Etiket: Abdulkadir Uraloğlu

  • “Özel tekne üretimine de katkı sağlayacak”

    “Özel tekne üretimine de katkı sağlayacak”

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye Yelken Federasyonu ile Denizcilik Genel Müdürlüğü arasında imzalanan iş birliği protokolü çerçevesinde yapılan amatör denizcilik uygulamalı eğitimlerin yoğun ilgiyle karşılandığını bildirdi. Uraloğlu, en çok başvurunun 9 bin 768 kişiyle Marmara Bölgesi’nde yapıldığını belirterek, “Uygulama eğitim merkezlerinin sayısı ve kapsadığı alan vatandaşlarımızın yoğun ilgisi nedeniyle her geçen gün artırılmakta. 44 kulüple başlayan uygulama eğitimleri geçen süre içerisinde 62 kulübe çıkarıldı” diye konuştu.

    “Eğitimlerimizle denizci ülke hedefinin daha da güçlü yeşermesini sağlamaya çalışıyoruz”

    Bakan Uraloğlu, Mayıs ve Ekim 2023 tarihleri arasında 17 bin 755 kişinin uygulamalı eğitimlere başvurduğunu, bunlardan 17 bin 672 kişinin sertifika almaya hak kazandığını söyledi. Uraloğlu, amatör denizcilik eğitimlerinin içeriğine ilişkin olarak şunları kaydetti:
    “Bu kapsamda 10 saatlik teorik çevrimiçi eğitimlere 4 saatlik Türkiye Yelken Federasyonu iş birliğiyle açık denizde uygulamalı yüz yüze eğitimler eklendi ve alınan pratik eğitimle vatandaşlarımız teknelerle ve denizle hasbihal oldu. Eğitimler şişme botlar, dıştan takma motorlu tekne ve yelkenli teknelerde veriliyor. Eğitimler tamamlandıktan sonra sınava sevk edilerek, sınavda başarılı olanlar belgelerini en yakın kart basımı yapılan liman başkanlıklarımızdan teslim alabilmekteler ya da e-Devlet üzerinden alınan doğrulanabilir barkodlu çıktıyla özel teknelerini kullanabilmektedir. Bu eğitimlerimizle tohumlarını attığımız denizci millet denizci ülke hedefinin daha da güçlü yeşermesini sağlamaya çalışıyoruz.”

    “Özel tekne üretimine de katkı sağlayacak”

    Uraloğlu, proje ile hedeflenen denizcilik kültürünün yaygınlaştırılmasının özel tekne üretimine de katkı sağladığına vurgu yaparak, “Bu katkının artarak devam edeceğine inanıyoruz. Özel tekne sayımız pandemi koşullarına rağmen projenin devam ettiği süre içerisinde artmış, 120 bini geçmiştir. Deniz turizminin de bu büyümeden olumlu yönde etkilenmesi kaçınılmazdır” ifadesini kullandı.

  • Ulaşım süresi 5 dakikaya inecek

    Ulaşım süresi 5 dakikaya inecek

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul’da yapımı devam eden en önemli karayolu projelerinden biri olan Sarıyer-Kilyos Tüneli ve Bağlantı Yolu projesini yerinde inceleyerek, projede gelinen son aşamaya dair bilgi aldı. Bakan Uraloğlu önce tünel ile ilgili bilgi vererek, yapım çalışmalarına 2022 yılı Mayıs ayı içerisinde başladıkları kaydetti. Uraloğlu, “Yaklaşık 1,3 kilometrelik bağlantı yolları ve 6 bin 875 metre uzunluğundaki Sarıyer-Kilyos

    Karayolu Tüneli ile birlikte projemizin toplam uzunluğu 8,2 kilometredir. Proje bünyesinde ayrıca, Sarıyer Kavşağı ve Kilyos Kavşağı olmak üzere toplam 2 farklı seviyeli kavşak, 1 viyadük, 2 Aç-Kapa yapısı ve 1 menfez de bulunmaktadır. Projemiz; Sarıyer’de Çayırbaşı Tüneli’nin çıkışından sonra başlıyor ve Kuzey Marmara Otoyolu bünyesinde inşa edilmiş olan Uskumruköy Modern Dönel Kavşağı’na bağlanarak son buluyor” diye konuştu.

    Uraloğlu, tünel yapımında kullanılan teknik yönteme ilişkin olarak, “Tünelimizin yapımını en kısa sürede tamamlamak için hem NATM metodu ile delme patlatma hem de Tünel Açma Makinası (TBM)  yöntemlerini kullanıyoruz. TBM tasarım ve sipariş işlemlerini tamamladık, imalatı devam ediyor. Şu anda NATM tünel açma metodu ile yapılan kesimde tünel kazı destek çalışmaları da sürüyor” dedi.

    2026 YILI İÇERİSİNDE BİTİRME HEDEFİYLE 7 GÜN 24 SAAT ARALIKSIZ SÜRDÜRÜYORUZ

    Bakan Uraloğlu, kazı çalışmalarında; sol tüpte bin 493 metre, sağ tüpte ise bin 140 metre ilerleme kaydettiklerini kaydederek, “Sarıyer-Kilyos tünelimizin yapım çalışmalarını; 2026 yılı içerisinde bitirme hedefiyle 7 gün 24 saat aralıksız sürdürüyoruz” diye konuştu.

    Uraloğlu, proje tamamlandığında Levent, Maslak ve Sarıyer gibi yoğun nüfusun ve işyerlerinin bulunduğu alanların Kuzey Marmara Otoyolu’na ve İstanbul’un kuzeyindeki, Zekeriyaköy, Uskumruköy, Kilyos, Gümüşdere ve Demirciköy gibi yerleşimlere bağlantısı kolaylıkla sağlanmış olacağını, aynı şekilde İstanbul’un kuzeyindeki yerleşim alanlarında yaşayan nüfusun da kent merkezlerine erişiminin kolaylaşacağına dikkat çekti.

    SARIYER’E ULAŞIM SÜRESİ 5 DAKİKAYA KADAR İNECEK

    Bakan Uraloğlu, Sarıyer- Kilyos Tüneli’nin hayata geçmesiyle, şehir içi imar yollarının by-pass edilerek, Sarıyer’e ulaşım süresinin 5 dakikaya kadar ineceği bilgisini verdi. Uraloğlu bu konuda şöyle konuştu:

    “Mevcut durumda; kuzey Marmara Otoyolu’nun Uskumruköy kavşağından çıkan ve bu civarda yaşayanların Zekeriyaköy, Uskumruköy gibi yerleşim alanlarındaki düşük standartlı şehir içi yollarını kullanarak Sarıyer’e ulaşmaları ortalama 35 dakika sürüyor. Sarıyer- Kilyos Tüneli’nin hayata geçmesiyle, şehir içi imar yolları by-pass edilecek ve Sarıyer’e ulaşım süresi 5 dakikaya kadar inecek.  Bu da önemli ölçüde yakıttan ve zamandan tasarruf sağlayacak.  Ayrıca, Maslak, Levent, Beşiktaş gibi İstanbul’un en canlı iş ve finans merkezleri, Sarıyer-Çayırbaşı Tüneli ve hemen akabindeki Sarıyer-Kilyos Tüneli vasıtasıyla doğrudan kuzey Marmara Otoyolu’na bağlanabilecek. Dünyanın en büyük havalimanlarından olan istanbul Havalimanı’na erişimleri de kolaylaşacak.”

    KUZEY MARMARA OTOYOLU İLE ENTEGRASYONU

    Bakan Uraloğlu, Sarıyer-Kilyos Tünelinin hem Kuzey Marmara Otoyolu hem de İstanbul Havalimanı’na kolay ulaşım ve entegrasyon açısından çok önemli bir proje olduğunu belirterek, “İstanbul-Kınalı mevkiinden başlayarak; İstanbul, Kocaeli, Sakarya illerini kuzeyden kat edip, Sakarya’nın Akyazı ilçesi yakınlarında sonlanan Kuzey Marmara Otoyolu’dur. Kuzey Marmara Otoyolu, özellikle olası bir depremde, şehirlerin diğer illerle ulaşımının sürdürülebilir olmasına yönelik bir güzergâh olması olmasından dolayı Marmara Bölgesi’ndeki “Marmara Otoyol Ringi”nin tamamlanması açısından çok önemli bir projedir. Olası büyük depremlerde yol, köprü, tünel ve viyadüklerin hizmet vermesi hayati önem taşımaktadır. Bu noktada, Kuzey Marmara Otoyolu’nu yapım aşamasında kullanılan birçok farklı sismik izolatörlerle 2 bin 475 yıllık deprem döngüsünde 9 büyüklüğündeki bir depreme dahi dayanabilecek şekilde inşa ettik. Olası bir depremde İstanbul, Kocaeli ve Sakarya’ya her türlü ulaşım Kuzey Marmara Otoyolu’ndan yapılabilecektir. Bu açından da bakıldığında Kuzey Marmara Otoyolu’na entegrasyonu en hızlı ve güvenli şekilde sağlayacak Sarıyer-Kilyos Tüneli projemizin İstanbul için ne kadar önemli olduğu ortadadır.” diye konuştu.

  • “Türkiye olmadan orta koridor düşünülemez”

    “Türkiye olmadan orta koridor düşünülemez”

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Küresel Geçit Forumu’na katılmak üzere geldiği Belçika’nın başkenti Brüksel’de temaslarda bulunuyor. Bakan Uraloğlu, ikili görüşmeleri çerçevesinde AB Ulaştırma Komiseri Adina Valean ile bir araya geldi. Uraloğlu, Türkiye ile AB nezdinde iş birliklerinin ele alındığı görüşmede Türkiye’nin uluslararası ulaşım koridorları üzerindeki önemine vurgu yaptı. Uraloğlu ayrıca, 30 Haziran’da yayınlanan Avrupa ile Orta Asya arasındaki sürdürülebilir ulaştırma bağlantılarına ilişkin çalışmaya değindi. Uraloğlu, orta koridor odaklı bu raporda AB ile Orta Asya arasındaki sürdürülebilir ulaşım bağlantıları ve yatırım fırsatlarının tanımlandığını, 33 öncelikli yatırım ihtiyacının belirlendiğini, raporun demiryolu, karayolu ve limanların modernizasyonunu kapsadığını ifade ederek, raporda Türkiye’nin yer almadığını hatırlattı. Uraloğlu, AB Ulaştırma Komiseri Valean’e, “Takdir edersiniz ki Türkiye olmadan bir orta koridordan bahsedilemez. Bu çalışmalarda alınacak yatırım kararlarının Türkiye’yi kapsayacak şekilde güncellenmesi gerektiği aşikardır” dedi.
    Uraloğlu, ayrıca Türkiye’nin ulaştırma alanında AB müktesebatıyla uyumlu en yüksek standart ve kuralları uygulama çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi.
    “Yüksek Düzeyli Ulaştırma Diyaloğu yeniden gözden geçirilmeli”

    Görüşmelerde ulaştırma ile ilgili olmayan diğer konular nedeniyle askıya alınan Yüksek Düzeyli Ulaştırma Diyaloğu’nun yaşanan son gelişmeler ve AB ile Türkiye ilişkileri göz önüne alındığında yeniden gözden geçirilmesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca yük taşımacılığının önündeki engellerin kaldırılması ve karayolu kotaları sorununun çözülmesi gerektiği de ele alınan konular arasında yer aldı.

  • “Uzayda da ‘iz’ sahibi olmak zorundayız”

    “Uzayda da ‘iz’ sahibi olmak zorundayız”

    Türksat A.Ş. ve sektör liderlerinin katılımıyla yakın yörünge ile küp uydu alanlarındaki en son gelişmelerin değerlendirileceği ve 2 gün sürecek olan “Türksat Yakın Yörünge ve Küp Uydu Çalıştayı”, ATO Congresium Kongre ve Sergi Merkezi’nde başladı. Çalıştayın açılışına Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcıları ve Türksat Genel Müdürü Hasan Hüseyin Ertok katıldı. Çalıştayda uzay teknolojilerinin geleceği, fırsatlar, tehdit ve zorluklar, sektör liderlerinin bir araya geldiği oturum ve panellerde tartışılacak. Söz konusu oturumlarda yakın yörünge ile küp uydu alanlarındaki en son gelişmelerin
    paylaşımına zemin hazırlanarak tartışmak suretiyle farkındalığın artırılması ve muhtemel iş birliklerinin güçlendirilmesi hedefleniyor.

    “Dünyada söz sahibi olmak için uzayda da ‘iz’ sahibi olmak zorundayız”

    Türkiye’nin uydu alanındaki gelişmelerinden bahseden Bakan Uraloğlu, “Ülkemizi uydu alanında üstün yetkinliklere kavuşturmak, gelecekte bu alanda politika belirleyici ülkeler arasına dahil etmek üzere güçlü bir irade gösteriyoruz. Bugün kendi uydularını geliştirebilen, üretebilen ve test edebilen bir ülke olarak çalışmalarımıza devam ediyoruz. Çünkü çok iyi biliyoruz ki dünyada söz sahibi olmak için uzayda da ‘iz’ sahibi olmak zorundayız” diye konuştu.

    “Hep birlikte çok daha güzel hizmet ve çalışmalara imza atacağız”

    Çalıştayın sektörün geleceği açısından önemli olduğunu söyleyen Bakan Uraloğlu, “Bu çalıştay ile uydu teknolojileri alanında ülkemizi hedeflerine ulaştırmak adına neler yapılabileceğinin tartışıldığı, akademi, özel sektör ve kamudan tüm tarafların çok değerli görüşlerinin paylaşıldığı bir platform sağladık. Çalıştayın çıktılarının uydu ve uzay sektörümüzün geleceğinin şekillenmesi adına çok önem arz ettiğini düşünüyorum. Ayrıca Bakanlığımıza bağlı Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Araştırmaları Merkezi Başkanlığımız da yakın yörünge ile küp uydu alanlarında bu çalıştayımızda ‘destekleyen kuruluş’ olarak yer almaktadır. Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde hep birlikte çok daha güzel hizmet ve çalışmalara imza atacağız. Yenilikçiliği kendine düstur edinen ve gelişime açık olarak farklılığı yakalayan firmalarımızın aşamayacağı sınır, açamayacağı kapı olmadığı kanaatindeyim. Bu düşüncelerle bu güzide etkinliği tertip eden Türksat’ın tüm yönetici ve çalışanlarına ve çalıştayımıza katılımlarınız için sizlere tekrardan teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

    “Ülkemiz adına kayıtlı 23 uydunun 11 tanesi ülkemizde üretilmiş gözlem, haberleşme ve deneysel uydulardır”

    Çalıştayda Türkiye’nin geleceğine imza atacak, uzay çalışmalarına yeni bir vizyon sunacak, bütün sektör paydaşlarının ufkunu açacak fikirler ortaya koyacaklarını söyleyen Türksat Genel Müdürü Hasan Hüseyin Toker, “Ülkemiz adına kayıtlı 23 uydunun 11 tanesi ülkemizde üretilmiş gözlem, haberleşme ve deneysel uydulardır. Türksat olarak İstanbul Teknik Üniversitesi ile birlikte geliştirdiğimiz ve 2013 yılında uzaya gönderdiğimiz Türksat 3USAT uydusu ile bundan 10 yıl önce küp uydu geliştirme çalışmalarında da yer aldığımızı özellikle belirtmek istiyorum. Kuşku yok ki ülkemizin uydu teknolojileri geliştirme alanında geldiği en ileri nokta Türksat 6A uydusudur. 2014 yılı Aralık ayında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımları ile başlatılan projede artık sona yaklaşmış bulunmaktayız. Isıl Yapısal Yeterlilik Modeli, Mühendislik Modeli ve Uçuş Modeli olmak üzere üç farklı uydunun üretilip test edilerek doğrulandığı bu uzun süreç inşallah 2024 yılı Mart ayında sona erecek ve Türksat 6A uydusu fırlatma merkezine gönderilmeye hazır hale gelecektir” ifadelerini kullandı.

  • “Zengezur Koridoru önemli bir projedir”

    “Zengezur Koridoru önemli bir projedir”

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ankara Yüksek Hızlı Tren Garı’nda (YTH), Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’nın (TCDD) 167’nci kuruluş yıl dönümüne özel düzenlenen programa katıldı. Etkinlikte konuşan Uraloğlu, Demiryolları’nın 1856 yılında, İzmir-Aydın hattına ilk rayın döşenmesinden bu yana Türk milletinin; sevinçlerinin, acılarının, ayrılıklarının, kavuşmalarının tarihini bağrında taşıdığını ve Anadolu topraklarının son 167 yılına şahitlik ettiğini belirterek, “Demiryollarımız geçen yıllar boyunca yalnızca yük ve yolcu taşımamış, birlik ve beraberliğimizi sağlayan, bizi biz yapan değerlerimizi de vagonlarında yük yapmıştır. 1950’li yıllardan itibaren duraklama dönemine giren Demiryollarımız; Cumhurbaşkanımız liderliğindeki AK Parti hükümetleri döneminde, ulaştırma politikaları yeniden devlet politikası haline gelmiştir” diye konuştu.

    Hedef 12,5 milyon yolcu taşıyarak rekor kırmak

    Bakan Uraloğlu yüksek hızlı trenlerde taşınan yolcu sayısında yeni bir rekorun hedeflendiğini söyleyerek, “2003 yılında yaklaşık 11 bin kilometre olan demiryolu uzunluğumuza; 2023 yılı itibariyle, 2 bin 250 kilometresi YHT ve hızlı tren hattı olmak üzere yaklaşık 3 bin kilometre ekledik. 14 bin kilometreye yükselttik. Yüksek hızlı trenlerimizle konforlu, hızlı ve modern seyahat hizmetini doğrudan ve dolaylı olmak üzere 19 ilimize ve ülke nüfusumuzun yaklaşık yüzde 50’sine ulaştırdık. Hedefimiz 2053 yılına kadar hızlı tren hizmeti alan il sayımızı 52’ye çıkartmak ve nüfusumuzun büyük bir çoğunluğuna ulaştırmaktır. Yüksek hızlı trenlerle 2009 yılından bu yana yaklaşık 77,5 milyon yolcu taşıdık. 2023 yılında yüksek hızlı trenlerimizle 12,5 milyon yolcu taşıyarak tarihi bir rekora imza atacağımıza inanıyoruz” dedi.

    “Zengezur Koridoru tüm Türk devletlerini ilgilendiren önemli bir projedir”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Nahcivan’a yaptığı ziyaretin detaylarından bahseden Uraloğlu, “Cumhurbaşkanımız ile birlikte Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’in daveti üzerine günübirlik çalışma ziyaretinde bulunduk. Iğdır-Nahçıvan Doğalgaz Boru Hattı Temel Atma Töreni’ne katıldık, ikili görüşmeler gerçekleştirdik. Görüşmeler kapsamındaki ana konulardan biri de Zengezur Koridoru’ydu. Zengezur Koridoru sadece Nahcivan’ın Azerbaycan’la olan ulaşımı açısından değil, 160 milyonluk genç ve dinamik nüfusu ve 1 trilyon doları aşan ekonomik büyüklüğü ile tüm Türk devletlerini ilgilendiren önemli bir projedir. Türkiye ile Azerbaycan arasında doğrudan demiryolu ve kara yolu ulaşımı sağlayacak Zengezur Koridoru bağlantısının hayata geçmesi aslında tüm Türk dünyasını birbirine bağlayacaktır. Özellikle Kafkasya’daki normalleşme için de hayati önem taşımaktadır. Dünkü görüşmelerin ardından bu hattın bir an önce bitirilmesi için çalışmalarımızı hızlandırdık. Kars-Nahçıvan Demiryolu Projesi’nin imzalarını attık. Zengezur Koridoru, ilerleyen zamanlarda Güney Kafkasya’da ekonomik iş birliğinin geliştirilmesi konusunda yeni imkanlar sağlayacaktır. Zengezur Koridoru’nun işlerlik kazanmasıyla beraber, orta koridorun demir yolu ve kara yolu yük taşıma kapasitesi artacak, bu da Pekin’den Londra’ya uzanan Doğu-Batı ticaretinin artışına olumlu katkıda sağlayacaktır. Orta koridorun etkinliğinin artmasıyla hem Azerbaycan ile Hazar Denizi üzerinde geliştirilebilecek hem de ülkemizin bölgedeki stratejik konumunun önemi artacaktır” ifadelerine yer verdi.

  • Bakan Uraloğlu Cep Telefonu Test Merkezi’ni inceledi

    Bakan Uraloğlu Cep Telefonu Test Merkezi’ni inceledi

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, BTK tarafından piyasada insan sağlığı, can ve mal güvenliği, çevre ve tüketicinin korunması açısından asgari güvenlik koşullarına sahip telsiz ve telekomünikasyon ekipmanlarının bulunmasını temin etmek amacıyla piyasa gözetimi ve denetiminin yapıldığı Hacettepe Üniversitesi Teknokent’te bulunan Piyasa Gözetim Laboratuvarı’nda incelemelerde bulundu. Laboratuvarda yapılan testlere dair bilgi alan Bakan Uraloğlu, ilk olarak iletişim sağlayan elektronik cihazların elektromanyetik çıkış gücünün test edildiği ‘yarı yansımasız’ ve ‘tam yansımalı’ laboratuvarları ziyaret etti.

    Ardından telsiz testlerinin yapıldığı ve ölçümlerinin alındığı odaları ziyaret eden Uraloğlu, mobil haberleşme cihazlarının fiziki testlerinin yapıldığı laboratuvarda bulunan hasar testinin yapıldığı alana, bir cep telefonunu bir mekanizma marifetiyle 1 metre yüksekten sert ahşap zemine bıraktı. Uraloğlu, bu laboratuvarda yetkililerin cep telefonlarını 3’er kez yere bırakarak hasar testi yaptıklarını belirterek, daha sonra telefonlarda oluşabilecek muhtemel hasarları belli kriterlere göre kayıt altına aldıklarını söyledi.

    Aynı laboratuvarda voltaj, batarya ve şarj cihazlarının da testlerinin yapıldığını ifade eden Uraloğlu, bir şarj cihazına 1 dakika süresince verilen 3 bin waatlık elektrik testini izledi. Batarya testlerinin yapıldığı alanı da inceleyen Uraloğlu, uzmanlardan tamir atölyeleri veya vatandaşların cebinde patlayan cep telefonları hakkında bilgi aldı. Uraloğlu, burada yaptığı açıklamada, “Buradan vatandaşlarımıza da herhangi cep telefonu patlamasına maruz kalınmaması için cihazlarda standart olan, yan sanayi olmayan, testlerden geçmiş olan bataryaları kullanmalarını tavsiye ediyoruz. Şu ana kadarki testlerde firmalardan gelen standart hiçbir ürün patlamamış” diye konuştu.

  • “İniş ve kalkışa müsait durumda”

    “İniş ve kalkışa müsait durumda”

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, bugün Sabiha Gökçen Havalimanı’nda yapımı devam eden 2’inci pistte incelemelerde bulundu. Havalimanında kuleye çıkan Bakan Uraloğlu, anons yaparak uçaklara uçuş izni de verdi. İncelemelerin beraberinde Bakan Uraloğlu basına açıklamalarda bulundu.

    Uraloğlu, “Ülkemizin yurtdışına açılan en önemli kapılarından biri olan Sabiha Gökçen Havalimanımızın 2’inci pist ve yeni üst yapı çalışmalarını yerinde inceledik. Sabiha Gökçen Havalimanımız her geçen gün artan yolcu sayısı ve vatandaşlarımızdan gelen talep üzerine ciddi bir kapasite artışına ihtiyaç duymaktaydı. Bu nedenle Sabiha Gökçen Havalimanı’nı yenilikçi ve vizyoner bir bakış açısıyla geliştirmeye devam ediyoruz.
    Biliyorsunuz 2020 yılına kadar havacılık sektörümüz her yıl rekor artışlarla sürekli büyüyordu.

    Ancak 2020 yılı pandemi nedeniyle ulaşım sektörü açısından faaliyetlerin durduğu, 2021 yılı da salgın etkilerinin yavaş yavaş ortadan kalktığı bir yıl oldu. Ama 2021 yılında iç ve dış hatlarda yaklaşık 181 bin uçuş trafiği ile yaklaşık 25 milyon yolcu ağırlayan Sabiha Gökçen’de 2022 yılında bu sayı yaklaşık 31 milyon yolcuya yükseldi. 2023 yılının ilk 8 ayında da Sabiha Gökçen Havalimanı’nda yaklaşık 150 bin uçuş trafiği gerçekleşti.
    Bu sayı geçen yılın aynı döneminde 131 bin civarındaydı. Yine geçen yıl aynı dönemde yaklaşık 19 milyon 700 bin olan yolcu sayısı ise bu yıl 24 milyon 300 bine yükseldi. Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 23’lük bir artış var ve önümüzdeki yıllarda bu sayının artarak devam edeceğini öngörüyoruz” dedi.

    “3 bin 540 metre uzunluğundaki 2’inci pist ile en geniş gövdeli uçaklar da havalimanımıza inebilecektir”

    İkinci pist hakkında konuşan Bakan Uraloğlu, “İkinci bir pist ile havalimanımızın kapasitesini ikiye katlayacak çalışmaları başlatmıştık. Ve bugün Sabiha Gökçen Havalimanımızın 2’inci pistini iniş ve kalkışa müsait duruma getirdik. ILS test ve devreye alma uçuş kontrol çalışmaları ve test uçuşlarımız devam etmektedir. 3 bin 540 metre uzunluğundaki 2’inci pist ile en geniş gövdeli uçaklar da havalimanımıza inebilecektir. 1 adet 3 bin 520 metre, 1 adet 3 bin metre ve 1 adet 2 bin 400 metre uzunluğunda 3 adet Paralel Taksiyolu da proje kapsamındadır. 2’inci pist ve hızlı çıkış taksi yolları ile pistten orta aprona ulaşımı sağlayan bağlantı Taksiyollarına ait inşaat, elektrik ve elektronik imalatlarını da tamamladık. Ayrıca 2. pist yapımının yanı sıra; 46 uçak kapasiteli Orta Apron, 40 uçak kapasiteli Kargo Apronu, teknik blok, itfaiye ve garaj binası gibi 19 bin m2 kapalı alana sahip üstyapı tesisleri, ve 91 metre yüksekliğinde Hava Trafik Kontrol Kulesi de kazanmış oldu. Yeni hava trafik kontrol kulemiz 9 Ocak 2023 tarihinde hizmete girmişti. O günden itibaren tüm ATM sistemleriyle birlikte 7/24 hava trafik operasyonuna hizmet vermektedir.

    Kargo Apronu beton kaplama imalatlarımız da devam ediyor. Projemiz çerçevesinde Sabiha Gökçen Havalimanı – Pendik Bağlantı Yolu’nun yer altına alınarak üzerinden ikinci pistin geçirilmesi için çalışmalarımız da var. O çalışmalar çerçevesinde da şu an da, doğu tüp içerisindeki güçlendirme ile Doğu ve Batı Tüp Pist Bölgesindeki kemer imalatlarını tamamladık. Terminal-3 Bölgesindeki kemer imalatları devam ediyor. Şu anda TEM bağlantı yolu trafiği doğu tüpten veriliyor. Batı tüp içerisindeki temel ve iç perde imalatlarına da başladık. Orhanlı Bölgesi yol geçiş ve altyapı deplase imalatlarımız da devam ediyor. Sabiha Gökçen Havalimanı’nın yapılışını Tuz Gölü’ne alabalık tesisi yapmakla özdeşleştirenler vardı. Uçağın inmediği yere havalimanı yapan başka ülke gördünüz mü? diye eleştiri yapıyorlardı. Proje çerçevesinde inşa ettiğimiz TEM Bağlantı Yolu ve Tüneli çalışmalarına anlam veremeyerek sosyal medyada dağ olmayan yere tünel yaptılar diye yalan yanlış paylaşımlar da yayınladılar. Bugün Sabiha Gökçen Havalimanı ülkemizde yolcu trafiğinin en çok olduğu ikinci havalimanımızdır” dedi.

    Uraloğlu, “1 milyar 650 milyon insanın yaşadığı, 11 trilyon dolar ticaret hacimli 67 ülkeye en fazla 4 saat uçuş mesafesinde olmak gibi coğrafi üstünlüğe sahibiz. Bu çerçevede 2003 yılında başlattığımız Bölgesel Havacılık Politikası ile havacılık sektöründeki kayıp yıllarını telafi etmekle kalmadık, havacılıkta ülkemizi küresel bir merkeze dönüştürdük. Geride bıraktığımız Ağustos ayında havalimanlarımızda yaklaşık 25 milyon yolcuya hizmet verdik. 2023 yılı ilk 8 ayda ise tüm havalimanlarımızda 143 milyon 360 bin yolcu ağırladık ve 2003 yılında 34 milyon olan yolcu sayısını neredeyse 5’e katladık. Yolcu sayısındaki artışlara baktığımızda Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında havalimanlarımızı kullanan yolcu sayısının 220 milyona çıkarak yeni bir tarihi rekor kıracağımızı öngörüyoruz” diye konuştu.

  • “21 yılda 75 Milyar Lira harcadık”

    “21 yılda 75 Milyar Lira harcadık”

    Ulaştırma ve Altyapı Bakan Abdulkadir Uraloğlu bir dizi incelme ve ziyaret için Rize’ye geldi. İlk olarak Rize Valiliği’ni ziyaret eden Bakan Uraloğlu burada Rize Valisi İhsan Kemal Baydaş’tan bilgi aldı. Ardından Rize Belediyesi’nde Rize İl Koordinasyon Toplantısı’na katılan Bakan Uraloğlu toplantı sonunda gazetecilere açıklamalarda bulundu.

    Son 21 yılda Rize’ye ulaşım ve iletişim altyapısı noktasında yaklaşık 75 Milyar Lira harcandığını ifade eden Ulaştırma ve Altyapı Bakan Abdulkadir Uraloğlu “Son 21 yılda Rize’nin ulaşım ve iletişim altyapısı yatırımları için yaklaşık 75 Milyar Lira harcadık. 2003’e kadar sadece 16 kilometre bölünmüş yolu vardı biz 175 kilometre daha yaparak toplamda 191 kilometreye ulaştık. Yollarının sadece 2 kilometresi BSK kaplamalıydı 365 kilometreye yükselttik. Karadeniz Sahil Yolu, Ovit Tüneli ve Bağlantı Yolları, İkizdere Şehir Geçişi, Hurmalık-1 ve Hurmalık 2 Tünelleri ve Rizeli vatandaşlarımızın 70 yıl boyunca hayalini kurduğu Salarha Tüneli gibi çok önemli projeleri tamamladık. Nicelerine de devam ediyoruz” dedi.
    Devam eden projeler hakkında da bilgi veren Bakan Uraloğlu “Ardeşen-Ayder Yolu için ihale süreci başlamıştı. 36.7 km’lik yolumuzun da ihalesini bu ay içerisinde tamamlayıp en kısa zamanda imalatlara başlayacağız. İyidere-İkizdere-Ovit Yolu’nun ikmal halesini de yaptık. İyidere-İkizdere arasındaki 37 kilometrelik kısmı da bitiyoruz. İkizdere-Ovit arasındaki 19 km’lik kısmı da en kısa zamanda yatırım programına alacağız. Ardeşen-Ayder-Tunca Yolu’nun Ayder-Tunca bağlantısındaki 6 kilometrelik ortak yolun çalışmaları da devam ediyor. Kalan 12 kilometrelik kesimle ilgili çalışmalarımızı da planlayacağız. Rize -Pehlivantaşı-Kalkandere yolunda çalışmalarımız sürüyor. 18,5 kilometrelik hattı 2024 yılı içinde tamamlayarak hizmete almayı planlıyoruz” ifadelerini kullandı.

    Rize’den İzmir’e ilk uçak seferi 18 Eylül’de

    Geçtiğimiz yıl mayıs ayında hizmete giren Rize Artvin Havalimanı’nı bugüne kadar toplamda 1 milyon 200 binin üzerinde yolcunun kullandığını sözlerine ekleyen Uraloğlu “Dünyanın deniz üzerine inşa edilen sayılı, ülkemizin ise Ordu-Giresun Havalimanı’ndan sonra ikinci havalimanı olan Rize-Artvin Havalimanı’nı geçen yıl Mayıs ayında hizmete açtık. Rize-Artvin Havalimanımız dünyadaki 5. havalimanı oldu. 3 bin metre uzunluğundaki pisti ve yılda 3 milyon yolcuya hizmet verebilecek kapasitede terminal binası ile bölgenin havayolu ulaşımı ihtiyaçlarını eksiksiz karşılamaktadır. Rize -Artvin Havalimanı’nda açıldığı tarihten günümüze kadar; iç hatlarda toplamda 8 bin 510; dış hatlarda ise toplamda 120 uçuş gerçekleşmiştir. Genel toplamda yaklaşık 8 bin 630 iniş-kalkış trafiği olmuştur. 1 milyon 200 bin üstünde yolcu trafiği gerçekleşmiştir. Rize-Artvin Havalimanımız da günlük 6 uçuş İstanbul Havalimanı, 4 uçuş Sabiha Gökçen ve 2 uçuş Ankara olmak üzere toplamda 12 uçak gidiş-geliş 24 uçuş trafiği gerçekleşmektedir. Yıl sonuna kadar da açıldığı günden itibaren 2 milyon yolcumuzun Rize – Artvin Havalimanımızdan faydalanacağını öngörüyoruz. Rizeli hemşehrilerimiz istedi, Rize-İzmir uçuşlarını da başlatıyoruz. İlk sefer 18 Eylül’de yapılacaktır. Ekim ayından itibaren her cumartesi Rize-İzmir arasında uçuşlar devam edecek. Kasım ayından itibaren de bu uçuşları haftada iki sefere çıkarmayı planlıyoruz” diye konuştu.

    Bakan Uraloğlu Rize-Artvin Havalimanı’na ikinci ILS sisteminin kurulacağının da müjdesini verdi. Uraloğlu “Havalimanımızda hakim pist başına hizmet edecek şekilde aletli iniş sistemi olan bir ILS sistemi vardı. Şimdi pistin diğer başına da bir ILS sistemi kurulmasının fayda sağlayacağını değerlendirerek ön çalışmaları yaptık ve tedarik sürecini başlattık. Her havalimanının kendine has bir dinamiği ve özelliği var. Her havalimanımız ‘hava seyrüsefer emniyetinin’ sağlanması ilkesi gereği ve uluslararası kurallar doğrultusunda tasarlanarak, inşa ediliyor. Herkes emin olsun ki biz tüm havalimanlarımızda vatandaşlarımızın can ve mal emniyetini en üst düzeyde tutarak hiçbir harcamadan kaçınmıyoruz. Gerekli görüldüğü takdirde de ilgili kurumlarımızla değerlendirmeleri yaparak atılması gereken adımları atıyoruz” şeklinde konuştu.

  • Ekrem İmamoğlu, bakanları ziyaret etti

    Ekrem İmamoğlu, bakanları ziyaret etti

    İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu’nu ziyaret etti.

    İmamoğlu Ankara’da gerçekleşen görüşmeler için Twitter hesabından açıklama yaparken “Bugün Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Sayın Abdülkadir Uraloğlu’nu ziyaret ettim. Bakanlarımızla İstanbul’u ilgilendiren konularda bilgi paylaşımı yaptık. Nazik ev sahiplikleri için kendilerine teşekkür ederim.” dedi.

    https://twitter.com/ekrem_imamoglu/status/1691860207817683441

     

  • “Başarı için disiplin şart”

    “Başarı için disiplin şart”

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, PTT Ahlatlıbel Tesisleri’nde “Ulusal Staj Programı Kariyer Buluşması” çerçevesinde stajyer öğrencilerle bir araya geldi. Kendi hayatından önemli kesitler anlatan Bakan Uraloğlu, çok okumak, dil becerilerini geliştirmek, disiplinli ve düzenli çalışmanın başarıdaki en önemli anahtar olduğunu belirtti. Uraloğlu, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın size ne kadar kıymet verdiğini yakından şahitlik edenlerden biriyim. Bilgi ve kültürle donanım çok önemli. Geniş bir perspektife sahip olmak, farklı düşüncelere açık olmak ve çokça okumak gelecekteki kariyerlerin temel taşlarından biridir. Aynı zamanda, dil becerilerinin geliştirilmesi bireyin kendini ifade etme kabiliyetini artırır. İletişimdeki başarının da anahtarıdır” diye konuştu.

    “Tarihi bilip ders almazsak tekerrür edecektir”

    Tarihin ve geçmişin önemine dikkat çeken Bakan Uraloğlu, “Tarihi bilmemiz lazım, tarihi bilip ders almazsak tekerrür edecektir. Geçmişteki tecrübelerimiz bugününün ve yarınının şekillenmesinde çok kritik bir rol oynamaktadır. Bu tecrübelerden ders çıkarmak, geleceğe daha iyi hazırlanmanın yollarından biridir. Başarıya giden yolda disiplinin çok büyük önemi var. Ne tür bir iş yapıyor olursak olalım, disiplinli ve düzenli bir şekilde çalışmamız gerekiyor. Aynı zamanda dürüstlük hayatta kazanılmış en değerli hazinelerden biridir. Söz verilenin yerine getirilmesi, işlerin dürüstlük çerçevesinde yürütülmesi gerekir. Hiçbir gayret, hiçbir emek asla karşılıksız kalmaz” dedi.

    “Başarı için disiplin şart”

    İlkeli ve sıkı çalışmanın öneminden bahseden Bakan Uraloğlu, “Bol bol spor yapın. Başarı için disiplin şart. En önemlisi ise doğru kaynaklardan beslenin. Ambalajlı ürünlere dikkat edin. Öğrencilik ve iş hayatım boyunca hep disiplinli olmaya çalıştım. Yokluğa rağmen hiç pes etmedim. Küçücük bir evde 3 arkadaş kalıyorduk. Aynı çorabı her akşam yıkayıp uygun bir yere asıp, kuruduktan sonra sabah giyerdim. Benim için her şey yerli yerinde olacak. Ne iş yapıyorsak bir kuralı ve disiplini olması şart. Disiplin ve kurallar sizi yorabilir ama başarının en temel şartları bunlar. Asla zarar gelmez” diye konuştu.

    “Sosyal medya bazen çok tehlikeli olabiliyor”

    Soysal medyanın doğru kullanılması gerektiğini söyleyen Bakan Uraloğlu, “Dünya da bilgiye ulaşma anlamında hiçbir engelimiz yok. Sosyal medya bu anlamda bizim için çok önemli bir araç. Oralarda olmamız gerekir ama doğru beslemek şartıyla. Benim 2015 yılına kadar sosyal medya hesabım yoktu. Çünkü benim için önemli olan işime odaklanmamdı. Milletvekili aday adaylığım döneminde sosyal medya hesabım oldu. Hem oralarda neler oluyor bilmek adına, hem de gençlerin ve çocuklarımızın oralarda neler yaptığına bakmak içindi. Sosyal medya bazen çok tehlikeli olabiliyor. Bu konuda özellikle ailelerimize sahip çıkmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

    Hacettepe Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümünde okuyan stajyer öğrenci Mümine Koçak’ın bakan olduğunda ne hissettiği konusunda sorduğu soruya Uraloğlu, bakan olunca şükrettiğini ve hiçbir gayret ve emeğin asla karşılıksız kalmayacağını ifade etti.

    Karabük Üniversitesinde Raylı Sistemler Mühendisliği okuyan bir öğrencinin, raylı sistemler mühendisliği ve raylı sistemler teknolojilerine yönelik yatırımlarının ve bu alanda geleceğe yönelik fikirlerinin ne olacağı konusundaki soruya Uraloğlu, şunları kaydetti:
    “Devlet Demir Yollarının kuruluşundan bu yana birçok hizmeti gerçekleştirdi. Cumhuriyetin ilk yıllarında da ciddi yatırımlar yapılmış. Daha sonrasında kara yolları taşımacılığına ağırlık vermişiz. AK Parti hükümetlerimizle beraber özellikle son 21 yılda demir yollarında ciddi önem verdik ve kaynak ayırmaya başladık. Yaklaşık 11 bin kilometre olan 14 bin kilometrelere getirdik. Nerdeyse mevcudu sil baştan yaptık. Gerek elektrikli gerekse sinyalli hale getirdik. Avrupa’da 6. dünyada 8. hızlı tren işletmecisi bir ülke haline getirdik. 11 ilimizi yüksek hızlı trenle (YHT) tanıştırdık. İlk etapta 2028 hedefleri ve Cumhurbaşkanımızın görev süresi içinde yapacağımız şeyler. Yaklaşık demir yollarını 18-19 bin kilometrelere kadar uzunluğunu artıracağız. 2053’e kadar yaklaşık 52 ilimizi demir yoluyla YHT ile tanıştıracağız. Türkiye’de hedefimiz yurt içinde yük taşımacılığında kara yolunun payını düşürüp demir yolunda yük tarafını geliştireceğiz. Orta Asya’dan Londra’a giden Orta Koridor’u geliştireceğiz.”

    “İşimizi adam gibi yaparsak bu sorumluluğu ve görevimizi layıkıyla yerine getirmiş olacağız”

    Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü öğrencisi Nazife Bardak, bakan olarak bir idealleri olup olmadığını sorması üzerine Uraloğlu, “Bizim inancımızda yoldaki dikeni kaldırmak vardır ve tam da bu işi yapıyoruz. İşimizi adam gibi yaparsak bu sorumluluğu ve görevimizi layıkıyla yerine getirmiş olacağız. Bu vesileyle ahiretimizi imar etmiş olacağız, esas bizi motive eden taraftır. Bunun bize vermiş olduğu gurur, şeref, onur var. Onları layıkıyla taşıyacağız ve sizlere memleketimize hizmet edeceğiz” dedi.

    İstanbul-Ankara arasının 80 dakikaya inecek

    Gazi Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği öğrencisi Metin Seçkin Öztürk, çok yüksek hızlı trenin Türkiye’ye ne zaman geleceği konusundaki sorusuna Uraloğlu, İstanbul-Ankara arasında süper hızlı trenle diye bir proje çalışmasına başladıklarını, trenin saatte 380 kilometre hızda ve iki durağı olacağını bildirdi. Uraloğlu, bu trenin yapılmasıyla İstanbul-Ankara arasının 80 dakikaya ineceğine işaret ederek, dünyada ne varsa Türkiye’ye getireceklerini ve vatandaşların kullanımına sunacaklarını ifade etti.

    Samsun Üniversitesi Denizcilik İşletmeleri ve Yönetimi Bölümü öğrencisi Mert Atılgan, Türkiye’nin yarım ada ülkesi olarak yolcu taşıyan yolcu gemisi olmadığını bu konuda yapacakları bir çalışma olup olmadığını sorması üzerine Uraloğlu, bunun tamamen arz talep meselesi olduğunu dile getirdi. Bugün deniz yolculuğuna talebin olmadığını anlatan Uraloğlu, bu alanın turistik amaçlı kullanıldığını ve yük taşımacılığına döndüğünü belirtti. Uraloğlu, deniz yolunda yolcu taşımada, kısa mesafeli taşımalarda (İstanbul ve Mudanya taşımalar gibi) talebin olduğunu bildirerek, orda da öncesinde devletin şuanda da özel sektörün bu işi yaptığını söyledi. Uraloğlu, deniz yolcuğu için bir talep olursa üzerlerine düşeni yapacaklarını vurguladı.

    Uraloğlu, soruların ardından kura ile belirledikleri 30 öğrenciyi Bakanlığın yaptığı çalışmaları yerinde görmeleri için 15’ini Çanakkale’ye, 15’ini ise İstanbul’a götüreceklerini söyledi. Bakan Uraloğlu, sohbetin ardından genç meslek adayı stajyerlerle birlikte sohbet sonrası selfi çektirdi.