Etiket: abd

  • ABD’den BMGK’da reform çağrısı

    ABD’den BMGK’da reform çağrısı

    ABD’nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Linda Thomas Greenfield, BM Güvenlik Konseyi’ne ilişkin reformlar yapılması ve daha fazla daimi üye eklenmesi gerektiğini söyledi.

    Temsilciler Meclisi Tahsisat Komitesinin ilgili alt komitesi tarafından düzenlenen oturumda soruları yanıtlayan Greenfield, ABD’nin BM nezdinde yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgi verdi.

    Greenfield, “ABD’nin liderliği olmadan Çin ve Rusya gibi ülkeler otoriter yaklaşımlarıyla BM’yi ve dünyayı şekillendirmeye çalışır. Biz buna izin vermiyoruz.” diye konuştu.

    BM Genel Kurulu’nda Rusya’ya Ukrayna topraklarından derhal çekilme çağrısında bulunan kararın oy çokluğuyla kabul edildiğini anımsatan Greenfield, “Rusya’yı dünya sahnesinde yalnızlaştırdık. Rusya zayıf ve tek başına kaldı.” değerlendirmesinde bulundu.

    Doğal afetler gerçekleştiğinde ABD’nin uluslararası destek için de girişimlerde bulunduğunu aktaran Greenfield, “Suriye ve Türkiye’deki depremlerin ardından Suriye’ye insani yardımın ulaşımını kolaylaştırmak için sınır kapılarının açılması için çalıştık.” dedi.

    “Daha fazla daimi üye eklenebilir”

    Greenfield, uluslararası sorunların çözümü yönündeki çabaların yanı sıra ABD’nin BM’nin daha etkin hale getirilmesi ve temsil gücünün artırılarak güvenirliğinin güçlenmesi için çalıştığını söyledi.

    BM Güvenlik Konseyi’nin daha kapsayıcı olması gerektiğini ve temsil gücünün artmasının önem taşıdığını kaydeden Greenfield, “Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi BM Şartı’nda ortaya koyuldu. Bunu değiştiremeyiz ancak daha fazla daimi ve seçilmiş üye eklenmesini sağlayabiliriz.” diye konuştu.

    Greenfield, BM Güvenlik Konseyi’ne yeni ülkelerin dahil edilmesi için gerekli reformlar hakkında üye ülkelerle görüşmeler yürüttüğünü aktardı.

  • Çin ve ABD arasında tansiyon yüksek

    Çin ve ABD arasında tansiyon yüksek

    FBI Direktörü Christopher Wray,  kurumunun Covid-19 salgınının “büyük olasılıkla” Çin’in Wuhan kentindeki bir laboratuvarda meydana gelen bir olaydan kaynaklandığına inandığını söyledi.

    Fox News’e konuşan Wray, “FBI bir süredir salgının kökeninin büyük olasılıkla Wuhan’daki potansiyel bir laboratuvar kazası olduğunu değerlendiriyor.” dedi.

    Wray’in yorumları, bu hafta başında ABD Enerji Bakanlığı tarafınan yayınlanan raporun ardından geldi.

    Söz konusu raporda, “Covid-19 salgınının en olası nedeninin Çin’deki bir laboratuvardan kaynaklanan sızıntı olduğu tespit edilmiştir.” denildi.

    Wray, ayrıca Çin hükümetini ABD’nin salgının nedenlerini araştırma çabalarını engellemekle suçladı.

    Wray, “Çin hükümeti, bizim yaptığımız çalışmaları, engellemek ve karartmak için elinden geleni yapıyor. Bu herkes için talihsiz bir durum.” diye konuştu.

    Çinli yetkililer ise bu iddiay reddederek Pekin’e karşı bir karalama kampanyası olarak nitelendirdi. Pekin ayrıca, 2021 yılında Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından yayınlanan ve laboratuvar sızıntısı teorisini “son derece düşük ihtimalli” olarak nitelendiren bir araştırmaya da atıfta bulundu.

    Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mao Ning, “Bazı taraflar ‘laboratuar sızıntısı’ söylemini yeniden gündeme getirmeyi ve Çin’i karalamayı bırakmalı ve virüsün köken araştırmasını siyasileştirmeyi sona erdirmelidir.” dedi.

    Diğer taraftan DSÖ’nün 2021 yılındaki araştırması Batılı ülkeler tarafından yoğun bir şekilde eleştirildi ve DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus,”Tüm hipotezler açık kalmaya devam ediyor ve daha fazla çalışma gerektiriyor.” açıklamasını yaptı.

    Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü John Kirby ise geçen pazartesi günü yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Joe Biden’ın Covid’in nasıl başladığını keşfetmek için var gücü ile çalıştığını söyledi. Ancak Kirby, ABD’li kurumların hala corona virüsün kökenlerine dair net bir fikir birliğine sahip olmadığını da sözlerine ekledi.

    Kirby“Henüz o noktada değiliz” dedi. “Amerikan halkına ve Kongre’ye bilgi vermeye hazır bir şeyimiz olursa, bunu yapacağız.” diye konuştu.

    Diğer taraftan, Çinli propagandacılar da corona virüsün Washington DC’nin yaklaşık 80 km kuzeyindeki Frederick, Maryland’de bulunan Fort Detrick’te üretildiğini ve buradan sızdırıldığını öne süren bir komplo teorisi ortaya attı. Bir zamanlar ABD’nin biyolojik silah programının merkezi olan Fort Detrick şu anda Ebola ve çiçek hastalığı gibi virüslerin araştırıldığı biyomedikal laboratuvarlara ev sahipliği yapıyor.

    ABD ve Çin arasındaki ikili ilişkilerdeki gerilim, casus balon olayının ardından tırmanışa geçti.

    Önceki gün, Temsilciler Meclisi’nde  iki partili bir grup Çin Komünist Partisi’nin ABD’ye “varoluşsal” tehdidine ilişkin bir onlarca oturum başlattı. Temsilciler Meclisi, ABD ve Çin Komünist Partisi Arasındaki Stratejik Rekabet Seçilmiş Komitesi’nin ilk oturumunda insan hakları ve ABD ekonomisinin Çin imalatına bağımlılığı gibi konulara odaklanıldı.

  • Basketbol maçında yardım organizasyonu

    Basketbol maçında yardım organizasyonu

    Merkezi ABD’de bulunan sivil toplum kuruluşu Turkish Philanthropy Funds (TPF) girişimiyle gerçekleşen kampanya çerçevesinde, Newark’ta Prudential Center’daki NCAA maçının oynanacağı salonda, Türkiye’deki deprem görüntülerinden oluşan video gösterildi.

    Basket sahasının üzerindeki dev ekranlarda binlerce basketseverin izlediği görüntülerle birlikte, salonda yapılan anonsla Türkiye’deki depremzedeler için yardım çağrısında bulunuldu.

    NCAA liginin Villanova ve Seton Hall takımlarına ev sahipliği yapan Prudential Center’da ayrıca depremzedeler için bir de yardım masası kuruldu.

    Basketbol taraftarları, Türk bayrağının ve deprem yardımlarıyla ilgili broşürlerin yer aldığı yardım masasını ziyaret ederek bilgi edindi, bağışta bulundu.

    Yardım masasında gönüllü çalışan Seton Hall Üniveristesi öğrencisi Çağla Bengi, Türkiye’den uzakta olduğu bir dönemde yaşanan depremin kendisini derinden etkilediğini belirterek, okul takımının basket maçında gerçekleşen yardım etkinliğinde gönüllü çalışma fırsatını yakalamaktan mutlu olduğunu söyledi.

    Seton Hall’de eğitim gören diğer Türk öğrenci Aslı Subaşılı da ellerinden geldiği kadar Türkiye’ye yardımları yönlendirmeye çalıştıklarını kaydederek “Bütün kalbimiz, dualarımız, aklımız Türkiye’de.” diye konuştu.

  • ABD yönetimi TikTok yasağı için süre verdi

    ABD yönetimi TikTok yasağı için süre verdi

    New York Post’un haberine göre, Beyaz Saray, ABD Yönetim ve Bütçe Ofisi (OMB) Direktörü Shalanda Young imzasıyla söz konusu yasağa dair bir genelge yayımladı.

    Genelge, TikTok uygulamasının sahibi ByteDance’in, Çin Komünist Partisinin (ÇKP) kullanıcı verilerine erişimine izin verebileceği şüphelerinin ardından aralık ayında kabul edilen kongre mevzuatına uygun olarak TikTok kullanımının federal hükümete ait telefon ve sistemlerde yasaklanması sonrasında gündeme geldi.

    OMB Federal Bilgi Güvenlik Şefi Chris DeRusha, konuya dair yaptığı açıklamada, 30 gün içinde uygulanması gereken yönergenin sayısal altyapının güvence altına alınmasına, Amerikan halkının güvenliği ve mahremiyetini korumaya yönelik olduğunu belirtti.

    RESMİ CİHAZLARI KAPSAMIYOR

    TikTok yasağı, ulusal güvenlik, kolluk kuvvetleri veya güvenlik araştırmalarında kullanılan resmi cihazları kapsamıyor.

    ByteDance de iddialara dair “yanlış bilgi” nitelendirmesi yaparak, kullanıcı bilgilerinin ÇKP ile paylaşıldığını yalanlıyor.

    Öte yandan, ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi, bugün ABD Başkanı Joe Biden’a TikTok’u tüm ABD cihazlarından yasaklama yetkisi verecek bir yasa tasarısını oylayacak.

    Beyaz Saray, Savunma Bakanlığı, İç Güvenlik Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı da dahil olmak üzere birçok devlet kurumu, Kongrede aralık ayında yapılan oylamayı beklemeden TikTok’u yasaklamıştı.

    OY BİRLİĞİ İLE KABUL EDİLMİŞTİ

    ABD Senatosu, 15 Aralık 2022’de “ulusal güvenlik endişeleri” nedeniyle federal hükümet çalışanlarının devlete ait cihazlara TikTok indirmesini yasaklayan tasarıyı oy birliği ile kabul etmişti.

    ABD Temsilciler Meclisi, 28 Aralık 2022’de üyeleri ve çalışanlarının kullandığı resmi cihazlara TikTok uygulamasının indirilmesine ve kullanımına yasak getirmişti.

    Maryland, Nebraska, South Carolina, South Dakota, Indiana ve Texas da dahil olmak üzere birçok eyalette de TikTok kullanımını yasaklayan benzer yasalar çıkarılmıştı.

    Avrupa Birliği (AB) yürütme organı AB Komisyonu da 23 Şubat’ta güvenlik endişeleri nedeniyle çalışanlarına TikTok yasağı getirmişti.

  • Walt Disney’in özerkliği feshedildi

    Walt Disney’in özerkliği feshedildi

    Florida Valisi Ron DeSantis, eyalette bulunan ünlü eğlence merkezi Walt Disney World’un özel yönetim ayrıcalığını fesheden yasayı imzalayarak yürürlüğe koydu.

    DeSantis, Lake Buena Vista’daki imza töreninde, “Bugün kurumsal krallık nihayet sona eriyor. Kasabada yeni bir şerif var ve hesap verebilirlik günün nizamı olacak” diye konuştu.

    Disney World’un 1960’lardan beri, Florida eyaletindeki hiçbir şirket veya bireyin sahip olmadığı ayrıcalıkların tadını çıkardığını belirten DeSantis, “Herkesin uymak zorunda olduğu kanunlardan muafiyetleri vardı. Adil vergi paylarını ödemeden büyük miktarlarda yardım alabildiler. Bunun doğru olmadığına inanıyoruz” dedi.

    DeSantis, Walt Disney World’un artık eyaletteki diğer benzeri tema parklarıyla aynı muameleye tabi olacağını kaydetti.

    GERGİNLİK GEÇEN YIL BAŞLADI

    Yeni yasa, DeSantis’in, Disney bölgesinin Florida’daki tema parkı mülklerinde sağladığı hükümet hizmetlerini denetlemek için beş üyeli bir kurul atamasını gerektiriyor.

    2024 Başkanlık seçimleri için Cumhuriyetçi partinin en güçlü adaylarından biri olarak gösterilen DeSantis ile Walt Disney şirketi arasındaki gerginlik geçen yıl haberlere yansımıştı.

    ABD medyasında çıkan haberlerde, şirketin, eyaletteki LGBT politikalarına yönelik eleştirileri ve Demokratları desteklemesi üzerine eyaletin Cumhuriyetçi yönetimi ile aralarının açıldığı şeklinde yorumlara yer verilmişti.

    Florida’nın Cumhuriyetçi ağırlıklı meclisi de Nisan 2022’de Walt Disney World’un özel yönetim ayrıcalığını feshedecek yasa tasarısını geçirmişti.

    Bu yasa, turistlerin uğrak yeri olan eğlence şirketinin bulunduğu alanın tek planlama yetkisini Walt Disney World’un elinden alırken, ayrıca şirketi eyalette daha fazla vergi ödemek zorunda bırakacak.

    1960’larda Reedy Creek İyileştirme Bölgesi olarak bilinen 27 bin dönümlük alana, arazinin planlama ve geliştirilmesi konusunda kendilerine sağlanan ayrıcalık ile kurulan Walt Disney World eğlence merkezinin yaklaşık 60 bin çalışanı bulunuyor.

  • ABD’de fırtına

    ABD’de fırtına

    ABD’nin orta kesimleri ile güneyinde etkili olan şiddetli fırtına maddi hasara neden oldu. Olumsuz hava şartları nedeniyle ülkede 231 binden fazla ev ve iş yerinin elektriksiz kaldığı belirtildi.

    En az 7 hortumun etkili olduğu Oklahoma eyaletinde, 12 kişinin yaralandığı, on binlerce kişinin elektriksiz kaldığı ve evlerde hasar meydana geldiği belirtildi. Oklahoma, Kansas ve Teksas’ın bazı bölgelerinde şiddetli rüzgarların ve dolu yağışının meydana geldiği ifade edildi. Şiddetli fırtınada evlerin çatıları uçtu, araçlar devrildi, ağaçlar yerlerinden söküldü, bazı bölgelerde elektrik hatlarında hasar meydana geldi.

    Kuzey bölgelerine doğru yön değiştiren fırtınanın Indianapolis, Cincinnati, Columbus ve çevresinde hortum ve şiddetli rüzgarlara yol açabileceği belirtildi.

  • ABD’nin hedefi gelişmiş çip üretim merkezi kurmak

    ABD’nin hedefi gelişmiş çip üretim merkezi kurmak

    ABD Ticaret Bakanı Gina Raimondo, ülkedeki çip üretiminin ve bu konudaki bilimsel araştırmaların artırılması adına düzenlenen CHIPS yasasına ilişkin Georgetown Üniversitesi’nde bir konuşma yaptı.

    “CHIPS Yasası ve Amerika’nın Teknolojik Liderliği için Uzun Vadeli Vizyon” başlıklı konuşmasında Raimondo, ABD’nin teknoloji ve inovasyonda liderliğini sağlamlaştırmaya yönelik uzun vadeli hedeflerini anlattı.

    Raimondo, CHIPS yasasının ülkenin geleceği için önemli yatırımlar yapma fırsatı sunduğunu belirterek, “Bu yasanın teşvik ettiği araştırma, inovasyon ve üretim, gelecek yıllarda ekonomik ve ulusal güvenliğimizi güvence altına alarak teknolojik süper güç olmamızı sağlayabilir” değerlendirmesinde bulundu.

    “BAĞIMLILIK ABD EKONOMİSİNE ZARAR VERİYOR”

    Söz konusu yasa kapsamında gelecek hafta ilk finansman başvurularının alınmaya başlanacağını aktaran Raimondo, bu finansmanın şirketleri ABD’de yarı iletken üretmeye teşvik edeceğini vurguladı. Raimondo, gelecek aylarda tedarik zinciri şirketleri ve Ar-Ge yatırımları için ek finansman imkanları sunacaklarını kaydetti.

    ABD’nin 1990’da küresel çip üretim kapasitesinin yüzde 37’sini oluşturduğunu anımsatan Raimondo, bugün bu oranın yüzde 12’ye gerilediğini belirtti. Raimondo, yabancı yarı iletken tedarik zincirlerine bağımlılığının ülke ekonomisine zarar verdiğine dikkati çekti.

    2030 yılına kadar başarmak istedikleri hedeflere değinen Raimondo, gelişmiş yarı iletken üretimi için ABD’nin bu tarihe kadar en az iki büyük ölçekli üretim merkezine sahip olmasını ve bu kümelerin her birinde iyi ücretli işlerde binlerce işçinin istihdam edilmesini hedeflediklerini ifade etti.

    Raimondo, ABD’nin çok sayıda yüksek hacimli gelişmiş paketleme tesisi de kurmayı ve paketleme teknolojilerinde dünya lideri olmayı hedeflediğini aktardı.

    Ayrıca Raimondo, güçlü bir yarı iletken Ar-Ge ekosistemi oluşturmak için 11 milyar dolarlık yatırım yapacaklarını da kaydetti.

  • Tren kazasıyla ilgili ön rapor yayınlandı

    Tren kazasıyla ilgili ön rapor yayınlandı

    ABD Ulaşım Güvenliği Kurulu (NTSB), Ohio’da yer alan East Palestine kasabası yakınlarında tehlikeli kimyasal taşıyan bir trenin 3 Şubat’ta raydan çıkması ve çevre felaketine neden olmasıyla ilgili bir ön rapor yayınladı. NTSB, ön raporunda kazadan önce mürettebatın “aşırı ısınan bir tekerlek yatağı” konusunda uyarı aldığını belirterek, kazayla ilgili soruşturmanın devam ettiğini aktardı. Ön raporda, kazanın hemen öncesinde bir vagona ait bir tekerlek yatağında “aşırı ısınmaya bağlı bir sorun gözlendiği” ifade edilerek, “Alınan bir gözetleme videosu, raydan çıkmadan önce aşırı ısınma arızasının bir tekerlek yatağı olduğunu gösterdi. Tekerlek yatağı ve etkilenen tekerlek takımı kanıt olarak toplandı ve NTSB tarafından incelenecek” denildi.

    Trenin raydan çıkmadan kısa bir süre önce, tekerlek yatağının normal sıcaklığın 122 santigrat derece üzerine çıkarak, 253 dereceye ulaştığı belirtilen ön raporda, zararlı kimyasal taşıyan 150 vagonlu trenin mürettebatının kaza anında frene bastığı ancak duramadığı ifade edildi. Raporda, “Tren durduktan sonra mürettebat ateş ve duman gözlemledi” denildi.

    Raydan çıkmaya tam olarak neyin neden olduğu konusunda bir açıklama yer almayan raporda, ayrıca trenin saatte 80 kilometre hız sınırının üzerinde hareket ettiğine dair hiçbir kanıt bulanmadığı belirtildi.
    NTSB Başkanı Jennifer Homendy başkent Washington DC’de düzenlediği basın toplantısında, kazanın “tamamen önlenebilir” olduğunu ifade ederek, “Biz olaylara kaza diyoruz. Kaza diye bir şey yoktur. Araştırdığımız her olay önlenebilir” dedi.

    Homendy, nihai raporun muhtemelen 12 ila 18 ay süreceğini, ancak gerekirse NTSB’nin acil bir güvenlik tavsiyesi yayınlayacağını belirterek, NTSB, soruşturmasının devam ettiğini ve müfettişlerin tekerleklerin yanı sıra, kimyasal yük vinil klorürün yanması ve kaza müdahalelerine odaklanacağını söyledi.

    Zehirli kimyasal taşıyan tren raydan çıktı

    Ohio’daki East Palestine kasabası yakınlarındaki demir yolunda kimyasal madde taşıyan 150 vagonlu trenin, 50 vagonu 3 Şubat’ta raydan çıkmıştı. Kazanın ardından yangın çıkmış, bazı vagonlarda patlamalar meydana gelmişti. Kaza nedeniyle bölgeye yüksek miktarda kimyasal madde yayılması çevre felaketine neden olurken binlerce kişi için bölgeden tahliye emri verilmişti. Olayın ardından bölge sakinleri kendilerini iyi hissetmediklerini kaydederken balıkların ve vahşi hayvanların öldüğü bildirilmişti.

    Kazayı yapan tren şirketi Norfolk Southern’nin CEO’su Alan Shaw, şirketin bölgede yaşayanlara şimdiden 6,5 milyon dolar ödediğini ve toparlanmalarına yardım etmeye devam edeceğini belirtti.

  • Endonezya’da 6.3 büyüklüğünde deprem

    Endonezya’da 6.3 büyüklüğünde deprem

    ABD Jeolojik Araştırma Merkezi (USGS) tarafından yapılan açıklamada, Endonezya’nın doğusundaki Halmahera Adası’nda yer alan Tobelo kasabasının 177 kilometre kuzeyinde 6.3 büyüklüğünde deprem meydana geldiği bildirildi. Depremin 97 kilometre derinlikte gerçekleştiği aktarıldı.

    Depremde henüz can ve mal kaybı bildirilmedi.

  • 6 büyük galaksi keşfedildi

    6 büyük galaksi keşfedildi

    Evreni kızılötesi ışıkta gözlemleyen ve eski yıldızlardan ve galaksilerden gelen zayıf ışığı tespit edebilen Webb Teleskobu’nun uzak evrendeki yeni keşfinin, galaksilerin kökenleri hakkındaki mevcut teorileri değiştirdiği iddia ediliyor.

    Penn State Üniversitesinden astronomi ve astrofizik profesörü olan çalışmanın ortak yazarı Joel Leja ve meslektaşları, geçen yıl temmuz ayında yayınlandıktan sonra James Webb verilerini ve teleskobun ilk yüksek çözünürlüklü görüntülerini analiz etmeye başladı.

    Leja, teleskobun keşfettiği 6 galaksinin beklenenden çok daha büyük olduğunu söyleyerek “küçük, genç, bebek galaksiler” bulmayı beklediklerini ancak “bizimki kadar olgun galaksiler” keşfettiklerini belirtti.

    “Büyük gökada oluşumunun evrenin son derece erken bir tarihinde başladığının ortaya çıkması, çoğumuzun yerleşik bilim olduğunu düşündüğü şeyi tersine çeviriyor.” ifadesini kullanan Leja, keşfi yapılan galaksileri, gayri resmi olarak ‘evren kırıcılar’ olarak adlandırdıklarını söyledi.

    KARA DELİK OLMA İHTİMALLERİ DE VAR

    Keşfedilen galaksilerin, evrendeki erken galaksileri temsil eden modellerin yüzde 99’uyla büyüklük konusunda çeliştiği belirtilen çalışmada, bilim insanlarının söz konusu galaksilerin nasıl oluştuğunu ve geliştiğini yeniden düşünmesi gerektiği kaydedildi.

    Mevcut teori, galaksilerin zamanla büyüyen küçük yıldız ve toz bulutları olduğunu öne sürüyor.

    Leja, galaksilerin neden bu kadar hızlı büyüdüğünü belirlemenin bir yolunun, spektrum görüntüsü almakla mümkün olabileceğini söyledi.

    Leja, “Veriler, bunların olası galaksiler olduğunu gösterse de bence bu nesnelerden birkaçının gizlenmiş süper kütleli kara delikler olma olasılığı var.” dedi.

    Araştırma, Nature dergisinde yayımlandı.