Etiket: ab

  • Macaristan Başbakanı Orban: “(Ukrayna’nın AB üyeliği) AB, korkunç bir hata yapmak üzere”

    Macaristan Başbakanı Orban: “(Ukrayna’nın AB üyeliği) AB, korkunç bir hata yapmak üzere”

    Macaristan, Ukrayna’nın AB üyeliğine karşı çıkmaya devam ediyor. Macaristan Başbakanı Viktor Orban yaptığı açıklamada, yarın ve cuma günü Belçika’nın başkenti Brüksel’de gerçekleştirilecek yılın son AB Zirvesi öncesinde ülkesinin Ukrayna’nın AB’ye üyelik müzakerelerine başlaması aleyhindeki tutumunu sürdüreceğini söyledi.

    “AB, korkunç bir hata yapmak üzere”
    Ukrayna’nın hedefinin AB’ye tam üyelik yerine stratejik ortaklık olması gerektiğini vurgulayan Orban, Ukrayna’nın birliğe üyeliği konusunun bu haftaki AB Zirvesi’nin gündeminden çıkarılması gerektiğini zira Macaristan’ın Ukrayna’nın müzakerelere başlamasına onay vermeyeceğini belirtti. Orban, “AB, korkunç bir hata yapmak üzere. Birliğin 26 üyesi birden böyle bir hata yapacak olsa dahi bizim bu hatayı engellememiz gerekiyor” dedi.

    Ukrayna’ya “stratejik ortaklık” teklif edilmesi gerektiğini savunan Orban, “Eğer Ukrayna’ya destek olmak istiyorsak, gelin jeostratejik bir sinyal gönderelim. Ama bu üyelik olamaz” ifadelerini kullandı.

    Macaristan’ın AB’den çıkma ihtimaline de değinen Orban, birlikten ayrılmayı arzulamadığını “bunun yerine Brüksel’e egemen olmayı ve Avrupa’nın tamamının Macaristan gibi olmasını” tercih edeceğini söyledi.

  • Ayaş domatesi AB tescili aldı

    Ayaş domatesi AB tescili aldı

    1960’lı yıllardan itibaren üretilmeye başlanan ve 5 Eylül 2022 tarihinde Türkiye’de tescil alan Ayaş domatesi, şimdi de AB coğrafi işaret tescili aldı. Ayaş domatesi, AB coğrafi işaret tescili alan Ankara’nın ilk, Türkiye’nin ise 15’inci ürünü oldu. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yaptığı açıklamada Ayaş domatesinin AB coğrafi işaret almasından büyük sevinç duyduklarını belirterek, üreticilere hayırlı olması temennisinde bulundu. Coğrafi işaretin başta tarım olmak üzere ürünlere daha da değer kattığına dikkati çeken Yumaklı, “AB’den coğrafi işaret tescili alan Ankara’mızın gözbebeği ürünü Ayaş domatesi uluslararası alanda daha tanınır hale gelecek” değerlendirmesini yaptı.
    Edremit Körfezi yeşil çizik zeytini, Ezine peyniri, Maraş tarhanası, Safranbolu safranı, Araban sarımsağı ve Aydın Memecik zeytinyağı olmak üzere 6 ürünün 3 aylık itirazlar sonucunda tescil almalarını beklediklerini belirten Bakan Yumaklı, AB coğrafi işaret tescili bekleyen ürün sayısının da 40 olduğunu hatırlattı. Yumaklı, coğrafi ürün sayısını artırmak için paydaş kurumlarla birlikte yoğun çaba içerisinde olduklarını kaydetti.

  • AB ve Türkiye arasında vize serbestisi

    AB ve Türkiye arasında vize serbestisi

    Avrupa Birliği Komisyonu, Türkiye’ye ilişkin yorumunu üyelerle paylaştı.

    AB Komisyonu, “AB’nin, Türkiye’yle olası tüm alanlarda daha işbirlikçi ve karşılıklı yarara dayalı bir ilişki geliştirmek konusunda stratejik çıkarı olduğu açıktır.” ifadelerini kullandı.

    Komisyon, “AB Komisyonu: Türkiye ile temel görüş ayrılıklarını gidermeye yönelik çabalar devam etmelidir.” dedi.

    Avrupa Birliği Komisyonu, Türkiye ile gümrük birliği görüşmelerinin sürdürülmesini tavsiye etti.

    Komisyon ayrıca ticaret, yatırım, göç ve vizelerin kaldırılması konularında daha fazla adım atılması gerektiğini belirtti.

    Kaynak: NTV

  • Çatışmalara derhal ara verilmesi çağrısı

    Çatışmalara derhal ara verilmesi çağrısı

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 7 Ekim’den bu yana devam ederken, Avrupa Birliği (AB) Gazze Şeridi’nde çatışmalara derhal ara verilmesi çağrısında bulundu. AB tarafından yapılan yazılı açıklamada, Gazze Şeridi’nde derinleşen insani krizden ciddi endişe duyulduğu belirtilerek, “AB, insani yardımın Gazze halkına güvenli bir şekilde ulaşabilmesi için çatışmalara derhal ara verilmesi, sınır geçişlerinde kapasitenin arttırılması ve özel bir deniz yolu da dahil olmak üzere insani yardım koridorlarının oluşturulması çağrılarına katılıyor” denildi.
    İsrail’in uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukuka uygun olarak kendini savunma hakkı olduğu yinelenen açıklamada, “AB, insani yardım koridorları ve insani ihtiyaçlara yönelik duraklamalar da dahil olmak üzere gerekli tüm tedbirlerin alınması suretiyle insani yardımların ihtiyaç sahiplerine hızlı, güvenli ve engelsiz bir şekilde ulaştırılması çağrısında bulunuyor. Bu bağlamda 9 Kasım’da Paris’te düzenlenen insani yardım konferansının sonuçlarını memnuniyetle karşılıyoruz” ifadelerine yer verildi.

    Tüm rehinelerin derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılması için Hamas’a da çağrıda bulunulan açıklamada, “Uluslararası Kızıl Haç Komitesi’nin (ICRC) rehinelere erişimine izin verilmesi büyük önem taşımaktadır. Sivillerin çatışma bölgesini terk etmelerine izin verilmelidir. Bu çatışmalar hastaneleri ciddi şekilde etkilemekte ve siviller ile sağlık personeline korkunç zararlar vermektedir. AB, uluslararası insancıl hukukun hastanelerin, tıbbi malzemelerin ve hastanelerdeki sivillerin korunmasını şart koştuğunu vurgular. Ayrıca hastanelere en acil tıbbi malzemelerin derhal tedarik edilmesi ve acil tıbbi bakıma ihtiyaç duyan hastaların güvenli bir şekilde tahliye edilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda İsrail’i sivillerin korunmasını sağlamak üzere azami itidal göstermeye çağırıyoruz” denildi.

    Açıklamada, AB’nin Gazze halkına sürekli bir yardım akışı sağlamak ve gıda, su, tıbbi bakım, yakıt ve barınağa erişimi kolaylaştırmak üzere uluslararası ortaklar, BM ve diğer kuruluşların yanı sıra bölge ülkeleriyle yakın bir şekilde çalışmaya devam edeceği aktarıldı.

  • Büyükataman’dan AB’nin Türkiye Raporu’na tepki

    Büyükataman’dan AB’nin Türkiye Raporu’na tepki

    MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamada, “Avrupa Birliği Komisyonu’nun 2023 Yılı Türkiye Raporu’nda önceki yıllarda olduğu gibi haksız eleştiriler, taraflı ve ön yargılı değerlendirmeler yer almış, raporda mesnetsiz iddialar sürdürülmüştür. İsrail’in Gazze’de işlediği savaş suçlarına ve insanlık katliamına herhangi bir yaptırım uygulamak yerine Türkiye’nin Hamas’a dair tutumuna eleştiriler yöneltilmiştir. Türkiye’nin en başından bu yana İsrail-Filistin arasında yaşanan çatışmaların durması ve bölgede istikrarın sağlanması için attığı olumlu adımlar karşısında haksız bir tutum sergilenmiştir.

    Türkiye’nin Filistin’de yaşanan katliama karşı aldığı doğru ve insani tutumunun bu şekilde eleştirilmesi, AB’yi insanlık vicdanında mutlaka mahkûm edecektir. Öte yandan AB’nin Filistin ile ilgili acziyeti ve bu acziyetin en somut ve acı örneği olan ‘karar alamama sarmalı’ ise gerek kurum ve üye yapısı gerekse son yıllarda iyice irtifa kaybeden itibarı bakımından da AB’nin varlığının ve işlevinin ne kadar anlamsız hâle geldiğinin son göstergesidir. Ayrıca bu raporun Doğu Akdeniz, Ege ve Kıbrıs ile ilgili kısımlarında tamamen fanatik bir yaklaşımla gayrihukuki Yunan ve Rum tezleri yansıtılmıştır. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki, Ege’deki ve Kıbrıs’taki haklı politikaları karşısında AB’nin tamamen taraflı bu tezlerinin nazarımızda hiçbir kıymeti yoktur.

    Raporun ‘yargı ve temel haklar’ bölümündeki iddialar ise AB Komisyonu 2023 Raporu’nun çifte standartlı yaklaşımını ve samimi olmadığını, bir kez daha gözler önüne sermektedir. Haksız ve taraflı yaklaşımını sürdüren, ilişkilerini doğru zeminde yürütemeyen ve gerçeklerle örtüşmeyen sistematik tutumunu değiştirmeyen Avrupa Birliği şunu iyi bilmelidir ki Türkiye, AB’ye de AB’nin Türkiye’deki açık, gizli uzantılarına da muhtaç değildir” ifadelerine yer verdi.

  • AB’den Türkiye raporu

    AB’den Türkiye raporu

    AB Komisyonu tarafından hazırlanan ve her yıl aday ve aday adayı ülkeler hakkında AB görüşünü içeren yıllık genişleme raporu açıklandı. Bu yıl açıklanan pakette Ukrayna, Moldova, Gürcistan, Bosna Hersek, Sırbistan, Karadağ, Makedonya, Kosova, Arnavutluk ve Türkiye’ye dair raporlar yer aldı. Pakete göre Ukrayna ve Moldova ile AB’ye üyelik müzakerelerin başlatılması istendi. Gürcistan’a aday statüsü verilmesi ve gerekli uyum derecesi sağlandıktan sonra Bosna Hersek ile katılım müzakerelerinin başlatılması tavsiye edildi.

    Von der Leyen: “Hepimiz kazanıyoruz”

    Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen pakete ilişkin gerçekleştirdiği basın toplantısında, “Genişleme, Avrupa Birliği için hayati bir politikadır. Birliğimizi tamamlamak, tarihin çağrısı, Birliğimizin doğal ufkudur. Birliğimizi tamamlamak, aynı zamanda güçlü bir ekonomik ve jeopolitik mantığa sahiptir. Geçmişteki genişlemeler hem katılan ülkeler hem de AB için çok büyük faydalar sağlamıştır. Hepimiz kazanıyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Ukrayna, Moldova, Gürcistan ve Bosna Hersek’in önemli sonuçlar elde ettiğini gördük”

    AB Komisyonu Komşuluk ve Genişleme Komiseri Oliver Varhelyi ise pakete ilişkin, “Bu rapor, AB’nin genişlemesinin yeniden gündeme geldiğini teyit ediyor. Genişleme, Avrupa için jeopolitik projemizdir. Bu yeni jeopolitik ivmeyi yakalamak için temel konularda güvenilir reformlarla yönlendirilmeye devam edecek olan genişleme sürecini hızlandırmalıyız. Son aylarda Ukrayna, Moldova ve Gürcistan’ın yanı sıra Bosna Hersek’in de bu kararlılık ve kararlılığın karşılığını verdiğini açıkça gösteren önemli sonuçlar elde ettiğini gördük. Önümüzdeki aylarda bölgeyle olan ilişkilerimizi artırırken, tüm ortaklarımız genişleme raporlarımızda açıkça belirtilen gerekli reformlara odaklanmalıdır, böylece Konsey’in bir sonraki kararları alması için iyi bir değerlendirme yapabiliriz” şeklinde konuştu.

    “Türkiye, kilit bir ortak ve aday ülke olmaya devam ediyor”

    AB Komisyonu tarafından açıklanan 2023 Genişleme Paketinde Türkiye raporu da yer aldı. Rapora ilişkin yayınlanan açıklamada, “Türkiye, Avrupa Birliği için kilit bir ortak ve aday ülke olmaya devam ediyor, ancak katılım müzakereleri Avrupa Konseyi’nin kararı doğrultusunda 2018’den bu yana durma noktasında. Ülke, Avrupa Birliği’nden uzaklaşma yönündeki olumsuz eğilimi tersine çevirememiş ve katılımla ilgili reformları sınırlı ölçüde sürdürmüştür. Terörle mücadele, ekonomi, enerji, gıda güvenliği, göç ve ulaştırma gibi önemli alanlarda Türkiye ile ortak çıkar alanlarındaki iş birliği devam etti” ifadeleri kullanıldı.
    Açıklamada ayrıca, “Türkiye’nin AB’nin ‘Ortak Dışişleri ve Güvenlik Politikası’na uyumunu önemli ölçüde iyileştirmek, yaptırımların önlenmesi ve delinmesini tespit etme konusunda iş birliğini artırmak için kararlı adımlar atması gerekiyor. Avrupa Konseyi tarafından verilen görevlendirmenin ardından, Avrupa Konseyi tarafından belirlenen araç ve seçeneklere dayanarak stratejik ve ileriye dönük bir şekilde ilerlemek amacıyla Yüksek Temsilci ve Komisyon, Kasım ayında AB-Türkiye ilişkilerinin durumu hakkında Konsey’e bir rapor sunacaktır” denildi.
    AB Genişleme Paketi, AB liderleri tarafından Aralık ayında ele alınacak. AB Komisyonu tarafından kabul edilen paketin, AB Konseyi’nde liderler tarafından kabul edilmesi halinde AB Genişleme politikası için son büyük genişlemenin gerçekleştiği 2010’dan bu yana ilk kez yeniden hareketlenme yaşanması bekleniyor.

  • “AB’nin Ukrayna stratejisi başarısız oldu”

    “AB’nin Ukrayna stratejisi başarısız oldu”

    Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Brüksel’de Macaristan merkezli Kossuth radyosuna konuştu. Ukrayna-Rusya savaşına değinen Başbakan Orban, AB liderleri arasında özellikle Ukrayna’ya finansal destek konusunda “büyük bir savaş” yaşandığını söyledi. Orban, halihazırda Macar vergi mükelleflerinin parasını Ukrayna’ya göndermek için bir sebep göremediğini ifade etti. Orban yaşanan en büyük sorunun, Brüksel’in Ukrayna’ya Rusya’ya karşı mücadelesine yardımcı olmak için para ve askeri yardım gönderme stratejisinin başarısızla sonuçlanması olduğunu belirtti. Orban, “Bugün herkes bu stratejinin başarısız olduğunu biliyor ama bunu yüksek sesle söylemeye cesaret edemiyor. Bunun işe yaramayacağı açık. Ukraynalılar cephede kazanamayacak” ifadelerini kullandı. Orban, AB’nin yeni bir plana ihtiyaç duyduğunu vurguladı.

  • AB’den barış konferansı çağrısı

    AB’den barış konferansı çağrısı

    Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Brüksel’de İsrail-Filistin çatışması ve Ukrayna gündemiyle toplanan AB Liderler Zirvesi’nin ilk gününün sonunda ortak basın toplantısı düzenledi. Michel, “Öncelikle, mümkün olan en sert ifadelerle Hamas’ın İsrail ve İsrail halkına yönelik terör saldırıları kınandı ve İsrail’in uluslararası hukuk çerçevesinde kendini savunma hakkı olduğu vurgulandı” dedi. Ardından Gazze’deki insani durumun ciddi bir şekilde kötüleştiğine dikkat çeken Michel, ablukanın uluslararası hukuka uygun olmadığına dikkat çekti. Michel, “Bu insani kriz bölgesine yardımların ve malzemelerin ulaştırılabilmesi için bir dizi tedbir geliştirmemiz gerekiyor. Gıda, elektrik ve ilaçların insani koridorlar vasıtasıyla ulaştırılabilmesi hususuna odaklanmış durumdayız” ifadesini kullandı.

    “Barış konferansı düzenlenmeli”

    AB liderlerinin pozitif bir etki oluşturmayı istediklerini ve siyasi sürecin büyük öneme sahip olduğunu düşündüklerini ifade eden Michel, liderlerin zirve kapsamında iki devletli çözümü konuştuklarını ve yakın zamanda bir barış konferansı düzenlenmesi fikrini desteklediklerini belirtti. Bu konferansın geçtiğimiz hafta Mısır’daki görüşmede de gündeme geldiğini ifade eden Michel, önümüzdeki hafta ve aylarda ilerleme sağlayabileceklerini umduklarını söyledi. AB Konseyi Başkanı, Hamas’ı AB’nin katılacağı bir barış konferansında hiçbir role sahip olmasını öngörmediklerini ifade etti.
    Michel’in uluslararası barış konferansı ve iki devletli çözüm vurgusu, AB liderlerinin kabul ettiği ortak bildiride de yer aldı.

    “İnsani yardım uçuşları sürecek”

    AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, “İsrail’in uluslararası hukuk çerçevesinde kendini savunma hakkı vardır. Liderlerin tamamından Hamas’ın hiçbir ön koşul öne sürmeden tüm rehineleri serbest bırakması konusunda güçlü bir çağrı yapıldı. Hamas’ın eylemleri nedeniyle Filistin halkına da zarar verdiği net bir şekilde görüldü. Hamas, Gazze’de bir insani krizi tetiklemiştir” dedi. Gazze’deki insani durumu da konuştuklarını ve insani yardımın hızlı ve engelsiz bir şekilde Gazze’ye ulaşması gerektiğini vurgulayan Von der Leyen, 56 tonluk yardım malzemesi taşıyan ilk iki insani yardım uçağının Mısır’a taşıdığı yardımların Gazze’ye ulaştırıldığını açıkladı. Von der Leyen, “Bu önemli ancak daha fazlasına ihtiyaç duyuluyor. Bir sonraki iki uçuş Cuma günü için planlandı. Önümüzdeki günlerde de planlanan yeni uçuşlar var” dedi.

  • ABD’den BM’de Gazze vetosu

    ABD’den BM’de Gazze vetosu

    Gazze’de 471 kişinin ölümüne neden olan hastane saldırısının ardından olağanüstü toplanan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Brezilya’nın İsrail-Filistin çatışmasına ilişkin sunduğu karar tasarısı oylandı.

    Tasarıya 12 “evet”, 2 “çekimser” ve 1 “hayır” oyu kullanıldı.

    15 üyeli BMGK’de daimi üyelerden ABD’nin “hayır” oyu kullandığı tasarı için Rusya ve İngiltere çekimser oy kullandı.

    Karar tasarısında BM ve insani yardım ortaklarının Gazze’ye erişimini sağlamak için “çatışmalara ara verme” çağrısında bulunuluyordu.

    Hamas’ın “terör saldırılarını” kınayan tasarıda, aynı zamanda sivillere yönelik her türlü şiddet de kınanıyordu.

    ABD'den BM'de Gazze vetosu - 1

    ABD TASARIYI İSRAİL’İN MEŞRU MÜDAFAA HAKKINA DEĞİNMEDİĞİ İÇİN VETO ETTİ

    ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield ülkesinin veto kararını şu şekilde açıkladı:

    “ABD, karar tasarısında İsrail’in meşru müdafaa hakkına değinilmemesini hayal kırıklığıyla karşıladı.”

    Thomas-Greenfield, ABD’nin “sahada zor işi” yaptığını, bu nedenle diplomasiye fırsat verilmesi gerektiğini belirtti.

    “ABD’NİN İKİ YÜZLÜLÜĞÜNE BİR KEZ DAHA ŞAHİT OLDUK”

    Karar tasarında önerdiği değişiklikler kabul edilmeyen Rusya Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia ise “Sivillere yönelik kınamayı kabul etmeyen delegasyonlar Orta Doğu’da akan kanın durmasını istemiyor.” dedi.

    Nebenzia, “Amerikalı arkadaşlarımızın iki yüzlülüğüne bir kez daha şahit olduk. BMGK’deki tasarıyı veto ederek çözüm istemediklerini gösterdiler.” diye konuştu.

    BMGK EN SON İSRAİL-FİLİSTİN İÇİN 2016’DA KARAR ONAYLAMIŞTI

    BMGK Rusya’nın 16 Ekim’de sunduğu ve Gazze’de “insani ateşkes” talep eden tasarısını da reddetmişti.

    İsrail-Filistin sorununa ilişkin 2018’de de bir karar tasarıları oylanmıştı. Gazze’de süren gerginlik sonucu ABD ve Kuveyt tarafından sunulan karar tasarıları reddedilmişti.

    BMGK’de İsrail-Filistin sorununa dair son karar tasarısı 2016’da onaylanmıştı. ABD’nin ‘çekimser’ oy kullandığı 2234 sayılı karar tasarısı 14 ‘evet’ oyuyla kabul edilmişti.

  • AB liderleri, İsrail-Filistin gündemiyle toplandı

    AB liderleri, İsrail-Filistin gündemiyle toplandı

    AB liderleri, İsrail-Filistin gündemiyle bir araya geldi. AB Konseyi Başkanı Charles Michel tarafından tertiplenen sanal zirvede, birlik dahilinde İsrail-Filistin gerilimine ilişkin farklı sesler ve görüş ayrılıklarına bağlı gerilim sonrasında birliğin İsrail ve Filistin’e yönelik politikasında uyum ve koordinasyon arandı.

    Michel, konferansın ardından Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile birlikte gerçekleştirdiği basın toplantısında, AB dışişleri bakanları ve AB büyükelçilerini İsrail-Filistin hattında durumun devamlı bir şekilde takibi ve maksimum düzeyde koordinasyon ile görevlendirildiklerini ifade etti. Konferansta konuşulanlara ilişkin bilgi veren Michel, AB’nin insani yardımlar konusunda Birleşmiş Milletler (BM) ile koordinasyonu ile insanların su, elektrik, gıda ve ilaca erişimlerini sağlamak için çalışması gerektiğini kaydetti.
    Michel, bugün Gazze’de gerçekleştirilen hastane saldırısının da burada yaşanan trajediyi gözler önüne serdiğine işaret etti. Hamas tarafından tutulan rehinelerin koşulsuz olarak serbest bırakılması çağrısı yapan Michel, Avrupa Birliği’nin rehinelerin serbest bırakılması yönündeki çabaları desteklediğini söyledi.

    “Sivil altyapıyı hedef alan saldırılar, uluslararası hukuka uygun değil”

    İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki Al Ahli Arab Hastanesi’ne gerçekleştirdiği hava saldırısına ilişkin bir soruya cevap veren Michel, sivil altyapıyı hedef alan saldırıların uluslararası hukuka uymadığını söyledi. Michel, “Bu konuya ilişkin haberi sanal konferans sırasında aldık. Görünüşe göre haber teyit edildi. Sivil altyapıyı hedef alan saldırılar, uluslararası hukuka uygun değil. Temel altyapıya, suya, elektriğe erişimin kesildiği büsbütün bir abluka uygulamak ve gıda iletilmesine izin vermemek uluslararası hukuka uygun değildir” dedi.

    “Gazze sınırına hava koridoru oluşturuyoruz”

    Von der Leyen ise, İsrail’le dayanışma içerisinde olma ve Filistin halkına insani yardım sağlama konusunda görüş ayrılığı olmadığını söyledi. Von der Leyen, “Cumartesi günü (BM Genel Sekreteri) Antonio Guterres ile görüştüm. Komisyon Filistin’e insani yardımı üç kat artırıyor. Diğer yandan insani yardımları sınırdan hızlı bir şekilde ulaştırabilmek amacıyla Mısır’da Gazze sınırı yakınlarına bir hava koridoru oluşturuyoruz. Yardımların Gazze’ye geçişi konusunda Mısırlı yetkililerle irtibat halindeyiz. Komisyon yetkililer, insani yardımların Gazze’ye iletimi konusunda hazırlık yapmak için Mısır’da bulunuyor. İsrailli yetkililere de Gazze’ye su temin etmenin gerekliliğini izah etmeye çalışıyoruz. Bu temel bir insan hakkıdır” dedi.

    “Ukrayna’ya yardım sürecek”

    Von der Leyen, “Bazıları, kime yardım edeceğimiz arasında bir tercih yapmak zorunda kalacağımızı ve bizi Ukrayna’ya yardım etmekten alıkoyabileceklerini düşünüyor. Onlara yanıldıklarını göstereceğiz. Yardıma ihtiyaçları olduğunda, bu durum ne kadar sürerse sürsün, dostlarımızın yanında yer alırız” ifadelerini kullandı. Von der Leyen, Avrupa değerleri için savaşan Ukrayna’ya yardımların ihtiyaç bulunduğu müddetçe devam edeceğini söyledi.
    Geçtiğimiz cuma günü Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola ile birlikte İsrail’i ziyaret ederek İsrail yanlısı açıklamalarda bulunması nedeniyle eleştirilen von der Leyen ise Al Ahli Arab Hastanesi’ne gerçekleştirilen hava saldırısına ilişkin haberler doğrulanmadan bu konuda yorum yapmak istemediğini belirtti.