Etiket: abd

  • Trump birçok yetkiyi kaybeden başkan olarak tarihe geçti

    Trump birçok yetkiyi kaybeden başkan olarak tarihe geçti

    Trump döneminde Amerika’nın hiç olmadığı kadar kutuplaştığını söyleyen Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Suat Dönmez, “1932 yılından beri Trump hem ikinci dönem başkanlık seçimini hem senatodaki çoğunluğu hem de temsilciler meclisinde kendi partisinin çoğunluğunu kaybeden bir başkan olarak tarihe geçti. Tabi bu durumun seçmenlerde yarattığı ciddi bir hayal kırıklığı var. Bu da olayları tetikleyen nedenlerden biri” dedi.

    ABD Başkanı Donald Trump’ın düzenlediği mitingin ardından Trump destekçilerinin Washington DC’de bulunan kongre binasını basması sonrasında ülkede başlayan karışıklığın yansımaları hala devam ediyor. ABD’deki son gelişmeleri değerlendiren İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Suat Dönmez, “Amerika’nın tarihinde böyle olaylar görmeye alışık değiliz. Halkın kanunsuz bir şekilde gösteri yaparak parlamento binasını basıp, demokratik süreçlere müdahalesini daha çok üçüncü dünya ülkelerinde görürdük. Dünyada demokratik değerlerin öncülüğünü yapma iddiasında olan bir ülkede böyle olayların yaşanması son derece düşündürücüdür. 4 kişi hayatını kaybetti, bu barışçıl gösterilerin çok ötesinde baskına dönüştü” diye konuştu.

    “SEÇMENDE HAYAL KIRIKLIĞI YARATTI”

    Trump döneminde Amerikan kamuoyunun tarihinde hiç görülmediği kadar kutuplaştığını belirten Dönmez, “Kutuplaşma, dünyada ve Amerika’da yükselen popülizmin tetiklediği siyasi iklimin sonuçlarıdır. Trump, 1932 yılından beri hem ikinci dönem başkanlık seçimini hem senatodaki çoğunluğu hem de temsilciler meclisinde kendi partisinin çoğunluğunu kaybeden bir başkan olarak tarihe geçti. Tabi bu durumun seçmenlerde yarattığı ciddi bir hayal kırıklığı var. Bu da olayları tetikleyen nedenlerden biridir” ifadelerini kullandı.

    “TRUMP ATEŞE BENZİN DÖKTÜ”

    Bir süre daha bölünmüşlüğün devam edeceğini aktaran Dr. Öğretim Üyesi Suat Dönmez, “Biden olayların yaşandığı saatlerde bir açıklama yaparak Trump’a göstericileri eylemlerini barışçıl bir şekilde sonlandırmaları için çağrıda bulundu. Trump, yayınladığı videoda göstericileri çok sevdiğini, evlere dönme vakitlerinin geldiğini söyledi. Ancak aynı videoda yine seçimlerin hileli bir şekilde kendilerinden çalındığını söyleyerek bir anlamda ateşe benzin dökmeye devam etti. Dolayısıyla bu bölünmüşlük bir süre daha devam edecektir” dedi.

    Trump’ın parti içinde yalnız kaldığını söyleyen Dönmez, “Trump yaptığı açıklamada sorunsuz bir şekilde başkanlığı devredeceğini ilk defa açıkladı. Bugüne kadar hep başkanlığının devam edeceğini, seçimleri kabul etmediğini söylüyordu. Trump son dönemde kendi partisinde yalnız kaldı. Cumhuriyetçi parti içinde güçlü aktörler yavaş yavaş Trump’tan ayrıldı. Trump, en son olarak kongredeki seçim sonuçlarının oylanmasında bir şeylerin değişebileceği umudu içerisindeydi ancak bu olmadı.” diye konuştu.

    “BİDEN İLE DIŞ POLİTİKA DEĞİŞECEKTİR””

    Biden yönteminin iş başına gelmesiyle ABD’nin dış politikasında önemli değişiklikler olacağını belirten Dönmez, “ABD küresel bir güç, dolayısıyla dış politikadaki yaklaşımı bütün dünyayı etkiliyor. Trump döneminde ABD daha içe dönük, uluslararası iş birliklerinden uzaklaşan bir politika izledi. Amerika birçok anlaşmadan tek taraflı olarak çekildi. Biden’ın başkanlığı devralmasıyla uluslararası anlaşmalar tekrar imzalanıp, iş birliklerine daha uyumlu bir politika izlenecektir. Amerikan kamuoyu ciddi anlamda bölünmüştür. Bu bölünmüşlük, bir süre daha devam edecektir. Trump yönetimden ayrılsa bile, ideolojisi toplumda sürebilir. Bir diğer yansıması da şudur ABD, sert gücünün yanında yumuşak güce de sahip bir küresel devlet. Son yaşanan olaylarda yumuşak güç anlamında kredisini kaybetme görüntüsü verdi. Önümüzdeki süreçte bunun küresel politikalara önemli yansımaları olacaktır” ifadelerini kullandı.

  • Kongre kararı sonrası Trump’tan açıklama

    Kongre kararı sonrası Trump’tan açıklama

    ABD’de Kongre baskınının ardından Kongre’deki tarihi oturumda sayım sonuçlandı. Kongre Demokrat aday Joe Biden’ın başkanlığını onayladı. Biden’ın zaferinin onaylanmasının ardından ABD Başkanı Donald Trump görevi ‘Başkanlık görevini 20 Ocak’ta sorunsuz bir şekilde devredeceğim” dedi.

    ABD Kongresi’ndeki tarihi oturumda Vermont eyaletinin sonuçlarının kayda geçmesiyle Joe Biden 271 delegeye ulaşıp resmen Başkan oldu. Böylelikle Joe Biden tarihi seçimlerde Donald Trump’ı yenerek resmen ABD’nin yeni başkanı oldu. Senato ve Meclis, Georgia ve Pennsylvania eyaletleri için Demokrat Aday Joe Biden aleyhine yapılan itirazları reddetti.

    Cumhuriyetçiler ayrıca Arizona, Nevada ve Michigan’ın seçim oylarına itiraz etmişlerdi ancak kabul edilmedi. Pence Biden’ın başkanlığının onaylandığı toplantıyı, ‘Bu gece buraya zarar verenler kazanamadı. Hiçbir zaman kazanamayacaklar.’ sözleriyle açtı. ABD Başkanı Trump’ın en güvendiği isim ve başkan yardımcısı olan Mike Pence kürsüde Biden’ın başkanlığının onaylandığı kararı okudu ve resmi olarak Joe Biden ve yardımcısı Kamala Harris’in seçimi kazandığının tescillendiğini duyurdu. Ardından ‘Hadi işimize geri dönelim’ açıklamasında bulundu. Kongrenin ABD’nin yeni başkanı Joe Biden’ın zaferini onaylamasının ardından, Donald Trump ‘Seçim sonucuna kesinlikle katılmıyorum. Gerçekler benim kazandığımı ortaya koyuyor ama 20 Ocak’ta görevi sorunsuz şekilde devredeceğim.’ ifadelerini kullandı.

  • Joe Biden resmen ABD Başkanı

    Joe Biden resmen ABD Başkanı

    Trump destekçilerinin işgali sonrası ara veren Temsilciler Meclisi yeniden göreve döndü. İkinci oturumda Pensilvanya için itiraz reddedildi. Meclis üyeleriyle birlikte Başkan Yardımcısı Pence de oturuma katıldı. Oylamada Biden’ın zaferi tescillendi.

    Amerika Birleşik Devletleri’nde tarihi günler yaşanıyor.

    ABD saatiyle dün başlayan Temsilciler Meclisi oturumu, Trump destekçilerinin Kongre’yi işgal etmesiyle durmak zorunda kalmıştı.

    Kasım ayında seçimi kazanan Demokrat Joe Biden’ın başkanlığının tasdikleneceği oturuma ara verildi.

    Dört saatlik işgal sonlandırıldı ve saatler sonra üyeler Kongre binasına geri döndü.

    Yapılan oylamada Joe Biden, 270’in üzerinde oy aldı. Sayım devam ediyor ancak Biden’ın zaferi tescillenmiş oldu.

  • Beyaz Saray’da üst düzey istifalar

    Beyaz Saray’da üst düzey istifalar

    ABD’de Donald Trump destekçilerinin Kongre binasını basmasının ardından, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Yardımcısı Mike Pottinger, Beyaz Saray Sözcü Yardımcısı Sarah Matthews, Beyaz Saray Sosyal İşler Müdürü Rickie Niceta ve Melania Trump’ın Özel Kalem Müdürü Stephanie Grisham istifa etti.

    ABD medyasında çıkan haberlere göre Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Yardımcısı Mike Pottinger istifa etti. ABD’de bugün Trump destekçilerinin Kongre binasını basması ve yaşanan şiddet olaylarının ardından, Beyaz Saray’da istifa dalgası geldi. Trump’ın eşi Melania Trump’ın Özel Kalem Müdürü Grisham, olaylar nedeniyle görevinden ayrıldığını açıklayarak ilk istifa eden isim oldu. Bir dönem Beyaz Saray Sözcülüğü görevini de yürüten Grisham yaptığı açıklamada, görevini memnuniyetle yaptığını ancak bugünkü olayların ardından istifa kararını aldığını kaydetti.

    Beyaz Saray Sözcü Yardımcısı Sarah Matthews ve Beyaz Saray Sosyal İşler Müdürü Rickie Niceta da ilerleyen saatlerde olaylar nedeniyle istifa ettiklerini duyurdu.

    DONALD TRUMP DESTEKÇİLERİ KONGREYİ BASMIŞTI

    Beyaz Saray önündeki mitingden sonra ABD Kongresine yürüyen binlerce gösterici, Kongre binasının önündeki barikatları aşarak binaya girmeye çalışmıştı. Polisle yaşanan şiddetli çatışmalardan kısa süre sonra bazı göstericiler Senatoya girmişti. Kongredeki Başkanlık Seçimi Seçiciler Kurulu Oylaması’nın onay oturumuna ara verilmiş, oturuma başkanlık eden Başkan Yardımcısı Mike Pence ve Kongre üyeleri binadan çıkarılmıştı. Trump ise Twitter hesabından Kongre binası önünde gösteri düzenleyen destekçilerine “itidal” çağırısında bulunmuştu. Başkent Washington’da şiddet olayları nedeniyle 15 günlük sokağa çıkma yasağı ilan edilmişti.

  • Trump destekçileri kongreyi bastı: Azil süreci gündeme gelebilir

    Trump destekçileri kongreyi bastı: Azil süreci gündeme gelebilir

    ABD’nin başkenti Washington DC’de Başkan Donald Trump taraftarlarının Kongre binasını basmasıyla kontrolden çıkan olaylarda 4 kişi öldü, 52 kişi gözaltına alınırken, Temsilciler Meclisi üyeleri, kongrenin toplanması durumunda Trump’ın görevden azlinin gündeme geleceğini ifade etti.

    ABD Başkanı Donald Trump’ın başkent Washington DC’deki “Amerika’yı Kurtar” adlı mitinginin ardından ortalık karıştı. Mitingin ardından aralarında aşırı sağcı Trump destekçilerinin de bulunduğu bir grup, seçim sonuçlarının resmileşmesine yönelik tescil oturumunun yapıldığı Kongre binası önünde toplandı. Polislin müdahalede bulunduğu bazı Trump destekçileri, barikatları aşarak Kongre binasını bastı. Capitol olarak adlandırılan Kongre binasında giriş-çıkışlar kapatılırken, güvenlik güçlerinin destek kuvvet istediği belirtildi.

    4 ÖLÜ, 52 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

    ABD Kongresinin bazı Donald Trump destekçileri tarafından basılmasıyla yaşanan olaylarda hayatını kaybedenlerin sayısının 4’e yükseldiği bildirildi., Kongre binasında yaşanan olaylara ilişkin Washington Polis Şefi Robert Contee yazılı açıklama yaptı. Contee, açıklamasında, Kongre içinde polis tarafından vurulan ve daha önce hastanede hayatını kaybeden kadın göstericinin ardından 3 kişinin daha yaşamını yitirdiğini duyurdu. Hayatını kaybedenlerden 1’inin erkek, 2’sinin kadın olduğunu ve bu kişilerin kaldırıldıkları acil servislerde öldüklerini aktaran polis şefi, söz konusu kişilerin kimliklerini açıklamadı. Contee ayrıca, olaylarda 14 polisin hafif şekilde yaralandığını ve en az 52 kişinin gözaltına alındığını açıkladı.

    JOE BİDEN’DAN “GERİ ÇEKİLİN” ÇAĞRI

    ABD’nin seçilmiş başkanı Joe Biden, Trump destekçilerinin Kongre’yi basmasının ardından ABD demokrasisi ve hukukun üstünlüğüne yönelik “saldırılara” son verilmesi çağrısı yaptı. Biden, “Yapılan protesto değildir. Bir kalkışmadır. Bu kesinlikle kaostur. Ayrılıkçılığa bile girer. Bu kalabalığa çağrı yapıyorum. Geri çekilin” ifadelerini kullandı.

    TRUMP’IN AZLİ GÜNDEMDE

    Kongre binasının işgal edilmesi, Demokratların Beyaz Saray’da iki haftası Başkan Donald Trump’a yönelik azil çabalarını yeniden alevlendirdi. ABD medyasına konuşan New York’tan Temsilciler Meclisi’ne giren Hakeem Jeffries, “Tüm seçeneklerin masada olduğunu söylerken, tüm seçeneklerin masada olması gerektiğini kastediyorum” ifadesini kullandı. Massachusetts’in Temsilciler Meclisi üyesi Ayanna Pressley de “Donald Trump, Temsilciler Meclisi tarafından derhal azledilmeli ve Kongre tekrar toplanır toplanmaz ABD tarafından görevden alınmalı” dedi.

    AB VE NATO’DAN ARD ARDA AÇIKLAMA

    NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, ABD’deki olaylara ilişkin açıklama yaptı. Stoltenberg, “Wahington’daki görüntüler şoke edici. Demokratik seçimin sonucuna saygı gösterilmeli” ifadesini kullandı. AB Yüksek Temsilcisi Joseph Borrell de olayları “ABD demokrasisine karşı görülmemiş saldırı” olarak nitelendirerek seçim sonucuna saygı çağrısı yaptı. AB Konseyi Başkanı Charles Michel ise “ABD’de yönetimin Joe Biden’a barışçıl şekilde devrinin sağlanacağına inanıyoruz” dedi.

    BM GENEL SEKRETERİ: HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNE SAYGI GÖSTERİLMELİ

    Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, ABD Kongresinin Başkan Donald Trump’ın destekçileri tarafından basılmasının ardından yaşanan olaylardan üzüntü duyduğunu bildirdi. BM Genel Sektereri Guterres, sözcüsü Stephane Dujarric aracılığıyla yaptığı açıklamada, siyasi liderlerin bu tür durumlarda destekçilerinden şiddetten kaçınmalarını, demokratik süreçlere ve hukukun üstünlüğüne saygı göstermelerini istemesinin altını çizdi.

    BORİS JOHNSON’DAN İLK YORUM

    İngiltere Başbakanı Boris Johnson, ABD’de iktidarın düzenli ve barışçıl bir şekilde devrinin hayati öneme sahip olduğunu belirtti. Johnson, sosyal medya hesabından, ABD Başkanı Donald Trump destekçilerinin Kongre binasına girmesine ilişkin açıklama yaptı. Kongredeki olayları “utanç verici” olarak nitelendiren Johnson, ABD’nin dünya çapında demokrasiyi savunduğunu kaydederek, “İktidarın şimdi düzenli ve barışçıl bir şekilde devri hayati öneme sahip.” ifadesini kullandı.

  • ABD’de yaşayan Prof. Dr. İlhan Başgöz ambulans uçakla Türkiye’ye getirildi

    ABD’de yaşayan Prof. Dr. İlhan Başgöz ambulans uçakla Türkiye’ye getirildi

    ABD’de yaşayan ve kanser tedavisinin Türkiye’de devam etmesini isteyen Türk halk bilimci Prof. Dr. İlhan Başgöz (98) Sağlık Bakanlığı’na ait ambulans uçakla Ankara’ya getirildi. Prof. Dr. Başgöz, memleketine dönmenin sevincini, şair Enver Gökçe’nin “Senin emekçin olaydım, şen olası türküsü dost kokusu, dost selamı Türkiye” dizesiyle anlattı.

    ABD’de yıllardır kanser tedavisi gören Prof. Dr. İlhan Başgöz’ün son 2 yılda durumu ağırlaştı. Prof. Dr. İlhan Başgöz’ün, geçen ağustos ayında yatağından kalkmaya çalışırken düşmesi sonucu kaburgaları kırıldı. O tarihten bu yana yatağından kalkamayan ve salgın nedeniyle tedavisinde zorluklar yaşayan Prof. Dr. İlhan Başgöz, tedavisine Türkiye’de devam etmek istediğini belirtti. Prof. Dr. Başgöz’ün Türkiye’ye dönme talebinin basına yansıması ardından Sağlık Bakanlığı harekete geçti. Bakanlık, önceki gün ABD’ye ambulans uçak gönderdi. Prof. Dr. İlhan Başgöz’ü taşıyan ambulans uçak, Indianapolis’ten Türkiye’ye hareket etti. Uçak, bugün Ankara Esenboğa Havalimanı’na indi. Burada sağlık görevlileri tarafından karşılanan uçakta bulunan Başgöz, sedyeyle alınarak ambulansa taşındı.

    Basın mensuplarına açıklama yapan Prof. Dr. Başgöz, “33 sene yurt dışında çalıştım. Yorgunluğun içindeyim. Memleketime dönmenin sevincini Enver Gökçe’nin dizesiyle anlatacağım; Senin emekçin olaydım, şen olası türküsü dost kokusu, dost selamı Türkiye” dedi. Çok yorgun olduğunu ve konuşamayacağını belirten Prof. Dr. Başgöz, tedavisi için Ankara Şehir Hastanesine götürüldü.

    İLHAN BAŞGÖZ KİMDİR

    Prof. Dr. İlhan Başgöz, 1923 yılında Gemerek’te doğdu. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu. Türk folkloru ve halk edebiyatı dalında doktora yaptı. Aynı bölümde Prof. Dr. Pertev Naili Boratav’ın asistanı oldu. 1948’de kurulan Türk Folkloru ve Halk Edebiyatı kürsüsünde çalışmalarını sürdürdü. Kürsü o yıl kapatılınca, Tokat Lisesi’ne edebiyat öğretmeni olarak atandı, 1952’ye değin bu görevde kaldı. 1960’ta ABD’de önce California Üniversitesi, ardından Bloomington’daki Indiana Üniversitesinde dersler verdi. Emekli olduktan sonra Türkiye’de Bilkent, Van Yüzüncü Yıl ve ODTÜ’de de dersler veren Başgöz, Türk halk kültürü üzerine yaptığı araştırmaları ve yazdığı kitapları ile bu alanda hayattaki en önemli Türk halk bilimci olarak tanınıyor.

  • Korona olduğunu sakladı, uçakta öldü

    Korona olduğunu sakladı, uçakta öldü

    ABD’nin United Havayolları’na ait bir uçakta koronavirüslü olduğunu sakladığı öne sürülen yolcunun fenalaşarak bayıldığı ve ardından hayatını kaybettiği anlara ait görüntüleri ortaya çıktı.

    United Havayolları’na ait Orlando’dan Los Angeles’a giden uçaktaki bir yolcu fenalaşarak bayıldı. Koronavirüslü (Covid-19) olduğu belirtilen yolcunun titrediği ve uçak kalkmadan önce nefes almakta zorlandığı belirtildi. Kalp masajı yapılan yolcu için uçak acil iniş emri verdi. Bir saatin üzerinde kalp masajı yapılan yolcu tüm müdahalelere rağmen kurtulamadı. Kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. O anlar yolcu kamerasına ansıdı.

    Havayolu sözcüsü, yolcunun uçuştan önce kendisine koronavirüs teşhisi konulmadığını ve semptom görmediğini belirten bir belgeyi imzaladığını söyledi.

    https://www.dailymotion.com/video/x7y7smz

  • Bahçeli’den ABD’ye yaptırım tepkisi

    Bahçeli’den ABD’ye yaptırım tepkisi

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ABD’nin Türkiye’ye karşı açıkladığı yaptırım kararına tepki göstererek, “Türkiye kimden silah alıp almayacağını ona buna soracak değildir. ABD izin ve onay makamı hiç değildir.” ifadesini kullandı.

    Twitter hesabından paylaşımda bulunan Bahçeli, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

    Bahçeli, ABD’nin aldığı yaptırım kararını eleştirerek, “Dost(luk) demek, dostuna kötülüğün dokunmamasından ziyade, bu potansiyeli irade ve ilişki ağlarında taşımamak demektir. Dostluğun muarızı düşmanlık olarak da okunmamalıdır. Şunu kabul etmek lazımdır ki, devletler arasında kalıcı dostluklar değil, kavrayıcı çıkarlar hakimdir.” değerlendirmesinde bulundu.

    Dostluk ve müttefikliğin tek merkezli ilerleyen, tek yanlı işleyen ve tek taraflı işlevsellik gösteren bir mekanizma şeklinde görülmemesi gerektiğine dikkati çeken Bahçeli, şunları kaydetti:

    “Eşitlik ve hakkaniyet temelinde bir diyalog ve diplomasi yoksa taraflardan birisi hakim diğeri de mahkum olacaktır. Dostluğun ve düşmanlığın saat başı değiştiği, biçim ve içeriğinde zamana ve şartlara göre dönüşümlerin yaşandığı bir dünya düzeninde haksızlık kurumsallaşmış, denge ve istikrar kaybolmuştur. İnsanlığın en temel sorunu sistemik çarpıklık, hukuksal gelgitler, ahlaki iflastır. Türkiye-ABD ilişkileri, bidayetinden beri hem sancılı bir seyir izlemiş hem de güvensizlik ekseninde vücut bulmuştur. Bir tarafın sürekli dayatıp tavizler istediği; diğer tarafın bunu göğüslemek için mücadele ettiği bir ilişki ağına müttefiklik demek ne kadar mümkündür?”

     “ABD’nin dostluk anlayışı hasımlığa dümen kırmıştır”

    Bahçeli, Trump yönetiminin giderayak “Yaptırımlar Yoluyla Amerika’nın Hasımlarıyla Mücadele Yasası” kapsamında, Türkiye’ye kabulü imkansız yaptırımlar açıkladığını anımsatarak, “ABD’nin dostluk anlayışı hasımlığa dümen kırmıştır. Bu durum skandal olmakla birlikte saygısızlık ve nezaketsizliktir.” ifadesini kullandı.

    Yaptırımların bahanesinin S-400 hava savunma sistemleri olarak gösterildiğini belirten Bahçeli, “Savunma Sanayii Başkanlığı ile Kurum Başkanı, Roketsan Yönetim Kurulu Başkanı, Hava Savunma ve Uzay Daire Başkanlığından iki kardeşimize yaptırım uygulanacakmış. Bu yaptırımlar utancın ve uyuşmuş aklın tezahürüdür. MHP, yaptırım kararlarını reddetmekle birlikte kınamaktadır. Bugüne kadar bir NATO müttefikine yaptırım uygulanmamıştı. 1975’ten beri ABD böyle bir yanlışın faili olmamıştı. Nitekim ABD’nin Türkiye’ye şaşı bakışı, soğuk yaklaşımı böylelikle tevsik edilmiştir.” açıklaması yaptı.

    Bahçeli, Türkiye’nin milli savunma sanayiindeki kazanımlarının dost görünümlü muhasım odakların uykularını kaçırdığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

    “İnşallah bundan sonra da asla uyuyamayacaklar, bunları uyku tutmayacaktır. Hiçbir ambargo, hiçbir yaptırım, hiçbir baskı ve tehdit bizi yolumuzdan döndüremez. Bu vesileyle bir çalışıyorsak on çalışacağız, bir yapıyorsak yüz yapmayı deneyeceğiz. Hiç kimseye eyvallah demeyeceğiz, muhannete muhtaç düşmeyeceğiz. Yaptırım kararlarıyla birlikte emperyalizmin kuklaları tarafından milli silah sanayimize sürülmek istenen kara lekenin gerçek manası da sanıyorum ortaya çıkmıştır. Tank-Palet Fabrikası ile ilgili siyasi istismar kampanyası yürütenler zalimlerin içimize sızmış maşalarıdır.”

    Bahçeli, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:

    “Türkiye kimden silah alıp almayacağını ona buna soracak değildir. ABD izin ve onay makamı hiç değildir. Aksi tertip, teklif ve telkinler küstahlığın dik alasıdır. S-400’ü niye aldınız diye parmak sallayanların, geçmişte talep edilen silahları ve füze savunma sistemlerini satmamak için hangi sanal gerekçelere müracaat ettikleri hepimizin ve herkesin malumudur. Türk milletine parmak sallanmaz, sallayan bunun sonuçlarından kurtulamaz. Türkiye Cumhuriyeti bağımsız ve egemen bir devlettir. Kendi kaderine kendisi yön verir, istikamet çizer. Türkiye’yi cephe ülke, mevzi ülke, siper ülke görenler şaşkınlık içinde bocalayan şuursuzlardır. Boynumuza tasma geçmez, ayaklarımıza pranga vurulmaz, irademiz rehin edilemez.”

    HDP’ye tepki

    ABD’nin tavrı sonrasında TBMM’de grubu bulunan dört siyasi partinin ortak bir metne imza atarak yaptırımlar konusundaki yüksek tepkiyi dünyaya ilan ettiğini belirten Bahçeli, “Ne var ki, bu metinde bölücü HDP’nin gene imzası yoktur. Bilakis bu terörist ikmal yuvası Türkiye’ye saldırmış, ABD’nin yanında saf tutmuştur.” ifadesini kullandı.

    Açıklamasında “Hangi milli meselede HDP Türkiye’nin yanında durmuştur? Ne zaman diğer partilerle birlikte müşterek refleks göstermiştir? Düşmanın içimizdeki uzantısı ve kule gözcüsü olan bu sözde parti hangi yaraya merhem olmuştur?” sorularını soran Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:

    “Türkiye’nin kuyusunu kazan, millete ihanet eden, teröre yardım ve yataklığı aleni olan bu kokuşmuş oluşumun neresinde milli irade vardır? HDP, milletin vergilerinden oluşan hazine yardımlarının üzerine yatarak millete ihanet etmektedir. Üstelik aldığı paralar ihanet, mermi, şehadet olarak maalesef fatura edilmektedir. Haksızlık zulüm değil mi? Milletten geçinip millete silah çekmek alçaklık sayılmayacak mı? Adalet bu demokrasi ayıbının, bu insanlık faciasının neresindedir?”

    MHP Genel Başkanı Bahçeli, HDP’nin aldığı hazine yardımı ve milletvekillerinin aldığı toplam maaş tutarlarına ilişkin bilgi vererek, şu değerlendirmeyi yaptı:

    “HDP, 2016’dan bugüne kadar, ki 2020’de dahil olmak üzere 285 milyon 888 bin lira hazine yardımı almıştır. Yine bu tarihler arasında Kandil ruhsatlı bölücü milletvekillerinin aldığı toplam milletvekili maaş tutarı ise 39 milyon 88 bin 872 liradır. Yetim hakkı, gariban nafakası, yoksul parası, milletimizin alın teri teröristlerin kursağına gitmektedir. Dünyanın neresinde terörizmi destekleyen, etnik bölücülük yapan bir sözde partiye devlet para yağdırmaktadır? Bunu nasıl hazmedelim, buna nasıl göz yumalım? Dağdaki eşkıya mekapla gezer, Meclis’teki bölücüler kırmızı plakalı lüks arabalara biner. Benzin devletten, kaynak devletten, kan ve şehadet yine devletten çıkar. Bölücülere verilen bir liranın millete dönüşü gözyaşıdır, feryattır, acıdır, al bayrağa sarılı şehit tabutudur.”

    “Elimizi vicdanımıza koyalım ve soralım, bu karanlık ve kahredici çelişki reva mıdır?” diye soran Bahçeli, şöyle devam etti:

    “HDP’nin kapatılmasına karşı çıkan CHP’li sözcüler, demokrasi istismarcısı İP’in Başkanı ve AK Parti’nin içindeki bazı yöneticiler cevap versinler; Türk devletinin ihaneti beslemesi, mermi, bomba, mayın, keleş masraflarını karşılaması olacak ve makul görülecek şey midir? Ey Faik Öztrak ve onun gibi zırvalayan lekeli güruh; biber, patlıcan, domates fiyatlarıyla ilgilendiğiniz kadar bu melanet tabloya yarım aklınızla kafa yormayı hiç denediniz mi? Asgari ücretli kardeşlerimizi dilinize doladığınız kadar bu meseleyi hiç gündeminize aldınız mı?Esnaf gezip sahte üzüntü mesajları veren İP’in Başkanı, teröristlerin finanse edilmesine yüzsüzce sessiz kalman onayladığın anlamına gelmiyor mu? Diyorlar ki, ‘Parti kapatmanın Türkiye’de olumlu bir sonucu görülmedi’ Mesele parti kapatmanın ötesinde ihaneti cezalandırmaktır.”

    Siyasi partiler kanunu ve TCK’de reform yapalım”

    Bahçeli, HDP’nin açılmamak üzere kapatılması önerisini yineleyerek, şu önerilerde bulundu:

    “Etnik bölücülüğü ve terörü referans alan hiçbir parti kuruluşuna da müsaade edilmemelidir. Gerekirse Anayasa’da düzenleme yapalım, gerekirse Siyasi Partiler Kanunu ve Türk Ceza Kanununda reform yapalım, bu kanayan yarayı durduralım. Zehirli haşeratla mücadele milli haysiyete muhteşem hizmettir. Bölücülükle mücadele istiklalimize onur verici destektir. Artık seçenek kalmamıştır: Ya terörizm ya temizlik, ya bölücülük ya da huzur. Her siyasi parti tarafını ve tercihini yapmalıdır.”

    Terörle, milli birlik ve kardeşlik arasında tarafsız bir alan olmadığına işaret eden Bahçeli, “Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye’nin geleceğini güvenceye alacak her adıma, her karara, her girişime, her çetin imtihana sonuna kadar vardır ve hazırdır. Gelin bu ateşi söndürelim, gelin bu devrana son verelim. Gelin bu hesabı soralım.” ifadelerini kullandı.

  • ABD’de kuyruğu üzerinde durabilen kanguru görüntüleri viral oldu

    ABD’de kuyruğu üzerinde durabilen kanguru görüntüleri viral oldu

    ABD’de kuyruğu üzerinde duran kangurunun görüntüleri sosyal medyada viral oldu.

    ABD’nin Teksas eyaletindeki Crocodile Encounter Hayvanat Bahçesi’nde Jack isimli bir kangurunun kuyruğu üzerinde durduğu anlar sosyal medyada paylaşım rekoru kırdı.

    Kangurunun kuyruğuyla kendini dengede tutuşu ve kaslarını esnetişine yönelik yorumlar yapıldı.

    Sosyal medya kullanıcıları görüntüler karşısında şaşkınlık yaşadıklarını belirtirken bir kişi, “Steroid kullanan dev mutant tavşanlar gibiler” yorumunu yaptı.

  • Zehirli iğneyle idam edildi

    Zehirli iğneyle idam edildi

    ABD’de seçim sonrası yeni başkanın göreve başlayacağı arada 130 yıl sonra ilk kez bir idam cezası uygulandı. Teksaslı siyahi Brandon Bernard’ın (40) cezası Indiana’nın Terre Haute kentindeki cezaevinde zehirli iğneyle idam edildi.

    ABD’de topal ördek dönemi olarak adlandırılan başkanlık geçiş döneminde 130 yıl sonra ilk kez bir idam cezası infaz edildi.

    Teksaslı siyahi Brandon Bernard’ın (40) cezası Indiana’nın Terre Haute kentindeki cezaevinde zehirli iğneyle infaz edilirken, ABD’de 130 yıl aradan sonra başkanlık geçiş döneminde ilk kez bir idam cezası hayata geçirildi.

    Bernard, 21 yıl önce 18 yaşındayken Iowa eyaletinde bir çifti katleden çetenin üyesiydi.

    Todd ve Stacey Bagley’i soymak amacıyla araçlarına yanaşan çete, silah zoruyla çifti bagaja kapatarak banka kartlarını kullanmak için para çekme makinesi aramaya başlamıştı.

    Parayı çektikten sonra çete lideri Christopher Andre Vialva, kurbanları başlarından vurmuş, Bernard’a öldüklerinden emin olmak için çifti yakmasını emretmişti.

    BİRÇOK ÜNLÜ İSİM TRUMP’A ÇAĞRIDA BULUNMUŞTU

    ABD’de birçok ünlü sima, Bernard’ın idam cezasını ömür boyu hapse çevirmesi için Başkan Donald Trump’a çağrıda bulunmuştu.

    Bernard’ın avukatları da infazın durdurulması için Yüksek Mahkemeye başvurmuş ancak Yüksek Mahkeme bu talebi reddetmişti.

    ABD’de başkan seçilen Joe Biden’ın göreve başlamasından önceki haftalarda 4 federal infaz daha planlanıyor. Bu dört infaz da gerçekleştirilirse Donald Trump 100 yıldır görevi süresinde en fazla kişinin idam edildiği başkan olacak.

    Ülkede topal ördek döneminde en son 1890’larda Grover Cleveland’ın başkanlığı sırasında idam cezaları infaz edilmişti.