Etiket: adalar

  • Marmara Denizi ve Adalar’a Bakanlık Koruması

    Marmara Denizi ve Adalar’a Bakanlık Koruması

    Marmara Denizi’nde 2021 yılında ortaya çıkan müsilaj krizi sonrası “Marmara Denizi Eylem Planı” hazırlandı. Eylem planı çerçevesinde, 1.2 milyon hektarlık bölge Kasım 2021’de “Marmara Denizi ve Adalar Özel Çevre Koruma Bölgesi” ilan edilmişi. Bu kararın hemen ardından Marmara Denizi’nde müsilaj temizliği için seferberlik yürütüldü. İzmit Körfezi’nde ise dip çamuru temizliği projesi gibi büyük çevre projeleri hayata geçirildi.
    Endemik türler tek tek tespit edildi

    ÖÇKB sonrası İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesinde görevli 15 akademisyen 14 istasyonda, bölge üniversitelerinde görevli 22 akademisyen de 90 istasyonda “Kara-Kıyı ve Denizel Biyolojik Çeşitlilik Araştırma Projesi”ni yürüttü. Bilim insanları Marmara Bölgesi’ndeki adalarda 9’u endemik 815 bitki türünü, koruma altında olan 10 sürüngen, 51 memeli türünü tespit etti. Ayrıca, Prens Adaları’nda 27, Marmara Adası’nda 50, Kapıdağ Yarımadası’nda 36, Paşalimanı, Koyun ve Avşa Adası’nda 25, Ekinlik Adası’nda ise 26 kuş türü tespit edildi.

    Biyolojik koridor
    Bölgenin uluslararası ölçekte, “Marmara Denizi, Adalar ve Türk Boğazlar Sistemi”ni içermesinden dolayı zengin flora-faunası ile Karadeniz ve Akdeniz’in biyolojik çeşitliliği için büyük önem taşıdığı belirtildi. Biyolojik koridor olma özelliği ile de korunması gerekli nadir alanlardan olduğu bilimsel veriler ışığında bir kez daha ortaya kondu. Deniz ve ada ekosistemlerinin birbirini tamamladığı ve kıyı ekosistemlerinin önemi bilimsel raporlarla kayıt altına alındı.

    Resmi Gazetede yayımlandı
    Yeni sonuçların ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla bugün Resmi Gazete’de yayımlanan karar ile Marmara Denizi ve Adalar Özel Çevre Koruma Bölgesi’nin sınırları genişletildi.

    4 alan özel çevre koruma bölgesine dahil edildi
    Yeni karara göre Balıkesir’in Bandırma-Yenice köyünde 485 hektarlık orman alanı, Çanakkale Kumkent bölgesinde 195 hektarlık alan, yine Çanakkale Kumkale Deltası’nda 108 hektarlık alan, Tekirdağ Uçmakdere’de 138 hektarlık orman alanı ÖÇK bölgesine dahil edildi.

    Marmara Denizi’ne Bakanlık takibi
    ÖÇKB kararı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Marmara Denizi’nde ekosistemin restorasyonunu sağlayacak koruma önlemlerini alacak. Bölgenin eşsiz yaşamsal döngüsünün devamını sağlamak amacıyla bilimsel çalışmalara devam edecek.

  • GESTAŞ’tan yaz tarifesi uygulaması

    GESTAŞ’tan yaz tarifesi uygulaması

    Çanakkale Boğazı ile adalar arasındaki deniz ulaşımını sağlayan GESTAŞ firması, Gökçeada ve Bozcaada seferlerinde 1 Temmuz itibariyle yaz tarifesi uygulamasına geçecek.

    Kabatepe-Gökçeada hattında hafta içi saat 07.00’de başlayacak seferler, her iki kıyıdan saat 21.00’e kadar devam edecek. Hafta içi yapılan seferler günde 8 kez gerçekleşecekken, hafta sonu ise 05.00 ve 23.00 seferleri de eklenerek, sefer sayısı 10’a çıkacak.

    Geyikli-Bozcaada hattında ise Hafta içi Bozcaada’dan 13, Geyikli’den 13 sefer uygulayacak. Bozcaada’dan saat 07.00’de başlayacak olan seferler 22.00’da sona erecek. Geyikli’den ise saat 08.00’de başlayacak olan seferler 23.00’da sona erecek.

    Öte yandan 8-9 Temmuz’da uygulanacak olan Bayram tarifesini de açıklayan GESTAŞ, Kabatepe-Gökçeada hattında saat 03.00’de başlayacak seferler, her iki kıyıdan saat 23.00’e kadar devam ederek günde 11 sefer gerçekleştirecek.

  • Bakan Çavuşoğlu’ndan adalar açıklaması

    Bakan Çavuşoğlu’ndan adalar açıklaması

    Bakan Çavuşoğlu, Kuzey Makedonya Dışişleri Bakanı Bujar Osmani ile ikili görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

    Kuzey Makedonya ile ekonomik ilişkilerin memnuniyet verici olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, “Geçen sene ikili ticaret hacmimiz yaklaşık yüzde 42 artış gösterdi. 772 milyon dolara çıktı. Bu seneki rakamlara bakıyoruz 900 milyon dolar civarında olacak. En geç gelecek sene 1 milyar dolara çıkarma konusunda mutabığız. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde 2 milyar dolar ticaret hacmine çıkabileceğimize inanıyoruz” diye konuştuk.

    Balkanlardaki gelişmelerin endişe verici olduğunu bildiren Bakan Çavuşoğlu, Sırbistan, Hırvatistan, Bosna Herkes ve Kosova’ya ziyaretlerde bulunacağını ve tansiyonu düşürmek için hep birlikte hareket edileceğini söyledi.

    Bakan Osmani ise Türkiye’nin Kuzey Makedonya’ya büyük destek sağladığına dikkati çekerek, “Bizim NATO’ya entegrasyonumuz için teşekkür ediyoruz. Bu bizim devletimiz için çok önemli. Bu konu hakkında desteğinizden dolayı teşekkür ediyoruz. İki müttefik olarak ittifakta birlikte yer alıyoruz ve sınamalara birlikte cevap veriyoruz” dedi.

    Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu, Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis’in yaptığı açıklamalara ilişkin, “Hem Türkiye’de Cumhurbaşkanımıza ilişkilerimizi geliştirelim, sorunlarımızı çözelim, üçüncü ülkeleri ve tarafları bu sürece dahil etmeyelim diye teklifte bulunacaksın hem de gidip her platformda Türkiye karşıtlığı yapacaksınız. Özellikle de Türkiye’nin ABD’den almak istediği F-16’lı ‘Türkiye’ye vermeyin’ diye lobi yapacaksınız. Bu NATO müttefikliğine de sığmayan bir hareket” değerlendirmesinde bulundu.

    “Yunanistan bu ihlallerden vazgeçmezse bu adaların egemenliği tartışılacaktır”

    Yunanistan’ın agresif olmasının sebebinin 1923 Lozan ve 1947 Paris Anlaşmaları ile silahlandırmama koşuluyla kendisine verilen adaların statüsünü ihlal etmesi ve Türkiye’nin de bu ihlali uluslararası hukuk çerçevesinde gündeme getirmesi olduğunu vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, “Birleşmiş Milletler’e iki mektup yazdık. Bu adalar Yunanistan’a bu şartlarla verildi. Anlaşmalar ortada ama Yunanistan bunları ihlal ediyor, silahlandırıyor. Yunanistan bu ihlallerden vazgeçmezse bu adaların egemenliği tartışılacaktır. Bu kadar açık ve net. Anlaşmalara uyacaksın” dedi.

    “Yunanistan bizim yazdığımız mektuplara adam gibi cevap versin”

    “Maalesef Yunanistan’ın içine düştüğü durum içler acısı” diyen Çavuşoğlu şöyle devam etti:
    “Bir şeyi çok iyi başarıyorlar. En haksız durumda bile ne kadar haklı olduğunu anlatmada ve ağlamada çok başarılılar. Bu takdir mi edilir başka türlü mü değerlendirilir bilemem. Elbette her ülke kendi çıkarını, doğrularını savunmak zorundadır. Bir de gelirler yüzünüze sarılırlar, gülerler arkasını döndüğü zaman nefret, kin, yalan, iftira. Bunlar siyasetçilere yakışan tavırlar değil. Daha dikkatli hukuk çerçevesinde ve belirli bir anlayış içerisinde hareket etmek lazım. İnşallah Yunanistan da bu çizgiye gelir. Yunanistan bizim yazdığımız mektuplara adam gibi cevap versin. Silahsızlandırılmış adaların statüsünü ihlal etmediğini söylesin, elimde belgeler var. İhlal gerekçelerinin hiçbirisi geçerli değil. Bu ihlalleri sonlandırmazsa adaların egemenlik tartışmasını başlattık zaten, egemenliği tartışılır.”

  • “Türkiye’nin kıyılarına silah doğrultmak akılsızlıktır”

    “Türkiye’nin kıyılarına silah doğrultmak akılsızlıktır”

    AK Partisi Sözcüsü Ömer Çelik Twitter’daki hesabından Yunanistan’ın Meis Adası’nı silahlandırma girişimine ilişkin açıklama yaptı. Çelik, “Yunanistan’ın Meis Adası’nı silahlandırma girişimi, yeni bir korsanlık örneğidir. Türkiye’nin kıyılarına silah doğrultmak, akılsızlıktır. Yunanistan hukuka aykırı bu adımları atarak Ege’de ve Akdeniz’de korsan politikaların temsilcisi olmuştur. Hukuk temelinde diplomasi yoluyla sorunları çözmek yerine, korsan anlaşmalarla diplomasiye sabotaj düzenleyen Yunanistan’dır. Yunanistan’ın bu adımlarının neticesi, ağır başarısızlık olacaktır. Yunanistan hukuk yoluyla sorunları çözmek istiyorsa Türkiye en güvenilir muhataptır. Türkiye ile konuşmak yerine, Fransa ile tatbikat yapmayı tercih ediyorsa bunun ne kadar yanlış olduğunu görecektir. Yunanistan, her adımına verecek güçlü bir cevabımız olduğunu öğrenecektir” ifadesini kullandı.

    DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI’NDAN FRANSA’YA ‘KIRMIZI ÇİZGİ’ CEVABI

    Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Yunanistan’ın, Meis Adası’na askeri sevkiyat yapmasına yönelik, “Kıyılarımızın hemen karşısında böyle bir provokasyonun amacına ulaşmasına müsaade etmeyeceğimizi vurguluyoruz.” ifadesini kullandı. Öte yandan Macron’ın kırmızı çizgi politikasıyla ilgili açıklama yapan Dışişleri, “Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin davasına karşı kırmızı çizgiler çektiğini sananlar (Fransa) ülkemizin kararlı duruşuyla karşılaşacaktır” dedi.

    Aksoy, Meis Adası’nın 1947 Paris Barış Anlaşması ile silahsızlandırılmış statüde olduğunu hatırlattı.

    Aksoy, basında yer alan haberler doğruysa bunun Yunanistan’ın hukuk tanımazlığının ve Doğu Akdeniz’deki gerçek niyetinin yeni bir göstergesi olduğunu vurguladı.

    Adanın statüsünde yapılmaya çalışılan gayrimeşru değişiklikleri reddettiklerinin altını çizen Aksoy, şunları kaydetti:

    “Kıyılarımızın hemen karşısında böyle bir provokasyonun amacına ulaşmasına müsaade etmeyeceğimizi vurguluyoruz. Bu tür provokatif hareketlerin Yunanistan’a hiçbir faydası olmayacaktır. Yunanistan bölgede gerginliği artırıcı adımlara devam ederse kaybeden kendisi olacaktır. Türkiye uluslararası hukuktan kaynaklanan hak ve menfaatlerini sonuna kadar korumada kararlıdır.”

    FRANSA’YA NET MESAJ: ÜLKEMİZİN KARARLI DURUŞUYLA KARŞILAŞACAKTIR

    Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Doğu Akdeniz açıklamasına cevaben, “Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin haklı davasına karşı kırmızı çizgiler çektiğini sananlar, yalnızca ülkemizin kararlı duruşuyla karşılaşacaktır. Bölgede bir kırmızı çizgi var ise bu ancak Türkiye’nin ve Kıbrıs Türkleri’nin uluslararası hukuktan doğan haklarıdır” dedi.

    Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Macron’un Doğu Akdeniz’de kırmızı çizgi politikası uyguladıkları yönündeki ifadelerine yazılı cevap verdi. Aksoy, “Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin haklı davasına karşı kırmızı çizgiler çektiğini sananlar, yalnızca ülkemizin kararlı duruşuyla karşılaşacaktır” diyerek, bölgedeki kırmızı çizginin Türkiye’nin ve Kıbrıs Türkleri’nin uluslararası hukuktan doğan hakları olduğunu belirtti.