Etiket: Adalet Bakanı Yılmaz Tunç

  • Bakan Tunç: “Yassıada yargısını özlüyorlar”

    Bakan Tunç: “Yassıada yargısını özlüyorlar”

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bir dizi programa katılım sağlamak üzere Eskişehir’e geldi. İlk olarak Eskişehir Valiliğine ziyarette bulunan Bakan Tunç, Vali Hüseyin Aksoy ile makamında görüştü. Ardından açıklamalarda bulunan Bakan Tunç, gündeme dair önemli konulara değindi.

    “Bir kusurunuz yoksa telaşlanmaya gerek yok”
    Bakan Tunç, Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyelerine yönelik başlatılan soruşturma ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun adalet sistemin yönelik söylemlerine cevap verdi. Tunç, Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyelerine yönelik incelemelerin başlatıldığını hatırlatarak, konuşmasına şöyle devam etti:
    “Ankara ve İstanbul Büyükşehir belediyelerinde bir takım organizasyonlarıyla ilgili bir inceleme başlatıldı. İçişleri Bakanlığı tarafından müfettişler gönderildi. Onlar incelemelerini yapıyorlar. Belediyelerin, kamu iradelerin denetimi söz konusu burada. Hem Sayıştay denetimine tabidirler, hem de İçişleri Bakanlığının denetimine tabidirler. Burada denetimden çekinmeye gerek yok. Bir eksiğiniz, kusurunuz var ise telaşlanırsınız. Bir eksiğiniz yoksa, müfettişin özellikle araştırmak istediği konularla ilgili cevaplarınızı verirseniz zaten bir telaşınıza gerek yok. Burada bir suçluluk telaşında bulunmamak gerekir. Özellikle yargı ile cümle kurarken, haddi aşmamak gerekir. Yargı tacizi ne demek. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devleti. Anayasamızın 138’inci maddesi ‘Yargı tarafsız ve bağımsızdır. Yargı hiç kimseden talimat almaz ve hiçbir talimatı da dikkate almaz’ dolayısıyla bağımsız ve tarafsız yargının başlatmış olduğu soruşturmaları yargı tacizi şeklinde değerlendirmek şuursuz bir harekettir. Özellikle belli sorumluluk makamında olan kişilerin komu yöneticilerin, belediye başkanlarının yargı ile ilgili cümleleri sarf ederken, dikkatli olmaları lazım. 25 bin hakim ve savcımız var. Yargının yapmış olduğu işlemler noktasında siz eğer yargı tacizi burada haksızca üzerimize geliyorlar şeklindeki cümleler, sarf ederseniz, demek ki gizlediğiniz bir şey mi var? der kamuoyu. Burada hukukun üstünlüğü endeksiyle değerlendirme yapmak Türkiye ile ilgili böyle bir değerlendirme yapmak bir belediye başkanının haddi de değil, hakkı da değil.”

    “Yassıada yargısını özlüyorlar”
    İmamoğlu’nun “Yargı sistemi hiç bu kadar dibe düşmemişti” söylemlerine cevap veren Bakan Tunç, şunları söyledi:
    “Masa başında hazırlanmış bir değeri olmayan, sırf Türkiye’yi karalamaya yönelik bu tür endeksleri öne alarak, adeta onların Türkiye’de sözcülüğünü yaparak Türk yargısını bağımsız olmamakla, Türkiye’de hukuka güven olmamakla suçlamak, Türkiye Cumhuriyeti Devletine büyük bir haksızlıktır. İhtilal dönemlerinde bile böyle bir yargı yoktu. Yargı o zaman ki kadar ki dibe düşmemişti gibi söylemlerde bulunmak haddi tamamen aşmaktır. Bunu kabul etmek mümkün değildir. 27 Mayıs yargısı 28 Şubat yargısı 12 Eylül yargısı ile kıyaslıyor ve o kadar dibe düşmemişti diyor. Bu Yassıada yargısını özlemektir. Yargı kimsenin arka bahçesi değildir.”

  • Adalet Bakanı Tunç, Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Sorg ile bir araya geldi

    Adalet Bakanı Tunç, Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Sorg ile bir araya geldi

    Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Sorg, Adalet Bakanı Tunç’u makamında ziyaret etti. Bakan Tunç, ziyarete ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Ülkelerimiz arasındaki adli ve hukuki iş birliği konuları üzerine değerlendirmelerde bulunduk. Adalet alanındaki iş birliğimizin, stratejik ilişkilerimizin daha da pekişmesine katkı sağlayacağına değindik. Bir insanlık suçu olan terörle amasız, fakatsız mücadele edilmesi gerektiğini, PKK ve FETÖ başta olmak üzere tüm terör örgütleriyle mücadelemizde yakın iş birliğinin önemini vurguladık. Sayın Büyükelçiye nazik ziyareti için teşekkür ediyorum” dedi.

  • Yılmaz Tunç’tan Narin cinayeti açıklaması

    Yılmaz Tunç’tan Narin cinayeti açıklaması

    Gündemdeki önemli konulara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Tunç, Diyarbakır’da 8 yaşında katledilen Narin Güran cinayet davasına ilişkin de önemli açıklamalarda bulundu.

    Mahkemenin bilirkişiden ek rapor istediğini ifade eden Tunç, “Narin evladımızın katillerini yargı bulacak ve hakettikleri cezayı verecekler.” dedi.

    Tunç’un açıklamaları şöyle:

    SPK’YA YENİ ATAMALAR

    Burada Cumhurbaşkanımızın yetkisi. SPK’ya nasıl atanacğı belli. Farklı şekilde yorumlamak doğru olmaz.

    NARİN CİNAYETİ

    Narin evladımızın hunharca cinayete kurban gitmesi bizi derinden yaraladı. Teknik çalışmalar yapılara soruşturma kapsamında değerlendirildi. HTS kayıtlarından yola çıkılarak baz kayıtlarının tespitler oldu. Daraltılmış baz kayıtlarıyla ilgili teknik çalışma belki de ilk kez gündeme geldi. Daraltılmış baz çakışması çok önemli delil. HTS kayıtları ile tüm bulgular değerlendiriliyor.

    Beyanlar doğrultusunda hepsi mahkeme tarafından değerlendirilecek. Masumiyet karinesi vardır. Şu suçludur bu suçsuzdur demek doğru olmaz. Bu soruşturma başladığında maalesef kamuoyunda farklı değerlendirmeler yapıldı.

    Mahkeme heyeti bilirkişiden ek rapor istedi.

    Soruşturma aşamasında kişilerin lekelenmemesi ile ilgili haberlere de dikkat edilmesi gerekir. Bu bir anayasa hak. Soruşturma gizliydi. İddianame düzenlendikten sonra kamuoyuna açıldı. Bundan sonraki süreçte de yargılamayı olumsuz etkilecek yayınlardan kaçınılmalı. Mahkeme heyeti titiz bir çalışma sergiliyor. Maddi gerçeği ortaya çıkarmanın gayreti içerisinde. Narin evladımızın katillerini yargı bulacak ve hakettikleri cezayı verecekler.

    YASA DIŞI BAHİS AÇIKLAMASI

    Burada yargının başlattığı bir soruşturma var. Bu soruşturma neticesinde gözaltılar var. Kişiler kendilerini savucaktır. Gereği yapılacaktır.

    KAYYUM KARARLARI

    Bazı siyasilerimiz yanlış yorumlar yapıyorlar. Son günlerde tartışılan belediye başkanlarının görevden el çektirilmesi hususu. Tüm bu yerel yöneticilerle ilgili uygulamanın nasıl yapılacağı hukuk sistemimizde belli. Türkiye Cumhuriyeti hukuk devletidir, suç varsa soruşturur.

    Yerel yöneticiler, belediye başkanları milletten aldıkları yetkiyi millete hizmet olarak kullanmak zorundalar. Onları millet hizmet etsin diye seçiyor.

    Özellikle gerek belediye başkanları seçilmeden önce başlayan soruşturmalar var. Belediye başkanı seçildikten sonra da açılan soruşturmalar var. Yüksek Seçim Kurulu adaylığı kabul ederken devam eden bir soruşturma varsa, YSK sabıka kaydına bakar. YSK’nın adaylığı reddetme gibi bir yetkisi yok.

    Kesinleşmiş bir hükümlük olduğunda başkanlık düşer, Meclis seçer. Burada kesinleşen bir yargı yok. Geçici olarak görevden uzaklaştırmadır ve yerine geçici görevlendirmedir.

    BAHÇELİ’NİN ÖCALAN ÇAĞRISI

    Terörle mücadeledeki kararlılığımızdan taviz vermeden devam edeceğiz. Terörün her türlüsünü bu ülkeden silinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.

     

  • Bakan Tunç’tan cezasızlık algısı açıklaması

    Bakan Tunç’tan cezasızlık algısı açıklaması

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye’de son günlerde gündeme gelen cezasızlık algısını ortadan kaldırmak amacıyla önemli açıklamalarda bulundu. Tunç, “Toplumda infial oluşturan konularla ilgili özellikle tutuklama sebepleriyle ilgili bazı değişikliklere ihtiyaç var” dedi. Bu ifadeleriyle, bakanlık olarak cezasızlık sorununu ele alacaklarını ve toplumsal güvenliği artırmaya yönelik adımlar atacaklarını vurguladı.

    Bakan Tunç’un bu açıklamaları, infial yaratan olayların ardından kamuoyunun dikkatini çekerken, ceza adaletinde reform ihtiyacına dair tartışmaları da yeniden alevlendirdi.

  • Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: “Suçların önlenmesine yönelik yeni düzenlemeler yapacağız”

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: “Suçların önlenmesine yönelik yeni düzenlemeler yapacağız”

    Bakan Tunç, Yatağan’da uzun yıllardır ihtiyaç duyulan adliye binasının yapımına başladıklarını belirterek, “Yatağan’da bir adliye ihtiyacı uzun yıllardır vardır. Hükümet binası içerisinde hizmetler görülmeye çalışılıyordu. Tabii bu ihtiyacı Adalet Bakanlığımız tespit ederek Yatağan’a bir adliye sarayı kazandırılmasıyla ilgili karar alındıktan sonra da ihale süreçlerini, yatırım programı süreçlerini takip ettik. Ve bugün temel aşamasına getirmiş olduk. On bin metrekare kapalı alana sahip olacak. Yatağan ilçemizin ve komşu ilçeleriyle beraber burada uzun yıllar bu ihtiyacı karşılayabilecek yargı hizmetlerinin daha kaliteli bir şekilde görülmesini sağlayabilecek, teknolojinin tüm imkanlarının içerisinde, bünyesinde bulunan adalet sarayımızı inşallah kısa süre içerisinde inşaatını tamamlayarak Yatağanlı hemşehrilerimizin hizmetine sunmuş olacağız ” diye konuştu.

    “Suçların önlenmesine yönelik yeni düzenlemeler yapacağız”
    Bakan Tunç, “Özellikle son zamanlarda gündeme gelen ceza adaleti sistemiyle ilgili konularda özellikle ağırlık verdiğimiz husus, toplumda suç işlenmesini önlemeye yönelik suç ve suçluyla mücadeleye yönelik caydırıcılığı arttırmaya yönelik, suçlunun ıslahına yönelik ve suçların en önemlisi önlenmesine yönelik birtakım düzenlemelerimiz yargı reformu strateji belgesi kapsamında olacak. Dokuzuncu yargı paketimiz meclisimizin gündeminde. Ve bir kanun teklifimiz daha var 22 maddelik. Onlardan sonra meclisin gündemine gelecek olan yargı reformu strateji belgemizde ilk hedefler olarak ortaya koyduğumuz özellikle ceza mevzuatıyla ilgili düzenlemeleri içeren ilk paketi de inşallah bütçe görüşmelerinden önce Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde milletvekillerimizin takdirlerine arz edeceğiz” dedi.

    “Ceza adaleti sistemini önemsiyoruz”
    “Ceza adaleti sisteminin üç aşamasını da önemsiyoruz” diyerek sözlerine devam eden Bakan Tunç, “Birinci aşaması soruşturma aşaması. Soruşturmayı en etkin bir şekilde yapabilmenin yolunu açacak ve bu noktada varsa eksiklik, bu eksiklikleri ortadan kaldıracak düzenlemeleri yapacağız. Yine ceza adaletinin ikinci aşaması, dava aşaması, kovuşturma aşaması, dava aşamasını hızlandıracak, geciken adalet, adalet değildir. Ve bu anlamda da önemli düzenlemeleri önümüzdeki günlerde inşallah milletvekillerimizin takdirlerini arz ederim. Tabii ki infaz aşaması da çok önemli. Suçlunun hak ettiği yaptırımı, cezayı çekerken aynı zamanda onun tahliye olduktan sonra bir daha suç işlememesi için gerekli tedbirleri almak gerekir. Bunun için de cezaevlerimizde eğitim merkezleri, iş yurtları, onları üretime kazandıracak, onlara meslek kazandıracak önemli çalışmaları yapıyoruz ve önümüzdeki süreçte idari uygulamalarla da bu çalışmalarımıza daha da arttırmanın gayreti içerisinde olacağız. Yani bir yandan hem mevzuatımızı geliştirirken, bugün yaptığımız gibi fiziki imkanları daha da arttırmaya devam ederken, diğer yandan da insan unsurunu nitelik ve nicelik açısından daha da güçlendirmenin gayreti içerisindeyiz” açıklamasında bulundu.
    Teknolojinin gelişmesiyle yeni suç tiplerinin ortaya çıktığını belirten Tunç, sanal kumar ve yasa dışı bahis gibi bilişim suçlarıyla mücadeleye özel önem verdiklerini söyledi. UYAP sisteminin dünyaya örnek olduğunu dile getiren Tunç, adalet hizmetlerinde yapay zeka kullanımına yönelik çalışmalar yürüttüklerini de sözlerine ekledi.
    Konuşmasının ardından Bakan Tunç, adalet sarayının temelini atarak ilk harcı koydu.

  • Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: “Suç ve suçluyla topyekun milletçe mücadele etmeliyiz”

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: “Suç ve suçluyla topyekun milletçe mücadele etmeliyiz”

    Yalova’da Adalet Sarayı ek hizmet binası açılışında konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, son 22 yılda mevzuatların günümüz şartlarına istinaden güncellediğinin altını çizerek, “Mevzuatımızda çok önemli iyileştirmeler yaptık. Türk Ceza Kanunu, Borçlar Kanunu hepsi yenilendi. 80 yıldan bu yana uygulanan artık toplumun ihtiyacına cevap vermeyen yenilenmesi gereken mevzuatın tamamını son 22 yıl içerisinde yeniledik. 2005’te ceza kanunu, sonrasında ceza mahkemesi, borçlar, hukuk mahkemeleri bunların üzerinden de neredeyse 20 yıl geçti. Bu süreçte toplum değişiyor, yeni suç tipleri ortaya çıkıyor. İnternet çağındayız, dolayısıyla teknolojinin de gelişmesiyle, ticaretin gelişmesiyle insanların ihtiyaçları da farklılaşmasıyla bu kanunların güncellenme ihtiyaçları doğdu. Bu güncellemeyi de gecikmeksizin bu güne kadar gerçekleştirdik. Yargı reformu strateji belgeleriyle bunları planlı bir şekilde yaptık. 2009’da Yargı Reformu Strateji Belgemizle çok sayıda yargı paketini Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündemine getirerek yasalaştırdık. 2015’te ikincisi 2018 yılında da üçüncüsü hayata geçti. Bu süreç içerinde hem vatandaşlarımızdan hem de uygulayıcılarımızdan gelen görüşlerle mevzuatımızı ihtiyaçlara cevap verir hale getirmenin gayreti içerisinde olduk. Şimdi sıra dördüncü Yargı Reformu Strateji Belgesinde. Türkiye Yüzyılının Yargı Reformu belgesi olacak. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına adım attığımız şu dönemde özellikle toplumun ihtiyacına cevap verecek olan çok sayıda düzenlemeyi hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Kısa orta ve uzun vadeli hedefler şeklinde de yasamasıyla, yürütmesiyle, yargısıyla hayata geçirmenin gayreti içerisindeyiz” şeklinde konuştu.

    “Kadına şiddet kırmızı çizgimiz”
    Kadına şiddet ve çocuk istismarı suçları konusundaki hassasiyetini belirten Bakan Tunç, “Burada özellikle suç ve suçluyla topyekün milletçe hareket etmeliyiz. Çocuklarımızı ve gençlerimizi korumalıyız. İnternet çağındayız, sosyal medyanın da etkisiyle özellikle bazı suç tiplerinde artış olduğunu üzülerek görüyoruz. O nedenle gerek dolandırıcılık suçları, gerek bilişim yoluyla işlenen farklı farklı suçlar, tüm bunlarla hep beraber mücadele edeceğiz. Güvenlik güçlerimizle, polisimizle, jandarmamızla ve yargı teşkilatımızla beraber suç ve suçlu ile mücadele ederek toplumun huzur ve güvenliğini bozan suç şebekeleriyle hukuk düzeni içerisinde, hukukun üstünlüğünü de esas alarak gecikmeksizin bunu gerçekleştirmenin gayreti içerisinde olacağız. Sürekli eleştiri konusu olan özellikle bazı suçlarda af sınırlarının çok aşağıda olduğu yönünde hukukçularımızın görüşü var. O suç tipleriyle ilgili olarak bir takım düzenlemeler yapılabilir. Yine denetimli serbestlik uygulamalarıyla ilgili olarak bazı sınırlamalar getirilebilir. Özellikle çocuk istismarının önlenmesi, kadın cinayetlerinin en aza indirilmesi ve yok edilmesi konusunda çok hassasız. Kadına şiddet bizim kırmızı çizgimiz. Kadınlarımızı korumalıyız. Kadınlarımıza yönelik her türlü kötülük insanlığa ihanettir. Çocuklarımıza yönelik her türlü kötülük geleceğimize ihanettir. Çevresindeki kötülüklere karşı en korunmasız kişiler çocuklardır. Her birinin elinde cep telefonları ve o cep telefonlarıyla maalesef karşılarında kimliğini gizleyen suç şebekeleri. O nedenle siber suçlar bakımından da çok daha etkili devriyelerimizi daha da arttırarak hukuk içerisinde onlarla da mücadele etmeliyiz. O alandaki mücadele biraz kolay değil. Çünkü kimliğini gizleyen uluslararası sosyal medya şirketlerinin yargı kararlarını uygulama noktasındaki sorumsuzluğu diyebiliriz. Ama biz bu şirketlere şunu söylüyoruz, Türkiye Cumhuriyeti devleti bir hukuk devletidir, hukuk devletinin kurallarına bizim vatandaşlarımız nasıl uyuyorlarsa, sizde bu ülkede hizmet veriyorsanız Türkiye Cumhuriyeti devletinin hukuk kurallarına da uyacaksınız” dedi.

  • “Yargı personelimizi töhmet altında bırakan davranışlara müsaade etmeyiz”

    “Yargı personelimizi töhmet altında bırakan davranışlara müsaade etmeyiz”

    Bursa’da yeni hizmete giren 17 bin metrekarelik Adli Tıp Kurumu Bursa Grup Başkanlığı binası açılışı dualarla gerçekleşti.

    Açılışta konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Bir takım dezenformasyona yargı mensuplarımız maalesef tabi tutulabiliyor. Sosyal medya aracılığıyla özellikle dosya içeriğini bilmeden birtakım paylaşımlar yapılarak milyonlarca insana ulaştırılan dezenformasyonla da karşı karşıyayız. Yargının içerisinde hatalı karar verenler olamaz mı? Olabiliyor. İtiraz, temyiz ve istinaf müessesesi bunun için var. Yargı, hatalı kararları kendi içerisinde kendi mekanizması içerisinde zaten düzeltebilir. Dolayısıyla bir hatalı karardan yola çıkarak 25 bin hakim ve savcımızı, tüm yargı personelimizi töhmet altında bırakan davranışlara da biz müsaade etmeyiz. Hatalı kararların en aza indirilmesi için çalışırız, vatandaşlarımızın memnuniyetini en üst noktaya taşımak için gayret gösteririz. Ama yargı mensuplarımızı özellikle haksız yere ve son zamanlarda özellikle toplumda bir güvensizlik algısı oluşturmaya çalışan, Türkiye’nin sokaklarının güvenli olmadığı yönünde birtakım dezenformasyonlar yapan ve bugün bunu adliye üzerinden yapmaya çalışan bir takım mahfillerin de olduğunu sosyal medya üzerinden bunun daha da aşırı yapıldığını da görüyoruz. O nedenle buna da müsaade etmeyerek yargı teşkilatımızı daha da güçlendirerek vatandaşlarımızın memnuniyetini en üst noktaya taşımak. 22 yıldır bunu yaptık, bundan sonra da bunu yapmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

    Bursa’da yeni hizmete giren adli tıp kurumu binasının çevre illere de hizmet verebilecek kapasitede olduğunu belirten Bakan Tunç, “Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz Bursa Adli Tıp Kurumu Bölge Başkanlığı 17 bin metrekare kapasiteye sahip ve içerisinde de adli tıp kurumunun tüm imkanları mevcut. Başka ihtiyaçlar varsa teknolojinin diğer imkanlarını getirmek gerekiyorsa da Bursa’ya o anlamda özellikle delillerin sağlıklı toplanması, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması, suçlunun tespiti anlamında gerek desteği vereceğiz. Son zamanlarda meydana gelen özellikle de Diyarbakır’daki meselede adli tıp kurumumuzun önemli delil tespiti çalışmaları oldu. Önümüzdeki süreçte oradaki soruşturma ve yargılama süreçlerinde adli tıbbın ortaya çıkarılması ve suçluların en ağır cezaya çarptırılması noktasındaki teknik kapasitede adli tıp kurumu gerçekten çok önemli” diye konuştu.

    Bakan Tunç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
    “Vatandaşlarımız özellikle adli tıp kurumu çalışanlarımız burada Bursa’mıza yakışır güzel bir hizmet vermiş olacaklar. Bursa’mızda yargı hizmetlerinin aksamadan devam etmesi bizim en önemli hedefimiz. Bursa bugüne kadar adalet hizmetlerinden çok önemli yatırımlar aldı. Bursa’nın merkezde ilk derece bir adliye sarayına ihtiyacı var. Bunu da arkadaşlarımızla, valimizle, başsavcımızla yerel yöneticilerimizle konuşarak Bursa’nın bu ihtiyacını, geleceğe yönelik bir çalışmamız var. İnşallah öncelikle etüt projeye, yatırım programına teklif edeceğiz. 2025 yatırım programına teklif edeceğiz. Etüt projenin ardından inşaat programını aldıktan sonra da o süreci inşallah takip edeceğiz. Yine İnegöl’e ve Orhaneli’ye de adalet binası ihtiyacı var. Bunları da takip ediyoruz ve oralarda da ek binalar yapılmasıyla ilgili çalışmamızı sürdüreceğiz. Adli Tıp Kurumu Bölge Başkanlığımız hayırlı uğurlu olsun. Emeği geçen herkese çok çok teşekkür ediyorum.”

  • “25 bin hakim ve savcı titiz bir çalışma yürütüyor”

    “25 bin hakim ve savcı titiz bir çalışma yürütüyor”

    Adalet Bakanı Tunç, Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Hizmet Binası temel atma törenine katıldı. Törende konuşan Bakan Tunç, yapılan yeni adliye binalarına yönelik eleştiriler olduğunu, bu binalarda adalet kalmadığına yönelik eleştirilerle yapılan hizmetlere gölge düşürülmeye çalışıldığını belirterek, bu eleştirilerin adalet sistemine ve devletin kedisine zarar verdiğini söyledi.

    “Adaletin hakkı ile tecelli edilebilmesi için adli tıbba ihtiyaç var”

    Adli Tıp Kurumu’nun öneminden bahseden Bakan Tunç, “Konumuz adli tıp, adli tıbbın hizmet verdiği de adalet. Adaletin tecellisi, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması, delillerin ortaya çıkartılması, değerlendirilmesi ve yargının hizmetine sunulması, adaletin hakkı ile tecelli edilebilmesi için adli tıbba ihtiyaç var, bilirkişilik kurumuna ihtiyaç var. Bu anlamda adli tıbbımız, yargı teşkilatımızın çok önemli bir bağımsız ve tarafsız bilirkişilik kurumu. Bu anlamda adaletin tecellisi noktasında özellikle bugüne kadar adli tıp alanında hizmet veren hem yaşayanlara teşekkür ediyoruz, ahirete intikal edenler var, onlara da Allah’tan rahmet diliyoruz” diye konuştu.

    “Adaletin tecellisi noktasında 25 bin hakim ve savcımız kılı kırk yararak titiz bir çalışma gerçekleştiriyor”

    Adliyelerin adaletin vakarına yakışır olması gerektiğini söyleyen Bakan Tunç, “Bu anlamda ülkemiz çok önemli mesafeler katetti. 78 müstakil adalet binamız vardı 2002’de, bugün itibarıyla 366’ya yükselttik. Metrekare olarak baktığımızda da 500 bin metrekareden bugün 6 milyon metrekareye ulaştı. Sadece Ankara Adalet Sarayı, 700 bin metrekarenin üzerinde bir mekana sahip olacak. Dolayısıyla fiziki mekanların kapasitesinin attırılması konusunda kıyaslanmayacak derecede ilerleme sağlandı. Hepimiz bu mesleğin içerisinden geliyoruz. Avukatlık yapığımız yıllarda o adliye binalarının içerisinde bulunduğu durum, kiralık binalar, merdiven altı yapılan duruşmalarda, o kısıtlı, teknolojinin olmadığı imkanlardan bugün çok daha değerli noktalara geldik. Biz bunları ifade ederken ‘Siz saraylardan bahsediyorsunuz, binalardan bahsediyorsunuz, içerisinde adalet var mı?’ gibi birtakım dezenformasyon ve algı çalışması da gerçekleşiyor. Bu mekanlarda, adliye saraylarında adaletin tecellisi noktasında 25 bin hakim ve savcımız kılı kırk yararak titiz bir çalışma gerçekleştiriyor. Tabii ki ilk derecesi, istinafı ve temyizi gibi üç dereceli bir sisteme sahibiz. İlk derecenin vermiş olduğu bir karar hatalı da olabiliyor. Zaten istinaf, temyiz süreçleri bunun için var. İstisnai de olsa bu tür kararlar ortaya çıktığında hemen sosyal medyada ya da basında bir dezenformasyona, yargıyı yıpratmaya yönelik bir algı çalışmasına giriliyor. Bunu yapmamak lazım. Bu yargıyı yıpratan, adaletin yıpranmasına, devletin temelinin yıpranmasına neden olan bir husus” diye konuştu.

    “2 yıl içerisinde tamamlanıp hizmete açılacak”
    Temeli atılan Adli Tıp Grup Başkanlığı hakkında da bilgi veren Bakan Tunç, “17 Kasım 2023 tarihinde sözleşmesi yapıldı. 1 Aralık 2023 tarihinde de yer teslimi yapılmıştı. İnşallah 2 yıl içerisinde tamamlanıp hizmete açılacak. Binamız 43 bin 695 metrekare kapalı kullanım alanına sahip olacak. İçerisinde Adli Tıp Şube Müdürlüğü, morg, İhtisas, Kimya Biyoloji, Trafik, Fizik ve Adli Bilişim İhtisas Daireleri yer alacak. Bodrum, zemin artı 4 kattan oluşacak. Ayrıca 379 araç kapasiteli otoparka da sahip olacak. Adli tıp binası içerisinde teknolojinin imkanlarını, tüm cihazları barındıracak” dedi.

  • “Siber Güvenlik Teşkilatı kurulması çalışmaları sürüyor”

    “Siber Güvenlik Teşkilatı kurulması çalışmaları sürüyor”

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Tören Salonu’nda 28. Dönem 3. Yasama Yılı açılışı nedeniyle düzenlenen resepsiyona katıldı. Burada basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Tunç, Siber Güvenlik Teşkilatı’nın kurulmasıyla ilgili soru üzerine, çalışmaların birkaç aydan bu yana devam ettiğini belirtti.

    “Siber Güvenlik Teşkilatı’nın kurulmasıyla ilgili devam eden bir çalışma var”

    Siber güvenliğin ülkeler için çok önemli hale geldiğini ve kurumsal bir yapının olması gerektiğini vurgulayan Tunç, “Siber Güvenlik Teşkilatı’nın kurulmasıyla ilgili birkaç aydan bu yana devam eden bir çalışma var. Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz başkanlığında süre bir çalışma yakın zamanda sonuçlanır. Siber güvenlik artık ülkeler için çok önemli hale geldi. Bu konuda kurumsal bir yapının olması lazım. Bu yapı içerisinde ilgili bakanlıkları da temsil edecek bir yapı olacak” açıklamasında bulundu.

    “Milli Savunma Teşkilatımızın eskiden beri var olan çalışmalarıyla beraber bir kurumsal yapı oluşturulacak”

    Bakan Tunç, Bütün verilerin artık dijital ortamlarda saklandığını belirterek, “Dolayısıyla hem verilerin güvenliğini sağlamak, hem de artık dünyada giderek sürekli artan hem siber suçlarla mücadele hem de siber güvenliğin koordinasyonun sağlanacağı bir yapının olması gerekiyor. Bu konuda Milli Savunma Teşkilatımızın da eskiden beri bir çalışması vardı. O çalışmalarla beraber bir kurumsal yapı oluşturulacak” şeklinde konuştu.

    “TBMM’de milletvekillerinin takdirlerine sunulacak”

    Bakan Tunç, siber güvenlik teşkilatının Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle yapılacak hususlar ve bir de kanun gerektiren hususları olduğunu kaydederek, “Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulacak olan siber suçlarla teşkilatının fonksiyonlarıyla ilgili yasa gerektiren kısımları da TBMM’de milletvekillerinin takdirlerine elbette ki sunulacaktır” ifadelerine yer verdi.
    Bakan Tunç, ‘toplumda cezasızlık algısı’ konusunda bir soru üzerine, koşullu salıverme süreleri ve denetimli serbestlik süreleriyle ilgili bazı suçlar bakımından kamuoyunda birtakım değerlendirmeler yapıldığını aktardı.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kabine toplantısı sonrasında ‘suç ve suçluyla mücadele’ konusuna vurgu yaptığını hatırlatan Tunç, “Özellikle Ceza İnfaz Kanunu’muzda bazı suçlar bakımından denetimli serbestlik sürelerinin olup olmayacağı tartışılabilir” değerlendirmesinde bulundu.

  • Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Atatürk Üniversitesinde akademisyenlerle buluştu

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Atatürk Üniversitesinde akademisyenlerle buluştu

    Adalet Bakanlığı ile üniversiteler arasındaki iş birliğini daha da güçlendirmek adına düzenlenen etkinliğe Bakan Tunç’un yanı sıra; Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, Ak Parti Erzurum Milletvekilleri Fatma Öncü, Mehmet Emin Öz ve Abdurrahim Fırat, Atatürk Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hasan Yılmaz, Prof. Dr. Bülent Çavuşoğlu, Prof. Dr. Yüksel Göktaş ve Prof. Dr. Reyhan Keleş, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mehmet Akarsu, Ak Parti İl Başkanı İbrahim Küçükoğlu ile çok sayıda akademisyen katıldı.

    Program öncesinde, Atatürk Üniversitesi Biyoçeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezini gezen Bakan Tunç, merkezin yürüttüğü çalışmalar hakkında Merkez Müdürü Prof. Dr. Levent Gültekin’den ayrıntılı bilgi aldı. Bu ziyaret esnasında merkezin Türkiye’nin biyoçeşitliliği üzerine yaptığı araştırmalar ve ülkeye sağladığı katkılar gündeme geldi.
    Ziyaretin ardından, Atatürk Üniversitesi Biyoçeşitlilik Bilim Müzesi Konferans Salonunda düzenlenen programa katılan Bakan Tunç, akademisyenlerle bir araya geldi. Programda, üniversitelerin adalet sisteminin güçlendirilmesi ve toplumsal huzurun sağlanması sürecindeki rolüne değinen Bakan Tunç, akademik dünyada yürütülen her bilimsel çalışmanın, ülkenin gelişimine ve kalkınmasına büyük katkı sağladığını vurguladı.

    “Adaletin Sağlanmasında, Bilimsel Araştırmalar ve Akademisyenlerin Katkıları Büyük Önem Taşıyor”

    Bakan Tunç, konuşmasında hukukun üstünlüğü ve adaletin sağlanmasında bilimsel araştırmaların ve akademisyenlerin katkılarının önemine dikkat çekti. Ayrıca, akademisyenlerden beklentilerinin sadece akademik yayınlarla sınırlı kalmayıp, toplumun adalet algısının güçlenmesine de katkıda bulunmaları olduğunu belirtti.

    Tunç, bilim dünyasıyla iş birliğinin, adalet mekanizmasının daha etkin ve verimli işlemesi açısından büyük önem taşıdığını ifade ederek, Adalet Bakanlığı olarak üniversitelerle her türlü ortak çalışmaya açık olduklarını dile getirdi. Konuşmasının sonunda, üniversitelerin sadece eğitim kurumları değil, aynı zamanda toplumsal sorunların çözümüne de katkı sağlayacak fikirlerin üretildiği merkezler olduğunu hatırlatan Bakan Tunç, programın sonunda gelen soruları yanıtladı.