Etiket: açlık

  • “Açlık süresini aşırı uzatmayın”

    “Açlık süresini aşırı uzatmayın”

    Sosyal medya başta olmak üzere farklı iletişim mecralarında sık sık yer bulan son dönemin gözde diyet programı “aralıklı açlık” birçok kişi tarafından uygulanıyor. Birçok kişinin merak ettiği bir konu olan aralıklı açlık diyet uygulamasının herkese uygun olmadığını söyleyen Prof. Dr. Mustafa Altay, aralıklı açlık diyetine ilişkin doğru bilinen yanlışlara değindi. Aralıklı açlığın fayda ve zararlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Altay, son dönemin popüler diyet yöntemi olan aralıklı açlığın birçok çeşidi olduğunu söyledi. Aralıklı açlık uygulamasında zaman kısıtlı yeme, kalori kısıtlı yeme, bazen de her ikisinin birden uygulandığını kaydeden Altay, şu bilgileri verdi:
    “Aralıklı açlık uygulamaları arasında; zaman kısıtlı yeme (16/8 diyeti olarak biliniyor), B2 rejimi (her gün belirlenen saatlerde sadece 2 öğün yapılır), alternatif gün açlığı (24 saat süren açlık döneminde su dışında yiyecek ve içecek tüketilmiyor, ertesi gün ise yemek serbest), 5:2 diyeti (haftanın herhangi 2 günü ciddi kalori kısıtlaması yapılır, 5 gün serbesttir), haftada bir gün açlık gibi diyet modellemeleri vardır. Dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de en sık uygulanan yöntemler arasında 16/8 rejimi, B2 rejimi ve 5:2 diyeti yer alıyor. Temel mantığında zaman kısıtlamasının olduğu 16/8 diyetinde; günün sadece 8 saatlik zaman diliminde beslenip, 16 saat boyunca aç kalmak gerekiyor. Bu yöntem hem sağlıklı beslenmek isteyen hem de kilo vermeyi amaçlayanlar arasında oldukça ilgi görüyor. Bu diyet uygulamasında mesela sabah 10.00 ile akşam 18.00 arasında 8 saatlik süre içerisinde kişi istediği gibi yemek yiyor, günün geri kalan kısmında kalorili yiyecek içecek tüketmeyecek şekilde sadece su veya aynı zamanda çay, kahve gibi sıvı içecekler tüketebiliyor.”

    “Kişinin sağlığını tehlikeye atabilir”

    Aralıklı açlık diyetlerinin en çok yağ eritmek ve kilo vermek isteyen, diyabet, kolesterol veya tansiyon yüksekliği gibi metabolik sorun yaşayanlar tarafından rağbet gördüğünü ifade eden Altay, “Aralıklı açlık için faydalı olduğu öne sürülen konular bunlarla sınırlı değil. Bağışıklığın artırılması, yaşlanmanın geciktirilmesi, zihinsel fonksiyonlarda iyileşme, yaşam kalitesi ölçeklerinde iyileşme, hatta kanseri önleme gibi pek çok alanda araştırma sonuçları var. Yine de bu konuda söz sahibi olan uzmanlar, aralıklı açlık uygulamalarının herkese ve her derde devaymış gibi gösterilmesinden rahatsız oluyor. Çünkü bazı hasta gruplarında aralıklı açlık uygulamaları kişinin sağlığını tehlikeye atabilecek sonuçlar doğurabiliyor. Örneğin aktif mide ülseri olanlar, mide-bağırsak kanaması geçirenler, kronik böbrek yetmezliği hastaları, dehidrasyona kolay girebilen bireyler, ileri yaştaki bireyler, çoklu insülin kullanan Tip 1 veya Tip 2 diyabet hastaları, malnütrisyonu olanlar, hamileler ve emziren anneler gibi gruplarda aralıklı açlık uygulamaları güvenli olmayabiliyor. Bu kişilerin aralıklı açlık yapmalarını önermiyoruz” dedi.

    Sıvı tüketimi ihmal edilmemeli

    “Mevcut hastalıklarınız, metabolizmanız ve kullandığınız ilaçlar sizi hipoglisemiye (kan şekeri düzeyinin düşmesi) yatkın hale getiriyorsa aralıklı açlık uygulamanız hipoglisemi ataklarını tetikleyebilir ve ciddi sağlık sorunları yaşayabilirsiniz” uyarısında bulunan Mustafa Altay, aralıklı açlık uygulaması sırasında ihmal edilmemesi gereken en önemli konunun sıvı alımı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Altay, özellikle sıcak yaz aylarında yeterince su içilmediğinde bu diyetleri yaparken dehidrasyon sebebiyle halsizlik, baş dönmesi, baş ağrısı gibi sıkıntılarla karşı karşıya kalınabileceğine dikkati çekti.

    “Açlık süresini aşırı uzatmak sağlığınızı olumsuz etkiler”

    Aralıklı açlığın yemek yenilen periyotlarında mutlaka sağlıklı ve dengeli beslenilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Mustafa Altay, “Sadece bir besin türünden beslenmeniz, mesela karbonhidratı sıfırlamaya çalışarak ve proteine aşırı yüklenerek yapmaya çalıştığınız diyet vücudunuzu olumsuz etkileyecektir. Kısa vadede kilo veriyor gibi görünseniz de sürdürülebilir bir kilo kaybı göremezsiniz. Ayrıca uyguladığınız aralıklı açlık tipi için önerilen açlık sürelerini uzatmak, yüksek oranda keton cisimlerinin oluşması ve dehidrasyon gibi uzamış açlıkla ilgili birtakım olumsuzluklara sebep olabilir. Aralıklı oruç için uygun olup olmadığınıza bu alanda deneyimi ve birikimi olan bir hekimin karar vermesi sağlığınız için en uygun yaklaşım olacaktır. Akabinde yine bu alanda tecrübeli bir diyetisyenle yola devam etmek diyet yapmanızı kolaylaştıracak ve başarılı olma ihtimalinizi artıracaktır” diye konuştu.

  • “Açlık savaş suçu anlamına gelebilir”

    “Açlık savaş suçu anlamına gelebilir”

    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik bombardımanı aralıksız devam ederken, İsrail ordusunun yol açtığı açlık ve susuzluk bölgede insani krizi tehlikeli düzeye ulaştırıyor. Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, İngiliz yayın kuruluşu BBC’ye Gazze’deki duruma ilişkin açıklamalarda bulundu. İsrail’in önemli ölçüde suçlu olduğunu belirten Türk, İsrail’in Gazze Şeridi’nde açlığı bir savaş silahı olarak kullandığına dair önemli kanıtların olduğunu söyledi. İsrail’in bölgeye yardımların ulaşmasını yavaşlattığına ya da engellediğine dair kanıtların ortaya çıktığını söyleyen Türk, “Kasıt ispat edilirse bu savaş suçu anlamına gelebilir” dedi.
    İnsani yardım alanında çalışan görevlilerin bölgede çok fazla zorlaştırma eylemi olduğunu kendilerine ilettiklerini ifade eden Türk, “Engeller ve sorunlar var. İsrail önemli ölçüde suçlu” şeklinde konuştu. Bölgedeki tüm kısıtlamaların açlığın savaş silahı olduğu ya da bir savaş silahı olarak kullanabileceği yönündeki iddiaları gündeme getirdiğini aktaran Türk, “Söyleyebileceğim bu haftaki Güvenlik Konseyi kararı da dahil artık açıkça ortaya çıkan uluslararası bir fikir birliği olduğudur. İnsan hakları durumu o kadar trajik ki derhal ateşkes yapılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

  • Gazze’de 10 çocuk açlıktan öldü

    Gazze’de 10 çocuk açlıktan öldü

    Gazze Şeridi’ndeki Kamal Adwan Hastanesi’nde yetersiz beslenme nedeniyle 4 çocuğun daha hayatını kaybetmesiyle bu hafta açlıktan ölen çocukların sayısı 10’a yükseldi.
    İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılar devam ederken, bölgede insani kriz her geçen gün derinleşiyor. Gazze’deki Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Kamal Adwan Hastanesi’nde yetersiz beslenme ve susuzluk nedeniyle 4 çocuğun daha hayatını kaybettiği bildirildi.

    Gazze Şeridi’nde bu hafta açlık ve susuzluktan ölen çocukların sayısı 10’a yükseldi.

    Filistinli yetkililer, bu hafta başında Gazze’nin tüm bölgelerine yeterli insani yardımın ulaşmaması halinde önümüzdeki günlerde binlerce kişinin açlıktan ölebileceği uyarısında bulunmuştu.

    Filistin Sağlık Bakanlığı, bugün yaptığı açıklamada, İsrail saldırıları sonucu Gazze’de can kaybının 30 bini aştığını duyurdu.

    Arabulucular İsrail ve Hamas arasında bir ateşkes anlaşması için görüşmeleri sürdürürken, yardım kuruluşları ise Gazze’nin kuzeyi için “kıtlık alarmı” vermeyi sürdürüyor.

    Gazze’deki Şifa hastanesinde “yetersiz beslenme, susuzluk ve yaygın kıtlık nedeniyle” çocukların öldüğünü söyleyen Sağlık Bakanlığı sözcüsü Eşref El-Kudra, bu ölümlerin daha fazla yaşanmaması için uluslararası kuruluşlara “derhal harekete geçme” çağrısında bulundu.

  • SBTÜ’den açlık tehdidine çözüm

    SBTÜ’den açlık tehdidine çözüm

    Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (SBTÜ), bir dönem dünya genelinde büyük krize yol açan tahıl problemine ve dünyayı beklediği iddia edilen açlık tehdidine karşı bitki ıslahı projesi yürütüyor. Toplam 250 dekarlık Tarımsal Ar-Ge Merkezinde 3 bin 500 adet tahıl çeşit adayını geliştiren akademisyenler, çeşit adaylarının performanslarını belirleyerek verim ve kalite bakımından üstün, yöreye uygun olanları seçiyor. Yapılan çalışmalar çerçevesinde 1 dönümde elde edilen ürün miktarında 3 katlık bir artış sağlanacak.

    İklim ve arazi şartlarına en uygun çeşit adayları belirleyen akademisyenler, tahılların tescilini alarak çiftçilere sunacak. Sunulacak olan tahıl adayları ile birlikte çiftçilerin üretimi artarken ülke ekonomisine de katkı sunulacak.

    Tarımsal Ar-Ge Merkezi ile ilgili bilgiler veren Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (SBTÜ) Rektör Yardımcısı ve Tarım Bilimleri ve Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tolga Karaköy, “SBTÜ, Tarım Bilimleri ve Teknoloji Fakültesi Tarımsal Ar-Ge Merkezimizde farklı ürün gruplarında ıslah çalışmaları yürütüyoruz. Bu ıslah çalışmaları kapsamında yeni çeşitlerin geliştirilerek daha kaliteli, verim potansiyeli daha yüksek çeşitleri geliştirerek çiftçimizin hizmetine sunulması ve çiftçimizin gelir düzeyinin yükseltilmesi adına çalışmalarımız sürüyor. Öncelikli hedefimiz tahıllar. Buğday, arpa, yulaf gibi ürünlerin yanı sıra bölgemizde şeker pancarı ve patatese alternatif olabileceğini düşündüğümüz soya fasulyesi gibi çeşit adaylarımız var. Bu çeşit adaylarımızı tescile sunabilecek haldeyiz. Yöremizde verim potansiyeli ve kalitesi yüksek ürünler yetiştirmek istiyoruz. Bunun yanında sanayi ile de ortak çalışıyoruz. Un fabrikaları kalite, enerji ve protein değeri yüksek olan aday çeşitlerine ihtiyacı olduğunu söylüyorlar. Biz de bunlara yönelik ıslah çalışmalarımızı başlatıyoruz. Ebeveynler seçerek melezlemeler yapıyoruz. Melezlemelerin ardından laboratuvarlarımızı kullanarak ıslah sürecini hızlandırıyoruz. Islah süreci 1,2,3 yıl diye düşünülmemeli. Islah süreci fakültemiz var olduğu sürece devam edecek. Bu ıslah sürecini bizden sonraki hocalarımızın devam edeceği şekilde planladık. Bu planlarımız dâhilinde tahıllar, baklagiller, endüstri bitkileri ve yem bitkileri gibi birçok üründe ıslah çalışmalarımızı yürütüyoruz” ifadelerine yer verdi.

    Çiftçilerin üretim miktarının artırılması hedefleniyor

    Yapılan çalışmanın ülke ve çiftçi ekonomisine büyük katkı sağlayacağını ifade eden Prof. Dr. Tolga Karaköy, “Çiftçimize alternatif ürünler sunacağız. Alternatif ürünler konusunda da toprağın verimliliğini korumuş olacağız, çiftçimize de toprak analizi yaptırma alışkanlığını da kazandırmış olacağız. Üniversitemiz olarak çiftçilerimizle sürekli iletişim halindeyiz. Paydaşlarımızı çok önemsiyoruz, tarımsal paydaşlarımızla beraber hareket ediyoruz. Bölgenin ve yörenin sorunlarını ve sanayicinin bizden ne istediğini bilerek ayrıca çiftçimizin kendisine yönelik ürünleri üretmesini sağlayarak önce yöremize sonra ülkemize katma değer sağlayacak çalışmaları süreklilik halinde devam ettiriyoruz. Sayımız şu anda tahıl grubundan 3 bin 500. Bu rakam melezlemelerle birlikte 4 bin, 5 bin rakamlarına ulaşacak. Ürün gruplarımızın tamamında 3 bin, 5 bin veya 7 bin bitkiyle de çalışma imkânına sahibiz ve çalışıyoruz. Çiftçilerimiz geleneksel tarım uyguluyorlar. Atadan dededen gelen yöntemleri uyguluyor. Ayrıca belirli çeşitler üzerinde üretim yapılıyor. Yöremizde 3-5 çeşidi geçmiyor. Bu çeşitler zamanında ülkemize katkılar sağlamış ama artık daha verimli ve kaliteli çeşitler üzerine gitmeliyiz. Çiftçimiz daha verimli ve kaliteli çeşitler yetiştirdiği takdirde dekara 400, 500, yerine göre 700, 800 kilogram alınabilir. Çiftçilerimize bu şekilde yeni çeşitleri sunalım, hem çiftçilerimizin gelir düzeyi hem de bizim üretim potansiyelimiz artsın” diye konuştu.

  • Sağlıklı yaşam fenomeni açlıktan öldü

    Sağlıklı yaşam fenomeni açlıktan öldü

    Sağlıklı yaşam videoları ile sosyal medyada fenomen haline gelen 39 yaşındaki Zhanna Samsonova, açlıktan hayatını kaybetti. Sağlıklı yaşam ve vegan beslenme paylaşımları ile sosyal medyada milyonlarca takipçisi bulunan 39 yaşındaki Zhanna Samsonova, Doğu Asya’daki tur sırasında rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı.

    Son 10 yıldır sadece vegan bir şekilde beslenen Samsonova’nın Malezya’da kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybettiği açıklandı. Son 6 yıldır su yerine sebze ve meyve suyu içen Sasonova’nın ölüm nedeninin “açlık” olduğu kaydedildi. Samsonova resmi ölüm nedeni henüz açıklanmazken, Samsonova’nın annesi kızının ölümün nedenini “kolera benzeri bir enfeksiyon” olduğunu ifade etti. Rus fenomenin ailesi Sasonova’nın cesedini Rusya’ya götürmek için işlemlere başladı.

  • Köpekler açlıktan birbirlerini yemeye başladı

    Köpekler açlıktan birbirlerini yemeye başladı

    Kahramankazan‘ın Peçenek Mahallesi başta olmak üzere civardaki tüm mahalle ile köyler Kaplu Deresi Yolu’na bırakılan yüzlerce sahipsiz köpeğin bakımsız olduğunu kaydeden vatandaşlar, hayvanların hem insanlara hem de inek ve tavuklara saldırdığını söyledi. Sahipsiz köpeklerin açlıktan birbirini yediğini anlatan bölge sakinleri, yetkililerden yardım istedi.

    “Biz köpeklerden şikayetçi değiliz. Onlara yaşam alanları ve barınak istiyoruz”

    Kurumuş olan Kaplu Deresi etrafına konumlandırılan başıboş 500’den fazla köpek olduğunu söyleyen Kahramankazan ilçesi Peçenek Mahallesi Güzelleştirme ve Yaşatma Derneği Başkanı Kemal Karabacak, “Biz köpeklerden şikayetçi değiliz. Köpekler sahipsiz oldukları için onlara yaşam alanları ve barınak istiyoruz. Köpekler burada çok aç ve susuz kalıyorlar, dolayısıyla birbirlerini yiyorlar. İneklerimize, hayvanlarımıza hatta insanlarımıza zarar veriyorlar. Yetkililere sesleniyorum, buraya bir an önce barınak yapılmasını rica ediyoruz. Bu kurumuş derenin etrafında 500’ün üzerinde sahipsiz başıboş köpek var, insanlar buradan geçerlerken tedirgin oluyorlar. Sürekli olarak civar ilçe ve mahallelerden köpekleri toplayıp buraya atıyorlar. Buradan bir araç geçerken tüm köpekler aracın etrafına toplanıp aracı durdurmaya çalışıyorlar. Buradaki köpekler birbirlerini parçalayıp yemeye başladılar. Durumları o kadar kötü ve acınacak durumda. Bu köpekler köylerimize inip kümeslerimizdeki tavuklarımıza saldırıyor” ifadelerini kullandı.

    “Bu canları sağa sola atmayla bu iş olmaz. Burada 500 tane hayvan var. Buraya bir barınak yapılması şart”

    Başıboş köpeklerden korktukları için çocuklarını ve hayvanlarını dışarı bırakamadığını ifade eden mahalle sakini Murat Hisarcı, “Çocuklarımın başına bir şey gelirse bunun hesabını kim verecek” diyerek isyan etti. Bu hayvanların da bir can olduğunu hatırlatan Hisarcı şu sözleri kaydetti:
    “Murat Hisarcı, belediyeler hayvan barınaklarına fazla gelen köpekleri buraya getiriyorlar. O yüzden buradaki köpeklerin büyük çoğunluğu küpeli. Belediye mensupları ve köpekleri yavruyken alıp da besleyemeyen insanlar, bu köpekleri buraya atıyorlar. Köpeklerin kemikleri sayılıyor, hatta birbirlerini parçalayıp yemeye başladılar. Bir noktaya yem bıraktığımız zaman baskın olan köpekler mamayı yiyebilmek için diğer zayıf gördüğü köpeğe saldırıyor ve ona zarar veriyor. Hemcinsleri tarafından öldürülen köpekler burada çok pis bir koku yapıyor. Bunlar candır, buradaki canlara yardım edilmesi lazım. Sadece gelip benim bahçemde 25-30 tane tavuğumu yediler. Şimdi yaz sezonu açıldı. Köyümüze çocuklarımız gelmeye başladı, çok tedirgin oluyoruz, Allah korusun her an saldırabilirler. Bu çocuklara eğer bir şey olursa bunun hesabını kim verecek. Bu canları sağa sola atmayla bu iş olmaz. Burada 500 tane hayvan var. Buraya bir barınak yapılması şart.”

  • ‘Açlık ve Yoksulluk Sınırı’

    ‘Açlık ve Yoksulluk Sınırı’

    Türk-İş tarafından hazırlanan Açlık ve Yoksulluk Sınırı Şubat 2023 araştırmasına göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 9 bin 425,15 TL’ye yükseldi.

    Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı (yoksulluk sınırı) 30 bin 700,83 TL’ye yükseldi.

    Bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 12 bin 265,88 TL’ye yükseldi.

    Araştırmaya göre Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre yüzde 6,32 oranında gerçekleşti.

    Son on iki ay itibariyle değişim oranı yüzde 107,02 olurken 12 aylık ortalamalara göre değişim oranı yüzde 112,87 olarak hesaplandı.