Etiket: ab

  • AB ve kokoreç tartışması

    AB ve kokoreç tartışması

    İsveç’in NATO’ya girme konusu ve ardından Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) üye olma durumu gündemdeki yerini korurken, sosyal medyada kokoreç tartışmaları da alevlendi.

    Başta sosyal medyada olmak üzere “Kokorece yasak gelecek” iddia edildi.

    Balıkesir’deki üreticilerden Erdal Aslanboğa, Avrupa Birliği ülkelerinin birçoğunda kokoreç dükkanlarının açıldığını ifade etti.

    “Bizden önce kokorecimizi Avrupa Birliği’ne aldılar. Üretimler zaten artık Avrupa standartlarında.” diyen Aslanboğa, üretimlerin ve tesislerin bakanlık onaylı olduğunu dile getirdi.

    Bu tarz haberlerin asılsın olduğunun da altını çizen Aslanboğa,

    Yunanistan’da kokorece sahip çıktılar kısa süre önce. Bugün İtalya’da, Fransa’da da, İspanya’da da kokoreç yapılıyor. Onlar biraz daha değişik versiyonunu yapıyorlar. Şu an kokoreç Türkiye’den önce AB’ye girdi.” dedi.

  • NATO Genel Sekreteri’nden Türkiye’nin AB üyeliğine destek

    NATO Genel Sekreteri’nden Türkiye’nin AB üyeliğine destek

    NATO Zirvesi, Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta düzenlenecek. Son yılların en önemli NATO Zirveleri arasında gösterilen liderler buluşmasına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katılmak için Vilnius’a gitti.

    Toplantının iki önemli ana maddesi bulunuyor; Ukrayna savaşı ve İsveç’in NATO’ya üyeliği.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Vilnius’a doğru yola çıkmadan havalimanında yaptığı açıklamada, “Bize verilen sözlerin tutulmasını istiyoruz. Önce Avrupa Birliği’nde Türkiye’nin önünü açın biz de İsveç’in önünü açalım. 50 yıldır AB kapısında bekletilen bir Türkiye var.” dedi.

    NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. Stoltenberg, “Türkiye’nin AB’ye üyelik isteğini destekliyorum.” ifadelerini kullandı.

    NATO Genel Sekreteri, “İsveç’i mümkün olan en kısa sürede üye yapmak için çok çalışıyoruz. Vilnius’ta İsveç ile ilgili olumlu karar çıkması hala mümkün” diye konuştu.

  • Gemlik zeytininin marka değeri artacak

    Gemlik zeytininin marka değeri artacak

    İnce kabuklu, küçük çekirdekli ve etli olan, uzun raf ömrüyle bilinen, birçok ülkeye satılan Gemlik zeytini, Tarım ve Orman Bakanlığınca yürütülen çalışmalar sonucu AB tarafından tescillendi.

    Bursa’nın Gemlik ilçesi kırsal Katırlı Mahallesi’nde faaliyet gösteren Katırlı Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin Başkanı ve zeytin üreticisi Hüseyin Hulusi Bayrak,  coğrafi işaret tescilinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

    Gemlik zeytininin diğer çeşitlere göre çok farklı özellikleri bulunduğuna dikkati çekerek, “İnce kabuklu, küçük çekirdekli, sofralık, salamuraya uygun yumuşak dokulu bir zeytin. Yılda ortalama 1500 ton zeytin üretiyoruz fakat bunun tamamı sofralık nitelikli değil. Yıllara göre bunun düşük kalibrasyonlu yağlık kısmı var. Yıllara göre bu farklılık değiştirir.” ifadesini kullandı.

    Bayrak, kooperatife ait yaklaşık 600 ton kapasiteli depolarının bulunduğunu aktardı.

    Gemlik zeytininin 2003 yılında Türk Marka ve Patent Kurumunca coğrafi işaret tescilinin yapıldığını hatırlatan Bayrak, şöyle konuştu:

    “Zeytinimiz İsviçre gibi pek çok Avrupa ülkesine ihraç ediliyor. Kendi köyümüzün zeytini yetmediği zaman komşu köylerden alabiliyoruz. Gemlik zeytinini tüketici kolay kolay ayırt edemez. Coğrafi işaret zaten öncelikli, coğrafi işaret varsa Gemlik zeytini tamam. Gemlik’te üretilen sofralık zeytinler işleniş bakımından da farklıdır. Bunu işlemek de çok önemli ki 40 yıllık kooperatifçiyim ve artık kalitemizin de zirvesine geldik.”

    AB tescilinin Gemlik zeytininin uluslararası marka değerini artıracağını vurgulayan Bayrak, “AB coğrafi işaret tesciliyle Gemlik zeytini Avrupalı tüketiciye güven verecek ve tercih sebebi olacak. Tescil hologramı bulunan zeytine mevcut talep de dünyada güven tazeleyerek artacak.” dedi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB Konsey Başkanı ile görüştü

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB Konsey Başkanı ile görüştü

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AB Konseyi Başkanı Charles Michel ile telefonda görüştü.

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, AB Konseyi Başkanı Michel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı telefonla arayarak, yeniden Cumhurbaşkanlığına seçilmesi dolayısıyla tebrik etti.

    Bölgesel konuların da değerlendirildiği görüşmede, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa açısından büyük stratejik değeri olan Türkiye’nin AB’ye tam üyeliği doğrultusunda somut ve olumlu bir gündemle temasları tüm seviyelerde artırmak gerektiğini ifade etti.

    Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, vize serbestisinin sağlanması, göçün idaresi ve terörle mücadele alanlarında işbirliğinin önemini vurgulayan Erdoğan, Türkiye’ye gösterilecek adil muamele ve tam üyelik perspektifinin desteklenmesinin, ilişkilerde yeni ufukların açılmasını temin edeceğini belirtti.

    AB Konseyi Başkanı Michel, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesini değerlendirdi:

    AB KONSEYİ BAŞKANI’NDAN GÖRÜŞMEYE DAİR AÇIKLAMA

    AB Konseyi Başkanı Charles Michel de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesiyle ilgili sosyal medyada paylaşımda bulundu.

    “AB’nin Türkiye ile stratejik ve karşılıklı çıkara dayalı ilişki isteğini teyit ettim.” ifadesini kullanan Michel, ekonomik ilişkiler, ulaşım ve güvenlik işbirliği alanlarında açık diyaloğun altını çizdi.

    Michel, hukukun üstünlüğünün önemine işaret ederek, Türkiye’nin Ukrayna tahılının uluslararası piyasalara ulaştırılmasını sağlayan Karadeniz tahıl girişimindeki rolünü takdir ettiğini belirtti.

  • AB ve ABD’li yetkililerden teknoloji toplantısı

    AB ve ABD’li yetkililerden teknoloji toplantısı

    AB Komisyonu’ndan yapılan açıklamaya göre, AB-ABD Ticaret ve Teknoloji Konseyi’nin 4’üncü bakanlar toplantısı, AB Dönem Başkanı İsveç’in Lulea şehrinde yarın gerçekleştirilecek.

    Toplantıda, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ABD Ticaret Bakanı Gina Raimondo, ABD Ticaret Temsilcisi Katherine Tai, AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Margrethe Vestager, AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis ve AB Komisyonu üyesi Thierry Breton bir araya gelecek.

    AB ve ABD’li temsilciler görüşmelerde önemli ticari ve teknolojik konularda ortak yaklaşım belirlenmesine ve iş birliğini artırmaya odaklanacak.

    Yapay zeka, gelişmekte olan teknolojiler, çevrim içi platformlar, sürdürülebilir ticaret, ihracat kontrolleri ve yatırım taraması ile ticaretin kolaylaştırılması AB ve ABD arasında değerlendirilecek ana konular arasında.

    AB ve ABD arasında 2021 yılında başlatılan Ticaret ve Teknoloji Konseyi bu alanlarda iş birliğinin ilerletilmesini ve yaşanan anlaşmazlıkların diyalog ortamında giderilmesini hedefliyor.

  • AB’den seçimlerle ilgili değerlendirme

    AB’den seçimlerle ilgili değerlendirme

    Von der Leyen, AB Konseyi Başkanı Charles Michel ile düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’deki Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Seçimleri hakkındaki değerlendirmesiyle ilgili soruyu yanıtladı.

    Türkiye’nin kendileri için önemli bir ortak olduğunu belirten von der Leyen, şu ifadeleri kullandı:

    “Bu seçimlerdeki çok büyük katılım gerçekten iyi haber çünkü bu Türk halkının demokratik haklarını kullanarak gidip oy vermeye bağlılıklarını, demokratik kurumlara değer verdiklerini göstermektedir. Bu dünkü seçimlerin büyük kazanımıdır. Seçimler hala devam ediyor. Şimdi ikinci turu görmemiz gerekiyor. Bununla ilgili açıklamaları da çok yakından takip ediyoruz. İkinci turun ne getireceğini görmemiz lazım.”

    “TÜRK VATANDAŞLARINI TAKDİR EDİYORUZ”

    AB Konseyi Başkanı Michel ise seçime yüksek katılım oranı dolayısıyla Türk vatandaşlarını takdir ettiğini söyledi.

    Demokrasilerde seçim sürecinin önemine işaret eden Michel, bu sürecin sonucunu takip edeceklerini belirtti.

  • “AB dönüm noktasında”

    “AB dönüm noktasında”

    TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Çekya’nın başkenti Prag’da gerçekleştirilen AB Parlamento Başkanları Zirvesi’nin 2’nci oturumunda konuştu. Şentop, dünyanın bir dönüm noktasında olduğunu, bunun için güçlü bir iradeye, kararlı bir duruşa ve net ifadelere ihtiyaç duyulduğunu söyledi. AB’nin bu kritik dönüm noktasında tarihin doğru tarafında yer alması gerektiğini dile getiren Şentop, “Ancak bugün bazı AB üyeleri günün gerçeklerinden bağımsız konularla Birliğin gündemini işgal etmektedir. Küresel ve bölgesel realiteleri olduğu gibi anlayamaz ve kavrayamazsanız doğru kararlar veremezsiniz etkiniz zamanla azalmaya ve kaybolmaya başlar. AB’nin dünya siyasetini okuyamadığının, kendi menfaatlerine uygun stratejik bir dış politika yürütemediğinin en önemli örneğini Türkiye-AB ilişkilerinde ve Türkiye’nin üyelik sürecinde görüyoruz” diye konuştu.

    “AB net bir strateji ortaya koyamıyor”

    Şentop, dünyada meydana gelen hadiselerin AB’nin Türkiye ile yakınlaşmasını zorunlu hale getirdiğini vurgulayarak bunun tam aksi adımlar atıldığını ifade etti. Günün gerçeklerine ters, AB’nin kendi stratejik çıkarlarına aykırı politikalar tercih edildiğini söyleyen Şentop, “AB net bir strateji ortaya koyamıyor, çifte standartlardan arındırılmış etkin bir politika belirleyemiyor. Dolayısıyla küresel sorunların çözümüne katkı sağlayabileceği coğrafyalarda, o coğrafyaların gerekleriyle örtüşen sağlıklı bir yaklaşım geliştiremiyor. Bu nedenle oluşan boş alanları bazı güçler hızla doldurmaktadır. AB ise halen tepeden bakan, talimatlar veren tavrıyla kendi demokrasileri sorunlu hale gelmeye başlamışken dünyaya demokrasi dersi vermeye çalışmaktadır” ifadelerini kullandı.

    “Avrupa Birliği bir dönüm noktasında”

    AB üyesi ülkelerin neredeyse tamamında yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve İslamofobinin yükseldiğine dikkati çeken Şentop, bunların devlet politikalarıyla desteklendiği, demokrasi, insan hakları, ifade özgürlüğü gibi değerlerin sadece belli bir kesim için geçerli ve adeta retorikten ibaret olduğu bir ortamın geliştiğini belirtti. Mustafa Şentop, AB’nin herhangi bir dezenformasyon ve yalan habere, enerji silahıyla vurulmaya, tedarik zincirleri üzerinden terbiye edilmeye gerek kalmadan, kendi politikalarıyla hem AB içinde hem AB dışında imaj ve itibarını zedelediğini, kendi kendine zarar verdiğini dile getirdi.

    “Avrupa Birliği bir dönüm noktasındadır” diyen Şentop, “Bugünün gereklerine uygun, dünyadaki dönüşümü okuyabilen, ayakları yere basan bir iç ve dış politika belirlenmesi şarttır. Dünyanın AB’ye ihtiyacı var ama bu haliyle AB’ye değil” şeklinde konuştu.

  • Sudan’da AB büyükelçisine saldırı

    Sudan’da AB büyükelçisine saldırı

    Sudan’da 15 Nisan’dan bu yana ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF) arasındaki çatışmalar devam ederken, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Josep Borrell, AB’nin Sudan Büyükelçisi Aidan O’Hara’nın evinde saldırıya uğradığını duyurdu. Borrell sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Birkaç saat önce Sudan’daki AB Büyükelçisi kendi ikametgahında saldırıya uğradı. Bu, Viyana Sözleşmesi’nin ağır bir ihlalidir. Diplomatik tesislerin ve personelin güvenliği, Sudan makamlarının birincil sorumluluğu ve uluslararası hukuk uyarınca bir yükümlülüktür” ifadelerini kullandı.

    O’Hara’nın sağlık durumu hakkında henüz açıklama yapılmadı.

    Birleşmiş Milletler (BM) Sudan Özel Temsilcisi Volker Perthes yaptığı açıklamada, devam eden çatışmalarda 180’den fazla kişinin hayatını kaybettiğini, bin 800’den fazla kişinin de yaralandığını aktarmıştı. Devam eden çatışmalara değinen Perthes, “Bu çok değişken bir durum, bu nedenle dengenin nereye kaydığını söylemek çok zor” demişti.

  • Otomotivde AB’ye ihracat liderliğini Çin’e kaptırdık

    Otomotivde AB’ye ihracat liderliğini Çin’e kaptırdık

    Ekonomim.com’dan Aysel Yücel’in haberine göre, Türkiye, uzun yıllardır Avrupa’ya yapılan otomotiv ihracatında küreselde ilk sırada yer alıyordu. OSD Başkanı Cengiz Eroldu, Çin’in otomobil ihracatında ilk kez Türkiye’nin önüne geçtiğini açıkladı. Türkiye’den Avrupa’ya 2022 yılında 8.6 milyar dolarlık otomobil ihracatı yapılırken, Çin’den Avrupa’ya ise aynı dönemde 15,5 milyar dolarlık otomobil ihracat yapıldı.

    OSD Başkanı Cengiz Eroldu, Türk otomotiv sektörünün küresel rekabet gücünü geri kazanacak adımlar atması gerektiğini belirterek, “Ülkenin sanayi politikasının satışıyla, üretimiyle, teşvikiyle ve vergisiyle tekrardan bütünsel olarak gözden geçirilmesi lazım” dedi.

    Eroldu, “Henüz toplam otomotiv rakamları açıklanmamış olsa da Çin’in otomobilde bu derece fark yaratması Türkiye’nin, ‘AB’nin en fazla otomotiv ithalatı yaptığı ülke’ konumunu kaybettiğine işaret ediyor” dedi.

    Sektörün önündeki bir diğer risk ise ABD’nin enflasyonu düşürmek için çıkardığı IRA yasası olarak görülüyor. ABD bu kapsamda yeşil teknolojileri ve elektrikli araç üretimini destekleyen çeşitli teşvikleri gündeme almıştı. Bu durumun da AB’yi ve Türkiye’yi etkileyecek.

    Eroldu, “Türk otomotiv sanayinin ana konusu, her zaman rakip ülkeler arasında rekabetçiliğini koruyabilmesini sağlamasıdır. Bu rekabetin de bir sürü boyutu var. Ülkenin sanayi politikasının satışıyla, üretimiyle, teşvikiyle ve vergisiyle tekrardan bütünsel olarak gözden geçirilmesi lazım. Bizden daha rekabetçi ve daha ciddi anlamda teşvik veren ülkeler var. Bunları görmezden gelemeyiz” açıklamasını yaptı.


    İlk çeyrek otomotiv rakamlarını açıklayan Eroldu, ilk çeyrekte hem iç pazar hem de ithalattaki artışa paralel üretimin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 21 artarak 366 bin 597’ye çıktığını söyledi. Bu dönemde ihracat yıllık bazda adetsel olarak yüzde 13 artarak 253 bin 828 adete, tutar olarak yüzde 17 artarak 8.8 milyar dolara çıktı. Kapasite kullanım oranları da ilk çeyrekte yıllık bazda yüzde 63’ten yüzde 74’e çıktı.

    Cengiz Eroldu, iç pazardaki artan satış rakamlarına rağmen ithalatın payının arttığına dikkat çekerek, bu durumun hafif ticari araçtaki yerli üretimin azalmasından kaynaklandığını ifade etti Eroldu, “Bir markamızın hafif ticari araçtaki üretiminin azalmasının yerli payındaki düşüşte etkisi var” dedi. Bilindiği üzere, Türkiye’nin en çok satılan hafif ticari araçlarından Fiat Doblo’nun üretimi İspanya’ya kaydırılmıştı. Temmuz ayında sonlandırılacak Fiat Doblo’nun üretim adetleri bu karar sonrası azaltılmıştı.

    Eroldu, Türkiye’nin Avrupa’ya ticari araç ihracatında birinci sırada yer aldığını hatırlatarak “Bu durum yerli üretimin öneminin göstergesi. Ticaride birinciliği korumalıyız” dedi. Eroldu, yeni gelecek modellerle önünüzdeki yıllarda hafif ticari araçtaki rekabetçiliklerini geri kazanmayı beklediklerini söyledi. İthalattaki artış nedeniyle Türk otomotiv sektörü ihracatta dış ticaret fazlası miktarında da düşüş yaşadı. Türkiye hafif ticari araç pazarında geçen yıl yüzde 60 olan yerli payı bu yıl yüzde 54’e düştü.

    İç pazarda bu yılın ilk çeyreğinde toplam otomotiv satışlarının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 55 artarak 247 bin 904 adete ulaştığını açıklayan Cengiz Eroldu, satışlardaki bu yüksek talebin temel sebebinin yatırım amaçlı alımlar olduğunu söyledi. Eroldu, “Reel faizlerin negatif olması ister istemez insanları yatırım yapmaya, yeni bir ürün satın almaya yönlendiriyor. Bu faiz ortamından çıktığımız zaman tablo değişecektir.



    Ancak önümüzde iki seçim var. Bir sonraki seçimde Mart 2024’te (yerel seçimler) yapılacak. Bu kapsamda, yatırım amaçlı talebin bir süre daha devam edeceğini düşünüyoruz. En azından bu yılın sonuna kadar talep belki bir miktar aşağı doğru evrilebilir ama devamını bekliyoruz. Daha fazla bulunurluk olsa daha çok araç satılırdı. Fabrikalar kapasiteyi artırsa da talep halen arzın çok üzerinde” diye konuştu. Eroldu, krediye erişimde yaşanan zorlukların devam ettiğini belirterek, “Otomobile gerçekten ihtiyacı olanların çoğu krediye erişemediği için araç alamıyor” dedi.

    Cengiz Eroldu, artan talep paralelinde otomotiv üreticilerinin üretim ve ihracatta hedeflerini yukarı yönlü revize ettiğini açıkladı. Otomotivciler, ocak ayında bu yıl için üretimin geçen yıla oranla yüzde 5 artmasını bekliyordu. Eroldu, bu hedefi yüzde 10’a çıkardıklarını açıkladı.

    Ocak 2023’te 1 milyon 350 bin ila 1 milyon 500 bin adet arasında belirlenen yılsonu üretim hedefi, nisan ayına gelindiğinde ise ise 1 milyon 440 bin ila 1 milyon 590 bin adet aralığına yükseltildi. Benzer şekilde ocak ayında 1 milyon 200 bin ila 1 milyon 130 bin arasında ihracat hedefi vardı. Nisan ayında yılsonu ihracat hedefi 1 milyon 60 bin ila 1 milyon 170 bin adete çıkarıldı.

  • Togg, AB mevzuatıyla uyumlu testlerden geçti

    Togg, AB mevzuatıyla uyumlu testlerden geçti

    Türkiye’nin Otomobili Togg; elektrikli araçların batarya ve araç güvenlik, elektromanyetik uyumluluk, araç menzil, fren, önden ve yandan çarpma, yaya koruma ve manevra gibi onlarca teknik test ve kontrollerden başarıyla geçti. Togg’un üretimin uygunluğu kontrolleri ile Araç Tip Onay Belgelendirme süreci tamamlandı. Türkiye’de sıfırdan üretilen bir otomobilin İlk kez alabildiği belgeyi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan verdi.

    Tek seferde başarıyla geçti
    İlk teslimatı Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’a yapılan Türkiye’nin Otomobili Togg’un trafiğe çıkabilmesi için geçmesi gereken testler tamamlandı. Togg yollara çıkmadan önce; elektrikli araçların batarya ve araç güvenlik testleri, elektromanyetik uyumluluk testleri, araç menzil, fren, önden ve yandan çarpma, yaya koruma ve manevra gibi birçok teknik test ve kontrolden başarıyla geçti. Uyumlaştırılmış Avrupa Birliği otomotiv mevzuatı çerçevesindeki bütün testleri tamamlayan Togg, elektrikli araçların en önemli testlerinden olan “elektrikli araç güvenlik testinden” de tek seferde geçerek önemli bir başarıya imza attı.

    Yönetmelik çerçevesinde ilk TİP onay belgesi
    Türkiye’nin ulusal uygunluk değerlendirme ve standart hazırlama kuruluşu olan TSE, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının yetkilendirmesi ile Togg’un yurt içindeki testlerini bizzat yaparken, yurt dışı testlerine de iştirak etti. TSE, Togg’un üretiminin uygunluğu kontrolleri ile Araç Tip Onay Belgelendirme sürecini de tamamladı. İlk kez Togg’a verilen belgeyi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kendi eliyle verdi.

    “Güçlü ve Konforlu”
    Togg’un geçtiği testlerle ilgili değerlendirmede bulunan Bakan Varank: “Togg bir otomobilden fazlası, rakipleri ile piyasada çok rahat yarışacak. Ses yok, çevreye zarar vermiyor, güçlü, gayet konforlu, ama aynı zamanda teknolojik.” dedi.

    Togg’un geçtiği testler
    Togg’un seri üretimi ve trafiğe çıkışı için başarıyla geçtiği bazı testlerin ismi şöyle; aracın etrafa yaydığı gürültü testi, elektrikli aracın yaydığı gürültü testi, menzil testi, arkadan araç altına girmeye karşı, arka koruma testi, araç girişi ile ilgili testler, kapı kilitleri ile ilgili testler, korna gürültü testi, geri görüş aynalarının görüş alanı testi, fren testleri, fren destek sistemleri testleri, esc (elektronik kararlılık sistemi) testleri, acil durumda şeritte tutma sisteminin testleri, elektromanyetik uyumluluk testleri, iç donanımın sürücü ve yolcuya karşı güvenliğinin kontrolü testleri, yetkisiz kurcalamaya karşı önlemler ile ilgili testler, dış çıkıntıların kontrolü, araç girişi ve manevra testi, hız göstergesinin kontrolü, koltuklar ve emniyet kemeri çekme testleri, emniyet kemeri ve isofix bağlantı sistemlerinin, çocuk koltuğu bağlantı sistemlerinin testi, aydınlatma cihazlarının takılmasına yönelik kontroller, aracın çeki donanımı ile ilgili testler, öngörüş alanı kontrolü, araç sürücü gösterge paneli içerisinde bulunan ikaz ve sembollerin renk ve şekil kontrolü, ön cam buz buğu çözme sistemlerinin testi, ön cam yıkama sisteminin testi, ısıtma sisteminin testi, kütle ve boyut ölçümleri, camların takılmasına yönelik kontrolleri, lastiklerin takılmasına yönelik kontroller, lastik basınç izleme sisteminin testleri, önden çarpma testleri, yan çarpma testleri, yaya koruma testleri, geri dönüştürülebilirlik ile ilgili kontroller, aracın elektrik güvenliği ile ilgili testler, acil çağrı sisteminin (ecall) fonksiyon testleri araç arkasından yaklaşan diğer yol kullanıcılarının farkındalığı ile ilgili testler, sürücü dalgınlık ve dikkat uyarı sistemi testleri.