Etiket: adalet bakanı bekir bozdağ

  • Bozdağ’dan, Kılıçdaroğlu’na eleştiri

    Bozdağ’dan, Kılıçdaroğlu’na eleştiri

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirdi. Bakan Bozdağ sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:

    “Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanan Recep Tayyip Erdoğan’ı tebrik için dünya liderleri sıraya girdi.
    Ama millet ittifakı cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, hâlâ Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ı tebrik edip, başarılar dilemedi. Böylesi bir erdemli,medeni, ahlaki,saygın ve demokrat bir davranışı Kılıçdaroğlu neden göstermedi? Çok mu zordu.”

  • Adalet Bakanı Bozdağ, Şanlıurfa’da şehir hastanesi inşaatını gezdi

    Adalet Bakanı Bozdağ, Şanlıurfa’da şehir hastanesi inşaatını gezdi

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Şanlıurfa’da yapımına devam edilen bin 710 yataklı şehir hastanesi inşaatını gezdi. İnşaat çalışmaları hakkında bilgi alan Bakan Bozdağ, yaptığı açıklamada “Şuanda Şanlıurfa şehir hastanemiz bin 710 yatak kapasiteli olup yaklaşık yüzde 40 civarında fiziki tamamlanmanın gerçekleştiğini görüyoruz. İnşallah 2024 sonu itibariyle de buranın faaliyete geçeceğini arkadaşlarımız ifade ettiler. Firma yoğun bir şekilde çalışmalarını sürdürmektedir. Hastanede 983 tek kişilik oda var. 547 yoğun bakım odası var. 57 tane ameliyathane var. Toplamda bin 710 yatak kapasiteli olduğunu görüyoruz. Tabi şehir hastaneleri yeni hastane konseptinde biliyorsunuz. Tek kişilik odalar içerisinde tuvalet var, televizyonu var, buzdolabı var. Refakatçı için koltuğu ve kalacağı yeri de var. Adeta VİP standardında tek kişilik odalar yapıldığını hepimiz biliyoruz” dedi.

    Hastanenin 2024 yılı içerisinde faaliyete geçeceğini söyleyen Bakan Bozdağ, “Şimdi Şanlıurfa’mıza da şehir hastaneleri konsepti içerisinde bin 710 yataklı hastanemiz inşallah 2024’te faaliyete geçecektir. Tabi bu yatak sayısı bin 710 ama ihtiyaç halinde bunu iki katına çıkarma imkanı da bulunmaktadır. Şuanda çalışmalar hummalı şekilde devam ediyor. Ben buradan firmaya, Sağlık İl Müdürlüğümüze, valiliğimize, belediyemize ve bu tesisin bu hale gelmesinde emeği geçen herkese huzurlarınızda ayrı ayrı teşekkürlerimi ifade ediyorum. Şanlıurfa şehir hastanesi ile sağlık alanında büyük bir değişimi yaşama imkanı bulacaktır. İnşallah hastalarımız gittikleri her yerde şifa bulurlar. Burası da şifa dağıtan önemli merkezlerden birisi olacaktır. Bir yandan tedavi için diğer illere, Ankara’ya, başka yerlere gitme devri de önemli ölçüde azalacaktır. Bu da ayrı bir Şanlıurfa’mız için hayırlı ve yararlı bir sonuç olacağı gibi pek çok hastalığında daha önce tedavisi yapılmayan hastalıkların da burada tedavilerinin yapılma imkanı olacaktır. Bu da ayrı bir gelişmedir Şanlıurfa’mız için. Tabi burası ayrıca da bir ekmek kapısı olacaktır. Zira böylesi devası bir şehir hastanesinin Şanlıurfa’da faaliyete geçmiş olması bir yandan hastalarımızın tedavisi, şifa bulması, sıhhate kavuşması, öte yandan da pek çok sağlık personeli ve yardımcı çalışanın da burada iş ve ekmek sahibi olması anlamına gelir. Bu açıdan da hayırlı bir hizmettir. O yüzden tekrar Şanlıurfa’mıza hayırlı olsun diliyorum. 2024’te burayı kısmet olursa birlikte açmayı Rabbim nasip eder diye dua ediyorum. Bütün hasta kardeşlerimize de ayrı ayrı şifalar diliyorum” ifadelerini kullandı.

    “Taslak kanun teklifi çalışmamız tamamlanmış durumdadır”
    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kira artışı ile ilgili yaptığı açıklamasıyla ilgili sorulan soruya da cevap veren Bakan Bozdağ, “Cumhurbaşkanımızın bize daha önce bu konuda bir talimatı olmuştu. Adalet Bakanlığı olarak alınması gereken tedbirlere ilişkin bizim hazırlıklarımız tamam. Taslak kanun teklifi çalışmamız tamamlanmış durumdadır. Seçim bitti, parlamento faaliyete geçtikten sonra inşallah bu kanun teklif taslağını yasalaşması dileğiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi AK Parti Grubuna ve Parlamentoya ileteceğiz. Akabinde de yasalaşma süreci gerçekleşecektir. Şuanda hazırlıklarımız tamam, adımımızı parlamento faaliyete geçtikten sonra süratle atacağız” dedi.

    Arabuluculuk sistemi ile ilgili düzenleme hakkında bilgi veren Bozdağ, “Arabuluculuk ile ilgili düzenleme çıktı ve şuanda yürürlükte, kira ihtilaflarının mahkemeye gitmeden arabuluculuk marifetiyle çözülmesi hem bizim kültürümüze, hem bizim medeniyetimize hem de komşuluk anlayışımıza daha uygun düştüğü için biz kira ihtilaflarında da mahkemeden önce arabuluculuğu şart koşan bir yasal değişiklik yaptık. Şuanda bu değişiklik de yürürlükte. Bu da elbette meyvelerini verecektir. Ancak fahiş kira artışı karşısında vatandaşlarımızı korumak, öte yandan mülk sahiplerinin hak ve hukukunu koruyarak her iki tarafı da koruyan dengeli ve herkesin kabul edeceği, vatandaşlarımızın doğru diyeceği bir adımı önümüzdeki dönemde de atacağız. Çünkü bazı düzenlemeler yaptırım olmadığı takdirde etkinliği azalıyor. Kira artışlarını yüzde 25 ile sınırlayan, Temmuz ayında sona erecek düzenlemenin bir müeyyidesi yasalarda yok. O nedenle yeni dönemde bu konuyla ilgili özel bir müeyyide düzenlemesi de getireceğimizi buradan ifade etmek isterim. Bizim hazırlıklarımız dediğimiz gibi tamam, parlamento faaliyete geçtikten sonra da bunların yasalaşma süreci inşallah başlayacaktır” şeklinde konuştu.

    Yapılan değişikliklerin spekülasyonların önüne geçip geçmeyeceği sorusuna ise “Onu göreceğiz yasa yürürlüğe girdikten sonra hep beraber takip edeceğiz” şeklinde cevap verdi.

  • Bozdağ, Şanlıurfa’da seçim güvenliğine dikkat çekti

    Bozdağ, Şanlıurfa’da seçim güvenliğine dikkat çekti

    Adalet Bakanı ve AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Adayı Bekir Bozdağ, seçim çalışmalarını sürdürüyor. Partisinin Karaköprü ilçesindeki Cevahir Asuman Yazmacı Seçim Koordinasyon Merkezinin açılışı için ilçeye giden Bakan Bozdağ, yaptığı açıklamada, “14 Mayıs’ın akşamı yeni bir bayramı beraber kutlayacağız. 14 Mayıs Bayramı’na hazır mıyız? Allah razı olsun hepinizden. Ama bayramı görenler şimdi kendi kayıplarına, mazeret üretmeye başladılar. Son günlerde bakarsanız seçim güvenliği üzerinden tartışmalar tekrar tekrar alevlendirilmek isteniyor. Seçimde sanki şöyle sıkıntı olacak, böyle problem olacak. Şu olacak, bu olacak diye yalanlarla iftiralarla milletin arasına fitne fesat sokuyorlar.

    Kendi tabanlarını şimdiden aldatmaya başlıyorlar. Neden? Seçimi kaybettiklerinde bahane üretmek için buradan söylüyorum. Kim seçimde hile hurda falan filan var diyorsa çok açık bir şekilde seçimi kaybedeceğini anlayıp bahane uydurmaya şimdiden seçime 24 gün kala başlamış demektir. Bahane uydurmayın. Sandıklarda seçimi partiler yapıyor. Yüksek Seçim Kurulu, seçimin sadece organizasyonunu yapıyor, ihbar, şikayet, usulsüzlüğe dair itirazlar varsa bunları karara bağlıyor. Seçimi ise siyasi partilerin temsilcilerinin şahitliğinde ve onların eliyle Türkiye seçimlerini yapıyor. Bütün bu gerçeğe rağmen seçimler üzerinden şimdiden gölge düşürmeye çalışan kirli elleri buradan bir kez daha işaret etmek istedim” ifadelerine yer verdi.

    “Seçimlerimiz, Türkiye’nin yaptığı en doğru işlerden biridir”

    “Seçimlerimiz, Türkiye’nin yaptığı en doğru işlerden biridir” diyen Bakan Bozdağ, “Dünyada da Türkiye’nin seçimlerinin dürüstlük, yasallık, meşruiyet içerisinde dosdoğru yapıldığına dair şimdiye kadar yerleşmiş bir kanaat vardır. Çok net söylüyorum. Türkiye’nin seçimleri, dünyanın en güvenilir seçimleridir. Kimse bu dürüstçe, yasal çerçeve içerisinde, milletin şahitliğinde ve kendilerinin de imzalarıyla doğruluğu tescil edilen bu seçimlere gölge düşüremez. Şimdi kalkmışlar efendim Kılıçdaroğlu’na mühür basacakmışsınız, o mühür silinecek Cumhurbaşkanımızın altında çıkacakmış. Bak şu yalancılara ya. Dünyada böyle bir teknik mi varmış? Nasıl oluyormuş bu iş? Müfteriler belli ki Kılıçdaroğlu’na oy bulamayınca oylarını ecinliler uçurdu diye şimdiden bahane üretiyorlar. Üç harflilere, üç harflilere bunlar üç harflilere muhtaç kalmış demek. Onun için Urfa’dan diyorum ki seçim Türkiye’de dürüstlük içinde, Anayasa ve yasalarımıza uygun biçimde bütün siyasi partilerin şahitliğinde imzasıyla tasdik edilerek müşahitlerin de gözetiminde aleni yapılan bir organizasyondur.

    YSK sadece organize eder itiraz ve şikayetleri karara bağlar. Yani bir sandıkta HDP’si, CHP’si, İYİ Parti’si, MHP’si, AK Parti’si bütün partiler anlaşabilir mi? Türkiye’de yüz binlerce sandık var. Bu kadar sandıkta çarptığınız zaman sandığın başında oturanlar 2 milyon civarında ayrı ilde, ayrı ilçede, ayrı mahallede, ayrı sandıkta, ayrı görüşte bu kadar insanın anlaşması fiilen mümkün mü? Onun için çok net söylüyorum. Türkiye’de seçimlerde hile hurda yapmak, fiili imkansızlıkla karşı karşıyadır. Kimse yapamaz. Kim diyorsa yaptın diyorsa, yalanın şahını söylüyor. Kim başkaları yapıyor diyorsa o da iftira ediyor başkalarına. İftiraya sarılmayın. Millete sarılın. Milletin gönüllerine girip duasını ve desteğini almaya gayret edin. Yenilgiye şimdiden bahane uydurmayın diyorum. Buradan da bir kez daha ilan ediyorum. Belli ki 6’lı masadaki 6’sı yetmedi, ilave ettikleri iki başkan yetmedi, belli ki Kandil yetmedi, FETÖ yetmedi, ABD yetmedi. Şimdi üç harflilere muhtaç hale geldiler. Ne yaparsanız yapın boş. Allah’ın izniyle değil 7 kişi 9 kişi bir dünya bir araya gelseniz, Cumhurbaşkanımızı ve Cumhur İttifakı’nı yenemeyeceksiniz” ifadelerini kullandı.

  • “Togg aracımız ülkemize hayırlı uğurlu olsun”

    “Togg aracımız ülkemize hayırlı uğurlu olsun”

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Türkiye’nin ilk yerli ve milli otomobili Togg’u bakanlığa gelişinde kullandı. İlk sürüşünü gerçekleştiren Bozdağ, “Togg aracımız hem aziz milletimize hem de ülkemize hayırlı uğurlu olsun, bugün de Adalet Bakanlığına tahsis edelin Togg aracını teslim aldık, ben de ilk defa bindim. Türkiye’nin ilk yerli ve milli aracına binmek bizim için de büyük bir şeref, büyük bir heyecan. Allah, Sayın Cumhurbaşkanımızdan razı olsun. Ülkemize böylesine bir şey kazandırdı” diye konuştu.

    “Togg aracımız ülkemize hayırlı uğurlu olsun”

    Adalet Bakanı Bozdağ, yerli ve milli otomobili teslim almasının ardından, “Hem yerli milli olması, hem de elektrikli olması, çevre dostu olması, hem akıllı olması, hem en ileri teknoloji ile donatılmış olması, hem Türk işçi ve mühendislerinin, teknisyenlerinin elinden çıkmış olması bizi fevkalade gururlandırdı, onurlandırdı” ifadelerine yer verdi.

    “Böylesi bir büyük şerefi bugün yaşamış olduk”

    Otomobilde katkısı olan herkese teşekkürlerini sunan Bakan Bozdağ, “Böylesi bir büyük şerefi bugün yaşamış olduk. Onun için de ben Sayın Cumhurbaşkanımıza böylesine büyük bir hayali gerçeğe dönüştürdüğü için buradan şahsım ve milletimiz adına bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Türkiye’ye yerli ve milli otomobilimiz Togg’u kazandırdığı gibi pek çok yerli ve milli ilki de ülkemize kazandırdı. İşte bugün bunlardan bir tanesini elimizde tutuyoruz ve bizzat kullanıyoruz. Allah, Türkiye’nin yolunu bahtını açık etsin inşallah” dedi.

    “Hem güvenli, hem konforlu, hem de ekonomik bir araç”

    Togg’u tüm vatandaşlara öneren Bozdağ, “Her insana bir şeyi hayal etmek, sonra projelendirmek, sonra onun temellerini atmak, sonra onu hayata geçirmek nasip olmaz. Sayın Cumhurbaşkanımıza hem bu yerli ve milli otomobili hayal etmesi, projelendirilmesi, destek vermesi ve şu anda da onun ete kemiğe bürünüp hizmete dönüşmesi, yollara çıkması çok büyük bir olaydır. Cumhurbaşkanımız için de, ülkemiz için de. Ben herkese tavsiye ediyorum. İnşallah vatandaşlarımız da yerli ve milli otomobil ile seyahat etme imkanı bulurlar, gerçi ben de müracaat ettim ama bana da kurada maalesef çıkmadı, yedek de çıkmadı, asıl da çıkmadı. Ama inşallah vatandaşlarımız bundan sonraki süreçte yerli ve milli otomobilimize sahip olurlarsa hem güvenli, hem konforlu, hem de ekonomik bir araç, her açıdan muhteşem” diye konuştu.

    Bakan Bozdağ şöyle devam etti:

    “Muhteşem, yani ses hiç duymuyorum mesela. Diğer arabalarda sesi duyuyorsunuz, çok fazla gürültü fakat şu anda benim duyduğum bir ses yok. Sanki araba sessiz gidiyor. Kullanımı çok rahat. Tabi elektronik düzeni buradaki akıllı araba olmasını gerektirecek çok şey var. Onu da görüyorum ben. Çok muhteşem yani. Tabi bir de Türkiye’nin ilk yerli ve milli aracına binmek bizim içinde büyük bir şeref, büyük bir heyecan. Allah, Sayın Cumhurbaşkanımızdan razı olsun. Ülkemize böylesine bir şey kazandırdı.”

  • “Çok eser ve proje üreten adımlar attık”

    “Çok eser ve proje üreten adımlar attık”

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Hakimevi’nde düzenlenen Çocuk Görüşme Merkezleri toplu açılış törenine katıldı. Yaptığı konuşmada depremde yıkılan binaları yeniden inşa ederek hak sahiplerine teslim edeceklerini ifade eden Bakan Bozdağ, “Sayın Cumhurbaşkanımızın da Türk kamuoyunu açıkladığı gibi inşallah önümüzdeki bir yıl içerisinde deprem nedeniyle yıkılan bütün konutları yeniden inşa edip hak sahiplerine teslim edeceğimiz gibi, iş yerlerini de yeniden inşa edip hak sahiplerine teslim edeceğiz. 1 milyona yakın bağımsız konut, pek çok iş yeri yapılıyor. Bunların toplamını şehir şehir, ilçe ilçe ele aldığımızda adeta yeni şehirler kuruyoruz, yeni kentler oluşturuyoruz. Hem Hatay’ımızda, hem Adıyaman’ımızda, hem Malatya’mızda hem de diğer il ve ilçelerimizde Maraş’ımızda ve ilçelerimizde bunları ayrı ayrı yapıyoruz” dedi.

    Bakan Bozdağ, bu konutları şehrin kültür ve medeniyet olarak sahip olduğu tarihi mirasa saygı duyarak yapacaklarını da belirtti.

    “Bölgede 5 bin civarında gönüllü personel çalıştı”

    Deprem bölgesinde 5 bin personelin gönüllü olarak adli hizmetlerde çalıştığını belirten Bakan Bozdağ, “Bu deprem sonrasında bölgedeki adli hizmetlerin sürdürülmesinde hiç şüphesiz Adalet Bakanlığı personelimizin, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulumuzun da katkılarıyla görev yapan hakim ve savcılarımızın, Adli Tıp Kurumu Başkanlığımızın ve oradaki hekim, uzman, laboratör teknisyenlerimizin her birinin büyük katkısı oldu. 722 cumhuriyet savcımızı bölgeye gönüllü olarak gönderdik. Yine 500 civarında adli tıp uzman hekim laborantını bölgeye gönüllü olarak gönderdik. Zabıt katibi, diğer görev yapan yazı işleri müdürü dahil adli personelimizden de gönderdiklerimizle beraber bölgede 5 bin civarında gönüllü personel çalıştı. Ben bu vesileyle deprem felaketi sonrasında yaşanan, yaşanabilecek sorunları ortadan kaldırmak ve oradaki pek çok adli hizmetin aksamadan yürütülmesine katkı vermek için gönüllü olan ve bu gönüllülük esasıyla bölgeye gitmiş olan her bir hakim ve savcımıza, yazı işleri müdürlerimize, zabıt katiplerimize, başsavcılarımıza, adli tıp hekimlerimize, uzmanlarımıza, laboratuvarımıza, teknisyenlerimize velhasılı adını sayamadığım pek çok arkadaşımıza huzurlarınızda şahsım ve Adalet Bakanlığı adına ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Çünkü gerçekten büyük bir katkı sundular” ifadelerini kullandı.


    Bakan Bozdağ, adalet personelinin deprem bölgesinde pek çok gayretin, çabanın öncüsü olduğunu söyleyerek şöyle devam etti:
    “Bir yandan ölüm aynaları ve ölülerin sahiplerine teslimi, diğer yandan kimliklendirme ve eşleştirmelerin yapılması, öbür taraftan delillerin toplanması, toplanmadan hiçbir enkazın kaldırılmaması. Adli soruşturmaların başlatılması ve titizlikle etkin bir şekilde yürütülmesi, öte yandan vatandaşlarımızın mirasçılık dahil pek çok adli süreçlerde ihtiyaç duyduğu iş ve işlemlerin yapılması, yaptırılması konusunda pek çok gayretin, çabanın öncüsü oldular. Orada da pek çok sorunun, bizimle ilgili olmayan başka sorunların da çözümüne arkadaşlarımız tecrübeleriyle, bilgileriyle önemli katkı sundular. Bölgedeki bakanlarımızdan hakim ve savcılarımıza ve adli personelimize kadar orada görev yapan arkadaşlarımızla ilgili hep güzel şeyler duyduk. Onlardan teşekkürler aldık. Ben de onlara buradan ayrıca teşekkür ediyorum.”

    “Çok eser ve proje üreten adımlar attık”

    Bakan Bozdağ, bugüne kadar proje üreten adımları her zaman attıklarını belirterek, “Değerli arkadaşlar bugün burada bu deprem felaketinin arkasından ilk defa böyle bir toplu açılış töreni yapıyoruz. Esasında Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Daire Başkanlığımızın uhdesinde olan Çocuk Görüşme Merkezleriyle ilgili çalışmalar çok etkin süratli ve verimli bir şekilde devam ediyor. Meral Hanım pek çok yerde açılışlarımız var. Bunları yapalım, getirdi tekliflerini ama yapma imkanımız olmadı. Maalesef hem yaşadığımız deprem hem de diğer çalışmalar nedeniyle fırsat bulamadık.

    Yaklaşan seçimi de dikkate aldığımızda eğer böyle bir toplu açılış yapmazsak, bunların hiçbirinin açılışını yapma imkanımız da olmayacaktı. Esasında hükümetlerimiz döneminde nice eserin açılışını yapma fırsatımız olmadı. Çünkü çok eser ve proje üreten adımlar attık. İcraatlar ortaya koyduk. Bugün de bu toplu açılışta 80’den fazla yerin resmi açılışını yapmış olacağız” dedi.

    Açılış törenine Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Dairesi Başkanı Meral Gökkaya ve bakanlık personeli de katıldı.

  • Adalet Bakanı Bekir Bozdağ Erzurum’da

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ Erzurum’da

    Erzurum Palandöken ilçesindeki özel bir salonda düzenlenen iftar programına partililerin yanı sıra STK temsilcileri, gaziler ve şehit aileleri katıldı. Programda katılımcılara hitap eden Bakan Bekir Bozdağ, Ulu Camii’ndeki teravih namazından sonra kentten ayrılacak.

  • “İsrail, haksız saldırılarına derhal son vermelidir”

    “İsrail, haksız saldırılarına derhal son vermelidir”

    Bekir Bozdağ, resmi sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Mescid-i Aksa’ya baskın düzenleyen İsrail’e tepki gösterdi. Bozdağ paylaşımında, “Müslümanlar için kutsal olan Mescid-i Aksa’ya İsrail’in silahlı saldırıda bulunmasını tel’in ediyorum.

    İsrail Hükümeti, haksız saldırılarına derhal son vermelidir. Mescid-i Aksa’nın statüsünü ve Kudüs’ün Filistin’in başkenti olduğu hakikatini hiçbir saldırı değiştiremez” ifadelerine yer verdi.

  • Bozdağ, Diyarbakır annelerini ziyaret etti

    Bozdağ, Diyarbakır annelerini ziyaret etti

    Bakan Bozdağ, aileleri tek tek dinledikten sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu. Diyarbakır anneleri terörle, insanlık dışı yol ve yöntemlerle evinden, okulundan, yuvasından, işinden, annesinden, babasından, kardeşlerinden koparılıp ölüme götürülen yavrularının acısıyla, hasretiyle yandığını ifade eden Bakan Bozdağ, bu hasret ve acıyla yavrularına kavuşmak umuduyla onurlu ve büyük bir mücadeleyi başlattığını hatırlattı.

    “39 aile bu mücadele sonucunda evladına kavuştu”

    Ailelerin 2019’dan beri de bu mücadeleyi alnı ak, başı dik biçimde yürüttüğünü belirten Bakan Bozdağ, “39 aile bu mücadele sonucunda evladına kavuştu. Kalan aileler de evlatlarını bekliyor. Onlar da bu mücadelenin sonunda yavrularına kavuşacak, hasretleri dinecek. Burada gözü yaşlı anneleri görmek ve onların hasretini dinlemek bizi fazlasıyla etkiledi. Dinlediğim aileler, 12 yaşında dağa götürülün çocuğundan, ortaokuldayken zorla dağa kaçırılandan, üniversitede eğitim alırken zorla dağa götürülen evladından bahsediyor. 12, 13, 14, 16,17 yaşında çocuklar var. Büyük bir kısmı lise ve ortaöğretimde olan bu gençleri, bir kısmı da üniversite eğitim gören gençleri ya kandırarak ya da zorla başka yöntemlerle ikna ederek terör örgütüne katmak için dağa götürüyorlar” diye konuştu.

    “Bu gençlerin eğitim hayatı bitmiş durumda” diyen Bakan Bozdağ, şöyle konuştu:

    “İçinde hasta olanlar var. Onlar da maalesef terör örgütü tarafından dağa kaldırılmış durumda. Terör örgütü kendi amaçları için bu mahzun çocukları kullanma gayreti içerisinde. Çocuk hakları diye yeri göğü inletenlere sormak isterim; 12 yaşında okul çağında olan çocuk, bunun hakkı yok mu? 13 yaşında teröre zorla kurban edilen ve terör örgütünün alıp götürdüğü çocuğun hakkı yok mu? Çocuk haklarından bahsedenler bir gün gelip Diyarbakır annelerine ‘Sizin çocuklarınızın hakları var. Biz eğitim hakkı gasp edilen bu yavrularımız için sizin mücadelenizde sizin yanınızdayız’ dediler mi? Demediler.”


    Bu çocukların, ailelerin, akrabaların hepsinin geleceği dair umutları olduğunu aktaran Bakan Bozdağ, “Hepsi çalındı. HDP’lilere de soruyorum, onlara destek olanlara da soruyorum ve hepsine söylüyorum. Dağa götürülen bu çocukların, gençlerin hakları yok mu? İnsan hakları örgütlerine de bir iki cümle söylemek isterim. Hem Avrupa Konseyi, hem Avrupa Birliği (AB) hem Birleşmiş Milletler (BM) hem de bağımsız faaliyette bulunan nice insan hakları örgütleri var. Türkiye’de insan hakları dernekleri, vakıfları var. Diyarbakır annelerinin yanına gelip soran görmedik. Sordum, gelen de yok. Türkiye’deki dernekler de bizim adımız insan hakları derneği diyor. Sizin adınız insan hakları derneği olabilir. Ama esasında terörist hakları dernekleri bunlar. Sadece terör örgütlerinin üyesi veya terör örgütüyle ilgili eylem veyahut herhangi bir suç işlediğinde, hakkında soruşturma veya kovuşturma olanlarla ilgili her yere gidip geliyorlar” şeklinde konuştu.

    Bakan Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Yeri gelince insan hakları diye yeri göğü inletenler, STK’lar Diyarbakır anneleri insan değil mi? Onların yavruları insan değil mi? Onların yaşam hakkı yok mu? Eğim hakkı yok mu? Ailesiyle bir yuvada yaşama hakları yok mu? Hepsi var. Ama bir gün birileri de çıkıp desin ki bu hakları PKK terör örgütü çiğnedi. Bu hakları onun (PKK) uzantısı HDP çiğnedi. Bu hakları ayaklar altına alan zalimler karşısında hepimiz bir olalım. Ama demiyorlar. Çünkü bunlar güdümlü dernekler.”

    “Çocukların hakkını kim arıyorsa biz onlarla beraberiz”

    Mimarlar Odası, Tabipler Odası ve bazı odaların terör örgütünün ağzıyla konuştuğunu dile getiren Bakan Bozdağ, “Onlara da söylüyorum. Eğitim ile ilgili bir sürü dernek ve vakıf var. Onlara da söylüyorum. Neredesiniz? Burada insan hakları ayaklar altına alınırken, bunca çocuğun sağlıklı yaşam hakkı elinden alınırken, dağa zorla götürülüp ölüp öldürülürken sizin sesiniz niye yükselmiyor? Maalesef bunları duyamıyorlar. Onun için de hep şunu söylüyoruz; biz, insan hakları ile ilgili samimi ve hak ihlali olan kim varsa, onların hakkını ayrımsız kim arıyorsa onlarla beraberiz. Çocukların hakkını kim arıyorsa biz onlarla beraberiz. Kadınların hakkını kim arıyorsa biz onlarla beraberiz. Ama böyle isimler kullanarak sadece teröristlerin ve terör örgütlerinin amaçlarına hizmet edenlerin adlarına bakarak biz onlarla birlikte olmadık, bundan sonra da olmaz. İstikametleri doğru oldukları zaman herkes ona göre hareket edecek. Onun için adı insan hakları bilmem falan filan olan pek çok dernek ve vakfın emin olun yaptıkları işler ortada. Kimlerin peşinden koştukları ve kimlerin hakkını aradıkları ortadadır. Bunların masum insanların haklarıyla uzaktan ve yakından bir ilgilerinin olmadığını çok net bir biçimde ifade etmek isterim” ifadelerini kullandı.


    HDP’nin PKK terör örgütüyle içli dışlı olduğu bütün açıklamalarında sabit olduğunu kaydeden Bakan Bozdağ, şöyle konuştu:

    “Kandil’den açıklama yaptılar. Ne diyorlar, Cumhurbaşkanımız ile ilgili bu yönetimin gitmesi için Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibine nasıl destek vereceklerini, nasıl onun arkasında duracaklarını Kandil’deki terörist elebaşları tek tek açıklıyor. Türkçe konuşuyorlar. Gören göz görüyor, duyan kulak duyuyor, anlayan akıl anlıyor. Bir gün çıkıp da diyebiliyorlar mı terör örgütünün desteğine bizim ihtiyacımız yok. Ağızlarından böyle bir cümle duydunuz mu? Duymadınız, duyamazsınız da. ‘Terörün olduğu yerde olmayız, gölgesinin olduğu yerde durmayız, onlar destek verirse biz kalkarız’ diyenleri de görüyorsunuz. Ağızlarını açıp bir cümle kurdular mı, kurabiliyorlar mı? Daha şimdiden terör örgütlerinin hedeflerine adeta teşne bir durum koydukları çok aşikar.”

    Annelere ve evladı dağa kaçırılanlara seslenmek istediğini söyleyen Bakan Bozdağ, “Kandil ve HDP’den çocuklarınızı isteyin. Ama şimdi Kandil’in en büyük desteğini arkasına almış olan CHP Genel Başkanı’ndan ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı’ndan da yavrularınızı isteyin. Çünkü Kandil artık desteğini Millet İttifakı’na verdiğini açıkladı. PKK terör örgütü Kürt kardeşlerimizin en büyük düşmanıdır. Esasında Kürtlerin en büyük sıkıntısı PKK terör örgütüdür. Terörle mücadele için harcanan onca para terör olmasa, yatırıma ve istihdama harcansa acaba Diyarbakır’da veya başka bir yerde herhangi bir sorun olabilir miydi? Bugün pek çok sorun var. O yüzden ben eminim ki terörle mücadelede Diyarbakır annelerinin bu onurlu ve dik duruşu bütün millete örnek olacaktır” ifadelerine yer verdi.

  • “Vatandaşlarımız devletine güveniyor”

    “Vatandaşlarımız devletine güveniyor”

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Osmaniye’de AFAD Kriz Merkezi’nde basına kapalı olarak gerçekleştirilen değerlendirme toplantısına katıldı. Bozdağ, ardından Osmaniye Valiliği, AFAD, TOKİ, Osmaniye Belediyesi ve Karayolları tarafından şehir merkezi, Dereobası köyü ile Fakıuşağı Mahallesi arasındaki alanda kurulumu süren konteyner kenti ziyaret etti.

    Burada açıklama yapan Bakan Bozdağ, “Osmaniye başarılı bir koordinasyon çalışmasıyla enkazların kaldırıldığı, vatandaşlarımızın kimliklendirilmesi işlemleri, ailelerine teslim edilmesi, sağ salim kurtarılması ve diğer konularda önemli çalışmalar yapıldığını gördük. Konteyner kentlerde yerleşim yavaş yavaş başlamış, burada vatandaşlarımızı ziyaret ettik. Vatandaşlarımız devletine, Cumhurbaşkanımıza güveniyorlar. Bu ihtiyaçların giderileceğini, en kısa zaman içerisinde de kalıcı konutlara kavuşacaklarına olan inançlarını ifade ettiler. Cumhurbaşkanımızın da söz verdiği gibi bir yıl içerisinde Osmaniye’mizde de deprem mevzuatına uygun, depreme dirençli, sağlıklı, kalıcı, daha güvenli konutları yapmak suretiyle vatandaşlarımıza teslim edeceğiz. Eşyalarını da kendilerine vererek daha iyi yaşama fırsatını onların önüne koyacağız. Şu anda Osmaniye’de yeni konutların yapılacağı alan da tespit edilmiş. TOKİ burada ihalesini yakında yapıp, başlayacaklar. Önümüzdeki mart ayı içerisinde inşallah burada da konutları, hak sahiplerine teslim etme imkanımız olacaktır” dedi.

  • “Soruşturmaların sonuna kadar gideceğiz”

    “Soruşturmaların sonuna kadar gideceğiz”

    Adıyaman’da kurulan konteyner kentte Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ile ortak basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasında bölgedeki adalet hizmetlerinin aksamadan devam ettiğini kaydeden Adalet Bakanı Bozdağ, “Adıyaman adalet binamızı ziyaret ettik. Adıyaman adliyemiz de hafif hasarlı ancak adli hizmetler belli ölçüde burada devam ediyor. Adıyaman’da görev yapan başsavcımız, komisyon başkanımız, savcılarımız, hakimlerimiz buradalar. Ayrıca ülkemizin değişik yerlerinden gönüllülük esasına göre görevlendirdiğimiz savcılar, başsavcılar, adli personel, adli tıp uzmanları da Adıyaman’da görev yapıyor. Adıyaman özeli ve bölge genelinde şu ana kadar 735 civarında cumhuriyet savcısı, 468 civarında adli tıp uzmanı ve teknikeri, diğer adli personelle beraber yaklaşık 5 bin civarında geçici ve gönüllü görevlendirmeler yapıldı. Bölgedeki adalet hizmetleri aksamadan yürüsün ve bölgede deprem sonrası defin işlemleri, kimliklendirme işlemleri, delillendirme işlemleri, diğer pek çok hukuki taleplerin karşılanması ve dosdoğru yapılması, aksamadan yürümesi için her türlü tedbiri aldık. Şu ana kadar Adıyaman’da bu hizmetler aksamadan eksiksiz dosdoğru bir şekilde yerine getirilmektedir. Bölgenin tamamında adalet hizmetleri aksamadan yürümektedir” dedi.

    “Hiçbir enkaz, delil tespiti yapılmadan kaldırılmadı”
    Enkaz kaldırma işlemlerine delil tespiti yapılmadan müsaade edilmediğini kaydeden Bakan Bozdağ, “Adli süreçte delillendirme çalışmaları Adıyaman’da süratle devam etmektedir. Şu anda cumhuriyet savcılarımıza intikal eden konuların tamamında delillendirme işlemlerinin yapıldığını ve bundan sonra iletilecek hususlarda da delillendirme çalışmalarının devam ettiğini bildirmek isterim. Hiçbir enkaz ceza hukuku soruşturması bakımından delil tespiti yapılmadan kaldırılmamıştır. Adıyaman’da da delil tespiti yapılmadan kaldırılmış tek bir enkaz söz konusu değildir. Bundan vatandaşlarımız emin olsunlar. Herhangi bir hak kaybına yol açacak ihmal söz konusu değildir. Her şey usulünce yasalarımıza göre yerli yerince yapılmaktadır. Bunun altını bir kez daha çizmekte fayda görüyoruz” diye konuştu.

    “Ucu kime uzarsa uzasın sonuna kadar gidilecek”
    Soruşturmaların sadece müteahhitler üzerinde yürütülmediğini vurgulayan Bozdağ, “Zaman zaman soruşturmaların sadece müteahhitlerle ilgili olduğuna dair de kamuoyunda değerlendirmeler yapılıyor. Burada şunu ifade etmek isterim; bu soruşturmalar sadece müteahhitlerle ilgili değil, yapı sahipleriyle ilgili, denetim elemanlarıyla ilgili, fenni mesullerle ilgili ve bir inşaatın tamamlanma sürecinde kimler hangi konularda görev aldılarsa bunların tamamıyla ilgili soruşturmalar kendi usulü çerçevesinde yürüyor. Ancak bunlarla ilgili binaların yaşlarına baktığımızda çoğunluğu 99 öncesi tarihlerde yapılan binalar olduğu için de bunların fenni mesulleri kimdir, denetim yapanları kimdir, başka başka iş ve işlemlerini yapanlar kim, bunların sorumluları kim, elbette bunların tespiti, delillendirilmesi zaman almaktadır. Zaman içerisinde herkes bu konuda ihmali, kusuru kimin varsa bunlar tespit edildiği takdirde kusurları oranında sorumlu olduğunu, yargı önünde de hesap verdiğini herkes görecektir. Bunlar bir bir ortaya çıkacaktır. Herhangi bir şekilde herhangi bir kişiye ya da şirkete ya da başka birilerine karşı ayrımcılık söz konusu değildir. Her konuda soruşturmalar ucu kime uzarsa uzasın sonuna kadar devam edecek. Adalet yerini bulacaktır. Bir yanlışlık yapan, kusuru olan ve yargı kararıyla tespit edilen herkes, milletin huzurunda yargıya hesabını verecektir. Bu noktada aziz vatandaşlarımızın hiçbir endişesi olmaması gerektiğini bir kez daha buradan ifade etmek isterim. Kimliklendirme çalışmalarında da şu ana kadar büyük netice alınmıştır. Yakınlarını arayan insanlarımızın yakınlarını kendilerine teslim edilmiştir. Çok az sayıda arama var. Bunlar da eminim ki yakın bir zamanda kimliklendirilmesi yapılarak, vatandaşlarımıza buna dair teslim ve bilgiler verilecektir. Onun için de biraz zamana ihtiyaç olduğunu ama bu rakamın da çok aza indiğini buradan ifade etmek isterim” şeklinde konuştu.