Etiket: adalet bakanı bekir bozdağ

  • “Türkiye’de yargıya güvenin artması için savcıların verdiği kararlar yetmez”

    “Türkiye’de yargıya güvenin artması için savcıların verdiği kararlar yetmez”

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, ‘Performans Esaslı İzleme ve Değerlendirme Sistemi’ tanıtım programına katıldı. Hakimler ve Savcılar Kurulu’nda(HSK) gerçekleştirilen programa HSK genel sekreteri Seyfi Han ve beraberindeki bir çok davetli katılırken, davetlilere sistem hakkında bilgilendirici video izletildi.

    Adalet Bakanı Bozdağ, Adalet mülkün temelidir ifadeleri ile sözlerine başlayarak şu ifadeleri kullandı:

    “Milletimizin adalete olan güveninin artması yargı hizmetlerinden memnuniyetin yükseltmesi hepimizin ortak amacıdır. Türkiye’de yargıya güvenin ve yargıdan memnuniyetin artması için sadece hakim ve savcılarımızın verdiği kararlar yetmez. Bunun yanında sistemin bütünüyle sağlıklı işlemesinde büyük fayda vardır. Adalet sadece mahkemelerde değil aileden tutun toplumun her alanında ayakta tutulması gereken her işin temeli görülmesi gereken ve ona göre değer verilmesi gereken yüce bir değerdir.”

    “Hukuk Mahkemeleri ve Ceza Mahkemeleri’nin yükünü azaltarak da büyük bir reformu hayata geçirmiş olduk”

    Zabıt katibi azlığı nedeniyle nöbetleşe zabıt katibi döneminin tarihe karıştığını ve yargının üzerindeki iş yükünü azaltarak, yargılama süreçlerini de azalttıklarını belirten Bakan Bozdağ, “Yardımcı adli personel konusunda ciddi adımlar atıldı. Şu anda zabıt katibi konusunda yargımızda yaşanan bir sorun yok. Geçmişte bazı mahkemeler zabıt katibi azlığı nedeniyle nöbetleşe zabıt katibi kullanıyordur. O dönem tamamen tarihe kavuştu. Hakimlerimizin, savcılarımızın her birine bilgisayar verilmesi ve bunun 5 yılda bir değiştirilmesi. Bilgisayar iletişim teknolojisinin en üst düzeyde kullanılması da yarıca bu işlerin hızlandırılmasında ve yargının makul sürede yargılamayı tamamlamasında bir etken olmuştur. Yargının üzerindeki iş yükünü azaltan adımlardan, bu yargılama süreçlerini azalttı. Yargı sürecine katkı sağladı. Uzlaştırmacılığın Ceza Mahkemesi alanında, arabuluculuğu Hukuk Mahkemesi alanında geliştirerek ve her geçen gün çerçevesini de geliştirerek Hukuk Mahkemeleri ve Ceza Mahkemeleri’nin yükünü azaltarak da büyük bir reformu hayata geçirmiş olduk” ifadelerini kullandı.

    “Bilirkişilik sistemine yeni bir neşter vuracağız”

    Bilirkişilik sistemi içerisinde aksayan yönlerin olduğunu belirten Bakan Bozdağ, bu alanda da yeni bir düzenlemenin yapılacağı söyledi. Bakanlık olarak çalışmanın sürdürüldüğünü, yakın zamanda kamuoyu ile paylaşacaklarını bildiren Bakan Bozdağ, “Bilirkişilik konusuna yeni bir neşter vurma ihtiyacını bakanlık olarak duyuyor ve bu konuda çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bilirkişilikten beklenti neyse o çerçevede sistemin işlemesi, hakim ve savcılarımıza çıkan raporların yol göstermesi son derece önemlidir. Vatandaşlarımızın bu konuda çok ciddi şikayetlerinin bakanlığımıza ulaştığını bildirmek isterim. Bu şikayetleri de dikkate alarak bu konuda ciddi bir çalışmayı kamuoyu ile paylaşacağız ve bu alana yeni bir neşter vuracağız” diye konuştu.

  • Bekir Bozdağ’dan Adli yıl mesajı

    Bekir Bozdağ’dan Adli yıl mesajı

    Adalet Bakanı Bozdağ’ın Yeni Adli Yıl nedeniyle videolu bir mesaj yayımladı. Yayımladığı mesajda hakimlerin, savcıların, avukatların ve adliye çalışanlarının Yeni Adli Yıl’ını kutlayan Bozdağ, adaletin en yüce değer olduğuna dikkat çekti.

    “Özveriyle çalışan tüm yargı görevlilerine ve adli personelimize şükranlarımı sunuyorum”

    Adaletin yerini bulması için gece gündüz çalışıldığının altını çizen Bozdağ, “Yargı görevi yapan hakimlerimiz, savcılarımız, avukatlarımız ile adliye çalışanlarımızın yeni adli yılını gönülden tebrik ediyorum. Yeni adli yıl hakimlerimiz, savcılarımız, avukatlarımız, adliye personelimiz ve aziz milletimiz için hayırlı uğurlu olsun. Adalet, en yüce değerlerden bir tanesidir. Milletimizin beklentisi adaletin zamanında tecelli etmesi ve doğru tecelli etmesidir. Hakimlerimiz, savcılarımız, avukatlarımız ve adliye çalışanlarımız, vatandaşlarımızın hak arama ve hakkına kavuşma konusunda beklentilerine cevap vermek için gece gündüz özveriyle çalışmaktadırlar. Bu nedenle özveriyle çalışan tüm yargı görevi yapan hakimlerimize, savcılarımıza, avukatlarımıza ve adli personelimize şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.

    “Türk yargısı bağımsız ve tarafsızdır”

    Yargının bağımsız olduğu söyleyen Bozdağ, Türk yargısı, milyonlarca dosyayı karara bağlarken, kamuoyunda tartışılan, tartışılması da adil yapılmayan sadece siyasi taraftarlığa göre değerlendirilen, taraftarlığa uygunsa karar ‘doğru’, değilse ‘eğri’ notuyla notlandırılan değerlendirmeler üzerinden Türk yargısını eleştirmek, Türk yargısına saldırmak büyük bir haksızlıktır. Gece gündüz çalışan hakimlerimize ve savcılarımıza saygısızlıktır. Bu saygısızlığı ve bu haksızlığı reddettiğimizi bir kez daha buradan ifade etmek isterim. Türk yargısı bağımsız ve tarafsızdır ve görevini Anayasa, kanunlar, hukuk ve bunlara bağlı vicdani kanaatle yerine getirirler. Hakimlerimizin, savcılarımızın yargı görevi yaparken verdikleri kararlarla ilgili denetim mekanizmaları da bizim sistemimizde açıktır” dedi.

    Yargıda birçok sorunun çözüldüğünü ve bazı hakların teslim edildiğini ifade eden Bozdağ şu ifadeleri kaydetti:

    “Hükümetlerimiz son 20 yılda Türkiye’mizin, hukuk devleti vasfını güçlendirmek ve yargımızı daha etkin hale getirmek, milletimizin adalete erişimini kolaylaştırmak, adaletin zamanında tecellisini sağlamak, kararlardaki isabet oranlarını artırmak maksatlarıyla çok ciddi reformlar yapıldı. Bir yandan temel hak ve hürriyetler daha güvenceli hale getirilirken, öte yandan hak aramanın önündeki nice engelleri kaldırdık.
    Yargıda askeri yargı, sivil yargı, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, Danıştay ayrımına son vererek, Türkiye’de yargı birliğini sağlayarak hukuk devleti ve demokratik devlet vasfını da güçlendiren tarihi bir reformu ülkemizde hayata geçirdik. Hakimlerimizin, savcılarımızın daha iyi yetişmeleri için hakim, savcı adaylığı müessesesini kaldırarak yerine hakim ve savcı yardımcılığı müessesesini kurduk. Benim yargıya, yargı görevi yapanlara inancım tamdır. Dışarıdan yapılan saldırılar, Türk yargısının ortaya koyduğu büyük başarıyı gölgeleyemeyecektir. Bu vesileyle tekrar yeni adli yılın hayırlı uğurlu olmasını diliyor, hakimlerimizin, savcılarımızın, avukatlarımızın, vatandaşlarımızın, adliye çalışanlarımızın yeni adli yılını gönülden tebrik ediyor, gönülden başarılar diliyorum.”

  • “Yargıda yapay zeka kullanımı çalışması yürütüyoruz”

    “Yargıda yapay zeka kullanımı çalışması yürütüyoruz”

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Adalet Akademisi’nde düzenlenen Mesleki Uygulama Yarışması ödül törenin de hakim ve savcı adaylarıyla bir araya geldi. Bakan Bozdağ, 4 farklı alanda yapılan yarışmalarda derece alan hakim ve savcı adaylarına ödüllerini verdi.

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, yargıda yapay zekanın kullanımı hususunda çalışmalar yapıldığını vurgulayarak şunları söyledi:
    “Yapay zekayı yargıda kullanma konusunda kararlı adımlar atıyor ve bu konuda bakanlık olarak ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Dünyada öncü olan ve en önce teknolojiyi yargının hizmetine sunan, milletimizin beklentilerine cevap veren bir hale getirme konusunda kararlıyız.”

    “Adaletle hükmetmek hem Yüce Allah’ın hem kültürümüzün hem de Anayasa ve yasalarımızın bize emridir”

    Hakim ve savcıların her alanda adil, tarafsız, dürüst olarak Anayasa, kanun, hukuka uygun vicdani kanaatleri ile hakkı tespit edip, gerçek sahibine teslim etmekle görevli olduklarını belirten Bakan Bozdağ, “Bizim inancımıza göre adalet ve adaletle hükmetmek hem Yüce Allah’ın hem kültürümüzün hem medeniyetimizin hem de Anayasa ve yasalarımızın bize emridir. Biz hayatımız boyunca bu emirlere uygun hareket ederek milletimize, devletimize ve adalet gibi yüce bir değere hizmet etmekle vazifelenmiş insanlarız” dedi.

    “Türkiye’nin yargısı anayasa, kanun, hukuk ve vicdani kanaate bağlıdır”

    Hakim ve savcı adaylarına, verilen kararlarda gerekçelerin açık ve anlaşılır şekilde yazılmasının önemini de anlatan Bakan Bozdağ şu ifadelere yer verdi:

    “Türkiye’nin yargısı, hakim ve savcılarımızın hükmü ve kararı neye bağlıdır. Anayasa, kanun, hukuk buna bağlı vicdani kanaate bağlıdır. Sosyal medyaya trollere efendim birtakım taraftarlıklara göre ahkam kesenlere bağlı değildir. Eğer herhangi bir hakim ve savcı sosyal medyada hakimlik yapanlara, savcılık yapanlara, avukatlık yapanlara, ahkam kesenlere boyun eğerse, boyun eğdiği gün adaleti ayağının altına almış olur. Bunu yapmamak lazım. Onlar adalete bakacak. Onlar sizin kararlarınıza bakacak. Onlar sizi anlamaya çalışacak. Ha yanlış bir karar verdiniz, eleştirildi. Elbette ondan biz de ders çıkaracağız, siz de ders çıkaracaksınız. Yanlış karar verdiysek, yanlışı yeri geldiğinde düzeltmek de elbette bizim boynumuzun vazifesidir. İlk dereceden çıktı, istinaf düzeltir, oradan çıktı, Yargıtay düzeltir, düzeltme mekanizmaları kendi içinde vardır.”

    “Avrupa standartlarının üzerine taşıma konusunda kararlıyız”

    Hakim, savcı ve yardımcı personel eğitimlerine büyük önem verdiklerini aktaran Bakan Bozdağ, alandaki istihdamın artmasının da yargısal süreçleri hızlandırdığını kaydetti. Bozdağ, “Şu anda yaklaşık 23 bin hakim ve savcımız kürsüde görev yapıyorlar. İnşallah sizlerin katılımıyla bu sayı 24 bini geçecek, 25 binlere yaklaşacaktır. Bu fevkalade önemli bir kıymettir. Bizim adalete hizmet eden hakim ve savcılarımızın sayısının artması, hakim ve savcı başına düşen dosya sayısının azalması, vatandaşlarımızın hak arama süreçlerinde bekledikleri adil kararların kısa sürede ortaya çıkması bakımından son derece önem arz etmektedir. O yüzden biz hakim ve savcı sayılarımızı artırmak konusunda attığımız adımları Avrupa standartlarının üzerine taşıma konusunda kararlıyız. Bundan sonra da atacağımız adımlar olduğunu buradan ifade etmek isterim. Mahkemelerimizin sayısını da ciddi oranda artıran adımları attık. 2002’de 3 bin 500 civarında olan Türkiye’deki mahkeme sayıları şu anda 8 binlere dayanmış durumdadır. Yargıyı hızlandırmak, adaletin gecikmesini önlemek, adaletin zamanında tecellisini temin etmek bakımından bunların son derece kıymetli olduğunun altını bir kez daha çizmek isterim” diye konuştu.

    “Yeterince zabit katibi yoktu”

    Birçok kurumla entegrasyonlu çalışan Ulusal Yargı Ağı Projesi’nin (UYAP) önemini de anlatan Bakan Bozdağ, yardımcı personel sayısının da büyük ölçüde arttırıldığını ve teknik imkanların geliştirildiğini kaydeden Bakan Bozdağ, “Zabıt katibi yeterince olmadığı için savcılarımız, hakimlerimiz adli işlemlerini yaparken nöbetleşe zabıt katibi kullanır, avukatlar da zabıt katibi boşalsın da bizim mahkemedeki duruşmaya katılsın diye öbür mahkemenin bitmesini beklerdi. Yeteri kadar bu ülkenin adliyelerinde zabıt katibi maalesef yoktu. Ama şu anda yeteri kadar her mahkemede zabıt katibimiz olduğu gibi diğer yardımcı personelimiz de bulunmakta. Bütün bunlar da yargılama süreçlerini hızlandıran, adaletin gecikmesini önleyen adımlardan bir başkası olmuştur” dedi.

    “Dünyada öncü olarak teknolojiyi yargının hizmetine sunmakta kararlıyız”

    Yargıda yapay zekanın kullanılması hususunda da çalışmalar yapıldığını anlatan Bakan Bozdağ, “Şimdi yapay zekayı da bu alanda kullanma konusunda kararlı adımlar atıyor ve bu konuda bakanlık olarak ciddi çalışmalar yürüttüğümüzü buradan bir kez daha kamuoyuna bildirmek isteriz. Önümüzdeki zaman dilimi içinde yapay zekanın yargıda hakim ve savcılarımıza yardımcı olmak üzere kullanılması hususunda, Ne gibi adımlar atarız. Bu teknolojiyi nasıl kullanırız ve bunu Anayasa ve yasalarımıza uygun bir biçimde hakim ve savcılarımızın hizmetine nasıl sunarız. Bununla ilgili de ciddi çalışmalar yürüttüğümüzü buradan ifade etmek isterim” diye konuştu.

    “İstinaf yargılama süreçlerini kısalttı”

    2016 yılından bu yana hizmet veren İstinaf Mahkemelerinin işleyişiyle ilgili de bilgi aktaran Bakan Bozdağ, “İstinafları biz tarihi bir adım olarak faaliyete geçirdik. Bazı algılar var, o algıların yanlışlığını burada ifade etmek isterim. Ne derseniz bazı çevreler Türkiye’de istinaf faaliyete geçti Yargıtay ile ilk derece mahkemeleri arasına yeni bir yargı kondu dolayısıyla davalar istinaf yüzünden uzuyor uzatılıyor şeklinde yersiz ve haksız bir eleştiri yapıyorlar. İstinaf yargılamayı uzatan değil, aksine yargılamayı kısaltan çok önemli bir fonksiyonu hayata geçirdi ve ortaya çıkan rakamlara baktığımız zaman istinafın yargılamayı nasıl hızlandırdığı çok net bir şekilde ortadadır. Rakamları bilmeden, sonuçları görmeden sadece ‘Temyiz mahkemesiyle ilk derece mahkemesi arasında istinafı koydular. İşte bir yeni bir şey koyunca bu işi uzadı’ demek amiyane tabirle istinafın yargımıza, adalet hizmetlerine sunduğu katkıyı görmemek çok büyük bir haksızlığın altına imza atmaktır. İstinaf yargılama süreçlerinin uzatan değil, yargılama süreçlerini kısaltan bir fonksiyonu ortaya koyduğu sonuçlar itibariyle kurulduğu günden beri 20 Temmuz 2016’dan bugüne kadar icra etmiştir, icra etmeye de devam etmektedir” diye konuştu.

    Bakan Bozdağ, Ceza Kurgusal Duruşma, Hukuk Yargılamasında Gerekçeli Karar Yazım, İdari Yargıda Gerekçeli Karar Yazım ve İnsan Hakları Hukuku başlıklarıyla 4 farklı alanda yapılan yarışmalarda derece alan hakim savcı adaylarına ödüllerini verdi.

  • Cezaevlerindeki hasta hükümlülerle ilgili düzenleme

    Cezaevlerindeki hasta hükümlülerle ilgili düzenleme

    Adalet Bakanlığı İş Yurtları Kars Et Entegre Tesisi’nin açılışında konuşan Bakan Bozdağ, Türkiye’deki infaz sisteminin dünyaya örnek olduğunu kaydetti. Her tutuklu ve hükümlünün devletin emaneti olduğunu belirten Bakan Bozdağ, hükümlü ve tutukluların cezaevlerinde yürütülen çalışmalarla hem meslek ve sanat öğrendiklerini hem de rehabilite olduklarını kaydetti.

    İnfaz sisteminde hasta tutuklu ve hükümlülerle ilgili yeni düzenlemeler yapılacağını vurgulayan Bakan Bozdağ, “Cezaevlerinde hasta tutuklu ve hükümlü vatandaşlarımız var, vatandaş olmayan yabancılar da var. Şimdi önümüzdeki günlerde hasta ve tutuklu hükümlülerle ilgili yeni çalışmaları yapma kararı aldık. Çünkü bu düzenlemelerin, mevcut infaz kanunumuzda ve diğer yasalardaki düzenlemeler acaba daha insani esaslara göre nasıl düzenleriz, bunu Adalet Bakanlığı olarak çalışıyoruz. Cezaevinde hastalığı nedeniyle kalamayacak durumda olanlarla ilgili şimdi bir düzenlememiz var ama bu düzenlemenin işleyişinde de sıkıntılar olduğunu çok yakından görüyoruz. O yüzden bu sıkıntıları tamamen ortadan kaldıracak, hiç olmazsa minimize edecek bir adımı atma konusunda da kararlıyız” dedi.

    Düzenlemelerin farklı yönleriyle ele alındığını aktaran Bakan Bozdağ konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Bir yandan muayene süreçleriyle ilgili öte yandan da cezaevinde tek başına hayatını idame ettiremeyecek durumda olanlarla ilgili yeni düzenlemelerin hazırlığında olduğumuzu buradan Kars’tan bütün Türkiye kamuoyuna duyurmak isterim. Çalışıyoruz inşallah çalışmalarımız nihayete erdiği zaman biz bunun detaylarını da kamuoyuyla paylaşacağız ve bu adımın atılması konusunda da hazırlıklarımızı Türkiye Büyük Millet Meclisi AK Parti Grubu Cumhur İttifakı Grubuna da taslak olarak aktaracağımızı da buradan ifade etmek isterim.”

    “Kötü muamele ve işkence yok”

    Türkiye’deki cezaevlerinde işkence ve kötü muamele iddialarının her yönüyle araştırıldığını vurgulayan Bakan Bozdağ, “Pek çok yerde ‘işkence ve kötü muamele’ diye haberler zaman zaman yayınlanıyor. Şunu açıklıkla ifade etmek isterim ki, Türkiye cezaevlerinde ve Türkiye’de işkence yoktur. Somut tek bir örnek kimse gösteremez, gösterildi diyelim bir örnek biz onun üzerine gitmezsek, o zaman çıkıp bize şunu demeleri lazım, size somut örnek gösterdik ama siz üzerine gitmediniz. Hem adli yönden hem idari yönden böyle bir vaka olduğu zaman biz üzerine kararlılıkla gidiyoruz, gitmekte de kararlıyız. Buradan da bunu bir kez daha ifade ediyorum” diye konuştu.

  • Hakim ve savcı adaylarına müjde

    Hakim ve savcı adaylarına müjde

    Kütahya Adalet Sarayı Temel Atma Töreni’ne katılan Bakan Bozdağ, yargı sistemi ve adliyelerde yapılan düzenlemeleri anlatarak, hakim-savcı, personel, mahkeme sayılarının artırıldığını ve teknik donanımların güçlendirildiğini kaydetti.

    İnşaat halinde olanlarla birlikte şu anda Türkiye’de adliyelerde 7 milyon metrekare kapalı alanın bulunduğunu vurgulayan Bakan Bozdağ, “Türkiye’de 78 müstakil adliye binası sayısını 363’e çıkardık. Hedefimiz, önümüzdeki yıllarda müstakil adliyesi olmayan il bırakmamaktır” dedi.

    Bozdağ, hakim ve savcı alınacağı müjdesini vererek, “Bin 500 hakim ve savcı adayı alacağız. Bunun bin 200’ü hukuk fakültesi mezunlarından, 150’si avukatlık mesleğinden geçenlerden, 150’si idari yargıdan olacak” dedi.
    Bakan Bozdağ, yargının ve hukuk devletinin güçlendirilmesi için pek çok yenilik yapıldığını kaydetti.

  • Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’dan Almanya’ya tepki

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’dan Almanya’ya tepki

    Bozdağ, Almanya’nın dahil hiçbir ülkenin Türkiye’nin içişlerine müdahale girişiminin hakkı da haddi de olmadığını belirtti.

    Bakan Bozdağ’ın açıklamasının tümü şu şekilde:
    “Kraichtal ve Backnang yangınını, Solingen Faciası, Ludwigshafen Yangını, Hanau’da ırkçı terör saldırısı ve NSU Davası gibi nice katliamın faillerinin yargılandığı davalarda Almanya’nın hukuku nasıl ayaklar altına aldığına tüm dünya şahittir. Almanya Türkiye’ye değil kendine baksın. Türkiye tam bağımsız bir devlettir. Türk milleti adına karar veren Türk yargısı da tam bağımsızdır. Türk hakimleri; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdan kanaatlerine göre hüküm verirler. Haddini aşan Almanya’yı kınıyorum ve uluslararası hukuka uymaya davet ediyorum.”

  • Adalet Bakanı Bekir Bozdağ: Herkes kendi işine baksın

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ: Herkes kendi işine baksın

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, bakanlık binasının önünde Osman Kavala’nın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almasını, bu hapis cezasına yurt dışından gelen tepkileri ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ilişkin ifadelerini basın mensuplarına değerlendirdi.

    “Yargılama yetkisinin kullanılması konusunda hiçbir makam ve merci hakimlere emir ve talimat veremez”

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ konuşmasında, Osman Kavala hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesine ve bu konuda gelen eleştirilere ilişkin, “Türkiye bir hukuk devletidir. Hukuk devletinde yargılama süreçlerinin nasıl işleyeceği, kararların nasıl verileceği yasalarla sabittir. Hiç kimse kendisini hakim veya mahkeme yerine koymamalıdır. Maalesef bugün Türkiye’de hakim ve mahkeme yerine kendini koyan pek çok zevatı görüyoruz. Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar. Kararlarını anayasa, kanun ve hukuka bağlı vicdani bir kanaat ile verirler. Yargılama yetkisinin kullanılması konusunda hiçbir makam ve merci hakimlere emir ve talimat veremez, tavsiye ve telkinde bulunamaz” ifadelerini kullandı.
    “Cumhurbaşkanımıza yargıya ve görev yapan hakimlere dil uzatanları, el sallayanları, ant içenleri, tehdit eden herkesi kınıyorum”
    Hakimlerin, emir ve talimat almadıklarını, tavsiye ve telkin kabul etmediklerini ancak Anayasa kanun ve hukuka bağlı bir vicdani kanaat ile kararlarını açıkladıklarını belirten Bozdağ, “Maalesef dün açıklanan mahkeme kararından sonra bir hukuk devletinde olması gereken tepkilerin dışında çok saygısızca tepkilere de şahit olduk. Bir yandan Cumhurbaşkanımızı öte yandan mahkemeyi ve kararı veren hakimleri tehdit eden hem yargıya hem Cumhurbaşkanımıza hem de hakimlere hakaret eden, dil uzatan ifadelere tanık olduk. Buradan bu vesile ile Cumhurbaşkanımıza yargıya ve görev yapan hakimlere dil uzatanları, el sallayanları, ant içenleri, tehdit eden herkesi kınıyorum” diye konuştu.

    “Kararları beklentiye, siyasi taraftarlığa göre değerlendirmek hukuk devleti ile bağdaşmayan bir uygulama olarak ortaya çıkıyor”

    Bozdağ, şöyle devam etti:
    “Ankara’da mahkemeler var, hakimler var veya beklentiye uygun kararlar çıkmayınca hakimler, mahkemeler, emir ve talimatla karar veriyor diye mahkeme ve hakimleri suçlamak ya da kararları beklentiye, siyasi taraftarlığa göre değerlendirmek hukuk devleti ile bağdaşmayan bir uygulama olarak ortaya çıkıyor.
    Maalesef bugün pek çok siyasi, siyasi beklentilerine göre kararlarını değerlendiriyor. Dünkü olayda da onu bir kez daha görmüş olduk. Buradan herkesi, hukuk devletinin asgari gereklerine saygı duymaya davet ediyorum. Hukuk nasıl işleyecekse yasalarımızda bellidir. Öyle işliyor ve öyle de işlemeye devam edecektir. Beklentilerine göre mahkeme devam eden bir yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmek, kabul edilebilir bir şey değildir. Hatırlarsanız daha önce de bu dava ile ilgili karar aşamasına gelindiğinde Kılıçdaroğlu bir tivit atmış ve mahkemeye nasıl karar vereceği konusunda tavsiye ve telkinde bulunmuş, hatta orada beklendiği gibi karar çıkmazsa nasıl suçlayacağına dair ifadeler yer alıyordu örtülü bir şekilde. Onun için de bunlar doğru şeyler değildir.
    Bir yandan yargı bağımsızlığı diyeceğiz, bir yandan hukuk devleti diyeceğiz, bir yandan demokrasi diyeceğiz, bir yanda da milli irade diyeceğiz ama öte yandan da yargıya karşı ve yargı kararlarına karşı ölçüsüz bir şekilde dil uzatacağız ve bu kararları verenlere hakaret edeceğiz, tehdit edeceğiz. Bunların kabul edilebilir bir yönü yoktur.”
    “Ne ABD’nin ne de başka bir ülkenin Türkiye’nin yargılaması ile ilgili söz söylemeye hakkı yoktur”
    Osman Kavala’nın müebbet hapis cezası almasına ilişkin Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Almanya’dan gelen tepkileri ele alan Bakan Bozdağ, “Türkiye egemen ve bağımsız bir devlettir. Kimsenin Türkiye’nin içişlerine karışma hakkı yoktur. Türk yargısı bağımsız bir yargıdır. Türk milleti adına yargılama yapar ve karar verir. Ne ABD’nin ne de başka bir ülkenin Türkiye’nin yargılaması ile ilgili söz söylemeye hakkı yoktur. Onlar kendi işine baksınlar. Amerika kendi hukuk sistemine baksın. Almanya kendi hukuk sistemine baksın. Kendi işlerine baksın. Herkes işine baksın. Türkiye’nin içişlerine karışmak, Amerika’ya da Almanya’ya da düşmez. Türk yargısı dışarıdan bakanların ya da başka ülke liderlerinin veya yöneticilerin değerlendirmelerine karar vermez. Türk yargısı Anayasa’nın 138. maddesine çok nettir. Anayasa, kanun ve hukuka bağlı bir vicdani kanaat ile kararlarını verir. Bağımsız hareket eder. Türkiye’nin içinden de dışından da hiç kimsenin yargı yetkisinin kullanılmasında hakim ve savcılar üzerinde baskı kurması söz konusu değildir. Kabul edilemez bir durumdur. ABD ve Almanya’yı ve başka açıklama yapan ülkelerin hepsini Türkiye’nin içişlerine müdahale ettikleri için kınıyorum. Bunlar kabul edilemez yaklaşımlardır. Türkiye bir hukuk devletidir. Hukuk devletinin gerekleri ne ise onlar Türkiye’de devam etmektedir” dedi.

    “Özgür Özel ve başkalarının esas bilmesi gereken Türkiye’nin Cumhurbaşkanı’na parmak sallamaya, had bildirmeye hakkı da yoktur, haddi olmadığıdır”

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Özgür Özel’in, “Tarih önünde Recep Tayyip Erdoğan mahkum olacaktır. Hesap verecektir” ifadelerine ilişkin şunları söyledi:
    “Mahkemelere kurgulanmış mahkeme demek, verilen kararları ise beklenti dışında kararlar olduğu zaman talimatla alınmış kararlar demek hem mahkemelere hem de mahkeme kararı veren hakimlere çok açık bir şekilde hakarettir. Bunu bir kez daha kınıyorum. Cumhurbaşkanımıza karşı CHP’li kimi yetkililerin el sallayan, dil uzayan, ant içen yaklaşımlarını haddini bilmezlik olarak görüyorum. Herkes haddini bilmeli. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı’na haddini bildirmeye kalkışanları biz çok gördük. Cumhurbaşkanımız siyasi hayatı boyunca kendisine nice el sallayan nice parmak kaldıran, nice tuzak kuran, nice hesap yapan, nice oyun oynayan herkesi aşa aşa buraya geldi. Cumhurbaşkanımız, mücadelesi ve milleti ile yapılan bir mücadeledir. Sandıkta had bildirmek isteyen herkese geçmişe dönük baktığınızda 15 seçimde sandıkta haddini bildiren bir Cumhurbaşkanımız var. Dünyanın dört bir yanında böylesi büyük bir mücadeleyi vermiş çok az yer vardır. O yüzden Özgür Özel ve başkaları, esas haddini bilmesi gerekenler onlardır. Türkiye’nin Cumhurbaşkanı’na parmak sallamaya, had bildirmeye hakkı da yoktur, haddi de yoktur. Bunu yapmaya cesaret edenler, hem haddini hem kendini bilmeyenlerdir. Bizim tarihimiz ve aziz milletimiz Cumhurbaşkanımızın kendini ve haddini bilmeyenlere verdiği cevaplarla demokratik cevaplarla doludur. Onlara söylüyorum düne dönüp baksınlar. Tüm dünya bir oldular, Cumhurbaşkanımızın önünü ve yolunu kesmeye güçleri yetmedi. Şimdi 6’lı masa, 10’lu masa, başka başka masaların altında-üstündekilerle yol kesmeye kalkıyorlar. Gene güçleri yetmeyecek gene sandıktan milletimiz onlara haddini ve kendilerini tanıtacaktır.”