Etiket: 70

  • 70 kg ağırlığında turna balığı yakalandı

    70 kg ağırlığında turna balığı yakalandı

    Atatürk Barajı göletinde Seyfettin Gezer isimli bir vatandaş, 2 metre uzunluğunda, 70 kilo ağırlığında turna balığı yakaladı. Yakaladığı dev turna balığını kıyıya çekerken sevinç çığlıkları attı. Balığı arkadaşı ile beraber barajdan güçlükle çıkaran Seyfettin Gezer, sevinçten arkadaşı ile beraber balığa sarılarak paylaştığı video, sosyal medyada viral oldu.

    1 Nisan’da başlayacak av yasağı ile beraber artık balığa gidemeyeceklerini belirten Seyfettin Gezer, yakalıkları dev turna balığı sevincinin, yasakların sona ermesine kadar yeteceğini söyledi.

  • 70 yıllık sepet geleneği

    70 yıllık sepet geleneği

    İlçenin Saylan Mahallesi Bazmanlı mevkisinde 77 yaşındaki Sezai Yıldıran, babadan kalma meslek olan, “Geleneksel, Kültürel veya Sanatsal Değeri Olan Kaybolmaya Yüz Tutmuş Meslekler Listesi”nde yer alan sepetçiliği evinin bahçesindeki ufak kulübesinde 70 yıldır devam ettiriyor. Türkiye’nin farklı illerinden de sipariş alan Sezai Yıldıran, mesleğin kaybolmaması ve gelecek nesillere aktarılması için çaba sarf ediyor, gelenlere işin inceliklerini de öğretiyor.

    “Çocukluğumda başladım, 70 yıldır örüyorum”

    Çocukluğundan itibaren babadan öğrendiği mesleği 70 yıldır sürdürmeye çalıştığını ifade eden Yıldıran, “Ben bu mesleğe ilk olarak 7 yaşındayken babamdan görerek başladım. Çocukluğumda başladım, o günden bu güne 70 yıldır devam ediyorum. Herkesin öğrenmesini istiyorum. İsteyen mesleği öğrenmek için yanıma gelebilir. Babam ormanlardan ve fındık bahçelerinden bize çubuk ve özlük getiriyordu. Daha sonra babam örmeye başlamasının ardından bize vererek devam ettiriyordu. Biz de örmeye başladık ve öğrendik. Evimin bahçesindeki kulübemde ben bunu yaparken ayrıca eşim ve çocuklarımda bana yardım ediyor. Onların desteği olmasa bu kadar yapamam. Şu an herhangi bir sepeti yaklaşık 15 dakikada hazırlıyor, ortalama 2 saatte bitiriyorum” dedi.

    “Türkiye’nin her köşesinden sepet için arıyor ve istiyorlar”

    Ürettiği sepetleri için Türkiye’nin dört bir köşesinden taleplerin olduğunu söyleyen Sezai Yıldıran, “Gençlere mutlaka çağrıda bulunuyorum. Yanıma gelsinler mutlaka bu mesleği öğrensinler istiyorum. Mesleğin iyisi kötüsü olmaz. Yediden yetmişe kadar öğrenmenin yaşı yoktur diyerek iş bulamadık demesinler. Bu işi yaptıkları zaman paralarını kazanırlar ve azalmış bir mesleği yaşatmanın gururunu yaşarlar. Burada el sanatları hocalarımızda yanımıza gelerek bizlerden destek istediler. Bende onlara bu sepet için yardımcı oldum. Yaklaşık 20 gündür her akşam gelerek bu mesleği öğrendiler. Onlar da gelecek nesillere öğretmek için mücadele edecekler. Şu an sepetlerim için sipariş nedeniyle Türkiye’nin her tarafından arıyorlar ve yanıma geliyorlar” şeklinde konuştu.

    “Bu işe gönüllüyüz”

    Kültürel veya Sanatsal Değeri Olan Kaybolmaya Yüz Tutmuş Meslekler Listesi’nde yer alan sepet mesleğini 70 yıllık ustadan öğrendikleri için mutlu olduklarını ifade eden El Sanatları Öğretmeni Sezgi Tahmaz ise “Unutulmaya yüz tutmuş olan bütün el sanatlarına ilgim var. Sezai ustamızı köyde sepet örücülüğünü yaptığını duyunca bulunmaz bir nimet olduğunu gördük. Kendisine bize öğretmesi için ricada bulunduk. Kendisi de bize öğretmek için olumlu karşıladı. Bir aya yakındır Sezai amcamızın yanına sepet işini öğrenmeye geliyoruz. Geçmişine sahip çıkmayan kültürler, geleceğini de oluşturamazlar. Bu düstur ile bu işe gönüllüyüz ve yapmaya devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.

  • Artrit 7’den 70’e herkeste görülebilir

    Artrit 7’den 70’e herkeste görülebilir

    Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Mustafa Kısa, artritin, eklemde ağrı, şişlik, kızarıklık ve hareket kısıtlılığı ile seyreden kronik hastalık grubu olduğunu söyledi.

    Sosyal hayatı da olumsuz etkiliyor

    Kısa, artrit hastalığının kişinin sağlığının yanında sosyal hayatını da etkilediğini belirterek, “Sebep olduğu belirtiler nedeni ile hasta sağlığı yanı sıra hastaların sosyal hayatlarını önemli ölçüde etkileyen, yaşam süresini dahi kısaltan hastalıklardır. Eklemlerin yanı sıra kaslar, kemikler ve iç organlar dahil olmak üzere vücudun diğer bölümlerini de etkileyebilir. Eklemlerin ne işe yaradığını maalesef eklem bozulduğunda anlıyoruz. Bu nedenle her hastalıkta olduğu gibi artritlerde de erken tanı oldukça önemlidir. Basit kan tetkikleri ve röntgenle tanı konulabileceği gibi ileri tetkiklere de ihtiyaç duyulabilmektedir. Sağlıklı yaşam tarzı ve alışkanlıklar artrit seyrini olumlu etkiler. Düzenli egzersiz, ideal vücut ağrılarının korunması, stres ve sigaradan uzak kalınması, düzenli uyku hastalık şiddetinin azalmasına yardımcıdır” dedi.

    “Tıp dışı tedaviler konusunda hastaların dikkatli ve uyanık olması gerekir”

    Tıp dışı tedaviler konusunda hastaların dikkatli ve uyanık olması gerektiğine değinen Kısa, “Tedavide asıl amaç hastanın yaşam kalitesini arttırmaktır. İlaç tedavileri, yaşam şeklindeki değişikler ve kişiye uygun egzersiz uygulamaları ile kontrol altına alınmaya çalışılır. Doktor hasta iletişiminin kuvvetli olması tedavi sürecini olumlu etkileyen faktörlerden biridir. Tıp dışı tedaviler konusunda hastaların dikkatli ve uyanık olması gerekir. Çünkü bu uygulamalar kalp, karaciğer ve böbrek gibi hayati organlar üzerindeki etkileri bilinmemektedir” şeklinde konuştu.

  • 70 derdin devası: Meyan kökü

    70 derdin devası: Meyan kökü

    Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, 70 derdin devası olarak bilinen meyan kökünün faydalarını sıraladı.

    Tıbbi tatlandırıcı ve geleneksel kullanımları için yaygın olarak kullanılan meyan kökünün içerdiği bileşenler nedeniyle birçok sağlık yararı sunduğunu belirten bitkilerinin profesörü Aysun Bay Karabulut, bazı önemli özellikleri kaleme aldı.
    Tıbbi amaçlarla yaygın olarak kullanılan meyanın özellikle öksürük, soğuk algınlığı, boğaz ağrısı, mide rahatsızlıkları, astım ve sindirim sorunları gibi rahatsızlıkları hafifletmek için tercih edildiğini söyledi.

    Geleneksel tıpta çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılan meyan kökü bitkisinin doğal bir tatlandırıcı olarak özellikle şeker içermeyen gıdalarda ve içeceklerde tercih edildiğini ifade etti.

    Anti-inflamatuar özelliklere sahip olan bileşenler içeren bu kökün iltihaplı durumların hafifletilmesine yardımcı olabileceğini de dile getiren Karabulut, “Geleneksel Çin Tıbbında, ağızdan meyan kökü solüsyonu bronşit, soğuk algınlığı, öksürük ve üst solunum yolu enfeksiyonlarını tedavi etmek için reçete ediliyor. Ayrıca epigastrik kramp, dalak ve mide sorunları, kusma, ishal ve soğuk eller ve ayaklar gibi sorunları tedavi etmek için kullanılıyor. Ayrıca, soğuk algınlığı, ateş, baş ağrısı, ağız kuruluğu, öksürük ve boğaz ağrısı, Tozu ile tedavi ediliyor. Granül ile dalak ve mide asit yetersizliği, gevşek dışkı ve iştahsızlık tedavi ediliyor.

    Evliya Çelebi tarafından 70 çeşit faydasının olduğu belirtilen meyan kökü bitkisinin Sultan III. Mehmed için hazırlanan tıp risalesinde altı önemli ilaç arasında gösterildiğini de belirten Prof. Dr. Karabulut, “Bunaltıcı yaz sıcaklarında yolunuz Malatya, Diyarbakır, Adıyaman ya da Şanlıurfa’ya düşerse, örneğin Ulu Camii civarlarında sırtladıkları bakır güğümlerde buz gibi, insanın içini serinleten şerbet satan geleneksel kıyafetler giyinmiş satıcılara denk gelirsiniz. Bu şerbet sizin bildiğiniz şerbetlere benzemez. Hem buz gibi eder içinizi, hem de şifa olur birçok rahatsızlığınıza. Sizi ıstırap içinde bırakan böbrek taşlarınızı düşürür, midenizi rahatlatır ve daha neler neler…” dedi.

    Biyan balı, doğal kola

    Ramazan aylarında, özellikle de iftar saati iyiden iyiye yaklaşmışsa şerbet satıcılarının önünde kuyruklar oluştuğunu ifade eden Karabulut, şunları söyledi:,

    “Litre litre şerbet alıp evlerine koşuşturanlar mı dersiniz, minareden yükselen ezan sesi başlar başlamaz şerbet dolu bardağı ağızlarına dikerek oruçlarını açanlar mı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki şehirlerimizle özdeşleşen bu lezzetli şerbet, aynı zamanda kolanın tatlandırılmasında da kullanılan ve örneğin 19. yüzyılda Batı Anadolu’da Levanten şirketleri tarafından kurulan fabrikalarda kendisinden elde edilen birçok ürünün dünyaya ihraç edildiği meyankökünden yapılan şerbettir. Vatandaşlar arasında “doğal kola” ya da “biyan balı” olarak da bilinen bu şerbet, meyankökünün bir süre suyun içerisinde bekletilmesi ile elde edilmekte ve sevilerek tüketilmektedir.”

    Tatlı kök

    Meyan kökü, baklagiller ailesinin bir üyesi ve çalı türü bir bitki olan meyanın (glycyrrhiza glabra) köküne verilen isim olduğunu da kaydeden Karabulut, bu şifalı bitkinin faydalarını ise şöyle sıraladı:

    “Sakız, şeker, kakao ve puding imalatının yanı sıra şerbet ve kola gibi gazlı içecekler ile gıda takviyelerinde, çaylarda, tat ve koku kazandırılmak istenen tütün ürünlerinde kullanılan, ayrıca yeraltındaki gövdesinden baharat da üretilen meyankökünden aynı zamanda sabun, krem ve maske gibi ürünlerin yapımında da yararlanılmaktadır. Yine köklerinin su ile kaynatılmasından damıtılan meyankökü balının tatlı, pasta, şekerleme ve çikolata yapımında kullanıldığı bilinmektedir. Kuzey Avrupa’da tatlılara ve Çin’de ise çeşni olarak yemeklere ilave edilmektedir.”

    Diyabetten ülsere

    Antiinflamatuar, antioksidatif, antiviral, antiülser, antikanser, antialerjenik ve antimikrobiyal özellikleri olduğu bilinen ve başta glisirizin olmak üzere özleri ağızdan, jel ve yağ formu ile deri üzerinden ve damardan alınabilen meyankökünün, tarihî süreç içerisinde karaciğer rahatsızlıklarını, mide ve bağırsak bozukluklarını, ağız hastalıklarını ve muhtelif cilt rahatsızlıklarını tedavi etmek için kullanıldığı bilinmektedir. Vücuttaki iltihaplı hücreleri temizlemekte, nemlendiricilik özelliği ile uzamasına katkı sunduğu saçlara ve cilde parlaklık vermekte, derideki leke ve ölü hücrelerin temizlenmesine katkı sağlamaktadır. Diyabet hastalarının gereksinim duyduğu düşük kalorili şeker ihtiyacını da karşılayabilen ve kan şekerini düşüren meyankökünün etkinliği soda ile karıştırıldığında artış kaydetmekte, ağız yaralarına şifa olan bitki bütün bunlara ek olarak da mide ve bağırsak sistemini temizlemekte, ayrıca böbrek hasarına karşı da savaşmaktadır.

    Eski çağlardan itibaren sıtma türü rahatsızlıklara iyi geldiği düşünülen, kış aylarında kuru öksürük ve balgam türü yaygın sorunların giderilmesi için kullanılan, astım ile bronşite iyi gelen ve bağışıklık sistemini takviye eden, iştah açıcı ve kuvvetlendirici olan meyankökünden yapılan çay solunum ve sindirim sorunlarına iyi gelmektedir. Kramp önleyici ve hazmettirici olan bitki aynı zamanda kabızlığa iyi gelmekte, kemik ve eklem ağrılarını dindirmektedir. Stresten kaynaklanan sinir, gastrit ve ülser türü rahatsızlıklarla mücadele etmekte, hemoroid ve gıda zehirlenmesi gibi rahatsızlıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Kadınların menopoz ve regl dönemlerini rahat geçirebilmelerini sağlamakta, regl öncesi ağrı ve şişkinlikleri azaltırken menopoza bağlı hormonal dengesizlikleri gidermektedir. Yine yaz aylarında terleme, düşük tansiyon, halsizlik ve yorgunluk belirtilerini ortadan kaldırmaktadır.

    Zararlı da olabilir

    Gerçek bir enerji deposu olduğu bilinen meyankökünün insan sağlığı açısından ortaya koyduğu faydaların yanı sıra bazı olumsuz etkileri de vardır. Örneğin potasyum eksikliğine, dokudaki PH değerlerin normalin üzerine çıkması anlamına gelen metabolik alkaloza ve yüksek tansiyona sebep olabileceği tespit edilmiştir. Klinik deneyler bazı insanların meyankökü hassasiyetlerinin yüksek olduğunu ve özellikle de hamileler ile yüksek tansiyonu olanların bitkinin kullanımı konusunda dikkatli olmaları gerektiğini ortaya koymuştur. Öte yandan kontrolsüz meyankökü kullanımı durumunda baş ağrısı, tansiyon, uykusuzluk, kalp sorunları, aritmi, alerji, şişkinlik ve vücudun su tutması gibi yan etkilerle de karşılaşılabilmektedir.”

  • Teoman’dan samimi evlilik açıklaması

    Teoman’dan samimi evlilik açıklaması

    Teoman, Cihangir’de görüntülendi. Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan 55 yaşındaki şarkıcı samimi açıklamalarda bulundu.

    “ÇOK ŞAŞIRDIM”

    “Beni ne yeni nesil anlayacak ne de eski nesil” şeklindeki sözleriyle ilgili konuşan Teoman, “Hatamı kabul ediyorum. Benim beklediğimden çok daha fazla kişi yeni albümümü sevdi. Ben çok şaşırdım. Çünkü bu albümü küçük bir kitle ve kendim için yapmıştım. Gençler 2 dakikalık şarkılar seviyorlar. Benim albümümde 13 dakika bile şarkı var. Enteresan bir albüm yapmak istedim o yüzden böyle yaptım” ifadelerini kullandı.

    “70 YAŞ EVLİLİK DÜŞÜNCESİNİ DEĞİŞTİRDİM”

    Geçtiğimiz aylarda “Ölümden çok korkuyorum” diyen Teoman, konuyla ilgili espri yaparak şu ifadeleri kullandı: Ayvayı yedik, yaşlanıyoruz. Yıllar çok hızlı geçiyor. Bir yaşa geldikten sonra daha da hızlanıyor. 70 yaş evlilik düşüncesini de değiştirdim. Erken olduğunu düşünüyorum. 80 yaşımdan sonra evliliği düşünmeye başlarım.

    BİR ÇOCUK BABASI

    Öte yandan Teoman, 12 yıllık arkadaşlığın ardından fotoğrafçı Ayşe Kaya ile 2012’de nikâh masasına oturmuş, 2015’te anlaşmalı olarak boşanmıştı. Teoman’nın bu evlilikten Zeyno adında bir kızı bulunuyor.

  • Hazro’da 70 çocuk sünnet edildi

    Hazro’da 70 çocuk sünnet edildi

    Hazro’da sünnet şöleni düzenlenerek 70 çocuk sünnet edildi. Şölende konuşan Kaymakam Doğukan Koyuncu, çocukların sağlık, eğitim ve refahı için her türlü desteği vermeye devam edeceklerini söyledi.

    Bu özel günde de ailelerin ve çocukların yanında olmaktan gurur duyduklarını belirten Kaymakam Koyuncu, çocuklara sağlık, mutluluk ve başarılı bir gelecek dilediğini ifade etti.

  • Yaşlı kadına otomobil çarptı

    Yaşlı kadına otomobil çarptı

    İlçeye bağlı Alparslan Mahallesi Sivas Bulvarı üzerinde meydana gelen kazada; A.D. yönetimindeki yurt dışı plakalı bir otomobil karşıdan karşıya geçmek isteyen B.K.’ye (70) çarptı. İhbar üzerine bölgeye polis ve sağlık ekipleri sevk edildi.

    Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemi alırken, sağlık ekipleri de B.K.’yi olay yerindeki ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırdı. Şoför A.D. ise ifadesi alınmak üzere karakola götürüldü.

    Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

  • Çileğin bile turşusu kuruldu

    Çileğin bile turşusu kuruldu

    Kahramanmaraş’ta depremden sonra tekrar ayağa kalkmak için iş yerine geçen bir turşucu çilek ve muz dahil 70 çeşit meyve ve sebzenin turşusunu kurdu.
    Onikişubat ilçesindeki kapalı çarşı içerisinde Mert Yatalakoğlu, dede mesleği olan turşuculuğu devam ettirmeye çalışıyor. Depremden hemen önce açtığı iş yerini afetle birlikte bir süre kapatmak zorunda kalan Yatalakoğlu, tekrar çalışmaya başladı. Meyve ve sebzenin her türlüsünün turşusunu üreten Yatalakoğlu, çilek ve muz dahil 70 çeşit ürünle tekrar hizmete başladı.

    Yatalakoğlu, “Depremden üç hafta önce açmıştık iş yerimizi. Kahramanmaraş’ta ilk ve tek atölye turşucusu olarak hizmet veriyoruz. Bizler de deprem sonrası belli başlı sıkıntılar yaşadık. Sonrasında ise yeni ürünler ürettik. Yeni patentler aldık. Bunların başlıcalası çilek turşusu olmak üzere güzel bir fermantasyon ürünü yaptık. Bizler daha çok hastalık önleyici, şifa dağıtan bir dükkanız” dedi.
    Bu ürünlerden herkesin yararlanmasını istediklerini belirten Yatalakoğlu, “Buraya gelip, günlük depo vitaminlerini alıyorlar.

    Burada erik özellikle can erik, çağlanın badem olanı var. Sert olmak üzere siyah erikleri de kullanıyoruz. Çilek, karpuz, erik ,bamya, elma, armut, koçan mısır, pancar sapı, kırmızı pancar ve salamura çeşitleri var. Aklınıza gelebilecek meyve ve sebzenin turşusunu üretip, bunları sofranıza kadar getiriyoruz. Kurduğumuz stantlarda çilek turşusuna rağbet fazlaydı. Biz de tüm Türkiye duysun ve bundan yararlansın istiyoruz” ifadelerini kullandı.

    Yatalakoğlu, “Eskiyi sevdik ve eski dizilerden de anlayabiliriz ki, Kazım efendi ve Saadet hanımın kavgaları da bütün kavgalar gibi eskide kalsın istedik. Turşu suyunun iyisi limonla mı olur, sirkeyle mi olur. Buna siz karar verin istedik” diye konuştu.