Etiket: abdülhamit gül

  • Adalet Bakanlığı’na Bekir Bozdağ atandı

    Adalet Bakanlığı’na Bekir Bozdağ atandı

    Cumhurbaşkanı Kararı ile görevden af talebi kabul edilen Abdulhamit Gül’den boşalan Adalet Bakanlığına Bekir Bozdağ atandı.

    Cumhurbaşkanı Kararı ile görevden af talebi kabul edilen Abdulhamit Gül’den boşalan Adalet Bakanlığına, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ atandı.

    Konuya ilişkin atama kararı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlandı.

    Buna göre, görevden affını isteyen ve talebi kabul edilen Abdulhamit Gül’den boşalan Adalet Bakanlığına Bekir Bozdağ getirildi.

    Atama, Anayasa’nın 104 ve 106’ncı maddeleri gereğince yapıldı.

    ABDULHAMİT GÜL’DEN TEŞEKKÜR MESAJI

    Adalet Bakanlığı görevinden affını isteyen ve talebi kabul edilen Abdulhamit Gül, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarını arz ederek yeni Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a başarılar diledi.

    Gül, Twitter’dan yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:

    “Sayın Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle 19 Temmuz 2017 tarihinden beri sürdürdüğüm Adalet Bakanlığı görevinden ayrılmış bulunuyorum. Kendilerine görevden af talebimi kabulleri için şükranlarımı arz ediyor, yeni Adalet Bakanımız Sayın Bekir Bozdağ’a başarılar diliyorum.”

    ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ’IN ÖZ GEÇMİŞİ

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 1 Nisan 1965’te Yozgat’ın Akdağmadeni ilçesinde doğdu. Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden mezun olan Bozdağ, yüksek lisansını Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dinler Tarihi Anabilim Dalında tamamladı, ayrıca Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi.

    Serbest avukat olarak çalışan Bozdağ, 1999 yılında Fazilet Partisi Akdağmadeni Belediye Başkan Adayı oldu, Fazilet Partisi Yozgat Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu İl Başkan Yardımcılığı (1999-2001) görevinde bulundu.

    Bozdağ, AK Parti Yozgat kurucu il yönetiminde Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu İl Başkan Yardımcılığı (2001-2002), AK Parti Teşkilat Başkanlığında değişik illerde İl Koordinatörlüğü ve Bölge Koordinatörlüğü (2002-2007), AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyeliği, AK Parti Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı (2015) görevlerinde bulundu ve 22, 23, 24, 26 ve 27. yasama dönemlerinde Yozgat Milletvekili seçildi.

    22. Yasama Dönemi’nde TBMM Adalet Komisyonu Üyeliği (2002-2007), 23. Yasama Dönemi’nde AK Parti TBMM Grup Başkanvekilliği (2007-2011) yapan Bozdağ, 61. Hükümet’te Başbakan Yardımcısı, 61, 62, 64 ve 65. hükümetlerde Adalet Bakanı, 65. Hükümet’te Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü görevlerinde bulundu, 27. Yasama Dönemi’nde Anayasa Komisyonu Başkanlığına seçildi.

    Orta düzeyde İngilizce ve Arapça bilen Bozdağ, evli ve 3 çocuk babası.

  • 13 bin yeni personel alınacak

    13 bin yeni personel alınacak

    Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, çeşitli kadrolarda görevlendirilmek üzere 13 bin 202 yeni personel alımı yapılacağını bildirdi.

    Bakan Gül, Telegram hesabından yaptığı açıklamada, “Sevgili genç arkadaşlarım, personel alım ilanımız yayımlanıyor. İnfaz koruma memuru, mübaşir, zabıt katibi, psikolog gibi çeşitli kadrolara 13 bin 202 yeni personel alıyoruz. Adalet teşkilatımızı sizlerle güçlendireceğiz” dedi.

  • Bakanlar olay yerinde! Yangının sebebini açıkladı

    Bakanlar olay yerinde! Yangının sebebini açıkladı

    Gaziantep’te SANKO Üniversitesi Özel Sani Konukoğlu Hastanesinin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) yoğun bakım ünitesinde yüksek akım oksijen cihazından kaynaklanan yangında 9 hasta yaşamını yitirdi. Yangın anlarında yaşanan panik ise cep telefonu kamerası ile kaydedildi. Öte yandan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Gaziantep’te basın açıklamasında bulundu. Yangının çıkış nedenine ilişkin “Oksijen vermekte kullanılan cihaz yangına neden oldu.” diyen Bakan Koca, “Kusur tespit edildiğinde, vatandaşımız emin olsun, yapılması gereken neyse yapılacaktır.” ifadelerini kullandı. Bakan Gül ise “İki savcı süreçle ilgili yakından olayı takip etmektedir. 7 kişilik bilirkişi heyeti oluşturmuştur.” dedi.

    https://www.dailymotion.com/video/x7y6nql

    SANKO Üniversitesinden yapılan açıklamaya göre, hastanenin Kovid-19 yoğun bakım ünitesinde sabah saatlerinde yüksek akım oksijen cihazından kaynaklanan ve oksijen sisteminin etkilenmesi sonucu yangın çıktı. Hastane personelinin ilk müdahalesi ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesinin hızlı çalışması sonucu yangın kısa sürede kontrol altına alınırken yoğun bakım ünitesinde 7, başka bir hastaneye nakil sırasında 1 ve ismi henüz öğrenilemeyen bir kişi olmak üzere 9 hasta hayatını kaybetti.

    Yangından etkilenme sonucu Mehmet Reşit Saydanoğlu (75), Fethiye Kırca (78), Naciye Ulukütük (56), Abdi Hamzaoğlu (68), Elif Akgül (85), Ökkaş Akbulut (69), Kahraman Taş (71), Ali Saffet Kanpolat (64) ve ismi henüz öğrenilemeyen bir kişi yaşamını yitirdi. Açıklamada, yoğun bakımda tedavisi süren diğer hastaların farklı hastanelere sevk edildiği, konuyla ilgili adli ve idari soruşturma başlatıldığı belirtildi.

    İKİ BAKAN OLAY YERİNDE… “YANGIN OKSİJEN CİHAZINDAN ÇIKTI”

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Gaziantep’te yeni tip koronavirüs (Kovid-19) yoğun bakım ünitesindeki yüksek akım oksijen cihazından kaynaklanan yangında 9 hastanın yaşamını yitirdiği hastanede incelemelerde bulundu.

    Kent protokolü tarafından Gaziantep Havalimanı’nda karşılanan Koca ve Gül, daha sonra olayın yaşandığı SANKO Üniversitesi Özel Sani Konukoğlu Hastanesine geçti. Yangının çıktığı yerde incelemelerde bulunan Koca ve Gül, yetkililerden bilgi aldı.

    Bakan Koca’nın açıklamaları şöyle:

    Koca, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile yangının meydana geldiği SANKO Üniversitesi Özel Sani Konukoğlu Hastanesinde incelemelerde bulunduktan sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu.

    Olayda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileyen Koca, yangının 04.30 civarında çıktığını belirterek şöyle konuştu:

    “Özellikle yoğun bakımda bizim yüksek akımlı oksijen vermek üzere kullandığımız bir cihazdan kaynaklanan sorunla yangının çıktığını biliyoruz. Bunun da devamında 20 yataklı serviste hasta sayısı 19 kişiydi. 19 kişiden 7 vatandaşımız olay anında hayatını kaybetti. 1 vatandaşımız 11 hastanın özellikle transferi döneminde, 1 hastamız da 4,5 saat sonra nakil yapılan hastanede hayatını kaybetmiş oldu, yani toplam takip edilen 19 hastamızdan 9 vatandaşımızı kaybetmiş olduk. 10 hastamızın da nakli yapılarak civar hastanelerin yoğun bakımlarında tedavileri devam etmekte. Ben hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyorum yaralılarımız acil şifa diliyorum.”

    Bakan Koca, 3 hastanın Şehit Kamil Hastanesinde, 1 hastanın 25 Aralık Devlet Hastanesinde, 1 hastanın Ersin Aslan Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, 1 hastanın Abdülkadir Yüksel Devlet Hastanesinde, 1 hastanın Özel Sevgi Hastanesinde, 2 hastanın Özel Anka Hastanesinde, 2 kişinin Özel NCR Hastanesinde, 1 hastanın Özel Medikalpark Hastanesinde, 1 hastanın Özel Deva Life Hastanesinde, 1 hastanın Özel Deva Hastanesinde, 3 hastanın da kendi talepleri olmak üzere 14 hastanın tedavilerinin yoğun bakım servisinde sürdüğünü ifade etti.

    Sağlık Bakanı Koca, şöyle devam etti:

    “Müdahale etmeye çalışan 16 personelin de yangından etkilendiğini gördük. Bununla ilgili 7 personelin yoğun bakımda yakın takibi yapılmakta. Kendilerini ziyaret ettik, ciddi bir sorunlarının olmadığını zannediyorum bugün yoğun bakımda tedavileri tamamlanıp servise alınmaları mümkün olabilir.

    Olayla ilgili inceleme hem Başsavcılık hem biz Bakanlık olarak müfettiş görevlendirmesi anında yapıp incelemeyi başlatmış olduk, soruşturma başlamış oldu. Bu anlamda herhangi bir sorun ve aksaklık, kusur tespit edildiğinde, yapılması gereken her neyse yapılma noktasında kararlı olacağımızdan vatandaşlarımız emin olsun. Rabbim memleketimize tekrar böyle bir şey yaşatmasın, milletimizin başı sağ olsun.” ​​​​​​​

    Bakan Abdulhamit Gül ise şu açıklamaları yaptı:

    “Milletimizin başı sağolsun. Olayla ilgili olarak Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığımız soruşturma başlatmış ve iki savcıyı görevlendirmiştir. İki savcı süreçle ilgili yakından olayı takip etmektedir. 7 kişilik bilirkişi heyeti oluşturmuştur. Konusunda teknik olarak uzman bu heyetin incelemeleri yapılmıştır. Süreç hızlı titiz şekilde başsavcılık tarafından yerine getirilmektedir. Bu süreçle ilgili bir ihmal herhangi bir konu varsa titiz şekilde araştırılacaktır. Tüm kurumlar gereken neyse yapacaktır.”

  • Bursa Yenişehir’e ceza infaz kurumu yapılmayacak

    Bursa Yenişehir’e ceza infaz kurumu yapılmayacak

    Bursa Yenişehir Belediye Başkanı Davut Aydın, başkent Ankara’da önemli temaslarda bulunarak Yenişehir’in öne çıkan plan ve projeleri için destek talebinde bulundu.

    Yenişehir Belediye Başkan Davut Aydın, Yenişehir’de yapılması planlanan Ceza ve İnfaz Kurumu’nun yapılmamamsı için başta Adalet Bakanı Abdülhamit Gül olmak üzere bir dizi görüşmeler gerçekleştirdi.

    Başkan Aydın’ın Ankara’daki görüşmeleri hakkında Yenişehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi.

    Yenişehir; 1301 yılında Yenişehir ovası ve civarının fethedilmesi ile Osmanlı Devletinin ilk başkenti olmuş, 1326 yılında Bursa’nın alınmasına kadar 25 yıl süre ile Osmanlı Devletine başkentlik yapmış ve Osmanlının ilk başkenti olarak tarihe geçmiş bir tarih şehridir.

    Yüzölçümü 785,4 km² olan İlçemizin toplam alanının yaklaşık yarısı tarımsal üretim yapılan arazi konumundadır. Vatandaşlarımızın % 80-90’ı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlamaktadır.

    Tarımın yanı sıra 32.625 büyükbaş, 51.125 küçükbaş hayvan, 564.306 kanatlı hayvan, 1877 büyükbaş hayvan ve 939 küçükbaş hayvan işletmesi ile süt ve süt ürünlerinin üretilmesinde Bursa’mızın önde gelen ilçelerindendir.

    Bunların yanında sivil ve askeri havaalanın varlığı, hızlı tren projesi, diğer il ve ilçelerle olan bağlantısı düşünüldüğünde Bursa’nın parlayan yıldızlarından olmaya devam etmektedir.

    İlçemizdeki tüm tarım alanlarını besleyen Sulama Sistemleri Karaköy mera alanından geçmektedir. Aynı zamanda tarım arazilerinin tarım dışı kullanımını önlemek için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından hayata geçirilen Milli Tarım Projesi ile tarımsal potansiyeli yüksek ovalar içinde, yılın dört mevsimi tarım imkanı bulunan Yenişehir ovası Haziran 2017’de, Bursa, İnegöl, Karacabey ile birlikte büyük ova koruma alanı olarak ilan edilmiştir.

    Büyük Ova Koruma Alanı ilan edilmesi, şüphesiz tarım topraklarımızın korunması açısından olumlu ve önemli bir gelişmedir. Yüksek Hızlı Tren hattının bu araziden geçmesi, İlçenin Bursa yönünden girişinin kısıtlanacağı ve Üniversiteninde yapılacağı bu bölgenin gelişimi de kapanacaktır.

    İlçemizin 71 mahalle muhtarı, sivil toplum kuruluşları, süt ve süt üreticileri birliği, damızlık, koyun ve keçi yetiştirici birlikleri ile kırsal kalkınma kooperatifleri vb. kuruluşlarımız, ilçe halkımızın tamamı ceza infaz kurumunun yapılmasını istememektedir. Ceza infaz kurumu yapılması düşünülen bu alanın, karşısına üniversite yapılması planlanmaktadır.

    Bu üniversite de eğitim ve öğretim görecek 15 bin öğrencinin sosyolojik ve psikolojik gelişimlerine olumsuz yönde etkisinin olacağı da kaçınılmaz bir gerçektir. Ancak son günlerde bu saydığımız güzelliklerin yanında Yenişehirimizin Karaköy Mahallesinde bulunan 158 ada, 1 parsele kayıtlı 77.235 m2 ve 159 ada, 1 parselde 378.206 m2 toplamda 455.441.00 m² yüzölçümlü alan üzerine ceza infaz kurumu yapılacağı yönünde üzücü haberler almıştık.

    Ceza infaz kurumu yapılması ile başta mera vasfının yok olması hayatını ve geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlayan, ülkemizin her bir noktasına taze sebze ve meyve ile et ve süt ürünleri gönderen ilçemizin vatandaşları etkilenecek, belirlenen alana yakın yerde üniversite yapılacaktır.

    Yenişehir’e Ceza İnfaz Kurumunun Yapılmamasının Nedenleri;

    İlçemizin arazileri 1. Sınıf Mera Arazisi’dir. Hızlı Tren Hattının Güzergahında bulunmaktadır. Büyük Ova Koruma Projesi’ni kapsamaktadır. DSİ Tarafından Ova Sulama Projesi kapsamında yer altı sulama hatları tamamlanmıştır. Yakın yerde Üniversite Alanı yapılmaktadır. İlçenin Bursa İl Girişi olan karayolu üzerinde bulunmaktadır.

    Tüm bu sebeplerle ceza infaz kurumu yapılması fikrinin tekrar gözden geçirilmesi, olumsuzlukların önüne geçmek, daha huzurlu bir Yenişehir’de yaşamak adına bu çabadan dönülmesi ve cezaevinin mera arazisine yapılmaması için tüm ilçe başkanlarımız, 71 mahalle muhtarımız, Ziraat Odamız, sivil toplum kuruluşlarımız, süt ve süt üreticileri birliğimiz, damızlık, koyun ve keçi yetiştirici birliklerimiz ile kırsal kalkınma kooperatifleri vb. kuruluşlarımız ile ortak görüş içinde olduğumuzu Bursa Milletvekillerimize aktardık. Adalet Bakanımız Sayın Abdulhamit GÜL ile görüşmemiz neticesinde mera arazimize yapılması düşünülen Ceza ve Tevkifevleri projesinin iptal edilerek tarafımıza tebliğ edilmiştir.

    Bu vesileyle bizlere Genel Merkezimizle hızlı görüşme sağlayan Milliyetçi Hareket Partisi Bursa İl Başkanımız Cihangir KALKANCI’ya, Genel Merkezimizde bizleri karşılayıp konunun takipçisi olup destek veren Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreterimiz ve Bursa Milletvekilimiz İsmet BÜYÜKATAMAN’a Adalet Bakanımız Sayın Abdülhamit GÜL’den randevu alıp bizi yalnız bırakmayan Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcımız ve Bursa Milletvekilimiz Hidayet VAHAPOĞLU’na, Milliyetçi Hareket Partisi Kırıkkale Milletvekilimiz, Adalet Komisyon Üyemiz Halil ÖZTÜRK’e, Ak Parti Bursa İl Başkanımız Ayhan SALMAN’a, Ak Parti Bursa Millet Vekilimiz, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanımız Hakan ÇAVUŞOĞLU’na, AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Bursa Milletvekilimiz Efkan ALA’ya, Ak Parti Bursa Milletvekillerimize, Tüm İlçe Başkanlarımıza, Muhtarlar Derneği Başkanımıza, 71 Mahalle Muhtarımıza, Ziraat Odası Başkanımıza, Sivil Toplum Kuruluşlarımıza, Süt ve Süt Üreticileri Birliğimize, Damızlık, Koyun ve Keçi Yetiştirici Birliklerimize ve Kırsal Kalkınma Kooperatifleri Kuruluşlarımıza ilçe halkımıza teşekkür ediyorum. Cumhur İttifakı, Türkiye’yi gelecek bin yıllara taşıma hedefiyle temellenmiş, bekamızı muhafaza ve müdafaa azmiyle ahlaki ve hukuki varlığını temin ve tescil ettirmiştir. Bu ittifak sıradan bir birliktelik, çıkar merkezli bir oluşum, küçük hesaplara tamah ve tevessül eden kaygan ortaklık değildir. Özünde vatan sevgisi, Türk milletine mensubiyet şuuru bulunmaktadır. Cumhurun haysiyeti, Cumhuriyet’in hedefleri, milli ülkülerin hasret ve hevesleri Cumhur İttifakı’nın dokusuna ve doğasına tam manasıyla nüfuz etmiştir. Tüm bu duygu ve düşüncelerimizle Yenişehir’imizde Cumhur İttifakı çatısı altında bir ve beraberiz. Yenişehir menfaatine konu olan siyasi rant peşinde koşup acele yapılan açıklamalar ilçemize zarar vermektedir. Bizler ilk günden itibaren vatandaşımızın yanında olduğumuzu, Yenişehir’i Yenişehirlilerle birlikte yönetmeye devam edeceğimizi tüm kamuoyun bilgilerine sunuyorum.

  • Cezaevlerinde e-görüş dönemi başlıyor

    Cezaevlerinde e-görüş dönemi başlıyor

    Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, cezaevlerinde dijital dönüşümü başlatacak Akıllı Teknolojilerin Ceza İnfaz Kurumlarına Entegrasyonu Projesi ile artık hükümlülerin eş, çocuk, aile ve yakınlarıyla görüntülü görüşebileceklerini, elektronik sayım yapılacağını, elektronik ortamda sağlık hizmetlerine erişileceğini, dilekçe hakkının kullanılacağını bildirdi.

    Adalet Bakanlığı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı iş birliğinde ceza infaz kurumlarında dijital dönüşümü başlatan ve pilot uygulaması Ankara Sincan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda gerçekleştirilecek Akıllı Teknolojilerin Ceza İnfaz Kurumlarına Entegrasyonu Projesi tanıtım toplantısı, Sheraton Otel’de yapıldı.

    Törene, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Türk Telekom Genel Müdürü Ümit Önal katıldı.

    Konuşmasına, koronavirüs salgını döneminde özveriyle çalışan cezaevi personeline teşekkür ederek başlayan Bakan Gül, sağlık çalışanları başta olmak üzere süreçte hizmet verenlere şükranlarını sundu.

    Kamusal hizmetlerin sunumunda temel kriterlerinin vatandaş memnuniyeti olduğunu belirten Gül, AK Parti’nin göreve geldiğinden bu yana hep insanı merkeze koyan reform adımları attığını söyledi.

    E-dönüşüm kapsamında hayata geçirilen uygulamalarla vatandaşların hizmetlere en hızlı, en az maliyetle ulaşmasının amaçlandığını aktaran Adalet Bakanı Gül, Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde de yargıda dijital dönüşümün hedeflendiğini anlattı. Gül, esas amaçlarının, vatandaşların yargısal hizmetlere daha az masrafla, daha kolay ulaşmasını sağlamak olduğunu kaydetti.

    “Hükümlü yakınları açısından da çok faydalı olacağına inanıyoruz”

    Ceza infaz kurumlarında da insanı temel alan tüm yaklaşımlara büyük hassasiyet gösterdiklerini belirten Gül, şunları söyledi:

    “Bu proje ile artık hükümlüler eş, çocuk, aile ve yakınlarıyla irtibatlarını sağlayabilecek, bağlarını güçlü tutacaklardır. Bu imkanın, aynı zamanda hükümlülerin rehabilitasyonuna da katkı sağlayacağına inanıyoruz. Görüntülü görüşme imkanının, hükümlü yakınları açısından da çok faydalı olacağına inanıyoruz.

    Yakınları hükümlülerle görüntülü görüşecekler, böylece seyahat etmek, masraf yapmak zorunda kalmayacakları gibi bir ilden başka bir ile gitme ya da rahatsızlığı, hastalığı nedeniyle gidemeyecek olanların yakınlarıyla görüşme imkanına sahip olması sağlanacak. Çocukların cezaevinin o ortamına girip örselenmesini önleyecek şekilde görüntülü görüşme yapılması da çocuğun üstün yararına matuf çok önemli adım olarak değerlendirilmeli. Salgın süreci de projenin ne kadar anlamlı olduğunu ortaya koymuştur.”

    “Hükümlüler sistemi parmak iziyle girecek”

    Adalet Bakanı Gül, görüntülü görüşmenin yanı sıra elektronik sayım, sağlık hizmetlerine erişim, dilekçe hakkının kullanılması, kitaplara erişim, kantin siparişi ve ödemeleri gibi çok önemli hizmetlerin de projede yer aldığını ifade etti.

    Gül, artık cezaevlerindeki kantin siparişinin elektronik ortamda yapılacağını, bu nedenle artık kurumlardaki emanet para bürolarının ortadan kaldırılacağını bildirdi.

    Hükümlülerin sisteme parmak iziyle gireceğini ve tüm taleplerini ilgili yere ulaştıracağını kaydeden Gül, projenin personele de önemli katkı sağlayacağını, personelin artık diğer alanlardaki faaliyetlere daha fazla zaman ayırabileceğini söyledi.

    Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Yılmaz Çiftçi de proje ile tutuklu ve hükümlülerin odalarına yerleştirilecek cihazlarla görüntülü görüş yapılmasının sağlanacağını belirtti. Çiftçi, bunun yanı sıra e-doktor, e-kütüphane, on-line kantin alışverişi, parmak izi ile hızlı sayım gibi uygulamaların hayata geçirileceğini, sistem üzerinden kantin siparişi verip ödemelerin bu yolla yapılacağını, bakanlık iletişim uygulamasıyla dilekçe ve e-posta gönderilmesinin sağlanacağını anlattı.

  • Cezaevinde ölen hükümlü! 2 müfettiş görevlendirildi

    Cezaevinde ölen hükümlü! 2 müfettiş görevlendirildi

    Son Dakika Haber: Adalet Bakanı Gül, Gümüşhane cezaevinde hayatını kaybeden hükümlünün ölümüne ilişkin inceleme yapmak üzere iki Bakanlık müfettişi görevlendirdi.

    Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Gümüşhane E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda hayatını kaybeden Mustafa Kabakçıoğlu’nun ölümüne ilişkin inceleme yapmak üzere 2 Bakanlık müfettişi görevlendirdi.

    Bakan Gül, Kabakçıoğlu’nun ölümüne ilişkin ayrıntılı inceleme yapılması için müfettiş görevlendirilmesi talimatı verdi.

    Bakan Gül’ün talimatıyla görevlendirilen 2 bakanlık müfettişi, yaşanan olayda ihmal olup olmadığını inceleyecek.

     

  • Bakan Gül: Demokraside, ‘süper mahkeme’, ‘süper savcı’ yoktur

    Bakan Gül: Demokraside, ‘süper mahkeme’, ‘süper savcı’ yoktur

    Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “Yargı mensubunu bağlayan tek ölçü; anayasadır, vicdandır, hukuktur. Demokraside, hukuk devletinde ‘süper mahkeme’, ‘süper savcı’ yoktur, tek süper güç hukuktur, hukukun üstünlüğüdür” dedi.

    Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Dikmen Hakim Evi’nde düzenlenen ‘Ceza Muhakemesinde Lekelenmeme Çalıştayı’nda konuştu. Bakan Gül, adaletin; ekmek gibi, su gibi, insanlığın temel gereksinimlerinden biri olduğunu belirterek, “Bir toplumun huzuru, dayanışması ve esenlik duygusu, adalete duyulan inançla doğru orantılıdır. Ülkeler bu nedenle hukuk sistemleri oluşturmuş, devletler bu nedenle adaleti mülkün temeli kılmıştır. Anayasalar, hak ve özgürlüklerin manifestosu olarak yargısal adaletin güvencelerini ortaya koymuştur. Aynı güvenceler, evrensel değerlerle uluslararası sözleşmelerle de güvence altına alınmıştır” dedi.

    ‘İLMEK İLMEK İŞLENMİŞTİR’

    İnsanın, haklarıyla yaşadığını, devletin ise insanı ve onurunu yaşatmak üzere var olduğunu vurgulayan Bakan Gül, “En genel tanımıyla adalet, hakkın yerini bulması, haklının hakkını almasıdır. Haklar içinde korunmaya en layık olanı insan onurudur. Hukukta insan onuru, insanın sadece insan olması sebebiyle değerli ve saygıya layık bir varlık olması olarak tanımlanır. Bu tanım bize bir yaklaşımı, bir anlayışı da tavsiye etmektedir. Hukukunuzun merkezine insan onurunu koymalısınız. İşte bu yaklaşımla insan hakları, hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti ilkesi, son 18 yılda, hukuk düzenimize adım adım, ilmek ilmek işlenmiştir” ifadelerini kullandı.

    ‘KİMSE KEYFİ MUAMELEYE MARUZ KALAMAZ’

    Bakan Gül, insan onuru ve saygınlığını koruyan önemli bir prensibin Ceza Muhakemesi Kanununda usuli güvenceye kavuşan lekelenmeme hakkı olduğunu vurgulayarak şöyle dedi:

    “Orada kanun açıkça ifade ediyor: ‘Soyut, genel, mesnetsiz şikâyet ve ihbarlarda kimseyi şüpheli yapamazsınız’ diyor. Yani kimse keyfi muameleye maruz kalamaz, kimse her an şüpheli olma tehdidi altında bırakılamaz. Bu amaçla getirilen sistemin adı ‘lekelenmeme hakkıdır’. Uzun sözün kısası, kanun diyor ki ‘kimse lekelenemez’. Yani, dünya görüşü, etnik kökeni, inancı, yaşam tarzı, tabiiyeti ne olursa olsun lekelenmeme hakkının istisnası yoktur. Lekelenmeme, 83 milyon vatandaşımız için geçerlidir. Bu hakkın sağladığı korumadan, hukuki güvenlik duygusundan herkes eşit yararlanır. İşlenmiş bir suçu soruşturmak ve faillerini adalet önüne çıkarmak hem bir hak, hem de bir görevdir. Her bireyin, hatta suç işlemiş olsa bile failin onurunu korumak da bir ödevdir. Bu ödevin yerine getirilmesinde, suç failinin haklarına saygı gösterilerek hukukun sınırları içinde maddi gerçek araştırılır, soruşturma ve kovuşturma yapılır, hüküm verilir ve hükümlerin infazı sağlanır. Yine bu ödevin bir gereği olarak mağdurun ve masumun da hakları korunur, izzet ve onuru mutlaka gözetilir. Suçludan hesap sormak kadar, suç teşkil eden eylemlerle ilgisi bulunmayan vatandaşın rahatsız edilmemesi, adli takibe uğramaması, hukuk devleti olmanın bir gereğidir. İnsan onuru en yüce değerdir.”

    ‘VATANDAŞIMIZ ASILSIZ İHBARLA LEKELENMEDİ’

    Ceza muhakemesinin hakikati araştırırken, masumların lekelenme riskini de sıfıra indirmek zorunda olduğunu kaydeden Bakan Gül, “2017 yılında, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 158’inci maddesinde yapılan değişiklik, vatandaşlarımızın lekelenmeme haklarını koruma amacını taşıyor. Ceza muhakemesi ile temel hak ve hürriyetler arasında gözetilmesi gereken hassas dengenin hepimiz farkındayız. Artık her ihbar için soruşturma başlatılmıyor, asılsız bir ihbar karşısında vatandaşlarımız da ‘şüpheli’ durumuna düşürülmüyor. 1 Ocak 2020 ve 30 Eylül 2020 tarihleri arasında, 143 bin 726 ihbar yapılmış ve bu dosyalardan 99 bin 805 dosyada soruşturma yapılmasına yer olmadığı kararı verilmiştir. Toplamda baktığımızda; kanunun yürürlüğü girdiği Eylül 2017’den bugüne kadar 261 bin 843 kişi hakkında bu kararlar verilmiş ve asılsız ihbarla vatandaşımız lekelenmemiştir” dedi.

    ‘DEMOKRASİDE, ‘SÜPER MAHKEME’, ‘SÜPER SAVCI’ YOKTUR’

    Vatandaşın lekelenmemesi ile birlikte yargının da lekelenmemesi gerektiğini ifade eden Bakan Gül, şöyle konuştu:

    “Yıllık dosya yükü içerisinde bir adliyede 3 dosya, 5 dosya sebebiyle o adliyenin lekelenmemesi de çok önemli. Geçmişte çok kötü örnekler gördük; sanıktan delile giden uygulamalar, kumpas davaları, yargılamalardaki haksızlıklar, uydurma deliller, asılsız ihbarlar, tapelerle neler yapıldı. Bir gece vakti nasıl insanların evine girildiğini, insanların nasıl lekelendiğini hepimiz yaşayarak gördük. Türkiye’de yargı mensupları kararlarıyla konuşur. Ve yargı, ihtilafları bitiren, sona erdiren hakem kurumdur, vermiş olduğu kararlarla, ‘evet adalet tecelli etti, yerini buldu’ dedirtecek kararları gerekçeleriyle ortaya koymalıdır. Verilen kararın hukuki gerekçeleri de tarafları ve milletimizi tatmin etmeli, vicdanları rahatlatmalıdır. Milletimin yargıdan beklentisi de elbette budur. Geçmiş dönem yöntemleriyle, anayasa ve vicdan yerine kişiselleştirerek, farklı düşüncelerle, özensizlikle asla karar verilemez. Yargı mensubunu bağlayan tek ölçü; anayasadır, vicdandır, hukuktur. Demokraside, hukuk devletinde ‘süper mahkeme’, ‘süper savcı’ yoktur, tek süper güç hukuktur, hukukun üstünlüğüdür.”

  • Adalet Bakanı’ndan Başsavcılıklara Covid-19 uyarısı

    Adalet Bakanı’ndan Başsavcılıklara Covid-19 uyarısı

    Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, 1 Eylül’de başlayacak adli yılla birlikte adliyelerde yeni tip koronavirüse (Covid-19) karşı tedbirlere uyulması konusunda başsavcılıkları uyardı. Gül, ‘Adalet Hizmetlerinde Koronavirüs Tedbirleri Kapsamında Yeni Çalışma Esasları Kılavuzu’nda yer alan önlemleri hatırlatarak, yeni dönemde de tedbirlere aynı titizlikle uyulmasını istedi.

    Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre; 1 Eylül’de başlayacak adli yılla birlikte adliyelerde hakim-savcı, adli personel ile vatandaşların korunması, salgının bulaşı riskinin azaltılması ve yayılmasının engellenmesi amacıyla bir yazı yayımlandı. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül imzalı, ‘Covid-19 Salgınına Yönelik Tedbirler’ konu başlıklı yazıda, Sağlık Bakanlığının kararları ve Bilim Kurulu’nun tavsiyeleri doğrultusunda adliyelerde alınan önlemlerin salgının bulaşı riskinin azaltılmasında önemli katkısı olduğu belirtildi. Yazıda adliyelerde alınacak tedbirleri belirleyen ve 29 Mayıs 2020’de yayınlanan ‘Adalet Hizmetlerinde Koronavirüs Tedbirleri Kapsamında Yeni Çalışma Esasları Kılavuzu’nda yer alan önlemler hatırlatılarak, yeni dönemde de kılavuzda yer alan tedbirlere aynı titizlikle riayet edilmesi istendi.

    10 MADDELİK HATIRLATMA

    Kılavuzda yer alan önlemlerin ilk günden itibaren adliyelerde hemen hayata geçirildiği ve uygulandığına dikkat çekilen yazıda, salgınla ilgili 10 maddelik hatırlatmada bulunuldu. Buna göre; Yeni Çalışma Esasları Kılavuzu’nda yer alan tedbirlere titizlikle riayet edilecek. Adliye girişlerinde ve bina içlerinde yoğunluğu ve beklemeyi önleyecek ilave uygulamalar hayata geçirilecek. Hizmet binalarının temizliğine ve maske kullanımına dikkat edilecek. Fiziki teması en aza indirmek için ön büroların faaliyetleri artacak. Covid-19 tanısı konulan ya da temaslı olması nedeniyle takibe alınan personele ilişkin işlemler gecikmeksizin yapılacak ve bu personelin tedavi süreçlerindeki ihtiyaçları takip edilecek. Çalışma alanlarında bulunabilecek kişi sayısı kılavuzda yer alan esaslara uygun biçimde ayarlanacak. Kılavuzda yer alan önlemlerin hayata geçirilmesi için hijyen malzemeleri ile ekipmanların hizmetlerin aksamasına sebebiyet vermeyecek şekilde temin edilecek. Tutukluların ceza infaz kurumlarından, adliyelere nakilleri sırasında gerekli önlemler alınacak. İcra ve iflas dairelerinde vatandaşlar ile avukatların işlerini kolaylaştıracak ilave önlemler hayata geçirilecek. Ayrıca il bazında alınmasında yarar görülen tedbirler de İl Pandemi Kurulları ile görüşülerek alınacak.

    ADALET BAKANLIĞINDAN ESNEK ÇALIŞMA GENELGESİ

    Cumhurbaşkanlığı Genelgesi sonrasında, Adalet Bakanlığı da esnek çalışma genelgesi yayımladı. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül imzalı ‘Covid-19 Kapsamında Kamu Çalışanlarına Yönelik Tedbirler’ konu başlıklı genelge, Bakanlık merkez ve diğer bağlı birimler ile tüm başsavcılıklara ve bölge idare mahkemesi başkanlıklarına gönderildi. Genelgede, esnek çalışmaya dair yetki birim amirlerine bırakılarak, esnek çalışmanın iş ve personel durumu gözetilerek ve hizmeti aksatmayacak şekilde yapılması istendi.

  • Adalet Bakanı: “Kadın cinayetleri bir terör eylemidir”

    Adalet Bakanı: “Kadın cinayetleri bir terör eylemidir”

    Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, erkek arkadaşı olduğu iddia edilen gencin evinin penceresinden düşerek ölen 17 yaşındaki Duygu Delen’in Gaziantep’teki ailesine taziyede bulundu.

    “Kadın cinayetleri bir terör eylemidir ve bu eylemlere karşı hepimiz topyekün mücadele etmek zorundayız” diyen bakan Gül, duyarlılığın en üst düzeyde olması gerektiğini söyledi.

    Bakan Gül, şöyle devam etti:

    “İşin başında küçük diye hasır altına atılan bazı olayların büyüye büyüye cinayetle sonuçlandığını görüyoruz. Dolayısıyla bu konuda hem kolluk hem yargı makamları ve toplumun her kesiminin, şiddeti önleme merkezleri dahil duyarlılığın en üst düzey olması millet olarak beklentimizdir. ”

    Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmelere ilişkin, Bakan Gül, “Nasıl ülkemizin bir çakıl taşını veremezsek, feda edemezsek, mavi vatanımızdan da verilecek bir damla su yoktur ve bunu egemenlik hakkı olarak sonuna kadar koruyacağız.” diye konuştu.

  • Demirtaş’a yönelik çirkin ifadelere gözaltı

    Demirtaş’a yönelik çirkin ifadelere gözaltı

    HDP’nin eski başkanlarından tutuklu Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş’a yönelik çirkin paylaşımlarda bulunan Vedat Y. gözaltına alındı.

    Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, tutuklu HDP’li siyasetçi Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş’a yönelik çirkin paylaşıma ilişkin açıklama yaptı. Bakan Gül, “Başak Demirtaş’a yönelik çirkin paylaşımı kınıyor, bu ahlaksız ve tahkir edici eylemi en ağır şekilde lanetliyorum” dedi.

    Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamada ise “Söz konusu paylaşımlarda bulunan ve kimliği tespit edilen şahıs hakkında gözaltı kararı verilmiş olup, soruşturma aşamaları hassasiyetle takip edilmektedir” denildi.

    Gözaltına alınan Vedat Y.’nin sosyal medya üzerinden Atatürk, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu gibi isimlere hakaret ettiği ortaya çıktı.