Etiket: acil servis

  • Acil Servis ekiplerinin toz çilesi

    Acil Servis ekiplerinin toz çilesi

    Gümüşhane’nin merkeze bağlı İkisu Köyü’nde bulunan Torul 2 No’lu Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu yolun karşı tarafında bulunan taş ocağı işletmesi nedeniyle toz içerisinde kalıyor. Usulüne uygun yapılmadığı ifade edilen çalışmalar nedeniyle ortaya çıkan toz bulutu acil sağlık çalışanlarının nöbet tuttuğu binanın içerisinde ve dışarısında bulunan her noktayı kaplarken, tozlar nedeniyle ambulansların içerisindeki cihazlar da zarar görüyor. Hemen her gün temizlik yapılan istasyonda sağlık çalışanlarının nefes alamadığını ve hatta hastalanmaya başladığının altını çizen Sağlık-Sen İl Başkanı Engin Karabulut yetkililerden daha önce uyarılan taş ocağının usulüne uygun çalışma yapmasını ve 24 saat nöbet tutan arkadaşlarının yaşadıklarının son bulmasını istiyor.

    “Toz içerisinde 24 saat nöbet tutuyorlar”

    Konuyla ilgili şikayetlerin daha önce de gündeme geldiğini fakat taş ocağı işletmesinin hiçbir tedbir almadığını söyleyen Engin Karabulut, “Arkadaki ambulansın içerisi bir gelişimde tamamen toz içindeydi. Sağlık çalışanlarımız içeride oturamıyorlar ve en kötüsü artık bazı arkadaşlarımızın böbrekleri taş üretmeye başladı. Daha yeni geldik 1 saattir buradayız boğazımız kurudu. Buradaki sağlıkçı arkadaşlarımız 24 saat burada duruyorlar görevlerini nasıl yerine getirsinler. Arkadaşlarımız burada tozun içerisinde yaşıyorlar. Daha önce bu konuyla ilgili şikâyetler oldu, CİMER’e yazıldı geri cevap geldi taş ocağına idari ceza verildi ama düzelen bir şey yok. Bugün gazetecilerin geldiğini görünce ilk defa sulamaya başladılar. Sağlıkçı arkadaşlarımız nefes alamıyor, bir vakaya gittiklerinde öksürmeye başlıyorlar. Ambulansların içerisindeki bütün cihazlarımız hassas tozdan bazıları bozuluyor bu da devletimize ve kamuya zarar oluyor. Bazı istasyonlar haftada 1 temizleniyor burada günlük temizlik yapılmak zorunda kalıyor. Arkadaşlarımız vakaya mı yetişsinler yoksa temizlik mi yapsınlar. Toz içerisinde 24 saat nöbet tutuyorlar, bunun son bulmasını istiyoruz” dedi.

  • “Acil serviste yoğunluk 4kat arttı”

    “Acil serviste yoğunluk 4kat arttı”

    Soğuk havanın etkisi altına aldığı Elazığ’da grip başta olmak üzere viral enfeksiyon hastalıklarda artmaya devam ediyor. Fethi Sekin Şehir Hastanesinde Acil Tıp Uzmanı Dr. Mehmet Kaan Poyraz, acil servislerde yoğunluk oranının 4 katına çıktığı belirtti. Kış aylarının başlamasıyla birlikte hastane acillerindeki yoğunluğun oldukça arttığını belirten Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi Acil Tıp Uzmanı Uzm. Dr. Mehmet Kaan Poyraz, “Bu artıştaki en büyük etkenin viral enfeksiyonlar olduğu biliniyor. Aslında bu enfeksiyonların evde dinlenerek ve belirtilere yönelik ilaçlarla atlatılabilir. Hastalarımız bu viral enfeksiyonların evde dinlenerek geçirilebileceğini biliyor ancak acillere gidip serum almanın iyi geleceğini düşünüyor. Böyle olunca da hastanelerdeki yoğunluk artıyor. Bizim hastanemiz ve genel olarak hastanelerdeki yoğunluk oldukça artmış durumda. Yaklaşık olarak 3-4 kat bir artış söz konusu. Bu yoğunluğun oluşmasındaki başlıca sebep hem erişkin hem de çocuk acillerine viral üst solunum yolu enfeksiyonları nedeniyle çok ciddi sayıda başvuru yapılıyor olmasıdır” ifadelerini kullandı.
    Kışa bağlı olarak başvurulardaki artışın beklendiğini ama hastane içi bulaş nedeniyle de yoğun bir viral salgın yaşandığını belirten Acil Tıp Uzmanı Uzm. Dr. Poyraz, “Kamu hastanelerinin acillerinde viral enfeksiyonlar nedeniyle başvuranların oluşturduğu ciddi bir yoğunluk var. Hastalar genellikle ilk belirtiler ortaya çıktığında acile başvuruyorlar. Bunlar acil servisin hastaları değil aslında. Viral enfeksiyonların geçirilmesini hızlandıran en önemli etken evde dinlenmek. Hastalığın en bulaşıcı olduğu dönem dinlenerek geçirilirse daha hızlı bir iyileşme sağlanabilir. Bakterilere yönelik olan antibiyotikler viral enfeksiyonları gidermek için kullanılmaz ve hiçbir etkisi de yok. Acil servislerimize başvuran hastalarımızın çoğunda da antibiyotik yazılması beklentisi ve isteği var. Şunu söylemek istiyorum, hekiminiz muayene neticesinde gerekli görürse antibiyotik tedavisi yapacaktır. Ancak viral bir durum varsa antibiyotik yazılmaz ve gerekli de değildir. Unutulmamalıdır ki gereksiz yere antibiyotik kullanmak antibiyotik direnci gelişmesine neden olmaktadır. Bu da ilerleyen dönemlerde geçirebileceğiniz bir bakteri enfeksiyonunda antibiyotiğin etkisiz kalmasına neden olabilmektedir. Enfeksiyonlar yüksek ateş, halsizlik, burun akıntısı veya tıkanıklığı, hapşırma gibi belirtilerle 5-7 gün sürebiliyor. Ancak risk grubunda olmayanların hastanelere gitmesi gerekmiyor. Hemen her evde bulunan semptomatik tedaviye yönelik ilaçlar, istirahat ve bol sıvı alımı yeterli olabiliyor. Ancak risk grubundaki hastaların hastaneye gitmesi önemli. Hastanelere gidenler direkt serum takılmasını talep ediyor. Hekimlere serum takılması için baskı yapıp tehdit edenler oluyor. Acillerde damar yolu açılıyor, yatak veya sedye işgal ediliyor, bu durum risk grubundaki hastalar başta olmak üzere acil tedavi gereksinimi olan hastaların tedavisinde aksamalara neden oluyor. Seruma herhangi bir vitaminin eklenmesi ile belirtilerin düzeldiği bilimsel olarak gösterilmedi. Tamamen yanlış olan bu düşünce çok ciddi bir kaynak israfına da yol açıyor. Acil serviste yoğunluğu artırarak, çapraz bulaşa sebebiyet veriyor” cümlelerini kullandı.

  • Hastanelerin acil servisleri değerlendirildi

    Hastanelerin acil servisleri değerlendirildi

    İl Sağlık Müdürü Dr. Ferhat Damkacı başkanlığında düzenlenen toplantıda Bilecik genelindeki hastanelerin acil servisleri ile il ambulans servisi arasındaki koordinasyon ve hizmet standartları görüşüldü.

    Toplantı sonrası kısa bir açıklama yapan İl Sağlık Müdürü Dr. Damkacı, “İl Genelinde acil sağlık hizmetlerinin sunumunda çözüm önerilerinin masaya yatırıldığı ASKOM toplantısında, gayemiz sağlık hizmetlerini daha nitelikli boyuta ulaştırmak ve başka illere hasta sevkinin tamamen önüne geçebilmektir. Sağlık alanında kalite çıtasını daha yukarıya çıkarabilmek için ortak görüş birliğine varmak ve uygulamaktır” dedi.

  • Alo 112 acil, tavuğum yaralandı

    Alo 112 acil, tavuğum yaralandı

    İzleyenleri kahkahalara boğan görüntüler, merkez Osmangazi ilçesi Ulus 112 Acil Sağlık Hizmetleri istasyonunda kayda alındı. Nöbet tutan sağlık çalışanları, merkezden verilen adreslere giderek vatandaşlara sağlık konusunda yardımcı olurken, bu sefer anonsla değil kapıları çalınarak yardım istendi. Dışarı çıkan sağlık çalışanları, karşı kapı komşuları Uğurcan Felamur’un elinde yaralı tavuğu görünce gözlerine inanamadı. Çitlerden atlarken ayağını tellere taktırarak yaralanan tavuk, sahibinin elinden alınarak ambulansta müdahale edildi.

    Ayağına tentürdiyot sürülen tavuk, sargı bezi ile sarıldıktan sonra sahibine teslim edildi. Sağlık çalışanlarının mesleklerine olan bağlılıklarını ve insan ya da hayvan fark etmeksizin her canlının sağlığı için ellerinden gelenin en iyisini yapmaları büyük takdir topladı.

    Tavuklarının çitlerden atlarken yaralandığını belirten Mustafa İbrahim Felamur, “Tavuğumuzun yaralandığını görünce, karşımızdaki 112 Acil Sağlık Hizmetleri istasyonuna götürdük. Sağ olsunlar onlarda pansuman yaptı. Şimdi durumu iyi” diye konuştu.
    Sağlığına kavuşan tavuk ise, sokakta sağa sola koşturarak yaşadığı özgürlüğün tadını çıkardı.

  • Bursa’da acil servislerini Bakan Bozdağ açtı

    Bursa’da acil servislerini Bakan Bozdağ açtı

    Açılış töreninde konuşan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Bursa’ya iki hayırlı hizmeti başlatmak için geldiklerine işaret etti.

    İlk olarak Üniversitenin 2022-2023 Akademik Yılı’nı açtıklarını, ikinci olarak da Hastanenin acil servisini açtıklarını belirten Bakan Bekir Bozdağ; “Üniversitemiz Hastanesi’nin acil servisi, hocalarımızın da anlattığı gibi değişik sıkıntılar nedeniyle zorlanıyordu. Ancak yapılan yatırımlar ve geliştirilen projelerle yenilendi. Adeta yeni bir acil servis kazandırıldı. Tabii ki bu yenilemeler sırasında teknik donanım da değiştirildi. Medikal malzemeler de daha modern hale getirilerek hem üniversitemizin hem de Bursa’mızın hizmetine sunulmuş oldu. Bu vesile ile emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.

    Türk hastaneleri dünyada örnek gösteriliyor

    Sağlığın her şeyin başı olduğunu söyleyen Bekir Bozdağ; “Sağlığa yapılan yatırım bizim insanımızın bugününe ve geleceğine yapılan en büyük yatırımlardandır. Hükümet olarak sağlığa ayırdığımız kaynakları her geçen dönem arttırdık. Bu dönem de arttırdık. Sağlık alanında çok büyük reformlara imza attık. Şehir hastaneleriyle Türkiye’mizi tanıştırdık. Bildiğiniz gibi geçen hafta Ankara’daki Etlik Şehir Hastanesi’yle birlikte 20. Şehir hastanesini ülkemize kazandırdık. 15 tane şehir hastanemizin de inşaat süreci devam etmektedir. Bugün fizik donanım ve teknik donanım itibariyle Türkiye’nin hastaneleri dünyada örnek gösterilecek hastaneler arasındadır. Özellikle şehir hastanelerimizin devreye girmesiyle beraber Türkiye’miz sağlık alanında uluslararası bir tercih merkezi haline de dönmüştür. Üniversitelerimiz de bu tercih merkezlerinin başlarında gelmektedir” açıklamasında bulundu.

    Sağlıkta büyük zihniyet değişimi

    Bursa Uludağ Üniversitesi’nde öğrenci olduğu dönemde Tıp Fakültesi’nin Arabayatağı Mahallesi’nde olduğunu açıklayan Adalet Bakanı; “Tıp Fakültesi, Arabayatağı’nda barakalarda hizmet veriyordu. Oradaki medikal tesisler, pek çok yerler çok da kötü şartlar içerisinde hizmet veriyordu. Ancak şimdi görüyorum ki modern bir yerde hizmet veriyor. Allah kimseyi buralara muhtaç etmesin. Muhtaç ettiğinde de doktorlarımızın, sağlık çalışanlarımızın eli şifa olsun, hastaların dertlerine deva olsunlar diye dua ediyorum. Tabi sağlıkta sadece fizik ve teknik değişimini değil, bir zihniyet değişimini de sağladık. Türkiye’de sağlık reformunu hayata geçirdik. Geçmişte insanlarımız SSK’ya bağlı olan ayrı, Bağ-Kur’a bağlı olan ayrı, Emekli Sandığı’na bağlı olan ayrı sağlık hizmeti alıyor, işçilerimiz depodaki ilaç kadar ancak ilaç alabiliyordu. Eczanelerden işçilerin ilaç alma hakkı yoktu. Bağ-Kur’lu olan parasını önce cebinden ödüyor, sonra ödediği paranın yüzde 70’ini geri almak için genel müdürlüğe müracaat ediyordu. Yıllar içerisinde, faiz yok, enflasyon farkı yok, gecikmesi yok. Parası pul oluyor, verdiği parayı da doğru dürüst geri alamıyordu. Tedavi olmak için evini, arsasını, arabasını, tarlasını, işyerini satan nice insanımız vardı. Türkiye’de herkes kanun önünde eşittir denmesine rağmen maalesef idari işçicisine ayrı sağlık tedavi usulü, serbest çalışanına ayrı tedavi usulü, memuruna ayrı usul uyguluyordu. Adeta ayrımcılık yapıyordu. Biz işte bu ayrımcılığı kaldırdık. SSK’yı, Emekli Sandığını ve Bağ-Kur’u kaldırdık. SGK çatısı altında tüm bu kurumları birleştirdik. Cumhurbaşkanımızın nasıl sağlık giderleri devlet tarafından karşılanıyorsa, Bursa’daki herhangi bir vatandaşımızın sağlık giderlerinin de devlet tarafından karşılandığı bir düzene geçtik. Hamd olsun. Bugün rehin alınan bir hasta yok. Bugün morgdaki cenazesini almak için senedini ödemek için kıvranan herhangi bir vatandaşımız yok. İşçilerimiz dilediği eczaneden ilacını alıyor. Bağ-Kur’lular dilediği gibi tedavi görebiliyorlar. Büyük bir sağlık reformu ve büyük bir zihniyet değişimini Türkiye’miz yaşadı. Bundan da hepimiz üst düzeyde istifade ettik. İnşallah sağlık politikalarımızı daha da geliştirerek, milletimizin her an yanında olan ve onun imdadına koşan bir devlet anlayışını her alanda hakim kılmaya ve uygulamaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
    Acilde görev yapan doktorların umutsuzluğu, mutluluğa dönüştü

    BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ise 3 yıl önce göreve geldiklerinde Acil Tıp Anabilim Dalı’ndan akademisyenlerin ziyarette bulunduklarını ve bu sorunu dile getirdiklerini vurguladı. Yaklaşık 19 yıldır acil servislerin tadilat ve tamirat görmediğine işaret eden Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “Hocalarımız bu konuyu bize aktarırken çok umutsuzdu. Ben de imkân olursa bunu yapmayı çok istediğimizi söyledim. Personelimizin çizdiği projeler ve Sağlık Bakanlığımızın yönlendirmeleri sonucunda çok güzel bir acil servis ortaya çıktı. Uygulamada olan değerli projeleri de yerinde inceledik. Bu noktaya getirdik. Başta teknik ekibimiz, başhekimimiz, dekanımız ve idari kadememize teşekkür borçluyuz. Müteahhit firmamız zarar etmesine rağmen büyük bir özveri ile bu hizmeti tamamladı. Allah onlardan da razı olsun. Bu kapının açılması hayır kapılarının açılmasına vesile olur inşallah” şeklinde konuştu.

    Başhekimden emeği geçenlere teşekkür

    Törende konuşan BUÜ Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Rıdvan Ali de hastanedeki acil servislerin yetersizliğinin uzun süredir gündemde tutulan bir konu olduğunu belirtti. Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz’un azim ve kararlılığı ile Hastanenin alan büyütme ve aynı zamanda seviye yükseltme tadilatını bitirdiklerini açıklayan Başhekim Prof. Dr. Rıdvan Ali, yaklaşık 1 yıllık bir süreç içerisinde 500 metrekare gibi dar bir alanda hizmet vermekte olan 2 bin metrekare alana yükseltildiğini, Bursa’nın ve Bursa Uludağ Üniversitesi’nin şanına yakışır hale getirildiğini açıklayarak; “Tüm sağlık çalışanlarına, halkımıza ve yüklenici firmanın değerli sahiplerine çok teşekkür ve hürmetlerimi sunuyorum” diye konuştu.

    Açılış konuşmalarının ardından Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Bursa protokolü ile birlikte yenilenen ve genişletilen acil servisi gezerek yapılan çalışmalar hakkında bilgi aldı.

  • İzmir’de 2 doktor ve hastane polisi darp edildi

    İzmir’de 2 doktor ve hastane polisi darp edildi

    İzmir’in Bornova ilçesindeki üniversite hastanesinde, 1’i kadın 2 doktor ile görevli polis memurunu darbeden 2 kişi gözaltına alındı.

    Olay, dün akşam, Ege Üniversitesi Acil Servisi’nde meydana geldi. Ersin B. geçirdiği trafik kazasının ardından hafif yaralı halde kendi imkanlarıyla hastaneye gitti. Burada uzun süre beklediği iddiasıyla kadın doktor Ö.K.’ye tepki gösteren Ersin B., daha ağır hastaların olduğunu, sakin olup beklemesi gerektiğini cevabını alınca bir anda bağırmaya başladı. Bunun üzerine doktor O.T. de, Ersin B.’yi uyardı. Ersin B., yanındaki arkadaşı İbrahim Halil Ç. ile birlikte 1’i kadın 2 doktora saldırarak darbetti. Hastane personeli ‘beyaz kod’ uygulamasına başvururken, araya giren hastane polisi M.K. de saldırıya uğradı. İhbar üzerine hastaneye çok sayıda polis sevk edildi. Bu sırada İbrahim Halil Ç. olay yerinden kaçtı. Yakalanan ve geçirdiği kaza nedeniyle yaralı olan Ersin B. tedavisi için İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Ersin B.’nin tedavisinin ardından emniyete götürüleceği öğrenildi.

    Kaçan İbrahim Halil Ç. ise, Bornova’daki Ankara Caddesi üzerinde, 35 AFC 320 plakalı otomobilde, yanında bulunan Çetin Ö. ile birlikte yakalandı. İkili gözaltına alınırken, Çetin Ö.’nin üst aramasında ruhsatsız 1 tabanca, tabancaya ait şarjör ve mermilerle bir miktar uyuşturucu ele geçirildi. İbrahim Halil Ç.’nin üst aramasında ise yine tabanca ve tabancaya ait şarjör ele geçirildi. Polisin yaptığı incelemede, Ersin B.’nin ‘çocuğa karşı cinsel istismar’, ‘kasten yaralama’ ve ‘uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanımından’ çok sayıda suç kaydı bulunduğu tespit edildi. İbrahim Halil Ç.’nin ise ‘cinsel istismar’, ‘kasten yaralama’, ‘uyuşturucu ve uyarıcı veya uyarıcı madde kullanımı’ suçundan hakkında arama kararı bulunduğu belirlendi.

  • Açık unuttuğu oksijen tüpü acil servis önünde patladı

    Açık unuttuğu oksijen tüpü acil servis önünde patladı

    Bursa’da Bilal Ceylan’ın (43), solunum rahatsızlığı çeken yakınını götürdüğü hastanenin acil servisi önüne park ettiği otomobilinde açık unuttuğu oksijen tüpü patladı. Patlamanın ardından otomobil yanarken, acil servise dolan dumandan hastalar etkilendi.

    Olay, Osmangazi ilçesi Emek Mahallesi’nde bulunan özel bir hastanenin acil servisi önünde yaşandı. Bilal Ceylan (43), solunum rahatsızlığı olan bir yakınını otomobiliyle hastaneye getirdi. Otomobilini acil servisin önüne park eden Ceylan, yakınıyla birlikte içeri girdi. Ancak otomobilindeki oksijen tüpünü açık unuttu. Yaklşık yarım saat sonra geri gelip bindiği otomobilinde, oksijen tüpünden gelen sesi fark eden Ceylan’ın araçtan inmek istediği sırada patlama meydana geldi. Çıkan yangın kısa sürede otomobili sardı.

    Ceylan alevlerden son anda kurtulurken, yükselen siyah dumanlar, acil servise doldu. İhbar üzerine gelen itfaiye ekipleri alevlere müdahale ederken, polis çevre güvenliği aldı.

    Yangın yaklaşık 1 saat süren çalışmayla söndürüldü. Dumanlar, acil servisteki hastaları etkiledi.

    Otomobilin alev alma anı, çevredeki bir iş yerinin güvenlik kamerasınca kaydedildi.

  • Ambulansa alınmadı diye televizyon ve kapıyı kırdı! Tutuklandı

    Ambulansa alınmadı diye televizyon ve kapıyı kırdı! Tutuklandı

    Konya’da annesinin Covid-19 şüphesiyle hastaneye sevk edildiği ambulansa alınmadığı gerekçesiyle acil servisteki televizyon ve kapıyı tekme- yumruk atarak kırdıktan sonra gözaltına alınan Kazım Ç.’nin (26) koronavirüs testi pozitif çıktı. 14 gün karantinada kaldıktan sonra adliyeye sevk edilen Kazım Ç. çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Kazım Ç. olayı dikkat çekmek için yaptığını söylediği öğrenildi.

    Olay, 12 Temmuz’da merkez Meram ilçesinde bulunan Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde meydana geldi. İddiaya göre Kazım Ç. hasta olan annesi Emine Ç.’yi gece saatlerinde hastaneye götürdü. Emine Ç. yapılan muayenesinin ardından özel bir hastaneye sevk edildi. Emine Ç.’de koronavirüs şüphesi olması üzerine ambulans görevlileri Kazım Ç.’nin ambulansa binmesine izin vermedi. Bunun üzerine sinirlenen Kazım Ç., acil servisteki televizyona yumruk ve kafa attı. Daha sonra Kazım Ç., bir kapıyı da tekmeleyerek kırdı. Güvenlik görevlileri tarafından etkisiz hale getirilen Kazım Ç., gözaltına alınarak polis merkezine götürüldü. Hastanenin özel güvenlik görevlileri ve nöbetçi memuru da Kazım Ç.’den şikayetçi oldu.

    DİKKAT ÇEKMEK İÇİN TELEVİZYONU KIRMIŞ

    Polisteki ifadesinde annesinin peşinden hastaneye gidebilmek için televizyonu kırdığını belirten Kazım Ç., “12 Temmuz günü annemi rahatsızlığından dolayı Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürdüm. Annemi özel bir hastaneye nakledeceklerini söylediler. Annemde covid şüphesi olduğu için beni ambulansa almadılar. Yanımda nakit param ve arabam olmadığı için 112’den yardım istedim. Onlar da beni hastane personeline yönlendirdi. Bana polisi aradıklarını onların yardım edeceği söylendi. 45 dakika geçti ve beni almaya ekip gelmeyince annemin durumu da ağır olunca bana yardım edin, beni annemin yanına götürün diye bağırdım. Doktorun birisi bana biz o işlere bakmıyoruz deyince dikkat çekmek ve çaresiz olduğum için acilde bulunan televizyona yumruk attım. Kendime zarar vermek için televizyona kafa vurdum. Ancak yaralanmadım. Acildeki kırmızı alan kapısını ben kırmadım. Annem içeride yatarken kardeşim içeriye gireceğinde ayağı kapının altına takılmış ve kapıda çok az bir çıkıntı olmuş. ‘Bu hastaneyi de ambulansı da yakarım’ gibi sözler söylemedim. Hastane personeline küfürlü sözlerde bulunup, küfretmedim” dedi.

    TESTİ POZİTİF ÇIKTI

    Kazım Ç.,’nin hastanede yapılan Covid-19 testi pozitif çıktı. Bunun üzerine Kazım Ç. iki hafta boyunca gözlem altında tutuldu. Tedavisinin ardından test sonucu negatife dönen Kazım Ç., adliyeye sevk edildi. Kazım Ç., sevk edildiği Konya Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliğince ‘Görevi yaptırmamak için direnme ve kamu malına zarar verme’ suçundan tutuklandı.