Dünya’nın en güçlü devletlerinden ABD ve Çin diplomatik ilişkilerinin 45. yılını kutluyor. Her konuda bir yarışın içinde olan ABD ile Çin arasındaki ilişkiler genellikle gergin olsa da Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, ABD Başkanı Joe Biden’a mesaj gönderdi. Çin Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, Xi mesajında, her iki ülkenin de fırtınaları atlatarak ilerlediğini belirtti. Bunun da iki ülke halklarının refahını artırdığını, dünya barışına, istikrarına ve refahına katkıda bulunduğunu söyledi. Çin ve ABD’nin bağ kurmasını ikili ilişkiler ve uluslararası ilişkiler tarihi bakımından önemli bir olay olarak nitelendiren Xi, Kasım ayında Biden ile arasında gerçekleşen zirveyi iki ülke arasındaki ilişkilere geleceğe dönük bir vizyon çerçevesinde yön verdiğini söyledi.
Çin-ABD ilişkilerini iki ülke yönetimi ve halkının yararına olacak şekilde yönlendirmeye devam etmek için hazır olduğunu vurgulayan Xi, “Dünya barışı ve kalkınmasını desteklemek için Başkan Biden il birlikte çalışmaya hazırım” dedi.
Etiket: abd
-
Diplomatik bağların 45. yıl dönümü
-
ABD’de bir eyaletten daha “Trump seçime giremez” kararı
ABD’de Colorado eyaletinin ardından Maine eyaleti de eski Başkan Donald Trump’ın gelecek yıl yapılacak ön seçimlerde oy pusulasından çıkarılmasına karar verdi. ABD’nin seçimlerden men edildiği ikinci eyalet olan Maine eyaleti yetkilileri de karara Trump’ın 2021’deki Kongre baskınındaki rolünü gerekçe gösterdi. Maine Eyalet Sekreteri Shenna Bellows 34 sayfalık kararda, Trump’ın Kongre baskınına yol açan eylemleri nedeniyle seçimde yer almasının uygun olmadığını belirterek, “ABD Anayasası, hükümetimizin temellerine yönelik bir saldırıyı görmezden gelmez” ifadesine yer verdi.
Trump’ın kampanya sözcüsü Steven Cheung, Bellows’u “Biden’ı destekleyen aşırı partizan bir Demokrat” olarak nitelendirerek, seçimlere müdahale etmekle suçladı. Cheung, “acımasız kararın” yürürlüğe girmesini engellemek için yüksek mahkemeye hızlı bir şekilde yasal itirazda bulunacaklarını söyledi. Trump ve ekibinin mahkemeye başvurusu sonuçlanana kadar ise söz konusu karar yürürlüğe giremeyecek.
Colorado Yüksek Mahkemesi’nin kararı
Colorado Yüksek Mahkemesi, 19 Aralık’ta Trump’ın 2021’de gerçekleşen Kongre baskınındaki rolü nedeniyle anayasanın 14. maddesinin 3. fıkrası uyarınca gelecek yıl yapılacak seçimlerde eyaletteki oy pusulasından çıkarılmasına hükmetmişti. Kararda, Trump’ın seçimden men edildiği için ön seçimlerde aday olarak listede gösterilmesinin uygun olmayacağı ifade edilmişti. Kararın 4 Ocak’a kadar yürürlüğe girmeyeceği belirtilirken, Trump karar itiraz ederek ABD Yüksek Mahkemesi’ne başvuracağını belirtmişti.
Michigan Yüksek Mahkemesi ise Çarşamba günü Trump’ın eyalette 27 Şubat’taki Cumhuriyetçi Parti’nin ön seçimlerinden men edilmesine yönelik başvurusunu reddetmişti.Kongre baskını
ABD’de aşırı sağcı gruplar ve Donald Trump destekçileri 6 Ocak 2021’de Kasım 2020’deki başkanlık seçimini kazanan Joe Biden’ın zaferinin onaylanacağı oturum sırasında Kongre binasına baskın gerçekleştirmişti. Saatler süren şiddet olayları sırasında 5 kişi hayatını kaybederken, yüzlerce kişi yaralanmıştı.
-
“Çin’in Tayvan ile yeniden birleşecek”
ABD medyası yetkililere dayandırdığı haberlerinde Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in geçtiğimiz Kasım ayında ABD’nin San Francisco kentinde düzenlenen Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği Zirvesi (APEC) kapsamında bir araya geldiği ABD Başkanı Joe Biden ile görüşmesinin detaylarına ulaştı. Haberlere göre Xi, Biden’a Çin anakarasının Tayvan ile yeniden birleşeceğini söyledi. Xi, Pekin yönetiminin güç kullanarak değil, barışçıl bir şekilde yeniden birleşmeden yana olduğunu belirtti. Haberlere göre Xi Jinping ayrıca ABD ordusunun, Çin’in 2025 veya 2027’de Tayvan’ı “işgal etmeyi” planladığı yönündeki iddialarını da yalanladı.
“Xi, yeniden birleşme arzusunu açık ve net bir şekilde açıkladı”
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby ise çıkan haberlerin ardından gazetecilerden gelen soru üzerine, “Başkan Xi, yeniden birleşme arzusunu kamuoyuna açık ve net bir şekilde açıkladı. Biz hala ‘Tek Çin’ politikasına bağlı olduğumuzu açıkça ifade ettik ve Başkan Biden da Xi’ye karşı açıktı. Tayvan’ın bağımsızlığını desteklemiyoruz” ifadelerini kullandı.
Öte yandan ABD Başkanı Joe Biden ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, 1 yıl aranın ardından 15 Kasım’da ABD’nin San Francisco kentinde ilk kez yüz yüze görüşmüştü.Çin ile Tayvan arasındaki egemenlik ihtilafı
Pekin yönetimi Tayvan’ın Çin’in bir parçası olduğunu belirtirken, Tayvan ise “bağımsız bir ülke” olduğunu iddia ediyor. Çin yönetimi “barışçıl yeniden birleşme” adı altında Tayvan’ın idaresini eline almayı isterken, bu doğrultuda güç kullanmaktan çekinmeyeceğini ifade ediyor. Pekin ayrıca, diğer ülkelerin Tayvan ile resmi temas kurmasını da “egemenlik ihlali” olarak görüyor.
Tayvan, dünyada yalnızca 13 ülke tarafından resmi olarak tanınıyor. -
48 yıl sonra masumiyeti kanıtlandı
ABD’nin Oklahoma eyaletinde 48 yıl hapis yatan 70 yaşındaki Glynn Simmons’un masum olduğu anlaşıldı. Oklahoma County Bölge Yargıcı Amy Palumbo salı günü yapılan duruşmada, Simmons’un cinayet işlemediğini belirterek masum olduğunu ilan etti. Yargıç Palumbo kararında, “Bu mahkeme, Simmons’un mahkum edilmesine ve hapsedilmesine neden olan suçun onun tarafından işlenmediğini açık ve tatmin edici delillerle tespit etmiştir” ifadelerini kullandı.
Oklahoma’daki cinayet sırasında Louisiana’da olduğunu söylemişti
Simmons, Oklahoma şehrinin banliyösündeki bir tekel soygunu sırasında Carolyn Sue Rogers’ı öldürmekten idam cezasına çarptırılmış, daha sonra cezası müebbet hapse çevrilmişti. Cinayet sırasında memleketi Louisiana’da olduğunu söyleyen Simmons, 1975 yılında suçlu bulunup idam cezasına çarptırıldığında 22 yaşındaydı.
Bir bölge mahkemesi, bir tanığın diğer şüphelileri tespit etmesi ve savcıların tüm kanıtları savunma avukatlarına teslim etmediğinin ortaya çıkmasından sonra Temmuz ayında Simmons’un cezasını iptal etmişti.
Haksız yere en uzun süre hapis yatan mahkum oldu
48 yıl, 1 ay, 18 gün içeride kalan Simmons, haksız yere en uzun süre cezaevinde kalan kişi oldu. Haksız yere hüküm giyip Oklahoma’da hapis yatan kişiler 175 bin dolara kadar tazminat almaya hak kazanıyor. Kampanya grubu GoFundMe’ye göre Simmons şu anda karaciğer kanseriyle mücadele ediyor.
-
ABD’de den getirildi,Trabzon’da nakledildi
Gürcistan’da yaşayan 58 yaşındaki Kakhaber Mıkava gözünde yaşadığı görme kaybı nedeniyle birkaç kez ameliyat oldu ancak bir türlü sağlığına kavuşamadı. Görme seviyesi ışık hissinde olan Mıkava, araştırmaları sonucu Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzm. Dr. Ahmet Kalkışım’a başvurdu. Burada yapılan tetkikler sonucu Mıkava’nin kornea nakli olmasına karar verildi. ABD’deki bir göz bankasından getirilen kornea dokusu nakledilen Gürcü hasta Mıkava, başarılı operasyon ardından tekrar sağlığına kavuştu.
Hastanın gözünün iris detayının görülmeyecek şekilde izden (skardan) dolayı kapandığını belirten Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzm. Dr. Ahmet Kalkışım, “Hastamız bize geldiğinde görme seviyesi sadece ışık hissiydi. Gürcistan’da birkaç kere ameliyat olmuş. Ameliyatlar sonrası korneasinin yüzeyinde skar (iz) oluşmuş. Buna bağlı olarak korneası tamamen beyaz bir şekilde hiçbir şekilde iris detayı görülmeyecek şekilde skardan dolayı kapanmıştı. Sadece ışık hissi seviyesinde görüyordu” dedi.“Kornea bulunması ve anestezi hazırlıkları 1 ay sürdü”
Hastalarının Kasım ayında kendilerine başvurduğunu dile getiren Uzm. Dr. Ahmet Kalkışım, tedavi sürecini şöyle anlattı:
“Tedavi olarak kornea nakli olmasına karar verdik. Olabilecekleri ve neler yapabileceğimizi hastaya anlattık. Hasta da kabul ettikten sonra ABD’deki göz bankasından uygun kornea dokusunu temin ettik. Temin süresi ve hastanın anestezi hazırlıkları yaklaşık 1 ay sürdü. Kornea dokusu elimize ulaştıktan sonra hastamızı çağırdık. Sonrasında kornea dokusunu hastamızı naklettik. Öncesinde hiç göremiyordu. Şu anda gayet mutlu. Eskiden estetik açıdan da gözü kötü görünüyordu, şimdi o kötü görünüşü de düzeldi. Hem estetik açıdan hem de görebildiği için artık çok mutlu. Hasta mutlu olunca, biz de mutlu oluyoruz.”“Nakil yapılır ama takip süreci de önemli”
Hastalıklı kornea dokusunu kaldırınca altta katarakt olduğunu da gördüklerini vurgulayan Uzm. Dr. Kalkışım, “Hastamızı uzaktan geldiği için biraz daha uzun gözetim altında tutmak istedik. Ama yakın illerden gelen hastaları 2 gün sonra taburcu etme şansımız olabiliyor. Hasta Gürcistan’a gittiğinde sıkıntı yaşar mı diye düşündük çünkü bazen orada alacağı tedavi ile ilgili ufak tefek sorunlar olabiliyor. Kolay bir şekilde gelme şansı olmadığı için yurt dışından gelen hastaları bazen 5 gün müşahede altında tutuyoruz. Çünkü kontrolleri bitmiyor. Nakil yapıldıktan sonra hemen biten bir süreç değil. Bize her ay kontrollerine gelmeye devam edecek. Sonuçta nakil ettiğimiz doku orada küçük dikişlerle duruyor. Dikiş alınma süreci de olacak. Bir miktar kataraktı var. Gözü hiç görünmediği için hastalıklı kornea dokusunu kaldırınca altta katarakt olduğunu da gördük. Fakat katakartı ikinci aşamaya bıraktık. Hasta için daha yararlı olacağını düşündük. Bu bir süreç. Nakil yapılır ama takip süreci de ve sonrası da önemlidir. Onu da hastamızla birlikte tamamlayacağız” şeklinde konuştu.
“Gürcistan ve farklı ülkelerle sağlık turizmine katkı sağlıyoruz”
Türkiye’nin sağlık tecrübesi anlamında ileri seviyede olduğunu kaydeden Uzm. Dr. Kalkışım, “Hastanemiz bölgeye hitap etmenin dışında teknolojik imkânlarıyla yurtdışından sağlık turizmine de katkı sağlamayı amaçlıyor. Teçhizatlarımız gayet yeterli. Bu imkanlarımızı daha da geliştirerek yeni operasyonlar yapmayı ümit ediyoruz. Ülkemizde sağlık açısında gerçekten çok deneyimli hekimlerimiz var. Zaten bunun sonucu olarak yurtdışında sağlık turizmi açısından birçok hasta ülkemize gelerek tedavisini olup ülkelerine dönüyorlar” ifadelerini kullandı.
Başarılı kornea nakli sonrası tekrar sağlığına kavuşan Kakhaber Mıkava ise, “Arkadaşımın önerisiyle Türkiye’de buldum. Görme sıkıntısı yaşıyordum ve estetik açıdan gözüm güzel görünmüyordu. Yeni gözümle birlikte yeni bir hayat da başladı benim için. Gürcistan’da tedavi alıyordum ancak Türkiye’deki doktorlar daha deneyimli olduğu için buraya geldim. 4 senedir tedavi alıyordum ama korneam son 1 senede yavaş yavaş bozulmaya başladı. Ahmet Bey’in iyi bir göz doktoru olduğunu düşünerek burada ameliyat olmaya karar verdim. Kendisine teşekkür ediyorum. Ameliyat öncesinde operasyon olan gözümün diğer gözümle aynı renkte olacağını bana söyledi. Ona güvendim ve burada ameliyat olmaya karar verdim. Sonuçta da söz verdiği gibi başarılı bir operasyon oldu. Çok mutluyum, herkese çok teşekkür ederim” ifadelerini kullandı. -
ABD’den Kuzey Kore’ye nükleer uyarısı: “Rejimin sonu olur”
ABD ile Kuzey Kore arasında nükleer silah gerginliği sürüyor. ABD ile Güney Kore tarafından kurulan Nükleer Danışma Grubu (NCG) dün nükleer caydırıcılık konusunda görüşmeler yapmak üzere ABD’nin başkenti Washington DC’de bir araya geldi. NCG tarafından bugün yapılan ortak açıklamada ise, ABD’nin Kuzey Kore’yi kendisine ya da müttefiklerine yönelik herhangi bir nükleer saldırının “Pyongyang rejiminin sonu olacağı ve kabul edilemez olduğu” konusunda uyardığı aktarıldı. Açıklamada ayrıca, “Kuzey Kore’nin Güney Kore’ye yönelik herhangi bir nükleer saldırısına hızlı, ezici ve kararlı bir şekilde karşılık verileceği” de yinelendi.
-
ABD’den ateşkes talebine veto
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Çarşamba günü Gazze Şeridi için BM Şartı’nın 99. maddesini devreye sokmasının ardından bugün BM Güvenlik Konseyi acil olarak toplandı. Konseyde oylanması beklenen “Gazze Şeridi’nde acil ateşkes” talebi öncesinde ABD’den açıklama geldi. ABD’nin BM Daimi Temsilci Yardımcısı Robert Wood, konseyde yaptığı açıklamada, ABD’nin böyle bir adım atılması yönündeki çağrıları desteklemediğini belirterek, “Bu sadece bir sonraki savaşın tohumlarını ekecektir. Çünkü Hamas’ın kalıcı barış görmek gibi bir arzusu yoktur” dedi.
“Konsey, kulakları sağır eden çağrılara yanıt verme fırsatına sahip olacak”
Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) BM Daimi Temsilci Yardımcısı Muhammed Abushahab ise konseyde, “Bugün bu konsey oylama yapacak ve bu şiddetin sona erdirilmesi için dünya genelinde kulakları sağır eden çağrılara yanıt verme fırsatına sahip olacak” ifadelerini kullandı.
Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi ise ABD’nin başkenti Washington DC’de gazetecilere yaptığı açıklamada, güvenlik konseyinin kararı kabul etmemesi halinde “İsrail’e Gazze’deki Filistinlilere yönelik katliamını sürdürmesi için ruhsat verilmiş olacağını” söyledi.
Bugün BM Güvenlik Konseyi’nde oylanması beklenen karar taslağında, acil insani ateşkes talebinin yanı sıra Filistinli ve İsrailli sivil nüfusun korunması gerektiği belirtiliyor. Ayrıca tüm rehinelerin derhal ve koşulsuz serbest bırakılması talep ediliyor.
-
ABD’de üniversitede silahlı saldırı
ABD’deki Nevada Üniversitesi’nin Las Vegas kampüsünde gerçekleştirilen silahlı saldırıda bilanço netleşti. Las Vegas Metropolitan Polis Departmanı’nın sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, 3 kişinin öldüğü 1 kişinin ağır yaralandığı bildirildi. “Olay yerindeki müfettişlerimizden edinilen bilgiye göre, yerel bir hastanede hayatını kaybeden 3 kurban ile durumu kritik olan bir kurban var” denilen açıklamada, olayda saldırganın da öldüğü belirtildi. Nasıl öldüğü açıklanmayan saldırganın kimliği ve saldırıyı gerçekleştirme amacına dair bilgi ise paylaşılmadı.
Biden: “Normalleşmesine izin veremeyiz”
ABD Başkanı Joe Biden saldırıyla ilgili yaptığı açıklamada, Las Vegas’taki Nevada Üniversitesi’nin korkunç bir silahlı şiddet eylemiyle terörize edilen en son üniversite kampüsü olduğunu söyledi. Eşi Jill Biden ile birlikte saldırıda hayatını kaybedenler için dua ettiklerini belirten Biden, “Ulusumuz sadece bu yıl 600’den fazla kitlesel silahlı saldırı ve silahlı şiddet eylemi nedeniyle yaklaşık 40 bin ölüm vakası yaşadı. Bu normal değildir. Bunun normalleşmesine asla izin veremeyiz” dedi. “Başkan olduğumdan bu yana attığımız tüm adımlara rağmen, karşı karşıya olduğumuz silah şiddeti salgını daha da fazlasını yapmamızı gerektiriyor” diyen Biden, “Ancak Kongre olmadan daha fazlasını yapamayız” ifadelerini kullandı. Biden, cumhuriyetçi milletvekillerinin silah şiddetini durdurmaya yönelik adımları atma konusunda Kongre’de demokratlarla birleşmesi gerektiğini vurguladı.
Silahlı saldırı alarmı verilmişti
ABD’deki Nevada Üniversitesi’nin Las Vegas kampüsünde saat 11.45’te silahlı saldırı alarmı verilmiş, polis tarafından yapılan açıklamada üniversitenin Beam Hall binasında “aktif bir silahlı saldırı” yaşandığı belirtilmişti. Öğrencilere binayı boşaltma ve güvenli alanlara sığınma çağrısı yapılırken, olaya müdahale edildiği kaydedilmişti.
-
ABD’den vize kısıtlaması
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakanlığının Batı Şeria’da barış, güvenlik veya istikrarı baltaladığına inanılan kişileri hedef alan yeni bir vize kısıtlama politikasını duyurarak, Batı Şeria bölgesinde şiddet olaylarından sorumlu aşırılık yanlısı İsrailli yerleşimcilere vize kısıtlaması getirileceğini açıkladı.
Dışişleri Bakanlığı’nın bu politikayı Batı Şeria’daki saldırılardan sorumlu olan Filistinlilere de uygulayabileceğini aktaran Blinken, “Bu kişilerin yakın aile üyeleri de bu kısıtlamalara tabi olabilir” dedi.
Vize kısıtlamalarına kaç kişinin tabi olacağı hakkında bilgi paylaşmayan Blinken, “Başkan Biden’ın da defalarca söylediği gibi, bu saldırılar kabul edilemez. Geçtiğimiz hafta İsrail’de, ABD’nin kendi yetkilerini kullanarak harekete geçmeye hazır olduğunu açıkça ifade ettim. Batı Şeria’da sivillere yönelik tüm şiddet eylemleri için, faili ya da mağduru kim olursa olsun, hesap verebilirlik arayışımızı sürdüreceğiz” dedi.
-
ABD, Kızıldeniz’de gemi saldırılarından İran’ı sorumlu tuttu
ABD, Kızıldeniz’de Yemen’deki İran destekli Husiler tarafından ticari gemilere düzenlenen füze ve dron saldırılarından İran’ı sorumlu tuttu. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan yaptığı açıklamada, hafta sonu Kızıldeniz’de ticari gemilere yapılan saldırıların Husiler tarafından gerçekleştirildiğini ancak söz konusu saldırıların tamamen İran tarafından yönlendirildiğine inanmak için her türlü nedenlerinin olduğunu ifade etti. Sullivan, saldırıya uğrayan gemilerin tamamının İsrail’le bağlantısı olduğuna inanmadıklarını aktararak, ABD Donanmasına ait USS Carney savaş gemisinin ticari gemilerden gelen yardım çağrılarına yanıt verdiğini ve bu süreçte üç dronu düşürdüğünü belirtti. Sullivan ayrıca, söz konusu saldırıların uluslararası barış ve güvenliğe yönelik bir tehdit oluşturduğunu söyledi.
Husiler, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarına karşılık olarak Kızıldeniz’de İsrail bağlantılı ticari gemileri hedef almaya başladıklarını duyurmuştu. Husiler, Kızıldeniz’de İsrail’e ait olduğu iddia edilen Galaxy Leader adlı gemiye el koymuş, iki ticari gemiye ise füze ve dron saldırısı düzenlemişti.