Etiket: abd

  • “Demokrasimiz için oluşturduğu tehlikeyi biliyorum”

    “Demokrasimiz için oluşturduğu tehlikeyi biliyorum”

    ABD Başkanı Joe Biden ile Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, ABD’nin başkenti Washington DC’de yer alan Beyaz Saray’da bir araya geldi. Görüşmenin ardından liderler ortak basın toplantısı düzenlendi. Biden yaptığı açıklamada, 2024’teki başkanlık seçimlerinde ABD’nin eski Başkanı Donald Trump’ı yenebilecek tek kişinin kendisi olmayabileceğini belirterek, Trump’ın demokrasi için bir tehlike oluşturduğunu aktardı. Biden, “Yalnız olmayabilirim ama onu iyi tanıyorum ve demokrasimiz için oluşturduğu tehlikeyi biliyorum. Daha önce bu yoldan geçtik” dedi.

    Trump olmasaydı yine 2024’te aday olacağını ifade eden Biden, “Aday olmaya karar vermeden önce iyice baktım. Kendimi iyi hissediyorum, ihtimaller beni heyecanlandırıyor. Bence uzun zamandır yapmadığımız bir şekilde kritik noktayı dönmenin eşiğindeyiz” dedi. ABD’nin uzun süre “ekonomik ve siyasi” olarak güvenli olması için yapması gereken daha çok şey olduğunu ifade eden Biden, “İşi bitirmemiz gerektiğini düşünüyorum” dedi.

    “Washington Deklarasyonu”

    Öte yandan Biden ve Yoon’un askeri eğitim, bilgi paylaşımı gibi konularda işbirliğini artıracak “Washington Deklarasyonu”na imza atacağı ifade edilmişti. ABD’nin anlaşma kapsamında Kuzey Kore’nin artan nükleer tehditlerine karşı Güney Kore’ye 40 yıl sonra ilk kez nükleer balistik füze taşıyan denizaltı yollamaya hazırlandığı belirtilmiş, resmi açıklamanın Biden ve Yoon tarafından yapılacağı aktarılmıştı.

  • “Bu malları hep bu ABD besliyor”

    “Bu malları hep bu ABD besliyor”

    Kozan Belediyesi tarafından ilçede kadınların ve gençlerin istihdamını arttırmak ve bölgede yetişen yöresel ürünleri ekonomiye kazandırmak için kurulan yaklaşık 5 bin kişiye ek gelir sağlayan ve meslek kursları ile desteklenen Ebulfez Elçibey Sosyal Yaşam Merkezi ve Yöresel Ürün Dolum Paketleme Tesisi törenle açıldı. Açılışa AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki de katıldı. Törende, Saadet Partisi’nden AK Parti’ye geçen Kozan Belediye Başkanı Kazım Özgan yaptığı konuşmada, önemli bir seçime gidildiğini belirterek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a destek verdiklerini kaydetti.

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki de AK Parti’ye geçen Başkan Özgan’a ‘partiye hoş geldiniz’ diyerek, “Birikimim varsa bunu Kozan için kullanmak, değerli başkanıma yardımcı olmak ve sizlere hizmet etmek için tüm gücümüzle çalışacağız” diye konuştu.

    “Bizim işimiz hizmet, onlarınki değil”

    Deprem bölgesinde çalışmalarının devam ettiğini, Millet İttifakı’nın belediyelerinin genel başkanları ile selfie çektirmek için bölgede olduğunu sert sözlerle eleştiren Özhaseki, “Arama kurtarma çalışmalarına katıldık. Hala belediye başkanı arkadaşlarımız oradalar. Yarayı sarmak için uğraşıyorlar. Ama en üzücü olan İstanbul gibi, Ankara gibi binlerce çalışanları olan belediye başkanları seçimlerden sonra İstanbul Belediyesi’ne 45 bin kişi aldılar. Kendilerine göre kendi partilerini doldurdular. 5 bin kişiyi bile oraya göndermediler. Genel başkanlarla beraber gidiyorlar, selfie çekiyorlar. Bizim işimiz hizmet, onların değil” şeklinde konuştu.

    “Bu malları hep bu ABD besliyor”

    Türkiye’nin zor bir coğrafyada olduğunu belirten Özhaseki, “Bu coğrafyada güçlü olmak zorundayız. Anadolu topraklarında eğer siz bir devlet kurmuşsanız, bayrağımız her zaman dalgalansın, ezanımız her zaman okunsun diyorsanız, güçlü olmak bir mecburiyettir. Avrupa’nın ortasında keyif yapan bir ülke değiliz. Bakın bir taraftan depremler bizi sıkıştırıyor. Bir taraftan da bizim bildiğimiz o meşhur emperyalist ülkeler milyarlarca dolar döküyorlar. İçimizden hainler buluyorlar, kardeşliğimize kurşun sıktırıyorlar. PKK bir tarafta, Amerika’nın kucağındaki FETÖ bir tarafta, DHKP-C bir tarafta. O bölgelerde çıkan IŞİD diye bir örgüt daha var. Bunların hepsinin para babaları aynı. Bu malları hep bu ABD besliyor” ifadelerini kullandı.
    Konuşmaların ardından tesisin açılışı yapıldı. Özhaseki, Başkan Özgan ve meslek kurslarındaki kursiyerler tesisi ziyaret etti. Başkan Özgan burada Özhaseki’ye kadınların el emeği ürünlerini hediye etti.

  • 2. Dünya Savaşı’ndan kalma enkaz

    2. Dünya Savaşı’ndan kalma enkaz

    Avustralya tarihinin en kötü deniz felaketinin kalıntıları 81 yıl sonra bulundu. Avustralya’da Silentworld Foundation tarafından, Fugro adlı Hollandalı araştırma şirketi ile birlikte yürütülen araştırmalar sonucunda, 1 Temmuz 1942’de İkinci Dünya Savaşı sırasında ABD denizaltısı tarafından Filipinler açıklarında içerisinde esirlerin olduğu bilinmeden batırılan Japon nakliye gemisi Montevideo Maru’nun enkazına ulaşıldığı duyuruldu. Silentworld Foundation tarafından yapılan açıklamada, batırılmadan önce en az 850 Avustralyalı asker, 14 ülkeden insanlar dahil tahmini bin 80 kişinin olduğu gemiye 4 bin metreden fazla derinlikte rastlandığı belirtildi. Geminin 6 Nisan’da Filipinler Luzon Adası’nın 110 kilometre kuzeybatısındaki Güney Çin Denizi’nde başlayan arama çalışmalarının ardından otonom sualtı aracı (AUV) dahil olmak üzere son teknoloji kullanılarak 12 gün sonra 18 Nisan’da bulunduğu aktarıldı. Hayatını kaybedenlerin anısına saygıdan ötürü geminin enkazının kaldırılmayacağı vurgulandı.

    “81 yıllık belirsizlik son buldu”

    Avustralya ordusundan Korgeneral Simon Stuart, enkazın bulunmasının 81 yıllık belirsizliğe son verdiğini söyleyerek, “Rabaul için savaşan Avustralyalı askerler, denizciler ve havacılar, denizde korkunç bir olayla karşılaştı. Bugün onların hizmetlerini, Japon muhafız ve mürettebat, Norveçli denizciler ile çok sayıdan ülkeden yüzlerce sivil dahil olmak üzere gemide hayatını kaybeden herkesi anıyoruz” ifadelerini kullandı.
    Avustralya Başbakanı Anthony Albanese ise konuya ilişkin açıklamasında, “Bu haberin, uzun süredir sevdiklerinin nöbetini tutanlara rahatlık getirmesini umuyoruz” dedi.
    Batırılan Japon gemisi Montevideo Maru içerisinde Papua Yeni Gine’den alınan esirlerin olduğu bilinmeden fırlatılan torpidolarla vurulduktan sonra 11 dakika içinde batmıştı. Sadece 3 cankurtaran botu suya indirilirken, bazı Japon mürettebat ve muhafızlar Filipinler’e doğru kürek çekmişti.

  • Oklahoma eyaletinde hortum

    Oklahoma eyaletinde hortum

    ABD’nin Oklahoma eyaletinde görülen hortum hayatı felç etti. McClain County’deki evlerde ve bazı yapılarda büyük hasar meydana geldi. Bölgeye kurtarma ekipleri sevk edildi. McClain County Acil Durum Yönetimi tarafından yapılan açıklamada, Cole kasabasında 2 kişinin hayatını kaybettiği ve yaralılara müdahale edildiği bildirildi. Ekiplerin arama-kurtarma çalışmalarına devam ettiği, ölü sayısının artabileceği aktarıldı. Ayrıca bazı sakinlerin sığınaklarda mahsur kaldığı belirtildi.

    Ülkedeki elektrik kesintilerini takip eden Poweroutage.us’e göre eyalette 20 bin abone hortum nedeniyle elektriksiz kaldı.

  • BM’den ABD’ye nota

    BM’den ABD’ye nota

    Geçtiğimiz haftalarda internete sızdırılan ABD Savunma Bakanlığına ait gizli belgeler nedeniyle Birleşmiş Milletler (BM), ABD’ye nota verdi. BM Sözcüsü Stephane Dujarric düzenlediği basın toplantısında, gizli belgelerde BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve diğer üst düzey BM yetkililerinin iletişim trafiğinin izlendiğine dair bilgilerin yer alması nedeniyle ABD’nin BM Daimi Temsilciliğine nota verildiğini bildirdi. Dujarric, “Genel Sekreter ve diğer üst düzey BM yetkililerinin iletişim trafiğinin, ABD tarafından dinlenmesinden duyduğumuz rahatsızlığı ev sahibi ülkeye resmi olarak bildirdik. Bu tür eylemlerin, Birleşmiş Milletler Şartı’nda ve BM Ayrıcalık ve Muafiyetlerine Dair Sözleşmesi’nde sıralanan ABD’nin yükümlülükleriyle tutarsız olduğunu açıkça belirttik” dedi.
    Sızdırılan belgelerde, ABD’nin BM Genel Sekreteri Guterres ve yardımcısını yakından izlediği ve telefon görüşmelerini dinlediği görülmüştü.

  • ABD hükümeti tüm mesajları okuyabiliyor

    ABD hükümeti tüm mesajları okuyabiliyor

    Twitter Üst Yöneticisi (CEO) Elon Musk, ABD hükümetinin Twitter kullanıcılarının direkt mesajlarına tam erişim hakkına sahip olduğunu iddia ederek bunu öğrendiğinde “aklının başından gittiğini” söyledi.

    The Hill’in haberine göre, Musk, Fox News’ta Tucker Carlson’la yaptığı röportajda, ABD hükümetinin, kendi platformundaki kullanıcıların direkt mesajlarını okuma yetkisinin olduğu bilgisini öğrendiğinde “şok geçirdiğini” belirtti.

    Musk, Carlson’a “Hükümet kurumlarının Twitter’da olup biten her şeye etkin bir şekilde tam erişiminin boyutu aklımı başımdan aldı ve bunun farkında değildim.” dedi.

    Musk, ayrıca yapay zeka dalgasıyla ilgili endişelerini dile getirerek, teknolojinin medeniyeti yok etme potansiyeline sahip olduğuna inandığını kaydetti.

    Musk, “Yapay zeka, bu olasılık ne kadar küçük olursa olsun, yanlış bir uçak tasarımından veya bakım sürecindeki yanlışlık ihtimalinden daha tehlikelidir. Bu potansiyele sahip olması açısından da medeniyeti yıkma potansiyeline sahiptir.” dedi.

  • F-16 modernizasyon kiti satışına ona

    F-16 modernizasyon kiti satışına ona

    ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’ye mevcut F-16 savaş uçaklarının iletişim kabiliyetini modernize etmek üzere “çoklu bilgi dağıtım sistemi” olarak da bilinen taktik veri bağlantı (TDL) sistemi Link-16’nın modernizasyon kitlerinin satışına onay verdi.

    Konuya ilişin AA muhabirine bilgi veren kaynaklar, Dışişleri Bakanlığının, F-16 savaş uçaklarının iletişim sistemi Link-16 taktik veri bağlantı ağının modernizasyon kitlerinin satışına yönelik kararını resmi olarak Kongre’ye ilettiğini bildirdi.

    ABD Savunma Güvenlik İşbirliği Ajansından yapılan yazılı açıklamada, “Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’ye tahmini değeri 259 milyon dolar olan mevcut F-16 uçak filosunun modernizasyonu için savunma ekipman ve hizmetleri ve ilgili ekipmanlarının satışının onaylanmasına karar verdi.” denildi.

    Satış onayına ilişkin Kongreye tebligat gönderildiği belirtilen açıklamada, satış paketinde “Otomatik Çarpmadan Kaçınma Sistemi (AGCAS) kabiliyetine sahip Operasyonel Uçuş Programı (OFP) aviyoniklerinin yazılımının güncellemesi dahil Çoklu Bilgi Dağıtım Sisteminin (Link-16) Block Upgrade II (MIDS BU II) entegrasyonunu sağlamak için donanım modifikasyonları, ilgili donanım ve yazılım güncellemeleri; hem tasnifli hem de tasnif dışı yazılım desteği, entegrasyon ve test desteği; destek ekipmanı; eğitim ve eğitim ekipmanı; yedek parça ve bakım ekipmanı, ilgili yayınlar ve teknik belgeler; ABD Hükümeti ve yüklenicinin mühendislik, teknik ve lojistik destek hizmetleri; ve lojistik ve program desteğinin diğer ilgili unsurları ve bunlara ilişkin destek ekipmanının” yer aldığı kaydedildi.

    Diğer taraftan ABD Dışişlerinden AA muhabirine açıklama yapan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir yetkili, “Türkiye, NATO’nun yanında ve değerli bir müttefikidir. Biden yönetimi, Türkiye’nin F-16 filosunun aviyoniklerini standart hale getirme çabalarını desteklemektedir.” denildi.


    Bu satış kararının, Türkiye’nin NATO ile birlikte çalışabilirliğini artıracağını ve ayrıca çarpmadan kaçınma sistemleri gibi güvenlik önlemlerini geliştireceğini ifade eden yetkili, “Bu, hem Türkiye hem de Türkiye ile ortak misyonlara katılan tüm müttefikler ve ortaklar için bir birlikte çalışabilirlik ve temel uçuş güvenliği bakımından önemlidir.” dedi.

    ABD Kongresinin Bakanlığın kararına, NATO üyelerine verilen satış onayları için 15 iş günü, NATO üyesi olmayan ülkelere 30 iş günü içinde itiraz etme hakkı bulunuyor.

    Dışişleri Bakanlığı, teamül olarak satış planlarını Kongreye gayriresmi şekilde iletiyor ve aldığı geri dönüş üzerine resmi tebligatı yapıyor.

  • Tehlikeli madde yüklü trende yangın

    Tehlikeli madde yüklü trende yangın

    ABD’nin Maine eyaletinde yer alan Rockwood yakınlarında bazı vagonlarında tehlikeli madde bulunan Kanada Pasifik Kansas Şehri Limited’e ait tren raydan çıktı. Kanada Pasifik Kansas Şehri Limited tarafından yapılan açıklamada, kazanın ardından trende yangın çıktığı ve bunun da küçük çaplı bir orman yangınına neden olduğu ifade edilerek, yangının kontrol altına alındığı belirtildi.

    Kazada 3 personelin hafif şekilde yaralandığı aktarılan açıklamada, tehlikeli madde yüklü olan vagonların kazadan etkilenmediği ve kamu güvenliğine yönelik herhangi bir tehdit bulunmadığı ifade edildi.

    Yetkililer, raydan çıkan vagonlarda kereste ve kablo bulunduğunu açıklarken, kazaya raylardaki buzlanmanın ve moloz birikiminin neden olabileceğini ifade etti.

  • TikTok tamamen yasaklanacak

    TikTok tamamen yasaklanacak

    ABD’nin Montana eyalet meclisinde milletvekilleri, TikTok’un eyalet genelinde kullanımının tamamen yasaklanmasını öngören yasa tasarısını oyladı.

    Tasarı, 43 “hayır” oyuna karşı 54 “evet” oyuyla meclisten geçerek Cumhuriyetçi Vali Greg Gianforte’un masasına gitti.

    Gianforte’un tasarıyı onaylaması halinde Montana, ABD’de TikTok’un tamamen yasaklandığı ilk eyalet olacak. Montana’da geçen yıl TikTok’un devlet cihazlarında kullanılması yasaklanmıştı.

    ABD Senatosu, 15 Aralık 2022’de “ulusal güvenlik endişeleri” nedeniyle federal hükümet çalışanlarının devlete ait cihazlara TikTok indirmesini yasaklayan tasarıyı oy birliğiyle kabul etmişti. Temsilciler Meclisi de 28 Aralık 2022’de üyeleri ve çalışanlarının kullandığı resmi cihazlara TikTok uygulamasının indirilmesine ve kullanımına yasak getirmişti.

    Beyaz Saray, Savunma Bakanlığı, İç Güvenlik Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı da dahil olmak üzere birçok devlet kurumu, Kongrede yapılan oylamayı beklemeden TikTok’u yasaklamıştı.

    Montana, Maryland, Nebraska, Güney Carolina, Güney Dakota, Indiana ve Texas da dahil olmak üzere birçok eyalette de TikTok kullanımını yasaklayan benzer yasalar çıkarılmıştı.

     

  • F-16’da onay süreci

    F-16’da onay süreci

    Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, TV100 canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

    ABD’nin Türkiye’ye F-16 satışı

    Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ABD’den Türkiye’ye F-16 satışına ilişkin, “Yönetim hala sürecin ilerlemesini istiyor. Kongre tabii bir onay süreci var. Oraya doğru gidiyoruz şu anda. Zaten Finlandiya’nın üyeliği onaylandıktan sonra süreç daha da hızlandı.” dedi.

    İsveç’in NATO’ya üyelik süreci 

    Kalın İsveç’in NATO’ya üyelik sürecine ilişkin ise “İsveç konusunda bizim koyduğumuz objektif kriterler var. Terörle ilgili temel bir talebimiz var. Bu karşılandığı zaman İsveç de NATO’ya katılır.” diye konuştu.

    NATO Zirvesi’nde üçlü mekanizma kurularak bir mutabakat metnine imza atıldığını anımsatan Kalın, şöyle devam etti:

    “Biz ilk defa NATO müzakerelerinin parçası olan bir metne FETÖ’yü ismen geçirdik. PYD, YPG’ye destek verilmeyeceğini, hükmen oraya geçirdik. Bunlar son derece önemli kazanımlar. Orada onlar da bir şeyin altına imza attılar. Ve ondan sonra kendileri İsveç’teki PKK ve FETÖ yapılanmasıyla ilgili özellikle PKK yapılanmasıyla ilgili bir aydınlanma yaşadılar. Mesela benim bu süreci yöneten baş müzakereci mevkidaşım Oscar Bey’le gayet iyi bir ilişkimiz var. Kendileri şunu açıkça söylediler; ‘Biz PKK’nın İsveç’e bu kadar nüfuz ettiğini bilmiyorduk. Biz yeni yeni fark ettik.’ Onların mantığıyla şu; ‘İsveç’e saldırmayan bir örgüt, terör örgütü değildir.’ Öyle bakıyor. Dedim ki, ‘Biz sizden imkansız, hukuk dışı, teamüllere aykırı bir şey istemiyoruz. Sadece ülkenizdeki terör mensuplarından kurtulun ya bize iade edin ya bunları deport edin yahut orada yargılayın diyoruz.’ Yani bu insanları terör yapamaz, Türkiye’ye zarar veremez hale getirelim. Bu istediğimiz şey çok zor, imkansız bir şey değil.”

    Dış politikada normalleşme adımları

    Dış politikada normalleşme sürecine ilişkin de değerlendirmesi sorulan Kalın, Mısır’da bir askeri darbe olduğunu, seçimle işbaşına gelen bir liderin gönderildiğini, sonra hapiste öldüğünü, şimdi bunun yarattığı büyük bir travmanın yaşandığını, bunun üzerine sadece Mısır’da değil, bütün bölgede, bütün Arap dünyasında, Türkiye’de de karışıklıklar olduğunu anlattı.

    Kalın, Yunanistan’la da dönem dönem gerilimin arttığını ifade ederek, “Mesela şu ara sakin bir dönemden geçiyoruz. Deprem sonrasında onlar da tabii ki yani çok anlayışlı davrandılar. Biz de zaten hep şunu söyledik. Bizim Yunanistan’la böyle bir siyasi kavgaya girmek gibi bir gündemimiz yok. Bizim gündemimiz zaten belli. Burada yoğunuz. Onlar da bir seçim takvimine girdiler. Bir sükunet oldu orada. Yunanistan’la olan ilişkimizde normalde ilkesel olarak kavga etmemeliyiz. Fakat coğrafyanın bize getirdiği, tarihin bize yüklediği birtakım yükler var.” değerlendirmesinde bulundu.Terörle mücadeleye devam ederken birinci ilkelerinin müttefiklerin bu konuda Türkiye’nin yanında durması olduğunun altını çizen Kalın, şunları kaydetti:
    “Yaptığımız anlaşmalar var. NATO bir güvenlik ittifakıdır. NATO bir turizm ajansı değil. NATO bir kültür birliği değil. Birinci şey nedir? Üye olan ülkelerin güvenliğinin sağlanması. Biz o yüzden yaklaşık son 10 yıldır özellikle devam eden yoğun çabalarımız neticesinde özellikle soğuk savaş dönemi sonrasında NATO’nun öncelikli tehditlerinden bir tanesinin terörle mücadele olduğunu NATO müktesebatına dahil ettirdik.”

    ABD’nin PYD ve YPG’ye  Suriye’de verdiği destek

    Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, ABD’nin PYD ve YPG’ye Suriye’de verdiği desteğin taktik, stratejik ve siyasi olarak yanlış olduğunu defalarca anlattıklarını, karşı tarafın bir argüman geliştirmeye çalıştığını ancak başarılı olamadığını çünkü bunun mantıklı, rasyonel, savunulabilir bir tarafı olmadığını söyledi.Kalın, “Suriye ve Irak’ta -özel olarak söylüyorum- ismi ne olursa olsun PYD, YPG, PKK, SDG, adına ne derlerse dersinler PKK unsuru olan her hedef bizim için açık ve meşru hedeftir. Kendi ulusal tehdit değerlendirmemizi yaparız ve uygun gördüğümüz yerde de gider o operasyonu yaparız. Her seferinde de biz onlara bunu söyledik. Bu konuda bizim yanımızda değilsen, Cumhurbaşkanı’mızın tabiriyle kendi göbeğimizi kendimiz keseriz.” ifadelerini kullandı.

    Suriyeli mültecilerin geri dönüşü

    Suriye konusunda üç temel önceliğin ve ilkenin bulunduğunu aktaran Kalın, şunları söyledi:
    “Bir, sınır güvenliğimizin sağlanması ve terörle mücadele. Yani PKK, PYD, YPG, SDG adı ne olursa olsun. İki, mültecilerin geri dönmeleri. Ama bunun gönüllü, onurlu, istekli ve güvenli bir şekilde yapılması. Bunlar da bir insan yani. Bir savaştan kaçarak geldiler. Ama ilelebet tabii ki burada kalmayacaklar. Suriye tarafında şartlar olgunlaştığında, bir güvenlik ortamı oluştuğunda hem insani güvenlik anlamında hem ekonomik güvenlik anlamında şartlar oluştuğunda bu insanlar da dönmeye başlayacaklar.”

    Üçüncü konunun da bu işin yürütülmesi olduğunu kaydeden Kalın, sözlerini şöyle sürdürdü:
    “Mesela diyelim ki biz bu insanları 500 bin, 1 milyon, 2 milyon kişiyi böyle biraz çalakalem, biraz böyle iyi çalışmadan, şartları olgunlaştırmadan zorla veya şöyle böyle bir şekilde ikna ederek gönderdik. Bir milyon insan gitti. Esad rejimi bunlara tekrar saldırmaya başladı. Ne olacak? Ya bunlar tekrar Türkiye kapısına dayanacaklar, yeni bir insani dram yaşayacağız ya da daha kötüsü olacak, iç savaş derinleşecek. Oradan bir sürü terör örgütü çıkacak. Terör tehdidi çıkacak. Gelecek yine bizi vuracak. O yüzden tehdit ortaya çıkmadan ona da müdahale etmek zorundasın.”