Etiket: Acil

  • 6. kattan düşen kadın hayatını kaybetti

    6. kattan düşen kadın hayatını kaybetti

    Kırıkkale’de bir kadın, yeni taşındığı evin camlarını silerken dengesini kaybederek 6’ncı kattan düştü. Hastaneye kaldırılan kadın tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.
    Olay, Kırıkkale il merkezi Kurtuluş Mahallesi 748 Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, yeni taşındığı evini temizlemek isteyen Birsen M. (58), camları temizlerken dengesini kaybederek 6. kattan düştü. Olayı görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi.

    Olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından ilk müdahalesi yapılan Birsen M., Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesine kaldırıldı. Tedavi altına alınan Birsen M. tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

    Polis ekipleri olayla ilgili inceleme başlattı.

  • Bursa’nın yüzde 40 için acil eylem planı şart

    Bursa’nın yüzde 40 için acil eylem planı şart

    Yapı denetim uzmanlığının 1999 Marmara Depremi sonrası alınan kararla faaliyete geçtiğini belirtenYapı Denetim ve Deprem Mühendisleri Derneği Bursa Temsilcisi Serkan Işık, Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkilediği 11 ilde tartışma konusu olan yapı denetim sistemine dair önemli açıklamalarda bulundu. Işık, “Yapı denetim uzmanlığı ilk olarak 2000 yılında aralarında Bursa’nın da olduğu 19 pilot ilde uygulanmaya başlanmıştı. Daha sonra 2011 yılında ise 81 ildeki yapılarda zorunlu kılındı. Yüzyılın felaketini yaşayan 11 ilimizden sadece 3’ü 2011 öncesi yapı denetim sistemine tabi oldu. Bu iller Adana, Gaziantep ve Hatay. Yaşadığımız son felakette Hatay hariç diğer illerimizde yapı denetime tabi olan binalarda can kaybının neredeyse yok denecek seviyede olduğunu görüyoruz. Bunun nedeni Hatay’ı incelediğimizde doğru planlama yapılmayan bir şehirle karşılaşmamızdır.

    İmar planlarının şehrin jeolojik yapısına göre düzenlenmesi gerekirken, Hatay’da tam tersine bir uygulama yapıldığını gördük. Şunu net bir şekilde söyleyebilirim ki; bu yıkımlarda yapı denetim uzmanlarının sorumluluğu en az seviyededir. Burada asıl sorumluluk, fay hattı üzerine planları oluşturan yerel yönetimler ve hazırlanan bu planlardaki fay hattını görmezden gelen jeoloji, jeofizik ve geoteknik uzmanlarının verdiği raporlardır. Bu raporlar yıkımın baş kaynağıdır. Yapı denetim uzmanları olarak bizler, sistemin zemin değerleriyle ilgili planların nerede ve ne şekilde yapılacağıyla alakalı hiçbir karar mekanizmasında yer almıyoruz. Ayrıca bu konuda herhangi bir yaptırımda da bulunamıyoruz. Bizler denetimlere, mevcut planlı alanlarda yapılar yükselirken başlıyoruz” dedi.


    Bursa’daki yapı stokuyla alakalı da bilgiler veren Işık, “Bursa’da, denetime tabi olan 2000 yılından sonra yapılmış ve yapı denetim sistemine kayıtlı resmi 106 milyon metrekare, işyeri ve konut bulunuyor. Bu yapıların yüzde 40’ı ticaret ve sanayi alanı, geri kalan kısım da konut alanlarından oluşmaktadır. Bu rakamlar, Bursa’da şu anda sağlıklı binalarda nüfusun yaklaşık 1 milyon 800 bininin oturduğunu gösteriyor. Bu da Bursa nüfusunun yaklaşık yüzde 60’ına tekabül etmektedir. Geriye kalan yüzde 40’ının güvenli yapı olmadığını hesaplarsak, Bursa’da acil bir eylem planının hayata geçirilmesi gerektiği aşikardır. 1960’lı yıllardan itibaren yoğun göç alan Bursa’nın kentsel dönüşümü sağlayabilmesi için devlet-vatandaş ortaklığında bir çalışma yapılması gerekiyor. Bizler yapı denetim uzmanları olarak, 2000’den sonraki denetime tabi olan her binanın zemin etüdü ve doğru projeyle tasarlanması durumunda, şiddetli bir depremde can kaybına yol açmayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.

    Yapı denetim uzmanlarının çalışma şartları ve sıkıntılarından da bahseden Işık, “Her şantiyede kağıt üzerinde şantiye şefi olsa da, inşaatların yüzde 90’ında aktif şantiye şefi görev yapmamaktadır. Şantiye şefleri, yapıların projelerine göre incelenmesiyle, bu incelenen projelerde doğru aplikasyonu yaptırmakla ve doğru malzemelerin kullanılmasını sağlamakla mükelleftir. Bu uygulama sonunda olabilecekler veya eksikliklerin giderilmesi konusunda da yetkinliğe sahiptir. Ama sahada şantiye şefi yok ise bunların doğru bir şekilde sentezlenmesi mümkün değildir” dedi.

    Açıklamalarını sürdüren Işık, “İnşaatlarda çalışan ustalar veya işçilerin hiçbirinin yapı güvenliği konusunda yetkinliği yoktur. Yapı denetim uzmanları olarak; bu yetkinliğe sahip olmayan insanların eski alışkanlıklarına doğru bilgiyle karşı çıktığımızda ise sahada çalışan personellerin kötü muamelelerine, küfürlerine hatta darp olaylarına maruz kalmaktayız. Bunun haricinde, sadece parası var diye müteahhitlik yapan ve inşaatın sadece görselliğinden anlayan kişilere de işin önemini anlatamıyoruz. Bu noktada müteahhitlerimizin de insan hayatını dikkate alması ve yarın yaşanacak deprem felaketinde binanın ayakta durmasını sağlayacak yapı denetimcilerin işlerini kolaylaştırması gerekmektedir” diye konuştu.

  • Hasar tespit çalışmalarına devam

    Hasar tespit çalışmalarına devam

    Kahramanmaraş Pazarcık merkezli 7.7 ve Elbistan merkezli 7.6’lık iki büyük depremin en çok hasara neden olduğu şehirlerden biri de Gaziantep oldu. Gaziantep kent merkezi, İslahiye, Nurdağı ve Nizip ilçeleri ile kırsal mahalleler depremde ciddi hasar aldı. Yaşanan iki büyük depremin ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ekiplerince hasar tespit çalışmaları yapıldı.

    Gaziantep’te 11 bin 922 binada 27 bin 987 bağımsız birim ağır hasarlı ve yıkık

    Devam eden hasar tespit çalışmalarına dair son veriler ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından açıklandı. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, depremin ilk gününde itibaren Gaziantep’te toplam 130 bin 331 binadaki 487 bin 814 bağımsız birimde hasar tespit çalışması yapıldı. Hasar tespit çalışmaları sonucunda 11 bin 922 binadaki 27 bin 987 bağımsız birimin acil yıkılması gereken ağır hasarlı ve yıkık olduğu belirlendi.


    71 bin 694 binada 252 bin 147 bağımsız birim hasarsız

    Ayrıca 3 bin 803 binada bulunan 14 bin 552 bağımsız birimin orta hasarlı, 25 bin 187 binadaki 150 bin 472 bağımsız birimin az hasarlı, 71 bin 694 binada bulunan 252 bin 147 bağımsız birimin de hasarsız olduğu tespit edildi.

    “Acil yıkılması gerekenleri hızla yıkıp güvenli konutlar inşa edeceğiz”

    Devam eden hasar tespit çalışmalarıyla ilgili resmî sosyal medya hesabından bir paylaşım yapan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Hasar tespit çalışmalarımız 7 bin 100 personelle sürüyor. 387 bin 346 bina incelendi. Şu ana kadarki tespitlerimize göre acil yıkılması gereken 50 bin 576 bina var. 279 bina 655 bina az hasarlı veya hasarsız. Acil yıkılması gerekenleri hızla yıkıp güvenli konutlar inşa edeceğiz” ifadelerini kullandı.

  • 1,5 yaşındaki bebek 1,5 saatte hastaneye ulaştırıldı

    1,5 yaşındaki bebek 1,5 saatte hastaneye ulaştırıldı

    Çaldıran’da etkili olan kar yağışı ve tipi hayatı olumsuz etkiliyor. İlçenin Yukarı Kuyucak Mahallesi’nde kusma şikayeti bulunan 1,5 yaşındaki Yusuf Emre Kaya için yakınları 112 Çağrı Merkezinden destek istedi. Mahalle yolunun kapalı olması nedeniyle Van Büyükşehir Belediyesi ekipleri devreye girdi. İlçe merkezine 4 kilometre uzaklıkta bulunan mahalle için gece saatlerinde yola çıkan belediye ve sağlık ekipleri, 1,5 saatlik çalışmanın sonucunda Yusuf bebeği Çaldıran Devlet Hastanesine ulaştırdı.

  • Aci̇l Çağrı Merkezi̇ne Gelen Çağrıların Yarısı Asılsız Çıkıyor

    Aci̇l Çağrı Merkezi̇ne Gelen Çağrıların Yarısı Asılsız Çıkıyor

    DÜZCE (İHA) – Düzce 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürlüğü’ne yılın ilk altı ayında gelen 233 bin 768 çağrıdan 140 bin 94’ü asılsız çıktı.

    Acil durumlarda tek numara sistemine geçilmesinin ardından Düzce’de vatandaşlar önce 112 acil çağrı merkezini arıyor. Daha sonra çağrıları asılsız olup olmadığı kontrol edilmesinin ardından ilgili kamu kurum ve kuruluşlara yönlendiriliyor. Düzce 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürlüğü, 2021 yılının ilk 6 aylık verilerini açıkladı. Kuruma 233 bin 768 çağrı gelirken, bu çağrıların sadece yüzde 40.07’si yani 93 bin 674’ü gerçek çağrı oldu. 140 bin 94 asılsız çağrı gelen Düzce’de, oran yüzde 59.93 olarak açıklandı. Ayrıca yapılan açıklamada 112 Acil Çağrı Merkezini asılsız ihbarda bulunmak sureti ile meşgul ettikleri tespit edilen kişilere 568 lira para cezası veriliyor. Tekrarlanması durumunda ceza iki katı olarak uygulanıyor.

  • Alkollü Şahıs Aci̇l Servi̇si̇ Bi̇rbi̇ri̇ne Kattı

    Alkollü Şahıs Aci̇l Servi̇si̇ Bi̇rbi̇ri̇ne Kattı

    Kocaeli’nin Gebze ilçesinde alkollü şahıs, tedavi için kaldırıldığı hastanenin acilinde sağlık çalışanlarının üzerine yürüyerek kullandıkları tıbbi malzemeleri yere saçtı. Yakınlarının sakinleştirdiği şahsın saldırgan tavırları ise güvenlik kamerasına yansıdı.

    Olay dün akşam 22.30 sıralarında Gebze Fatih Devlet Hastanesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre Hasan Ö. adlı şahıs, aşırı alkol alımı sonucu rahatsızlanarak yakınları tarafından hastaneye kaldırıldı. Gebze Fatih Devlet Hastanesi acil servisine kaldırılan Hasan Ö., burada tedavi altına alındı. Sağlık çalışanlarının yaptıkları incelemenin ardından müşahede odasına alınarak serum takılmasına karar verilen Hasan Ö. ise taşkınlık çıkartıp, sağlık çalışanlarının bulunduğu alana yürüyerek, tedavi masası üzerindeki tıbbı malzemeleri yere fırlattı.

    Sağlık çalışanlarının üzerine yürüdü

    Tüm malzemeleri yere fırlatarak saldırgan tavırlar sergileyen Hasan Ö., sağlık çalışanlarının üzerine yürümek istediği sırada yakınları tarafından sakinleştirildi. Saldırgan tavırlarını sürdüren Hasan Ö. daha sonra güvenlik tarafından hastane dışına çıkarıldı. Hasta, hasta yakınları ve sağlık çalışanlarının korku dolu anlar yaşamasına ve tedavi hizmetlerinin aksamasına sebep olan olay hakkında polis ekipleri inceleme başlattı.

    Hastane yönetimi şikayetçi oldu

    Saldırı hakkında açıklama yapan Fatih Devlet Hastanesi Başhekimi Uz. Dr. İlyas Sarı ise, “Dün akşam saatlerinde acil servisimizde üzücü bir olay yaşandı. Acil servisimizin yoğun olduğu bir vakitte alkollü olduğunu düşündüğümüz şahıslar, acil servisimize muayene için başvurmuşlar. Acil hekimimiz tarafından muayeneleri yapıldıktan sonra gerekli tedavi ve tetkiklerin yapılması amacıyla müşahedeye alınmışlardır. Yaklaşık 15 hasta ve yakınının olduğu müşahede alanımızda bu şahıslar taşkınlık çıkarıp, personelimize sözlü hakaretlerde bulunup, etrafı yumruklayıp malzemelere zarar vermişlerdir. Alanda gerginliğe sebebiyet verip, personelimizin moral ve motivasyonunun düşmesine ve hastalarımızda korkuya sebep olmuşlardır. Oluşan durumla ilgili yasal işlem hastanemiz tarafından başlatılmıştır” dedi.

    Saldırı anı kameralara yansıdı

    Öte yandan alkol komasına giren şahsın acil servisteki saldırı anları ise güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde sedye alanından gelen Hasan Ö., tedavi çalışmalarını sürdüren sağlık çalışanlarının üzerine yürüyerek tıbbi malzemeleri yere saçıyor. Yakınlarının sakinleştirmeye çalıştığı şahıs daha sonra dışarı çıkarılıyor.

  • Fabrikada çalışan 10 işçi gıda zehirlenmesiyle hastaneye kaldırıldı

    Fabrikada çalışan 10 işçi gıda zehirlenmesiyle hastaneye kaldırıldı

    Şanlıurfa’da bir fabrikada çalışan 10 işçi, gıda zehirlenmesi şüphesiyle hastaneye kaldırıldı.

    Alınan bilgiye göre, merkez Eyyübiye ilçesinde bulunan 2. Organize Sanayi Bölgesi’ndeki bir ayakkabı fabrikasında çalışan işçilerin bir kısmı, öğle yemeğinden sonra fenalaştı.

    Bulantı ve kusma şikayeti olan işçiler için fabrikanın bulunduğu bölgeye çok sayıda ambulans sevk edildi.

    İşçilerden 10’u ambulanslarla kentteki hastanelere kaldırılarak gıda zehirlenmesi şüphesiyle tedavi altına alındı.

    Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

  • Bursa’nın acemi kasap bilançosu! 301 kişi

    Bursa’nın acemi kasap bilançosu! 301 kişi

    Kurban Bayramı’nın ilk gününde, bu yıl da yine hastaneler acemi kasaplarla doldu. Türkiye genelinde kurban kesimi sırasında kesici alet ya da hayvanların darbeleri sonucu 5 bin 282 kişi yaralandı.

    Türkiye, bu yıl Kurban Bayramı’na koronavirüsün salgınının gölgesinde girdi. Bayram namazının ardından vatandaşlar, önceden belirlenen noktalarda kurbanlarını keserek dini vecibelerini yerine getirdi. Kesim sırasında genellikle maske ve sosyal mesafe kuralına uyulduğu görüldü. Ancak kurban kesimi sırasında istenmeyen görüntüler de yaşandı. Bazı kişiler kurbanlıklarını belirlenen alanların dışında kesti. Bazıları da kurban kesimini çocukların gözleri önünde yaptı.

    BURSA’DA 301 KİŞİ HASTANELİK OLDU

    Bursa ve ilçelerinde, kurbanlarını kesmeye çalışırken çeşitli yerlerinden yaralanan 301 kişi, hastanelik oldu. Yaralıların büyük çoğunluğu, ayakta tedavilerinin ardından taburcu edildi.

    İSTANBUL’DA 1153 KİŞİ YARALANDI

    Her yıl olduğu gibi bu yıl da kurban kesimi sırasında, kesici alet ve hayvanların darbeleri sonucu yaralanmalar oldu. Türkiye genelinde bayramın ilk günü kurban keserken saat 16.30’a kadar 5 bin 282 kişi hastanelere başvurdu. Kurban kesimi sırasında en fazla yaralanan sayısı, 1153 kişiyle İstanbul oldu. İstanbul’u ise 301 kişiyle Bursa takip etti. Siirt, Sinop, ve Tunceli’de ise bu konuda hastaneye başvuru olmadı.

    İL İL YARALANAN KİŞİ SAYISI

    • Adana (78),
    • Adıyaman (107),
    • Afyon (12),
    • Ağrı (29),
    • Amasya (110),
    • Ankara (190),
    • Antalya (3),
    • Artvin (28),
    • Aydın (65),
    • Balıkesir (48),
    • Bilecik (17),
    • Bingöl (1),
    • Bitlis (3),
    • Bolu (25),
    • Burdur (24),
    • Bursa (301),
    • Çanakkale (59),
    • Çankırı (50),
    • Çorum (50),
    • Denizli (96),
    • Diyarbakır (12),
    • Edirne (4),
    • Elazığ (51),
    • Erzincan (27),
    • Erzurum (86),
    • Eskişehir (40),
    • Gaziantep (147),

    • Giresun (17),
    • Gümüşhane (20),
    • Hakkari (3),
    • Hatay (65),
    • Isparta (13),
    • İstanbul (1153),
    • Mersin (100),
    • İzmir (60),
    • Kars (26),
    • Kastamonu (28),
    • Kayseri (129),
    • Kırklareli (8),
    • Kırşehir (12),
    • Kocaeli (163),
    • Konya (86),
    • Kütahya (26),
    • Malatya (164),
    • Manisa (42),
    • Kahramanmaraş (56),
    • Mardin (20),
    • Muğla (40),
    • Muş (7),
    • Nevşehir (21),
    • Niğde (19),
    • Ordu (19),
    • Rize (88),
    • Sakarya (92),
    • Samsun (51),

    • Siirt (0)
    • Sinop (0),
    • Sivas (103),
    • Tekirdağ (61),
    • Tokat (132),
    • Trabzon (12),
    • Tunceli (0),
    • Şanlıurfa (151),
    • Uşak (28),
    • Van (41),
    • Yozgat (47),
    • Zonguldak (24),
    • Aksaray (48),
    • Bayburt (26),
    • Karaman (35)
    • Kırıkkale (127),
    • Batman (9),
    • Şırnak (4),
    • Bartın (17),
    • Ardahan (25),
    • Iğdır (25),
    • Yalova (32),
    • Karabük (20),
    • Kilis (42),
    • Osmaniye (48),
    • Düzce (34)

  • Gıda sektörü salgından nasıl etkilendi?

    Gıda sektörü salgından nasıl etkilendi?

    Gastromasa Gastronomi Konferansı Genel Müdürü Gökmen Sözen, yeme-içme sektörünün acil bir hareket planı oluşturması gerektiğini söyledi.

    Koronavirüs salgınının tüm dünyada ve yeme-içme sektörü üzerinde neden olduğu olumsuz süreçte çözümler geliştirmeye çalışan restoran işletmecileri, doğru adımlarla yaşanan krizi fırsata çevirmeye çalışıyor. HoReCa sektörünün içinde bulunduğu durum ile ilgili Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı Genel Müdürü Gökmen Sözen, “Karamsarlığı bir kenara bırakıp, acil bir hareket planı oluşturmamız gerekiyor” dedi.

    Kimin ne yaptığının değil, hep beraber neler yapıldığının artık çok daha önemli olduğunu belirten Gökmen Sözen “Sıra dışı bir durumla karşı karşıya kaldığımızı biliyoruz ama artık panik ve karamsarlığı bir kenara bırakıp, acil bir hareket planı oluşturmamız gerekiyor. Ama bu hareket planı kesinlikle bireysel veya belli gruplar arasında olmamalı, ortak akıl oluşturup, tüm sektör birlikte hareket edebilmeli. Maalesef sektörün birlikte hareket etme kası çok zayıf ama bütün paydaşların oluşturacağı çözümler çok önemli ve kapsayıcı.

    STK’lara üye olsun olmasın tüm sektör adına bir hareket planı oluşturulmalı. Yeme- içme ve ağırlama sektörü alışveriş merkezlerinden, sokak lezzetlerine, şeflerinden, çiftçisine ve otellerine kadar çok büyük bir sektör. Bu sektörün tüm paydaşlarının bir araya gelip çalışma grupları oluşturması gerekiyor. Paydaşlar bir araya geldiğinde masada 2 konu öne çıkacaktır; nakit akışı ve yeni operasyon standartları.

    Tedarikçilerin, bankaların, kredi kartı ve yemek kartı şirketlerinin ön ödemeleri ve kredileri sağlayabileceğine inanıyorum. Hem bankalarımızın hem de yemek kartı şirketlerinin risk analizi yaparak bir bütçe oluşturabileceklerini düşünüyorum. Bu konuda ilgili Bakanlıkların desteğine ve yönlendirmesine ihtiyaç var. Likit akışının başlaması yavaş yavaş çarkları çevirmeye başlayacaktır. Sistemin bütün kesimleri yavaş yavaş nefes almaya başlayacaktır. Tüm bu sistem için teminatların alınmasının ve risk analizlerinin yapılmasının gerekliliğinin altını tekrar çizmek isterim.

    Yeni operasyon standartları; hijyen ve gıda güvenliği ile ilgili gelen uygulama kitlerinin hızlı bir şekilde restoran ve otellerde çalışmalarının başlaması ve eğitimlerinin aldırılması gerekmektedir. Bu kısımda ise gıda güvenliği dernekleri ve hijyen uzmanlarının desteği önemlidir. Gerekli ekipmanların, malzemelerin ve eğitimlerin konunun tedarikçileri tarafından desteklerle devreye sokulmasına ihtiyaç vardır.

    Kaynakların bu kadar az olmasına karşın hala bütün paydaşların bir araya gelip efektif bir hareket planını oluşturamaması çok acı. Hem eforun hem de kaynakların doğru kanalize edilmesi için hep birlikte hareket edilmesi gerekiyor. Artık kimin ne yaptığı değil, hep beraber neler yaptığımız önemli. Kaybedecek zamanımız yok, çok hızlı bir şekilde hareket planına geçip hazırlıklarımızı yapmalıyız. Bu zor günleri ancak ortak akılla aşabiliriz.”