Etiket: 2023

  • Eskişehir’de deprem riski

    Eskişehir’de deprem riski

    “Eskişehir fayının üzerinde depremselliği anlamaya yönelik önemli çalışma yapan birileri de olmadı”

    Geçtiğimiz şubat ayında Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremler sonrası sıkça konuşulmaya başlayan Türkiye’deki diri faylar ve deprem riski gündemden düşmüyor. Özellikle beklenen Marmara depremi hakkında açıklamalar yapılırken, aktif fay sebebiyle Eskişehir’in de riskli bir bölge olduğu söyleniyor. Son günlerde bazı ünlü deprem uzmanları, yaptıkları açıklamalarda Eskişehir’in deprem riski üzerine konuştu.

    ESOGÜ Genel Jeoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erhan Altunel, Eskişehir’de riskli bir deprem beklendiği iddialarını değerlendirdi. Son yıllarda Eskişehir’de deprem riskinin arttığına yönelik herhangi bir gelişme olmadığına değinen Altunel, “Bu açıklamaları kim yapıyor bilmiyorum açıkçası. Benzer soruları siz geçtiğimiz yıl da sordunuz, 3 yıl önce de sordunuz. Dolayısıyla bu süre içerisinde Eskişehir’deki deprem riskini artıracak herhangi bir gelişme olmadı. Bildiğim kadarıyla da Eskişehir fayının üzerinde depremselliği anlamaya yönelik önemli çalışma yapan birileri de olmadı. Şunu söyleyebiliriz, Eskişehir’in yakınlarından geçen ve orta büyüklükte deprem üretme potansiyeli olan bir fay zonumuz vardır. Örneğin 1956 yılında bir deprem meydana gelmişti biliyorsunuz. Orta büyüklükte deprem üretme potansiyeli olan bir fay var, ama dediğim gibi deprem riskini arttıracak herhangi bir gelişme olmadı. Onun için bu söylenenler ya da bu tür değerlendirmeleri yapanlar neye dayanarak, hangi verilere dayanarak bu tür değerlendirmeleri yapıyorlar, bunu anlamak mümkün değil” dedi.

    “Porsuk Çayı havzasında deprem kaynaklı büyük hasar oluşması bekleniyor”

    Deprem hasarının en büyük etkenlerini üst yapı planlaması olduğuna değinen Prof. Dr. Erhan Altunel, planlamanın doğru yapılması için şehir idarecilerinin durumu kontrol etmesi gerektiğini söyledi. Eskişehir’de Porsuk Çayı havzasında deprem kaynaklı büyük hasar oluşması beklendiğini dile getiren Altunel, “Deprem 2 türlü hasar veriyor, bir, yüzeyde yırtılma meydana gelirse, o yırtık üzerinde, yani fayın üzerindeki binalar yıkılır çünkü onun kaçışı yok. Bir de şiddetli yer sarsıntısı var. İşte bu yer sarsıntısında binaların bulunduğu yerin jeolojik özellikleri son derece önemli, bir de üst yapının kalitesi önemli. Gelelim şimdi Porsuk Havzasına. Sonuçta Porsuk dağlardan, taşlardan yüksek enerjili iken, içerisine aldığı malzemeleri gelip Eskişehir ovasında akarken bırakıyor çünkü enerjisi azalıyor. Onun için havzada ince, silt, kil ve kumdan çakıl boyutuna kadar bir sürü gevşek çökel bulunuyor. Bunlar deprem sırasında tehlikeli, sıkılaşmaya neden olan zeminlerdir. Bu tür zeminler üzerinde zemin özelliklerini araştırmadan üst yapıyı oluşturursanız, deprem sırasında hasar kaçınılmaz olur. Antakya’da da örneğini gördük. Eskişehir’de yetkilerimizi hep uyarıyoruz, belediye başkanlarımızı mümkün olduğunca havzanın dışına, yüksek yerlere kaymak, yoğunluğu oralara vermek lazım diye. Ama ne yazık ki şu ana kadar dikkate alınmadı. Bunun mutlaka idareciler tarafından dikkate alınması gerekir” ifadelerini kullandı.

    “Herkes kendi sınırları içerisinde işini yaparsa depremde insan ölmez”

    Depremler sonucunda hasar meydana gelmesinin en büyük sebebin plansızlık olduğunu söyleyen Prof. Dr. Erhan Altunel, bilgililerin ve yetkililerin işlerini doğru bir şekilde yapmaları gerektiğini söyledi. İdarecilerin, zemin özellikleri ve üst yapı planlamasında jeologların ve jeofizikçilerin çalışmaları istikametinde karar vermesi gerektiğinin altını çizen Altunel, “Zemin özelliklerini bildikten sonra, o zemin özelliklerine uygun şartlarda üst yapıyı gerçekleştirirseniz, ülkemizde hiç kimse depremden ölmez. Örneğin, depremsellik konuşurken hep ya jeologlar konuşur ya da jeofizik konuşur. Ben örneğin bir jeoloğum, biz jeologlar herhangi bir yerin jeolojik durumunu ortaya koyarız. O durumu ortaya koyduğumuzda bizim işimiz biter. Ondan sonra işte üst yapıcılar bizim ürettiğimiz verileri alarak, üst yapıyı ona göre planlamaları lazım. Dolayısıyla böyle bir disiplinler arası, yani meslekler arasında da bir işbirliği olursa. Herkes birbirinin alanına böyle tecavüz etmeden kendi sınırları içerisinde işini yaparsa, bu ülkede yani ben çok net söylüyorum depremden insan ölmez. Örneğin 100 kilometre uzakta bir deprem oluyor. Onun sarsıntısından Eskişehir’de bina yıkılıyor. Biraz önce dedik ki, örneğin Eskişehir’de de orta büyüklükte deprem üretme potansiyeli olan bir fay var. Orta büyüklükteki bir depremin Eskişehir’de olduğunu düşünün, çok daha yakın olacak. Hele ki bir de yine daha önceki çalışmalarda da hep söylendiği gibi Eskişehir’in fay zonu üzerinde muhtemelen yerleşim yerleri vardır, eğer bunun üzerinde bir deprem meydana gelirde, yüzeyde kırık oluşursa, fay zonunun üzerindeki binalarda doğal olarak hasar olacak. Bir de onun dışında deprem çok yakın olduğu için, 1999 yılında da burada yorulan binalarda hasar görebilir. 99 depreminde bile merkez üssü uzakta olmasına rağmen bildiğim kadarıyla 200 üzerinde bina oturulamaz hale geldi. Orta büyüklükteki bir depremin Eskişehir fayında meydana gelmesi doğal olarak hasarı arttıracaktır. Allah korusun biz can kaybı olmasını istemiyoruz tabii ama bu da yani gerçek, yani yorulan binaların yıkılması muhtemel. Depremin hangi saatte, ne zaman meydana geleceğini bilemiyoruz, işte Kahramanmaraş’ta deprem sabaha karşı, herkes yataklarındayken oldu. Benzer şey burada da olursa kaçınılmaz olacak” ifadelerini kullandı.

    “Belediyelerin halkına yapabileceği en iyi hizmet vatandaşı maddi manevi güvende tutmak”

    Depremler olmadan idarecilerin sorumlulukları olduğunu belirten Prof. Dr. Erhan Altunel, bunun bir görev olduğunu söyledi. Yerel idarecilerin, yönettiği kentlerde zemin özelliklerini bilerek üst yapı planlaması gerektiğini ifade eden Altunel, şöyle konuştu;
    “Dediğim gibi biz yerleşimciler artık Türkiye’nin neresinde deprem olur? Fay dediğimiz şey nerelerden geçiyor, hangi pay tehlikelidir, hangisi değildir? Bütün bunları biliyoruz. Biz bunları ortaya koyduktan sonra, zemin özelliklerini ortaya koyduktan sonra idarecilerin yapacağı tek şey, benim yönettiğim yerleşim yerinin jeolojik durumu bu, zemin özellikleri böyle. O zaman üst yapılara diyecek ki ‘buna uygun üst yapıyı geliştirin ya da bakın.’ Onlar da ona uygun üst yapıyı geliştirdiklerini de hiçbir sıkıntı kalmayacak ve aslında bir idarecinin yani yerel yönetim açısından örneğin belediyelerin halkına yapabileceği en iyi hizmet, o yaşadığı, yönettiği yerdeki insanların maddi olarak ve manevi olarak güvenli midir değil midir? Hesaplamak. Çünkü düşünün, Kahramanmaraş’taki deprem ne kadar süreli oldu? Deprem 90 saniye civarında yaşandı, 90 saniyede 10 binlerce insanı kaybettik. Maliyeti ne kadar? Milyarlar dolar. 90 saniyede bu kadar maddi kaybımız oluyor işte. Eğer her yerel idareci, idare ettiği yerin jeolojik özelliklerini belirlerse, ona uygun üst yapı geliştirirse ne can kaybı olur, ne maddi hasar olur. İnsanlar da kendi canlarının güvende olduğunu hissettiklerinde, mallarının güvende olduğunu hissettiklerinde o zaman mutlu mutlu yaşayacaklar ve bir idarecinin halkının yapabileceği en iyi hizmet, onların can güvenliğini ve mal güvenliğini garantiye almaktır. Yoksa en iyi sosyal aktivite olsun, insanların kendi canlarının güvenliğini hissetmedikten sonra eğlence olsa ne olur olmasa ne olur? Çünkü öncelik can ve mal güvenliğidir.”

  • TEKNOFEST 2023 heyecanı başladı

    TEKNOFEST 2023 heyecanı başladı

    TEKNOFEST 2023 heyecanı İstanbul Atatürk Havalimanı’nda başladı. Sabahın erken saatlerinden itibaren binlerce kişi festival alanına akın etti. 27 Nisan-1 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşen festivalde teknoloji, bilim, havacılık-uçuş gösterileri, ödül törenleri, sergiler, zirveler, atölye çalışmaları ve çeşitli etkinlikler yer alacak. Festivalle ilgili açıklama yapan Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, vatandaşları yağmurda mağdur etmemek için resmi açılışın yarına ertelendiğini söyledi.

    “TEKNOFEST bir coşku ile başladı”

    TEKNOFEST’in bereketi ile geldiğini belirten Bayraktar, “TEKNOFEST bir coşku ile başladı yeni bir mevsim gibi. Her sene nasıl geliyorsa ve hayatımızda kalıcı izler bırakıyorsa bu sene de öyle başladı. Tabii ki ilk güne yağmurla başladık. Bereketi ile beraber geldi. Ama onun da ayrı bir artısı oluyor. Çadırlardaki müthiş teknoloji buluşları, projeleri daha fazla görme şansını yakalamış oluyoruz. Çünkü biraz daha tenha oluyor TEKNOFEST. Hafta sonları çok kalabalık oluyor, neredeyse tıklım tıklım tıklım oluyor. Hiçbir yere gidemiyorsunuz. Hafta içleri biraz rahat oluyor, yağmurda iyice tenhalaşıyor. O anlamda biraz daha gezme, öğrencilerimizle hasbihal etme fırsatımız oluyor” dedi.

    “Sağlıkta yapay zeka yarışması bizim çok önem verdiğimiz bir yarışma” diyen Bayraktar, “Çünkü bu yüzyılda ilk defa mühendisi ile tıp bir araya gelerek insanlığın hastalıklarına çare bulmaya başladı. Yaklaşık 20-30 sene önce başladı bu. Yarışmamız çok iddialı bir şekilde, ilk yılından itibaren derinlemesine bilimsel araştırmayı içeren bir yarışma. O yüzden biz çok önemsiyoruz bu yarışmayı” ifadelerini kullandı.

    “Kızılelma 2024’de seri üretime geçiyor”

    Bayraktar TB3’ün TCG Anadolu gemisinde seneye çalışmaya başlayacağını söyleyen Selçuk Bayraktar, “Kızılelma, 2024’de seri üretime geçiyor. 2025’de de inşallah TCG Anadolu gemisinde göreve başlayacak hale geleceğini planlıyoruz. Tabii önce Bayraktar TB3 var. Bayraktar TB3 bu yıl ilk uçuşunu yapacak, seneye inşallah gemide çalışmaya başlayacak 2024’de. Sonrasında Kızılelma” diye konuştu.

  • Karadeniz Gazı 20.23’te karaya çıkacak

    Karadeniz Gazı 20.23’te karaya çıkacak

    Türkiye’nin 2020 yılında Karadeniz açıklarındaki Sakarya Gaz Sahası’nda açtığı Tuna-1 kuyunda keşfedilen 85 milyar metreküplük doğalgaz rezerviyle birlikte başlattığı enerji bağımsızlığı mücadelesi, yerli ve milli gazın 20 Nisan 2023 günü Filyos’tan karaya çıkmasıyla taçlanacak. 2021 yılında Amasra-1 kuyusunda 135 milyar metreküplük rezervin yanı sıra diğer kuyularda da yapılan keşiflerle birlikte Karadeniz’deki toplam gaz rezerv miktarı 710 milyar metreküpe ulaştı.

    Karadan 170 kilometrelik deniz açıklığında keşfedilen doğalgaz rezervleri, denizin 2 bin 200 metrelik tabanına kurulan kuyulardan çıkartılarak borular vasıtasıyla Filyos Limanı’nda kurulan doğalgaz işleme tesislerine getirilecek. Karada 8 binden fazla denizde ise 2 bin 500 kişinin mesai harcadığı projede 20 Nisan günü yapılacak tören öncesi hazırlıklar tüm hızıyla sürüyor.

    Türkiye’nin enerji bağımsızlığına katkı sağlayacak olan doğalgaz rezervi Fatih, Yavuz ve Kanuni Sondaj gemilerinin çalışmaları sonucu karaya getirilecek. 53 yardımcı geminin de eşlik ettiği projede ilk etapta çalışmaların sürdüğü kuyulardan çıkartılacak olan yerli ve milli doğalgaz tesislerde işlendikten sonra 36 kilometre mesafeden ulusal ağa aktarılacak.

    Türkiye’nin 100. yılını kutladığı 2023 yılında Türkiye Yüzyılı sloganınını duyuran Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; 20 Nisan 2023 günü saat 20.23’te töreni gerçekleştirecek.

    Son 3 yıldır Karadeniz’de keşfedilen doğalgaz rezervleri dünyadanın da dikkatini çekti. 500 milyar doları aşan değeriyle büyük yankı uyandıran doğalgazın Mayıs ayı başından itibaren hanelerde kullanılması bekleniyor. Öte yandan ucuz doğalgaz kullanımı, belirli miktarlarda doğalgaz hediyesi, belirli oranlarda indirim gibi vatandaşın lehine olacak formüller üzerinde de çalışmalar sürüyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın doğalgazı karaya getirme töreninde vatandaşa yeni müjdeler açıklayacağı öğrenildi.

     

  • Mart ayı en çok altın kazandırdı

    Mart ayı en çok altın kazandırdı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Mart ayı Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranları’nı açıkladı. Buna göre, aylık en yüksek reel getiri, yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgendiğinde yüzde 3,32, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile indirgendiğinde ise yüzde 1,45 oranlarıyla külçe altında gerçekleşti.

    Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından BIST 100 endeksi yüzde 3,27, mevduat faizi (brüt) yüzde 1,04, dolar yüzde 0,38 ve euro yüzde 0,30 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağlarken; Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) yüzde 2,62 oranında yatırımcısına kaybettirdi. TÜFE ile indirgendiğinde BIST 100 endeksi yüzde 1,40 oranında yatırımcısına reel getiri sağlarken; mevduat faizi (brüt) yüzde 0,79, dolar yüzde 1,44, euro yüzde 1,52 ve DİBS yüzde 4,38 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

    Külçe altın, üç aylık değerlendirmede; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 2,49 oranında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı olurken, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 3,22 oranında yatırımcısına kaybettirmiştir. Aynı dönemde BIST 100 endeksi Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 7,38, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 12,54 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

    Altı aylık değerlendirmeye göre BIST 100 endeksi; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 34,45, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 27,64 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı olurken, aynı dönemde dolar Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 9,90, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 14,47 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

    Yıllık değerlendirmede en yüksek reel getiri BIST 100 endeksinde gerçekleşti
    Finansal yatırım araçları yıllık olarak değerlendirildiğinde BIST 100 endeksi; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 50,48, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 62,41 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu.

    Yıllık değerlendirmede, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından DİBS yüzde 5,60, dolar yüzde 19,97, külçe altın yüzde 20,54, euro yüzde 22,23 ve mevduat faizi (brüt) yüzde 28,47 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi. TÜFE ile indirgendiğinde ise DİBS yüzde 1,89 oranında yatırımcısına reel getiri sağlarken; dolar yüzde 13,62, külçe altın yüzde 14,23, euro yüzde 16,07 ve mevduat faizi (brüt) yüzde 22,80 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

  • Fatih Karagümrük, 2023 yılında Süper Lig’de mağlubiyet yaşamadı

    Fatih Karagümrük, 2023 yılında Süper Lig’de mağlubiyet yaşamadı

    Spor Toto Süper Lig’in 27. haftasında deplasmanda karşılaştığı İstanbulspor’u 1-0’lık skor ile mağlup eden Fatih Karagümrük, ligde çıktığı son 11 müsabakada yenilgi yüzü görmedi. Kırmızı-siyahlılar, söz konusu süreçte 5 galibiyet alırken, 6 maçta da sahadan 1 puanla ayrıldı.

    Andrea Pirlo yönetimindeki Karagümrük; Trabzonspor, Kayserispor, MKE Ankaragücü, Sivasspor ve İstanbulspor karşısında 3 puana ulaşan taraf olurken, Konyaspor, Kasımpaşa, Alanyaspor, Beşiktaş, Giresunspor ve Medipol Başakşehir ile de berabere kaldı.

    İstanbul temsilcisi, ligde son mağlubiyetini 15. haftada deplasmanda karşılaştığı Adana Demirspor’a karşı 2-1’lik skorla almıştı.

    2023 yılında ligde mağlubiyet yaşamadı
    Fatih Karagümrük, 2023 yılında Süper Lig’de çıktığı 10 maçta ise 4 galibiyet, 6 beraberlik elde ederek mağlubiyet görmeyen tek ekip olarak dikkat çekti. Pirlo’nun öğrencileri, bu süreçte rakip fileleri 23 kez havalandırırken, kalesinde 17 gole engel olamadı.

    Kırmızı-siyahlılar, 2023 yılında resmi maçlarda aldığı tek yenilgiyi ise Ziraat Türkiye Kupası’nda karşılaştığı Başakşehir karşısında yaşadı. 18 Ocak 2023’te oynanan Ziraat Türkiye Kupası Son 16 Turu müsabakasında Başakşehir’e penaltılarla 5-3 kaybeden Karagümrük, kupadan elenmişti.

  • Mersin’liler 2023’ü denize girerek karşıladı

    Mersin’liler 2023’ü denize girerek karşıladı

    Yeni yıla güneşli bir bahar havasında giren Mersin’de bir grup doğasever, her yıl geleneksel hale getirdikleri yılın ilk günündeki denize girmek etkinliğini bu yıl da tekrarladı. 2015 yılından itibaren geleneksel hale getirdikleri etkinliği bu yıl Bozyazı sahilinde gerçekleştiren Çevreci Turkuaz Grup üyeleri, geçen sene ‘kuraklık ve su tasarrufu’ olarak belirledikleri etkinliklerinin temasını, bu yıl çevre kirliliğinin önlenmesi, kaynakların verimli kullanılması ve atıkların en aza indirilmesi maksadıyla ‘sıfır atık’ olarak belirledi.

    “Her yıl düzenleniyor”

    Etkinlikle ilgili bilgi veren Bozyazı Turkuaz Grup Lideri Bahadır Karakoç, Aydıncık, Bozyazı, Anamur, Gazipaşa gibi Taşeli’nde yer alan bölgede 365 gün denize girilebileceğini göstermek istediklerini belirterek, bölgede turizmin sadece yaz ile sınırlı olmadığını ifade etti. Yüzme sporunu yaygınlaştırmayı hedeflediklerini kaydeden Karakoç, “1 Ocak’ta Bozyazı’da denize girme etkinliği, çok şükür her sene artan tempo ve ilgi ile şenlik havasında birlik ve beraberlik içerisinde, çeşitli sosyal mesajlar da vererek bugüne kadar geldi ve artık gelenekselleşti. Bu yıl 9. defa, herkesin de katılabileceği, toplu bir şenlik havasında gerçekleştiriyoruz. Bu etkinlikle başta belirlediğimiz amacımıza ulaştık, artık bu etkinlik geleneksel hale geldi. İnşallah sonraki senelerde daha da coşkuyla gerçekleşir diye ümit ediyorum” ifadelerini kullandı.

    “Bu senenin teması sıfır atık”

    Her etkinlikte bir tema belirlediklerini, geçen sene dünyayı ve bölgeyi tehdit eden ‘kuraklık ve su tasarrufu’ temasını işlediklerini hatırlatan Karakoç, bu seneki temanın ise çevre kirliliğinin önlenmesi, kaynakların verimli kullanılması, atıkların en aza indirilmesi maksadıyla ‘sıfır atık’ teması olduğunu söyledi. Karakoç, “Cumhurbaşkanımızın eşleri himayesinde, ülkemizde başlatılan israfın önlenmesini, kaynakların daha verimli kullanılmasını, atık oluşum sebeplerinin gözden geçirilerek atık oluşumunun engellenmesi veya minimize edilmesi, atığın oluşması durumunda ise kaynağında ayrı toplanması ve geri kazanımının sağlanmasını kapsayan atık yönetim felsefesi olarak tanımlanan sıfır atık hedefini, çevreci bir grup olarak biz de destekliyoruz” dedi.

    Sıfır atık projesinin, toplumun her kesimine yaygınlaşması için gayret göstereceklerini vurgulayan Karakoç, “Şimdi hep beraber Akdeniz’in serin kollarına giriyoruz. Herkese sağlıklı, mutlu, huzurlu, hayırlı, gönüllerinize göre bir yeni yıl diliyor, katkı ve destekleri için buraya gelen herkese çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.
    Yapılan konuşmanın ardından denize giren grup üyeleri, Akdeniz’in soğuk sularında kulaç attılar. Denize giremeyen grup üyeleri ise yerel sanatçıların çaldığı müzik eşliğinde oynayarak, bol bol fotoğraf çekti. Etkinliğin sonunda grup üyeleri tarafından sahil temizliği yapıldı. Büyükşehir Belediyesi ise katılımcılara sıcak çorba ikram etti.

  • Bursalılar yılbaşında doyasıya eğlendi

    Bursalılar yılbaşında doyasıya eğlendi

    Bursa’da yeni yıl coşkusu eğlence mekanlarında doldu taştı. Kimi yeni yılı ailesiyle evinde karşılarken kimi de arkadaşları ve sevdikleriyle eğlencenin nabzını tuttu.

    Sahnesiyle hayran bıraktı

    Gençlik aşkı ile evliliğinin ardından Türkiye’ye dönen ve sekiz yıl aradan sonra yeniden sahnelere dönüş yapan ünlü şarkıcı Petek Dinçöz, yeni yılı Bursa’da karşılayan isimlerden biri oldu. Derin göğüs dekolteli, taşlarla süslenmiş beyaz elbisesi ile kendisine hayran bırakan güzel şarkıcı, sahne performansı ile mest etti. Kendisini dinlemeye gelen sevenlerinin yanına inerek tek tek ‘Hoş geldiniz’ diyen Dinçöz, hatıra çekinmek isteyen sevenlerini kırmadı. Geçmişten günümüze seslendirdiği şarkılar ile Bursalı sevenlerine unutulmaz bir gece yaşatan Dinçöz, yeni yılda Bursalı sevenleri için aşk, para ve huzur diledi.

    2023’e nostaljik merhaba

    90’lı yılların unutulmaz seslerinden biri olan, günümüzde de yeni çalışmalarıyla birlikte adından söz ettiren Bendeniz, yeni yıla Bursa’da merhaba dedi. Yoğun bir ilginin olduğu geceye nostalji rüzgarıyla başlayan güzel şarkıcı, popüler çalışmalarından ‘Satmışım’ ve ‘Güzeller Güzeli’ ile büyük beğeni topladı. Sahnedeki enerjisiyle birlikte gece boyunca dinleyicilerini de coşturan Bendeniz, Türk müziğinin popüler şarkılarına da repertuvarında yer verdi. Dansları ve eğlenceli tavırlarıyla birlikte dikkati çeken Bendeniz, Bursalılara keyif dolu bir gece yaşattı.

    Müzik ziyafeti sundu

    Bursa’da yeni yılı karşılayan bir diğer ünlü şarkıcı ise Ersay Üner. ‘Tatlım tatlım’, ‘Nokta’, ‘İki aşık’ gibi popüler şarkılara imza atan ve seslendiren Ersay Üner, yeni yılı Bursa sahnesinde sevenleriyle kutladı. Neşeli orkestrası ve sempatik halleriyle dikkat çeken Ersay Üner, gece boyunca misafirlerini eğlendirdi. Kendisine ait şarkıların yanı sıra birçok şarkıyla sevenlerine müzik ziyafeti yaşatan şarkıcı, klavye başına geçerek şarkılara ritim tuttu. Gece boyunca temponun yüksek olduğu konserde Bursalı dinleyicilerde şarkılara eşlik etti.

    Sahne şovları ile mest etti

    Sahne şovlarıyla adından sıkça söz ettiren Bursa’nın sevilen sanatçısı Mehmet Çevik, yeni yıl coşkusunu Bursalı dinleyicileri ve ailesiyle birlikte kutladı. Daha önce vinçle sahneye inmesi ve tabutla sahneye çıkması ile hafızalara kazınan Çevik, sahne performansı ile mest etti. Yakın zamanda Serdar Ortaç ile düet yapacağı müjdesini veren Çevik, 2023’ü mutlulukla karşıladı. Geri sayımın ardından eşi Gizem Çevik’i sahneye davet ederek ‘Sevdiklerinizle hep birlikte olacağınız güzel bir yıl diliyorum.’ diyerek eşine sarıldı. Ardından eğlenceye hız kesmeden devam eden programda Mehmet Çevik seslendirdiği şarkılar ile Bursalı dinleyicilerine unutulmaz bir yılbaşı gecesi yaşattı.

  • 2023 Yıldırım’ın yılı olacak

    2023 Yıldırım’ın yılı olacak

    Bu çerçevede, insana dokunan birçok projeyi hayata geçirdiklerinin altını çizen Yılmaz, “Millet Mahallesi Kapalı Pazar Alanı ve Kadın Spor Merkezi, Balaban Mesire Alanı, Mimar Sinan Uyumayan Kütüphanesi, Barış Manço Nikah Salonu’nun açılışını gerçekleştirip hemşehrilerimizin kullanımına sunarken Mimar Sinan Spor Kompleksi, Yıldırım Gençlik ve Spor Merkezi, Samanlı Jandarma Karakolu’ndaki çalışmalarımızı tamamladık. Öte yandan Mevlana 7. Etap Kentsel Dönüşüm Projesi, Molla Yegan Çocuk Üniversitesi, Engelsiz Yaşam Merkezi, Sıracevizler ve Karaağaç Sosyal Yaşam Merkezi, Dr. Sadık Ahmet Gençlik ve Spor Merkezi, Samanlı Lojistik Merkezi’ndeki çalışmaları da kısa sürede tamamlayarak 2023 yılında hemşehrilerimizin hizmetine sunacağız” dedi.

    Sıfır atıkta marka kent Yıldırım

    Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca hayata geçirilen, sürdürülebilir kalkınma ilkeleri içinde atıkların kontrol altına alınması, gelecek nesillere temiz ve gelişmiş Türkiye ile yaşanılabilir dünya bırakılmasının hedeflendiği “Sıfır Atık projesi”, Yıldırım’da geniş yer buldu. Gerçekleştirdiği sıfır atık projeleri ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın takdirini kazanan Yıldırım Belediyesi ilçeye Kompost Tesisi, Toplama Ayırma Tesisi’ni kazandırdı ve Yıldırım Atık Dönüşüm Timi’ni kurarak sıfır atık çalışmalarına bir standart getirdi. Yıldırım Belediyesi tarafından 2022 yılında 2 bin 950 ton ambalaj atığı, 7 bin 600 kilo atık yağ, bin 990 kilo atık pil, 3 bin 100 kilo elektronik atık, bin 310 kilo atık ilaç ve 4 bin 800 adet ömrünü tamamlamış lastik toplandı.

    Yollarda kalite standartları yükseliyor

    Yıldırım Belediyesi ekipleri “Ulaşılır kent Yıldırım” hedefiyle ilçenin yaşam kalitesini artırmak adına altyapı ve asfalt çalışmalarında belirlenen hedefleri aşmak için yıl boyunca yoğun bir tempoyla çalıştı. Yıldırım Belediyesi Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü ekiplerinin 2022 yılında ilçede asfalt yama ve kaplama miktarı 60 bin 579 tona ulaşırken, aynı dönemde Yıldırım’ın cadde ve sokaklarında uygulanan parke alanı 90 bin metrekare, bordür ise 34 bin 750 metre oldu ve bin 841 metrekarelik yol açıldı.

    Yıldırım nefes alıyor

    Sosyal belediyecilik anlayışıyla vatandaşların kent genelinde huzur ve güven içinde dinlenip çocukları ile zaman geçirebileceği park ve yeşil alanların sayısını artırmaya devam eden Yıldırım Belediyesi, 48 bin metrekarelik alandan oluşan Balaban Mesire Alanı’nı hizmete açtı. 18 bin 208 metrekarelik alandan oluşan 6 yeni parkı Yıldırım’a kazandırdı ve 57 bin 720 metrekarelik alandaki 7 parkı da sil baştan yeniledi.

    Yatırımlar yıldırım hızıyla sürecek

    Kentsel dönüşümle sosyal dönüşümün birlikte yürütülmesi gereken önemli bir konu olduğunu dile getiren Başkan Oktay Yılmaz, “Binaları dönüştürmek işin sadece küçük bir kısmı. Kentin sosyal, kültürel yaşamını da dönüştürmek gerekiyor. Bunun için de elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Göreve geldiğimizden bu yana ilçeye kütüphaneler, kültür merkezleri, spor tesisleri, sosyal yaşam alanları inşa ediyoruz. Yıldırım’daki yeşil alanları toplam 1,5 milyon metrekare artırıyoruz. Bu doğrultuda yaptığımız, inşası süren ve proje aşamasında olan çalışmalarımız var. Bunlar tamamlandığında Yıldırım’daki değişimi hep birlikte göreceğiz. Her şeyin en güzelini Yıldırım için düşünüyor, hayata geçiriyor ve dahasını yapmak için planlıyoruz. Çünkü her şeyin en güzeli Yıldırım’a değer” dedi.

    2023’te projeler meyvelerini verecek

    Yıldırım’ın, tarihi, eşsiz doğası ve insanıyla Bursa’nın gözde ilçelerinden biri olduğunu belirten Başkan Yılmaz, “Ekonomisiyle, iş gücüyle, üretimiyle, eğitim hayatıyla, sosyal yaşamıyla Bursa’nın önemli değeri olan Yıldırım’da, hayatın her alanında en iyiye ulaşmak için yola çıktık. Kentimizin değerlerine sahip çıkmak, insanımızın yüzünü güldürmek ve hizmetlerimizi en doğru ve ulaşılır şekilde yapmak için buradayız. Yıldırım’ı, daha güzele, daha iyiye hep birlikte ulaştıracağız. 2023 projelerimizin meyvelerini vereceği bir yıl olacak. 2023’ün ülkemize, kentimize, ilçemize ve tüm insanlığa sağlık başta olmak üzere huzur ve mutluluk getirmesini diliyorum” dedi.

  • Asgari ücret bugün açıklanıyor

    Asgari ücret bugün açıklanıyor

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe’de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ile asgari ücreti görüşmek üzere bir araya geldi. Asgari ücretle ilgili gelişmelerin ele alındığı bir saatlik görüşmenin ardından herhangi bir açıklama yapılmadı.

    AK Parti grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Büyük ihtimalle yarın asgari ücret konusunu da bakanımla bugün görüşmeleri yapmak suretiyle inşallah açıklayıp onu da yoluna koymuş olacağız” demişti.
    Erdoğan konuyla ilgili bir açıklama da grup toplantısının ardından yapmıştı. Türk-İş’in 9 bin lira olan teklifiyle ilgili Erdoğan, “Öyle herkesin her söylediğiyle adım atacak halimiz yok. Bizim sırtımızda küfe var. Sırtında küfe olmayanlar rahat konuşuyor. Bizim sırtımızdaki küfe 85 milyonun taşındığı bir küfedir. Bunların hepsini bir düşüneceğiz” diye konuşmuştu.

  • 2023’te bandrol ücretleri değiştirilmeyecek

    2023’te bandrol ücretleri değiştirilmeyecek

    Konuyla ilgili Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete’de yayımlandı.Karara göre, Ticari ithalat maksadı dışında yurt dışından getirilecek televizyon, radyo, cep telefonu gibi görsel veya işitsel yayınları alabilen cihazlar için 2019 yılında yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı’nda yer alan avro cinsinden bandrol bedelleri gelecek yıl da geçerli olacak.