plan dahilinde yuvalanmış emperyalizmin kiralık maşaları eliyle yapılmıştır.

    Zaman içinde palazlanan FETÖ, en sonunda Türk milletine silah çekmiştir. Anadolu’nun işgal ve istilası için adım adım yürüyen ve yürütülen hain bir projeyle Türk milletinin kendi yurdunda boğulması kurgulanmıştır.

    15 Temmuz’da jetlerimiz, helikopterlerimiz teröristler tarafından gasp edilerek kanunsuz şekilde uçurulmuş, özellikle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, TBMM, emniyet ve MİT binaları bombalanmış, vatandaşlarımızın üzerine ateş açılmıştır.

    Ancak imanla dolu kalpler ihanetle bezenmiş çürümüş bedenleri ülkemizin her yerinde cesaretle engellemiş ve nihayet etkisiz hale getirmiştir. Türk milletinin istiklal ve irade gücü FETÖ’cü canilere 15 Temmuz’u zindana çevirmiştir.

    Milletimiz kendi kaderine, kendi geleceğine, kendi varlığına hamd olsun can pahasına sahip çıkmıştır. 251 vatan evladının kanı aziz vatan topraklarıyla karışmış ve hıyanete karşı inancın azametiyle adeta sur örmüştür. 15 Temmuz’da millet, zilleti mahvı perişan etmiştir.

    Milli iradeye sürülmek istenen kara leke yine milletimizin azim ve kararlığıyla temizlenmiş, küresel komplo ve kumpas kahramanca ezilmiştir. Unutmayalım ki, halaskar zabitanlar dönemi çok geride kalmıştır.

    İhtilaleler, muhtıralar, cunta devirleri tarihin çöplüğüne çoktan atılmış ve üzeri küllenmiştir. Türk milletinin ortak geleceğinin temeli; kardeşlik, milli birlik, hukukun üstünlüğü ve demokratik onurdur. Türkiye’mizin dayandığı zemin milli ve manevi ilkelere, tartışılmaz anayasal esaslara bağlıdır. Hiçbir çete, hiçbir paralel yapı, hiçbir terör örgütü, hiçbir darbe ve dağılma heveslisi mihrak bu zemini imha edemeyecek, nitekim huzur cellatlarının sonu her daim hüsran olacaktır.

    Parti aidiyetimiz ne olursa olsun; siyasi, ideolojik ve dünya görüşümüzün pusulası nereyi işaret ederse etsin, hepimiz Türk milletinin mensubuyuz ve hepimiz bu cennet vatanın sahibiyiz. Bizim müştereklerimiz zaman zaman bahse konu olan farklılıklardan çok daha fazladır.

    Anıda birsek, atide bir ve beraber olacağız. Tarihimiz birse talihimiz de bir olacaktır. Çünkü biz büyük Türk milletiyiz. Başka bir Türkiye yoktur. Ne yapacaksak, neyi başaracaksak, nereye varacaksak demokrasinin sınır ve tahammül çemberinde kalarak bunları yapacak ve Allah’ın izniyle de başaracağız. Muzaffer bir millete hezimet yaşatmaya hiçbir melunun nefesi yetmeyecektir.

    Türkiye Cumhuriyeti her musibeti def edecek kararlılık, yeterlilik ve kuvvettedir. 15 Temmuz 2016’da, Gazi Meclis’e bomba atacak kadar gözü dönen şerefsizler Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bir parçası, bir üyesi ahlaken ve esasen asla olamayacaklardır.

    Bundan sonra da ülkemize kast eden vatan hainlerinden hesap sormak, bunların yediğini içtiğini burunlarından fitil fitil getirmek hepimizin namus borcudur. Demokrasiye sahip çıkarak büyüyeceğiz. Türk milleti müsterih olmalıdır; kötü, melanet ve şer emellere karşı tam bir kenetlenmeyle huzurlu, güvenli ve parlak bir geleceğe günbegün ulaşacağız.

    Yanılıp yenilip bu iradeyi baltalamaya yeltenenlerin elbette acıklı akıbetlerine katlanmaktan başka seçenekleri de olmayacaktır. Bilindiği gibi, Türkiye Cumhuriyet’i muazzam bir mücadelenin, muhteşem bir diriliş sürecinin eseri ve neticesidir.

    Ve bu tarihi gerçeğin hiçe sayılması, yıpratılması veya inkar edilmesi vatana ve millete kast etmekle eşdeğer bir cürümdür. Türk milleti 30 Ekim 1918’den 9 Eylül 1922’ye kadar nice badire ve belaları yenerek bağımsızlığını elde etmiş, tarihsel yolculuğunu inançla sürdürmüştür.

    Türkiye Cumhuriyeti korsan bir devlet değildir. Türkiye Cumhuriyeti rüştünü ispat edememiş, hukukun ayaklar altında süründüğü yeni yetme çadır ve çukur devleti de değildir. Kaldı ki tam tersi bir eylem veya teşebbüse sessiz kalmamız, hepsinden mühimi büyük Türk milletinin müsaade etmesi akla ziyan, milli müktesebata aykırı bir haldir.

    Yürürlükteki Anayasanın 2.maddesinde ifade edildiği üzere, Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Milli ve üniter devlet yapımızın temelleri 1923’de atılmıştır. Egemenlik ise kayıtsız şartsız millete aittir.

    Bunun hilafına, buna aykırı her girişim, her düşünce, her hazırlık, her plan gayri meşru, gayri ahlaki, gayri hukukidir. Milli varlığımızın çatısı tarihin, kültürün ve demokrasinin erdem ve emanetleriyle örülmüştür. Geleceğimizin yol haritası milli iradenin şaşmaz, değişmez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez demokratik telif haklarıyla çizilmiştir.

    Hiçbir bahane, hiçbir gerekçe demokrasiden kopuşa, silahlı müdahale ve ara rejim özlemlerine dayanak teşkil edemeyecektir. Postal sesleri, tank paletlerinin gürültüleri demokrasinin sesini bastıramayacak, milli özlem ve tercihe üstünlük kuramayacaktır. Türk milleti demokraside karar kılmış, meşruiyet dairesinde kalarak iktidar değişiminin nasıl olacağını yıllar evvel belirlemiştir.

    Şunu hatırdan çıkarmayalım ki, seçimle gelen muhakkak surette seçimle gitmelidir. Milletin getirdiğini yine millet götürecektir. Başka bir yol, başka bir seçenek yoktur, olamayacaktır. Bu itibarla darbe denemeleri, darbeci hevesler, muhtıracı odaklar, cunta arayış ve çabaları ülkeye yapılacak en büyük kötülük ve düşmanlıktır.

    Erken kalkanın darbe yaptığı, elinde silah olanın yönetime el koyduğu dönemler artık geride kalmıştır. Daha doğru bir ifadeyle kalmak zorundadır. Türkiye darbelerin ceremesini çok çekmiş, acı ve ağır faturalarına belirli aralıklarla katlanmak durumunda kalmıştır. Demokrasi dışı müdahaleler her defasında yıkım getirmiştir.

    İhtilaller Türkiye’yi tarihin gerisine sürüklemiş, on yıllarımızı kaybettirmiştir. Demokrasiye ket vuran söylem, eylem ve her türlü girişim bu ülkenin hem önünü kapatmış, hem de ufkunu karartmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yıldönümünde tertemiz bir sayfa açarak yeni yüzyıla Türk milletinin mührünü vurmanın, çağın alnına milli birlik ve kardeşliğimizi altın harflerle yazmanın arayış ve amacıyla bütünleşmek yegane arzumuzdur.

    Bunu başarırsak bizi hiç kimse tutamaz. Bunu başarırsak Türkiye’nin önüne hiç kimse geçemez. 15 Temmuz’da vatan, millet ve devletin kurtulmasının yanında demokrasiyle milli birliğimiz de uçurumun kenarından dönmüştür. Bu nedenle 15 Temmuz hem demokrasinin hem de milli birliğin günüdür ve elbette muhafaza edilecektir.
    Sanal ayrılıkların, bayağı kutuplaşmaların, demokrasimizi tahrip eden sakat ve sancılı teşebbüslerin raf ömrü artık dolmuştur. Kardeşliğimize hançer vurdurmayacağız, kaldı ki bu sorumluluk hepimizindir. Demokrasimizi istismar ve ihanetle yıkmayı hedefleyenlere izin vermeyeceğiz, nitekim bu görev herkesindir.

    Bilhassa devlet içine sızan, hukuk dışı hiyerarşik bağlantı içinde olan hiçbir grup, oluşum, yapı ve organizasyona fırsat verilmemeli, devlet-i ebed müddet ile millet-i ebed müddet namus gibi korunmalıdır. Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü her türlü siyasi veya ideolojik mülahazanın üstünde görülmelidir.

    Anayasal düzeni zor kullanarak ve silah yoluyla değiştirmeye heves edenlerin senaryolarını tamamen yırtıp atmak için bir olmak, beraber olmak, doğudan batıya, güneyden kuzeye büyük bir millet olduğumuzu dosta da düşmana da göstermek ihmali düşünülemeyecek bir sorumluluktur.

    Türkiye bizimdir, herkes eşittir Türkiye’dir. Türk milleti ayrılık kabul etmeyen, kutlu varlığının bedelini kanla, irfanla, fedakarlıkla ödemiş büyük bir kudrettir. Türkiye Cumhuriyet’i var olacak, Türk milleti beşeriyetin incisi ve itibarı olmayı sürdürecektir.

    Gün büyük düşünme, istiklalimize, istikbalimize sahip çıkma, küçük hesap yapanları, bölünmemizi ve dağılmamızı gözleyenleri mağlup etme günüdür. Cenab-ı Allah’tan niyazım Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti’ni musibet ve felaketlerden sonsuza kadar koruyup kollamasıdır.

    Bu duygu ve düşüncelerle aziz Türk milletine, nerede yaşarsa yaşasın her vatandaşıma şükranlarımı sunuyorum. Devlet ve millet dayanışmasıyla, milli ve manevi ortak paydada kucaklaşmayla her çetin imtihandan alnımızın akıyla çıkacağımıza gönülden inanıyorum.”

  • “Allah bu millete bir daha 15 Temmuz yaşatmasın”

    “Allah bu millete bir daha 15 Temmuz yaşatmasın”

    Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Şeref Holü’nde 15 Temmuz 2016’da FETÖ tarafından gerçekleştirilen darbe girişiminin hatırlanması ve deneyimlerin gelecek nesillere aktarılması amacıyla 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Sergisi ve Kısa Film Gösterimi düzenlendi. Sergiye TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman, çok sayıda milletvekili, 15 Temmuz gazileri ve meclis personeli katıldı.

    15 Temmuz 2016’da Meclis Başkanlığı görevi yapan İsmail Kahraman burada yaptığı konuşmada, beş parmağın beşinin de adının farklı olduğunu ifade ederek, “Tek bilek değil mi bu? Partiler değişik olabilir, isimler değişik olabilir. Ama milli davada biz bir bütünüz. Dışarısı illa ‘bölün’ diye tazyik ediyor. Bölünmeyeceğiz. Bu bütünlüğü sağlayacağız. 5 Ağustos’taki Yenikapı’daki mitingde bütün partiler olarak oradaydık. Ümidimizi kaybetmeyeceğiz. Daha ileri gideceğiz. İnşallah bir daha böyle günlere rastlamayız. Uyanık olacağız, milli bütünlüğümüzü sağlayacağız” diye konuştu.

    TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ise burada yaptığı konuşmada, 15 Temmuz 2016 gecesinin iki tarafı olduğunu belirterek, “Bir tarafında alçaklık, karanlık, insanlara ve millete karşı düşmanlık, bir tarafta hile bir tarafta yabancıların emelleri ile kendi emellerini birleştirmiş emperyalistlerin uşağı olan zihniyet, ülkeyi bir darbeye, darbenin ardından iç çatışmaya, savaşa ve belki de ardından emperyalist güçlerin işgaline hazırlamak üzere teşebbüse geçmiş olan, öncesinde çok iyi hazırlanmış planlanmış bir darbe teşebbüsünün aktörleri. Diğer tarafta ise hiçbir şeye hazırlanmamış, spontane olarak yollara çıkmış, milli birlik ve beraberliği korumak üzere yola çıkmış, canını siper etmiş, meydanları doldurmuş, millet iradesine sahip çıkma kararlılığı ile her yeri darbecilerin karşısına çıkarak kapatmış olan, şuuruna ve geleceğine, demokrasisine, geleceğine, bayrağına, ülkesine bir millet çoğunluğu.

    Baktığınız zaman 15 Temmuz 2016 gecesi, kötülüğün ve iyiliğin karşı karşıya kaldığı, kötülüğün ve iyiliğin zirve olduğu unutulmaz bir geceydi. O geceyi, sadece o gecede yaşanan hatıraları canlı tutmak bakımından değil, aynı zamanda milletimizin karşısına bir daha böylesine bir saldırı çıkmasın diye çok iyi şekilde anlamalı, anlatmalı ve gelecek nesillere aktarmalıyız. Onun için burada her yıl yapılması geleneksel hale gelmiş olan fotoğraf sergisi, sadece bu noktadaki çabalardan biridir. Çünkü o akşam, iyilik Türkiye’nin her yerinde somut hale gelmiş, insanların inançları ile insanların milli kararlılığı ile birlik ve beraberlik ruhuyla sokakları ve meydanları doldurmuştuk” dedi.

    Kurtulmuş, 15 Temmuz gecesi her yerde saldırı olmasına karşın her yerde direnişin de olduğunu savunarak, “Her yerde milletin değerlerine karşı saldırılar vardı. Her yerde demokrasiye, istiklal ve istikbaline karşı çıkan millet çoğunluğu vardı. O noktalardan biri de TBMM. O akşam bu Meclis’i açan, Meclis’i açık tutan, burada düşmana karşı milli egemenliği savunan bütün arkadaşlarımız milletin kahramanlarıdır. Aynı şekilde az ileride Genelkurmay Kavşağı üzerinde, Çankaya Köşkü’nde direnenler, Türkiye’de Edirne’den Kars’a kadar illerin meydanlarını dolduran, Samsun’dan ,Muğla’ya kadar bütün sokaklara çıkarak darbecilere alanı dar eden milletimizin varlığı, her yerde kötünün ve iyinin mücadelesinin, millet düşmanları ile millet kahramanlarının mücadelesinin sembolleriydi, göstergeleriydi. O akşam millet düşmanları ile millet kahramanlarının mücadele alanlarından biri olan TBMM, Allah’ın izniyle milli iradenin ayaklar altına alınmasına müsaade etmedi” ifadelerini kullandı.
    Program, Kurtulmuş ve katılımcıların fotoğraf sergisini gezmesinin ardından sona erdi.