Etiket: adalet bakanı

  • Kira düzenlemesi hakkında yeni açıklama

    Kira düzenlemesi hakkında yeni açıklama

    Bakan Bozdağ açıklamasında “Fiyatları artırmak isteyen kötü niyetli kişilere karşı cezai tedbirler alınıyor, alt ve üst sınırlar artırılıyor böylelikle tutuklama yasağı kapsamı dışına çıkarılmış olacak” ifadelerini kullandı.

    Bozdağ’ın açıklamasından öne çıkan diğer başlıklar:

    Fiyatları artırmak isteyen kötü niyetli kişilere karşı cezai tedbirler alınıyor, alt ve üst sınırlar artırılıyor böylelikle tutuklama yasağı kapsamı dışına çıkarılmış olacak.

    Uzlaştırma kapsamını genişleteceğiz. Mevcut suçlardan daha fazla, cezası daha yüksek bazı suç tiplerini de bu kapsama alacağız.

    AİHM’in kararlarına uymayı taahhüt eden ülkelerin uyma oranına baktığımızda Türkiye yüzde 89,3’le en yüksek oranda uyan ülke.

    Avrupa Parlamentosu’nun veya her hangi bir örgütün Türk yargısına şöyle karar ver demeye hakkı yoktur. Türk yargısı bağımsız ve tarafsızdır.

    Kim sandıkta hile yapılıyor diyorsa, bunlar seçimi kaybedeceklerine inandıkları için şimdiden mazeret üretiyorlar.

    6’lı masada ismi konuşmuyorlar. İsmi konuşmaya başlayınca masa dağılabilir, çatlayabilir, bambaşka olabilir çünkü herkesin kafasında ayrı bir isim var.

    Şu anda Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) en ağır cezalar kadına karşı işlenen suçlara verilmektedir. İstanbul Sözleşmesi yürürlükten kalktı diye bu cezalar TCK’dan kalkmadı aynen uygulanıyor.

    İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükten kaldırılması Anayasa’mıza da yasamıza da uygundur. Bunun aksini iddia etmek yasaları çarpıtmaktır, bilmemektir.

  • Bakan Bozdağ’dan kira düzenlemesi açıklaması

    Bakan Bozdağ’dan kira düzenlemesi açıklaması

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, kiralardaki fahiş artışın önüne geçmek için çalışmaların başladığını duyurdu. Bakan Bozdağ, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı öncülüğünde Adalet Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığının müşterek bir çalışma gerçekleştirdiğini ve hem ev sahibinin hem de kiracının hukukunu koruyacak bir düzenlemenin yapılacağını söyledi.

    “ORAN ÜZERİNDEN BELİRLEME YAPACAĞIZ”

    Yapılacak çalışma sonrası kiraların ölçülü bir şekilde düzenleneceğini belirten Bozdağ, “Vergi kanunlarımızda ve diğer kanunlarımızda bu konularla alakalı yeterli mevzuatlar var. O mevcut mevzuattan da ilham alarak oradaki bazı öneriler kanunda geçen kısımlar var. Oradaki bazı rakamlar, oranları biz ‘Acaba bu dönemde fahiş kira artışları karşılığında bunu uygulayabilir miyiz?’ bakılıyor. Oran üzerinden bir belirleme yapacağız, miktar üzerinden değil. Çünkü oran üzerinden bir belirlemenin daha makul olacağı, çünkü oran üzerinden yaptığımızda maliyet her miktara göre farklı şekilde oluşacaktır. Onun üzerinde son aşamaya gelindiğini ifade etmek isterim. Bu geçici bir düzenleme olacaktır” dedi.

    KİRACI İLE EV SAHİBİ ARASINDAKİ SORUNDA ARABULUCULUK DÖNEMİ

    Kiracı ve ev sahibi arasındaki sorunları arabulucular aracılığıyla çözmeyi hedeflediklerini dile getiren Bozdağ, “Bunun çok faydası var; kısa sürede mesele halledilecek, usul ekonomisi bakımından tasarruf yapılacak ve mahkeme masraflarından tasarruf edilmiş olacak. Taraflar arasındaki ihtilafın husumete dönüşmesi önlenmiş olacak. Kısa sürede arabuluculuğun bu ihtilafları çözeceğine inanıyoruz ve arabuluculuk müessesesinin çok faydalı olacağını da düşünüyoruz. Çünkü bu konuya ilişkin kamuya yansıdıktan sonra çok sayıda olumlu tepki aldık” ifadelerini kullandı.

    Kira sözleşmesinin hürriyetini de koruyacaklarını vurgulayan Bozdağ, bu durumda hassas terazi dengesi kurmak gerektiğini, amacın birilerini cezalandırmak değil ve taraflar arasındaki dengeyi korumak olduğunu işaret etti. Herhangi bir cezai yaptırımın da söz konusu olmadığını söyleyen Bozdağ, kira sözleşmesiyle ilgili değerlendirmelerin Anayasa’da da açıkça yer aldığını vurguladı.

    DİĞER ÜLKELERDEKİ ÖRNEKLER İNCELENİYOR

    Evin maliyeti ve emlak değeri üzerinden bir oranlamayla hesap yapan ülkelerin olduğunu söyleyen Bozdağ, “Biz bu örnekleri inceliyoruz. Bize yakın, bizim toplumumuzun kabul edebileceği ve doğru olduğunu düşündüğümüz örneklerden istifade edip ya onlardan birini alıp ya da kendimize göre onlardan istifade edip yeni bir formül üretebiliriz. Çünkü Hollanda’da ya da başka ülkelerde bir takım düzenlemeler var. Ev sahibinin ve kiracının da hukukunu koruyacak, yani fırsatçılık yaparak fahiş fiyatla hak etmediği kira bedeli almak isteyenin önüne geçilecek. Yoksa hak ettiği kira bedelini elbette herkes alacak. Ama ülkedeki artan fiyatlar nedeniyle hak etmediği bir kirayı almaması sağlanacak. Yoksa herkes evini dilediği gibi kiraya verecek, ona bir müdahale yok” diye konuştu.

  • Stokçulara verilecek cezalar artırılıyor

    Stokçulara verilecek cezalar artırılıyor

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, bakanlık binasında basın açıklaması gerçekleştirerek stokçulara karşı uygulanacak yeni yaptırımları duyurdu. Bozdağ, stokçuluk ve fiyatları etkileme suçlarının cezalarının 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası şeklinde değişeceğini aynı zamanda yeni düzenleme ile bu suçların tutuklama yasağı kapsamından çıkarıldığını açıkladı.

    “HAPİS CEZASI ŞEKLİNDE DEĞİŞTİRİYORUZ”

    Stokçulara karşı yaptırımların arttırıldığını belirten Bakan Bozdağ, “Yapılan çalışma sonucunda cezanın 1 yıldan 3 yıla kadar olarak düzenlenmesi, eğer besinlerin, malların veya işçi fiyatlarının artmasına yol açacak sonuçlar, yapılan manipülasyonlar ve gerçek dışı haberler oluşturduğu takdirde bu cezanın yarısı oranında artırılması. Ama aynı suçu tellallar, bu işi yapan ruhsatlı simsarlar yaptığı takdirde yarı oranında cezanın arttırılması şeklinde yeniden cezayı tanzim eden çalışmalar yapılmaktadır. Tabi bu fiyatları etkileyerek haksız kazanç elde etme peşinde koşan kişilere yönelik cezai yaptırımların caydırıcı olma vasfını yükseltecektir” dedi.

    Stokçuluk konusunu da değinen Bakan Bozdağ açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Elindeki malları kamunun ihtiyacını karşılamak için satması gerekenler, bunları satmayıp ‘bunlar biraz daha pahalılaşsın’ diyerek veya başka hesaplarla satmaktan kaçınanlar var. Burada başka bir cezayı görüyor Türk Ceza Kanunu. Bu cezayı 1 yıldan 3 yıla şeklinde değiştiriyoruz. Cezanın hem alt sınırı arttırılmakta hem stokçuluk suçlarında her ikisinin alt ve üst sınırları hem de artırım oranları değiştirilmektedir. Böylelikle bu iki suç da tutuklama yasağı kapsamı dışına çıkarılmaktadır. Daha önceki düzenleme tutuklama yasağı kapsamı dışında olduğu için bu tedbirin uygulanma ihtimali de yoktu”

    GAYRİMENKUL ALIM VE SATIM İŞLERİ NOTERLİKLERDE DE YAPILABİLECEK

    Noterlerin değişik görevleri bir arada yaptığını hatırlatan Bakan Bozdağ, noterlik üzerinden attıkları yeni adıma ilişkin şunları söyledi:
    “Noterlik müessesesi bizim sistemimizde bir güven müessesesi. Atacağımız yeni adımla gayrimenkul alım ve satım işlerini Tapu Sicil Müdürlüklerinin yanı sıra noterliklerin de yapılmasına imkan sağlıyoruz. Bu düzenlemeden sonra Türkiye’de gayrimenkul alım ve satımı yapan her vatandaşımız bir yandan isterse Tapu Sicil Müdürlüklerine giderek bu işlemi yapabileceği gibi noterliklere de giderek bu işlemi yapabilecek. Noterlere gitmek veya Tapu Sicil Müdürlüklerine gitmek tamamen vatandaşımızın tercihine bırakılmaktadır. Ama noterliklere bu yetki ve görevin verilmesi vatandaşlarımız için çok büyük kolaylıklar ortaya çıkaracağına yürekten inanıyoruz. İnsanımız bu tercihten dilediğini kullanacak. Bu sistem, işleyecek.”

    “GÜVEN RİSKLERİ HİÇ OLMAYACAK”

    Bozdağ, tapu devir işlemleri veya alım-satım işlemleri sırasında Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü ve Noterler Birliği’nin ortak çalışmalar yaparak güvenli bir sistem hayata geçireceklerini savunarak, “İşlem noterde yapıldığı an, aynı şekilde Tapu Sicil Müdürlüğü’ne de aynı anda düşecek. Dolayısıyla arada bir fasıla da olmayacak. Güvenlik riskleri hiç olmayacak. Vatandaşlarımızın hakkını, hukukunu koruyan güvenlik tedbirlerini de içeren adımlar bunun içerisinde olacaktır. Bu da sonra derece önemli ve yeni bir gelişmedir” diye konuştu.

     

  • Adalet Bakanı Bekir Bozdağ: Herkes kendi işine baksın

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ: Herkes kendi işine baksın

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, bakanlık binasının önünde Osman Kavala’nın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almasını, bu hapis cezasına yurt dışından gelen tepkileri ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ilişkin ifadelerini basın mensuplarına değerlendirdi.

    “Yargılama yetkisinin kullanılması konusunda hiçbir makam ve merci hakimlere emir ve talimat veremez”

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ konuşmasında, Osman Kavala hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesine ve bu konuda gelen eleştirilere ilişkin, “Türkiye bir hukuk devletidir. Hukuk devletinde yargılama süreçlerinin nasıl işleyeceği, kararların nasıl verileceği yasalarla sabittir. Hiç kimse kendisini hakim veya mahkeme yerine koymamalıdır. Maalesef bugün Türkiye’de hakim ve mahkeme yerine kendini koyan pek çok zevatı görüyoruz. Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar. Kararlarını anayasa, kanun ve hukuka bağlı vicdani bir kanaat ile verirler. Yargılama yetkisinin kullanılması konusunda hiçbir makam ve merci hakimlere emir ve talimat veremez, tavsiye ve telkinde bulunamaz” ifadelerini kullandı.
    “Cumhurbaşkanımıza yargıya ve görev yapan hakimlere dil uzatanları, el sallayanları, ant içenleri, tehdit eden herkesi kınıyorum”
    Hakimlerin, emir ve talimat almadıklarını, tavsiye ve telkin kabul etmediklerini ancak Anayasa kanun ve hukuka bağlı bir vicdani kanaat ile kararlarını açıkladıklarını belirten Bozdağ, “Maalesef dün açıklanan mahkeme kararından sonra bir hukuk devletinde olması gereken tepkilerin dışında çok saygısızca tepkilere de şahit olduk. Bir yandan Cumhurbaşkanımızı öte yandan mahkemeyi ve kararı veren hakimleri tehdit eden hem yargıya hem Cumhurbaşkanımıza hem de hakimlere hakaret eden, dil uzatan ifadelere tanık olduk. Buradan bu vesile ile Cumhurbaşkanımıza yargıya ve görev yapan hakimlere dil uzatanları, el sallayanları, ant içenleri, tehdit eden herkesi kınıyorum” diye konuştu.

    “Kararları beklentiye, siyasi taraftarlığa göre değerlendirmek hukuk devleti ile bağdaşmayan bir uygulama olarak ortaya çıkıyor”

    Bozdağ, şöyle devam etti:
    “Ankara’da mahkemeler var, hakimler var veya beklentiye uygun kararlar çıkmayınca hakimler, mahkemeler, emir ve talimatla karar veriyor diye mahkeme ve hakimleri suçlamak ya da kararları beklentiye, siyasi taraftarlığa göre değerlendirmek hukuk devleti ile bağdaşmayan bir uygulama olarak ortaya çıkıyor.
    Maalesef bugün pek çok siyasi, siyasi beklentilerine göre kararlarını değerlendiriyor. Dünkü olayda da onu bir kez daha görmüş olduk. Buradan herkesi, hukuk devletinin asgari gereklerine saygı duymaya davet ediyorum. Hukuk nasıl işleyecekse yasalarımızda bellidir. Öyle işliyor ve öyle de işlemeye devam edecektir. Beklentilerine göre mahkeme devam eden bir yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmek, kabul edilebilir bir şey değildir. Hatırlarsanız daha önce de bu dava ile ilgili karar aşamasına gelindiğinde Kılıçdaroğlu bir tivit atmış ve mahkemeye nasıl karar vereceği konusunda tavsiye ve telkinde bulunmuş, hatta orada beklendiği gibi karar çıkmazsa nasıl suçlayacağına dair ifadeler yer alıyordu örtülü bir şekilde. Onun için de bunlar doğru şeyler değildir.
    Bir yandan yargı bağımsızlığı diyeceğiz, bir yandan hukuk devleti diyeceğiz, bir yandan demokrasi diyeceğiz, bir yanda da milli irade diyeceğiz ama öte yandan da yargıya karşı ve yargı kararlarına karşı ölçüsüz bir şekilde dil uzatacağız ve bu kararları verenlere hakaret edeceğiz, tehdit edeceğiz. Bunların kabul edilebilir bir yönü yoktur.”
    “Ne ABD’nin ne de başka bir ülkenin Türkiye’nin yargılaması ile ilgili söz söylemeye hakkı yoktur”
    Osman Kavala’nın müebbet hapis cezası almasına ilişkin Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Almanya’dan gelen tepkileri ele alan Bakan Bozdağ, “Türkiye egemen ve bağımsız bir devlettir. Kimsenin Türkiye’nin içişlerine karışma hakkı yoktur. Türk yargısı bağımsız bir yargıdır. Türk milleti adına yargılama yapar ve karar verir. Ne ABD’nin ne de başka bir ülkenin Türkiye’nin yargılaması ile ilgili söz söylemeye hakkı yoktur. Onlar kendi işine baksınlar. Amerika kendi hukuk sistemine baksın. Almanya kendi hukuk sistemine baksın. Kendi işlerine baksın. Herkes işine baksın. Türkiye’nin içişlerine karışmak, Amerika’ya da Almanya’ya da düşmez. Türk yargısı dışarıdan bakanların ya da başka ülke liderlerinin veya yöneticilerin değerlendirmelerine karar vermez. Türk yargısı Anayasa’nın 138. maddesine çok nettir. Anayasa, kanun ve hukuka bağlı bir vicdani kanaat ile kararlarını verir. Bağımsız hareket eder. Türkiye’nin içinden de dışından da hiç kimsenin yargı yetkisinin kullanılmasında hakim ve savcılar üzerinde baskı kurması söz konusu değildir. Kabul edilemez bir durumdur. ABD ve Almanya’yı ve başka açıklama yapan ülkelerin hepsini Türkiye’nin içişlerine müdahale ettikleri için kınıyorum. Bunlar kabul edilemez yaklaşımlardır. Türkiye bir hukuk devletidir. Hukuk devletinin gerekleri ne ise onlar Türkiye’de devam etmektedir” dedi.

    “Özgür Özel ve başkalarının esas bilmesi gereken Türkiye’nin Cumhurbaşkanı’na parmak sallamaya, had bildirmeye hakkı da yoktur, haddi olmadığıdır”

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Özgür Özel’in, “Tarih önünde Recep Tayyip Erdoğan mahkum olacaktır. Hesap verecektir” ifadelerine ilişkin şunları söyledi:
    “Mahkemelere kurgulanmış mahkeme demek, verilen kararları ise beklenti dışında kararlar olduğu zaman talimatla alınmış kararlar demek hem mahkemelere hem de mahkeme kararı veren hakimlere çok açık bir şekilde hakarettir. Bunu bir kez daha kınıyorum. Cumhurbaşkanımıza karşı CHP’li kimi yetkililerin el sallayan, dil uzayan, ant içen yaklaşımlarını haddini bilmezlik olarak görüyorum. Herkes haddini bilmeli. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı’na haddini bildirmeye kalkışanları biz çok gördük. Cumhurbaşkanımız siyasi hayatı boyunca kendisine nice el sallayan nice parmak kaldıran, nice tuzak kuran, nice hesap yapan, nice oyun oynayan herkesi aşa aşa buraya geldi. Cumhurbaşkanımız, mücadelesi ve milleti ile yapılan bir mücadeledir. Sandıkta had bildirmek isteyen herkese geçmişe dönük baktığınızda 15 seçimde sandıkta haddini bildiren bir Cumhurbaşkanımız var. Dünyanın dört bir yanında böylesi büyük bir mücadeleyi vermiş çok az yer vardır. O yüzden Özgür Özel ve başkaları, esas haddini bilmesi gerekenler onlardır. Türkiye’nin Cumhurbaşkanı’na parmak sallamaya, had bildirmeye hakkı da yoktur, haddi de yoktur. Bunu yapmaya cesaret edenler, hem haddini hem kendini bilmeyenlerdir. Bizim tarihimiz ve aziz milletimiz Cumhurbaşkanımızın kendini ve haddini bilmeyenlere verdiği cevaplarla demokratik cevaplarla doludur. Onlara söylüyorum düne dönüp baksınlar. Tüm dünya bir oldular, Cumhurbaşkanımızın önünü ve yolunu kesmeye güçleri yetmedi. Şimdi 6’lı masa, 10’lu masa, başka başka masaların altında-üstündekilerle yol kesmeye kalkıyorlar. Gene güçleri yetmeyecek gene sandıktan milletimiz onlara haddini ve kendilerini tanıtacaktır.”

  • Adalet Bakanı’ndan iyi hal açıklaması

    Adalet Bakanı’ndan iyi hal açıklaması

    Adalet Bakanı Bozdağ, TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Araştırılması Komisyonu Başkanı Öznur Çalık ve komisyon üyelerini kabul etti. Bozdağ, kadına yönelik şiddetle mücadelenin bakanlığın birinci ve değişmez gündemi olduğunu belirterek, “Sadece bazı yasaların değiştirilmesiyle o meselede mesafe alamayacağımızı bizzat yaşayarak gördük. Uygulamanın da yasal değişikliklerle uyumlu olması ve cezaların caydırıcılığının toplumun bütün kesimleri tarafından fark edilmesi son derece önemli. O nedenle de yargı görevi yapan hakim, savcı ve avukatlarımıza bu anlamda büyük görevler düşüyor. Sadece kanunlar bu meseleyi çözmeye yetmez. Uygulayıcıların da kanunlarda yansıyan iradeyi kararlarına yansıtması son derece önemlidir” dedi.

    ‘ŞİDDETİ ÖNLEYİCİ TEDBİRLER DAHA ÖNEMLİ’

    Kadına karşı şiddetin sadece mahkeme kararlarıyla çözülmesinin de mümkün olmadığını kaydeden Bakan Bozdağ, “Kadın şiddete uğruyor veya cinayete kurban gidiyor, ondan sonra savcılık ve mahkeme devreye giriyor. Esasında yargının devreye girmesi kadının mağduriyetinin oluşmasından sonra oluyor. Bunu önleyici hukuku daha öne çekme imkanı var. Türkiye’nin kadına karşı şiddetle mücadelede şiddeti önleyici tedbirlere daha çok ihtiyacı olduğuna; önleyici tedbirlerin kadınlarımızın sağlığını koruma, yaşam hakkını koruma ve diğer haklarını muhafaza etme bakımından daha önemli olduğuna ben yürekten inanıyorum. O yüzden kadını şiddetle veya cinayetle eziyetle işkenceyle tehditle muhatap kılmadan önce bu muhataplığı ortadan kaldıracak mekanizmaların da çok önemli olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

    ‘VİCDANIMI RAHATSIZ EDİYOR’

    Bakan Bozdağ, iyi hal indiriminin kaldırılmasına yönelik çalışmalarla ilgili de “Türk Ceza Kanunu’nda ‘iyi hal’ diye halk arasında bilinen takdiri indirim sebeplerinin uygulanması toplumumuzda infiale yol açmaktadır. Zaman zaman ortaya çıkan hadiseler ve bu hadiseler nedeniyle verilen kararlar insanımızın vicdanını sızlatmaktadır. Adalet bakanı olarak bu kararlar benim de vicdanımı rahatsız etmektedir. Elbette bu konuda ortaya çıkan kararlara dair bizim de söyleyeceğimiz sözler olacaktır; çünkü daha iyiyi, daha doğruyu aramak hepimizin hakkıdır. Bu çerçevede dün de bir karar çıktı. İlk derece mahkemesi tarafından verilmiş bir kararda iyi hal indirimi uygulanmış, daha sonra bu iyi hal indirimi de Yargıtay tarafından ‘yerinde’ görülerek onanmış. Burada bu yanlışı düzeltecek Yargıtay’dır, ilgili ceza dairesidir. Birisi daha önce kız kardeşini öldürüyor, daha sonra da boşandığı eşini öldürüyor ve iyi hal indiriminden yararlanıyor. Yargıtay’ın burada iyi hal indirimini değerlendirmesi lazım; burada iyi hal indirimi hakikaten de uygulanır mı uygulanmaz mı?” dedi.

    Ziyarette Komisyon Başkanı Öznur Çalık, kadına yönelik şiddetle ilgili hazırladıkları raporu Bakan Bozdağ’a verdi. Çalık, “Raporumuzda 17 ana başlık altında tespit ve çözüm önerilerimizi raporumuza derç ettik. Bunlardan en önemlilerden bir tanesi özellikle mevzuattaki değişikliklerimiz ki tespit ve önerilerimizde şiddet uygulayanın rehabilitasyonundan şiddet mağdurunun desteklenmesine, ailemizin güçlenmesine, kadınımızın güçlenmesine kadar birçok tespit ve önerimiz var” diye konuştu.

  • Adalet Bakanlığı’na Bekir Bozdağ atandı

    Adalet Bakanlığı’na Bekir Bozdağ atandı

    Cumhurbaşkanı Kararı ile görevden af talebi kabul edilen Abdulhamit Gül’den boşalan Adalet Bakanlığına Bekir Bozdağ atandı.

    Cumhurbaşkanı Kararı ile görevden af talebi kabul edilen Abdulhamit Gül’den boşalan Adalet Bakanlığına, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ atandı.

    Konuya ilişkin atama kararı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlandı.

    Buna göre, görevden affını isteyen ve talebi kabul edilen Abdulhamit Gül’den boşalan Adalet Bakanlığına Bekir Bozdağ getirildi.

    Atama, Anayasa’nın 104 ve 106’ncı maddeleri gereğince yapıldı.

    ABDULHAMİT GÜL’DEN TEŞEKKÜR MESAJI

    Adalet Bakanlığı görevinden affını isteyen ve talebi kabul edilen Abdulhamit Gül, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarını arz ederek yeni Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a başarılar diledi.

    Gül, Twitter’dan yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:

    “Sayın Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle 19 Temmuz 2017 tarihinden beri sürdürdüğüm Adalet Bakanlığı görevinden ayrılmış bulunuyorum. Kendilerine görevden af talebimi kabulleri için şükranlarımı arz ediyor, yeni Adalet Bakanımız Sayın Bekir Bozdağ’a başarılar diliyorum.”

    ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ’IN ÖZ GEÇMİŞİ

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 1 Nisan 1965’te Yozgat’ın Akdağmadeni ilçesinde doğdu. Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden mezun olan Bozdağ, yüksek lisansını Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dinler Tarihi Anabilim Dalında tamamladı, ayrıca Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi.

    Serbest avukat olarak çalışan Bozdağ, 1999 yılında Fazilet Partisi Akdağmadeni Belediye Başkan Adayı oldu, Fazilet Partisi Yozgat Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu İl Başkan Yardımcılığı (1999-2001) görevinde bulundu.

    Bozdağ, AK Parti Yozgat kurucu il yönetiminde Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu İl Başkan Yardımcılığı (2001-2002), AK Parti Teşkilat Başkanlığında değişik illerde İl Koordinatörlüğü ve Bölge Koordinatörlüğü (2002-2007), AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyeliği, AK Parti Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı (2015) görevlerinde bulundu ve 22, 23, 24, 26 ve 27. yasama dönemlerinde Yozgat Milletvekili seçildi.

    22. Yasama Dönemi’nde TBMM Adalet Komisyonu Üyeliği (2002-2007), 23. Yasama Dönemi’nde AK Parti TBMM Grup Başkanvekilliği (2007-2011) yapan Bozdağ, 61. Hükümet’te Başbakan Yardımcısı, 61, 62, 64 ve 65. hükümetlerde Adalet Bakanı, 65. Hükümet’te Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü görevlerinde bulundu, 27. Yasama Dönemi’nde Anayasa Komisyonu Başkanlığına seçildi.

    Orta düzeyde İngilizce ve Arapça bilen Bozdağ, evli ve 3 çocuk babası.

  • Doktora gözaltı talimatı iddiası

    Doktora gözaltı talimatı iddiası

    Adalet Bakanı Gül, Osmaniye’de kendisini muayene etmeyen doktor hakkında gözaltı talimatı verdiği ileri sürülen savcı M.B. hakkında HSK’ye inceleme izni verdi.

    Osmaniye’de kendisini muayene etmeyen doktoru ifadeye çağırdığı iddia iddia edilen savcı için HSK inceleme başlatacak.

    Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün savcı M.B. hakkında HSK’ya inceleme izni verdiği bildirildi.

    Olay Osmaniye Devlet Hastanesi Ortopedi Servisi’nde yaşandı.

    Hastaneye giden Cumhuriyet Savcısı Mehmet B. iddiaya göre, doktor Gökhan Günel’in odasına girip muayene olmak istedi. Ancak Günel başka hastasının olduğunu söyleyince tartışma çıktı. Daha sonra doktor Günel ifadeye çağrıldı.

    Savcının, muayene olamadığı için Günel hakkında gözaltı emri verdiği iddia edildi. Tepki toplayan olaya ilişkin resmi açıklama, Osmaniye Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Tekne’den geldi.

    Tekne, “Nöbetçi doktor hakkında hakaret suçundan soruşturmaya başlanılmıştır. Aynı gün ifadesi alınarak serbest bırakılmıştır. Aksi yöndeki iddialar gerçeği yansıtmamaktadır” dedi.

  • Bursa Yenişehir’e ceza infaz kurumu yapılmayacak

    Bursa Yenişehir’e ceza infaz kurumu yapılmayacak

    Bursa Yenişehir Belediye Başkanı Davut Aydın, başkent Ankara’da önemli temaslarda bulunarak Yenişehir’in öne çıkan plan ve projeleri için destek talebinde bulundu.

    Yenişehir Belediye Başkan Davut Aydın, Yenişehir’de yapılması planlanan Ceza ve İnfaz Kurumu’nun yapılmamamsı için başta Adalet Bakanı Abdülhamit Gül olmak üzere bir dizi görüşmeler gerçekleştirdi.

    Başkan Aydın’ın Ankara’daki görüşmeleri hakkında Yenişehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi.

    Yenişehir; 1301 yılında Yenişehir ovası ve civarının fethedilmesi ile Osmanlı Devletinin ilk başkenti olmuş, 1326 yılında Bursa’nın alınmasına kadar 25 yıl süre ile Osmanlı Devletine başkentlik yapmış ve Osmanlının ilk başkenti olarak tarihe geçmiş bir tarih şehridir.

    Yüzölçümü 785,4 km² olan İlçemizin toplam alanının yaklaşık yarısı tarımsal üretim yapılan arazi konumundadır. Vatandaşlarımızın % 80-90’ı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlamaktadır.

    Tarımın yanı sıra 32.625 büyükbaş, 51.125 küçükbaş hayvan, 564.306 kanatlı hayvan, 1877 büyükbaş hayvan ve 939 küçükbaş hayvan işletmesi ile süt ve süt ürünlerinin üretilmesinde Bursa’mızın önde gelen ilçelerindendir.

    Bunların yanında sivil ve askeri havaalanın varlığı, hızlı tren projesi, diğer il ve ilçelerle olan bağlantısı düşünüldüğünde Bursa’nın parlayan yıldızlarından olmaya devam etmektedir.

    İlçemizdeki tüm tarım alanlarını besleyen Sulama Sistemleri Karaköy mera alanından geçmektedir. Aynı zamanda tarım arazilerinin tarım dışı kullanımını önlemek için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından hayata geçirilen Milli Tarım Projesi ile tarımsal potansiyeli yüksek ovalar içinde, yılın dört mevsimi tarım imkanı bulunan Yenişehir ovası Haziran 2017’de, Bursa, İnegöl, Karacabey ile birlikte büyük ova koruma alanı olarak ilan edilmiştir.

    Büyük Ova Koruma Alanı ilan edilmesi, şüphesiz tarım topraklarımızın korunması açısından olumlu ve önemli bir gelişmedir. Yüksek Hızlı Tren hattının bu araziden geçmesi, İlçenin Bursa yönünden girişinin kısıtlanacağı ve Üniversiteninde yapılacağı bu bölgenin gelişimi de kapanacaktır.

    İlçemizin 71 mahalle muhtarı, sivil toplum kuruluşları, süt ve süt üreticileri birliği, damızlık, koyun ve keçi yetiştirici birlikleri ile kırsal kalkınma kooperatifleri vb. kuruluşlarımız, ilçe halkımızın tamamı ceza infaz kurumunun yapılmasını istememektedir. Ceza infaz kurumu yapılması düşünülen bu alanın, karşısına üniversite yapılması planlanmaktadır.

    Bu üniversite de eğitim ve öğretim görecek 15 bin öğrencinin sosyolojik ve psikolojik gelişimlerine olumsuz yönde etkisinin olacağı da kaçınılmaz bir gerçektir. Ancak son günlerde bu saydığımız güzelliklerin yanında Yenişehirimizin Karaköy Mahallesinde bulunan 158 ada, 1 parsele kayıtlı 77.235 m2 ve 159 ada, 1 parselde 378.206 m2 toplamda 455.441.00 m² yüzölçümlü alan üzerine ceza infaz kurumu yapılacağı yönünde üzücü haberler almıştık.

    Ceza infaz kurumu yapılması ile başta mera vasfının yok olması hayatını ve geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlayan, ülkemizin her bir noktasına taze sebze ve meyve ile et ve süt ürünleri gönderen ilçemizin vatandaşları etkilenecek, belirlenen alana yakın yerde üniversite yapılacaktır.

    Yenişehir’e Ceza İnfaz Kurumunun Yapılmamasının Nedenleri;

    İlçemizin arazileri 1. Sınıf Mera Arazisi’dir. Hızlı Tren Hattının Güzergahında bulunmaktadır. Büyük Ova Koruma Projesi’ni kapsamaktadır. DSİ Tarafından Ova Sulama Projesi kapsamında yer altı sulama hatları tamamlanmıştır. Yakın yerde Üniversite Alanı yapılmaktadır. İlçenin Bursa İl Girişi olan karayolu üzerinde bulunmaktadır.

    Tüm bu sebeplerle ceza infaz kurumu yapılması fikrinin tekrar gözden geçirilmesi, olumsuzlukların önüne geçmek, daha huzurlu bir Yenişehir’de yaşamak adına bu çabadan dönülmesi ve cezaevinin mera arazisine yapılmaması için tüm ilçe başkanlarımız, 71 mahalle muhtarımız, Ziraat Odamız, sivil toplum kuruluşlarımız, süt ve süt üreticileri birliğimiz, damızlık, koyun ve keçi yetiştirici birliklerimiz ile kırsal kalkınma kooperatifleri vb. kuruluşlarımız ile ortak görüş içinde olduğumuzu Bursa Milletvekillerimize aktardık. Adalet Bakanımız Sayın Abdulhamit GÜL ile görüşmemiz neticesinde mera arazimize yapılması düşünülen Ceza ve Tevkifevleri projesinin iptal edilerek tarafımıza tebliğ edilmiştir.

    Bu vesileyle bizlere Genel Merkezimizle hızlı görüşme sağlayan Milliyetçi Hareket Partisi Bursa İl Başkanımız Cihangir KALKANCI’ya, Genel Merkezimizde bizleri karşılayıp konunun takipçisi olup destek veren Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreterimiz ve Bursa Milletvekilimiz İsmet BÜYÜKATAMAN’a Adalet Bakanımız Sayın Abdülhamit GÜL’den randevu alıp bizi yalnız bırakmayan Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcımız ve Bursa Milletvekilimiz Hidayet VAHAPOĞLU’na, Milliyetçi Hareket Partisi Kırıkkale Milletvekilimiz, Adalet Komisyon Üyemiz Halil ÖZTÜRK’e, Ak Parti Bursa İl Başkanımız Ayhan SALMAN’a, Ak Parti Bursa Millet Vekilimiz, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanımız Hakan ÇAVUŞOĞLU’na, AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Bursa Milletvekilimiz Efkan ALA’ya, Ak Parti Bursa Milletvekillerimize, Tüm İlçe Başkanlarımıza, Muhtarlar Derneği Başkanımıza, 71 Mahalle Muhtarımıza, Ziraat Odası Başkanımıza, Sivil Toplum Kuruluşlarımıza, Süt ve Süt Üreticileri Birliğimize, Damızlık, Koyun ve Keçi Yetiştirici Birliklerimize ve Kırsal Kalkınma Kooperatifleri Kuruluşlarımıza ilçe halkımıza teşekkür ediyorum. Cumhur İttifakı, Türkiye’yi gelecek bin yıllara taşıma hedefiyle temellenmiş, bekamızı muhafaza ve müdafaa azmiyle ahlaki ve hukuki varlığını temin ve tescil ettirmiştir. Bu ittifak sıradan bir birliktelik, çıkar merkezli bir oluşum, küçük hesaplara tamah ve tevessül eden kaygan ortaklık değildir. Özünde vatan sevgisi, Türk milletine mensubiyet şuuru bulunmaktadır. Cumhurun haysiyeti, Cumhuriyet’in hedefleri, milli ülkülerin hasret ve hevesleri Cumhur İttifakı’nın dokusuna ve doğasına tam manasıyla nüfuz etmiştir. Tüm bu duygu ve düşüncelerimizle Yenişehir’imizde Cumhur İttifakı çatısı altında bir ve beraberiz. Yenişehir menfaatine konu olan siyasi rant peşinde koşup acele yapılan açıklamalar ilçemize zarar vermektedir. Bizler ilk günden itibaren vatandaşımızın yanında olduğumuzu, Yenişehir’i Yenişehirlilerle birlikte yönetmeye devam edeceğimizi tüm kamuoyun bilgilerine sunuyorum.

  • Cezaevlerinde e-görüş dönemi başlıyor

    Cezaevlerinde e-görüş dönemi başlıyor

    Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, cezaevlerinde dijital dönüşümü başlatacak Akıllı Teknolojilerin Ceza İnfaz Kurumlarına Entegrasyonu Projesi ile artık hükümlülerin eş, çocuk, aile ve yakınlarıyla görüntülü görüşebileceklerini, elektronik sayım yapılacağını, elektronik ortamda sağlık hizmetlerine erişileceğini, dilekçe hakkının kullanılacağını bildirdi.

    Adalet Bakanlığı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı iş birliğinde ceza infaz kurumlarında dijital dönüşümü başlatan ve pilot uygulaması Ankara Sincan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda gerçekleştirilecek Akıllı Teknolojilerin Ceza İnfaz Kurumlarına Entegrasyonu Projesi tanıtım toplantısı, Sheraton Otel’de yapıldı.

    Törene, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Türk Telekom Genel Müdürü Ümit Önal katıldı.

    Konuşmasına, koronavirüs salgını döneminde özveriyle çalışan cezaevi personeline teşekkür ederek başlayan Bakan Gül, sağlık çalışanları başta olmak üzere süreçte hizmet verenlere şükranlarını sundu.

    Kamusal hizmetlerin sunumunda temel kriterlerinin vatandaş memnuniyeti olduğunu belirten Gül, AK Parti’nin göreve geldiğinden bu yana hep insanı merkeze koyan reform adımları attığını söyledi.

    E-dönüşüm kapsamında hayata geçirilen uygulamalarla vatandaşların hizmetlere en hızlı, en az maliyetle ulaşmasının amaçlandığını aktaran Adalet Bakanı Gül, Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde de yargıda dijital dönüşümün hedeflendiğini anlattı. Gül, esas amaçlarının, vatandaşların yargısal hizmetlere daha az masrafla, daha kolay ulaşmasını sağlamak olduğunu kaydetti.

    “Hükümlü yakınları açısından da çok faydalı olacağına inanıyoruz”

    Ceza infaz kurumlarında da insanı temel alan tüm yaklaşımlara büyük hassasiyet gösterdiklerini belirten Gül, şunları söyledi:

    “Bu proje ile artık hükümlüler eş, çocuk, aile ve yakınlarıyla irtibatlarını sağlayabilecek, bağlarını güçlü tutacaklardır. Bu imkanın, aynı zamanda hükümlülerin rehabilitasyonuna da katkı sağlayacağına inanıyoruz. Görüntülü görüşme imkanının, hükümlü yakınları açısından da çok faydalı olacağına inanıyoruz.

    Yakınları hükümlülerle görüntülü görüşecekler, böylece seyahat etmek, masraf yapmak zorunda kalmayacakları gibi bir ilden başka bir ile gitme ya da rahatsızlığı, hastalığı nedeniyle gidemeyecek olanların yakınlarıyla görüşme imkanına sahip olması sağlanacak. Çocukların cezaevinin o ortamına girip örselenmesini önleyecek şekilde görüntülü görüşme yapılması da çocuğun üstün yararına matuf çok önemli adım olarak değerlendirilmeli. Salgın süreci de projenin ne kadar anlamlı olduğunu ortaya koymuştur.”

    “Hükümlüler sistemi parmak iziyle girecek”

    Adalet Bakanı Gül, görüntülü görüşmenin yanı sıra elektronik sayım, sağlık hizmetlerine erişim, dilekçe hakkının kullanılması, kitaplara erişim, kantin siparişi ve ödemeleri gibi çok önemli hizmetlerin de projede yer aldığını ifade etti.

    Gül, artık cezaevlerindeki kantin siparişinin elektronik ortamda yapılacağını, bu nedenle artık kurumlardaki emanet para bürolarının ortadan kaldırılacağını bildirdi.

    Hükümlülerin sisteme parmak iziyle gireceğini ve tüm taleplerini ilgili yere ulaştıracağını kaydeden Gül, projenin personele de önemli katkı sağlayacağını, personelin artık diğer alanlardaki faaliyetlere daha fazla zaman ayırabileceğini söyledi.

    Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Yılmaz Çiftçi de proje ile tutuklu ve hükümlülerin odalarına yerleştirilecek cihazlarla görüntülü görüş yapılmasının sağlanacağını belirtti. Çiftçi, bunun yanı sıra e-doktor, e-kütüphane, on-line kantin alışverişi, parmak izi ile hızlı sayım gibi uygulamaların hayata geçirileceğini, sistem üzerinden kantin siparişi verip ödemelerin bu yolla yapılacağını, bakanlık iletişim uygulamasıyla dilekçe ve e-posta gönderilmesinin sağlanacağını anlattı.

  • Cezaevinde ölen hükümlü! 2 müfettiş görevlendirildi

    Cezaevinde ölen hükümlü! 2 müfettiş görevlendirildi

    Son Dakika Haber: Adalet Bakanı Gül, Gümüşhane cezaevinde hayatını kaybeden hükümlünün ölümüne ilişkin inceleme yapmak üzere iki Bakanlık müfettişi görevlendirdi.

    Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Gümüşhane E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda hayatını kaybeden Mustafa Kabakçıoğlu’nun ölümüne ilişkin inceleme yapmak üzere 2 Bakanlık müfettişi görevlendirdi.

    Bakan Gül, Kabakçıoğlu’nun ölümüne ilişkin ayrıntılı inceleme yapılması için müfettiş görevlendirilmesi talimatı verdi.

    Bakan Gül’ün talimatıyla görevlendirilen 2 bakanlık müfettişi, yaşanan olayda ihmal olup olmadığını inceleyecek.