Etiket: adnan oktar

  • Adnan Oktar davası sil baştan görülecek

    Adnan Oktar davası sil baştan görülecek

    Adnan Oktar Organize Suç Örgütüne yönelik dava 11 Ocak 2021’de karar bağlanmıştı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi tarafından incelenen karar usul yönünden bozularak yargılamanın yeniden yapılması için yerel mahkemeye gönderilmişti. Bozma kararının ardından ilk duruşma bugün Marmara Cezaevi karşısında bulunan duruşma salonunda görülmeye başlanacak.

    Olayın Geçmişi

    Adnan Oktar organize suç örgütüne yönelik karar duruşması 11 Ocak 2021’de İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Marmara Cezaevi karşısındaki salonda görülmüştü. 2 saatte okunan 800 sayfalık 236 sanık hakkındaki kararda, Adnan Oktar’a, “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek”, “siyasal veya askeri casusluk”, “FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme”, 7 kez “çocuğun nitelikli cinsel istismarı”, 27 kez “nitelikli cinsel istismar”, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “eziyet”, “eğitim hakkının engellenmesi”, kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesi” ve “tehdit” suçlarından toplamda 1 bin 75 yıl 3 ay hapis cezası verilmişti.

    Mahkeme örgüt yöneticisi konumundaki 14 sanığın ise 9 bin 803 yıl 6’şar ay hapisle cezalandırılmasına hükmetmişti. Mahkeme bir kısım sanıklar hakkında değişen oranlarda hapis cezasına hükmederken bazı sanıkların ise beraatine karar vermişti. Kararı inceleyen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, usul yönünden kararı bozarak eksikliklerin giderilmesi için dosyayı yerel mahkemeye göndermişti.

  • Adnan Oktar davasında yeni gelişme

    Adnan Oktar davasında yeni gelişme

    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, Adnan Oktar organize silahlı suç örgütüne yönelik 215 sanığın yargılandığı davada yerel mahkemenin verdiği kararı usulden bozmuştu. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, kararın bozulmasının ardından yeni bir tensip zaptı hazırladı.

    18 kişinin mağdur, 27 kişinin müşteki ve 86 kişinin katılan sıfatıyla yer aldığı tensip tutanağında, Adnan Oktar’ın da aralarında bulunduğu 215 kişi sanık olarak yer aldı.
    Hazırlanan tensip zaptında, aralarında Adnan Oktar’ın da bulunduğu 71 sanığın tutukluluk halinin devamına hükmedilirken gerekçe olarak ise sanıkların üzerine atılı çeşitli suçlardan somut delillerin varlığı ve İstinaf 1. Ceza Dairesi’nin tahliye kararının ardından haklarında İstinaf 2. Ceza Dairesi’nce yakalama emri çıkarılan sanıkların henüz yakalanamamış olması kaydedildi.

    Zabıtta ayrıca, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı ile Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’na müzekkere yazılarak suça konu Akkuyu Nükler Santrali ve Soçi görüşmelerinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hangi seviyede, hangi birimler tarafından temsil edildiği, Leila İzmailova isimli bir kişinin Türk veya herhangi bir yabancı devlet heyetinde tercüman veya başka bir sıfatla bulunduğuna dair bir kayıt olup olmadığının sorulmasına hükmedildi.

    Ali Kasap, Aydın Kasap, Sibel Yılmaztürk, Dolunay Tezin, Muhammed Kürşat ve Erkan Seyhan hakkında yakalama emri düzenlenmesine de karar veren mahkeme, sanıkların Silivri Ceza İnfaz Kurumları kampüsünde bulunan duruşma salonlarında 6 Eylül 2022 tarihinde yeniden hakim çıkmasına karar verdi.

  • Adnan Oktar’ın avukatlarına operasyon

    Adnan Oktar’ın avukatlarına operasyon

    İstanbul Emniyeti Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, şüphelilerin Adnan Oktar’ın emir ve talimatlarını cezaevi dışındaki örgüt üyelerine ilettikleri, örgütün maddi imkanlarını kontrol ettikleri, müşteki ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabilecek kişilere baskı kurdukları belirlendi. Operasyon bugün sabah 08.00’de İstanbul merkezli 4 ilde eş zamanlı olarak gerçekleştirdi. Aralarında Adnan Oktar’ın avukatlarının da olduğu 8 şüpheliye yönelik operasyonda, İstanbul’da iki, Ankara’da bir avukatlık ofisi, Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunda görevli Cumhuriyet savcıları nezaretinde arandı.

    Öte yandan Adnan Oktar davasında tahliye kararı verilen 61 sanık hakkında, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’nin verdiği tutuklama kararıyla ilgili 52 kişiden 32’si yakalandı. İstanbul’da dışında oldukları belirlenen 9 sanık ile firarilerin yakalanması için çalışmaların devam ettiği bildirildi.

  • Adnan Oktar’ın cezası belli oldu

    Adnan Oktar’ın cezası belli oldu

    236 sanığın yargılandığı Adnan Oktar suç örgütü davasında Adnan Oktar’a birden fazla suçtan bin 75 yıl 3 ay hapis cezası verildi.

    Adnan Oktar organize suç örgütüne yönelik, aralarında örgüt elebaşı Adnan Oktar’ın da bulunduğu 78’i tutuklu 236 sanığın yargılandığı davada mahkeme kararını açıkladı.

    İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki duruşma salonunda görülen duruşmaya aralarında örgüt elebaşı Adnan Oktar’ın da bulunduğu çok sayıda tutuklu sanık ve tutuksuz sanık katıldı.

    Mağdur ve müştekilerin de katıldığı duruşmada, çok sayıda taraf avukatı da hazır bulundu.

    Bir kısım sanıkların son sözlerinin sorulduğu duruşmada daha sonra dosyayı karara bağlayan heyet, alınan kararları açıkladı.

    Adnan Oktar, cinsel saldırı, çocuğun cinsel istismarı, kişisel verilerin kaydedilmesi, şiddet kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, siyasal ve askeri casusluk suçuna teşebbüs, nitelikli dolandırıcılık ve kaçakçılık gibi suçlardan bin 75 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.

    DAVANIN GEÇMİŞİ

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamenin İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmesiyle birlikte ilk duruşmanın 17 Eylül 2019’da Silivri’de yapılmasına karar verilmişti.

    Mahkeme, 17 Eylül’deki duruşmada ilk olarak örgüt elebaşı Adnan Oktar’ın savunmasını almıştı.

    Sanıkların çoğu, savunmalarında haklarındaki suçlamaları ve örgüt iddialarını kabul etmeyerek beraat talebinde bulundu.

    Dava sürecinde bazı müştekilerin dinlenilmesi sırasında mahkeme heyetinin aldığı karar uyarınca kapalı yapıldı.

    Yeni tip corona virüs (Covid-19) tedbirleri kapsamında tutuksuz sanıkların duruşmalara katılma zorunluğunu kaldırırken, buna rağmen birçok tutuksuz sanık ve izleyici duruşmaları takip etmeyi sürdürdü.

    İSTENEN CEZALAR

    Adnan Oktar’ın cinsel istismar, eziyet kişisel verilen kaydedilmesi, eziyet ve nitelikli dolandırıcılık dahil bir çok suçtan bin 365 yıla kadar hapsi isteniyordu. 13 sanığın örgüt yöneticisi olmak suçundan 12’şer yıla kadar hapsi, 222 sanığın ise örgütü bilerek yardım etmekten cezalandırılmaları talep ediliyordu.

  • Adnan Oktar suç örgütüne operasyon

    Adnan Oktar suç örgütüne operasyon

    İstanbul ile birlikte 9 ilde Adnan Oktar suç örgütüne yönelik eş zamanlı operasyon düzenlendi. Baskın yapılan bazı adreslerdeki şüpheliler gözaltına alındı.

    İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, İstanbul merkezli 9 ilde Adnan Oktar organize suç örgütüyle bağlantılı oldukları tespit edilen şüphelileri yakalamak için operasyon düzenledi. Ekipler, örgütle bağlantılı olduğu öğrenilen kamuda görevli 3 doktor, 1 öğretmen olmak üzere 23 şüpheliyi yakalamak için harekete geçti. Farklı ilçelerde tespit edilen adreslere eş zamanlı operasyon düzenledi. Operasyonda bazı şüpheliler gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüphelilerin örgütün devamlılığını sağlamak, bu yönde eylemlerde bulunmak, örgüt lehine kamuoyunda algı oluşturmak için sosyal medyada çalışmalar yaptıkları öğrenildi. Operasyonda yakalanan şüpheliler, ifadeleri alınmak üzere İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

  • Adnan Oktar için istenen ceza belli oldu

    Adnan Oktar için istenen ceza belli oldu

    Adnan Oktar organize suç örgütü davasına ilişkin mütalaada, Adnan Oktar’ın 150 yıldan 1365 yıla kadar hapisle cezalandırılması, 13 sanığın örgüt yöneticiliği suçundan 5 yıldan 12 yıla kadar hapsi, örgüt yöneticisi konumundaki olduğu öne sürülen erkek sanıklar için, çok sayıda cinsel suçtan 63 yıl ile 396 yıl arasında hapis cezası istendi.

    Gelen son dakika haberine göre, Adnan Oktar suç örgütüne yönelik görülen davada savcı esas hakkındaki mütalaasını hazırladı. Savcı mütalaasında, sanık Adnan Oktar’ın 150 yıldan bin 365 yıla kadar hapsini istedi. Mütalaada, örgütün insanlara dünyayı kurtaracak “mehdi”nin elit cemaati olma vaadinde bulunarak bu elitlerin statüleri ve sosyal ağlarından yararlandığı belirtildi.

    Adnan Oktar organize suç örgütüne yönelik açılan davada aralarında örgüt elebaşı Adnan Oktar’ın da bulunduğu 78’i tutuklu 236 sanığın yargılandığı davada duruşma savcısı esas hakkındaki mütalaasını hazırladı. Savcı mütalaasında, Adnan Oktar suç örgütünü tanımladı. Mütalaada, Adnan Oktar silahlı suç örgütünün (AOSSÖ), Adnan Oktar’ın mehdiyeti inancı etrafında, lüks ve eğlenceyi merkezine alan modern bir İslamiyet yorumu iddiasında bulunan ve mehdiyet inancının gereği olarak küresel bir güç olmayı amaçlayan, amaçlarını gerçekleştirmek, maddi, manevi ve beşeri güç elde etmek için ahlaki ve hukuki normları hiçe sayan, kırk yıla yakın süredir her dönem ve şarta göre amaçları doğrultusunda şekil alan kendine özgü yapıda bir örgüt olduğu anlaşılmıştır” denildi.

    Örgütün, tasavvur ettiği aşırı lüks ve hazza dayalı din anlayışı ve yaşam tarzını bir yandan üyelerine temin ettiği belirtilen mütalaada, diğer yandan da temin ettiği bu koşulları kendi medya kuruluşları ve sosyal medya üzerinden örgüte üye ve nüfuz temin etmek için kullanıldığı belirtildi. Mütalaada, “Böylece örgüt bir yandan maddi varlığa sahip kent elitlerine, ılımlı bir islam tasavvurunda bulunarak onların hayatlarında hiçbir değişikliğe gerek kalmadan inanç ihtiyaçlarını karşılayacağı ve dünyayı kurtacak “mehdi”nin elit cemaati olma vaadinde bulunup devşirmekte, örgüte mali katkı sağlamakta, ayrıca bu elitlerin statüleri ve sosyal ağlarından yararlanılmaktadır” denildi.

    CİNSEL TATMİNİ AMACIYLA KULLANILDILAR

    Mütalaada, sanıkların mağdurları, örgütten çıkma imkânı bırakmayacak ölçüde teslimiyetini sağlamak amacıyla “turnike” sistemine sokmak, tüm psikolojik sınırları kaldıracak şekilde cinsel saldırıya maruz bıraktıktan ve örgütten ayrılma imkanını mental olarak yitirdikten sonra Adnan Oktar’a cinsel tatmini amacıyla sunulmak için kullanıldıkları belirtildi.

    FETÖ BENZETMESİ

    Örgütün FETÖ silahlı terör örgütü benzeri biçimde, imam, bacılar, imam erkek kardeşler ve düz bacılar, kız kardeşler şeklinde birbirleri içerisinde keskin bir astlık-üstlük ilişkisinin ve örgüt lideri Adnan Oktar’a mutlak itaatin bulunduğu hiyerarşik yapılanmaya sahip olduğu belirtilen mütalaada, “Bu hiyerarşik yapılanma içerisinde bulunan yönetici ve üyeler, örgütün amaçlarına, emir ve talimatlarına tam bir teslimiyet içerisindedir” denildi.

    Adnan Oktar’ın karşılıksız ve tartışmasız lider, örgüt içerisinde sözde “Mehdi” olduğuna inanıldığı belirtilen mütalaada, “emirleri sorgulanmadan yerine getirilen, sözde sahip olduğu “Ledun İlmi” sayesinde, yaptığı her işte anlaşılamayan bir hikmet olduğuna inanılan, tüm peygamberlerin niteliklerini şahsında topladığı düşünülen örgüt lider olduğu anlaşılmıştır” denildi.

    Mütalaada şu ifadelere yer verildi; “AOSSÖ’nün tüm bu dini telkin içerikli temel hedefleri, sık dokulu örgüt yapısı, amaçları uğruna her türlü hukuka aykırılığı gerçekleştirmesi, üyelerinin lider Adnan Oktar’a koşulsuz teslimiyet ve sadakati, örgütün amaçları ve buna yönelik emirlerine kendini tamamıyla hazır hale getirmesi, gerçekleştirdikleri istihbarat toplama ve casusluk faaliyetleri, esasen yapının nicelik açısından daha dar bir yapıda olsa da nitelik bakımından gizliliğe önem veren ve buna yönelik her türlü imkanı kullanan FETÖ yapılanmasıyla çok benzer yapıda olduğunu göstermektedir”

    “Adnan Oktar silahlı suç örgütü, Adnan Oktar’ın mehdiliği düşüncesi etrafında, tüm dünyada etkin, nüfuz sahibi, maddi ve siyasi güce sahip seçkin bir cemaat olmak amacıyla yaklaşık kırk yıldır, çeşitli dış kabuklara bürünerek ve çeşitli suç teşkil eden fiilleri bu ilke ve hedeflerine ulaşmak ve varlığını muhafaza etmek için devamlı surette kullanan suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgüttür. Bu kapsamda örgüt; yoğun ve sistematik biçimde mağdur kız çocuklarına ve genç kadınlara karşı nitelikli cinsel istismar ve cinsel saldırı suçlarını işlemiştir. Örgüt mağdurlara karşı gerçekleştirdiği bu fiillerle hem mağdurun örgütten ayrılma imkanını ortadan kaldırmayı, böylece örgüte üye kazandırmayı hem de Adnan Oktar, erkek yöneticiler ve diğer örgüt üyelerini cinsel yönden tatmin etmeyi, böylece örgütün devamlılığını amaçlamaktadır. Örgüt cinsel saldırı ve istismarla örgüte dahil ettiği kadınları, adeta “eşya” mahiyetinde örgütün vitrini olarak kullanmakta, dış dünyaya bir yaşam tarzı modeli sunarak daha geniş kitlelere yayılmayı hedeflemektedir”

    Adnan Oktar’ın “Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek”, “Birden fazla kişiyle birlikte ve silahla, organ sokmak suretiyle cinsel saldırı”, “Birden fazla kişiyle birlikte cebir ve tehdit ile organ sokmak suretiyle çocuğun cinsel istismarı”, “Suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak silahla tehdite azmettirme”, “Örgüt amaç ve faaliyetleri doğrultusunda kişisel verilerin kaydedilmesi”, “Kişisel verilerin kaydedilmesi”, “Kendisini savunmayacak durumda birine karşı silahla cebir ve şiddet kullanarak kişiyi hürriyetin yoksun kılma”, “Cebir ve şiddet kullanarak kişiyi hürriyetin yoksun kılma”, “Örgütün korkutucu gücünden yararlanarak eğitim ve öğrenim hakkının engellenmesi”, “Eziyet”, “Siyasal ve askeri casusluk suçuna teşebbüs”, “Özel belgede sahtecilik”, “Resmî belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek”, “Nitelikli dolandırıcılık”, “Kaçakçılık” suçlarından 150 yıldan Bin 365 yıla kadar hapsi talep etti.

    TÜM SUÇLARDAN CEZA İSTENDİ

    Mütalaada, aralarında sanıklar Fatma Ceyda Ertüzün, Ayşegül Hüma Babuna, Yeliz Sucu, Sinem Hacer Tezyapar, Merve Büyükbayrak, Aylin atmaca, Alev Babuna ve Ulviye Didem Ürer’in de bulunduğu örgüt yöneticisi konumunda bulunan 13 sanığın “silahlı örgüt yöneticisi olmak” suçundan 5’er yıldan 12’şer yıla kadar hapisleri ve örgüt faaliyetleri kapsamında işlenen tüm suçlardan cezalandırılmaları talep edildi.

    Sanık Tarkan Yavaş’ın, “birden fazla kişiyle birlikte ve silahla, organ sokmak suretiyle cinsel saldırı”, “birden fazla kişiyle birlikte cebir ve tehdit ile organ sokmak suretiyle çocuğun cinsel istismarı” “gerçeğe aykırı bildirimde bulunma” ve “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçlarından 239 yıla kadar hapsi istendi.

    Mütalaada, tutuklu sanıklardan Mehmet Noyan Orcan’ın, 3 kişiye karşı. “Birden fazla kişiyle birlikte ve silahla, organ sokmak suretiyle cinsel saldırı”, “birden fazla kişiyle birlikte cebir ve tehdit ile organ sokmak suretiyle çocuğun cinsel istismarı” ve “silahla, birden fala kişiyle birlikte cinsel saldırı” suçlarından 62 yıla kadar hapsi istendi. Sanık İbrahim Tuncer’in 2 kişiye karşı “birden fazla kişiyle birlikte ve silahla, organ sokmak suretiyle cinsel saldırı” suçundan 63 yıla kadar hapsi talep edildi. Sanık Halil Hilmi Müftüoğlu’nun, 6 kişiye karşı “birden fazla kişiyle birlikte ve silahla, organ sokmak suretiyle cinsel saldırı” ve “birden fazla kişiyle birlikte cebir ve tehdit ile organ sokmak suretiyle çocuğun cinsel istismarı” suçlarından 231 yıla kadar hapsi istendi. Sanık Bora Yıldız’ın, ”cinsel saldırı”, “birden fazla kişiyle birlikte ve silahla, organ sokmak suretiyle cinsel saldırı” ve “birden fazla kişiyle birlikte cebir ve tehdit ile organ sokmak suretiyle çocuğun cinsel istismarı” suçlarından 396 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması istendi. Mütalaada, 222 sanığın “örgüt üyeliği” veya “örgüte üye olmamakla birlikte yardım” suçlarından cezalandırılması istendi.

  • Adnan Oktar örgüt evinden 20 milyon dolarlık fosil çıktı

    Adnan Oktar örgüt evinden 20 milyon dolarlık fosil çıktı

    Cezaevinde bulunan Adnan Oktar’ın, yurt dışından kaçak yollarla getirttiği milyonlarca yıllık bitki ve hayvan fosillerini Ankara’da örgüte ait iki evde saklattığı ortaya çıktı.

    Ankara kaçakçılık suçlarıyla mücadele ekipleri, Adnan Oktar örgütünün finans kaynağına operasyon düzenledi. 150 ile 800 milyon yıl öncesine ait hayvan ve bitki fosili ele geçirildi. Fosillerin yurtdışından kaçak yollarla ülkeye sokulduğu tespit edildi. Operasyonun mali boyutunun 20 milyon doları bulduğu ifade ediliyor.

    Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şubesi ekiplerinin yaptığı çalışmada, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek’ suçlarından cezaevinde tutuklu bulunan Adnan Oktar’a yakınlığıyla bilinen ve suç örgütü üyesi olduğu tespit edilen şüphelinin, Türkiye’ye kaçak yollarla fosil getirdiği belirlendi. Şüphelinin, milyonlarca yıllık fosilleri Ankara’nın Pursaklar ilçesinde örgüte ait dubleks evde sakladığı ve bunları örgütün maddi varlığını sürdürebilmesi için piyasaya süreceği tespit edildi.

    İLK EVDE 802 FOSİL

    Bunun üzerine uzun süren takip sonucunda belirlenen örgüte ait söz konusu eve operasyon düzenlendi. Evde yapılan aramada 802 adet piyasa değeri milyonlarca liranın üzerinde olan yaklaşık 150-200 milyon yıl önceki tarihsel dönemlere ait bitki ve hayvan fosilleri ile çeşitli hayvanlara ait kafatası fosilleri ele geçirildi. Operasyon kapsamında ‘örgüt üyeliği’ suçundan cezaevinde tutuklu bulunan O.B.Y ve ikamet sahibi H.K. hakkında ‘5607 ve 2863 Sayılı Kanuna Muhalefet’ suçlarından adli işlem yapıldı.

    İKİNCİ EVDE 77 FOSİL

    Derinleştirilen soruşturma kapsamında farklı bir adreste de yine aynı tarihi değere sahip fosillerin bulunduğu tespit edildi. Söz konusu adreste yapılan aramalarda 77 adet 150-200 milyon yıl önceki tarihsel dönemlere ait bitki ve hayvan fosilleri ile çeşitli hayvanlara ait kafatası fosilleri ele geçirildi. Operasyon kapsamında ‘suç örgütü üyeliği’ suçundan cezaevinde tutuklu bulunan H.F.M. ve ikamet sahibi Y.O. hakkında yine ‘5607 ve 2863 Sayılı Kanuna Muhalefet’ suçlarından adli işlem yapıldı.

    Yapılan incelemelerde, Adnan Oktar’ın ‘Harun Yahya’ takma adıyla evrim üzerine yazdığı kitaplarında bitki ve hayvan fosillerinden yararlandığı, benzer fosillerin fotoğraflarını kitap kapaklarında kullandığı görüldü.

  • FETÖ’yü övdüğü videolar soruldu: “Kinaye yaptım” dedi

    FETÖ’yü övdüğü videolar soruldu: “Kinaye yaptım” dedi

    Adnan Oktar organize suç örgütüne yönelik, aralarında örgüt elebaşı Adnan Oktar’ın da bulunduğu 78’i tutuklu 236 sanığın yargılandığı davanın dosyası, esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için cumhuriyet savcısına gönderildi.

    İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısındaki salonda yapılan duruşmaya aralarında örgüt elebaşı Adnan Oktar’ın bulunduğu çok sayıda tutuklu sanık, tutuksuz sanık ve taraf avukatları katıldı.

    Duruşmada sanık Adnan Oktar’ın, önceki celselerde birleştirilen ek iddianame ile kapalı oturumlarda dinlenilen mağdur, müşteki ve tanıkların beyanlarına karşı savunmasını tamamlamasının ardından çapraz sorgusu yapıldı.

    Sanık Oktar’ın avukatı Sinem Mollahasanoğlu, duruşma salonunda, hakkında “FETÖ’ye yardım” suçu da bulunan müvekkilinin FETÖ’yü yerdiğini iddia ettiği bir video kaydı izletti.

    Söz konusu videoda, Oktar’ın “Bakın Zaman gazetesi ne halde geldi” dediği duyulurken, avukat Mollahasanoğlu, “Sizin FETÖ’yü yeren başkaca konuşmalarınız oluyor muydu?” diye sordu.

    Bu sırada Mahkeme Başkanı Mehmet Galip Perk, videonun altındaki 23 Ekim 2013 tarihine dikkati çekerek, “Videoda ‘Bakın Zaman gazetesinin başına ne geldi?’ deniyor ama altındaki tarihle oynanmış gibi. Bu video darbe girişimi sonrasında çekilmiş olabilir. Burada montajlı görüntü mü izletiyorsunuz?” dedi.

    Sanık Oktar ise videonun tarihini hatırlamadığını ileri sürdü.

    Önceki günlerde yapılan duruşmalarda savunması alınan Oktar, gerek mahkeme heyeti, gerekse şikayetçi avukatları tarafından izletilen FETÖ elebaşını övdüğünün görüldüğü videolara ilişkin “Kinaye yaptım. Akıllı olan anlar. Konuşmalarımda ona karşı müthiş bir aşağılama var. Kendisine kahtani diyorum. Kahtani deccal gibidir. Ne tanışmışlığım var, ne o beni sever ne ben onu severim.” şeklinde konuşmuştu.

    Duruşmada daha sonra, yasa gereği 3 ayda bir yapılan aylık tutukluluk incelemesine geçildi.

    Tek tek söz alan tutuklu sanıkların büyük çoğunluğu, örgüt elebaşı ile birlikte tahliye olmak istediklerini söylerken, bazı sanıklar ise hasta olan arkadaşlarının öncelikli tahliyesini talep etti.

    Bir sanığın talepte bulunduğu sırada, salonda bulunan bütün sanıklar ve sanık yakınlarının aynı anda gülmesi üzerine Mahkeme Başkanı Perk, “Örgüt suçundan yargılanıyorsunuz ama hepiniz aynı tonda gülüyorsunuz, manidar. Normalde kiminin tonu yüksek olur, kiminin düşük.” ifadesini kullandı.

    Tutukluluk durumuna ilişkin konuşan Adnan Oktar, “Şu an bizleri Allah ve melekler seyrediyor. Cenabı Allah süs olsun diye bu mahkemeyi oluşturdu. Rabbimizin emrini bekliyoruz.” dedi.

    Taleplere dair görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, 4 sanığın tahliyesine karar verilmesini, diğer sanıkların tutukluluk hallerinin devamını istedi.

    Sanık avukatların tanık dinletme ve diğer taleplerinin yargılamayı uzatmaya yönelik olduğundan reddine karar verilmesini isteyen savcı, dava dosyasının esas hakkındaki mütalaasını hazırlayabilmesi için kendisine gönderilmesini talep etti.

    Şikayetçi avukatları, tüm sanıkların tutukluluğunun devamına, bazı tutuksuz sanıkların ise tutuklanmasına karar verilmesini isteyerek, dosyanın mütalaaya gönderilmesi görüşüne katıldıklarını ifade ettiler.

    Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için dava dosyası ve tüm eklerinin cumhuriyet savcısına gönderilmesine hükmetti.

    Tüm tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hükmeden heyet, hakkında adli kontrol tedbiri bulunan tüm sanıkların da bu hallerinin devamını kararlaştırarak, duruşmayı 2 Kasım’a erteledi.

    İddianameden

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 3 bin 908 sayfalık iddianamede, sanıkların haricinde 26 kişi “mağdur”, aralarında eski emniyet müdürü Adil Serdar Saçan’ın da bulunduğu 99 kişi ise “müşteki” sıfatıyla yer alıyor.

    Mağdur ve müştekilerin yanı sıra 23 tanık ve etkin pişmanlıktan yararlanan 25 kişinin beyanlarına yer verilen iddianamede, sanık Adnan Oktar’ın elebaşılığındaki silahlı suç örgütünün biri firari 13 yöneticisi bulunduğu anlatılıyor.

    İddianamede, sanıklar hakkındaki suçlamalar şöyle:

    “Siyasal veya askeri casusluk suçuna teşebbüs etme, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme, cinsel istismar, cinsel saldırı, 6136 Sayılı Kanun’a muhalefet, eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi, şantaj, eziyet, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama, hakaret, 3628 sayılı Mal Varlığı Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu’na muhalefet, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenilmesi ve kayda alınması, dolandırıcılık, tehdit, kişisel verilerin kaydedilmesi, kasten öldürmeye teşebbüs, silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etme, 5607 sayılı Kaçakçılık Kanunu’na muhalefet, resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek, resmi belgede sahtecilik ve suçluyu kayırmak.”

    İddianamede, örgüt elebaşı Adnan Oktar hakkında, ”devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme”, ”suç işlemek amacıyla örgüt kurma-yönetme”, ”terör örgütüne (FETÖ) üye olmamakla birlikte örgüte yardım etmek”, ”kasten öldürmeye teşebbüs”, ”5607 sayılı Kaçakçılık Kanunu’na muhalefet”, ”resmi belgeyi yok etmek”, ”resmi belgede sahtecilik”, ”nitelikli cinsel saldırı”, ”çocuğun nitelikli cinsel istismarı”, ”6136 Sayılı Kanun’a muhalefet”, ”eğitim öğretim hakkının engellenmesi”, ”eziyet etme”, ”şantaj”, ”cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, ”suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama”, ”dolandırıcılık”, ”3628 sayılı Kanun’a muhalefet”, ”hakaret”, ”tehdit”, ”hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek”, ”suçluyu kayırma” ve ”kişiler arasındaki konuşmaların dinlenilmesi ve kayda alınması” suçlarından toplam 420 yıldan 871 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

    İddianamede, 11 müşteki-sanık hakkında ”suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma” suçundan ayrı ayrı 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası, diğer sanıklar hakkında benzer suçlardan hapis cezaları talep ediliyor.

     Ek iddianame düzenlendi

    Yargılama sürerken, aralarında örgüt elebaşı Adnan Oktar ile ana davadan tutuklu bazı sanıkların da bulunduğu 18 kişi hakkında ek iddianame düzenlenmiş, iddianame ana dava dosyasıyla birleşmişti.

    Ek iddianamede, 18 sanığın “nitelikli cinsel saldırı”, “örgüt üyeliği”, hürriyeti tahdit”, “tehdit” ve örgüte yardım” suçlarından değişen sürelerde hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

  • Adnan Oktar’dan mahkemede kan donduran açıklamalar

    Adnan Oktar’dan mahkemede kan donduran açıklamalar

    Adnan Oktar ve grubuna yönelik 76’sı tutuklu 226 sanık hakkında açılan davaya devam edildi. Yayınlarda taktığı 300 bin TL’lik saatin hangi arkadaşına ait olduğunu hatırlamayan Oktar, 1 milyon 50 bin euro ödeyerek mason olduğu iddiasını reddederek, “Masonluk belgesi aldım. Para ödemedim” dedi.

    Mahkeme başkanı, aylık gelirini 3 bin TL olarak açıklayan Oktar’a, yılan derisinden ayakkabıları ve altın iplikli takım elbiseleri nasıl aldığını, Land Rover, Porsche marka araçlara nasıl bindiğini, Dragos’taki villanın kirasını nasıl ödediğini sordu. Oktar, tüm bunların parasını arkadaşlarının ödediğini söyledi.

    Evde bulunan 69 bin TL’lik prezervatif ve çok sayıda doğum kontrol hapı sorulan Oktar, “Kadın doğum hapı cilt bozuklukları ve adet düzensizlikleri için de kullanılıyor. Prezervatif o kadar miktarda sanmıyorum. Genç çocuk, kadın arkadaşları vardır. Kullanıyordur” dedi.

    İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Silivri Ceza İnfaz Kurumları’nın karşısında bulunan duruşma salonunda görülen davaya Adnan Oktar, Oktar Babuna, Tarkan Yavaş, Ayşegül Hüma Babuna da aralarında bulunduğu tutuklu sanıklar ile bazı tutuksuz sanıklar katıldı.

    Bugünkü duruşmada Adnan Oktar’ın ek iddianame ve şikayetçilerin beyanlarına karşı savunması alındı.

    Mahkeme Başkanı Mehmet Galip Perk, Adnan Oktar’a, “Aylık gelirinin 3 bin TL olduğunu söylüyorsun. İnce çizgili altın iplik kullanılmış elbiselerin, ahtapottan ayakkabılarının, yılan derisinden ayakkabılarının söylüyorsunuz. Şatafatlı lüks bir hayat sürdüğünüzü söylemişsiniz. Land Rover, Porsche arabalar. 3 bin TL aylık gelirle bunları nasıl yaptınız” diye sordu.

    Adnan Oktar, “Yılan derili ayakkabı, altın iplikli ceketlere ilişkin söylemim şaka. Benim oradaki üslubumdan belli şaka yaptığım. Altın iplik falan… zaten böyle söylenmez. Ne param var ne arabam. Malım mülküm yok. Dragos’taki evin kirasını ben ödemiyorum. Arkadaşım ödüyor. Pahalı ama. Normal bir yer değil. Taktığım 300 bin TL’lik saat bana ait değil, arkadaşıma ait” dedi.

    TAKTIĞI 300 BİN TL’LİK SAATİN KİME AİT OLDUĞUNU HATIRLAMADI

    Bunu üzerine Başkan Perk, “300 bin TL’lik saat hangi arkadaşına ait” diye sorduğu Adnan Oktar, “Hatırlamıyorum, bir kaç kere el değiştirdi” diye yanıtladı. Başkan Perk, “Yayınlarda taktığın 300 bin liralık saatin kime ait olduğunu bilmiyor musun?” diye sordu. Oktar, “Galiba Seçim Köse’ye ait. Arabalar da arkadaşlarıma ait” diye yanıtladı. Yatak odasındaki Fars-Osmanlı karışımı tablolar sorulan Oktar, tabloların da arkadaşlarına ait olduğunu söyledi. Başkan Perk, “Hep arkadaşlarıma ait diyorsun” dedi. Oktar da, “Elbiseler bana ait” yanıtını verdi.

    ÇOK EŞLİLİĞİ KALBİNDEKİ COŞKUN SEVGİYLE AÇIKLADI

    Başkan Perk’in, “Turnikeden geçirilip sonra sizinle evlendirilen bayanlar olduğuna ilişkin beyanlar var. Bir yayında da çok eşliliği savunan beyanlarınız var. Bununla ilgili ne diyeceksiniz” diye sorduğu Adnan Oktar, “Kalbimde coşkun bir sevgi var kadınlara ilişkin. Sevgi insanların bir vasfıdır, Müslüman’ın vasfıdır. Her şey sevgi içindir. Şu mahkeme de sevgi içindir” sözleri ile yanıtladı.

    ‘GAYET AKILLIYIM’

    Oktar, Başkan Perk’in, “Akıl sağlığınız yönünden mahkemeden bir talebiniz var mı” sorusu üzerine, “Hayır. Gayet akıllıyım. Aklımın, başımın yerinde olduğu belli zaten” dedi.

    Bel fıtığı olduğu için normal şekilde cinsel ilişki yaşayamadığına bu nedenle kadınları elle taciz ettiğine ilişkin iddianın sorulduğu Oktar, “Yalan söylüyorlar. Cinsel gücüm çok yerinde. Olağanüstü bir güce sahibim. Cinsel ilişkiye engel bir halim yok” şeklinde konuştu.

    FETÖ’yü övdüğü konuşmaları duruşma salonunda dinletilen Oktar, “Bu konuşmalarda gizli bir aşağılama var. Dünyada Mehdi olarak tanınan adama gariban diyorum, bu aşağılamadır. CIA diyorum, işaret ediyorum. Zekice bakan bunu anlar. Mehdi değil Kahtani diyorum. Çünkü Kathani kan dökendir. Deccal konumuna koyuyorum, bu müthiş bir aşağılamadır” dedi.

    GÜLEN’E MEKTUP YAZDIĞI İDDİASINI KABUL ETMEDİ

    Fetullah Gülen’e yazdığı 14 Şubat 2015 tarihli mektup sorulan Oktar, “İlk defa duyuyorum. Benim üslubum değil. Digital verilerden ele geçirilmiş, geçerli değil. Kimin niye gönderdiğini bilmiyorum. Gülen’i benim kadar eleştiren, benim kadar aşağılayan hiç kimse yoktur” diye konuştu.

    33. DERECEDEN MASON OLDUĞUNU SÖYLEDİ

    Mason olmak için 1 milyon 50 bin Euro ödeme yaparak Masonluk belgesi alıp almadığı sorulan Oktar, “Masonluk belgesi aldım. Beni direk 33. dereceden Mason ilan ettiler canlı yayında. Onların localarına girdik, darvinizmi anlattık localarında. Para ödemedim, paramda yok” dedi.

    İSRAİL’İN TAHRAN’I BOMBALAMASINI ENGELLEMİŞ

    Mahkeme Başkanı Perk, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’ya mektup yazdığını hatırlatarak, “İsrail Başbakanı’na bu güzellemeyi niye yaptınız” diye sorduğu Oktar, “Filistin’e zulümleri durdurmak için görüşmeler gerçekleştirdik. İsrail ile Türkiye’nin barışık olması, İsrail’in Türkiye’ye zarar vermemesi, radikallere ve terörizme karşı desteklerimizi ilettik. Marmara Gemisi’nde para ödemiyorlardı, ödettik. Özür dilemiyorlardı, dilettik. Tahran’ı bombalıyorlardı bunu engelledik. Yapılan zulmü durdurdum” iddiasında bulundu.

    Mehdi olup olmadığı sorulan Oktar, “Alimlerden, hocalardan bir çoğu benim ‘Mehdi’ olduğumu söylüyor. Ama bu bir iltifat. Ben Allahın aciz bir kuluyum. Mehdiyi hepimiz bekliyoruz. Müslüman alemi için bir umut kaynağıdır. Ben seyidim, peygamber soyundan geliyorum. Genetik benzerlikler oluyor, benimde sırtımda ben var. Ben seçilmiş değilim. Hiçbir zaman, vallahi, billahi Mehdilik iddiam yok” sözleri ile yanıtladı. Evde bulunan 69 bin TL’lik prezervatif ve çok sayıda doğu kontrol hapı sorulan Oktar, “Kadın doğum hapı cilt bozuklukları ve adet düzensizlikleri için de kullanılıyor. Prezervatif o kadar miktarda sanmıyorum. Genç çocuk, kadın arkadaşları vardır. Kullanıyordur” dedi.

    İDDİANAMEDEN

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nca hazırlanan 3 bin 908 sayfalık iddianamede Adnan Oktar’ın da aralarında bulunduğu 226 sanık ile 125 mağdur-müşteki yer alıyor. İddianamede Adnan Oktar Suç Örgütü’nün kuruluşu, yapısı, kuralları, örgüt içi evlilikler, örgütün tarihsel gelişimi, ideolojisi, amacı, örgütün cinsel-mali sömürü düzeni, örgütün gelir kaynakları, silahlanma yapısı, örgütün hukuk grubu, propaganda faaliyetleri ve FETÖ ile ilişkisine ayrıntılı olarak yer veriliyor.

    ARAMALARDA 79 TABANCA, 23 TÜFEK VE 17 BİN 596 ADET FİŞEK ELE GEÇİRİLDİ

    İddianamede, örgüt üyelerinin ev aramalarında 79 tabanca, 23 tüfek ve 17 bin 596 adet fişek ele geçirildiği belirtiliyor.

    İddianamede, 11 Temmuz 2018 tarihinde örgüte yönelik gerçekleştirilen operasyonlarda, “Dragos” olarak tabir edilen örgüt merkezinde arama işlemlerini gerçekleştiren kolluk personeline yönelik olarak, hâli hazırda tutuklu bulunan örgüt mensubu Mert Sucu tarafından Özel Harekat Şube Müdürlüğü görevlisine 2 adet ateş açıldığı ancak çelik yelekten dolayı herhangi bir ölüm olay yaşanmadığı ifade edildi.

    24 AYRI SUÇTAN CEZALANDIRILMALARI TALEP EDİLİYOR

    İddianamede toplam 226 şüphelinin “Siyasal veya askeri casusluk suçuna teşebbüs”, “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma-yönetme”, “Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma”, “Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme” ve “Cinsel istismar” gibi toplam 24 ayrı suçtan cezalandırılmaları talep ediliyor.

  • Adnan Oktar’ın kaçış görüntüleri ortaya çıktı

    Adnan Oktar’ın kaçış görüntüleri ortaya çıktı

    Adnan Oktar Organize Suç Örgütü’ne yönelik 76’sı tutuklu 238 sanığın yargılanmasına Silivri’de devam edilirken, örgüt elebaşı Adnan Oktar’ın, operasyon sabahı Kandilli’deki villadan kaçış görüntüleri ortaya çıktı.

    https://youtu.be/ryR3zGr_MtI

    İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısındaki salonda, basına kapalı olarak yapılan ve sanıkların hiçbirinin alınmadığı duruşmada mağdur ve müştekilerin ifadelerinin alınmasına devam ediliyor.

    Yargılama sürerken, örgüt elebaşı Adnan Oktar, örgüt yöneticisi tutuklu sanık Ulviye Didem Ürer ile birlikte bir kısım sanıkların, operasyonu önceden haber aldıkları, buna istinaden polisler gelmeden kısa süre önce villadan kaçışlarına dair görüntüleri ortaya çıktı.

    Oktar’ın kaldığı Kandilli’deki villanın arka tarafındaki gizli geçidi gösteren güvenlik kamerası kayıtlarında ilk olarak bir erkek sanığın sakin adımlarla telefonda konuşarak merdivenden cep telefonuyla konuşarak indiği görülüyor.

    Bu şahsın peşi sıra bir erkek şahısın da sakin bir şekilde gözden kaybolduğu gözlenirken, hemen arkasından örgüt elebaşı Adnan Oktar göze çarpıyor.

    Tamamen dışarıya çıkmaya hazır şekilde giyinmesi dikkati çeken Oktar, öndeki iki erkek şahsı takip ederek merdivenlerden iniyor.

    Oktar’ın ardından kadın şüphelilerin kaçışları kameraya yansıyor.

    Ellerinde çantalar olduğu ve katıldığı televizyon yayınlarındaki aşırı makyaj ve yapılı saçlarının aksine aceleyle evden çıktıklarından bakımsız oldukları görülen kadın şüphelilerden örgüt yöneciliğiyle suçlanan sanık Ulviye Didem Ürer’in panik hali dikkati çekiyor.

    Hızlıca merdivenlerden inen bir kadın şüphelinin elinde, genelde evcil hayvanların taşındığı kedi çantası olduğu gözleniyor.