Etiket: adana

  • Uğruna cinayet işlenen ev kundaklandı

    Uğruna cinayet işlenen ev kundaklandı

    Olay, 1 Temmuz günü saat 18.00 sıralarında Çukurova ilçesine bağlı Dört Mahallesi Topalak Sokak’ta meydana geldi.

    İddiaya göre, kaynak ustası ve kebapçı olan Burak Kayacan (36), depremde yaşadığı korkudan sonra apartman dairesinden oturamayan halası Hülya A. için evinin karşısında bulunan arsaya prefabrik ev yaptı. Kayacan, halasına ev yaptığı tarihten günümüze kadar alacağı olan 300 bin TL’lik masrafını alamadı. Burak halası Hülya A.’yı arayarak alacağını istedi. Yapılan telefon konuşmasında Hülya A.’nın, “Parayı ödemeyeceğiz, orası bizim evimiz” yanıtını verdiği ileri sürülürken, Burak Kayacan’ın ise, “Bu evi yıkarım, size de yar etmem” cevabını verdiği iddia edildi.
    Lojistik şirketinde çalışan Kemal A., ertesi gün Gaziantep’ten gelerek oğlu Emre Kaan A. (27), Akın A. (26) ve arkadaşları S.G., M.T.A., Ali T. ile Burak Kayacan’ın evini bastı. Evi basan A. ailesi ve beraberindeki 3 kişi küfür ederken olayda tabanca da kullanıldı. Açılan ateş sonrası Burak, evinde bulunan av tüfeği ile karşılık verdi. Kavga bir anda silahlı çatışmaya dönüşürken Kemal A. bacağından, Burak Kayacan göğüs ve karnından, bacanağı Mahmut Demir ise (46) ayağından vuruldu. Ağır yaralanan Burak kanlar içerisinde yere yığılırken çevredeki vatandaşlar tarafından Çukurova Devlet Hastanesine kaldırıldı. Olayın şüphelileri ise kaçtı. Kemal A. ile Mahmut Demir’in hastanede tedavileri devam ediyor.

    “Suçları birbirlerinin üzerlerine attılar”

    Cinayet Büro Amirliği ekiplerince yakalanan şüpheliler emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden Kayacan’ın kuzeni Emre Kaan A. ve arkadaşı Ali T. çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Emre Kaan A. ile Ali T. suçlamaları birbirlerinin üzerine attı. Diğer 4 kişi ise savcılıktan serbest kaldı.

    Burak Kayacan’ın halası Hülya A.’ya yaptığı prefabrik ev gece yakıldı. Yangın ihbarı üzerine itfaiye ekipleri kısa sürede olay yerine gelerek yangını söndürdü. Yangın sonrası ev kullanılamaz hale geldi.

  • Halasına ev yaptı, alacağı 300 bin lirayı isteyince öldürüldü

    Halasına ev yaptı, alacağı 300 bin lirayı isteyince öldürüldü

    Olay, 1 Temmuz günü saat 18.00 sıralarında Çukurova ilçesine bağlı Dört Mahallesi Topalak Sokak’ta meydana geldi. İddiaya göre, kaynak ustası ve kebapçı olan Burak Kayacan (36), depremde yaşadığı korkudan sonra apartman dairesinden oturamayan halası Hülya A. için evinin karşısında bulunan arsaya prefabrik ev yaptı.

    300 bin TL masrafını istedi, canından oldu

    Kayacan, halasına ev yaptığı tarihten günümüze kadar alacağı olan 300 bin TL’lik masrafını alamadı. Burak halası Hülya A.’yı arayarak alacağını istedi. Yapılan telefon konuşmasında Hülya A.’nın, “Parayı ödemeyeceğiz, orası bizim evimiz” yanıtını verdiği ileri sürülürken, Burak Kayacan’ın ise, “Bu evi yıkarım, size de yar etmem” cevabını verdiği iddia edildi.
    Lojistik şirketinde çalışan Kemal A., ertesi gün Gaziantep’ten gelerek oğlu Emre Doğan A. (27), Akın A. (26) ve arkadaşları olan 3 kişiyle Burak Kayacan’ın evini bastı. Evi basan A. ailesi ve beraberindeki 3 kişi küfür ederken olayda tabanca da kullanıldı. Açılan ateş sonrası Burak, evinde bulunan av tüfeği ile karşılık verdi. Kavga bir anda silahlı çatışmaya dönüşürken Kemal A. bacağından, Burak Kayacan göğüs ve karnından, bacanağı Mahmut Demir ise (46) ayağından vuruldu. Ağır yaralanan Burak kanlar içerisinde yere yığılırken çevredeki vatandaşlar tarafından Çukurova Devlet Hastanesine kaldırıldı. Olayın şüphelileri ise kaçtı.

    Hastanede yapılan müdahalelere rağmen Kayacan kurtarılamadı. Kayacan’ın bacanağı Mahmut Demir tedavi altına alındı.

    Olaydan kısa süre sonra cinayet polisleri şüphelileri yakaladı

    Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Cinayet Büro Amirliği ekipleri, olaya karışan şüphelileri yakalamak için çalışmalar başlattı. Bölgedeki KGYS kameralarını inceleyen cinayet polisleri söz konusu şüphelilerin saklandığı adresleri tespit etti. Olaydan kısa bir süre sonra söz konusu 6 şüpheli de yakalandı.

    Yaralı olarak kaçan Kemal A. yakalandıktan sonra özel bir hastaneye götürülerek tedavi altına alındı. Kayacan ise Adana Adli Tıp Kurumunda otopsisi yapıldıktan sonra Kabasakal mezarlığına defnedildi.

    Burak’ı kuzeninin öldürdüğü öne sürüldü

    Olay aynını anlatan Burak Kayacan’ın kayınvalidesi Fadime Yıldız (66), “Halasının arsasına ev yaptı. Aradan 1,5 yıl geçti, parasını vermeyip, oyaladılar. Ben de orta yolu bulmak için halası ile görüştüm. Telefonda bana, ‘Gelsin, Kemal eniştesiyle konuşsun. Ölümüne susamış herhalde’ dedi. Olay günü namaz kılmak için odaya gittim. Dışarı çıktığımda Kemal, kapıya tekme vurup içeri girdi. Etrafa baktığımda evi kuşattıklarını gördüm. Kemal bağırınca, Burak koşarak avluya geldi. Sonra silahlarla ateş etmeye başladılar. Emre’nin Burak’ı vurduğunu gördüm. Yeğeni de diğer damadımı ayağından vurmuş. Evde çocuklar da vardı, ‘yatın, hepinizi öldürürüz’ diye bağırdılar. Sonra da kaçtılar” dedi.


    Gözyaşları içinde damadının kucağında öldüğünü anlattı

    Damadı Burak’ın kucağında son nefesini verdiğini dile getiren Yıldız, “Avluya çıktığımda, Burak yere sırt üstü düşmüştü. ‘Burak’ diye seslenip, kucağıma aldım ancak ölmüştü. İyilik yaptı, karşılığında kötülük buldu. Allah onları bildiği gibi yapsın. Sabi çocuklarının vebalini nasıl çekecekler? Torunlarımı perişan ettiler, bizi yaktılar. Bir hayvanı vuramazsın, nasıl kıydınız ona. Bu yaz sıcağında bizi yaktılar” sözlerine yer verdi.

    Gözaltına alınan şüphelilerin emniyetteki işlemleri devam ederken Kemal A.’nın da hastanede tedavisi sürüyor.

    Öte yandan, hayatını kaybeden Burak Kayacan’ın 4 çocuk babası olduğu öğrenildi.

  • Hatice göz göre göre ölüme gitmiş

    Hatice göz göre göre ölüme gitmiş

    28 Haziran Cuma günü saat 12.30 sıralarında Seyhan ilçesi Güneykuşak Bulvarı’nda meydana gelen olayda uzman çavuş Gökhan Çelik (27) ile eşi 1 çocuk annesi öğretmen Hatice Çelik (29) arasında tartışma yaşandı. Tartışmanın büyümesi üzerine Gökhan Çelik, beylik tabancasıyla önce araçta bulunan kayınbiraderi Murat Akdöker’i vurup ağır yaraladı, ardından da eşi Hatice Çelik’i vurarak öldürdü. Seken kurşunlar yoldan geçen İsmail Hakkı Ağca (71) ve Can Alagöz’e (57) isabet etti.

    Polislerden kaçtı

    Olaya müdahale eden polis ekipleri, cinayet şüphelisine teslim olması konusunda ihtarda bulundu. Ancak Çelik teslim olmayı reddedince bacağından vuruldu. Gökhan Çelik, yaralı halde ara sokaklara girip izini kaybettirdi. Olayla ağır yaralanan Akdöker’in hayati tehlikesinin devam ettiği belirtilirken seken kurşunlarla yaralanan 2 kişinin ise durumunun iyi olduğu öğrenildi.

    Yakalandı

    Olay yerinden kaçan Gökhan Çelik’in, Yeşilyuva Mahallesi’ndeki boş bir evin damında saklandığı tespit edildi. Eve operasyon düzenleyen polis, hafif yaralı Çelik’i yakalayarak gözaltına aldı. Uzman çavuş Gökhan Çelik, emniyetteki “Anlaşamıyorduk, çocuğumu göremedim. O konuları konuşmak ve çocuğumu görmek için Adana’ya geldim. Araç içerisinde panik halindeydim. Tartışma büyüdü” ifadesinin ardından sevk edildiği nöbetçi mahkemece tutuklandı.

    Toprağa verildi

    Öğretmen Hatice Çelik’in cenazesi ise Adana Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopsinin ardından ailesi tarafından toprağa verildi.

    “Senin erkeklerle ne işin var”

    Hatice Çelik, 14 Haziran tarihinde Mardin’de eşiyle yaşadığı tartışma sırasında şiddet gördüğü için karakola başvurup eşi hakkında 1 ay uzaklaştırma kararı aldığı ortaya çıktı. Ayrıca Çelik’in karakoldaki ifadesinde, “13 Haziran’da servisi kaçırdım. Öğretmen bir arkadaşım beni eve bırakmak istedi. Eşimi aradım ve bana bağırıp ‘Senin başka erkek ile ne işin var’ diyerek bağırdı” dediği öğrenildi.

    “Eşimin silahı bulunmaktadır”

    Ayrıca Çelik, 13 Haziran’da ‘ölüm’ tehdidi aldığını, eşinin silahı olduğunu ifadesinde belirterek, “Akabinde eve geçtim. Akşam evde eşim yüzüme hiç bakmıyordu. Eşim ile yakın zamanda memleketine gidecektik. Ben de ‘Gitmeyeceğim’ dedim. Bunun üzerine tartıştık ve gözüme doğru tokat attı. ‘Seni öldürürüm’ deyip hakaret ve tehditlerde bulundu. Burnumdan kan gelince buz getirdi. Evden çıkmak istedim, kapıyı kilitledi. Sabah 06.30’da eşim uyurken gizlice evden çıkıp darp raporu aldım. Eşimden şikayetçiyim. Eşim uzman çavuş olduğu için silahı bulunmaktadır” dediği ortaya çıktı.

    “Hatice Çelik’ten şikayetçiyim”

    Gözaltına alınan uzman çavuş Gökhan Çelik’in ise ifadesinde, “Eşim 4 senedir evlilik sürecimiz boyunca aynı şeyleri yapmaktadır. Ben Hatice’ye vurmadım. Kendisine buz götürmedim. Hatice kendisine zarar vermiştir. Ben, beni darp eden, bana tehdit ve hakarette bulunan Hatice Çelik’ten şikayetçiyim” demesi pes dedirtti.

    İfadelerin ardından Gökhan Çelik hakkında 1 ay uzaklaştırma kararı verildiği öğrenildi.

  • Adana’da çıkan orman yangını kontrol altına alındı

    Adana’da çıkan orman yangını kontrol altına alındı

    Merkez Seyhan ilçesine bağlı Karayusuflu Mahallesi’nde orman yangını çıktı. Vatandaşların haber vermesi üzerine orman bölge müdürlüğüne bağlı ekipler yangına müdahale etti. Havadan bir uçak ve iki helikopter, karadan ise çok sayıda arasöz ile müdahale edilen yangın kısa sürede kontrol altına alındı. Ekipler ormanlık alanda soğutma çalışmalarına devam ediyor.

  • Adana’da silahlı saldırı:1 ölü, 2 yaralı

    Adana’da silahlı saldırı:1 ölü, 2 yaralı

    Edinilen bilgiye göre olay, merkez Seyhan ilçesine bağlı Kocavezir Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, Güney Kuşak Bulvarı’ndan ilerleyen araca yaklaşan motosikletli şahıslar silahlı saldırı yaptı.

    Açılan ateş sonucu araçta bulunan kadın hayatını kaybederken iki erkek de yaralandı. Çevredeki vatandaşların haber vermesi üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yaralılar hastaneye kaldırılırken kafasından vurulan sürücünün ağır yaralandığı öğrenildi. Polis, kaçan şüphelilerin yakalanması için çalışma başlattı.

  • Dükkanı taş ve sopalarla dağıtılan kadın gözyaşlarıyla yaşadıklarını anlattı

    Dükkanı taş ve sopalarla dağıtılan kadın gözyaşlarıyla yaşadıklarını anlattı

    Seda Düzenli Yavuz (33) yaklaşık 3 hafta önce merkez Seyhan ilçesine bağlı 2000 Evler Mahallesi’nde sıkmacı dükkanı açtı. İddiaya göre, Seda Düzenli Yavuz ile yan dükkanın sahibinin kardeşi Cansu K. arasında 26 Haziran’da ‘bana iftira attın’ tartışması yaşandı. Tartışmanın kadınlar arası kavgaya dönüşmesi üzerine Seda Düzenli Yavuz’un eşi Hamit Yavuz kadınları ayırdı.

    Dükkanı bastılar
    Bunun üzerine Cansu K.’nin ağabeyi Cüneyt K., Hamit Yavuz’a, “Bekleyin 15 dakikaya geliyoruz” mesajı attı. Daha sonra 15 kişilik grup, Seda Düzenli Yavuz’un dükkanının önüne gelip küfür etmeye başladı. Yavuz, iş yerinin kapısını kapatıp, kendisini korumaya çalışınca kalabalıktaki bazı kişiler parke taşı ve sandalyeleri dükkana atarak saldırıda bulundu. İş yerinin güvenlik kamerasına da yansıyan görüntülerde gruptaki bazı kişilerin saldırıyı engellemeye çalıştığı da görüldü.
    Çevredekilerin müdahalesiyle grup ayrılırken Seda Düzenli Yavuz ve eşi Hamit Yavuz durumu polise bildirdi. Olay yerine gelen ekip saldırganları uzaklaştırırken taraflar birbirinden şikayetçi oldu.

    “Bu olayın bir an önce çözülmesini istiyorum”
    Darp edilen Seda Düzenli Yavuz, gözyaşlarıyla yaşadıklarını İhlas Haber Ajansı’na anlattı. Yavuz, “Benim hakkımda iftira attılar ve daha sonra konuşmaya gidince bana saldırdılar. Darp edildim. Sonrasında eşim bizi ayırdı. 15 dakika sonra grup geldi ve benim dükkanımı talan ettiler. Tehdit edildik. Ben şu anda dükkanıma gidemiyorum. Bu olayın bir an önce çözülmesini istiyorum” dedi.

    “Çocuklarımın ekmeğiyle oynadılar”
    Dükkanını şu anda açamadığını ve mağdur olduğunu söyleyen Yavuz, “Ben bunlar yüzünden iş yapamıyorum. 3 çocuğum var ve ekmek parası kazanamıyorum. Adaletin yerini bulmasını istiyorum. Ben kimseye iftira atmadım ama onlar bana iftira atıyorlar. Çocuklarımın ekmeğiyle oynadılar” ifadelerini kullandı.
    İhlas Haber Ajansı’nın ulaştığı Cüneyt K., Cansu K. ve Gönül K. ise görüntüyü yayınlayan kişi ve kurumları mahkemeye vereceklerini, olayla ilgili konuşmayacaklarını söyledi.

  • Adana’yı karıştıran ‘Sapıktır’ ilanı

    Adana’yı karıştıran ‘Sapıktır’ ilanı

    Merkez Seyhan ilçesine bağlı Reşatbey Mahallesi Girne Bulvarı’nda yaşanan olayda kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından birçok aydınlatma, trafik direği ve otobüs durağına üzerinde bir erkek şahsın fotoğrafı ile ‘3 yaşındaki çocuğa saldırıda bulundu. Görenler polise haber versin. Herkesin haberi olsun, sapıktır’ yazılı ilan asıldı.
    İlanı görenler hayrete düşerken kimisi fotoğrafını çekip sosyal medya hesabından paylaştı.

    “Gerçekten çok acı”

    İlanı görüp şaşıran Münirek Gök isimli vatandaş, “İğrenç bir durum. Biz de böyle şeyleri maalesef çok görüyoruz. Böyle durumlarda aslında bu durumun araştırılması gerekmektedir. Bu tabi ki de doğru değildir ancak burada canı yanan bir insan olabilir. O rehavetle ne yaptıklarını insanlar bilemiyor. Adli makamlara bırakmak daha iyi olur. Eğer böyle bir durum varsa gerçekten çok acı. Çocuklar bizim canımız, ciğerimiz, geleceğimiz. İnşallah böyle bir durum yoktur” ifadelerini kullandı.

  • Ölen oğlunun son hatırası

    Ölen oğlunun son hatırası

    Edinilen bilgiye göre, kaza, Pozantı ilçesi D-750 karayolunda geçen sene 24 Mayıs tarihinde gece saatlerinde meydana geldi. İddiaya göre 22 yaşındaki Ömer Eroğlu, 01 APE 169 plakalı motosikletiyle yolda ilerlerken Halis A. idaresindeki 46 N 0710 plakalı kamyonetin otoparktan yola aniden çıkmasıyla araca çarptı.

    Olay yerinde hayatını kaybetti

    Halis A. ise bölgeden aracıyla uzaklaşırken çevredekilerin ihbarı üzerine bölgeye gelen sağlık ekipleri Eroğlu’nun hayatını kaybettiğini belirle

    Ağabeyi suçu üstüne aldı

    Bu sırada Halis A.’nın ağabeyi Hakan A. karakola giderek suçu üstüne aldı ancak 1.5 gün sonra Halis A. tekrar karakola gidip suçunu itiraf etti.

    Cezaevine gönderildi

    Halis A. tutuklanarak cezaevine gönderildi ve ‘Taksirle öldürme’ suçundan hakkında dava açıldı.

    “Polis arama yaparken ardiyeye saklandım”

    Pozantı Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Halis A. İfadesinde, ‘Vefat eden şahsın motosikletini görmedim. Çarpma esnasında durdum ancak kapım açılmadı. Farklı bir kazaya sebebiyet vermemek için karşı şeride gittim. Kapım açılmadı. Kaza esnasında ağabeylerimi aradım. Onlar gelip kapıları açtılar. Hüseyin A. İsimli ağabeyim beni alıp köye götürdü. Bende 1.buçuk gün sonra gidip emniyete teslim oldum. Bu sürede evimizi polis aramıştı. Onlar arama yaparken ardiye kısmına saklanmıştım’ dediği öğrenildi.

    “112’yi ben aramadım”

    Ayrıca Halis A., hakimin ‘Neden önce 112’yi aramayıp ağabeyini aradın’ sorusuna ise ‘Ben dışarı çıkıp müdahale edemedim. Olay anında kalabalık toplandığı için bu şahısların 112’yi arayacaklarını düşündüm. Bu nedenle ben aramadım’ cevabını verdi.

    5 yıl 4 ay hapis cezası verildi, 1 yıl ehliyetine el konuldu

    ‘Taksirle öldürme’ suçundan hakkında dava açılan Halis A. hakkında toplam 5 yıl 4 ay hapis cezası verildi. Ehliyetine 1 yıl el konuldu. Ömer Eroğlu’nun ailesi karara itiraz etti.

    Çiçeğe gözü gibi bakıyorlar

    Baba Yusuf Eroğlu (48) İhlas Haber Ajansı’na konuştu. Eroğlu, evladının ölmeden 10 gün önce annesi Rukiye’ye ‘Anneler Günü’nde hediye ettiği çiçeğe gözü gibi baktıklarını söyledi. Evladının hayatını kaybettiği yolun ölüm saçtığını anlatan baba Eroğlu, “O yol çok kötü bir yol. Ölümlü kazalar oluyor. Arife gününde yine kaza oldu ve bir genç hayatını kaybetti. Herkes o yoldan korkuyor. Daha önce bu yol kapalıymış ancak Pozantı esnafı imza toplayarak bu yolu tekrar açtırmış. Ben de bu yolu kapattırmak için tekrar imza topladım. İnşallah bu yolun kapanması sağlanır” ifadelerini kullandı.

    “Her gün yaşarken ölüyorum”

    Oğlunun hatıralarını sakladıklarını anlatan Eroğlu, “Genç, yaşlı fark etmeksizin bu saatten sonra bir can daha kaybetmeyelim. O yola vardığımda yolun ortasına oturup öldürmelerini beklediğim günü bekliyorum. Her şey evlatlarımız için, şu an yaşamıyorum ben zaten. Hatıra bir çiçeğimiz vardı. Oğlum anneler gününde hediye etmişti. Oğlum rahmetli oldu çiçekte onunla birlikte rahmetli oldu. Ölen çiçeğimizi tekrar diriltmeye çalışıyoruz. Çiçeğimizin sürekli bakımlarını yaptırıyoruz yaşasın diye. Ben her gün o çiçeğin karşısına geçip ağlıyorum. Rahmetli oğlumun odasını eşim her gün içi kan ağlayarak temizliyor. Her gün yaşarken ölüyorum ben. Rahmetli oğlumun çiçeğini de inşallah yaşatacağız. Benim canımdan, ciğerimden hediye bu çiçek. İnşallah o çiçek yaşayacak” dedi.

  • Adana’da mezarlıkta mezar taşları kırıldı

    Adana’da mezarlıkta mezar taşları kırıldı

    Olay, gece saatlerinde Çukurova ilçesine bağlı Karslılar Mahallesi’nde Karslılar mezarlığında meydana geldi. Mezarlığın dışarısından geçen vatandaşların çok sayıda kabrin mezar taşının kırıldığını fark etmesi üzerine durumu polise bildirdi. Bölgeye gelen polis ekipleri, çevrede incelemeler yaptı.

    Polis, bölgedeki KGYS kameraları ve güvenlik kameralarını toplayarak mezar taşlarını kıran kişileri yakalama çalışması başlattı.

  • Adana’da çocukların kanaldaki tehlikeli serinliği

    Adana’da çocukların kanaldaki tehlikeli serinliği

    Tüm zamanların en sıcak haziran ayının yaşandığı Adana’da sıcaktan bunalan çocuklar sulama kanallarına akın etti. Nem ile birlikte hissedilen sıcaklığın yaklaşık 50 dereceye ulaştığı kentte, Yüreğir ilçesinde bulunan sulama kanalına giren çocuklar yüzerek serinledi. Yüzme öncesinde kanal üzerindeki köprüden akrobatik hareketler yaparak sulama kanalına atlayan çocukların attığı taklalar ise yürekleri ağızlara getirdi. Kanalda yüzerken boğulmaktan korkmadıklarını ifade eden çocuklar köprüden atlarken adeta uçtuklarını belirterek, “Biz de Adana havayollarıyız” şeklinde konuştu.

    “Biz de Adana havayollarıyız”

    Yıllardır kanallarda yüzdüklerini belirten Mustafa Aslan, “Biz Adanalıyız. Ne yapalım? Yüzüyoruz. Adana 50 derece, yanıyor buralar. Tehlike bizim adımız. Biz Adanalıyız. Biz kimseden korkmayız. Yüzmeyi bilmeyenler boğuluyor. Herkes yüzüyor, yüzmeyi bilen boğulmaz. Havuzdan daha iyi. Bir havuza giriyoruz 50-60 kişi. Buradaki akıntı suyu en azından daha temiz” diye konuştu.

    Belediyelere havuz çağrısında bulunan çocuklardan Ahmet Demir ise, “Adana sıcak, yanıyoruz. 6 yıldır yüzüyorum. Yüzmeyi bilmeyenler boğuluyor. Kaç kere çocuk kurtardılar. Havuzlar pahalı, belediye yaparsa gideriz ve çok seviniriz. Arkadaşlarımız boğuluyor, ölüyor ama yüzmeyi bilen boğulmaz ki. Türk Hava Yolları varsa biz de Adana havayollarıyız” ifadelerini kullandı.