Etiket: açıklama

  • Nihat Hatioğlu koronavirüse mi yakalandı? Asistanından açıklama geldi

    Nihat Hatioğlu koronavirüse mi yakalandı? Asistanından açıklama geldi

    Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Nihat Hatipoğlu’nun koronavirüse yakalandığından şüpheleniliyor. Testi negatif çıkan Hatipoğlu’nun ciğerlerinde sorun olduğu bildirildi.

    Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü, ilahiyatçı Nihat Hatipoğlu’nun Covid-19’a yakalandığı tahmin ediliyor. Hatipoğlu’nun akciğerlerinde sorun olduğu belirtilirken asistanı, yapılan testin negatif çıktığını, yeniden test yapılacağını açıkladı.

    İlahiyatçı Nihat Hatipoğlu ile ilgili sosyal medyada koronavirüs olduğuna dair iddialar ortaya atıldı. İddialar ardından Nihat Hatipoğlu’nun sosyal medya hesabından ise bir paylaşım yapıldı.

    “ÖZEL DUA İSTİYORUM BU AKŞAM”

    Nihat Hatipoğlu’nun resmi Facebook hesabından yapılan paylaşımda “Dostlar rahatsızım. Tedavi devam ediyor. Özel dua istiyorum bu akşam” ve “Ya şafi Hocamız tedavi görüyor. Duanızı rica ediyoruz.” açıklamasına yer yerildi. Covid-19’a yakalandığı iddia edilen Nihat Hatipoğlu’nun ciğerleriyle ilgili bir sorun yaşadığı öğrenildi.

    Hatipoğlu’nun asistanı konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Nihat Hoca’nın ciğerlerinde bir sorun vardı. Korona şüphesiyle test yapıldı. Yapılan testte Nihat Hoca’nın testi negatif çıktı. Kendisi şuanda evinde. Önümüzdeki günlerde bir test daha yapılacak. Kendisi sevenlerinin duasını bekliyor” dedi.

  • Bahçeli: Karadeniz gazı stratejik gücümüze güç katacaktır

    Bahçeli: Karadeniz gazı stratejik gücümüze güç katacaktır

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Karadeniz’deki doğal gaz rezervi keşfine ilişkin, “2019’da ödediğimiz 41,6 milyar dolarlık enerji faturasının, önümüzdeki yıllarda inişe geçecek olması bazılarının uykularını kaçırmıştır.” değerlendirmesinde bulundu.

    Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından müjdesi verilen Karadeniz’deki 320 milyar metreküp doğal gaz rezervi keşfini, Türkiye’nin enerji konusundaki makus ve menfi talihini yeneceği göz kamaştırıcı bir kazanım olarak nitelendirdi.

    Doğal gazda ithalata bağımlılık oranının yüksekliğinin bilinen bir gerçek olduğuna işaret eden Bahçeli, “Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılık oranının yüzde 72 düzeyinde olması elimizi zayıflatırken, bütçe dengesini ve ödemeler bilançosunu olumsuz şekilde etkilemektedir. Karadeniz’de bulunan doğal gaz yatağı ekonomik güvenliğimizi sağlam esaslara bağlarken stratejik gücümüze de güç katacaktır.” ifadelerini kullandı.

    Bahçeli, ülkenin kalkınması, gelişmesi ve zenginleşmesinin, ekonomik risklerin azalarak refahın istikrarlı artışının, vicdan sahibi her insanı memnun edeceğini, kronik sorunların çözümünde değerli ve önemli bir katkı sunacağını vurguladı.

    Bahçeli, “Enerjide yeni rezervlerin ve zengin yatakların bulunması hem kasamızı dolduracak hem de kesemizin bereketini artırarak başkalarına duyulan ihtiyacı azaltacaktır.” ifadesini kullandı. Bahçeli, şöyle devam etti:

    “Geldiğimiz bu aşamada, sondaj gemilerimiz egemenlik haklarımızdan mülhem Akdeniz ve Karadeniz’de bulunan doğal kaynakları her türlü zorluğa direnerek, dış baskıları bertaraf ederek arayış halindedir. Çıkarılmayı bekleyen daha pek çok rezerv olduğu bilinmektedir. Doğal gaz ve petrole ödediğimiz milli servetten yapılacak yüksek meblağlı tasarruflar kuşkusuz ülke ekonomisiyle birlikte vatandaşlarımıza da rahat bir nefes aldıracaktır. Ancak Türkiye’nin diriliş azminden ürken, parlak ufuklara ulaşma amacından rahatsız olan köksüzler lobisi bu defa da nice emekle bulunan doğal gaz yatağını karalamaya, küçük göstermeye, değersizleştirmeye kalkışmışlardır. Karadeniz’de belirlenip üretime ve ticarileşme aşamasına geçecek doğal gaz kuyusu, kötü niyetlilerin ipliğini bir kez daha pazara çıkarmış, vicdan ve ahlaklarının bütünüyle iflas ettiğini ibretlik şekilde gözler önüne sermiştir.”

    Bahçeli, milli kazanımlara üzülüp kayıplara sevinenlerin, Türkiye sevgilerinin buharlaştığını, tutsaklığın ruhlarına işlediğini belirterek, şunları kaydetti:

    “Her yapılanda kusur arayan, Türkiye’nin ayak bağlarından kurtuluşundan devamlı huzursuz olan menhus ve menfur çevreler milletimize husumet besleyen karanlık odaklardır. Malum zihniyetler kimi zaman dış mihrakların kalem tutan eli, kimi zaman da söz söyleyen ağızları olmuşlar fakat bir türlü adamlık hüviyetini kazanamamışlar, milli ve yerli duruş gösterememişlerdir. 2019 yılında ödediğimiz 41,6 milyar dolarlık enerji faturasının önümüzdeki yıllarda inişe geçecek olması bazılarının uykularını kaçırmıştır. Üstelik doğal gazda kendi kendimize yetme hedefinden dolayı kabus görmeye başlamışlardır. Gazın doğalını beğenmeyenler, Türkiye düşmanlarının suni ve süfli gazıyla iftira ve isnat yarışına giren ayıplı ve utanmaz yüzlerdir. Bunların budanmış kimliğini ve bozuk kişiliğini son günlerde yapılan açıklama ve yorumlardan açık seçik görmek mümkündür.”

    “Enerji geleceğin stratejik anahtarıdır”

    MHP’nin, milletin sevincine ve acısına her zaman ortak olduğunu ifade eden Bahçeli, “Bu kapsamda Karadeniz’in Tuna-1 Bölgesi’nde çıkarılan gazdan büyük bir bahtiyarlık duyuyor, Cumhurbaşkanımızı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımızı, sondaj gemilerimizde vatan sevgisiyle gece gündüz çalışan bütün kardeşlerimizi gönülden kutluyor, şükranlarımı sunuyorum. Unutmayalım ki, enerji geleceğin stratejik anahtarıdır. Bu anahtarın doğru, yerinde, isabetli ve tesirli kullanımı sürdürülebilir büyüme ve yükselme ümitlerini canlı tutacak, istikbalimizi güvenceye alacaktır.” ifadelerini kullandı.

    Giresun’daki sel

    Bahçeli, Giresun’da meydana gelen sel felaketinde şehit olanlara ve hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileyerek, kendilerinden haber alınamayan vatandaşların da sağ salim bulunmasını temenni etti.

    Afetten kaynaklanan zararın, devletin geniş imkanları, milli birlik ve dayanışma iradesi ile seferberlik anlayışı içinde en kısa zamanda tamir ve telafi edileceğine inandığını belirten Bahçeli, bölge insanının her zaman yanında olduklarını vurguladı.

  • Fatih Portakal FOX TV’den istifa etti

    Fatih Portakal FOX TV’den istifa etti

    FOX TV’den Fatih Portakal’ın kanaldaki görevinden ayrıldığını doğrulayan bir açıklama yapıldı. Açıklamada “Fatih Portakal, görevini bırakma kararı aldığını emekli olma isteğini kanalımıza iletmiştir. Aldığı karara saygı duyuyoruz. Yeni yaşamında başarılar dileriz” ifadeleri kullanıldı.

    FOX TV’de Fatih Portakal depremi yaşanıyor. Dün gece saatlerinde sosyal medyada Portakal’ın kanaldaki görevinden istifa ettiği haberleri ortaya atılmıştı. Gündeme bomba gibi düşen bu iddia sonrası gözler kanal yönetimine çevrilmişti. Çok geçmeden kanaldan beklenen açıklama geldi ve Portakal’ın kanaldan ayrıldığı iddiaları doğrulandı.

    İşte kanal yönetiminden yapılan o açıklama:

    “2010 yılından beri kanalımızda Fox Ana Haber bülteni sunuculuğu görevini büyük bir başarıyla yürüten ve FOX ekranlarından milyonlara ulaşarak Türk televizyon tarihine geçen rekor başarılarda önemli katkıları olan değerli ekip arkadaşımız Fatih Portakal, görevini bırakma kararı aldığını ve emekli olma isteğini kanal yönetimimize bildirmiştir.

    Fatih Portakal görevi süresince FOX’un en önemli değerlerinden biri olmuştur. Aldığı karar saygı duymakla birlikte, çok sevdiğimiz bir çalışma arkadaşımıza veda ediyor olmaktan dolayı üzgün olduğumuzu belirtmek isteriz. İzleyicimize objektif ve doğru haber sunma politikası doğrultusunda; samimiyet, açık sözlülük ve cesaretle sunduğu haberler takdirle izlenmiştir. Bugüne kadarki tüm katkıları için kendisine teşekkür ediyor, yeni yaşamında mutluluklar diliyoruz.

    Doğan Şentürk yönetimindeki FOX haber bugünden sonra da aynı çizgide, etik gazetecilik ilkelerini en ön planda tutarak, doğru ve objektif haber politikasına devam edecektir.

    Konuyla ilgili yazılı basın, görsel basın ve sosyal medyada yayılan spekülatif ve yanıltıcı yorumlar için tüm kamuoyundan hassasiyet göstermelerini ve yaptığımız bu açıklama dışındaki yorumlara itimat etmemelerini rica ederiz. Saygılarımızla.”

  • İYİ Parti’den müjde sonrası ilk değerlendirme

    İYİ Parti’den müjde sonrası ilk değerlendirme

    İYİ Parti Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu, Karadeniz’de bulunan doğal gaz rezervine ilişkin “Türkiye Cumhuriyeti’nin yarınları adına milletin bu kadar zor günlerinde bir nebze olsun rahatlığına sebep olacak böyle güzel bir habere katkısı olan herkese bütün kalbimizle teşekkür ediyoruz.” dedi.

    Ağıralioğlu, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Karadeniz’de bulunan doğal gaz rezervine ilişkin açıklamalarını değerlendirdi.

    Açıklanan rezervin tahminlerin altında olduğunu belirten Ağıralioğlu, “Şunu baştan peşinen söyleyelim, bir metreküp bile bulunsa memleketimiz için bulunmuş emek edilmiş, ter dökülmüş her şey kıymetlidir.” diye konuştu.

    Ağıralioğlu, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını azaltacak bu gelişmenin önemine değinerek, “Enerjide dışa bağımlılığımızı azaltacak, üretimimizde rekabet imkanlarımızı kuvvetlendirecek, cari açığımızın kapanmasına katkı sağlayacak bu teşebbüs içinde emek edilmiş her şeye teşekkür etmek bizim milletimiz, partimiz, devletimiz adına da borcumuzdur.” ifadelerini kullandı.

    Bu gelişmede emeği geçen Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı çalışanlarına ve teknik ekibe teşekkürlerini ileten Ağıralioğlu, şunları kaydetti:

    “Oluşturulan zenginliği tabii ki siyaset kendi başarısı, gayreti, alın teri olarak millete sunar, millet de buna teşekkür eder. Siyasetçilerin devlet idarecilerinin zenginlik oluşturmak görevleridir. Siyasetçilerin itibarı oluşturdukları bu zenginliği, kazandıkları bu zenginliği adil dağıtabilmeyi başarmalarında yatar. Bugün bu sevinçli haberin üzerinde gölge yapmak istemeyiz. Ama biz muhalefet partisiyiz. Bu mevzuda daha önce kulaklarımıza çalınmış nice müjdeli haberlerin arkasından hesapsızlığın hicranı düştü hissemize.”

    Bulunan rezervle ilgili kazançların adaletli dağıtılması gerektiğini belirten Ağıralioğlu, “Bir devlet, bir devlet yönetimi toplarken, bulurken, gayret ederken zenginliği dağıtırken de muhafaza etmek zorundadır. Bu mevzuda değil bütün mevzularda devletin yönetim merkezinde liyakatin olması ile alakalıdır.” diye konuştu.

    Devlet yönetiminde ciddiyet, bulunan zenginliklerin paylaştırılmasında adalet, bütün bu süreçleri organize ederken de devlet terbiyesinin gerekli olduğunu dile getiren Ağıralioğlu şöyle devam etti:

    “Enerji Bakanlığımız başta bu mevzuda üzerine düşen her şeyi layıkıyla yapan Türkiye Cumhuriyeti’nin yarınları adına milletin bu kadar zor günlerinde bir nebze olsun rahatlığına sebep olacak böyle güzel bir habere katkısı olan herkese bütün kalbimizle teşekkür ediyoruz.”

    Süreçle ilgili teknik değerlendirmelerin ilerleyen günlerde yapılacağına dikkati çeken Ağıralioğlu, “Biz İYİ Parti olarak bu süreci hassasiyetle dikkatle takip edeceğiz. Bütün bu süreç içerisinde emeği geçenlere teşekkürleri arz ediyoruz.” dedi.

  • Doğalgaz müjdesine CHP’den ilk açıklama

    Doğalgaz müjdesine CHP’den ilk açıklama

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı Karadeniz’de doğalgaz keşfiyle ilgili CHP’den ilk açıklama, Grup Başkanvekili Engin Altay’dan geldi. Altay, “Güzel bir haber aldık, hayırlı olsun” dedi.

    CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Karadeniz’de doğalgaz rezervi bulunduğunu açıklamasıyla ilgili bir paylaşım yaptı.

    Altay, “Güzel bir haber aldık. Sevindik. Enerjide dışa bağlılığımızı minimize edecek bu kaynağı en verimli bir şekilde milletimizin refahı, ülkemizin güçlenmesi için kullanmak temel görev ve sorumluluktur. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum.Hayırlı olsun. #Dogalgaz” ifadelerini kullandı.

  • Bahçeli: “MHP, Biden’i şiddetle lanetlemektedir”

    Bahçeli: “MHP, Biden’i şiddetle lanetlemektedir”

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ABD Başkan adayı Joe Biden’ın açıklamalarına ilişkin, “Sayın Cumhurbaşkanımızı devirme amacı, terör örgütleriyle birliktelik mesajı bilinmelidir ki, müttefiklik ve stratejik ortaklık örtüsünün altına asla gizlenemeyecek, çuvalı delen mızrak iki ülke arasındaki ilişkileri ağır şekilde zedeleyecektir. MHP, Joe Biden’i şiddetle lanetlemektedir” dedi.

    Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, ”ABD’nin Demokrat Parti Başkan Adayı Joe Biden’in kabul edilemez skandal açıklamalarının ülke gündeminin ağırlık merkezine yerleştiğini” hatırlattı. Bugüne kadar darbelerin, müdahalelerin, krizlerin, terör eylemlerinin ve demokrasi karşıtı arayışların gerisinde kimlerin olduğu da esasen tescillendiğini belirten Bahçeli, “Bu şahsın Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığına, egemenlik haklarına, milli iradenin takdir ve tercihine saldırısı ancak düşmanlık olarak değerlendirilecektir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmeyi hedeflemesi, bunu darbeyle değil de muhalefeti destekleyip seçim yoluyla yapılması gerektiğine vurgu yapması alçak bir plandır” dedi.

    ‘GÜN YÜZÜNE ÇIKARILMALI’

    Bahçeli, demokrasiye inanan hiç kimsenin ‘böylesi korkunç ve şeytani bir emeli’ cevapsız ve karşılıksız bırakmayacağını belirterek, “Türkiye’nin ne kadar büyük ve derin bir beka sorununa maruz kaldığı iyice netleşmiştir. Dış mihrak tanımlamasının hayali değil hakiki ve sahici bir tespit olduğu somut şekilde tevsik ve teyit edilmiştir. Müttefik kisvesine bürünmüş muhasım odakların kimliği ve yüz hatları açığa çıkmıştır. Biden’in iğrenç ve ilkel gayesinin hemen hemen aynısı geçtiğimiz aylarda yayımlanan Rand Corporation Raporu’nda da yer bulmuştur. Muhalefete açık destek vermekten bahseden Biden’in kimlerle, hangi zeminlerde kapalı devre irtibat ve ilişki halinde olduğu geldiğimiz bu aşamada gün yüzüne çıkarılmalıdır. Türkiye’ye karşı gittikçe yoğunlaşan siyasi, ekonomik ve diplomatik şantajların Evangelist Biden ve içimizdeki ortaklarıyla bağlantıları mutlak süratte tartışılmalı, vatan hainleri deşifre edilmelidir. Muhalefet partilerinin eften püften tepkileri, yasak savan açıklamaları, kuşkulu, kuruntulu ve karışık değerlendirmeleri tehdidin büyüklüğü göz önüne alındığında yetersiz niteliktedir. Sayın Cumhurbaşkanımızı devirme amacı, terör örgütleriyle birliktelik mesajı bilinmelidir ki, müttefiklik ve stratejik ortaklık örtüsünün altına asla gizlenemeyecek, çuvalı delen mızrak iki ülke arasındaki ilişkileri ağır şekilde zedeleyecektir” ifadesini kullandı.

    ‘GÜN MİLLİ ŞUURUN SANCAĞI ALTINDA TOPLANMA GÜNÜDÜR’

    Türkiye tam bağımsız ve bağlantısız bir ülke olduğunu vurgulayan Bahçeli, ”Türkiye’nin ABD’nin sömürgesi, örtülü operasyon sahası, tutsağı ve kolonisi kesinlikle olmayacağını’’ söyledi. Bahçeli, şunları kaydetti:

    “Biden’in aday olmadan önce yaptığı melanet konuşması yedi aylık bir maziye sahip olsa da, bu kirli şahıs Türk ve İslam düşmanı olarak ülkemize şiddet ve nefret cephesi açmıştır. Bu konuşmanın niye bugün tedavüle çıktığını, başka bir ifadeyle zamanlamasını sorgulayanlar başta CHP olmak üzere kötü niyetlidir. Demokrasiden geçinen şarlatanlar, sözde yarım aydın ve yorumcular, sanatçılar, akademisyenler, aynı zamanda zillete düşen muhalefet partileri amalı, ancaklı, fakatlı cümle kurmadan, bu ortamın kime yarayıp yaramayacağını sinsi sinsi analize tevessül etmeden Türkiye’nin tarafında ön şartsız duruş göstermek mecburiyetindedir. Gün milli şuurun sancağı altında toplanma günüdür. Aksi halde bahse konu kategorideki herkes telafisi mümkün olmayan zan ve töhmet altında kalacaklardır. Kürt kökenli kardeşlerimizin de ABD’nin tuzak ve tahriklerine asla itibar etmeyecekleri tartışmasız inancımızdır.”

    ‘YATACAK YERLERİ OLAMAYACAKTIR’

    “ABD’nin Başkan Adayı mertebesine ulaşmış müstevli artığının Türkiye üzerinde hesap yapması, siyasi ameliyatı aklından geçirmesi, kumpas peşinde koşması tam bir kokuşmuşluktur” diyen Bahçeli, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’nın Recep Tayyip Erdoğan olduğunu belirtti. Hükümet seçildiğini ve görevinin başında olduğunu vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti:

    “Bunları devirmeyi düşünmek ve dile getirmek demokrasi husumeti olmakla birlikte aleni bir suçtur. Bu suça ortaklık ve işbirlikçilik yapanların iki cihanda da yatacak yerleri olamayacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi Joe Biden’i şiddetle lanetlemektedir. ABD Demokrat Partisi’nin de aynı tutum içinde olmasını zorunlu görmektedir. Türkiye’yi uzaktan kumanda edip güdümlü ve yönetilebilir bir ülke olarak görenlerin alayı Cumhur İttifakı’nın muazzam ve müstesna iradesiyle şaşkına dönecekler, kuşkusuz kesif bir yenilgi alacaklardır. Türkiye Cumhuriyeti icazet ve izinle kurulmamış, bu vasıtalarla da kutlu geleceği tayin ve hatta tahrip edilemeyecektir. Son gelişmeler kapsamında Türk milleti kenetlenmiş bir halde onuruna, iradesine, şerefine, istiklaline sonuna kadar sahip çıkacaktır. Cumhur İttifakı vatanını, ülkesini ve milli namusu kahramanca savunacaktır. Biden ve ipotekli uşakları rezil rüsva olmaktan da kurtulamayacaklardır.”

  • Kılıçdaroğlu’ndan Joe Biden’ın açıklamalarına tepki

    Kılıçdaroğlu’ndan Joe Biden’ın açıklamalarına tepki

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ABD Başkan Adayı Joe Biden’ın açıklamalarına ilişkin, “Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu ülkenin bağımsızlığı için mücadele eden bir gelenekten geliyoruz. Hiçbir emperyal gücün gölgesini dahi kabul etmiyoruz.” ifadesini kullandı.

    CHP’den yapılan açıklamaya göre, Kılıçdaroğlu, Hacıbektaş’a gidişi öncesinde evinin önünde gazetecilerin, ABD Başkan Adayı Joe Biden’ın açıklamalarına ilişkin sorusunu yanıtladı.

    Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

    “7 aydır tepki vermediler. Neden şimdi tepki veriyorlar? Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu ülkenin bağımsızlığı için mücadele eden bir gelenekten geliyoruz. Hiçbir emperyal gücün gölgesini dahi kabul etmiyoruz. Çünkü bağımsızlık bizim karakterimizdir. Bu karakterden yola çıktık. Beni üzen şey şu, gerçekten de 7 aydır 7 ay önce söylenen bu sözlere Dışişleri Bakanlığının tepki vermemesi, Erdoğan’ın tepki vermemesi, Fahrettin Altun’un tepki vermemesi, kendi kadrolarının tepki vermemesi ve 7 ay sonra da bunun Türkiye’nin gündemine getirilmesi. Neden? Gerçekten merak ediyorum. Acaba yine birileri ‘bunu kullanın deliğe süpürmeyin’ mi dedi? Biz bunları merak ediyoruz.”

  • “Sağ gözümüz Cudi sol gözümüz Çeşme”

    “Sağ gözümüz Cudi sol gözümüz Çeşme”

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İzmir’in Çeşme ilçesinin Alaçatı Mahallesi’yle ilgili köşe yazısına ilişkin, “Tam 3 yıldır Çeşme ve Alaçatılılar bilirler ki bir tek cinayet olayı yok. Ve 1 milyonu aşkın insanın buralarda konaklayıp ziyaret etmesine rağmen. Son üç yılda üç basit yaralama olayı var.” değerlendirmesinde bulundu.

    Bakan Soylu, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Çeşme ve Alaçatı’nın doğal ve turizm zenginlikleri olduğunu belirtti.

    Son yapılan operasyonlarda salgın tedbirlerine ısrarla uymadıkları için kapatılan bazı işletmelerin sponsorluğuyla kaleme alınan bir yazıyı üzülerek okuduğunu kaydeden Soylu, “Mafyayı sadece silahlı organize suç örgütü olarak tanımlamak eksiklik olur. Bulunduğu yörede elde ettiği ticari, siyasi güçle kendini devlet yerine koyup, hukuku yok sayıp, ‘Bana kimse dokunamaz.’ diyenler de aynı tanım içindedir. Yazıda FOGO’nun kurşunlanması olayı 2013’te yaşanmış, bugün olmuş gibi anlatılıyor.” ifadelerini kullandı.

    Bakan Soylu, tam 3 yıldır Çeşme ve Alaçatılıların bildiği gibi bir milyonu aşkın insanın buralarda konaklayıp ziyaret etmesine rağmen bir tek cinayet işlenmediğini, son 3 yılda 3 basit yaralama olayının olduğunu bildirdi.

    Soylu, açıklamasında şunları kaydetti:

    “Orada kökleşmeye çalışan mafya bozuntuları defalarca itibarsızlaştırılarak dersini aldı… Hatta Çeşmeli dostlarım, ‘Bu kadar çok polis uygulaması yapmayın’ diye birçok kez beni aradılar… Bizim bakışımızda Cudi sağ gözümüz ise Çeşme sol gözümüzdür. Birtakım ricalarla sponsorlu yazılar döneminin bittiğini düşünmüştüm…Yanılmışım.”

  • AK Parti’den piyasadaki hareketliliğe ilişkin açıklama

    AK Parti’den piyasadaki hareketliliğe ilişkin açıklama

    AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Hükümetimiz Cumhurbaşkanımızın dirayetli yönetimi ile dimdik ayaktadır. Her türlü kriz senaryosunu şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da boşa çıkaracağız ve hedeflerimize yürüyeceğiz” dedi.

    AK Partili Çelik, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Türkiye’nin yükselmeye devam eden güç olduğunu bildirdi. Ekonomide, dış politikada, terörle mücadelede, iç politikada ve sosyal politikalarda hedeflere yürümeye devam edeceklerini belirten Çelik, “Millet siyasetimize’, ‘lejyoner siyaseti’ ile karşı çıkanların propagandalarının amacını görüyoruz. Milletimizin talimatları ile konjonktüre dayanmayan, kalıcı ve sürekliliği olan politikalarla ekonomimizin, güvenliğimizin ve demokrasimizin gücünü garanti altına alan adımları atmaya devam edeceğiz. Milletimiz kendisi için çalışanların yanındadır. Amacımız konjonktürel olmayan, gelecek nesiller için kalıcı olan yapıları oluşturmaya devam etmektir. Kalıcı ve sürekliliği olan kararlarla ekonomimizi milli çıkarlarımızı ve güvenliğimizi teminat altına almaya devam eden politikalar uygulamak siyasi hareketimizin varlık sebebidir. Hükümetimiz Cumhurbaşkanımızın dirayetli yönetimi ile dimdik ayaktadır. Her türlü kriz senaryosunu şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da boşa çıkaracağız ve hedeflerimize yürüyeceğiz” dedi.

    ‘SİYASETİMİZ MİLLETİMİZE DAYANMAKTA’

    Refah, güvenlik, adalet ve demokratikleşme üreten politikaları her türlü etkiden koruyacak kalıcı imzalar atma yolunda geleceğe kararlılıkla ve güçle yürüdüklerini vurgulayan AK Partili Çelik, “Siyasetimizi konjonktürel etkilere teslim etmeye çalışan propagandaları yine boşa çıkaracağız. Sürekli kriz senaryolarının emrine girerek, Hükümetimizi ve bakanlarımızı hedef alan propagandaların amacını ve siyasi adresini biliyoruz. Bunları defalarca gördük. Bunların itibarı ve siyasi geleceği yoktur. Bizim için önemli olan milletimizin talimatlarıdır. Milletimizin her bir ferdinin sesine kulak vermek en yüksek siyasi hassasiyetimiz ve ilkemizdir. Her bir ferdiyle tüm milletimizin sesine kulak vererek, siyasi sözümüzü sadece milletimizin talimatı ile inşa ediyoruz. Lejyoner siyaseti ile hükümetimizi ve bakanlarımızı hedef alanların ekonomide, güvenlikte ve dış politikada demokrasimizi bağımlı hale getirmeye çalışan sözde politikaları ve propagandaları ile mücadelemiz sürecektir. Ülkemiz büyüktür, siyasetimiz milletimize dayanmaktadır. İşi gücü kriz senaryolarına dilencilik yapmak olan, siyasiler ‘bağımlılık bağımlısı’ haline gelmiş bir siyasi dayatma peşindeler. Bunların, Cumhurbaşkanımızı ve bakanlarımızı hedef alan çirkin propagandaları yok hükmündedir” ifadelerini kullandı.

  • Gözaltına alınan Ekrem Dönmez hakkında EGM’den açıklama

    Gözaltına alınan Ekrem Dönmez hakkında EGM’den açıklama

    Görevli Polislerimizin bir şahsa kimlik sorduğu esnada çekilen görüntülerin bazı sosyal medya platformlarında ve basın yayın mecralarında yer alması üzerine aşağıdaki açıklamanın yapılmasına gerek duyulmuştur.

    İçişleri Bakanımızın olurlarıyla vatandaşlarımızın Kurban Bayramı’nı huzur ve güven ortamında geçirmelerini sağlamak, başta asayiş, terör ve narkotik olayları olmak üzere suç işleme amacındaki kişilerin caydırılması, aranan şahısların yakalanması varsa suç delillerinin ele geçirilmesi amacıyla halkın yoğun olarak bulunduğu park-bahçe, banka-bankamatik çevreleri, kurbanlık hayvan satışının ve kesimin yapıldığı yerler, toplu taşıma yapılan gar/istasyon, iskele/liman, otogar/terminal girişleri ile hava alanları güzergahlarında ayrıca alışveriş merkezleri(AVM), fuar ve etkinlik alanları, kamu binaları (Valilik, okul, hastane vb.) çevreleri, eğlence mekanları ile umuma açık yerler ve çevrelerinde ülke genelinde eş zamanlı olarak 29.07.2020 tarihinde Türkiye Güven Huzur (2020-9) Uygulaması yapılmıştır.

    Bilindiği üzere 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunun 4/A Maddesi ile Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliğinin 5. Maddesince Polis, görevini yerine getirirken kişilere kimliğini sorabilir. Kimliği sorulan kişi de kimliğini ibraz etmek zorundadır. Kişilerin kimliğinin bulunmaması, kimliği hakkında açıklamada bulunmaktan kaçınması veya gerçeğe aykırı beyanda bulunması hallerinde kimliği belirlenene kadar kişi gözaltına alınır. Hükümleri bulunmaktadır.

    Sosyal medyaya yansıyan görüntülere göre polislerimizin mevzuata, terbiye ve nezaket kurallarına uygun olarak görevlerini ifa ettikleri, bir kişiye kimlik sormaları üzerine kişinin kimliğini ibraz etmeyip, kimliği hakkında da bilgi vermediği, görevli Polislerimizin ısrarla kişiden kimliğini ibraz etmesini istedikleri, ancak tüm ısrarlara rağmen kişinin kimliğini ibraz etmediği ve kimliği hakkında bilgi vermediği görülmektedir.

    Olayın devamında kimliğini ibraz etmeyen kişi daha sonra kimlik tespitinin yapılabilmesi amacıyla sağlık kontrolünden geçirilerek Polis Merkezine götürülmüştür. Burada kimlik tespiti yapılan şahsın Hatay Baro Başkanı Ekrem DÖNMEZ olduğu anlaşılmıştır. Olay yerinde ve sağlık kontrolü esnasında görevli Polislerimizi tehdit eden ve görevlerini yapmasını engelleyen Ekrem DÖNMEZ ile görevlilerimizin karşılıklı olarak birbirilerinden şikayetçi olmaları üzerine Cumhuriyet Savcısının talimatıyla adli işlem başlatılmış olup adı geçen hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 265. Maddesince Kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla direnme suçundan adli işlem yapılmıştır. Daha sonra Ekrem DÖNMEZ ifadesi alınarak Polis Merkezinden serbest bırakılmıştır.

    Yaşanan olayda görevlilerimizce hiçbir suretle yasaların dışına çıkılmamış ve Hatay Baro Başkanı Ekrem DÖNMEZ’e karşı herhangi bir kötü muamelede bulunulmamıştır. Baro Başkanı her ne kadar kendisine kimlik sorulmasının hukuki olmadığını savunmuş ise de 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 58. Maddesinde belirtildiği üzere avukatlar Baro Başkanı dahi olsa sadece arama konusunda özel hukuki muameleye tabi olup, kimlik ibraz etmeme gibi bir muafiyetleri bulunmamaktadır. Yapılan işlem rutin bir uygulama olup, herhangi bir kasıt söz konusu değildir.

    Anayasanın 10. Maddesine göre herkes kanun önünde eşit olup Polisin kimlik sorma yetkisi kapsamında her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kimliğini ibraz etmek veya kimliği ile ilgili bilgi vermekle mükelleftir.

    Türk Polis teşkilatı olarak ülkemizin huzur ve sükununu korumak için canla başla görev yapan personelimize kanunlar çerçevesinde yaptığı uygulamalarda destek olan, kolaylık sağlayan vatandaşlarımıza bir kez daha teşekkür ediyoruz.

    Asayiş, huzur ve güvenin sağlanmasının yanı sıra “esas misyonu demokrasinin teminatı olmak olan” ve vazifesini canı pahasına şerefi ile yerine getiren Türk Polis Teşkilatımızın her bir ferdi görevlerini yasalardan aldığı, yetki ve sorumluluk bilinciyle bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da tavizsiz bir şekilde sürdürmeye devam edecektir.

    Kamuoyuna saygıyla duyurulur.