Etiket: açıklama

  • Alinur Aktaş’tan Koza Han açıklaması

    Alinur Aktaş’tan Koza Han açıklaması

    Bursa’da Büyükşehir Belediyesi Unesco dünya miras listesindeki 530 yıllık Koza Han’da da zemin yenileme çalışması başlattı. İngiltere Kraliçesi Elizabet’in de Türkiye ziyaretinde onuruna yemek verilen Koza Han’daki çalışmalar iktidarla muhalefeti karşı karşıya getirdi.

    Çalışmaları yerinde inceleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, sadece zeminde baskı betonla yapılan alanların doğal granit taşa dönüştürüldüğünü bunun da Korumu Kurulu’nun onayı ve izniyle yapıldığını belirtirken, arnavut kaldırımlarının kesinlikle tamamen sökülmeyeceğini açıkladı. Belirli bir kısma Arnavut kaldırımı yerine beton blokların konulmasını eleştiren CHP İl Başkanı İsmet Karaca ise çalışmayı durdurmak için yargıya başvuracaklarını söyledi.

    Bursa Büyükşehir Belediyesi 40 yıldır Belediye Başkanları’nın hayali olan 480 dönümlük alandaki tarihi hanların ve çarşıların ortaya çıkarılması projesini hayata geçiriyor. Bu sebeple Ulucami yanında hanları çevreleyen sonradan yapılan binaların yıkımına başlandı. Tarihi çarşı projesi kapsamında da Koza Han‘da zemin yenileme çalışması başlatıldı.

    Koza Han’da projesi daha önce gündeme getirilen zemin yenileme ve kafeteryalara çeki düzen verilmesi projesi yaklaşık 15 gün önce başladı. Koruma Kurulu’ndan onay ve görüş alınarak Koza Han‘da dört köşedeki baskı betonlar sökülerek yerine granit taşlar monte edildi. Ayrıca kafeteryaların çadırları ve sandalyelerinin de belirli bir düzene getirilmesi amacıyla düzen oluşturulacak.

    Arnavut kaldırımlarının sökülerek granit taşların monte edildiği haberlerinin sosyal medyada yayılması ve muhalefetin buna tepki göstermesi üzerine Koza Han’da incelemelerde bulunan Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş konuya açıklık getirdi.

    Unesco’nun dünya mirası şehirler ağıyla ilgili yakın zamanda toplantı yaptıklarını, Koza Han’da çalışmaların tamamını ilgili kurullardan izin alarak esnafla ve kurul üyeleriyle istişare ederek yaptıklarını ifade eden Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş;

    “Bir çok belediye başkanımızın arzu ettiği, yapılması imkansız, maddi olarak da finansman olarak da hukuki olarak da “imkansız” dediği hanlar bölgesinin etrafının boşaltılması, hanların ortaya çıkarılması, meydan düzenlemesi yapılmasıyla alakalı radikal çalışmaya henüz 2-3 ay önce başladık.

    Kararlı şekilde yolumuza devam ediyoruz. Cumhurbaşkanımız ve Çevre Şehircilik Bakanımıza emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Biz Koza Han’ın ne kadar değerli ve önemli olduğunu son çalışmayla bir kez daha gördük. Koza Han Bursa’nın misafir odasıdır. Çok kıymetli ve ipek ticaretinin yapıldığı yerdir. 500 yıl önce Osmanlı’nın ipek ticaretinin yapıldığı bu önemli mekan Sultan 2. Beyazıd tarafından İstanbul’daki cami ve medreselerin giderlerinin karşılanması amacıyla yapılmıştır.

    Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne ait bir mekan değil. Vakıflara ait ve beraberinde şahısların sahip olduğu dükkanlar var. Bizi buradan kira alıyorlar gibi ithamla karşı karşıya getirmek doğru değil. Çevre ve Şehircilik Bakanımızla Hanlar Bölgesi’nin çevresinin boşaltılmasıyla alakalı yıkım törenini gerçekleştirirken kendisini buraya getirdik. 8-10 senedir Koza Han’ın ağlayan halini o gün bakanımız da görmüş acil bize talimat vermişti. Koruma Kurulu ile görüşüp gereğini yaptık. 2016 yılında Koruma Kurulu’na plan proje örneği verilmiş, onayı alınmamıştı. Sonraki süreci hızlandırmayla alakalı oluşum içine girdik. Koruma Kurulu Başkanımızla görüştük” dedi.

    Amaçlarının Koza Han’a gelen yerli yabancı turistlerin rahat etmesi ve esnafın buraya rahat bir şekilde kullanması olduğunu kaydeden Başkan Aktaş;

    “Burada zeminde baskı betonla yapılan alanlar doğal granit taşına dönüştürülüyor. Öncesinin eğer tarafsız yaklaşırsanız tarihi ve hukuki boyutu yok. Beton parçalarını gördük. Zeminde baskı betonla yapılmış alanlar doğal granite dönüştürülüyor. Mescit ve civarı herhangi bir müdahale olmadan arnavut taşlar kaldırılıp tekrar monte edilecek şekilde aynı şekilde uygulaması mevcut taşlarla devam edecek. Bazıları öyle fotoğraflar çekiyor ki arnavut kaldırım taşlarının üstünü kapatıyormuşuz gibi algı yapılıyor.

    Bu taşlar da zaten 40 yıllık. Ciddi bir haksızlık yapılıyor. Yanlızca oturma alanlarında baskı betonların sınırlandırılması yapılıyor. Talimat verdim. Acilen yeşil alanı daha düne kadar ağaçların etrafı baskı betonlarla hapsedilmişken ağaçların gelişimi için yeşil alanı daha da büyüteceğiz. Zemin çalışması yapılırken doğal bazalt ve kesme küp taş deneniyor.

    Aslında Koruma Kurulu’nun aldığı kararla bir taraftan uygulaması yapılıp hem çadır hem zeminle alakalı uygulaması yapılıyor. Biz 3 tarafla alakalı çalışmayı yaptık. Kimse bu şehrin geleceğine ket vuramaz. Koruma Kurulu Başkanımız da burada, yapılan çalışmalar, denenen malzemelerin tamamı kurulun kararıyla deneniyor. Fotoğraf algılarıyla 18 yıldır tabir yerindeyse tarihi ayağa kaldıran, tarihi eserleri bu manada ihya eden iktidarımızı Sayın Cumhurbaşkanımızı, belediye başkanlarımızı, milletvekillerimizi bir Allahın kulu zan altında bırakamaz. Henüz uygulamanın ilk aşamalarında bu yaklaşımla “Koza Han’ı bitiriyormuşuz” gibi yaklaşımla hareket etmek abesle iştigal etmektir. Bu anlayışı çok iyi biliyorum. Bunlar yıllardır aynı tavırla hareket ediyorlar” diye konuştu.

    480 dönümlük alanda ihya çalışmalarını gölgelemeye çalışanların abesle iştigal ettiklerini vurgulayan Başkan Aktaş;

    “Bu anlayışın ilçe il başkanlarının Koza Han’la ilgili kopardıkları fırtınanın hanlar bölgesi ihya çalışmamızın ne kadar önemli olduğunun göstergesi. Koza Hana 3-5 senedir gelmemiş Koza Han’ın son halini bilmeyen bazı isimler kalkmışlar buradaki uygulamalarla alakalı fevaran ediyorlar.

    Biz yaptığımız her işten eminiz. İzinle onayla yapıyoruz. Değişiklik ve uygulamalarla alakalı konunun arkasındayız. Büyükşehirin hak kaybı söz konusu değil. Bu gördüğünüz mekan büyükşehire ait mekan değil. Bursanın mekanı ve titiz davranıyoruz. Çalışma henüz bitmemiş. Koruma Kurulu’nun izniyle yapılan çalışmayı “tarih katlediliyor, yok ediliyor” gibi bir yaklaşımla eleştirmek hoş değil.

    Bazı denemeleri yapacağız. Eğer eksik ve aksaklık varsa anında müdahale ederiz. Bursa’da çok güzel işler yapılıyor, yapılmaya da devam edecek. 40 senedir hiçbir başkanın cesaret edemediği tarihi ortaya çıkarma iradesi saygı duyulması gereken iradedir” diye konuştu.

    Koza Han Yönetim Kurulu Başkanı Erdinç Şentürk de çalışmaları takip ettiklerini, yenileme çalışması için Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ile istişare halinde olduklarını, bir ay sonra çalışmanın bitirilmesiyle farklı bir görüntünün ortaya çıkacağını kaydetti.

    Çalışmalara tepki gösteren Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Başkanı İsmet Karaca da, Koza Han’daki çalışmanın durdurulması için yargıya gideceklerini ifade ederek, “Yapılan yanlış restorasyonun durdurulması için Bölge İdare Mahkemesi’ne yürütmeyi durdurma davası açacağız. Bununla ilgili dilekçemizi hazırladık. Hemen gidip teslim edeceğiz. Sadece tarihi dizilere sponsorluk yapmakla tarihe sahip çıkılmıyor. 5 asırlık bir hana bu reva görülmemeli. Tipik bir AVM anlayışı ile burası restore edilmeye çalışılıyor. Kimden görüş alındı. Hangi mantıkla bu restorasyon yapılıyor. 5 asırdır ayakta kalan bir hana bu restorasyon yakışmıyor” diye konuştu.

  • Bill Gates’ten Covid-19 aşısı açıklaması

    Bill Gates’ten Covid-19 aşısı açıklaması

    Singapur’da sanal olarak katıldığı Singapur FinTech Festivali’nde Microsoft’un kurucusu Bill Gates, 2021’in ilk çeyreğinde 6 koronavirüs (Covid-19) aşısının onaylanmış ve hazır olabileceğini ifade etti.

    Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs (Kovid-19) tüm hızıyla etkisini göstermeye devam ediyor. Microsoft şirketinin kurucularından Bill Gates koronavirüs için geliştirilen aşılara Singapur’da sanal olarak katıldığı Singapur FinTech Festivali’nde konuştu.

    Bill Gates yaptığı açıklamada, “İlk çeyrekte onaylanmış yaklaşık altı aşı olmasını bekliyorum” dedi.

    Gates, seçici olarak onaylanmış Pfizer-BioNTech aşısına ek olarak, Moderna, AstraZeneca, Johnson & Johnson ve Novavax adaylarına da büyük olasılıkla önümüzdeki aylarda onay verileceğini söyledi. Gates, altıncı aşının ismini paylaşmadı.

  • Azerbaycan ziyareti öncesi önemli açıklamalar

    Azerbaycan ziyareti öncesi önemli açıklamalar

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan ziyareti öncesi basın toplantısında konuştu.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar:

    • Canları pahasına Karabağ’ı işgalden kurtaran şehitlere Allah’tan rahmet diliyorum.
    • Türkiye olarak bu haklı mücadeleye destek verdik.
    • 44 gün süren çetin mücadeleler sonucunda hamdolsun bugün yıldız ve hilal Karabağ semalarında dalgalanıyor.
    • Milletimiz ve Azerbaycanlı kardeşlerimiz 30 yıllık adaletsizliğe son verilmesinin sevincini yaşıyor.
    • Milletimizin tek parti CHP’sinin 1944 yılında Boraltan Köprüsü’nde ülkemize yaşattığı utançtan kurtarmış olduk.
    • Azerbaycan’a desteğimiz bundan sonra da devam edecektir.
    • Azerbaycan halkının haklı sevincine ortak olacağız.
    • Önümüzdeki süreçte atılacak adımlara ilişkin fikir alışverişinde bulunacağız.

    https://twitter.com/RTErdogan/status/1336611382419197955

    SORU-CEVAP

    (Günlerdir kamuoyunda CHP’deki taciz tecavüz skandalları konuşuluyor. CHP’den henüz bir yanıt yok. Kılıçdaroğlu’nun adaylık açıklaması gündem değiştirmeye yönelik midir? Adaylığı konusunda değerlendirmeniz nedir? İkinci sorum; AB Liderler Zirvesi’nnde Türkiye’ye yönelik yaptırım kararı alınırsa Türkiye’nin tavrı ne olur?)

    “KILIÇDAROĞLU’NUN ADAYLIĞI İSABETLİ OLUR”

    Sayın Kılıçdaroğlu’nun nasıl bir adım atacağı konusunda bu bizim derdimiz değil, kendi derdidir. Yaptığı açıklama da cevabı da sulandırılmış bir cevaptır. Eğer aday olacaksa gerçekten düşünüyorsa partisi için de ülkemiz için de isabetli olur.

    “AB’NİN YAPTIRIM KARARI TÜRKİYE’Yİ IRGALAMAZ”

    AB ile ilgili şu anda 10-11, yani bu konuda Türkiye’ye yapılacak herhangi bir yaptırım kararı Türkiye’yi çok fazla da ırgalamaz. Zaten biz 1963’ten beri AB, bize zaten yaptırım uyguluyor. Hiçbir zaman AB dürüst davranmamıştır. Hiçbir zaman AB verdiği sözün arkasında durmamıştır. Ama biz o günden bu güne sabrettik, sabrediyoruz.

    “KUZEY KIBRIS’IN HAKLARINI KORUMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

    (Miçotakis’in açıklamaları…) Bu konuyla ilgili olarak zaten Sayın Miçotakis’in bu açıklamaları sürekli masadan kaçanlar bunlar. Hiçbir zaman masada durmadılar. En son Stoltenberg masaya çağırdığında kaçtılar. Ondan önceki süreçte de masadan kaçtılar. Farklı bir adım da örneği Arnavutluk-Yunanistan-Türkiye arasında adım atılsın denildi. Hep yalan üzerine siyaset… Böyle bir yaklaşım içindeler. Biz ise dünden bu güne nasıl dik durduysak bundan böyle de dimdik yolumuza devam ediyoruz.

    Doğu Akdeniz’de hakkımız neyse haklarımızı korumaya devam edeceğiz. Kuzey Kıbrıs’ın haklarını korumaya devam edeceğiz. Buralardan taviz vermemiz asla mümkün değildir. Yunanistan dürüst davranırsa bizler de masada olmaya devam ederiz.

    TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİ: “BIDEN İLE YABANCI DEĞİLİM”

    Biden ile yabancı bir isim değilim. Biden ile OBama döneminde gayet iyi tanışan birisiyim. Evime kadar gelmiş olan birisidir. Rahatsızlığımda beni evimde ziyaret etmiştir. Ömer Çelik Bey de o ziyarette vardı. Dünyada siyaset çok çirkin ilerliyor maalesef. Aklına herhangi bir şey gelen hemen masaya yaptırımı getiriyor. Türkiye ile ABD arasında nasıl bir süreç var? Biz NATO’da beraber değil miyiz? NATO’da iki önemli ülke değil miyiz? ABD’den sonra ilk 5’te yer alan ülkelerden birisi Türkiye’dir. Bunu kendileri de itiraf etmişlerdir. Silah alımlarıyla alakalı maalesef attıkları adımları, ifadeleri şık bulmuyoruz.

    Özellikle de şu anda Suriye’nin kuzeyinde, Fırat’ın doğusunda yaklaşımları doğru bulmuyoruz.

    Yaptığımız yapacağımız açıklamaları da erken buluyoruz. Görevi üstlensin, sonra Sayın Biden ile oturup bazı şeyleri konuşacağız.

    Siyasette çatışma olmaz. Diplomaside özellikle bu konular görüşülerek, anlaşılarak yol bulmuştur. Ülkenizden birileri negatif şeyler sufle edebilir. O önemli değil, onlar siyasetin acemileridir. Biz ABD ile bu süreci çok farklı şekilde ilerleteceğimize inanıyorum.

    “YARGININ İŞİNE MÜDAHALE BENİM İŞİM DEĞİL”

    Yargının işine müdahale benim işim değil. Özellikle biz Selahattin Demirtaş gibi bir teröristin bu noktada varsa bir hakkını koruyacak değiliz. Ben inanıyorum ki yargımız Selahattin Demirtaş gibi bir teröriste böyle bir hak tanımaz. Kobani’nin faili, Diyarbakır’ın faili, Yasin Börü’nün faili odur. Bunları görmezden mi geleceğiz? Yargımız bunları görmezden mi gelecek? Böyle bir teröristin asla önünün açılmasına yol vermeyiz.

    Bunların mülkiyet hakkı diye bir şey yok ki. Bunların bu halka ödemesi gereken çok büyük hesapları var. FETÖ de aynı şekilde. Şu anda İngiltere’de bulunan zat bunun bedelini nasıl ödeyecek?

    PARİS’TE IRKÇI HAKEM SKANDALI

    Fransa’daki Başakşehir-PSG maçında meydana gelen bu hadise hakikaten Fransa’nın son dönemlerdeki özellikle ırkçı yaklaşımlarının yeni bir ifadesidir. Buradaki bu yaklaşım asla affedilemez. Nitekim ben de dün akşam bununla ilgili Twitter hesabımdan açıklamalarımı yaptım. Gerek parti sözcümüz gerek aynı şekilde Cumhurbaşkanlığı Sözcümüz açıklamalarımızı yaptık. Bu duruşu aynı kararlılıkla devam ettireceğiz.

    Dün akşam Başakşehir çok kararlı bir duruş sergiledi ve sahadan çekilmeleri, Romen hakemi almalarına rağmen arkadaşlar direndiler, ‘bizim için yeterli olmaz’ dediler. Hakemlerin dördünün de değiştirilmesi kararı verildi. Tabi burada Demba Ba falan çok kararlı durdular. Bu kararlı duruş sonrasında da bu akşama alındı maç.

    Fransa ırkçı yaklaşımların yoğunlaştığı bir yer haline geldi. Temenni ederiz ki bu akşamki maç suhuletle devam eder.

    ASGARİ ÜCRET

    Görüşmeler devam ediyor. Görüşmelerde bakanlığımız bu görüşmeleri işveren-işçi kesimiyle yürütecekler. Bizim de önümüze gelecek, adımları birlikte atacağız. Temennimiz isabetli, hayırlı bir karar çıkar ve yola devam ederiz.”

  • İçişleri’nden kısıtlamalarla ilgili yeni açıklama

    İçişleri’nden kısıtlamalarla ilgili yeni açıklama

    İçişleri Bakanlığı, yeni koronavirüs tedbirleriyle ilgili vatandaşlardan gelen sorular üzerine açıklama yaptı. Açıklamada, 20 yaş altının ailesi ile birlikte şehirler arası seyahat edebileceği, 18-20 yaş arası gençlerin ise sadece şehirler arası toplu ulaşım aracı kullanmak kaydıyla tek başlarına ailelerinin bulunduğu yere seyahat edebileceği ifade edildi.

    İçişleri Bakanlığı, koronavirüs salgınına karşı yeni alınan kısıtlama kararları ve tedbirlerle ilgili sıkça sorulan sorulara ilişkin internet sitesinden yazılı açıklama yaptı.

    ’18-20 YAŞ ARASI GENÇLER, AİLELERİNİN BULUNDUĞU YERE SEYAHET EDEBİLECEK’

    Açıklamada, 18-20 yaş arası gençlerin şehirler arası seyahatlerine ilişkin, “Ailelerinin yanında olmayan 18-20 yaş arası gençler, sadece şehirler arası toplu ulaşım aracı (uçak, tren, otobüs vb.) kullanmak kaydıyla tek başlarına ailelerinin bulunduğu yere seyahat edebilirler. 31.11.2020 tarih ve 20076 sayılı Genelge’de belirtilen ‘Zorunlu Durumların’ varlığı halinde, 18-20 yaş arası gençler, ilgili Valilik/Kaymakamlıktan seyahat izin belgesi almak ve sadece toplu ulaşım aracı (uçak, tren, otobüs vb.) kullanmak kaydıyla şehirler arası seyahat edebilirler. Bu durumların dışında 20 yaş altı gençler ve çocuklarımız yanlarında ebeveynleri/veli/vasisinin bulunması şartı ile herhangi bir belge aranmaksızın şehir içi ve şehirler arası yolculuk yapabileceklerdir” denildi.

    SOKAĞA ÇIKMA KISITLAMASINDAN MUAF OLANLAR

    Apartman ve sitelerin temizlik, ısınma gibi işlerini yerine getiren görevlilerin de, apartman/site yönetimince düzenlenen görevli olduklarına dair belgeyi ibraz etmek ve ikametleriyle görevli oldukları apartman veya sitelere gidiş-geliş güzergahıyla sınırlı olmak kaydıyla sokağa çıkma kısıtlamasından muaf olduğu belirtildi.

    Ayrıca evcil hayvan satışı yapan iş yerlerinin sahipleri ve çalışanlarının, iş yerinde bulunan hayvanların günlük bakım ve beslenmelerini yapabilmek için hafta sonu 10.00-17.00 saatleri arasında iş yerlerine gidip gelmeleri sırasında sokağa çıkma kısıtlamasından muaf olduğu ve bu muafiyetin, ilgili kişilerin ikametleri ile iş yeri arasındaki güzergah ile sınırlı olduğu kaydedildi.

    Yarış atlarının bakım ve beslenmelerini ve yarışlara hazırlık antrenmanlarını yapmak üzere at sahipleri, antrenörler, seyisler ve diğer çalışanların da, sadece bu işleri yapmak ve ikametleri ile yarış ya da antrenman alanı arasındaki güzergahla sınırlı kalmak kaydıyla sokağa çıkma kısıtlamalarından muaf olduğu ifade edildi.

    Açıklamada, yaptıkları işin doğası gereği iş yerlerinin kapalı olması gereken zaman içerisinde çalışması gereken haşere ve diğer zararlı böceklere karşı ilaçlama yapan firmalarda görevli olanların da, bu durumu belgelemek ve sadece ilaçlama faaliyetleri için zorunlu olan güzergahlarda kalmak kaydıyla hafta sonu uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasından muaf olacağı belirtildi.

  • Diyanet’ten ‘Cuma Namazı’ açıklaması

    Diyanet’ten ‘Cuma Namazı’ açıklaması

    Diyanet’in Twitter hesabından yapılan açıklamada corona virüs salgını hatırlatılarak “Meşru bir mazeretin varlığı, Cuma namazının farziyetini düşürmektedir” denildi. Açıklamada, “Salgın hastalık da kişiye cumanın farz olmasını düşüren bu tür mazeretler kapsamındadır” ifadelerine de yer verildi.

    Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu cuma namazına ilişkin bir açıklama yaptı.

    Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

    “Salgın tedbirleri ve elverişsiz hava şartlarının bir araya gelmesi ve son zamanlarda vaka sayılarındaki artış sebebiyle aşağıdaki açıklamaya gerek görülmüştür.

    İslam dini hayat ile sağlığın korunması ve bunlara zarar verecek şeylerin giderilmesi yönünde son derece açık hükümler getirmiştir. Müslümanlar, bu hükümlerin gereklerini yerine getirmekle ve ilgili tedbirleri almakla yükümlüdür. Özellikle bulaşıcı hastalıklara karşı gereken tedbirlerin alınması dinimizin bir gereğidir.

    Ayrıca hastalıkların bazı ibadetlerle yükümlü olmayı kaldıran bir mazeret olduğu bilinen bir hükümdür. Bu bağlamda, Cuma namazıyla yükümlü olmanın şartlarından birisi de, cemaate katılmaya mani bir mazeretin bulunmamasıdır.

    Zira meşru bir mazeretin varlığı, Cuma namazının farziyetini düşürmektedir. Hastalık, şiddetli yağış, aşırı sıcak ve soğuk gibi elverişsiz hava şartları yanında salgın hastalık da kişiye cumanın farz olmasını düşüren bu tür mazeretler kapsamındadır.

    Tüm dünyayı etkileyen Kovid-19 salgını ile ilgili tedbirler, kış mevsiminin getirdiği elverişsiz hava şartlarıyla birleştiğinde, cemaatin bir kısmının camide yer bulamaması ve Cuma namazını kılamamasına yol açabilmektedir. Camide mesafe şartını sağlayacak şekilde yer bulamayanların, hem kendilerini hem de cemaati tehlikeye atacak şekilde içeriye girmeleri doğru değildir. Bu şekilde Cuma namazını kılamayan kişilere, diğer meşru mazeretlerde olduğu gibi, öğle namazını kılmak farz olmaktadır Dolayısıyla bu durumdaki kişiler imkân buldukları bir yerde öğle namazını kılmakla yükümlüdürler. Hz. Peygamber (s.a.s.) döneminde sabit olduğu bilinen ve günümüze kadar ittifakla uygulanan hüküm böyledir.

    Burada bir kez daha ve önemle ifade edelim ki, bulaşıcı salgın hastalığa yakalananların ve teması’ olanların cemaate katılmamaları ve karantina şartlarına riayet etmeleri dinen zorunludur.”

  • Acun Ilıcalı ikinci kez açıklama yaptı

    Acun Ilıcalı ikinci kez açıklama yaptı

    MasterChef’ten diskalifiye edilen Uğur Yılmaz Deniz’in vedası çok konuşuldu. Gelen eleştirilerin ardından Acun Ilıcalı sosyal medya hesabından açıklama yaptı.

    PAYLAŞIMLARI NEDENİYLE İLİŞİĞİ KESİLMİŞTİR

    Bu sezon MasterChef yarışmasında yer alan Uğur Yılmaz Deniz sosyal medya paylaşımları nedeniyle diskalifiye oldu. Acun Ilıcalı, Uğur’un diskalifiyesini 21 Kasım günü attığı ‘Uğur Yılmaz Deniz isimli yarışmacının sosyal medyada kullandığı terbiye sınırlarını aşan paylaşımları nedeniyle Masterchef yarışmasıyla ilişiği kesilmiştir’ tweet’iyle duyurdu.

    HER ZAMAN YANIMDA OLDULAR

    Uğur, şeflerin açıklamasıyla MasterChef’e veda etti. Gözyaşları içinde tüm Türkiye’den özür dileyen Uğur, yaptıklarından pişman olduğunu söyledi.

    Sosyal medya hesabından Acun Ilıcalı ve Acun Medya’ya teşekkür eden Uğur ‘her zaman yanımda oldular’ mesajını paylaştı.

    AFEDİLEBİLİRDİ

    Uğur Yılmaz Deniz’in diskalifiye olması sosyal medyada olay oldu. Bazı sosyal medya kullanıcıları, ‘gençlik hatası affedilebilirdi, madem diskalifiye oldu neden bir hafta daha yarıştı’ yorumunda bulundu.

    Gelen tepkilerin ardından Acun Ilıcalı sosyal medya hesabından açıklama yaptı.

    HEPSİ YALAN

    İşte Acun Ilıcalı’nın açıklamaları…

    Diskalifiyeden sonra 10 gün daha çekim yaptınız. YALAN!

    Canlı yayında elediniz. YALAN! MasterChef Türkiye çekimler gerçekleştikten birkaç gün sonra izleyiciyle buluşuyor, canlı yayınlanan bir program değil, izleyicimiz de bunu bilir.

    Diskalifiyeyi reyting malzemesi yaptınız. YALAN!

    Yayında gerçekleşen diskalifiye anını reyting malzemesi yapmadık, aksine yayında kendini ifade edip kalıcı hasar görmemesini sağladık. Uğur bu yaklaşımımızın farkında ve bizzat bana teşekkür etti.

    Belediyeler arasında parti ayrımı yapıyorsunuz, farklı ücretler alıyorsunuz. İFTİRA!

    Hiçbir zaman belediye ayrımı yapmadık ve yapmayız. Bir yazıya 3 yalan ve 1 iftara sığdırabilmek gerçekten büyük başarı, tebrikler. Tabii inandırabilirsen…

    Hukuki haklarımızı sonuna kadar kullanacağız. Siz kininizi kusmaya devam edin, biz çalışmaya devam edeceğiz. İzleyicilerimize de belirtmek isterim ki, bir genç eskiden yaptığı hataları nedeniyle toplumdan linç yemek üzereyken onun hayatı boyunca yaşayacağı mağduriyeti engelledik.

    Bunu sağlamak yaşadığımız iftira kampanyasına değer. Sevgiler…

  • Kılıçdaroğlu ve Akşener’den açıklama

    Kılıçdaroğlu ve Akşener’den açıklama

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İYİ Parti Genel Merkezi’ndeki görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

    Akşener’in açıklamalarından satır başları şu şekilde:

    Sayın Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının kongremizden sonra partimize ziyaretleri için teşekkür ediyorum.

    Ben Cumhur İttifakı’nın bileşenlerinin birbirlerine laf çarptırmasına dikkat çekmiştim. Sayın Adalet Bakanı Abdülhamit Gül Adalet reformundan bahsetmişti. Sayın Erdoğan, bu reform sözüne ekonomiyi de katarak destek vermişti. Sonra ana muhalefetin sayın lideri Kılıçdaroğlu tehdit edildi. Bu tehdit, milli iradeye yapılmış bir tehditti. Hepimiz kınadık, doğrusu da bu.

    Ekonomide, adalette reform yapılacağı, iddia edildi. Sonrasında sayın Kılıçdaroğlu hapisten yeni çıkmış biri tarafından tehdit edildi. Sonrasında bu tehdidin sahibi Cumhur İttifakı’nın küçük ortağı tarafından sahiplenildi. İlk defa bir siyasetçi tehdidin sahibine sahip çıktı. O zaman şunu söylemiştim: Evet, tehdit sayın Kılıçdaroğlu’na. En şiddetli bir şekilde kınadığımız bir saldırı, bir davranış. Buna yönelik AK Parti Genel Başkanı ve AK Parti yöneticileri ne yapacaklar?

    ARINÇ’IN İSTİFASI

    Sonra sayın Arınç bir konuşma yaptı, sayın Cemil Çiçek telefonla katıldı. Bir makas değişikliği gerekiyorsa sayın Bahçeli ve Sayın Perinçek ne yapacaklar. Bu konuşmadan sonra Sayın Arınç İstifa etmek zorunda kaldı.

    Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları şu şekilde:

    Uzun süredir Türkiye yönetilmiyor zaten Türkiye savruluyor. Yönetim olması için liyakat olması lazım, sorunların sağlıklı tespit edilmesi lazım. Rejim değiştikten sonra sorunlar sağlıklı tespit edilmiyor.

    AK Parti içinde iyi niyetle çözüm üretmek isteyenler var ama küçük ortak büyük ortağı esir almış. AK Parti gibi Türkiye’yi tek başına 18 yıl yöneten bir partinin küçük ortak tarafından esir alınması Türkiye’nin yönetilmediğini gösteriyor. Türkiye savruluyor, hepimiz bunu görüyoruz.

  • İYİ Parti’ den, Ümit Özdağ’ın açıklamalarına cevap:

    İYİ Parti’ den, Ümit Özdağ’ın açıklamalarına cevap:

    İYİ Parti, parti ve partiyi temsilen hiç kimsenin bir başka partiyle anayasa çalışmasına katılmadığını, böyle bir çalışmanın hiç olmadığını bildirdi.

    Partiden yapılan yazılı açıklamada, İYİ Partinin, Türkiye’nin içinden geçtiği bu sıkıntılı günlerde milletin omuzlarına yüklediği görevi yerine getirmek için tüm gücüyle çalışmaya devam ettiği belirtildi.

    Ülkeyi karış karış gezerek milletin derdini dinleyen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener başta olmak üzere iyi ve cesurlar hareketinin yegane amacının Türkiye’yi yönetme yetkisini alarak ülkeyi ve milleti bulunduğu sarmaldan bir an önce çıkarmak olduğu kaydedilen açıklamada, son dönemde milletin İYİ Partiye olan teveccühünün bazı odakları korkutacağının bilindiği ifade edildi.

    Kurulduğu günden bu yana Türk siyasetinde dengeleri değiştiren, yerel seçimlerle birlikte, değişmez sanılanları değiştiren İYİ Partinin, tüm kadrolarıyla, her tür manüplasyona ve saldırıya hazır olduğu vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

    “Sayın Ümit Özdağ’ın bir süredir mensubu olduğu partimizle ilgili açıklamalarını dikkatle izliyoruz. Öncelikle ifade etmek isteriz ki ithamları sahip olduğu kariyer ve tecrübesiyle örtüşmemektedir. İYİ Parti olarak talihsiz açıklamalarıyla kendisine verdiği zararı endişeyle izliyoruz. Bu zarar öyle bir noktaya ulaştı ki Sayın Özdağ bir televizyon programındaki iddialarını 11 Kasım Çarşamba günü yaptığı basın toplantısında kelimenin tam anlamıyla ‘yalan rüzgarına’ dönüştürdü. Milletimizin emin olmasını isteriz ki İYİ Partinin aziz milletimizden sakladığı bir gündemi, bir ajandası, ilişkileri ya da projeleri yoktur ve olamaz.”

    Açıklamada, İYİ Parti’nin attığı ve atacağı adımları yetkili kurullarında konuşup değerlendirdiği ve son derece şeffaf bir yol haritasına sahip olduğu aktarıldı.

    Özdağ’ın iddiaları konusunda ilk ve son kez olmak kaydıyla, aziz milleti bilgilendirme ihtiyacı duyulduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

    “İYİ Parti ve İYİ Partiyi temsilen hiç kimse, bir başka partiyle anayasa çalışmasına katılmamıştır. Çünkü zaten böyle bir çalışma hiç olmamıştır. Partinin hiçbir yöneticisi, AK Parti ile gizli ya da açık bir anayasa çalışması yapmamıştır. Önüne geleni FETÖ’cülükle suçlayan iktidar mantığıyla benzeşen, FETÖ’cülük ve FETÖ’cüler iddiası, İYİ Partiye asla yapışmayacak bir lekeleme çabasıdır. Bugünün muktedirleri bile ellerindeki tüm devlet imkanları, istihbarat imkanları, yargı imkanlarına rağmen, İYİ Partinin üzerinde tek bir damla leke bulamamış ve sonuçta ‘yerli ve milli’ sıfatını teslim etmek zorunda kalmışken Özdağ’ın bu konudaki ‘sadık hizmeti’ siyaset çöplüğündeki ve vicdanlardaki yerini almaya mahkumdur.

    İktidar Partisi’nin grup başkanvekili, Sayın Özdağ’ın her açıklaması sonrasında devreye girip, benzer bir üslupla partimize saldırmıştır. Bu açık izin takipçisiyiz. Ancak aynı iktidar partisinin sözcüsü Sayın Özdağ’ın iddialarını kesin bir dille yalanlamıştır. Bilinmelidir ki İYİ Partiyi, hem AK Parti hem HDP hem PKK hem de FETÖ ile birlikte olmakla itham etmenin dayanılmaz hafifliği aslında psikolojik bir sorunudur. O sorunun çözümü de siyasette değil, psikiyatri bilimindedir.”

  • Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’dan açıklama

    Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’dan açıklama

    Cumhurbaşkanı Kararı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı görevine getirilen Lütfi Elvan kararın kendisi için sürpriz olduğunu söyledi. Bakan Elvan, Twitter’dan yaptığı paylaşımda da “Cumhurbaşkanı’mızın tensipleriyle görevime başladım. Bu görevi tevdi eden Cumhurbaşkanı’mıza şükranlarımı sunuyorum” ifadelerine yer verdi.

    Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı görevine atanan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Lütfi Elvan, Meclis’teki makam odasında personel ile vedalaştı.

    ”BENİM İÇİN SÜRPRİZ OLDU”

    Burada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Elvan, kararın kendisi için sürpriz olduğunu söyledi.

    Lütfi Elvan, “Önceden bilginiz var mıydı?” sorusuna “Hayır” yanıtını verdi.

    Elvan, eski bakan Berat Albayrak’la görüştüğünü emekleri ve hizmetleri için teşekkür ettiğini onun da kendisine başarılar dilediğini söyledi.

    Lütfi Elvan, bakanlığa atanmadan önce başkanı olduğu Meclis Plan Bütçe Komisyonu’na da son kez katılarak veda konuşması yaptı.

    Elvan, “Çok büyük fedakarlık gösterdiniz, samimi dostane yaklaşımınız çalışma şevkimizi artırdı. Zaman zaman tartışmalar da oldu demokrasi gereği farklı düşünceler olacak ki doğruyu bulalım” diye konuştu.

    TWITTER’DAN MESAJ

    Bakan Elvan, Twitter’dan yaptığı paylaşımda ise şu ifadelere yer verdi:

    ”Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın tensipleriyle Hazine ve Maliye Bakanı olarak göreve başlamış bulunmaktayım. Teveccühleriyle şahsıma bu görevi tevdi eden Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı sunuyorum.

    Değerli Bakanımız Sayın Berat Albayrak’a milletimize bugüne kadarki hizmetleri için teşekkür ediyorum. Rabbim hayırlı hizmetlere vesile kılsın.”

  • Kılıçdaroğlu’ndan ‘Berat Albayrak’ açıklaması

    Kılıçdaroğlu’ndan ‘Berat Albayrak’ açıklaması

    Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın istifası ardından ilk kez konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, ekonominin bu halde olmasının esas sorumlusunun ülkeyi tek başına yöneten Erdoğan olduğunu söyledi.

    Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, CHP Genel Merkezi’nde partinin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile buluştu. İki isim, ziyaret ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:

    Bu şekilde bir istifa Cumhuriyet tarihimizde bir ilk. Bu bir devlet krizi. Açıklama yapılmıyor. Topluma neden bilgi verilmiyor. Bir grup aman istifası kabul edilmesin diyor. Ama istifa eden neden çıkıp görüşlerini ifade etmiyor, neden istifa ettiğini anlatmıyor?

    Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir aile şirketi midir? Bunun Berat Albayrak’la ne ilişkisi var diyeceksiniz? Bir aile tarafından mı yönetilecek bu ülke. Berat Bey neden istifa etti, devletin başında kim var? Ekonominin esas sorumlusu Erdoğan.

    Böyle bir inisiyatifin kullanılması Berat Albayrak tarafından garip bir gelişmedir. Özellikle Cumhurbaşkanı hiçbir değerlendirmede bulunmaması dikkat çekiyor. Belki de bu durum ekonomide bir başlangıç olacak.

    Merkez Bankası Başkanlığı’na Naci Ağbal’ın atanması hakkında da değerlendirmelerde bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu;

    Merkez Bankası bağımsız bir kurum değil ki. Bir aile şirketinde istediğiniz kişiyi istediğiniz yerde görevlendirirsiniz. Liyakat yok. Merkez Bankası’nın başına bir politikayı getirirseniz o bankanın bir itibarı olmaz. Yeni Başkan bankacılık konusunda ne yapmış, ben bilmiyorum. Bildiğim kadarıyla bankacılıkla ilişkisi ATM’ye para yatırıp havale göndermek üzerine. Bankacılıkla ilişkisi bu kadardır.

    “O İFADEYİ ERDOĞAN’A SORACAKSINIZ”

    Bir muhabirin, Berat Albayrak’ın dünkü istifa açıklamasındaki “At izi it izine karıştı” ifadesini hatırlatması üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

    “Bunu Sayın Erdoğan’a soracaksınız. Bu ifade çok sert bir eleştiri. Görevini bırakan bir bakan için çok sert bir eleştiri. Neyi kastettiğini de kendisi bilir.”