Etiket: açıklama

  • Saldırıya uğrayan hakem Batuhan Bolat’tan açıklama

    Saldırıya uğrayan hakem Batuhan Bolat’tan açıklama

    Sivas’ta geçtiğimiz hafta sonu oynanan Süper Amatör Lig 1. Küme play-off mücadelesinde Cumhuriyet Üniversitesi Gençlikspor ile İmranlıspor takımları karşı karşıya geldi. Mücadelenin hakemi Batuhan Bolat, Cumhuriyet Üniversitesi Gençlikspor’un futbolcusu Emre Uyanık’a itiraz sonrası kırmızı kart gösterdi. Uyanık, kırmızı kart görmesinin ardından sinirlenerek hakeme yumruklu saldırıda bulundu. Karşılaşmanın yardımcı hakemi de araya girerek, saldırıyı gerçekleştiren futbolculara tepki gösterdi. Bu olayların üzerine maç tatil edilirken, yumruk atan futbolcu ise tutuklanarak cezaevine gönderildi.

    “Umarım son olur”
    Saldırıya uğrayan maçın hakemi Batuhan Bolat ise açıklama yaptı. Sosyal medya üzerinden bir paylaşımda bulunan Bolat, “Benim ve ekibimin başına gelen olaydan sonra 1 dakika bile bizi bırakmayıp her zaman yanımızda olan herkese ve özellikle Mehmet Öcal hocama, Ali Selim Müşteri hocama, ilk andan itibaren her an yanımda olduğunu hissettiren Barış Yüksektepe başkanıma, Tolga Dede hocama ve Doğan Özçelik hocama, hastaneye ve karakola gelerek veya telefon ile arayarak yanımızda olduğunu gösteren herkese çok teşekkür ederim. Olmamasını istediğimiz bir olay maalesef yaşandı. Umarım son olur. Tekrardan herkese çok teşekkür ederim. İyi ki varsınız” ifadelerini kullandı.

  • Enis Destan hedefini açıkladı!

    Enis Destan hedefini açıkladı!

    Trabzonspor’un forvet oyuncusu Enis Destan, “İlk etapta Trabzonspor’la yeni kupalar kaldırmak, hedeflediğim gol, asist barajını tutturmak, bunları teker teker başarmak istiyorum. Burada iz bırakıp sonrasında da çok sevdiğim Bundesliga’da oynamak istiyorum.” dedi.
    Enis Destan, Trabzonspor dergisindeki röportajında, Altınordu’ya forvet olarak gittiğini ancak oradaki ihtiyaçtan dolayı stoper olarak oynamaya başladığını belirtti.
    Burada başarılı olduğunu ve hocasının stoper olarak kendisine görev vermeye devam ettiğini anlatan Enis, şöyle devam etti:
    “Ama hocam ve başkanımla bunu hep tartıştım, forvette daha iyi olacağımı söylüyordum. Sezon başlamadan forvet oynuyor ama maçlar başlayınca ihtiyaçtan yine stopere geçiyor ve öyle devam ediyordum. En son U17’deyken sezon başında birkaç maçta yine forvet oynadım. Bu kez çok iyi performans gösterince nihayet istediğim mevkide kaldım. Ama A takıma yükseldikten sonra da maçlarda öne geçtiğimizde ve yine ihtiyaç olduğunda çok kez stoper ve 6 numarada görev aldım. O mevkilere alışığım yani. Şimdi de ihtiyaç olunca savunmada elimden geleni yaparım. Ama en verimli olduğum yer tabii ki forvet.”
    “Doğru yerdeyim”
    Altınordu’da forma giydiği dönemde Avrupa’da oynama hayalinin bulunduğunu da kaydeden Enis Destan, “Teklifler de gelmeye başlamıştı. Gelişmeleri ailemle, başkanımla ve hocalarımla sürekli konuşuyorduk. Tam o süreçte Trabzonspor’dan teklif geldi. Çok büyük bir kulüpten davet alırsanız ister istemez yönünüzü oraya çevirirsiniz. O sezon da Trabzonspor şampiyonluğa oynuyordu. Teklif geldikten sonra çok kısa sürede karar verdim. Geriye dönüp baktığımda doğru karar vermişim çünkü en doğru yerdeyim.” şeklinde konuştu.
    Enis, geleceğe ilişkin hedefleri konusunda ise “Kısa vadede çok hedeflerim var, onları başardıkça daha çok motive oluyorum ve bu beni yukarıya çekiyor. İlk etapta Trabzonspor’la yeni kupalar kaldırmak, hedeflediğim gol, asist barajını tutturmak, bunları teker teker başarmak istiyorum. Burada iz bırakıp sonrasında da çok sevdiğim Bundesliga’da oynamak istiyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
    “Hiçbir konuda pes etmem”
    Geçen sezon kiralık olarak Polonya’da forma giydiğinde çok zorlandığını vurgulayan Enis Destan, şunları kaydetti:
    “Polonya’ya gittiğimde ilk başlarda çok zorlandım, psikolojik olarak adeta çöktüm. 2-3 ay çok kötüydü benim adıma ve her şeyi bırakacaktım neredeyse. Ama kulübün bakış açısı, ailem ve arkadaşlarımın yardımıyla bu süreci aştım ve sonrasında daha da güçlendim. O yaşta büyük bir tecrübe oldu o direnç ve artık hiçbir şekilde, hiçbir konuda pes etmem. Saha içi ve dışı fark etmez: Mücadele benim işim.”
    “Trabzonspor’u, bu kulübü, bu camiayı çok seviyorum.” ifadesini kullanan Enis Destan, Altınordu ve Bayern Münih’in maçlarını da merakla takip ettiğini sözlerine ekledi.
  • Kademeli emeklilik gelecek mi? Bakan Işıkhan’dan açıklama

    Kademeli emeklilik gelecek mi? Bakan Işıkhan’dan açıklama

    2000 -2008 yılları arasında Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) girişi olup Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesini kaçıran SSK ve Bağ-Kur’lu milyonlarca çalışanın gözü kademeli emeklilikteydi.

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, staj ve kademeli emeklilik hakkında AK Parti MYK’sı sonrası basın mensuplarının sorusunu yanıtladı.

    Bakan Işıkhan, “Staj mağdurları ve kademeli emeklilikle ilgili bir çalışmamız yok.” dedi.

    EYT düzenlemesinden o dönemde staj yapan çalışanlar yararlanamamıştı. Bu nedenle çalışanlar staj döneminin de hesaplamaya dahil edilmesini talep etmişti. Ayrıca, 9 Eylül 1999 tarihinden öncesini kapsayan düzenlemeyi bir gün veya birkaç ayla kaçıranlar da yaşanan mağduriyete dikkat çekerek düzenleme tabelinde bulunmuşlardı.

    Kademeli emeklilik nedir?

    Kademeli emeklilik, belirli şartları sağlayan kişilerin kademeli olarak emekli olmalarını sağlayan bir sistemdir. Bu sistemde, emeklilik yaşı ve prim gün sayısı yerine, her iki şartın da kademeli olarak doldurulması esas alınır.

  • Erzincan’da toprak tahliyesi nasıl yapılıyor?

    Erzincan’da toprak tahliyesi nasıl yapılıyor?

    İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Erzincan’ın İliç ilçesindeki maden ocağında meydana gelen toprak kaymasında kaybolan 9 işçinin kurtarılması için başlanan toprak tahliye çalışmalarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

    Bakan Yerlikaya, maden ocağı girişinde gazetecilere, çalışmaların üzücü olayın olduğu andan itibaren devam ettiğini söyledi.

    Çalışmaların gece gündüz demeden, duraksamadan sürdüğünü ifade eden Yerlikaya, “Rakamlar devamlı değişiyor ama 2 bin 700 insan gücü, 800’ün üzerinde araç, teknoloji burada, ne ihtiyaç varsa o burada, bilgi, tecrübe, deneyim, bilim insanıyla hepsiyle beraberiz.” diye konuştu.

    “Tesis 940 Hektarlık bir arazi üzerinde”

    Yerlikaya, Bakanlık olarak arama kurtarma noktasında olduklarını anlatarak, şöyle konuştu:

    “O 2 bin 700 arkadaşımızın içerisinde 500 arama kurtarma, bunların her biri işlerinde tecrübeli ve deneyimli arkadaşlar. Her zaman olduğu gibi her şeyin başı iş sağlığı ve güvenliği diyoruz. 940 hektarlık bir arazi üzerinde dev bir tesis burası, her bakanlık kendi görev alanını yapıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı buranın ruhsat sahibi, bakanımız sağ olsun başından beri burada. Biz de ona güç veriyoruz. Adalet Bakanlığımızın süreci belli, Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığımız süreci yönetiyor. Tarım ve Orman Bakanlığımız özellikle DSİ Genel Müdürlüğünün burada büyük bir çalışması var. 5 milyon metreküpün aktığı ve kaydığı Sabırlı Deresi’nin geldiği o alanda Sabırlı Deresi haline gelen o 3 kolun kayan toprakla bir araya gelmeden onun tahliyesiyle uğraşıyor. Belli bir noktaya geldiler ve kısa zamanda bitecek. DSİ aynı zamanda bu kayan 5 milyon metreküp toprağın önündeki yere tedbir amaçlı set yapıyor.”

    “Belli aralıklarla numuneler alınıyor”

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının devamlı olarak belli aralıklarla bilim insanlarıyla beraber bölgeden numuneler aldığını hatırlatan Yerlikaya, numunelerin ya Bakanlığın buradaki mobil laboratuvarına ya da Türkiye’de akrediteli laboratuvarlarına gönderildiğini anlattı.

    Yerlikaya, çalışanların sağlığı ve güvenliğiyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ilgilendiğini aktararak, “Geçmişteki iş kazasıyla ilgili onların bir denetim süreçleri var ama aynı zamanda burada yapılan şu andaki bu arama kurtarma ve toprak tahliyesiyle ilgili olan süreç, yani burada çalışan 2 bin 700 kişinin güvenliğiyle ilgili çalışıyoruz. Bununla ilgili alınan güvenlik tedbirlerinin kontrolü yapılıyor.” diye konuştu.

    Yerlikaya, liç alanı bölgesine yerleştirilen 2 jeoradar ile bölgeyi sürekli takip ettiklerini söyleyerek, alarm sistemiyle bunları kontrol ettiklerini belirtti.

    En ufak bir toprak kayması yaşanmadan, arama, tarama, toprak tahliyesi süreçlerinin tamamını sıkıntısız bitirmeyi arzuladıklarını vurgulayan Yerlikaya, bir an önce 9 işçiye ulaşmak istediklerini ifade etti.

    Kayıp işçilerin yeri tespit edildi mi?

    Kayıp işçilerden 5’inin konteyner içerisinde, 1’inin manganez ocağına düşen kamyonda ve 3’ünün başka bir araçta olduğunu aktaran Yerlikaya, “Bunlarla ilgili tam hangi noktada olduğunu bilmiyoruz ama onun etrafında ve mücavirinde olduğu bir alanı işaretledik, oraya odaklanıyoruz. Seyir tepesinden göstermiş olduğumuz, basın buluşmasını yaparken gösterdiğimiz yerde konteynerle ilgili olan şeyi arıyoruz. Yer belli oraya odaklanıyoruz.” dedi.

    “50’nin üzerinde ekskavatör, günlük 1000 kamyonla hafriyat toprağı taşınıyor” 

    Yerlikaya, bölgede görev yapan araç sayısı hakkında da bilgi vererek, şunları kaydetti:

    “50’nin üzerinde ekskavatör, günlük 1000 kamyonla hafriyat toprağını mermer ocağının olduğu güvenli ve geçici depolama alanına bir taşıma işleminden bahsediyoruz. Her gün bir öncekinden daha hızlı nasıl olabiliriz ama güvenli ortamda nasıl olabiliriz gayretiyle çalışıyoruz. Basın mensuplarımızla gece gündüz demeden her zaman bir araya geleceğiz. Tek bir niyetimiz var, doğru bilgileri zamanında aktarmak, sizler aracılığıyla milletimize aktarmak. Sizler aracılığıyla duyurulmayan hiçbir şeye de değer vermesinler. Doğruyu bizden alsınlar, biz de bunları sizler aracılığıyla milletimizle paylaşalım ki gereksiz yere tartışma konusunu uğraş alanı haline getirmeyelim.”

    Bakan Yerlikaya, bir gazetecinin firari şüphelinin olup olmadığını sorması üzerine “Firari bir şüpheli bilmiyorum, şu vakitte bilmiyorum. En son adli kontrol ve yurt dışı yasağı getirilen genel müdür olduğunu sizler de haber ettiniz. Adalet Bakanımız ve buradaki Erzincan Başsavcılığımız kamuoyunu çok yakinen izliyorlar. Eğer bununla ilgili bilgilendirme ihtiyacı hissettikleri zaman kesinlikle onlardan bir paylaşım görürsünüz, zaten yapıyorlar. Şu ana kadar 3-4 paylaşım yaptıklarını biliyorum.” yanıtını verdi.

  • Aliyev’den Ermenistan açıklaması

    Aliyev’den Ermenistan açıklaması

    Azerbaycan’da 7 Şubat’ta yapılan erken cumhurbaşkanlığı seçimini kazanan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev için Azerbaycan Milli Meclisi’nde yemin töreni düzenlendi. Cumhurbaşkanı Aliyev, bakanlar, milletvekilleri ve üst düzey konukların katıldığı yemin törenin ardından konuşma yaptı.
    Azerbaycan’ın kapsamlı kalkınması ve toprak bütünlüğünün korunması için hiçbir çabadan kaçınmayacağını belirten Aliyev, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendisine bir kez daha büyük güven ve destek gösteren Azerbaycan halkına teşekkür etti.

    “Ermenistan 2. Karabağ Savaşı’nın sonuçlarını unutmuş gibiydi”

    Azerbaycan’ın 2. Karabağ Savaşı’ndan sonrası dönemde her konuda ilkeli duruş sergilediğini vurgulayan Aliyev, “Ermenistan üstlendiği tüm yükümlülükleri yerine getirilmesi gerekir. Ancak zaman geçtikçe bize karşı toprak iddialarında yeniden bulunduklarını gördük ve kirli işlerinden vazgeçmediler. Biz haklı olarak tüm yükümlülüklerin yerine getirilmesini talep ediyorduk. Ermenistan kendisi bu yükümlülüklere imza attı. Ermenistan bu yükümlülüklerini 3 yıl boyunca yerine getirmedi. Ermenistan 2. Karabağ Savaşı’nın sonuçlarını unutmuş gibiydi. Belki birileri bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi için onlara bazı tavsiyelerde bulunuyordu. Üç yıl boyunca Ermenistan kendi silahlı güçlerini Azerbaycan topraklarından çekmemekle birlikte, bizim topraklarımıza silah ve mayınlar gönderdi. Ermenistan Karabağ’dan silahlı güçlerini çektiğini söyleyerek bütün dünyayı kandırmaya çalışıyordu. Bu yalana inananlar Ermenistan yönetimi ile birlikte bütün sorumluluğu taşıyor. Onun için terörle mücadele operasyonu kaçınılmazdı” dedi.

    “Bize asılsız iddialarla şantaj yapmak onlara pahalıya mal olacaktır”

    Hankendi’de sandığa attığı oy pusulasının Ermeni ayrılıkçıların tabutuna çakılan son çivi olduğunu belirten Aliyev, “Ermenistan’ın ne kadar destekçisi olursa olsun bizi kimse durduramaz. Bizim Ermenistan topraklarında hiçbir iddiamız yok ama onların da kendi iddialarını geri çekmeleri gerekiyor. Bize asılsız iddialarla şantaj yapmak onlara pahalıya mal olacaktır ve bunu herkes görmektedir. Ordumuz gücünü eğitimlerde, geçit törenlerinde değil, savaş alanlarında göstermiştir. Ermenistan ve onu askeri olarak destekleyenler şunu bilmelidir ki bizi hiçbir şey durduramaz. Bize yönelik toprak iddialarına son verilmezse, Ermenistan mevzuatını düzeltmesi ise elbette barış anlaşması da olmayacaktır” dedi.
    Azerbaycanlıların Karabağ’daki topraklarına geri dönme sürecinin başarıyla devam ettiğini ifade eden Aliyev, “Bu yıl en az 20 yerleşim yerine insanlar geri dönecek. Yılsonuna kadar 5 il ve 15 köyde 20 bin vatandaşımızı işgalden kurtarılan topraklara yerleştirmeyi planlıyoruz. 100’den fazla şehir ve köyün ana planları hazırlanarak onaylandı ve birçok şehir ve köyde inşaat çalışmaları başladı. Karabağ ve Doğu Zengezur ekonomik kalkınmamızın yeni destek noktası olacaktır. O bölgelerde hem tarım hem de yenilenebilir enerji ile ilgili projeler, turizm projeleri gibi petrol dışı sektörlere büyük destek sağlayacaktır” dedi.
    Azerbaycan’ın dünyada ulaşım merkezi olarak tanındığını söyleyen Aliyev, “Batıdan, Doğudan, Kuzeyden, Güneyden başvuru alıyoruz. Azerbaycan’da tüm ulaşım altyapısı çalışır durumda. Sadece bazı demiryollarının modernizasyonu gerekiyor, biz de yapıyoruz. Dünyadaki jeopolitik durumun yakın gelecekte değişmesi muhtemelen mümkün değildir. Böyle bir durumda ulaşım altyapımıza olan ihtiyaç artacaktır” dedi.

    Aliyev’den Avrupa Konseyi’ne tepki

    Bazı ülkelerin veya bir grup ülkenin uluslararası toplumun işlevlerini üstlenmek istediğini ve uluslararası toplum adına konuşmaya çalıştığını belirten Aliyev, “Sözü bitince uluslararası toplumun o ve bu konuyu iyi kabul etmeyeceğini söylüyor. Sınırlı sayıdaki 20-30 ülke uluslararası toplum adına konuşamaz, bir ülke ise hiç konuşamaz. Uluslararası toplum bizim yanımızdadır, İkinci Karabağ Savaşı’nda, terörle mücadele operasyonunda da uluslararası toplum bize destek vermiştir. Bugün Azerbaycan’ın uluslararası itibarı kimseye sır değildir” ifadelerini kullandı.

    “Türk Devletleri Teşkilatı bizim ailemizdir”

    Uluslararası kuruluşlarla ilgili adımlar atmaya devam edeceklerini vurgulayan Aliyev, “Öncelikle Türk Devletleri Teşkilatı çerçevesinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bu bizim için bir önceliktir. Bu bizim için temel uluslararası kuruluştur, çünkü o bizim ailemizdir. Başka bir ailemiz yok. Bizim ailemiz Türk dünyasıdır. Türk Devletleri Teşkilatına üye olan tüm ülkelerle kardeşlik ilişkilerimiz mevcut olup, politikamız Türk Devletleri Teşkilatı’nı güçlendirmektir. Geniş bir coğrafya, geniş bir toprak, büyük bir askeri güç, büyük bir ekonomi, doğal kaynaklar, ulaşım yolları, genç bir nüfus, artan bir nüfus ve aynı soydan, kökenden gelen halklar. Bundan daha güçlü bir birlik olabilir mi? Tabii ki hayır. Türk Devletleri Teşkilatı’nın küresel alanda önemli bir aktör ve güç merkezi haline gelmesi için ortak çaba sarf etmeliyiz. Bunu ancak birlikte başarabiliriz” dedi.

    “Azerbaycan-Ermenistan ilişkilerinin normalleşme sürecinin uluslararası gündemden çıkarılması gerektiğine inanıyorum”

    Ermenistan Azerbaycan’a yönelik asılsız iddialarda bulunmaya devam ederse iki ülke arasında barış anlaşmasının imzalanmayacağını belirten Aliyev, “Hakkımızda hala asılsız iddialar ileri sürülürse bu sözleşme imzalanmayacak ama Azerbaycan için hiçbir şey değişmeyecek. Önümüzdeki zorluklara, bize karşı yürütülen çirkin politikalara karşı hazırlıklı olmamız gerektiğini daha önce söylemiştim. Bu nedenle Azerbaycan-Ermenistan ilişkilerinin normalleşme sürecinin uluslararası gündemden çıkarılması gerektiğine inanıyorum. Çünkü konuyla alakası olmayan kişiler bile bu meseleyle ilgilenmek istiyor, gidin kendi işinizi yapın. Bu yüzden bu konuya çok fazla zaman harcamak istemiyorum çünkü buna değmez. Sorunumuzu çözdük. Bugün Ağdam, Fuzuli, Laçin, Cebrayıl, Zengilan, Gubadlı, Kelbecer, Şuşa, Hadrut, Hocalı, Ağdere, Askeran ve Hankendi’deyiz. Bu yeni dönem başarıyla başlıyor. Başarıyla devam edeceğinden eminim. Hepimize bu yolculukta başarılar, yolumuz açık olsun” ifadelerini kullandı.

  • Saldırıyı kim yaptı? Bakan Yerlikaya’dan açıklama!

    Saldırıyı kim yaptı? Bakan Yerlikaya’dan açıklama!

    Yerlikaya, AK Parti Küçükçekmece Belediye Başkan adayı Aziz Yeniay’ın seçim çalışması sırasında gerçekleştirilen silahlı saldırıda yaralanan vatandaşın tedavi gördüğü hastaneye ziyaretinin ardından gazetecilere açıklama yaptı.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yaralının durumuyla ilgili açıklamada bulunduğunu anımsatan Yerlikaya, hekimlerden aynı değerlendirmeyi aldığını söyledi.

    Yerlikaya, “Duamız Ebru kardeşimizle. Cenabıallah en kısa zamanda onu öncelikle ailesine, sevenlerine, hepimize bağışlasın diye dua ediyoruz. Yoğun bakımda, ameliyatı bitti.” dedi.

    Bu saldırıyı kimler yaptıysa lanetlediklerini vurgulayan Yerlikaya, “Emniyetimiz, valimiz, istihbaratımız, hepimiz bu olayı aydınlatmak noktasında gayret gösteriyoruz, sıkı çalışıyoruz. İnşallah en kısa zamanda bunu kim yaptı, arkasında kim var, niyeti ne, hep birlikte bunu aziz milletimize açıklayacağız ve şüphelileri adalete teslim etmekte de kararlıyız.” ifadelerini kullandı.

    Yerel seçim açıklaması

    Bakan Yerlikaya, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Ama şunu söyleyeyim biz, 31 Mart seçimi öncesinde, bu sayılı günler kala, seçim günü ve seçimden sonra her seçimde olduğu gibi İçişleri Bakanlığı olarak seçim güvenliği, seçimin huzur ortamında yapılmasıyla ilgili büyük bir tecrübemiz var güvenlik birimlerimizle beraber. Hiç kimse merak etmesin. Gerçek anlamda demokrasi şöleni olan bu yerel yönetimlerimizin seçimlerini en güzel şekilde gerçekleştireceğiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.”

    Birliklerine, beraberliklerine, bu demokratik ortama kim yan bakıyorsa, onlara düz bakmak gibi bir niyetlerinin olmadığını kaydeden Yerlikaya, “Devletimiz, milletimiz, birlik beraberlik içerisinde bu seçimi de güzellikle gerçekleştirecektir. Her zaman değerli basın mensuplarımızla bir araya geldiğimizde bunu paylaşıyoruz. Şu anda da zaten emniyetimiz az önce de ifade ettim, çalışıyor. Ben de şimdi oraya gidiyorum. En ufak bir gelişme olduğu zaman da bunu sizlerle beraber paylaşacağız. Hiç merak etmeyin.” diye konuştu.

  • Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: ’34 kişi gözaltına alındı’

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: ’34 kişi gözaltına alındı’

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, terör saldırısı girişiminin yaşandığı İstanbul Adalet Sarayı önünde gazetecilere açıklamalarda bulundu. Terörü lanetleyen Bakan Tunç, “Bugün saat 11.32 sıralarında İstanbul Adalet Sarayı’na bir saldırı girişiminde bulunuldu. Bir terör saldırısı girişimi oldu. Öncelikle ben hain terör saldırısını gerçekleştiren teröristleri lanetliyorum. Adliye çalışanlarımıza, yargı camiamıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Adalet sarayının önce D kapısından girmek isteyen iki terörist, orada polislerin GBT kontrolü sırasında terörist oldukları anlaşılınca kaçmak istiyorlar. D kapısından kaçarak bu bulunduğumuz noktadaki C kapısına geliyorlar. Burada güvenlik noktasında polislerimizle girilen çatışma neticesinde iki terörist etkisiz hale getiriliyor. Orada öldürülüyor. Tabii o çatışma sırasında 4 vatandaşımız da yaralanıyor. Vatandaşlarımızdan birisi hastanede vefat etti. 3 polislerimiz yaralanıyor. Yaralı polislerimiz ve vatandaşlarımızın sağlık durumları iyi. Buradan yaralı polislerimize ve vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum, vefat eden vatandaşımıza Allah’tan rahmet diliyorum” ifadelerini kullandı.

    “Polisimizin kahramanlığıyla hain bir terör saldırısı faciaya neden olmadan önlenmiş oluyor”

    Polisin dikkati sayesinde terör saldırısının önlendiğini vurgulayan Tunç, “Burada kahraman polisimizin kararlı bir şekilde kahramanlığı ve dikkatli davranmasıyla hain bir terör saldırısı, bir faciaya neden olmadan önlenmiş oluyor. Polislerimizi tebrik ediyorum. Daha önce de Çağlayan’da bir terör girişimi olmuştu. Şehit savcımız Selim Kiraz odasında şehit edilmişti. Bugün de belki aynı hain emellerini gerçekleştirmek isteyen hain teröristler, kapıdan girmek isterken kahraman polisimiz tarafında etkisiz hale getirildi” diye konuştu.

    “Şu anda 34 gözaltı var”

    Terörün her türlüsü ile kararlılıkla mücadele etmeye devam edeceklerini söyleyen Bakan Tunç, “Sayın Cumhurbaşkanımız ve İçişleri Bakanımız olayı yakından takip ettiler. Şu anda adli soruşturma tüm detaylarıyla beraber devam ediyor. Soruşturmada bir başsavcı vekilimiz, 5 Cumhuriyet savcımız görevlendirildi. Çeşitli gözaltılar var. Adli soruşturma sürmeye devam edecek. Şu anda 34 gözaltı var” şeklinde konuştu.

    Teröristler ile ilgili detayların adli soruşturma kapsamında ortaya çıkacağını söyleyen Bakan Tunç, bugünkü saldırıda etkisiz hale getirilen terörist Emrah Yayla’nın, savcı Mehmet Selim Kiraz’ı şehit eden terörist Şafak Yayla ile ilgili bir akrabalık bağının tespit edilemediğini kaydetti.

    İki teröristle ilgili çalışmaların titizlikler yürütüldüğünü vurgulayan Bakan Tunç, “Bahsettiğiniz terörist etkisiz hale getirilen erkek terörist 2004 yılında silahlı terör örgütü üyeliğinden ceza alan birisi. 15 yıl cezasını çektikten sonra cezası biten biri. Kadın terörist de yine terör örgütü üyeliğinden davası Yargıtay’da devam eden birisi. O da o dosya bakımından 4 yıl 2 ay ceza evinden tutuklu kalan birisi. Ablasının ya da kardeşinin de bugün itibariyle aynı terör örgütü üyeliğinden 13. Ağır Ceza Mahkemesinde duruşması söz konusu idi. Belki o hain emellerine ulaşmak için kapıdan girebilselerdi belki orada daha büyük bir terör eylemine girişmiş olabileceklerdi. Tüm bunlar önlenmiş oldu. Kahraman polislerimizi bir kez daha tebrik ediyorum. Burada çok dikkatli davranarak burada büyük bir terör eylemini önlemiş oldular. Yaralanmaları pahasına bunu yaptılar” açıklamalarında bulundu.

    Bakan Tunç, terörist Emrah Yayla’nın daha önce Anayasa Mahkemesi’nden hak ihlal karalı almasına ilişkin olarak, “Serbest bırakılma değil SEGBİS ile ilgili bir hak ihlali başvurusunda bulunmuş 2020 yılında. SEGBİS ile ifade alınmasından dolayı Anayasa Mahkemesi’nde bir ihlal kararı söz konusu olmuş” dedi.

  • Samsunspor – Galatasaray maçı öncesi Samsun İl Emniyet Müdürlüğü’nden açıklama

    Samsunspor – Galatasaray maçı öncesi Samsun İl Emniyet Müdürlüğü’nden açıklama

    Spor Güvenliği Şube Müdürlüğü, kendisine ait sosyal medya hesabından maça gidecek taraftarlara yönelik yaptığı açıklamada, “Seyirciler, müsabaka başlangıç saatinden en az 2 saat önce tribünlere alınmaya başlayacaktır. Araç alımları da maç başlangıcından 2 saat önde yapılacaktır. Gişelerde yoğunluk ve sıkıntı yaşanmaması adına Passolig kartı eski olan taraftarların kartlarını yenilemeleri, cep telefonlarına passolig uygulamasını yüklemeleri gerekir. Gişelerde yoğunluk ihtimali göz önünde bulundurularak taraftarların müsabaka saatinden makul bir süre önce stadyuma gelmeleri önem arz etmektedir. 2 Şubat Cuma günü oynanacak Galatasaray müsabakasında stadyumda bulunan tüm kapı ve turnikeler açılacak olup, yoğunluk oluşmaması için taraftarlarımız aynı tribüne çıkan diğer kapıları da kullanabilir” denildi.

    Samsunspor’a ait 30 bin 548 ve deplasman tribününe de ayrılan bin 523 olmak üzere toplam 32 bin 71 adet bilet karşılaşmadan günler önce tükenmişti.
    Öte yandan taraftarlara polis tarafından yapılan yazılı açıklamada, tribün giriş, çıkışlarının yer aldığı stadyumun krokisi de görsel olarak paylaşıldı.

  • Bakan Mehmet Şimşek: ”Ekonomi programımızın sonuçlarını alıyoruz”

    Bakan Mehmet Şimşek: ”Ekonomi programımızın sonuçlarını alıyoruz”

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İSO’nun olağan meclis toplantısına katıldı. Şimşek, küresel ekonomi, Türkiye’de uygulamaya konan yeni ekonomi programı ve beklentilere ilişkin sunum yaptı.

    Küresel büyümenin yavaş seyrettiğini belirten Mehmet Şimşek, Dünya Bankası tahminlerine göre küresel büyümenin bu sene yüzde 2,6, IMF’ye göre yüzde 3,1 civarında olacağını belirtti. Şimşek, “İçinde büyük finansal kriz ve pandeminin olduğu 2002-2020 yılı dönem ortalaması yüzde 3,6. Küresel büyümenin yavaş seyrettiği bir dönemdeyiz. Büyüme zayıf fakat 2024’te bir miktar yükselecek. Bu sene yüzde 1 yakın bir büyüme söz konusu olacak. Küresel ticarette canlanma başlaması öngörülüyor. Yüzde 2-3 arası bir büyüme değerli olacak” dedi.

    Dezenflasyonun dünyada devam ettiğini aktaran Şimşek, “Küresel olarak enflasyonun yüzde 8,1’e düşmesi öngörülüyor. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında klasik fark var. Bizim için önemli olan gelişmiş ülkelerdeki enflasyon trendidir. Burada enflasyonun yüzde 2.6’ya düşmesi öngörülüyor bu da finansal koşullarda iyileşmeyi içeriyor” dedi.

    Fed ve ECB için faiz indirim beklentileri

    Küresel enflasyonun iniyor olmasıyla 2024 ve 2025’te Fed ve Avrupa Merkez Bankası’nın faiz indirimi yapacağı beklentisini arttığını ifade den Şimşek, “2024 yılında Fed için 140 baz puan, Avrupa Merkez Bankası için 130 baz puan faiz indirimi bekleniyor” diye belirtti.

    Küresel ticarette korumacı politikaların yoğunlaştığını anlatan Şimşek, “Artık korumacılık yeni normale döndü. Dost ülkelerden tedarik önemli bir trende dönüşmüş durumda. Jeopolitik olarak uzak olan ülkelerden tedarik azalıyor. Yakın ülkelerden tedarik güçlü bir şekilde artıyor. Türkiye’nin bu konularda avantajları var” şeklinde konuştu.

    “Kalıcı ve yüksek büyümenin tek koşulu; fiyat istikrarıdır”

    Orta Vadeli Programla ilgili değerlendirmede bulunan Şimşek, “Programı oluştururken hedeflerimizi belirledik. Biz tekerleği yeniden keşfetmeyeceğiz. Kurala dayalı olacak ve şeffaf olacak. Bu programın temel hedefleri var. Ana hedef fiyat istikrarıdır. Fiyat istikrarının olmadığı bir yerde öngörülebilirlikten bahsedemezsiniz. Bunu sağlayamazsanız arzuladığınız tarzda nitelikli sürdürülebilir ve rekabetçi bir sanayi asla olmaz, sadece geçici ve dönemsel kazanımlar olur. Kalıcı ve yüksek büyümenin tek koşulu; fiyat istikrarıdır. Enflasyonun kalıcı bir şekilde düşük tek haneye indirilmesini başardığında Türkiye, hiçbir müdahale gerektirmeden çözülmüş olacak. Makul maliyetler nitelik değiştirmenize sürdürülebilir bir çerçevede yolunuza devam etmenize zemin hazırlayacak ekosistem oluşmuş olacak” dedi.

    “Tüketerek büyümeyi sürdürmek mümkün değil”

    Sadece içeride dış kaynakla tüketerek büyümenin mümkün olmadığını belirten Şimşek, “Sürdürülebilir bir cari açık hedefliyoruz, dış borcun milli gelire oranını artırmayacak bir düzeyde tutmak önemli. Büyümede bir dengelenme ihtiyacı var. Sadece içeride ve dış kaynakla tüketerek büyümeyi sürdürmek mümkün değildir. Yapısal reformlar bu programın olmazsa olmazıdır. Programımızın temel çerçevesi budur” diye konuştu.

    “Tekerleği yeniden keşfetmeyeceğiz”

    “Daha adil gelir dağılımı açısından da fiyat istikrarı olmazsa olmazdır” diyen Şimşek, “Dezenflasyon programının çerçevesi basittir. Tekerleği yeniden keşfetme çabası yoktur. Uluslararası normlar nasılsa odur. Fed ve AB enflasyonu nasıl indirdiyse biz de öyle yapıyoruz. Enflasyonun yerçekim gücüne karşı mücadele edeceğine inanmıyorum, düşecektirç Bu program sabırla ve kararlılıkla uygulanacaktır. Siyasi sahipliği olan bir programdır, geçici bir heves değildir. Önümüzdeki dönemde dezenflasyonu sınırlamaya devam edeceğiz. (Aralık ayındaki harcama), harcamalar peyderpey oluyor biz o kaynağı ilgili kuruluşa aktarmaya devam ettik. Biz o kaynağı geri almadık. Dolayısıyla deprem hariç geçen sene bütçe açığı yüzde 1,7’dir. Deprem geçici bir şoktur bizimle beraber bir süreliğine harcamaları yapacağız. Ama kalıcı değildir. Maliye politikası ayağında bir kaygıya gerek yoktur” ifadelerini kullandı.

    Mehmet Şimşek, Türkiye’nin geçici bir deprem şokuyla karşı karşıya kaldığını, bunun getirdiği borç yüküne katlanabileceğini söyleyerek “Türkiye’nin bütün borçluluğunun milli gelire oranı bize benzer ülkelerdekinin yarısının altındadır” dedi.

    Cari açık konusuna değinen Şimşek, “Makro finansal istikrarın önemli bir bileşimi dünyayla olan dengemizin sürdürülebilir bir patikada olması gerekir. Dış borcun sürdürülebilir bir düzeyde şekilde olması lazım. Türkiye’nin kırılganlığı azaltmak için rezerv biriktirmesini önceliklendirdiğini belirten Şimşek, “Sıkı para ve maliye politikası, altın ithalatının normalleşmesi, enerjide dışa bağımlılığının azaltılması, sanayide dönüşümün artırılmasıyla bunu sağlayacağız. Buna ilişkin programlar var, ilave çalışmalar da yapılacak. İdeal olarak cari açığı milli gelirin yüzde 2,5 ve altına çekeceğiz” ifadelerini kullandı.

    “Yatırım ortamının iyileştirilmesinde hukuk devleti olmak kritik öneme sahiptir”

    Türkiye’nin temelde büyüme sorununun bulunmadığını belirten Şimşek, “Son 20 yılda yüzde 5,4 büyüme olmuştur. Çin hariç uzun soluklu makul düzeyde büyüyen nadir ülkelerdeniz. Kalıcı bir patikaya oturmayı hedefliyoruz. Yapısal reformlar; beşeri sermayenin güçlendirilmesi, nüfusu bir bütün olarak eğitimde kaliteden sanayi-üniversite işbirliğinden tutun ihtiyaç duyulan alanlardaki nitelikli insan kaynağına kadar tamamını beşeri sermayenin güçlendirmesi başlığında kapsıyoruz. Yatırımın ortamının iyileştirilmesi de önemli. Doğru uygulamalarla yapılır, keyfi değil. O nedenle hukuk devleti burada kritik öneme sahiptir” dedi.

    “Aylık sonuçları almaya başladık”

    Türkiye sorun yaşamadan yüksek büyüme patikasında devam edeceğini söyleyen Şimşek, “Programlar bir süreçtir. Aylık bazda sonuçları almaya başladık. İlk yıl geçiş dönemidir. Şu anda geçiş dönemindeyiz. Ülkenin risk primi düştü. Ortalama 600-700 aralığından 300 civarına indi. Getiri farkları azaldı. Kur oynaklığı azalıyor. TL’de opsiyonların ima ettiği kur oynaklığı şu anda nispeten istikrarlı ülkelere benzer şekilde gidiyor. KKM’den çıkışı hedefliyor. Dezenflasyonla mücadeleyi zorlaştırıyor, parasal aktarım mekanizmasını bozuyor, kamunun üzerinde bir yük, piyasaları bozmadan çıkacağız. Sabırla ve zamanla bundan çıkacağız. Ekonomide dengelenme başladı. Dış talebin negatif etkisi yavaşlıyor. Cari açık mayıs ayında ayında 60 milyar dolarla zirveye çıkmıştı. Önce 40 sonra 30 milyar dolara doğru inecek. Dış ticaret açığı aşağı yönlü trendle devam edecek. Enflasyon beklentilerinde iyileşme var. Ekim 2023’e göre enflasyon beklentilerinde 6 puanlık iyileşme var. Piyasalarda 12 ay sonrası enflasyon beklentisi yüzde 39. Hedefimize yakınsamaya başladı. Merkez Bankamızın brüt rezerv birikimi Mayısa göre ciddi bir düzeyde. Rezerv birikimi önemli hedeflerimizden bir tanesi. Not görünümünde iyileşme var. Not artışları peyderpey gelecek” şeklinde konuştu

    “Eximbank 50 milyar dolarlık destek verecek, yetmez”

    Sanayide nihai hedefin nitelikli yatırım, istihdam, üretim ve en önemlisi daha çok ihracat olduğunu vurgulayan Şimşek, “Dolayısıyla ihracat bizim bu zincirde en temel önceliğimizdir. İhracat desteklerinin yetersiz olduğu husus gündeme geldi. Bu sene Eximbank 50 milyar dolarlık destek verecek, yetmez bizim bunu daha da artırmamız lazım. Reeskont kredileri 10’a katlandı. Gerekiyorsa daha da katlayacağız. Sanayi sektöründe bütçeden çok ciddi destekler veriyoruz. Ar-Ge, prim ve benzeri teşvikler 299 milyar lira olacak. Yatırım teşvikleri 530 milyar topladığınızda milli gelirin yüzde 2’si kadar sanayiye destek vereceğiz” ifadelerini kullandı.

    İstihdama ve üretime bütçeden 2 trilyon lira destek verileceğini belirten Şimşek, “Milli gelirin yüzde 4,9’una denk geliyor. Biz üreticinin yanındayız. Yüksek teknoloji yatırımlarını önceliklendireceğiz. Merkez Bankamız YTAK, ileride bütçede imkan oluşturup bütçenin içine alacağız. Belirlediğimiz alanlarda şeffaf bir şekilde dağıtacağız” diye konuştu.

    “Türkiye yapay zekaya hazırlık noktasında gelişmiş ülkelere yakın durumda” diyen Şimşek, “Sanayimizin bu huşulara dikkat etmesi lazım. Yapay zekaya hazırlık endeksinde Türkiye gelişmekte olan ülkelerden daha iyi durumda. Gelişmiş ülkelere yakınız. Uluslararası çalışmalara göre yeşil ürünlerde rekabet potansiyelimiz çok yüksek. En rekabetçi gelişmekte olan ülkelerdeniz. Ekiplerinizle çalışmalara bakacaksınız” ifadelerini kullandı.

    OSB’leri demiryoluyla limanlara bağlanması

    Şimşek, “Demiryoluna önümüzdeki 30 yılda 70-80 milyar dolar yatırım yapacağız. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığından ‘OSB’leri demir yoluyla limana bağlayalım’ talebinde bulundum. Konteynerleri trene yükleyip limana göndereceksiniz. Türkiye’nin fiziki altyapısı güçlü. Bu dönüşümü sağlayamazsak Afrika dönemi geliyor. O ülkeler rekabete soyunacak. Dönüşüm için her türlü desteğe hazırız” şeklinde konuştu.

    Şimşek son olarak “Bazı sektörlerde sıkıntılar her zaman olur önemli olan kalıcı çözümler peşinde koşmaktır. Geçici çözümler pansuman çözümlerden sonuç alınamıyor. Size tamamen köklü bir şekilde dönüşüm nasıl olur makro finansman istikrar nasıl kalıcı hale getirilir bu hususları konuşma fırsatı bulduk” ifadelerini kullandı.

  • Beşiktaş’tan, Aboubakar’ın sağlık durumuna ilişkin açıklama

    Beşiktaş’tan, Aboubakar’ın sağlık durumuna ilişkin açıklama

    Siyah-beyazlı kulüpten, Vincent Aboubakar’ın sağlık durumuna ilişkin paylaşılan bilgilendirmede, “Kamerun milli takımının Afrika Kupası hazırlık süreci kapsamında 12 Ocak 2024 tarihinde gerçekleştirdiği antrenmanda uyluk arka adalesinden (biseps femoris) geçirdiği yaralanma sonrası milli takım sağlık ekibince tedavisine başlandığı tarafımıza bildirilen futbolcumuz Vincent

    Aboubakar, sürecin devamında takımının 27.01.2024 tarihindeki müsabakasında sonradan oyuna girerek yaklaşık 13 dakika süre almıştır.
    Ancak oyuncumuzun ülkemize dönmesinin ardından sağlık ekibimizce gerçekleştirilen kontrollerde yaralanmasının Kamerun milli takımınca bildirilen seviyenin üzerinde olduğu (Biseps femoris evre 2 B strain) değerlendirilmiş ve oyuncumuzun tedavi sürecinin sağlık ekibimizce devamına karar verilmiştir” denildi.